Genel CerrahiOnkolojiGastroenteroloji
Sindirim Sisteminde Polipler Daha Büyükse Ne Yapılır?
Sindirim Sisteminde Polipler Daha Büyükse Ne Yapılır?
Sindirim sistemi polipleri, sindirim sisteminin iç yüzeyinde oluşan anormal büyümelerdir. Genellikle kolon (kalın bağırsak) ve rektumda görülürler, ancak yemek borusu, mide ve ince bağırsak gibi diğer bölgelerde de ortaya çıkabilirler. Poliplerin çoğu iyi huyludur (kanserli değildir), ancak bazıları zamanla kansere dönüşme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, poliplerin erken teşhisi ve uygun tedavisi büyük önem taşır. Poliplerin boyutu, tedavi yaklaşımını önemli ölçüde etkileyen bir faktördür. Küçük polipler genellikle rutin kolonoskopi sırasında çıkarılabilirken, daha büyük polipler daha karmaşık tedavi yöntemleri gerektirebilir.
Polipler Hakkında Genel Bilgiler
Polipler Nedir?
Polipler, sindirim sisteminin iç yüzeyinde gelişen anormal doku büyümeleridir. Mikroskobik boyutta olabilecekleri gibi birkaç santimetre büyüklüğünde de olabilirler. Polipler, saplı (pedinküllü) veya sapsız (sesil) olabilirler. Saplı polipler, ince bir sapla bağırsağa bağlıdır, sapsız polipler ise doğrudan bağırsak duvarına yapışıktır. Poliplerin oluşum nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörler, yaş, beslenme alışkanlıkları ve bazı inflamatuar bağırsak hastalıkları (IBD) gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.
Poliplerin Belirtileri
Polipler genellikle belirti vermezler, özellikle küçük olduklarında. Ancak, polipler büyüdükçe veya belirli bir bölgede bulunduklarında bazı belirtilere neden olabilirler:
- Rektal Kanama: Dışkıda kan görülmesi veya tuvalet kağıdında kan olması.
- Dışkı Alışkanlığında Değişiklik: Kabızlık, ishal veya her ikisinin dönüşümlü olarak yaşanması.
- Karın Ağrısı: Özellikle büyük poliplerin neden olduğu tıkanıklık durumlarında.
- Demir Eksikliği Anemisi: Kronik kan kaybı nedeniyle demir eksikliği gelişmesi.
- Mukuslu Dışkı: Dışkıda mukus (sümüksü madde) görülmesi.
- Bağırsak Tıkanıklığı: Nadiren, büyük polipler bağırsağı tıkayabilir ve şiddetli karın ağrısı, kusma ve kabızlığa neden olabilir.
Bu belirtiler, poliplerin yanı sıra diğer sindirim sistemi sorunlarının da belirtisi olabilir. Bu nedenle, bu tür belirtiler yaşayan kişilerin bir doktora başvurması önemlidir.
Poliplerin Tanısı
Poliplerin tanısı genellikle aşağıdaki yöntemlerle konulur:
- Kolonoskopi: Kalın bağırsağın tamamının incelenmesini sağlayan bir yöntemdir. Ucunda kamera bulunan ince, esnek bir tüp (kolonoskop) anüsten yerleştirilir ve bağırsağın iç yüzeyi görüntülenir. Polipler tespit edildiğinde, kolonoskopi sırasında çıkarılabilir veya biyopsi alınabilir.
- Sigmoidoskopi: Kolonoskopiye benzer, ancak sadece kalın bağırsağın son kısmını (sigmoid kolon ve rektum) inceler. Kolonoskopi kadar kapsamlı olmasa da poliplerin tespiti için kullanılabilir.
- Sanal Kolonoskopi (BT Kolonografi): Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması kullanılarak kalın bağırsağın görüntülenmesidir. Kolonoskopi kadar detaylı olmasa da poliplerin tespiti için bir alternatif olabilir.
- Dışkıda Gizli Kan Testi (FOBT) ve İmmünokimyasal Dışkı Testi (FIT): Dışkıda kan olup olmadığını kontrol eden testlerdir. Poliplerin kanaması durumunda pozitif sonuç verebilirler. Ancak, bu testler poliplerin varlığını doğrudan göstermez, sadece daha ileri inceleme gerekliliğini ortaya koyar.
- Dışkı DNA Testi: Dışkıda bulunan poliplerden veya kanserli hücrelerden dökülen DNA'yı tespit eder. Bu test, kolonoskopiye alternatif olarak kullanılabilir.
Poliplerin Boyutuna Göre Tedavi Yaklaşımları
Küçük Polipler (5 mm'den Küçük)
Küçük polipler genellikle kolonoskopi sırasında kolayca çıkarılabilir. Çıkarma işlemine polipektomi denir. Polipektomi sırasında, polip bir tel halka veya forseps kullanılarak yakalanır ve yakılarak veya kesilerek çıkarılır. Küçük poliplerin çıkarılması genellikle risksizdir ve hasta aynı gün taburcu edilebilir.
Çıkarılan polip, patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Patoloji raporu, polipin türünü (adenomatöz, hiperplastik vb.) ve kanserli olup olmadığını belirler. Adenomatöz polipler, kansere dönüşme potansiyeline sahip olduklarından, daha dikkatli takip gerektirir.
Orta Boy Polipler (6-9 mm)
Orta boy polipler de genellikle kolonoskopi sırasında çıkarılabilir, ancak çıkarma işlemi daha dikkatli yapılmalıdır. Polipektomi sırasında, polipin tamamen çıkarılması ve kanama riskinin en aza indirilmesi önemlidir. Büyük poliplerin çıkarılması sırasında, bazen polipin tabanına enjeksiyon yapılarak (submukozal enjeksiyon) polipin bağırsak duvarından ayrılması kolaylaştırılır ve kanama riski azaltılır.
Orta boy poliplerin çıkarılmasından sonra, takip kolonoskopisi genellikle 3-5 yıl sonra önerilir. Bu, yeni poliplerin gelişip gelişmediğini veya çıkarılan polipin tekrar büyümediğini kontrol etmek içindir.
Büyük Polipler (10 mm'den Büyük)
Büyük poliplerin çıkarılması daha karmaşık olabilir ve bazen özel teknikler veya cerrahi müdahale gerekebilir. Büyük poliplerin çıkarılmasında karşılaşılan zorluklar şunlardır:
- Tamamen Çıkarma Zorluğu: Büyük poliplerin tamamının kolonoskopi sırasında çıkarılması daha zordur. Polipin tabanı geniş olabilir veya bağırsak duvarına sıkıca yapışmış olabilir.
- Kanama Riski: Büyük poliplerin çıkarılması sırasında kanama riski daha yüksektir.
- Perforasyon Riski: Nadiren, polipektomi sırasında bağırsak duvarında delinme (perforasyon) meydana gelebilir.
- Nüks Riski: Büyük poliplerin çıkarılmasından sonra nüks (tekrar büyüme) riski daha yüksektir.
Büyük poliplerin tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
- Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR): EMR, büyük, sapsız poliplerin çıkarılmasında kullanılan bir tekniktir. Bu yöntemde, polipin altına özel bir sıvı enjekte edilerek polip bağırsak duvarından ayrılır. Daha sonra, polip bir tel halka kullanılarak yakalanır ve kesilerek çıkarılır. EMR, kolonoskopi sırasında yapılabilir ve genellikle cerrahiye göre daha az invazivdir.
- Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD): ESD, EMR'ye benzer bir tekniktir, ancak daha büyük ve daha karmaşık poliplerin çıkarılmasında kullanılır. ESD sırasında, polip özel bir endoskopik alet kullanılarak bağırsak duvarından dikkatlice ayrılır ve çıkarılır. ESD, daha uzun süren ve daha deneyimli bir endoskopist gerektiren bir işlemdir.
- Laparoskopik Cerrahi: Bazı durumlarda, özellikle polip çok büyükse, bağırsak duvarına yayılmışsa veya endoskopik yöntemlerle çıkarılamıyorsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Laparoskopik cerrahi, karın bölgesinde küçük kesiler açılarak yapılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemidir. Bu yöntemde, cerrah özel aletler ve bir kamera kullanarak polipi ve etkilenen bağırsak kısmını çıkarır.
- Açık Cerrahi: Nadiren, laparoskopik cerrahi mümkün olmadığında veya komplikasyonlar geliştiğinde, açık cerrahi gerekebilir. Açık cerrahi, karın bölgesinde daha büyük bir kesi açılarak yapılan bir cerrahi yöntemidir.
Büyük Poliplerde Tedavi Seçenekleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR)
EMR, büyük, sapsız poliplerin tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. EMR'nin avantajları şunlardır:
- Minimal İnvaziv: Cerrahiye göre daha az invazivdir ve hastanın iyileşme süresi daha kısadır.
- Kolonoskopi Sırasında Yapılabilir: Ayrı bir işlem gerektirmez.
- Bağırsak Koruyucu: Etkilenen bağırsak kısmının tamamının çıkarılmasına gerek kalmaz.
EMR'nin dezavantajları şunlardır:
- Tamamen Çıkarma Zorluğu: Çok büyük veya bağırsak duvarına sıkıca yapışmış poliplerin tamamının çıkarılması zor olabilir.
- Kanama Riski: Polipin çıkarılması sırasında kanama riski vardır.
- Perforasyon Riski: Nadiren, bağırsak duvarında delinme meydana gelebilir.
- Nüks Riski: Polipin tekrar büyüme riski vardır.
EMR işlemi şu şekilde gerçekleştirilir:
- Hasta kolonoskopi için hazırlanır ve sedasyon verilir.
- Kolonoskop, anüsten yerleştirilir ve kalın bağırsağa ilerletilir.
- Polip bulunur ve incelenir.
- Polipin altına özel bir sıvı (genellikle salin solüsyonu) enjekte edilir. Bu, polipin bağırsak duvarından ayrılmasını sağlar.
- Tel halka (snare) polipin etrafına geçirilir ve polip yakalanır.
- Tel halkadan elektrik akımı geçirilerek polip kesilir ve çıkarılır.
- Çıkarılan polip, patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir.
EMR sonrası dikkat edilmesi gerekenler:
- Doktorun önerdiği şekilde beslenmeye dikkat edilmelidir. Genellikle, ilk birkaç gün sıvı ve yumuşak gıdalar tüketilmesi önerilir.
- Ağır kaldırmaktan ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınılmalıdır.
- Ağrı kesiciler doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.
- Rektal kanama, karın ağrısı veya ateş gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
- Takip kolonoskopisi doktorun önerdiği zamanda yapılmalıdır.
Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD)
ESD, EMR'ye göre daha gelişmiş bir tekniktir ve daha büyük, daha karmaşık poliplerin tedavisinde kullanılır. ESD'nin avantajları şunlardır:
- Tamamen Çıkarma Olasılığı: Daha büyük ve bağırsak duvarına sıkıca yapışmış poliplerin tamamının çıkarılma olasılığı daha yüksektir.
- Daha Az Nüks Riski: Polipin tamamen çıkarılması nedeniyle nüks riski daha düşüktür.
ESD'nin dezavantajları şunlardır:
- Daha Uzun Süren İşlem: EMR'ye göre daha uzun sürer.
- Daha Yüksek Komplikasyon Riski: Kanama, perforasyon gibi komplikasyon riski daha yüksektir.
- Deneyimli Endoskopist Gerektirir: ESD, deneyimli bir endoskopist tarafından yapılmalıdır.
ESD işlemi şu şekilde gerçekleştirilir:
- Hasta kolonoskopi için hazırlanır ve sedasyon verilir.
- Kolonoskop, anüsten yerleştirilir ve kalın bağırsağa ilerletilir.
- Polip bulunur ve incelenir.
- Polipin etrafına işaretleme yapılır.
- Polipin altına özel bir sıvı enjekte edilir.
- Özel bir endoskopik alet (diseksiyon bıçağı) kullanılarak polip bağırsak duvarından dikkatlice ayrılır ve çıkarılır.
- Çıkarılan polip, patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir.
ESD sonrası dikkat edilmesi gerekenler:
- Doktorun önerdiği şekilde beslenmeye dikkat edilmelidir. Genellikle, ilk birkaç gün sıvı ve yumuşak gıdalar tüketilmesi önerilir.
- Ağır kaldırmaktan ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınılmalıdır.
- Ağrı kesiciler doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.
- Rektal kanama, karın ağrısı veya ateş gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
- Takip kolonoskopisi doktorun önerdiği zamanda yapılmalıdır.
Laparoskopik Cerrahi
Laparoskopik cerrahi, büyük poliplerin veya kanserli poliplerin tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopik cerrahinin avantajları şunlardır:
- Daha Küçük Kesi: Açık cerrahiye göre daha küçük kesilerle yapılır.
- Daha Az Ağrı: Ameliyat sonrası ağrı daha azdır.
- Daha Kısa İyileşme Süresi: Hastanede kalış süresi daha kısadır ve hasta daha जल्दी işine dönebilir.
- Daha Az Yara İzi: Daha küçük kesiler nedeniyle yara izi daha azdır.
Laparoskopik cerrahinin dezavantajları şunlardır:
- Genel Anestezi Gerektirir: Genel anestezi altında yapılır.
- Komplikasyon Riski: Kanama, enfeksiyon, bağırsak tıkanıklığı gibi komplikasyon riski vardır.
Laparoskopik cerrahi işlemi şu şekilde gerçekleştirilir:
- Hasta genel anestezi altında uyutulur.
- Karın bölgesinde küçük kesiler açılır.
- Kesilerden özel cerrahi aletler ve bir kamera (laparoskop) yerleştirilir.
- Cerrah, kamera yardımıyla karın içini görüntüler ve polipi ve etkilenen bağırsak kısmını çıkarır.
- Çıkarılan bağırsak kısmı, küçük bir kesiden dışarı alınır.
- Kesiler kapatılır.
Laparoskopik cerrahi sonrası dikkat edilmesi gerekenler:
- Doktorun önerdiği şekilde beslenmeye dikkat edilmelidir. Genellikle, ilk birkaç gün sıvı ve yumuşak gıdalar tüketilmesi önerilir.
- Ağır kaldırmaktan ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınılmalıdır.
- Ağrı kesiciler doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.
- Ameliyat bölgesinde kızarıklık, şişlik, akıntı veya ateş gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
- Takip randevularına düzenli olarak gidilmelidir.
Açık Cerrahi
Açık cerrahi, laparoskopik cerrahinin mümkün olmadığı veya komplikasyonlar geliştiği durumlarda kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Açık cerrahinin avantajları şunlardır:
- Daha Geniş Erişim: Cerrahın karın içine daha geniş bir erişimi vardır.
Açık cerrahinin dezavantajları şunlardır:
- Daha Büyük Kesi: Karın bölgesinde daha büyük bir kesi açılır.
- Daha Fazla Ağrı: Ameliyat sonrası ağrı daha fazladır.
- Daha Uzun İyileşme Süresi: Hastanede kalış süresi daha uzundur ve hasta daha geç işine dönebilir.
- Daha Fazla Yara İzi: Daha büyük kesi nedeniyle yara izi daha belirgindir.
- Komplikasyon Riski: Kanama, enfeksiyon, bağırsak tıkanıklığı gibi komplikasyon riski daha yüksektir.
Açık cerrahi işlemi şu şekilde gerçekleştirilir:
- Hasta genel anestezi altında uyutulur.
- Karın bölgesinde büyük bir kesi açılır.
- Cerrah, karın içini görüntüler ve polipi ve etkilenen bağırsak kısmını çıkarır.
- Çıkarılan bağırsak kısmı dışarı alınır.
- Kesiler kapatılır.
Açık cerrahi sonrası dikkat edilmesi gerekenler:
- Doktorun önerdiği şekilde beslenmeye dikkat edilmelidir. Genellikle, ilk birkaç gün sıvı ve yumuşak gıdalar tüketilmesi önerilir.
- Ağır kaldırmaktan ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınılmalıdır.
- Ağrı kesiciler doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.
- Ameliyat bölgesinde kızarıklık, şişlik, akıntı veya ateş gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
- Takip randevularına düzenli olarak gidilmelidir.
Takip ve İzleme
Büyük poliplerin çıkarılmasından sonra, nüks (tekrar büyüme) riskini değerlendirmek ve yeni poliplerin gelişip gelişmediğini kontrol etmek için düzenli takip kolonoskopileri gereklidir. Takip aralıkları, polipin türüne, boyutuna, sayısına ve hastanın diğer risk faktörlerine bağlı olarak değişir. Doktorunuz, size özel bir takip planı önerecektir.
Genel olarak, büyük poliplerin çıkarılmasından sonra:
- İlk takip kolonoskopisi genellikle 3-6 ay sonra yapılır.
- Eğer ilk takip kolonoskopisi normal ise, sonraki takip kolonoskopileri 1-3 yıl sonra yapılabilir.
- Eğer takip kolonoskopisinde yeni polipler bulunursa, bu polipler çıkarılır ve takip aralıkları yeniden değerlendirilir.
Önleme
Sindirim sistemi poliplerinin oluşumunu tamamen önlemek mümkün olmasa da, bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve tarama testleri ile risk azaltılabilir:
- Sağlıklı Beslenme: Lifli gıdalar (meyve, sebze, tam tahıllar) tüketmek, kırmızı et ve işlenmiş et tüketimini azaltmak.
- Düzenli Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, kilo kontrolüne yardımcı olur ve polip riskini azaltır.
- Sigara ve Alkol Tüketiminden Kaçınmak: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek, polip riskini artırır.
- Düzenli Tarama: Kolonoskopi gibi tarama testleri yaptırmak, poliplerin erken teşhis edilmesini ve çıkarılmasını sağlar. Tarama testlerine başlama yaşı ve sıklığı, kişinin yaşı, aile öyküsü ve diğer risk faktörlerine bağlı olarak değişir.
- Kalsiyum ve D Vitamini Takviyesi: Bazı çalışmalar, kalsiyum ve D vitamini takviyesinin polip riskini azaltabileceğini göstermektedir. Ancak, bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Sonuç
Sindirim sisteminde büyük poliplerin tedavisi, polipin boyutuna, türüne, konumuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Endoskopik yöntemler (EMR, ESD) genellikle ilk tedavi seçeneği olsa da, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Tedavi sonrası düzenli takip ve tarama testleri, nüks riskini azaltmak ve yeni poliplerin erken teşhis edilmesini sağlamak için önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve düzenli tarama yaptırmak, polip riskini azaltmaya yardımcı olabilir.