Akut miyeloid lösemi (AML) nasıl teşhis edilir?

30 09 2025

Akut miyeloid lösemi (AML) nasıl teşhis edilir?
OnkolojiHematolojiPatoloji

Akut Miyeloid Lösemi (AML) Nasıl Teşhis Edilir?

Akut Miyeloid Lösemi (AML) Nasıl Teşhis Edilir?

Akut miyeloid lösemi (AML), kemik iliğinde anormal miyeloid hücrelerin hızla çoğalmasıyla karakterize edilen agresif bir kan ve kemik iliği kanseridir. Erken teşhis ve tedavi, AML hastaları için prognozu önemli ölçüde iyileştirebilir. Bu makalede, AML'nin nasıl teşhis edildiğini, kullanılan testleri ve sürecin önemini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

AML Şüphesi Uyandıran Belirtiler

AML'nin teşhis sürecine geçmeden önce, bu hastalığın şüphesini uyandıran yaygın belirti ve semptomları anlamak önemlidir. AML belirtileri genellikle non-spesifiktir ve diğer hastalıklara benzeyebilir, bu da erken teşhisi zorlaştırır. Bununla birlikte, aşağıdaki belirtilerden herhangi birinin ortaya çıkması durumunda bir doktora başvurmak önemlidir:

  • Yorgunluk ve Halsizlik: AML hastaları, normal aktiviteleri yaparken bile sürekli yorgunluk ve halsizlik hissedebilirler. Bu durum, sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin sayısının azalmasıyla (anemi) ilgilidir.
  • Sık Enfeksiyonlar: AML, sağlıklı beyaz kan hücrelerinin üretimini bozarak bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu durum, hastaları enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirir. Sık veya tekrarlayan enfeksiyonlar AML'nin bir işareti olabilir.
  • Kolay Kanama ve Morarma: Trombositler, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan kan hücreleridir. AML, trombosit üretimini azaltarak kolay kanama ve morarmaya neden olabilir. Diş eti kanaması, burun kanaması ve küçük travmalarla bile oluşan morluklar AML'nin bir göstergesi olabilir.
  • Kemik Ağrısı: Anormal miyeloid hücreler kemik iliğinde biriktiğinde kemik ağrısına neden olabilirler. Bu ağrı genellikle kalça, sırt veya kaburgalarda hissedilir.
  • Nefes Darlığı: Anemi, vücuda yeterli oksijen taşınmasını engellediği için nefes darlığına neden olabilir. AML hastaları, özellikle egzersiz sırasında nefes darlığı yaşayabilirler.
  • Ateş ve Gece Terlemeleri: Enfeksiyonlar olmaksızın açıklanamayan ateş ve gece terlemeleri, AML'nin bir belirtisi olabilir. Bu durum, lösemik hücrelerin salgıladığı sitokinler adı verilen maddelerle ilgilidir.
  • Ciltte Döküntüler veya Küçük Kırmızı Noktalar (Peteşi): Trombositopeni (düşük trombosit sayısı), ciltte küçük kırmızı noktalar (peteşi) veya döküntülere neden olabilir.
  • Şişmiş Lenf Düğümleri, Karaciğer veya Dalak: Nadir durumlarda, AML lösemik hücrelerin lenf düğümlerinde, karaciğerde veya dalakta birikmesine neden olabilir, bu da bu organların şişmesine yol açar.

Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal bir doktora başvurmanız önemlidir. Doktorunuz, durumunuzu değerlendirecek ve gerekli testleri yaparak teşhis koyacaktır.

AML Teşhis Süreci

AML teşhisi, genellikle bir dizi test ve prosedürü içerir. Bu testler, kan hücrelerini incelemek, kemik iliğini değerlendirmek ve lösemik hücrelerin özelliklerini belirlemek için kullanılır. AML teşhis sürecinin ana adımları şunlardır:

1. Fizik Muayene ve Tıbbi Öykü

Doktorunuz, belirtilerinizi ve tıbbi öykünüzü değerlendirmek için bir fizik muayene yapacaktır. Ailenizde lösemi veya diğer kan hastalıkları olup olmadığını soracaktır. Ayrıca, daha önce herhangi bir kemoterapi veya radyasyon tedavisi alıp almadığınızı da öğrenmek isteyecektir.

2. Kan Testleri

Kan testleri, AML teşhisinde önemli bir rol oynar. Bu testler, kan hücrelerinin sayısını ve özelliklerini değerlendirmek için kullanılır. Yaygın olarak kullanılan kan testleri şunlardır:

  • Tam Kan Sayımı (CBC): CBC, kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositler dahil olmak üzere farklı kan hücrelerinin sayısını ölçer. AML'li hastalarda genellikle düşük kırmızı kan hücresi sayısı (anemi), düşük trombosit sayısı (trombositopeni) ve anormal beyaz kan hücresi sayısı görülür. Blast adı verilen olgunlaşmamış beyaz kan hücrelerinin varlığı da AML'nin bir işareti olabilir.
  • Periferik Yayma: Periferik yayma, kan hücrelerinin mikroskop altında incelenmesini içerir. Bu test, kan hücrelerinin şeklini ve boyutunu değerlendirmek ve anormal hücreleri tespit etmek için kullanılır. AML'li hastalarda, periferik yaymada blastlar görülebilir.
  • Kan Kimyası Testleri: Kan kimyası testleri, karaciğer ve böbrek fonksiyonları gibi organ fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılır. Bu testler, AML'nin neden olabileceği organ hasarını tespit etmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, tedavi planını belirlemek için de önemlidir.

3. Kemik İliği Aspirasyonu ve Biyopsisi

Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi, AML teşhisinde altın standarttır. Bu prosedürler, kemik iliğinden örnekler alınarak incelenmesini içerir. Kemik iliği, kan hücrelerinin üretildiği süngerimsi dokudur. AML'li hastalarda, kemik iliği anormal miyeloid hücrelerle doludur.

Kemik İliği Aspirasyonu: Kemik iliği aspirasyonu sırasında, bir iğne kemiğe (genellikle kalça kemiği) yerleştirilir ve sıvı bir kemik iliği örneği çekilir. Bu örnek, hücrelerin sayısı, türü ve görünümü açısından incelenir. Ayrıca, genetik testler için de kullanılabilir.

Kemik İliği Biyopsisi: Kemik iliği biyopsisi sırasında, daha büyük bir iğne kullanılarak kemik iliğinden küçük bir doku örneği alınır. Bu örnek, kemik iliğinin yapısını ve hücrelerin düzenlenmesini değerlendirmek için incelenir. Biyopsi, aspirasyon ile birlikte yapıldığında daha kapsamlı bir değerlendirme sağlar.

Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hafif bir rahatsızlık hissi olabilir. Prosedürden sonra birkaç gün boyunca ağrı veya hassasiyet hissedebilirsiniz.

4. Sitogenetik Analiz

Sitogenetik analiz, lösemik hücrelerin kromozomlarını inceleyen bir testtir. Kromozomlar, genetik bilgiyi taşıyan yapılardır. AML'li hastalarda, kromozomlarda anormallikler (translokasyonlar, delesyonlar, inversiyonlar) sık görülür. Bu anormallikler, AML'nin türünü ve prognozunu belirlemeye yardımcı olabilir.

Sitogenetik analiz, kemik iliği veya kan örneğinden elde edilen hücreler üzerinde yapılır. Hücreler, özel bir işlemden geçirildikten sonra mikroskop altında incelenir. Kromozomlardaki anormallikler tespit edilir ve raporlanır.

5. Floresan İn Situ Hibridizasyon (FISH)

FISH, sitogenetik analize benzer bir testtir, ancak daha hassas ve hızlıdır. FISH, belirli genetik bölgeleri veya kromozomları hedefleyen floresan etiketli DNA probları kullanır. Bu problar, hedef bölgelere bağlanır ve mikroskop altında görülebilir hale gelir. FISH, kromozomlardaki küçük anormallikleri veya gen delesyonlarını tespit etmede özellikle yararlıdır.

FISH, sitogenetik analiz ile birlikte kullanılabilir ve daha ayrıntılı bir genetik değerlendirme sağlar.

6. Moleküler Testler

Moleküler testler, lösemik hücrelerin DNA veya RNA'sında mutasyonları tespit etmek için kullanılır. Mutasyonlar, genlerdeki kalıcı değişikliklerdir. AML'li hastalarda, çeşitli genlerde mutasyonlar görülebilir. Bu mutasyonlar, AML'nin türünü, prognozunu ve tedaviye yanıtını etkileyebilir.

Yaygın olarak kullanılan moleküler testler şunlardır:

  • Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR): PCR, belirli DNA veya RNA dizilerini çoğaltmak için kullanılan bir tekniktir. Bu teknik, mutasyonları tespit etmek için çok hassas bir yöntemdir.
  • Dizi Analizi: Dizi analizi, bir genin DNA dizisini belirlemek için kullanılan bir tekniktir. Bu teknik, mutasyonları ve diğer genetik değişiklikleri tespit etmede kullanılabilir.
  • Yeni Nesil Dizileme (NGS): NGS, aynı anda birden fazla genin DNA dizisini belirlemek için kullanılan bir tekniktir. Bu teknik, AML'li hastalarda görülen çok sayıda mutasyonu tespit etmek için özellikle yararlıdır.

Moleküler testler, AML'nin sınıflandırılmasında ve tedavi planının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.

7. İmmünofenotipleme

İmmünofenotipleme, lösemik hücrelerin yüzeyindeki proteinleri (antijenleri) tanımlayan bir testtir. Bu test, hücrelerin hangi tür beyaz kan hücresinden (miyeloid, lenfoid) kaynaklandığını belirlemeye yardımcı olur. İmmünofenotipleme, AML'nin sınıflandırılmasında ve diğer lösemi türlerinden ayırt edilmesinde önemlidir.

İmmünofenotipleme, genellikle akış sitometrisi adı verilen bir teknik kullanılarak yapılır. Bu teknikte, hücreler floresan etiketli antikorlarla işaretlenir. Antikorlar, hücre yüzeyindeki belirli antijenlere bağlanır. Daha sonra, hücreler bir akış sitometresinden geçirilir ve antijenlerin varlığı ve miktarı ölçülür.

8. Lomber Ponksiyon (Bel Kemiği Sıvısı İncelemesi)

Lomber ponksiyon, beyin ve omuriliği çevreleyen sıvıyı (beyin omurilik sıvısı veya BOS) incelemek için yapılan bir işlemdir. AML'li hastalarda, lösemik hücreler nadiren BOS'a yayılabilir. Lomber ponksiyon, BOS'ta lösemik hücrelerin varlığını tespit etmeye yardımcı olabilir. Bu test, özellikle merkezi sinir sistemine yayılma riski yüksek olan AML türlerinde önemlidir.

Lomber ponksiyon sırasında, hasta yan yatar pozisyonda durur ve doktor bel bölgesine ince bir iğne yerleştirir. BOS örneği çekilir ve laboratuvara gönderilir. Lomber ponksiyon genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hafif bir baş ağrısı veya sırt ağrısı hissedilebilir.

AML Tanısı Konulduktan Sonraki Aşamalar

AML tanısı konulduktan sonra, doktorunuz hastalığın evresini ve risk grubunu belirleyecektir. Bu bilgiler, tedavi planını belirlemede önemlidir.

Evreleme

AML'de evreleme, diğer kanser türlerinde olduğu gibi kullanılmaz. Bunun yerine, AML tanısı konulduğunda tüm hastalar aynı evrede kabul edilir. Ancak, hastalığın alt türü, genetik anormallikler ve tedaviye yanıt gibi faktörler, prognozu etkileyebilir.

Risk Grupları

AML'li hastalar, risk gruplarına ayrılır. Risk grupları, hastalığın prognozunu ve tedaviye yanıtını tahmin etmeye yardımcı olur. Risk grupları genellikle genetik anormalliklere, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre belirlenir.

  • Düşük Riskli AML: Bu gruptaki hastalar, iyi bir prognoza sahiptir ve genellikle yoğun kemoterapiye iyi yanıt verirler.
  • Orta Riskli AML: Bu gruptaki hastaların prognozu değişkendir ve tedaviye yanıtları da farklılık gösterebilir.
  • Yüksek Riskli AML: Bu gruptaki hastalar, kötü bir prognoza sahiptir ve genellikle yoğun kemoterapiye daha az yanıt verirler. Bu hastalarda kemik iliği transplantasyonu düşünülebilir.

Tedavi Planlaması

AML tanısı ve risk grubu belirlendikten sonra, doktorunuz sizin için en uygun tedavi planını oluşturacaktır. AML tedavisi genellikle kemoterapi, hedefe yönelik tedavi ve kemik iliği transplantasyonunu içerir.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçlardır. AML tedavisinde, genellikle iki aşamalı kemoterapi kullanılır:

  • İndüksiyon Terapisi: İndüksiyon terapisi, lösemik hücreleri mümkün olduğunca azaltmayı amaçlar. Bu aşamada, genellikle sitarabin ve antrasiklin adı verilen ilaçlar kullanılır. İndüksiyon terapisinin amacı, tam remisyon elde etmektir. Tam remisyon, kemik iliğinde lösemik hücrelerin bulunmaması ve kan sayımlarının normale dönmesi anlamına gelir.
  • Konsolidasyon Terapisi: Konsolidasyon terapisi, remisyonu sürdürmeyi ve hastalığın geri dönmesini engellemeyi amaçlar. Bu aşamada, indüksiyon terapisinde kullanılan ilaçlar veya farklı ilaçlar kullanılabilir. Konsolidasyon terapisi, genellikle birkaç kür halinde uygulanır.

Hedefe Yönelik Tedavi

Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını sağlayan belirli molekülleri hedef alan ilaçlardır. AML tedavisinde, FLT3 inhibitörleri (örn. midostaurin) ve IDH inhibitörleri (örn. enasidenib, ivosidenib) gibi hedefe yönelik ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, belirli genetik mutasyonları olan hastalarda etkilidir.

Kemik İliği Transplantasyonu (Kök Hücre Transplantasyonu)

Kemik iliği transplantasyonu, hasarlı veya hastalıklı kemik iliğini sağlıklı kemik iliği ile değiştirmek için yapılan bir işlemdir. AML tedavisinde, kemik iliği transplantasyonu, özellikle yüksek riskli hastalarda veya kemoterapiye yanıt vermeyen hastalarda düşünülebilir.

Kemik iliği transplantasyonu iki türde olabilir:

  • Otojenik Transplantasyon: Otojenik transplantasyonda, hastanın kendi sağlıklı kök hücreleri kullanılır. Kök hücreler, kemoterapiden önce toplanır ve daha sonra kemoterapi tamamlandıktan sonra hastaya geri verilir.
  • Allojenik Transplantasyon: Allojenik transplantasyonda, uyumlu bir donörden (genellikle bir kardeş veya akraba olmayan bir donör) kök hücreler kullanılır. Allojenik transplantasyon, bağışıklık sisteminin lösemik hücreleri yok etmesine yardımcı olabilir.

Sonuç

Akut miyeloid lösemi (AML) teşhisi, çeşitli test ve prosedürleri içeren karmaşık bir süreçtir. Erken teşhis ve tedavi, AML hastaları için prognozu önemli ölçüde iyileştirebilir. Bu makalede, AML teşhis sürecinin ana adımlarını ve kullanılan testleri ayrıntılı olarak inceledik. Belirtileri fark etmek, doktora başvurmak ve gerekli testleri yaptırmak, AML ile mücadelede önemli adımlardır. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır.

#Kemik iliği biyopsisi#AML teşhisi#Lösemi belirtileri#Kan testleri#Miyeloid blastlar

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

06 11 2025 Devamını oku »
Her endoskopide parça alınır mı?

Her endoskopide parça alınır mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nasıl Yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »