Nörolojiİç HastalıklarıKardiyoloji
Düşük Tansiyon Neyin Belirtisi Olabilir?
Düşük Tansiyon Neyin Belirtisi Olabilir?
Düşük tansiyon, tıp dilinde hipotansiyon olarak adlandırılır ve kan basıncının normalden daha düşük olması durumunu ifade eder. Genellikle 90/60 mmHg'den düşük değerler düşük tansiyon olarak kabul edilir. Ancak, düşük tansiyonun belirtileri ve nedenleri kişiden kişiye değişebilir. Bazı kişilerde herhangi bir belirti görülmezken, bazılarında ise ciddi sağlık sorunlarına işaret edebilir. Bu nedenle, düşük tansiyonun neyin belirtisi olabileceğini anlamak ve gerektiğinde bir doktora danışmak önemlidir.
Düşük Tansiyonun Tanımı ve Ölçümü
Tansiyon, kanın damar duvarlarına uyguladığı basıncı ifade eder. İki değerle ölçülür: Sistolik (büyük) tansiyon ve diastolik (küçük) tansiyon. Sistolik tansiyon, kalbin kasılması sırasında kanın damarlara pompalanmasıyla oluşan basıncı gösterirken, diastolik tansiyon kalbin gevşemesi sırasında damarlardaki basıncı gösterir. Tansiyon ölçümü genellikle bir tansiyon aleti (sfigmomanometre) kullanılarak yapılır. Ölçüm sırasında kolun etrafına bir manşet sarılır ve bu manşet şişirilerek kan akışı geçici olarak durdurulur. Ardından, manşet yavaşça indirilirken bir stetoskop yardımıyla kan akışının başladığı ve durduğu anlardaki basınç değerleri kaydedilir. Bu değerler, sistolik ve diastolik tansiyonu temsil eder.
Normal Tansiyon Değerleri
Normal tansiyon değerleri genellikle 120/80 mmHg civarındadır. Ancak, bu değerler yaş, cinsiyet, genel sağlık durumu ve yaşam tarzı gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Amerikan Kalp Derneği'ne (AHA) göre tansiyon kategorileri şu şekildedir:
- Normal: Sistolik < 120 mmHg ve Diastolik < 80 mmHg
- Yüksek Normal (Prehipertansiyon): Sistolik 120-129 mmHg ve Diastolik < 80 mmHg
- Hipertansiyon Evre 1: Sistolik 130-139 mmHg veya Diastolik 80-89 mmHg
- Hipertansiyon Evre 2: Sistolik ≥ 140 mmHg veya Diastolik ≥ 90 mmHg
- Hipertansif Kriz: Sistolik > 180 mmHg ve/veya Diastolik > 120 mmHg (Acil tıbbi müdahale gerektirir)
Düşük Tansiyon Değerleri
Düşük tansiyon, genellikle 90/60 mmHg'den düşük değerler olarak kabul edilir. Ancak, bazı kişilerde bu değerlerde herhangi bir belirti görülmezken, bazılarında ise baş dönmesi, sersemlik, bayılma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Düşük tansiyonun belirtileri ve ciddiyeti kişiden kişiye değişebilir.
Düşük Tansiyonun Belirtileri
Düşük tansiyonun belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve bazı kişilerde herhangi bir belirti görülmeyebilir. Ancak, en sık görülen belirtiler şunlardır:
- Baş Dönmesi ve Sersemlik: Ani pozisyon değişikliklerinde (örneğin, yataktan kalkarken veya oturur pozisyondan ayağa kalkarken) baş dönmesi ve sersemlik hissi.
- Bayılma (Senkop): Kan basıncının ani düşmesi sonucu bilinç kaybı yaşanması.
- Bulanık Görme: Gözlere yeterli kan gitmemesi nedeniyle görmede bulanıklık.
- Halsizlik ve Yorgunluk: Vücuda yeterli oksijen taşınamaması nedeniyle sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi.
- Konsantrasyon Güçlüğü: Beyne yeterli kan gitmemesi nedeniyle odaklanma ve konsantre olma sorunları.
- Mide Bulantısı: Düşük tansiyonun sindirim sistemini etkilemesi sonucu mide bulantısı.
- Soğuk ve Nemli Cilt: Dolaşım sorunları nedeniyle ciltte soğukluk ve nemlilik.
- Hızlı ve Sığ Solunum: Vücudun oksijen ihtiyacını karşılamak için solunumun hızlanması.
- Depresyon: Kronik düşük tansiyon bazı kişilerde depresif belirtilere neden olabilir.
Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız ve düşük tansiyondan şüpheleniyorsanız, bir doktora danışmanız önemlidir.
Düşük Tansiyonun Nedenleri
Düşük tansiyonun birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler arasında yaşam tarzı faktörleri, tıbbi durumlar ve ilaçlar yer alabilir. İşte düşük tansiyonun en yaygın nedenleri:
Yaşam Tarzı Faktörleri
- Dehidratasyon: Vücudun yeterli sıvı almaması durumunda kan hacmi azalır ve bu da tansiyonun düşmesine neden olabilir. Özellikle egzersiz sırasında veya sıcak havalarda terleme yoluyla sıvı kaybı dehidratasyona yol açabilir.
- Beslenme Eksiklikleri: B12 vitamini, folik asit ve demir gibi besinlerin eksikliği anemiye neden olabilir ve bu da düşük tansiyona yol açabilir.
- Uzun Süre Ayakta Durmak: Uzun süre ayakta durmak, kanın bacaklarda birikmesine ve beyne yeterli kan gitmemesine neden olabilir. Bu durum özellikle ortostatik hipotansiyonu tetikleyebilir.
- Aşırı Alkol Tüketimi: Alkol, kan damarlarının genişlemesine ve dehidratasyona neden olarak tansiyonu düşürebilir.
Tıbbi Durumlar
- Kalp Sorunları: Kalp yetmezliği, kalp kapak hastalıkları ve aritmi gibi kalp sorunları, kalbin kan pompalama yeteneğini azaltarak tansiyonun düşmesine neden olabilir.
- Endokrin Sorunları: Hipotiroidizm (tiroid bezinin yetersiz çalışması), Addison hastalığı (böbreküstü bezlerinin yetersiz hormon üretmesi) ve diyabet gibi endokrin sorunları tansiyonu etkileyebilir.
- Sinir Sistemi Sorunları: Parkinson hastalığı ve otonom sinir sistemi bozuklukları gibi sinir sistemi sorunları, kan basıncını kontrol eden mekanizmaları etkileyerek düşük tansiyona neden olabilir.
- Hamilelik: Hamilelik sırasında hormonal değişiklikler ve kan hacmindeki artış, tansiyonun düşmesine neden olabilir. Bu durum genellikle hamileliğin ilk 24 haftasında görülür ve doğumdan sonra düzelir.
- Şiddetli Enfeksiyonlar (Sepsis): Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı verdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkar ve kan damarlarının genişlemesine ve tansiyonun düşmesine neden olabilir.
- Alerjik Reaksiyonlar (Anafilaksi): Anafilaksi, alerjik reaksiyonların en şiddetli şeklidir ve kan basıncının hızla düşmesine neden olabilir.
- Kan Kaybı: Kaza, ameliyat veya iç kanama gibi durumlarda meydana gelen kan kaybı, kan hacmini azaltarak tansiyonu düşürebilir.
İlaçlar
- Diüretikler (İdrar Söktürücüler): Diüretikler, vücuttan su ve tuz atılımını artırarak kan hacmini azaltır ve tansiyonu düşürebilir.
- Alfa Blokerler: Alfa blokerler, kan damarlarının genişlemesine neden olarak tansiyonu düşürebilir. Genellikle yüksek tansiyon ve prostat büyümesi tedavisinde kullanılırlar.
- Beta Blokerler: Beta blokerler, kalp atış hızını ve kan basıncını düşürerek etki gösterirler. Genellikle yüksek tansiyon, anjina ve migren tedavisinde kullanılırlar.
- Parkinson İlaçları: Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, tansiyonu düşürebilir.
- Trisiklik Antidepresanlar: Trisiklik antidepresanlar, depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlardır ve bazı kişilerde tansiyonu düşürebilirler.
- Sertleşme Sorunu İlaçları: Sertleşme sorunu tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, kan damarlarının genişlemesine neden olarak tansiyonu düşürebilir.
Düşük Tansiyon Türleri
Düşük tansiyon farklı türlerde ortaya çıkabilir ve her türün kendine özgü nedenleri ve belirtileri vardır. İşte düşük tansiyonun en yaygın türleri:
Ortostatik Hipotansiyon (Postural Hipotansiyon)
Ortostatik hipotansiyon, pozisyon değiştirildiğinde (örneğin, yataktan kalkarken veya oturur pozisyondan ayağa kalkarken) kan basıncının aniden düşmesi durumudur. Bu durum, kanın bacaklarda birikmesi ve beyne yeterli kan gitmemesi nedeniyle ortaya çıkar. Ortostatik hipotansiyonun belirtileri arasında baş dönmesi, sersemlik, bulanık görme ve bayılma yer alır.
Nedenleri:
- Dehidratasyon: Vücudun yeterli sıvı almaması.
- İlaçlar: Diüretikler, alfa blokerler, beta blokerler ve antidepresanlar gibi bazı ilaçlar.
- Sinir Sistemi Sorunları: Parkinson hastalığı ve otonom sinir sistemi bozuklukları.
- Yaşlılık: Yaşlılarda kan basıncını düzenleyen mekanizmaların zayıflaması.
- Uzun Süre Yatak İstirahati: Uzun süre yatak istirahati, kan damarlarının esnekliğini azaltabilir ve ortostatik hipotansiyona neden olabilir.
Postprandiyal Hipotansiyon
Postprandiyal hipotansiyon, yemek yedikten sonra kan basıncının düşmesi durumudur. Bu durum, sindirim sistemine kan akışının artması ve diğer bölgelere daha az kan gitmesi nedeniyle ortaya çıkar. Postprandiyal hipotansiyonun belirtileri arasında baş dönmesi, sersemlik, bayılma ve göğüs ağrısı yer alır.
Nedenleri:
- Yaşlılık: Yaşlılarda kan basıncını düzenleyen mekanizmaların zayıflaması.
- Sinir Sistemi Sorunları: Parkinson hastalığı ve otonom sinir sistemi bozuklukları.
- Yüksek Karbonhidratlı Yemekler: Yüksek karbonhidratlı yemekler, kan şekerinin hızla yükselmesine ve ardından düşmesine neden olarak postprandiyal hipotansiyonu tetikleyebilir.
Nöral Olarak Aracılandırılmış Hipotansiyon (NMH)
Nöral olarak aracılandırılmış hipotansiyon, uzun süre ayakta durmak veya duygusal stres gibi tetikleyicilerle ortaya çıkan düşük tansiyon türüdür. Bu durum, sinir sisteminin kan basıncını düzenleme mekanizmalarındaki bir bozukluk nedeniyle ortaya çıkar. NMH'nin belirtileri arasında baş dönmesi, sersemlik, bayılma, mide bulantısı ve bulanık görme yer alır.
Nedenleri:
- Bilinmeyen: NMH'nin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak sinir sisteminin kan basıncını düzenleme mekanizmalarındaki bir bozuklukla ilişkili olduğu düşünülmektedir.
- Duygusal Stres: Duygusal stres, NMH'yi tetikleyebilir.
- Uzun Süre Ayakta Durmak: Uzun süre ayakta durmak, NMH'yi tetikleyebilir.
Şiddetli Hipotansiyon (Şok)
Şiddetli hipotansiyon veya şok, kan basıncının tehlikeli derecede düşük olması ve organlara yeterli kan gitmemesi durumudur. Şok, acil tıbbi müdahale gerektiren hayatı tehdit edici bir durumdur. Şokun belirtileri arasında hızlı kalp atışı, hızlı ve sığ solunum, soğuk ve nemli cilt, bilinç kaybı ve idrar çıkışında azalma yer alır.
Nedenleri:
- Şiddetli Kan Kaybı: Kaza, ameliyat veya iç kanama gibi durumlarda meydana gelen şiddetli kan kaybı.
- Şiddetli Enfeksiyonlar (Sepsis): Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı verdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkar ve kan damarlarının genişlemesine neden olabilir.
- Kalp Sorunları: Kalp krizi, kalp yetmezliği ve aritmi gibi kalp sorunları.
- Alerjik Reaksiyonlar (Anafilaksi): Anafilaksi, alerjik reaksiyonların en şiddetli şeklidir ve kan basıncının hızla düşmesine neden olabilir.
Düşük Tansiyonun Teşhisi
Düşük tansiyonun teşhisi, bir doktor tarafından yapılan fiziksel muayene ve tıbbi öykü ile başlar. Doktor, belirtilerinizi, ilaçlarınızı ve tıbbi geçmişinizi soracaktır. Ayrıca, tansiyonunuzu birkaç kez ölçerek düşük olup olmadığını belirleyecektir.
Düşük tansiyonun nedenini belirlemek için aşağıdaki testler yapılabilir:
- Kan Testleri: Kan testleri, anemi, enfeksiyon, tiroid sorunları ve böbrek sorunları gibi düşük tansiyona neden olabilecek tıbbi durumları belirlemeye yardımcı olabilir.
- Elektrokardiyogram (EKG): EKG, kalbin elektriksel aktivitesini ölçerek kalp sorunlarını belirlemeye yardımcı olabilir.
- Ekokardiyogram: Ekokardiyogram, kalbin ultrason görüntüsünü oluşturarak kalp yapısı ve fonksiyonlarını değerlendirmeye yardımcı olabilir.
- Tilt Table Testi: Tilt table testi, ortostatik hipotansiyonu teşhis etmek için kullanılır. Bu testte, hasta bir masaya yatırılır ve masa yavaşça dik pozisyona getirilirken kan basıncı ve kalp atış hızı izlenir.
- Otonom Sinir Sistemi Testleri: Otonom sinir sistemi testleri, sinir sisteminin kan basıncını düzenleme yeteneğini değerlendirmeye yardımcı olabilir.
Düşük Tansiyonun Tedavisi
Düşük tansiyonun tedavisi, nedenine ve belirtilerin şiddetine bağlı olarak değişir. Bazı durumlarda, yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabilirken, bazı durumlarda ise ilaç tedavisi gerekebilir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
- Bol Sıvı Tüketimi: Günde en az 2-3 litre su içmek, kan hacmini artırarak tansiyonu yükseltmeye yardımcı olabilir.
- Tuz Alımını Artırmak: Tuz, vücudun su tutmasına yardımcı olarak kan hacmini artırır ve tansiyonu yükseltir. Ancak, tuz alımını artırmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
- Sık ve Küçük Öğünler Yemek: Sık ve küçük öğünler yemek, postprandiyal hipotansiyonu önlemeye yardımcı olabilir.
- Alkol Tüketimini Sınırlamak: Alkol, kan damarlarının genişlemesine ve dehidratasyona neden olarak tansiyonu düşürebilir. Bu nedenle, alkol tüketimini sınırlamak önemlidir.
- Bacakları Yükseltmek: Otururken veya yatarken bacakları yükseltmek, kanın kalbe geri dönmesine yardımcı olarak tansiyonu yükseltebilir.
- Yavaşça Pozisyon Değiştirmek: Ani pozisyon değişikliklerinden kaçınmak, ortostatik hipotansiyonu önlemeye yardımcı olabilir. Yataktan kalkarken veya oturur pozisyondan ayağa kalkarken yavaşça hareket etmek önemlidir.
- Kompres Çorapları Giymek: Kompres çorapları, bacaklardaki kan damarlarını sıkıştırarak kanın kalbe geri dönmesine yardımcı olur ve tansiyonu yükseltebilir.
- Egzersiz: Düzenli egzersiz, kan dolaşımını iyileştirerek tansiyonu düzenlemeye yardımcı olabilir. Ancak, egzersize başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
İlaç Tedavisi
Yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmadığında, doktorunuz ilaç tedavisi önerebilir. Düşük tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar şunlardır:
- Fludrokortizon: Fludrokortizon, vücudun su ve tuz tutmasına yardımcı olarak kan hacmini artırır ve tansiyonu yükseltir.
- Midodrin: Midodrin, kan damarlarının daralmasına neden olarak tansiyonu yükseltir.
- Piridostigmin: Piridostigmin, sinir sisteminin kan basıncını düzenleme yeteneğini artırarak tansiyonu yükseltir.
İlaçların yan etkileri olabileceği için, ilaç tedavisine başlamadan önce doktorunuzla konuşmanız ve ilaçları doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmanız önemlidir.
Düşük Tansiyonla Yaşamak
Düşük tansiyonla yaşamak, bazı zorlukları beraberinde getirebilir. Ancak, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle belirtileri kontrol altında tutmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür.
İşte düşük tansiyonla yaşarken dikkat edilmesi gerekenler:
- Doktorunuzla Düzenli Olarak Görüşün: Düşük tansiyonunuzun nedenini belirlemek ve uygun tedavi planını oluşturmak için doktorunuzla düzenli olarak görüşün.
- İlaçlarınızı Düzenli Olarak Kullanın: Doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanın ve ilaçların yan etkileri hakkında bilgi sahibi olun.
- Belirtilerinizi Takip Edin: Düşük tansiyon belirtilerinizi takip edin ve belirtilerde herhangi bir değişiklik olursa doktorunuza bildirin.
- Yaşam Tarzı Değişikliklerine Uyun: Bol sıvı tüketin, tuz alımınızı artırın, sık ve küçük öğünler yiyin, alkol tüketimini sınırlayın, bacaklarınızı yükseltin, yavaşça pozisyon değiştirin, kompres çorapları giyin ve düzenli egzersiz yapın.
- Kendinizi Koruyun: Ani pozisyon değişikliklerinden kaçının, uzun süre ayakta durmaktan kaçının ve sıcak havalarda dikkatli olun.
- Bilinçli Olun: Düşük tansiyon hakkında bilgi edinin ve belirtilerinizi tanıyın. Bu sayede, belirtiler ortaya çıktığında ne yapmanız gerektiğini bileceksiniz.
Sonuç
Düşük tansiyon, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilen bir durumdur. Bazı kişilerde herhangi bir belirti görülmezken, bazılarında ise baş dönmesi, sersemlik, bayılma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Düşük tansiyonun nedenini belirlemek ve uygun tedavi planını oluşturmak için bir doktora danışmak önemlidir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi ile düşük tansiyonun belirtilerini kontrol altında tutmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür.