12 10 2025
Düşük tansiyon, tıp dilinde hipotansiyon olarak da bilinir, kan basıncının normalden düşük olması durumudur. Genellikle 90/60 mmHg'den düşük değerler düşük tansiyon olarak kabul edilir. Ancak, düşük tansiyonun her zaman bir sorun teşkil etmediğini ve bazı kişiler için normal olabileceğini unutmamak önemlidir. Belirtiler ortaya çıkmadığı sürece genellikle tedavi gerektirmez. Bu blog yazısında, düşük tansiyonun nasıl tanısı konulduğunu, hangi testlerin yapıldığını ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Düşük tansiyonun belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve bazı kişilerde hiç belirti görülmeyebilir. Belirtiler genellikle tansiyonun ne kadar düşük olduğuna ve düşüşün hızına bağlıdır. En sık görülen belirtiler şunlardır:
Düşük tansiyonun önemi, belirtilerin şiddetine ve altta yatan nedenlere bağlıdır. Hafif ve geçici düşük tansiyon genellikle endişe verici değildir. Ancak, kronik düşük tansiyon veya ani tansiyon düşüşleri, beyin, kalp ve diğer vital organlara yeterli kan akışının sağlanamamasına neden olabilir. Bu durum ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
Düşük tansiyonun birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler genellikle altta yatan sağlık sorunları, yaşam tarzı faktörleri veya ilaç kullanımı ile ilişkilidir. En yaygın nedenler şunlardır:
Vücudun yeterli miktarda sıvı alamaması durumunda kan hacmi azalır ve bu da tansiyonun düşmesine neden olabilir. İshal, kusma, aşırı terleme veya yetersiz sıvı alımı dehidratasyona yol açabilir.
Kalp yetmezliği, kalp kapak hastalıkları, kalp ritim bozuklukları (aritmi) ve bradikardi (yavaş kalp atışı) gibi kalp sorunları, kalbin vücuda yeterli kan pompalamasını engelleyerek düşük tansiyona neden olabilir.
Tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidizm), böbrek üstü bezi yetmezliği (Addison hastalığı), düşük kan şekeri (hipoglisemi) ve diyabet gibi endokrin sorunlar da düşük tansiyona katkıda bulunabilir.
Parkinson hastalığı, otonom sinir sistemi bozuklukları ve multipl sistem atrofisi gibi nörolojik sorunlar, kan basıncını düzenleyen sinirsel kontrol mekanizmalarını etkileyerek düşük tansiyona yol açabilir.
B12 vitamini, folik asit ve demir eksikliği gibi beslenme eksiklikleri, anemiye neden olarak düşük tansiyona katkıda bulunabilir.
Bazı ilaçlar yan etki olarak düşük tansiyona neden olabilir. Bu ilaçlar arasında diüretikler (idrar söktürücüler), beta blokerler, ACE inhibitörleri, antidepresanlar, erektil disfonksiyon ilaçları ve ağrı kesiciler yer alabilir.
Şiddetli alerjik reaksiyonlar (anafilaksi), kan damarlarının genişlemesine ve tansiyonun düşmesine neden olabilir.
Şiddetli enfeksiyonlar (sepsis), kan damarlarının genişlemesine ve tansiyonun düşmesine neden olabilir.
Hamilelik sırasında hormonal değişiklikler ve kan hacmindeki artış, özellikle ilk 24 haftada tansiyonun düşmesine neden olabilir. Bu durum genellikle geçicidir ve doğumdan sonra düzelir.
Uzun süre yatak istirahati, vücudun kan basıncını düzenleme yeteneğini azaltabilir ve ayağa kalkıldığında tansiyonun düşmesine neden olabilir (ortostatik hipotansiyon).
Düşük tansiyonun tanısı genellikle fizik muayene, tıbbi öykü ve bazı testler yardımıyla konulur. Tanı süreci aşağıdaki adımları içerir:
Doktor, hastanın tıbbi öyküsünü detaylı bir şekilde alır. Bu, hastanın belirtileri, ne zaman başladığı, ne kadar sürdüğü, hangi faktörlerin belirtileri tetiklediği veya hafiflettiği, kullanılan ilaçlar, mevcut sağlık sorunları ve ailede düşük tansiyon veya kalp hastalığı öyküsü olup olmadığı gibi bilgileri içerir.
Doktor, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek için fizik muayene yapar. Bu, kalp atış hızının, solunum hızının, vücut sıcaklığının ve kan basıncının ölçülmesini içerir. Doktor ayrıca, dehidratasyon belirtileri (cilt elastikiyetinin azalması, ağız kuruluğu), kalp sesleri, akciğer sesleri ve nörolojik muayene gibi diğer fiziksel belirtileri de değerlendirir.
Kan basıncı ölçümü, düşük tansiyonun tanısında temel bir adımdır. Kan basıncı, bir tansiyon aleti (sfigmomanometre) kullanılarak ölçülür. Kan basıncı, sistolik (kalp kasılırken) ve diyastolik (kalp gevşerken) olmak üzere iki değerle ifade edilir. Normal kan basıncı genellikle 120/80 mmHg civarındadır. Düşük tansiyon genellikle 90/60 mmHg'den düşük değerler olarak kabul edilir. Kan basıncı ölçümü, farklı zamanlarda ve pozisyonlarda (yatarken, otururken ve ayakta) tekrarlanabilir. Bu, ortostatik hipotansiyonun (ayağa kalkınca tansiyonun düşmesi) tespit edilmesine yardımcı olabilir.
Kan testleri, düşük tansiyonun nedenini belirlemeye yardımcı olabilir. Yapılabilecek kan testleri şunları içerir:
EKG, kalbin elektriksel aktivitesini ölçen bir testtir. Kalp ritim bozuklukları (aritmi), kalp krizi veya diğer kalp sorunları hakkında bilgi verebilir. Bu sorunlar düşük tansiyona neden olabilir.
Ekokardiyogram, kalbin ultrason ile görüntülenmesidir. Kalp kapak hastalıkları, kalp yetmezliği veya diğer yapısal kalp sorunları hakkında bilgi verebilir. Bu sorunlar düşük tansiyona neden olabilir.
Tilt table testi, ortostatik hipotansiyonu (ayağa kalkınca tansiyonun düşmesi) değerlendirmek için kullanılır. Bu test sırasında, hasta bir masa üzerine yatırılır ve masa yavaşça dik konuma getirilir. Bu sırada kan basıncı ve kalp atış hızı sürekli olarak izlenir. Test, hastanın ayağa kalkma sırasında yaşadığı belirtileri ve tansiyon değişikliklerini değerlendirmeye yardımcı olur.
Otonom sinir sistemi testleri, kan basıncını, kalp atış hızını, terlemeyi ve diğer otonom fonksiyonları düzenleyen sinir sisteminin nasıl çalıştığını değerlendirir. Bu testler, otonom sinir sistemi bozukluklarının neden olduğu düşük tansiyonu teşhis etmeye yardımcı olabilir.
Düşük tansiyonun tedavisi, altta yatan nedenlere ve belirtilerin şiddetine bağlıdır. Hafif ve belirti vermeyen düşük tansiyon genellikle tedavi gerektirmez. Ancak, belirtiler rahatsız ediciyse veya ciddi sağlık sorunlarına yol açıyorsa tedavi gerekebilir. Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:
Hafif düşük tansiyon vakalarında, yaşam tarzı değişiklikleri genellikle yeterli olabilir. Bu değişiklikler şunları içerir:
Yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmadığında, doktor ilaç tedavisi önerebilir. Düşük tansiyonu tedavi etmek için kullanılan ilaçlar şunları içerir:
Düşük tansiyonun nedeni bir sağlık sorunuysa (örneğin, kalp hastalığı, tiroid sorunu veya böbrek yetmezliği), öncelikle bu sorunun tedavi edilmesi gerekir. Altta yatan nedenin tedavi edilmesi, düşük tansiyonun düzelmesine yardımcı olabilir.
Aşağıdaki durumlarda doktora başvurmak önemlidir:
Doktorunuz, düşük tansiyonun nedenini belirlemek ve uygun tedavi yöntemlerini önermek için size yardımcı olabilir.
Düşük tansiyonu önlemek için aşağıdaki önlemleri alabilirsiniz:
Düşük tansiyon, birçok farklı nedenden kaynaklanabilen ve farklı belirtilerle kendini gösterebilen bir durumdur. Tanı süreci, tıbbi öykü, fizik muayene ve çeşitli testleri içerir. Tedavi, altta yatan nedenlere ve belirtilerin şiddetine bağlı olarak değişir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi, düşük tansiyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Eğer düşük tansiyon belirtileri yaşıyorsanız, doktorunuza başvurarak uygun tanı ve tedavi yöntemlerini öğrenmeniz önemlidir. Unutmayın, erken tanı ve tedavi, olası komplikasyonları önlemeye yardımcı olabilir.
Endoskopi Nasıl Yapılır?
06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?
06 11 2025 Devamını oku »