17 10 2025
Aort darlığı, aort kapağının daralması sonucu kalbin vücuda kan pompalamakta zorlanmasına neden olan ciddi bir kalp rahatsızlığıdır. Bu durum, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve bayılma gibi belirtilere yol açabilir. Tedavi edilmediği takdirde kalp yetmezliğine ve ölüme kadar gidebilir. Aort darlığı tedavisinde iki temel yöntem bulunmaktadır: Açık aort kapak ameliyatı (SAVR) ve Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI). Bu yazıda, TAVI'nin açık ameliyata kıyasla sunduğu avantajları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Aort darlığı, genellikle yaşlanma ile birlikte kalsiyum birikimi sonucu aort kapağının kalınlaşması ve sertleşmesiyle ortaya çıkar. Ancak doğuştan gelen kalp anomalileri veya romatizmal ateş gibi durumlar da aort darlığına neden olabilir. Aort darlığının şiddeti arttıkça, kalbin iş yükü de artar ve belirtiler belirginleşir. Aort darlığının tedavisinde amaç, daralmış kapağı değiştirerek kalbin normal fonksiyonunu geri kazandırmaktır.
Açık Aort Kapak Ameliyatı (SAVR): Geleneksel cerrahi yöntem olan SAVR'da, göğüs kafesi açılarak kalp durdurulur ve bir kalp-akciğer makinesine bağlanılır. Daralmış aort kapağı çıkarılır ve yerine mekanik veya biyolojik bir kapak yerleştirilir. Ameliyat sonrası hasta yoğun bakımda takip edilir ve iyileşme süreci birkaç hafta sürebilir.
Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI): TAVI, minimal invaziv bir yöntemdir. Genellikle kasık damarından (femoral arter) veya bazen göğüs duvarından küçük bir kesi ile kateter yoluyla daralmış aort kapağına ulaşılır. Kateterin ucunda bulunan katlanmış yeni aort kapağı, daralmış kapağın yerine yerleştirilir ve açılır. TAVI genellikle genel anestezi altında veya derin sedasyonla gerçekleştirilir ve iyileşme süreci açık ameliyata göre daha kısadır.
TAVI'nin en önemli avantajlarından biri, açık ameliyata kıyasla çok daha az invaziv olmasıdır. Açık ameliyatta göğüs kafesi açılırken, TAVI'de küçük bir kesi ile kateter yoluyla işlem gerçekleştirilir. Bu durum, hastalar için birçok fayda sağlar:
TAVI uygulanan hastalar, açık ameliyat geçiren hastalara göre genellikle daha kısa süre hastanede kalırlar. Açık ameliyat sonrası hastalar genellikle 5-10 gün hastanede kalırken, TAVI sonrası bu süre 2-5 güne kadar düşebilir. Bu durum, hastalar için daha erken taburcu olma ve normal yaşantılarına daha hızlı dönme imkanı sunar.
Daha kısa hastanede kalış süresinin nedenleri şunlardır:
TAVI, açık ameliyata göre daha hızlı bir iyileşme süreci sunar. Açık ameliyat sonrası hastaların tam olarak iyileşmesi birkaç ay sürebilirken, TAVI sonrası hastalar genellikle birkaç hafta içinde normal aktivitelerine dönebilirler. Bu durum, özellikle yaşlı ve kırılgan hastalar için önemli bir avantajdır.
Daha hızlı iyileşme sürecinin nedenleri şunlardır:
TAVI, açık ameliyat için uygun olmayan veya yüksek risk taşıyan yaşlı ve kırılgan hastalar için mükemmel bir alternatiftir. Bu hastalar genellikle açık ameliyatın getirdiği riskleri kaldıramayabilirler. TAVI, daha az invaziv olması nedeniyle bu hastalarda daha güvenli bir seçenektir.
Yaşlı ve kırılgan hastalar için TAVI'nin avantajları şunlardır:
Açık aort kapak ameliyatında kalp durdurulur ve hastanın kan dolaşımı bir kalp-akciğer makinesi tarafından sağlanır. Bu makine, bazı hastalarda komplikasyonlara neden olabilir. TAVI'de ise kalp durdurulmaz ve kalp-akciğer makinesine gerek duyulmaz. Bu durum, özellikle akciğer rahatsızlığı olan veya kalp yetmezliği olan hastalar için önemli bir avantajdır.
Kalp-akciğer makinesine gerek duyulmamasının faydaları şunlardır:
TAVI, açık ameliyata göre daha az ağrıya neden olur. Bu durum, hastaların daha az ağrı kesiciye ihtiyaç duymasına ve daha rahat bir iyileşme süreci geçirmesine olanak tanır. Özellikle kronik ağrı sorunu olan hastalar için bu durum önemli bir avantajdır.
Daha az ağrının nedenleri şunlardır:
Bazı çalışmalara göre, TAVI uygulanan hastalarda açık ameliyat geçiren hastalara kıyasla hemodinamik sonuçlar (kalp fonksiyonları) daha iyi olabilir. Bu durum, özellikle küçük anülusa (aort kapağının oturduğu halka) sahip olan hastalarda geçerlidir. TAVI ile yerleştirilen kapaklar, bu hastalarda daha iyi kan akışı sağlayabilir.
Daha iyi hemodinamik sonuçların nedenleri şunlardır:
TAVI ve açık kalp ameliyatı, her ikisi de kendine özgü riskler taşır. Ancak, yapılan klinik araştırmalar, belirli hasta gruplarında TAVI'nin bazı komplikasyonlar açısından daha avantajlı olduğunu göstermektedir.
Felç (İnme) Riski: İlk TAVI denemelerinde felç riski daha yüksekken, günümüzde kullanılan daha gelişmiş teknikler ve cihazlar sayesinde felç riski önemli ölçüde azalmıştır. Bazı çalışmalara göre, özellikle yüksek riskli hastalarda TAVI, açık ameliyata göre daha düşük felç riski taşıyabilir.
Kanama Komplikasyonları: Açık kalp ameliyatında daha büyük kesiler yapıldığı için kanama komplikasyonları riski daha yüksektir. TAVI'de ise daha küçük kesiler kullanıldığı için kanama riski genellikle daha düşüktür.
Kalp Pili Gereksinimi: TAVI sonrası bazı hastalarda kalp pili takılması gerekebilir. Bu durum, aort kapağının kalbe yakınlığından kaynaklanabilir. Ancak, kalp pili takılması genellikle hayatı tehdit eden bir durum değildir ve hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemez.
Vasküler Komplikasyonlar: TAVI'de kateterin damar içerisinden geçirilmesi nedeniyle vasküler komplikasyonlar (damar hasarı, kanama, tıkanıklık) riski bulunabilir. Ancak, bu komplikasyonlar genellikle minimal invaziv yöntemlerle tedavi edilebilir.
Bazı merkezlerde TAVI işlemi, genel anestezi yerine lokal anestezi ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu durum, özellikle genel anestezi alması riskli olan hastalar için önemli bir avantajdır. Lokal anestezi ile hastalar işlem sırasında uyanık kalır ve daha hızlı iyileşebilirler.
Lokal anestezinin faydaları şunlardır:
TAVI, birçok avantaja sahip olmasına rağmen, bazı dezavantajları ve sınırlamaları da bulunmaktadır:
Hangi tedavi yönteminin (TAVI veya SAVR) daha uygun olduğuna karar verilirken, hastanın genel sağlık durumu, yaşı, eşlik eden hastalıkları, aort darlığının şiddeti ve anatomik özellikleri gibi birçok faktör göz önünde bulundurulur. Bu karar, bir kardiyolog, kalp cerrahı ve diğer uzmanlardan oluşan bir "kalp ekibi" tarafından verilmelidir.
Genel olarak, TAVI aşağıdaki durumlarda daha uygun bir seçenek olabilir:
Açık aort kapak ameliyatı ise aşağıdaki durumlarda daha uygun bir seçenek olabilir:
TAVI, açık aort kapak ameliyatına kıyasla birçok avantaj sunan minimal invaziv bir tedavi yöntemidir. Daha az invaziv olması, daha kısa hastanede kalış süresi, daha hızlı iyileşme süreci, yaşlı ve kırılgan hastalar için daha uygun bir seçenek olması ve kalp-akciğer makinesine gerek duyulmaması gibi nedenlerle TAVI, aort darlığı tedavisinde giderek daha popüler hale gelmektedir. Ancak, TAVI'nin de bazı dezavantajları ve sınırlamaları bulunmaktadır. Hangi tedavi yönteminin daha uygun olduğuna karar verilirken, hastanın bireysel özellikleri ve risk faktörleri dikkate alınarak bir kalp ekibi tarafından karar verilmelidir.
Bu blog yazısı, TAVI'nin açık aort kapak ameliyatına göre avantajları hakkında genel bir bilgilendirme sunmaktadır. Aort darlığı tanısı konulmuş veya bu konuda şüpheleri olan hastaların mutlaka bir kardiyolog veya kalp cerrahına danışarak kişisel durumlarına uygun tedavi seçenekleri hakkında detaylı bilgi almaları önemlidir.
Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?
06 11 2025 Devamını oku »
Her endoskopide parça alınır mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Nasıl Yapılır?
06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »