21 10 2025
PFAPA Sendromu, çocukluk çağında tekrarlayan ateş, aftöz stomatit (ağız yaraları), farenjit (boğaz ağrısı) ve servikal adenit (boyun lenf bezlerinde şişme) ataklarıyla karakterize edilen periyodik bir ateş sendromudur. Adı, hastalığın temel belirtilerinin baş harflerinden oluşur: Periyodik Ateş, Aftöz Stomatit, Farenjit, Adenit. PFAPA, genellikle 2 ile 5 yaş arasındaki çocuklarda görülür ve bu yaş grubunda tekrarlayan ateşin en sık nedenlerinden biridir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bağışıklık sisteminin düzensiz çalışması sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Genetik faktörlerin de rol oynayabileceğine dair kanıtlar mevcuttur, ancak PFAPA doğrudan kalıtsal bir hastalık değildir.
PFAPA sendromunun belirtileri, ataklar halinde ortaya çıkar ve ataklar genellikle 3 ila 7 gün sürer. Ataklar arasında çocuk tamamen sağlıklıdır ve herhangi bir belirti göstermez. Belirtiler şunlardır:
PFAPA sendromunda ateş, tipik olarak aniden başlar ve yüksek seyreder. Ateş genellikle 3 ila 7 gün sürer ve kendiliğinden düşer. Ateş düşürücü ilaçlar (parasetamol veya ibuprofen) ateşi geçici olarak düşürebilir, ancak genellikle tamamen kontrol altına alamaz. Ateş atakları genellikle düzenli aralıklarla tekrarlar, örneğin her 3-6 haftada bir. Ancak, ataklar arasındaki süre kişiden kişiye değişebilir ve zamanla değişebilir.
PFAPA sendromunda görülen aftöz stomatit, genellikle küçük, ağrılı ve beyaz renkli ülserler şeklindedir. Bu aftlar ağız içinde, özellikle yanaklarda, dudaklarda ve dilde yerleşir. Aftlar çocuğun yemek yemesini, içmesini ve konuşmasını zorlaştırabilir. Aftlar genellikle 1 ila 2 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak, yeni bir ateş atağı ile birlikte tekrar ortaya çıkabilirler.
PFAPA sendromunda görülen farenjit, boğaz ağrısı ve kızarıklığı ile karakterizedir. Boğaz kültürü genellikle negatif çıkar, yani bakteriyel bir enfeksiyon yoktur. Farenjit genellikle ateş ve diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkar ve ateş düştükten sonra kendiliğinden iyileşir.
PFAPA sendromunda görülen servikal adenit, boyun lenf bezlerinde şişme ve hassasiyettir. Genellikle tek taraflı (bir tarafta) olur. Lenf bezleri genellikle küçük ve hareketlidir. Adenit genellikle ateş ve diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkar ve ateş düştükten sonra kendiliğinden iyileşir.
PFAPA sendromunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bağışıklık sisteminin düzensiz çalışması sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu teoriye göre, bağışıklık sistemi, herhangi bir enfeksiyon veya tetikleyici olmadan, kendi kendine inflamatuar bir yanıt başlatır. Bu inflamatuar yanıt, ateş, aftöz stomatit, farenjit ve adenit gibi belirtilere yol açar. Genetik faktörlerin de rol oynayabileceğine dair kanıtlar mevcuttur, ancak PFAPA doğrudan kalıtsal bir hastalık değildir. Ailede PFAPA öyküsü olan çocuklarda, PFAPA gelişme riski daha yüksek olabilir. Çevresel faktörlerin de PFAPA'yı tetikleyebileceği düşünülmektedir. Örneğin, stres, yorgunluk veya belirli gıdalar atakları tetikleyebilir.
PFAPA sendromunda bağışıklık sisteminin rolü karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak, bağışıklık sisteminin doğuştan gelen (innate) bağışıklık yanıtının aşırı aktif olduğu düşünülmektedir. Doğuştan gelen bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlara karşı ilk savunma hattıdır. Bu sistem, mikropları tanır ve hızlı bir şekilde inflamatuar bir yanıt başlatır. PFAPA'da, doğuştan gelen bağışıklık sistemi, herhangi bir mikrop olmamasına rağmen, aşırı aktif hale gelir ve inflamatuar bir yanıt başlatır. Bu inflamatuar yanıt, ateş, aftöz stomatit, farenjit ve adenit gibi belirtilere yol açar. Bazı araştırmalar, PFAPA'lı çocuklarda inflamatuar sitokinlerin (bağışıklık hücreleri tarafından salgılanan kimyasal maddeler) seviyelerinin yükseldiğini göstermiştir. Bu sitokinler, inflamasyonu tetikleyerek PFAPA belirtilerine katkıda bulunabilir.
PFAPA sendromunun genetik faktörlerle ilişkili olabileceğine dair kanıtlar mevcuttur, ancak doğrudan kalıtsal bir hastalık değildir. Ailede PFAPA öyküsü olan çocuklarda, PFAPA gelişme riski daha yüksek olabilir. Bazı genetik çalışmalar, PFAPA ile ilişkili olabilecek bazı genleri tanımlamıştır. Bu genler, bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde rol oynar. Ancak, bu genlerin her birinin PFAPA gelişimindeki rolü tam olarak anlaşılamamıştır. PFAPA'nın karmaşık bir genetik yapısı olduğu düşünülmektedir ve birden fazla genin etkileşimi sonucu ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, genetik yatkınlığın yanı sıra çevresel faktörlerin de PFAPA gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir.
Çevresel faktörlerin de PFAPA sendromunu tetikleyebileceği düşünülmektedir. Stres, yorgunluk, uyku eksikliği ve bazı gıdalar atakları tetikleyebilir. Bazı araştırmalar, PFAPA'lı çocuklarda stresli yaşam olaylarının atakları tetikleyebileceğini göstermiştir. Ayrıca, bazı gıdaların (örneğin, süt ürünleri, gluten) PFAPA'lı çocuklarda atakları tetikleyebileceğine dair anekdotlar bulunmaktadır. Ancak, bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Çevresel faktörlerin PFAPA'yı nasıl tetiklediği tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bu faktörlerin bağışıklık sistemini etkileyerek inflamatuar bir yanıtı tetikleyebileceği düşünülmektedir.
PFAPA sendromu tanısı, klinik bulgulara dayanır. Spesifik bir laboratuvar testi veya görüntüleme yöntemi yoktur. Tanı, genellikle bir çocuk doktoru veya çocuk romatoloğu tarafından konulur. Tanı koymak için aşağıdaki kriterler kullanılır:
Fizik muayene, PFAPA sendromu tanısında önemli bir rol oynar. Doktor, çocuğun ateşini ölçer ve genel sağlık durumunu değerlendirir. Ağız içinde aftöz stomatit olup olmadığını kontrol eder. Boğazda kızarıklık ve şişlik olup olmadığını değerlendirir. Boyun lenf bezlerinde şişme ve hassasiyet olup olmadığını kontrol eder. Ayrıca, diğer olası nedenleri dışlamak için çocuğun diğer sistemlerini de muayene eder.
Laboratuvar testleri, PFAPA sendromu tanısını desteklemek ve diğer olası nedenleri dışlamak için kullanılır. Tam kan sayımı (CBC), beyaz kan hücrelerinin sayısını ve dağılımını değerlendirmek için yapılır. PFAPA'da beyaz kan hücrelerinin sayısı genellikle yükselir, özellikle de nötrofil adı verilen bir tür beyaz kan hücresi. Eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) ve C-reaktif protein (CRP), inflamasyon belirteçleridir. PFAPA'da bu belirteçlerin seviyeleri genellikle yükselir. Boğaz kültürü, bakteriyel bir enfeksiyonu dışlamak için yapılır. PFAPA'da boğaz kültürü genellikle negatiftir. Diğer periyodik ateş sendromlarını dışlamak için genetik testler ve diğer özel testler yapılabilir.
PFAPA sendromu tanısı koyarken, diğer olası nedenleri dışlamak önemlidir. Diğer periyodik ateş sendromları (örneğin, Ailevi Akdeniz Ateşi, TNF Reseptörüyle İlişkili Periyodik Sendrom) PFAPA ile benzer belirtilere neden olabilir. Tekrarlayan viral enfeksiyonlar da ateş, boğaz ağrısı ve lenf bezlerinde şişmeye neden olabilir. Bakteriyel boğaz enfeksiyonları (streptokok farenjiti) de ateş ve boğaz ağrısına neden olabilir. Diğer inflamatuar hastalıklar da ateş ve diğer PFAPA belirtilerine neden olabilir.
PFAPA sendromunun kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi, atakları kontrol altına almaya ve semptomları hafifletmeye yöneliktir. Tedavi seçenekleri şunlardır:
Ateş düşürücüler, PFAPA sendromu tedavisinde ilk basamak tedavidir. Parasetamol ve ibuprofen, en sık kullanılan ateş düşürücülerdir. Bu ilaçlar, ateşi düşürmeye ve rahatsızlığı azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, ateş düşürücüler PFAPA ataklarını tamamen durdurmaz veya atakların süresini kısaltmaz. Ateş düşürücülerin dozajı, çocuğun yaşına ve kilosuna göre ayarlanmalıdır. Ateş düşürücülerin yan etkileri arasında mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı yer alabilir.
Kortikosteroidler, PFAPA sendromu ataklarını hızla durdurabilen güçlü anti-inflamatuar ilaçlardır. Prednizolon, en sık kullanılan kortikosteroiddir. Kortikosteroidler genellikle tek doz veya kısa süreli (1-2 gün) tedavi olarak verilir. Kortikosteroidler, ateş, boğaz ağrısı ve lenf bezlerindeki şişliği hızla azaltabilir. Ancak, kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımları yan etkilere neden olabileceği için dikkatli kullanılmalıdır. Kortikosteroidlerin yan etkileri arasında kilo alımı, iştah artışı, uyku sorunları, ruh hali değişiklikleri ve bağışıklık sisteminin zayıflaması yer alabilir.
Tonsillektomi (bademciklerin alınması), PFAPA sendromu olan bazı çocuklarda atakların sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Tonsillektomi, özellikle sık ve şiddetli atakları olan ve diğer tedavilere yanıt vermeyen çocuklarda düşünülebilir. Ancak, tonsillektomi her çocuk için uygun bir tedavi yöntemi değildir ve cerrahi riskleri içerir. Tonsillektomi'nin PFAPA ataklarını nasıl azalttığı tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bademciklerin bağışıklık sisteminin bir parçası olduğu ve PFAPA'da inflamatuar bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Tonsillektomi'nin riskleri arasında kanama, enfeksiyon, ağrı ve yutma güçlüğü yer alabilir.
Kolşisin, Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Bazı araştırmalar, kolşisinin PFAPA ataklarının sıklığını azaltabileceğini göstermiştir. Ancak, bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Kolşisin'in PFAPA ataklarını nasıl azalttığı tam olarak bilinmemektedir. Ancak, kolşisinin inflamasyonu azaltarak etki gösterdiği düşünülmektedir. Kolşisin'in yan etkileri arasında mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısı yer alabilir.
Aftöz stomatit tedavisi semptomları hafifletmeye yöneliktir. H2 Blokerleri ve Proton Pompa İnhibitörleri kullanılabilir.
PFAPA sendromu, genellikle iyi seyirli bir hastalıktır. Çoğu çocukta, ataklar ergenlik döneminde kendiliğinden kaybolur. PFAPA sendromu, kalıcı bir hasara veya organ hasarına neden olmaz. Ancak, ataklar çocuğun yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Sık ve şiddetli atakları olan çocuklar, okulda devamsızlık yapabilir, sosyal aktivitelerden uzak kalabilir ve psikolojik sorunlar yaşayabilir. PFAPA sendromunun uzun dönemli etkileri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
PFAPA sendromunda atakların sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Bazı çocuklarda ataklar sık ve şiddetli olabilirken, bazılarında daha seyrek ve hafif olabilir. Ataklar arasındaki süre de kişiden kişiye değişebilir. Ataklar genellikle düzenli aralıklarla tekrarlar, örneğin her 3-6 haftada bir. Ancak, ataklar arasındaki süre zamanla değişebilir. Bazı çocuklarda ataklar zamanla daha seyrek hale gelirken, bazılarında daha sık hale gelebilir. Atakların şiddeti de zamanla değişebilir. Bazı çocuklarda ataklar zamanla daha hafif hale gelirken, bazılarında daha şiddetli hale gelebilir.
PFAPA sendromu, çoğu çocukta ergenlik döneminde kendiliğinden kaybolur. Bu, PFAPA'nın bağışıklık sisteminin olgunlaşmasıyla ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Ancak, bazı çocuklarda PFAPA ergenlikten sonra da devam edebilir. PFAPA'nın ergenlikten sonra da devam edip etmeyeceğini önceden tahmin etmek mümkün değildir. Ergenlikten sonra PFAPA'sı devam eden çocukların, bir romatolog veya immünolog tarafından takip edilmesi önerilir.
PFAPA sendromu genellikle iyi seyirli bir hastalık olsa da, bazı komplikasyonlara neden olabilir. Sık ve şiddetli atakları olan çocuklar, okulda devamsızlık yapabilir, sosyal aktivitelerden uzak kalabilir ve psikolojik sorunlar yaşayabilir. Kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımları yan etkilere neden olabilir (örneğin, kilo alımı, iştah artışı, uyku sorunları, ruh hali değişiklikleri, bağışıklık sisteminin zayıflaması). Tonsillektomi cerrahi riskleri içerir (örneğin, kanama, enfeksiyon, ağrı, yutma güçlüğü). PFAPA'nın amiloidoz gibi uzun dönemli komplikasyonlara neden olduğuna dair bazı raporlar bulunmaktadır, ancak bu durum çok nadirdir.
PFAPA sendromu ile yaşamak, hem çocuk hem de aile için zorlayıcı olabilir. Sık ve beklenmedik ataklar, çocuğun ve ailenin yaşamını olumsuz etkileyebilir. Ancak, PFAPA sendromu ile başa çıkmak için bazı stratejiler vardır:
Çocuğunuza PFAPA sendromunu anlatmak, onun hastalığı anlamasına ve onunla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Çocuğunuza yaşına uygun bir dille hastalığı anlatın. Ona, hastalığın ne olduğunu, neden olduğunu ve nasıl tedavi edileceğini açıklayın. Ona, atakların ne zaman ortaya çıkacağını ve ne kadar süreceğini anlatın. Ona, ataklar sırasında neler yapabileceğini ve size nasıl haber verebileceğini anlatın. Ona, hastalığın kendisi için ne anlama geldiğini ve nasıl hissettiğini sorun. Onu dinleyin ve ona destek olun.
Okul ile iletişim kurmak, çocuğunuzun eğitimini desteklemek ve ataklar sırasında ona yardımcı olmak için önemlidir. Okul yönetimine ve öğretmenlerine çocuğunuzun PFAPA sendromu olduğunu ve ataklar sırasında nelere ihtiyaç duyabileceğini anlatın. Okulda ateş ölçümü, ilaç verme ve dinlenme gibi konularda okulun politikalarını öğrenin. Ataklar sırasında çocuğunuzun okulda nasıl desteklenebileceğini okul ile birlikte planlayın. Çocuğunuzun okul devamsızlığını takip edin ve okul ile birlikte devamsızlığı azaltmaya yönelik stratejiler geliştirin.
Aile içi iletişim, PFAPA sendromu ile başa çıkmak için çok önemlidir. Eşinizle, diğer çocuklarınızla ve yakınlarınızla çocuğunuzun PFAPA sendromu olduğunu ve nelere ihtiyaç duyduğunuzu paylaşın. Birbirinize destek olun ve birlikte hareket edin. Çocuğunuza sevgi ve şefkat gösterin. Onu dinleyin ve ona destek olun. Aile olarak birlikte eğlenceli aktiviteler yapın ve stresi azaltın.
PFAPA sendromu, çocukluk çağında tekrarlayan ateş ataklarına neden olan bir hastalıktır. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bağışıklık sisteminin düzensiz çalışması sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. PFAPA sendromunun kesin bir tedavisi yoktur, ancak atakları kontrol altına almaya ve semptomları hafifletmeye yönelik tedaviler mevcuttur. PFAPA sendromu, genellikle iyi seyirli bir hastalıktır ve çoğu çocukta ergenlik döneminde kendiliğinden kaybolur. Ancak, PFAPA sendromu ile yaşamak, hem çocuk hem de aile için zorlayıcı olabilir. Doktorla düzenli iletişim, atakları tetikleyen faktörlerden kaçınmak, sağlıklı yaşam tarzı, stres yönetimi, psikolojik destek ve destek gruplarına katılmak, PFAPA sendromu ile başa çıkmaya yardımcı olabilir.
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?
06 11 2025 Devamını oku »
Tourette sendromu zekayı etkiler mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserlerinde tedavi sonrası klinik sonuçlar nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »