Diyaliz Ne İşe Yarar? Faydaları Nelerdir?

04 10 2025

Diyaliz Ne İşe Yarar? Faydaları Nelerdir?
Yoğun Bakımİç HastalıklarıNefroloji

Diyaliz Nedir? Ne İşe Yarar? Faydaları Nelerdir?

Diyaliz Nedir? Ne İşe Yarar? Faydaları Nelerdir?

Diyaliz, böbrek yetmezliği olan kişilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için hayati öneme sahip bir tedavi yöntemidir. Sağlıklı böbrekler, vücuttaki atık maddeleri ve fazla sıvıyı filtreleyerek idrar yoluyla dışarı atar, aynı zamanda elektrolit dengesini ve kan basıncını düzenler. Böbrekler bu görevleri yerine getiremediğinde, diyaliz devreye girerek bu fonksiyonları yapay olarak üstlenir. Bu makalede, diyalizin ne olduğunu, nasıl çalıştığını, çeşitlerini, faydalarını ve potansiyel risklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Böbreklerin Görevleri ve Böbrek Yetmezliği

Böbreklerin Temel Fonksiyonları

Böbrekler, insan vücudunun en önemli organlarından biridir ve bir dizi hayati fonksiyonu yerine getirirler. Bu fonksiyonlar şunlardır:

  • Atık Maddelerin Filtrelenmesi: Böbrekler, kandan üre, kreatinin ve diğer atık ürünleri filtreleyerek idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırır.
  • Sıvı Dengesinin Düzenlenmesi: Vücuttaki sıvı miktarını dengeler, fazla sıvıyı idrar yoluyla atarak ödem oluşumunu engeller.
  • Elektrolit Dengesinin Sağlanması: Sodyum, potasyum, kalsiyum ve fosfor gibi elektrolitlerin dengesini korur, bu maddelerin seviyelerini düzenler.
  • Kan Basıncının Kontrolü: Renin hormonu salgılayarak kan basıncını düzenler.
  • Hormon Üretimi: Eritropoietin hormonu (kırmızı kan hücrelerinin üretimini uyarır) ve D vitamini (kalsiyum emilimi için gereklidir) gibi hormonları üretir.

Böbrek Yetmezliği Nedir?

Böbrek yetmezliği, böbreklerin yukarıda belirtilen fonksiyonları yeterince yerine getirememesi durumudur. Bu durum, akut (ani başlangıçlı) veya kronik (yavaş gelişen) olabilir. Kronik böbrek yetmezliği (KBY), genellikle yıllar içinde yavaş yavaş ilerler ve böbrek fonksiyonlarının kalıcı olarak kaybına yol açar.

Böbrek yetmezliğinin başlıca nedenleri şunlardır:

  • Diyabet (Şeker Hastalığı): Yüksek kan şekeri seviyeleri, böbreklerde hasara neden olabilir.
  • Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon): Kontrolsüz yüksek tansiyon, böbrek damarlarına zarar verebilir.
  • Glomerülonefrit: Böbreklerin filtreleme birimlerinin (glomerüller) iltihaplanması.
  • Polikistik Böbrek Hastalığı: Böbreklerde kistlerin oluşmasına neden olan genetik bir hastalık.
  • İlaçlar ve Toksinler: Bazı ilaçlar ve toksinler böbreklere zarar verebilir.
  • Tekrarlayan İdrar Yolu Enfeksiyonları: Kronik idrar yolu enfeksiyonları böbreklerde hasara yol açabilir.

Böbrek yetmezliğinin belirtileri şunlar olabilir:

  • Yorgunluk ve Halsizlik: Kırmızı kan hücrelerinin üretiminin azalması (anemi) nedeniyle ortaya çıkabilir.
  • Ödem (Şişlik): Vücutta sıvı birikmesi nedeniyle özellikle ayak bileklerinde, ellerde ve yüzde şişlik görülebilir.
  • İştahsızlık ve Bulantı: Atık maddelerin birikmesi nedeniyle iştah azalabilir ve bulantı hissi oluşabilir.
  • İdrar Miktarında Değişiklik: İdrar miktarında azalma veya artma görülebilir.
  • Ciltte Kaşıntı: Atık maddelerin ciltte birikmesi nedeniyle kaşıntı oluşabilir.
  • Nefes Darlığı: Akciğerlerde sıvı birikmesi nedeniyle nefes darlığı yaşanabilir.
  • Kas Krampları: Elektrolit dengesizlikleri nedeniyle kas krampları görülebilir.

Böbrek yetmezliği ilerledikçe, vücutta biriken atık maddeler ve sıvı, hayati organların fonksiyonlarını bozarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, böbrek yetmezliği olan kişilerin diyaliz veya böbrek nakli gibi tedavi yöntemlerine başvurmaları gerekebilir.

Diyaliz Nedir ve Nasıl Çalışır?

Diyalizin Tanımı

Diyaliz, böbrek yetmezliği olan kişilerin kanını temizlemek, vücuttaki fazla sıvıyı uzaklaştırmak ve elektrolit dengesini sağlamak için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Diyaliz, böbreklerin normal fonksiyonlarını yapay olarak taklit eder ve hastaların yaşamlarını sürdürebilmeleri için hayati öneme sahiptir.

Diyalizin Çalışma Prensibi

Diyalizin temel prensibi, difüzyon ve ultrafiltrasyon süreçlerine dayanır.

  • Difüzyon: Kanda yüksek konsantrasyonda bulunan atık maddelerin (üre, kreatinin, fosfor vb.) diyaliz sıvısında (diyalizat) daha düşük konsantrasyonda bulunması nedeniyle, bu maddelerin diyaliz sıvısına geçişidir. Bu sayede, kandaki atık madde miktarı azaltılır.
  • Ultrafiltrasyon: Kanda bulunan fazla sıvının, bir membran aracılığıyla diyaliz sıvısına geçirilerek vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bu süreç, kan basıncını düzenlemeye ve ödem oluşumunu engellemeye yardımcı olur.

Diyaliz işlemi sırasında, kan bir diyaliz makinesinden geçirilir. Bu makine, içinde yarı geçirgen bir membran bulunan bir diyalizör (yapay böbrek) içerir. Kan, bu membranın bir tarafından geçerken, diyaliz sıvısı diğer tarafından akar. Difüzyon ve ultrafiltrasyon süreçleri sayesinde, kan temizlenir ve fazla sıvı uzaklaştırılır. Temizlenmiş kan, daha sonra tekrar vücuda geri verilir.

Diyaliz Çeşitleri

İki ana diyaliz türü vardır: hemodiyaliz ve periton diyalizi. Her iki yöntem de farklı prensiplere dayanır ve hastanın durumuna, tercihlerine ve yaşam tarzına göre seçilir.

Hemodiyaliz

Hemodiyaliz, en yaygın diyaliz türüdür. Bu yöntemde, hastanın kanı bir diyaliz makinesi aracılığıyla temizlenir. Hemodiyaliz genellikle bir diyaliz merkezinde, eğitimli sağlık personeli tarafından uygulanır.

Hemodiyaliz İşlemi Nasıl Yapılır?

  1. Vasküler Erişim: Hemodiyaliz için öncelikle bir vasküler erişim yolu oluşturulması gerekir. Bu, genellikle bir fistül (arter ve venin cerrahi olarak birleştirilmesi) veya bir greft (arter ve ven arasına yerleştirilen yapay bir tüp) yoluyla yapılır. Kateter de kullanılabilir ancak uzun dönemde tercih edilmez.
  2. Diyaliz Seansı: Diyaliz seansı sırasında, hastanın kanı bir iğne aracılığıyla vasküler erişim yolundan alınır ve diyaliz makinesine gönderilir. Diyaliz makinesi, kanı diyalizörden geçirerek temizler ve fazla sıvıyı uzaklaştırır.
  3. Kanın Geri Verilmesi: Temizlenmiş kan, başka bir iğne aracılığıyla tekrar hastanın vücuduna geri verilir.
  4. Seans Süresi ve Sıklığı: Hemodiyaliz seansları genellikle 3-5 saat sürer ve haftada 3 kez uygulanır.

Hemodiyalizin Avantajları

  • Etkili Kan Temizleme: Hemodiyaliz, kandaki atık maddeleri ve fazla sıvıyı etkili bir şekilde temizler.
  • Yakın Takip: Diyaliz merkezinde uygulandığı için, hastaların sağlık durumu düzenli olarak takip edilir.

Hemodiyalizin Dezavantajları

  • Diyaliz Merkezine Bağımlılık: Hastaların diyaliz merkezine düzenli olarak gitmeleri gerekir.
  • Vasküler Erişim Sorunları: Fistül veya greft ile ilgili sorunlar (enfeksiyon, tıkanma vb.) yaşanabilir.
  • Yan Etkiler: Diyaliz sırasında hipotansiyon (düşük tansiyon), kas krampları, bulantı ve baş ağrısı gibi yan etkiler görülebilir.

Periton Diyalizi

Periton diyalizi, karın boşluğunu (periton) bir filtre olarak kullanan bir diyaliz türüdür. Bu yöntemde, karın boşluğuna bir kateter yerleştirilir ve diyaliz sıvısı (periton diyaliz sıvısı) bu kateter aracılığıyla karın boşluğuna verilir.

Periton Diyalizi İşlemi Nasıl Yapılır?

  1. Kateter Yerleştirilmesi: Öncelikle, cerrahi bir işlemle karın boşluğuna bir kateter yerleştirilir.
  2. Diyaliz Sıvısının Verilmesi: Periton diyaliz sıvısı, kateter aracılığıyla karın boşluğuna verilir. Bu sıvı, karın zarı (periton) aracılığıyla kandan atık maddeleri ve fazla sıvıyı çeker.
  3. Bekleme Süresi (Dwell Time): Diyaliz sıvısı, belirli bir süre (genellikle birkaç saat) karın boşluğunda bekletilir. Bu süre zarfında, difüzyon ve ultrafiltrasyon süreçleri gerçekleşir.
  4. Diyaliz Sıvısının Boşaltılması: Bekleme süresi sonunda, diyaliz sıvısı (artık atık maddeleri ve fazla sıvıyı içeren) kateter aracılığıyla boşaltılır.
  5. Tekrar Dolum: Karın boşluğu tekrar yeni diyaliz sıvısıyla doldurulur. Bu döngü, günde birkaç kez tekrarlanır.

Periton diyalizinin iki ana türü vardır:

  • Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi (SAPD): Bu yöntemde, hastalar günde 4-5 kez manuel olarak diyaliz sıvısı değişimi yaparlar.
  • Otomatik Periton Diyalizi (OPD): Bu yöntemde, diyaliz sıvısı değişimi bir makine (sikler) tarafından gece boyunca otomatik olarak yapılır.

Periton Diyalizinin Avantajları

  • Evde Uygulanabilirlik: Periton diyalizi, hastaların evde kendi başlarına uygulayabilecekleri bir yöntemdir.
  • Diyaliz Merkezine Daha Az Bağımlılık: Hastaların diyaliz merkezine daha az sıklıkla gitmeleri gerekir.
  • Daha Esnek Yaşam Tarzı: Periton diyalizi, hastalara daha esnek bir yaşam tarzı sunar.
  • Daha İyi Kan Basıncı Kontrolü: Periton diyalizi, kan basıncını daha iyi kontrol etmeye yardımcı olabilir.

Periton Diyalizinin Dezavantajları

  • Peritonit Riski: Karın boşluğunun enfeksiyonu (peritonit) riski vardır.
  • Kateter Sorunları: Kateter ile ilgili sorunlar (enfeksiyon, tıkanma vb.) yaşanabilir.
  • Kilo Alma: Periton diyaliz sıvısı glikoz içerdiği için, uzun dönemde kilo alma görülebilir.
  • Diyaliz Sıvısı Değişimi: Hastaların düzenli olarak diyaliz sıvısı değişimi yapmaları gerekir.

Diyalizin Faydaları

Diyaliz, böbrek yetmezliği olan kişiler için birçok önemli fayda sağlar:

  • Yaşam Süresinin Uzatılması: Diyaliz, böbrek yetmezliği olan kişilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için hayati öneme sahiptir. Diyaliz sayesinde, bu hastalar yıllarca yaşayabilirler.
  • Atık Maddelerin Temizlenmesi: Diyaliz, kandaki atık maddeleri (üre, kreatinin, fosfor vb.) temizleyerek, bu maddelerin vücutta birikmesinin neden olduğu semptomları azaltır.
  • Sıvı Dengesinin Sağlanması: Diyaliz, vücuttaki fazla sıvıyı uzaklaştırarak ödem oluşumunu engeller ve nefes darlığı gibi semptomları hafifletir.
  • Elektrolit Dengesinin Düzeltilmesi: Diyaliz, elektrolit dengesizliklerini (sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor vb.) düzelterek, kas krampları, kalp ritim bozuklukları ve diğer ciddi sorunları önler.
  • Kan Basıncının Kontrolü: Diyaliz, kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur ve hipertansiyonun neden olduğu komplikasyonları azaltır.
  • Yaşam Kalitesinin Artırılması: Diyaliz, böbrek yetmezliğinin neden olduğu semptomları azaltarak, hastaların yaşam kalitesini artırır. Hastalar, daha enerjik, daha aktif ve daha sosyal olabilirler.

Diyalizin Riskleri ve Yan Etkileri

Diyaliz, hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemi olmasına rağmen, bazı riskleri ve yan etkileri de beraberinde getirebilir. Bu riskler ve yan etkiler, hemodiyaliz ve periton diyalizi için farklılık gösterebilir.

Hemodiyalizin Riskleri ve Yan Etkileri

  • Hipotansiyon (Düşük Tansiyon): Diyaliz sırasında sıvı uzaklaştırılması nedeniyle kan basıncı düşebilir. Bu durum, baş dönmesi, sersemlik, bulantı ve hatta bayılmaya neden olabilir.
  • Kas Krampları: Elektrolit dengesizlikleri ve sıvı kaybı nedeniyle kas krampları görülebilir.
  • Bulantı ve Kusma: Diyaliz sırasında atık maddelerin hızla temizlenmesi nedeniyle bulantı ve kusma ortaya çıkabilir.
  • Baş Ağrısı: Diyaliz sırasında kan basıncındaki değişiklikler nedeniyle baş ağrısı yaşanabilir.
  • Göğüs Ağrısı: Nadiren, diyaliz sırasında kalp damarlarında spazm oluşması nedeniyle göğüs ağrısı görülebilir.
  • Sırt Ağrısı: Diyaliz sırasında uzun süre hareketsiz kalmak veya kan basıncındaki değişiklikler nedeniyle sırt ağrısı yaşanabilir.
  • Kaşıntı: Atık maddelerin ciltte birikmesi nedeniyle kaşıntı oluşabilir.
  • Enfeksiyon: Vasküler erişim yolunda (fistül, greft veya kateter) enfeksiyon riski vardır.
  • Kanama: Diyaliz sırasında kullanılan kan sulandırıcı ilaçlar nedeniyle kanama riski artabilir.
  • Vasküler Erişim Sorunları: Fistül veya greft ile ilgili sorunlar (tıkanma, daralma, anevrizma vb.) yaşanabilir.
  • Kalp Sorunları: Uzun dönemde, diyaliz hastalarında kalp yetmezliği, kalp ritim bozuklukları ve kalp krizi riski artabilir.
  • Anemi: Eritropoietin hormonunun yetersiz üretimi nedeniyle anemi (kansızlık) görülebilir.
  • Kemik Hastalıkları: D vitamini eksikliği ve fosfor yüksekliği nedeniyle kemik hastalıkları (renal osteodistrofi) gelişebilir.
  • Amiloidoz: Uzun süreli diyaliz tedavisi alan hastalarda, beta-2 mikroglobulin adı verilen bir proteinin kemiklerde ve eklemlerde birikmesi sonucu amiloidoz gelişebilir.

Periton Diyalizinin Riskleri ve Yan Etkileri

  • Peritonit: Karın boşluğunun enfeksiyonu (peritonit), periton diyalizinin en ciddi komplikasyonudur. Peritonit, karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma ve diyaliz sıvısının bulanıklaşması gibi belirtilerle kendini gösterir.
  • Kateter Sorunları: Kateter ile ilgili sorunlar (enfeksiyon, tıkanma, sızıntı vb.) yaşanabilir.
  • Herni (Fıtık): Karın içi basıncının artması nedeniyle fıtık oluşabilir.
  • Kilo Alma: Periton diyaliz sıvısı glikoz içerdiği için, uzun dönemde kilo alma görülebilir.
  • Hiperglisemi (Yüksek Kan Şekeri): Diyaliz sıvısındaki glikoz nedeniyle kan şekeri yükselebilir. Özellikle diyabet hastalarında bu durum daha belirgin olabilir.
  • Lipid Anormallikleri: Periton diyalizi, trigliserid ve kolesterol seviyelerinde artışa neden olabilir.
  • Protein Kaybı: Periton diyalizi sırasında protein kaybı olabilir. Bu durum, beslenme takviyeleri ile telafi edilmelidir.
  • Karın Ağrısı: Diyaliz sıvısının karın boşluğuna verilmesi veya boşaltılması sırasında karın ağrısı yaşanabilir.
  • Nefes Darlığı: Nadiren, diyaliz sıvısının karın boşluğunda fazla birikmesi nedeniyle nefes darlığı görülebilir.

Diyaliz Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Diyaliz tedavisi gören hastaların, sağlıklarını korumak ve yaşam kalitelerini artırmak için dikkat etmeleri gereken bazı önemli noktalar vardır:

  • Beslenme: Diyaliz hastalarının, böbrek yetmezliğine uygun bir beslenme planı izlemeleri gerekir. Bu plan, protein, sodyum, potasyum, fosfor ve sıvı alımını kısıtlamayı içerebilir. Diyetisyen tarafından kişiye özel bir beslenme planı oluşturulması önemlidir.
  • Sıvı Alımı: Diyaliz hastalarının sıvı alımını kontrol altında tutmaları gerekir. Fazla sıvı alımı, ödem, nefes darlığı ve yüksek tansiyon gibi sorunlara yol açabilir.
  • İlaçlar: Diyaliz hastalarının, doktorlarının önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmaları gerekir. İlaçların dozajı ve kullanım zamanı, böbrek fonksiyonlarına göre ayarlanmalıdır.
  • Vasküler Erişim Bakımı (Hemodiyaliz): Hemodiyaliz hastalarının, fistül veya greftlerini enfeksiyondan korumak için hijyen kurallarına uymaları gerekir. Vasküler erişim yolunu sıkı giysilerden ve basınçtan korumak önemlidir.
  • Kateter Bakımı (Periton Diyalizi): Periton diyalizi hastalarının, kateterlerini enfeksiyondan korumak için hijyen kurallarına uymaları ve kateter çıkış yerini düzenli olarak temizlemeleri gerekir.
  • Düzenli Kontroller: Diyaliz hastalarının, doktorları tarafından belirlenen aralıklarla düzenli kontrollere gitmeleri gerekir. Bu kontrollerde, kan değerleri, kan basıncı, kilo ve genel sağlık durumu değerlendirilir.
  • Egzersiz: Diyaliz hastalarının, doktorlarının önerdiği şekilde düzenli egzersiz yapmaları faydalıdır. Egzersiz, kas gücünü artırır, kemikleri güçlendirir, kan basıncını düşürür ve yaşam kalitesini artırır.
  • Sigara ve Alkol: Diyaliz hastalarının sigara ve alkol kullanmamaları gerekir. Sigara ve alkol, böbreklere zarar verir ve diyaliz tedavisinin etkinliğini azaltır.
  • Aşılar: Diyaliz hastalarının, enfeksiyonlara karşı korunmak için grip, zatürre ve hepatit B gibi aşıları yaptırmaları önerilir.
  • Psikolojik Destek: Diyaliz tedavisi, hastalar için hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. Bu nedenle, diyaliz hastalarının psikolojik destek almaları faydalıdır. Psikolojik destek, stresle başa çıkmaya, uyum sağlamaya ve yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.

Diyaliz ve Böbrek Nakli

Diyaliz, böbrek yetmezliği olan kişiler için hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemi olmasına rağmen, böbrek nakli (transplantasyon) böbrek yetmezliğinin kalıcı bir çözümüdür. Böbrek nakli, sağlıklı bir donörden alınan böbreğin, böbrek yetmezliği olan bir hastaya cerrahi olarak nakledilmesidir.

Böbrek Naklinin Avantajları

  • Diyalize Bağımlılığın Ortadan Kalkması: Böbrek nakli, diyalize bağımlılığı ortadan kaldırır ve hastaların daha özgür bir yaşam sürmelerini sağlar.
  • Daha İyi Yaşam Kalitesi: Böbrek nakli olan hastaların yaşam kalitesi, diyaliz hastalarına göre genellikle daha iyidir. Nakil hastaları, daha enerjik, daha aktif ve daha sosyal olabilirler.
  • Daha Uzun Yaşam Süresi: Böbrek nakli olan hastaların yaşam süresi, diyaliz hastalarına göre genellikle daha uzundur.
  • Beslenme Kısıtlamalarının Azalması: Böbrek nakli sonrasında, beslenme kısıtlamaları diyalize göre azalır.

Böbrek Naklinin Dezavantajları ve Riskleri

  • Organ Reddi: Vücudun nakledilen böbreği reddetme riski vardır. Bu nedenle, nakil hastalarının ömür boyu bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (immünsupresanlar) kullanmaları gerekir.
  • İmmünsupresan İlaçların Yan Etkileri: İmmünsupresan ilaçların yan etkileri (enfeksiyon riski, kanser riski, yüksek tansiyon, diyabet vb.) görülebilir.
  • Ameliyat Riskleri: Böbrek nakli ameliyatının riskleri (kanama, enfeksiyon, yara iyileşmesi sorunları vb.) vardır.
  • Donör Bulma Zorluğu: Uygun donör bulmak zor olabilir.

Diyaliz ve Böbrek Nakli Arasındaki Seçim

Diyaliz ve böbrek nakli arasındaki seçim, hastanın genel sağlık durumu, yaşı, yaşam tarzı, beklentileri ve donör bulunabilirliği gibi faktörlere bağlıdır. Böbrek nakli, genel olarak daha iyi bir yaşam kalitesi ve daha uzun bir yaşam süresi sunsa da, her hasta için uygun bir seçenek olmayabilir. Diyaliz ise, böbrek nakli mümkün olmayan veya nakil için uygun olmayan hastalar için hayati bir alternatiftir.

Diyaliz tedavisi ve böbrek nakli hakkında daha fazla bilgi almak için, bir nefroloji uzmanına danışmanız önemlidir.

Sonuç

Diyaliz, böbrek yetmezliği olan kişilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için vazgeçilmez bir tedavi yöntemidir. Hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki ana türü bulunan diyaliz, kandaki atık maddeleri temizler, sıvı dengesini sağlar, elektrolit dengesini düzenler ve kan basıncını kontrol eder. Diyaliz tedavisi, böbrek yetmezliğinin neden olduğu semptomları azaltarak, hastaların yaşam kalitesini artırır.

Diyaliz tedavisi gören hastaların, beslenmelerine, sıvı alımlarına, ilaç kullanımlarına ve hijyen kurallarına dikkat etmeleri önemlidir. Düzenli kontroller, egzersiz ve psikolojik destek de diyaliz tedavisinin başarısını artırmaya yardımcı olabilir.

Böbrek nakli, böbrek yetmezliğinin kalıcı bir çözümüdür ve diyalize bağımlılığı ortadan kaldırır. Ancak, böbrek nakli her hasta için uygun bir seçenek olmayabilir. Diyaliz ve böbrek nakli arasındaki seçim, hastanın durumuna ve tercihlerine göre belirlenir.

Unutmayın, böbrek sağlığınızı korumak için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli egzersiz yapmak, yeterli sıvı tüketmek, tuz alımını kısıtlamak ve kan basıncınızı kontrol altında tutmak önemlidir. Böbrek hastalığı riskiniz varsa, düzenli olarak doktorunuza başvurarak böbrek fonksiyonlarınızı kontrol ettirmeniz önerilir.

#böbrek yetmezliği#böbrek sağlığı#diyaliz#Hemodiyaliz#Periton Diyalizi

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

06 11 2025 Devamını oku »
Her endoskopide parça alınır mı?

Her endoskopide parça alınır mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nasıl Yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »