Cerrahi Yoğun Bakımda Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

04 10 2025

Cerrahi Yoğun Bakımda Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi
Enfeksiyon HastalıklarıAnesteziyoloji ve ReanimasyonGenel CerrahiGöğüs CerrahisiKardiyovasküler Cerrahiİç Hastalıkları (Yoğun Bakım)

Cerrahi Yoğun Bakımda Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

Cerrahi Yoğun Bakımda Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

Cerrahi yoğun bakım üniteleri (YBÜ), karmaşık ve kritik hastalara müdahale edilen, yüksek teknoloji ve uzmanlık gerektiren ortamlardır. Bu ortamlarda, cerrahi operasyon geçiren hastaların iyileşme süreçleri yakından takip edilirken, çeşitli komplikasyonların ortaya çıkma riski de bulunmaktadır. Bu blog yazısı, cerrahi yoğun bakımda sık karşılaşılan komplikasyonları ve bu komplikasyonların yönetimiyle ilgili güncel bilgileri kapsamlı bir şekilde sunmayı amaçlamaktadır.

İçindekiler

Solunumsal Komplikasyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastalarında solunumsal komplikasyonlar, morbidite ve mortalite oranlarını önemli ölçüde etkileyen yaygın sorunlardır. Bu komplikasyonlar, akciğer fonksiyonlarını bozarak oksijenasyon ve ventilasyon süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS)

ARDS, akciğerlerde yaygın inflamasyon ve sıvı birikimi ile karakterize edilen ciddi bir solunum yetmezliği durumudur. Sıklıkla sepsis, pnömoni, travma veya aspirasyon gibi nedenlerle tetiklenir. ARDS'nin temel patofizyolojisi, alveollerin ve kılcal damarların hasar görmesiyle sonuçlanan akut inflamatuvar yanıttır. Bu durum, gaz değişimini bozar ve hipoksemiye yol açar.

Yönetimi:

  • Mekanik Ventilasyon: Düşük tidal volüm (6 mL/kg) ve yüksek PEEP (Positive End-Expiratory Pressure) stratejileri ile akciğer hasarını en aza indirmek (akciğer koruyucu ventilasyon).
  • Prone Pozisyon: Hastayı yüzüstü pozisyona getirmek, akciğerlerdeki ventilasyonu ve perfüzyonu iyileştirebilir.
  • Sıvı Yönetimi: Aşırı sıvı yüklenmesinden kaçınmak, ancak hipovolemiyi de önlemek.
  • Farmakolojik Tedaviler: Kortikosteroidler (seçilmiş vakalarda), nöromüsküler blokörler (ventilatör senkronizasyonunu sağlamak için).
  • Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyonu (ECMO): Şiddetli vakalarda, akciğerlerin dinlenmesini sağlamak ve yeterli oksijenasyon sağlamak için düşünülebilir.

Pnömoni

Yoğun bakım hastalarında pnömoni, özellikle ventilatörle ilişkili pnömoni (VAP), sık görülen ve ciddi bir enfeksiyondur. Aspirasyon, bağışıklık sisteminin baskılanması, uzun süreli mekanik ventilasyon ve invaziv girişimler pnömoni riskini artırır.

Yönetimi:

  • Antibiyotik Tedavisi: Geniş spektrumlu antibiyotikler başlanmalı ve kültür sonuçlarına göre daraltılmalıdır.
  • Mekanik Ventilasyon Optimizasyonu: Akciğer koruyucu ventilasyon stratejileri uygulanmalıdır.
  • Sekresyon Yönetimi: Düzenli aspirasyon ve bronkodilatörler ile hava yollarının temizlenmesi sağlanmalıdır.
  • VAP Önleme Protokolleri: Ağız bakımı, başın yükseltilmesi (30-45 derece), subglottik sekresyon aspirasyonu gibi önlemler alınmalıdır.

Atelektazi

Atelektazi, akciğerlerin bir kısmının veya tamamının kollaps olmasıdır. Postoperatif ağrı, yetersiz öksürme, sekresyon birikimi ve anestezi atelektaziye neden olabilir.

Yönetimi:

  • Derin Solunum Egzersizleri: Hastaları derin nefes almaya ve öksürmeye teşvik etmek.
  • Fizyoterapi: Postüral drenaj ve perküsyon teknikleri ile sekresyonların temizlenmesine yardımcı olmak.
  • Bronkoskopi: Dirençli atelektazilerde, hava yollarını temizlemek ve tıkanıklıkları gidermek için bronkoskopi uygulanabilir.
  • Pozitif Basınçlı Ventilasyon: CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) veya BIPAP (Bilevel Positive Airway Pressure) gibi yöntemlerle akciğerlerin açık kalmasını sağlamak.

Bronkospazm

Bronkospazm, bronşların daralması sonucu hava akımının kısıtlanmasıdır. Astım, KOAH, alerjik reaksiyonlar veya aspirasyon bronkospazma neden olabilir.

Yönetimi:

  • Bronkodilatörler: Beta-2 agonistler (salbutamol, terbutalin) ve antikolinerjikler (ipratropium bromide) inhalasyon yoluyla veya nebülizatör ile verilebilir.
  • Kortikosteroidler: Sistemik veya inhalasyon yoluyla anti-inflamatuvar etki sağlamak.
  • Magnezyum Sülfat: Şiddetli bronkospazmlarda intravenöz olarak uygulanabilir.
  • Mekanik Ventilasyon: Gerekirse, bronkospazmı kontrol altına almak ve yeterli ventilasyonu sağlamak için mekanik ventilasyon uygulanabilir.

Pnömotoraks

Pnömotoraks, akciğer zarları arasında hava birikmesi sonucu akciğerin kollaps olmasıdır. Travma, mekanik ventilasyon, santral venöz kateter yerleştirilmesi veya barotravma pnömotoraksa neden olabilir.

Yönetimi:

  • Gözlem: Küçük, stabil pnömotorakslar yakından takip edilebilir.
  • Tüp Torakostomi: Büyük veya semptomatik pnömotorakslarda, plevral boşluğa tüp yerleştirilerek hava boşaltılır.
  • Cerrahi Girişim: Tekrarlayan veya inatçı pnömotorakslarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Kardiyovasküler Komplikasyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastalarında kardiyovasküler komplikasyonlar, hemodinamik instabiliteye ve organ yetmezliğine yol açabilen önemli sorunlardır. Cerrahi stres, altta yatan kardiyovasküler hastalıklar ve yoğun bakımda uygulanan tedaviler bu komplikasyonların ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.

Aritmiler

Aritmiler, kalp ritminin normalden sapmasıdır. Atriyal fibrilasyon, ventriküler taşikardi, bradikardi ve ventriküler fibrilasyon gibi çeşitli aritmiler yoğun bakım hastalarında görülebilir. Elektrolit dengesizlikleri, hipoksi, miyokard iskemisi, ilaç yan etkileri ve otonom sinir sistemi disfonksiyonu aritmilere neden olabilir.

Yönetimi:

  • Elektrolit Dengesinin Düzeltilmesi: Özellikle potasyum, magnezyum ve kalsiyum düzeylerinin normal sınırlar içinde tutulması.
  • İlaç Tedavisi: Anti-aritmik ilaçlar (amiodaron, lidokain, beta blokerler) aritmi tipine göre kullanılabilir.
  • Kardiyoversiyon veya Defibrilasyon: Hemodinamik olarak instabil hastalarda, senkronize kardiyoversiyon veya defibrilasyon uygulanabilir.
  • Pacemaker: Bradikardi veya kalp bloğu durumlarında geçici veya kalıcı pacemaker yerleştirilebilir.

Hipotansiyon

Hipotansiyon, kan basıncının normalin altında olmasıdır. Hipovolemi, sepsis, kardiyojenik şok, vazodilasyon ve ilaç yan etkileri hipotansiyona neden olabilir.

Yönetimi:

  • Sıvı Resüsitasyonu: Hipovolemi durumunda intravenöz sıvılar (kristaloidler, kolloidler) verilmelidir.
  • Vazopressörler: Sıvı resüsitasyonuna rağmen hipotansiyon devam ediyorsa, vazopressörler (norepinefrin, dopamin, vazopressin) kullanılabilir.
  • İnotroplar: Kardiyojenik şok durumunda, kalp kasılmasını güçlendirmek için inotroplar (dobutamin, milrinon) kullanılabilir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Hipotansiyona neden olan temel sorun (sepsis, kanama vb.) tedavi edilmelidir.

Hipertansiyon

Hipertansiyon, kan basıncının normalin üzerinde olmasıdır. Ağrı, anksiyete, sıvı yüklenmesi, vazokonstriksiyon ve altta yatan hipertansiyon hipertansiyona neden olabilir.

Yönetimi:

  • Ağrı ve Anksiyetenin Kontrolü: Analjezikler ve sedatifler kullanılabilir.
  • Sıvı Yönetimi: Aşırı sıvı yüklenmesinden kaçınılmalıdır.
  • Antihipertansif İlaçlar: İntravenöz antihipertansif ilaçlar (labetalol, esmolol, nikardipin) kullanılabilir.

Miyokard İskemisi ve Enfarktüsü

Miyokard iskemisi ve enfarktüsü, kalbi besleyen koroner arterlerdeki tıkanıklık sonucu kalp kasının oksijensiz kalmasıdır. Cerrahi stres, hipotansiyon, taşikardi ve pre-existing koroner arter hastalığı miyokard iskemisi ve enfarktüsü riskini artırır.

Yönetimi:

  • Oksijen Tedavisi: Yüksek akışlı oksijen sağlanmalıdır.
  • Ağrı Kontrolü: Morfin veya diğer opioid analjezikler kullanılabilir.
  • Antiplatelet Tedavisi: Aspirin ve klopidogrel gibi antiplatelet ilaçlar verilmelidir.
  • Antikoagülan Tedavisi: Heparin veya enoksaparin gibi antikoagülan ilaçlar verilmelidir.
  • Koroner Anjiyografi ve Perkütan Koroner Girişim (PCI): Tıkanmış koroner arterlerin açılması için PCI yapılabilir.

Kalp Yetmezliği

Kalp yetmezliği, kalbin vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kan pompalayamamasıdır. Sıvı yüklenmesi, miyokard iskemisi, aritmiler ve sepsis kalp yetmezliğini tetikleyebilir.

Yönetimi:

  • Sıvı Kısıtlaması: Aşırı sıvı yüklenmesinden kaçınılmalıdır.
  • Diüretikler: Sıvı birikimini azaltmak için diüretikler (furosemid, bumetanid) kullanılabilir.
  • İnotroplar: Kalp kasılmasını güçlendirmek için inotroplar (dobutamin, milrinon) kullanılabilir.
  • Vazodilatörler: Kan basıncını düşürmek ve kalp yükünü azaltmak için vazodilatörler (nitroprusside, nitroglycerin) kullanılabilir.
  • Mekanik Dolaşım Desteği: Şiddetli kalp yetmezliği durumlarında intra-aortik balon pompası (IABP) veya ventriküler destek cihazları (VAD) kullanılabilir.

Enfeksiyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastaları, invaziv girişimler, bağışıklık sisteminin baskılanması ve uzun süreli hastanede yatış nedeniyle enfeksiyonlara karşı oldukça savunmasızdır. Enfeksiyonlar, morbidite ve mortalite oranlarını önemli ölçüde artırabilir.

Sepsis

Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı aşırı inflamatuvar yanıtı sonucu organ yetmezliğine yol açan hayatı tehdit eden bir durumdur. Pnömoni, üriner sistem enfeksiyonları, intra-abdominal enfeksiyonlar ve kateterle ilişkili enfeksiyonlar sepsise neden olabilir.

Yönetimi:

  • Erken Tanı ve Tedavi: Sepsis şüphesi olan hastalarda hızlı tanı ve tedaviye başlanmalıdır.
  • Antibiyotik Tedavisi: Geniş spektrumlu antibiyotikler başlanmalı ve kültür sonuçlarına göre daraltılmalıdır.
  • Sıvı Resüsitasyonu: Hipovolemiyi düzeltmek için intravenöz sıvılar (kristaloidler) verilmelidir.
  • Vazopressörler: Sıvı resüsitasyonuna rağmen hipotansiyon devam ediyorsa, vazopressörler (norepinefrin) kullanılabilir.
  • Kaynak Kontrolü: Enfeksiyon kaynağı (apse, enfekte kateter vb.) ortadan kaldırılmalıdır.
  • Destekleyici Tedaviler: Mekanik ventilasyon, renal replasman tedavisi gibi organ destekleyici tedaviler uygulanabilir.

Ventilatörle İlişkili Pnömoni (VAP)

VAP, mekanik ventilasyonda olan hastalarda ventilasyonun başlamasından 48 saat sonra gelişen pnömonidir. Endotrakeal tüp, aspirasyon, ağız bakımı eksikliği ve kontamine ekipmanlar VAP riskini artırır.

Yönetimi: (Yukarıda Pnömoni başlığı altında detaylı olarak açıklanmıştır)

Kateterle İlişkili Kan Dolaşımı Enfeksiyonları (CRBSI)

CRBSI, santral venöz kateter veya diğer intravasküler kateterlerin enfekte olması sonucu kan dolaşımına bakteri girmesidir. Kateter yerleştirme sırasında steril tekniklerin ihlali, uzun süreli kateter kullanımı ve kontamine kateterler CRBSI riskini artırır.

Yönetimi:

  • Kateterin Çıkarılması: Enfekte kateter mümkün olan en kısa sürede çıkarılmalıdır.
  • Antibiyotik Tedavisi: Geniş spektrumlu antibiyotikler başlanmalı ve kültür sonuçlarına göre daraltılmalıdır.
  • Kateter Ucu Kültürü: Çıkarılan kateterin ucu kültüre gönderilmelidir.

Üriner Sistem Enfeksiyonları (ÜSE)

ÜSE, üriner kateter kullanımı, idrar retansiyonu, bağışıklık sisteminin baskılanması ve kadın cinsiyeti ÜSE riskini artırır.

Yönetimi:

  • Antibiyotik Tedavisi: İdrar kültürü sonuçlarına göre uygun antibiyotikler başlanmalıdır.
  • Kateterin Çıkarılması: Mümkünse, üriner kateter çıkarılmalıdır.
  • Sıvı Alımının Artırılması: İdrar akışını artırmak ve bakterileri temizlemek için sıvı alımı artırılmalıdır.

Cerrahi Alan Enfeksiyonları (CAE)

CAE, cerrahi insizyon bölgesinde gelişen enfeksiyonlardır. Yetersiz cerrahi teknikler, kontamine ekipmanlar, pre-operatif cilt hazırlığı eksikliği ve hastanın genel sağlık durumu CAE riskini etkiler.

Yönetimi:

  • Yara Bakımı: Yara düzenli olarak temizlenmeli ve pansuman yapılmalıdır.
  • Antibiyotik Tedavisi: Enfeksiyonun şiddetine göre antibiyotikler kullanılabilir.
  • Drenaj: Apse oluşmuşsa, drenaj yapılmalıdır.
  • Debridman: Nekrotik dokular temizlenmelidir.

Renal Komplikasyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastalarında renal komplikasyonlar, akut böbrek hasarı (ABH) ve kronik böbrek hastalığının (KBH) alevlenmesi gibi durumları içerir. Bu komplikasyonlar, sıvı ve elektrolit dengesizliklerine, metabolik asidoza ve üremik toksinlerin birikmesine yol açarak morbidite ve mortaliteyi artırır.

Akut Böbrek Hasarı (ABH)

ABH, böbrek fonksiyonlarının aniden bozulmasıdır. Hipovolemi, hipotansiyon, nefrotoksik ilaçlar, sepsis ve rabdomiyoliz ABH'ye neden olabilir.

Yönetimi:

  • Sıvı Yönetimi: Hipovolemi düzeltilmeli, ancak aşırı sıvı yüklenmesinden kaçınılmalıdır.
  • Kan Basıncının Kontrolü: Yeterli perfüzyonu sağlamak için kan basıncı korunmalıdır.
  • Nefrotoksik İlaçlardan Kaçınma: Mümkünse, nefrotoksik ilaçlardan (aminoglikozidler, NSAID'ler) kaçınılmalıdır.
  • Elektrolit Dengesinin Düzeltilmesi: Hiperkalemi, hiponatremi gibi elektrolit dengesizlikleri düzeltilmelidir.
  • Renal Replasman Tedavisi (RRT): Şiddetli ABH durumlarında, hemodiyaliz veya sürekli renal replasman tedavisi (CRRT) uygulanabilir.

Kronik Böbrek Hastalığının (KBH) Alevlenmesi

KBH'nin alevlenmesi, önceden var olan böbrek hastalığının kötüleşmesidir. ABH'ye benzer nedenlerle tetiklenebilir.

Yönetimi:

  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Alevlenmeye neden olan faktörler (hipotansiyon, enfeksiyon vb.) tedavi edilmelidir.
  • Sıvı ve Elektrolit Yönetimi: Sıvı yüklenmesi ve elektrolit dengesizlikleri kontrol altına alınmalıdır.
  • İlaç Dozajının Ayarlanması: Böbrek fonksiyonlarına göre ilaç dozları ayarlanmalıdır.
  • Renal Replasman Tedavisi (RRT): Gerekirse, hemodiyaliz veya periton diyalizi uygulanabilir.

Elektrolit Dengesizlikleri

Elektrolit dengesizlikleri (hiperkalemi, hipokalemi, hiponatremi, hipernatremi, hipokalsemi, hiperkalsemi) böbrek fonksiyon bozukluğu, ilaçlar ve sıvı yönetimindeki hatalar sonucu ortaya çıkabilir. Aritmilere, nörolojik disfonksiyona ve kas güçsüzlüğüne yol açabilirler.

Yönetimi:

  • Elektrolit Düzeylerinin İzlenmesi: Düzenli olarak elektrolit düzeyleri takip edilmelidir.
  • Elektrolit Takviyesi veya Kısıtlaması: Elektrolit düzeylerine göre takviye veya kısıtlama yapılmalıdır.
  • İlaçların Gözden Geçirilmesi: Elektrolit dengesini etkileyen ilaçlar gözden geçirilmelidir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Elektrolit dengesizliğine neden olan temel sorun (böbrek yetmezliği, ilaç yan etkisi vb.) tedavi edilmelidir.

Asidoz ve Alkaloz

Asidoz (metabolik veya respiratuvar) ve alkaloz (metabolik veya respiratuvar) böbrek fonksiyon bozukluğu, solunum yetmezliği, kusma, diyare ve ilaçlar sonucu ortaya çıkabilir. Organ fonksiyonlarını bozabilirler.

Yönetimi:

  • Kan Gazı Analizi: Düzenli olarak kan gazı analizi yapılmalıdır.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Asidoz veya alkaloza neden olan temel sorun tedavi edilmelidir.
  • Bikarbonat Tedavisi: Şiddetli metabolik asidozda bikarbonat verilebilir.
  • Ventilasyonun Düzenlenmesi: Respiratuvar asidoz veya alkalozda ventilasyon ayarları düzenlenmelidir.

Nörolojik Komplikasyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastalarında nörolojik komplikasyonlar, bilinç değişikliği, nöbetler, inme ve periferik nöropati gibi durumları içerir. Bu komplikasyonlar, morbidite ve mortaliteyi artırabilir ve uzun süreli nörolojik sekelere yol açabilir.

Deliryum

Deliryum, akut başlangıçlı, dalgalanan seyirli, dikkat eksikliği ve bilinç değişikliği ile karakterize bir nöropsikiyatrik sendromdur. İlaçlar, enfeksiyonlar, metabolik bozukluklar, ağrı, uyku yoksunluğu ve yoğun bakım ortamı deliryuma neden olabilir.

Yönetimi:

  • Non-Farmakolojik Yaklaşımlar: Çevrenin düzenlenmesi, oryantasyonun sağlanması, uyku hijyeninin sağlanması, erken mobilizasyon ve aile katılımının teşvik edilmesi.
  • Farmakolojik Yaklaşımlar: Antipsikotik ilaçlar (haloperidol, quetiapine) deliryum semptomlarını azaltmak için kullanılabilir. Benzodiazepinlerden kaçınılmalıdır.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Deliryuma neden olan temel sorun (enfeksiyon, ilaç yan etkisi vb.) tedavi edilmelidir.

Nöbetler

Nöbetler, beyin aktivitesindeki anormal elektriksel deşarjlar sonucu ortaya çıkan geçici nörolojik olaylardır. Metabolik bozukluklar, ilaçlar, beyin hasarı, inme ve ensefalit nöbetlere neden olabilir.

Yönetimi:

  • Hava Yolunun Korunması: Nöbet sırasında hastanın hava yolunu korumak önemlidir.
  • Antikonvülzan İlaçlar: Nöbetleri durdurmak ve önlemek için antikonvülzan ilaçlar (fenitoin, levetirasetam, benzodiazepinler) kullanılabilir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Nöbetlere neden olan temel sorun (metabolik bozukluk, beyin hasarı vb.) tedavi edilmelidir.

İnme

İnme, beyne kan akışının kesilmesi sonucu beyin dokusunun hasar görmesidir. Trombotik inme, embolik inme ve hemorajik inme olmak üzere farklı türleri vardır. Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı ve ateroskleroz inme riskini artırır.

Yönetimi:

  • Erken Tanı ve Tedavi: İnme belirtileri ortaya çıktığında hızlı tanı ve tedaviye başlanmalıdır.
  • Trombolitik Tedavi: İskemik inmede, belirtilerin başlamasından itibaren belirli bir süre içinde trombolitik ilaçlar (alteplaz) verilebilir.
  • Endovasküler Tedavi: Büyük damar tıkanıklıklarında, endovasküler yöntemlerle tıkanıklık açılabilir.
  • Destekleyici Tedaviler: Kan basıncının kontrolü, oksijen tedavisi, kan şekerinin kontrolü ve nöroprotektif stratejiler uygulanabilir.

Periferik Nöropati

Periferik nöropati, periferik sinirlerin hasar görmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Diyabet, alkolizm, ilaçlar, enfeksiyonlar ve vitamin eksiklikleri periferik nöropatiye neden olabilir. Kritik hastalık nöropatisi (Critical Illness Polyneuropathy - CIP) ve Kritik hastalık miyopatisi (Critical Illness Myopathy - CIM) yoğun bakımda sık görülen periferik sinir ve kas hasarı durumlarıdır.

Yönetimi:

  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Periferik nöropatiye neden olan temel sorun (diyabet, alkolizm vb.) tedavi edilmelidir.
  • Ağrı Kontrolü: Ağrıyı azaltmak için analjezikler (gabapentin, pregabalin, amitriptilin) kullanılabilir.
  • Fizyoterapi: Kas gücünü ve fonksiyonunu iyileştirmek için fizyoterapi uygulanabilir.
  • Beslenme Desteği: Yeterli beslenme sağlanmalıdır.

Gastrointestinal Komplikasyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastalarında gastrointestinal (Gİ) sistem komplikasyonları, stres ülserleri, kanamalar, paralitik ileus, ishal ve kabızlık gibi durumları içerir. Bu komplikasyonlar, beslenme intoleransına, enfeksiyon riskinin artmasına ve morbiditeyi artırmaya yol açabilir.

Stres Ülserleri ve Kanamalar

Stres ülserleri, yoğun bakım hastalarında strese bağlı olarak mide veya duodenumda gelişen ülserlerdir. Mekanik ventilasyon, koagülopati, sepsis ve yüksek doz steroid kullanımı stres ülseri riskini artırır.

Yönetimi:

  • Profilaksi: Proton pompa inhibitörleri (PPI'lar) veya H2 reseptör blokerleri (H2RA'lar) ile stres ülseri profilaksisi uygulanabilir.
  • Kanamaların Kontrolü: Endoskopi ile kanayan ülserler koterize edilebilir veya klips uygulanabilir.
  • Transfüzyon: Kan kaybını yerine koymak için kan transfüzyonu yapılabilir.

Paralitik İleus

Paralitik ileus, bağırsak hareketlerinin durması veya yavaşlaması sonucu bağırsak içeriğinin ilerleyememesidir. Cerrahi, ilaçlar, elektrolit dengesizlikleri ve sepsis paralitik ileusa neden olabilir.

Yönetimi:

  • Oral Alımın Kısıtlanması: Bağırsak hareketleri normale dönene kadar oral alım kısıtlanmalıdır.
  • Nazogastrik Tüp: Mide içeriğini boşaltmak ve basıncı azaltmak için nazogastrik tüp yerleştirilebilir.
  • Sıvı ve Elektrolit Dengesinin Düzeltilmesi: Elektrolit dengesizlikleri düzeltilmelidir.
  • Prokinetik İlaçlar: Bağırsak hareketlerini hızlandırmak için prokinetik ilaçlar (metoklopramid, eritromisin) kullanılabilir.

İshal

İshal, sık ve sulu dışkılama ile karakterizedir. Antibiyotik kullanımı, enteral beslenme, enfeksiyonlar ve ilaç yan etkileri ishale neden olabilir.

Yönetimi:

  • Nedeni Belirleme ve Tedavi: İshale neden olan faktörler (antibiyotik, enfeksiyon vb.) belirlenmeli ve tedavi edilmelidir.
  • Sıvı ve Elektrolit Dengesinin Düzeltilmesi: Sıvı ve elektrolit kaybı yerine konulmalıdır.
  • Antidiyare İlaçlar: Loperamid gibi antidiyare ilaçlar kullanılabilir.
  • Enteral Beslenme Ayarlanması: Enteral beslenme hızı ve içeriği ayarlanmalıdır.

Kabızlık

Kabızlık, seyrek ve sert dışkılama ile karakterizedir. İlaçlar, dehidratasyon, hareketsizlik ve yetersiz lif alımı kabızlığa neden olabilir.

Yönetimi:

  • Sıvı Alımının Artırılması: Yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır.
  • Laksatifler: Laksatifler (senna, bisakodil, polietilen glikol) kullanılabilir.
  • Dışkı Yumuşatıcılar: Dışkıyı yumuşatmak için dışkı yumuşatıcılar (doküsat sodyum) kullanılabilir.
  • Manuel Boşaltma: Gerekirse, rektal muayene ile manuel boşaltma yapılabilir.

Tromboembolik Komplikasyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastalarında tromboembolik komplikasyonlar, derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboli (PE) gibi durumları içerir. Bu komplikasyonlar, morbidite ve mortaliteyi artırabilir ve uzun süreli sağlık sorunlarına yol açabilir.

Derin Ven Trombozu (DVT)

DVT, derin venlerde kan pıhtısı oluşmasıdır. Hareketsizlik, cerrahi, travma, kanser ve koagülopati DVT riskini artırır.

Yönetimi:

  • Profilaksi: Düşük molekül ağırlıklı heparin (DMAH) veya unfraksiyone heparin (UFH) ile DVT profilaksisi uygulanabilir. Mekanik profilaksi (kompresyon çorapları, pnömatik kompresyon cihazları) de kullanılabilir.
  • Antikoagülan Tedavisi: DVT tespit edildikten sonra antikoagülan tedavi (heparin, warfarin, doğrudan oral antikoagülanlar - DOAC'lar) başlanmalıdır.

Pulmoner Emboli (PE)

PE, DVT'den kopan bir kan pıhtısının akciğerlere giderek pulmoner arterleri tıkamasıdır. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük ve taşikardi PE belirtileri olabilir.

Yönetimi:

  • Oksijen Tedavisi: Yüksek akışlı oksijen sağlanmalıdır.
  • Antikoagülan Tedavisi: Antikoagülan tedavi (heparin, warfarin, DOAC'lar) başlanmalıdır.
  • Trombolitik Tedavi: Hemodinamik olarak instabil hastalarda trombolitik ilaçlar verilebilir.
  • Cerrahi Embolektomi: Trombolitik tedavinin başarısız olduğu durumlarda cerrahi embolektomi yapılabilir.

Metabolik Komplikasyonlar

Cerrahi yoğun bakım hastalarında metabolik komplikasyonlar, hiperglisemi, hipoglisemi, elektrolit dengesizlikleri ve malnütrisyon gibi durumları içerir. Bu komplikasyonlar, organ fonksiyonlarını bozabilir, enfeksiyon riskini artırabilir ve iyileşme sürecini geciktirebilir.

#solunum yetmezliği#akut böbrek yetmezliği#cerrahi yoğun bakım#enfeksiyon#komplikasyonlar

Diğer Blog Yazıları

Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

06 11 2025 Devamını oku »
Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

06 11 2025 Devamını oku »
Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »