05 10 2025
Spina bifida, omuriliğin ve omurganın doğumda tam olarak kapanmaması sonucu ortaya çıkan bir doğum kusurudur. Bu durum, hafiften şiddetliye kadar değişen bir dizi fiziksel ve nörolojik probleme yol açabilir. Erken teşhis, etkilenen çocuklar için uygun tedavi ve destek sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Bu kapsamlı rehberde, spina bifida teşhisinin nasıl yapıldığını, farklı teşhis yöntemlerini ve teşhis sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Spina bifida, nöral tüp defektleri (NTD) olarak bilinen bir grup doğum kusurundan biridir. Nöral tüp, gebeliğin erken dönemlerinde gelişen ve sonunda beyin ve omuriliği oluşturacak yapıdır. Spina bifida, nöral tüpün hamileliğin ilk ayında tam olarak kapanmaması durumunda ortaya çıkar. Bu açıklık, omuriliği korumasız bırakır ve çeşitli derecelerde hasara neden olabilir.
Spina bifida, şiddetine ve omurilik üzerindeki etkisine bağlı olarak farklı türlere ayrılır:
Spina bifida teşhisi, doğum öncesi ve doğum sonrası olmak üzere iki aşamada yapılabilir. Doğum öncesi teşhis, hamilelik sırasında yapılırken, doğum sonrası teşhis ise bebek doğduktan sonra yapılır.
Doğum öncesi teşhis, spina bifida riskini değerlendirmek ve mümkünse gebeliğin erken dönemlerinde teşhis koymak için kullanılır. Bu yöntemler şunları içerir:
Anne kan tarama testleri, spina bifida ve diğer nöral tüp defektleri için risk değerlendirmesi yapmak için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu testler, hamileliğin 15-20. haftaları arasında yapılır. En yaygın kullanılan testler şunlardır:
Anne kan tarama testlerinin sonuçları, risk olasılığını gösterir. Yüksek riskli bir sonuç, bebeğin spina bifida veya başka bir doğum kusuru olduğu anlamına gelmez. Sadece ek testlerin yapılması gerektiğini gösterir. Yüksek riskli bir sonuç alındığında, genellikle detaylı bir ultrason muayenesi yapılır.
Ultrasonografi, spina bifida teşhisinde önemli bir araçtır. Yüksek çözünürlüklü ultrason, omurgadaki açıklığı ve omuriliğin dışarı çıkışını görüntüleyebilir. Ultrason, özellikle miyelomeningosel vakalarında oldukça etkilidir. Ultrason muayenesi, genellikle hamileliğin 18-22. haftaları arasında yapılır. Bu dönemde, bebeğin organları daha iyi gelişmiştir ve daha net görüntüler elde edilebilir.
Ultrason muayenesi sırasında, doktor bebeğin omurgasını, beynini ve diğer organlarını dikkatlice inceler. Spina bifida'nın belirtileri arasında şunlar bulunabilir:
Ultrason muayenesi, spina bifida'nın varlığını doğrulamanın yanı sıra, defektin büyüklüğünü ve yerini de belirlemeye yardımcı olabilir. Bu bilgiler, doğum sonrası tedavi planlaması için önemlidir.
Amniyosentez, spina bifida teşhisinde kullanılan invaziv bir yöntemdir. Bu testte, amniyon sıvısından bir örnek alınır ve laboratuvarda incelenir. Amniyosentez, AFP seviyelerini ölçmek ve kromozomal anormallikleri tespit etmek için kullanılabilir. Amniyosentez, genellikle ultrason muayenesi sonuçları belirsiz olduğunda veya anne kan tarama testleri yüksek riskli sonuç verdiğinde yapılır.
Amniyosentez, hamileliğin 15-20. haftaları arasında yapılır. İşlem sırasında, doktor ultrason rehberliğinde ince bir iğneyi anne karnından geçirerek amniyon sıvısından bir örnek alır. İşlem genellikle 30 dakika kadar sürer. Amniyosentez invaziv bir işlemdir ve düşük yapma riski taşır. Bu risk, yaklaşık olarak %0.5-1 civarındadır.
Amniyosentez sonuçları, genellikle 1-2 hafta içinde çıkar. Amniyosentez, spina bifida teşhisinde oldukça doğru bir yöntemdir. Ancak, invaziv bir işlem olması ve düşük yapma riski taşıması nedeniyle, rutin olarak kullanılmaz.
Spina bifida, bazen doğum öncesi teşhis edilemez. Bu durumlarda, doğum sonrası teşhis yöntemleri kullanılır. Doğum sonrası teşhis yöntemleri şunları içerir:
Doğum sonrası fiziksel muayene, spina bifida teşhisinde önemli bir rol oynar. Doktor, bebeğin omurgasını dikkatlice inceler ve herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol eder. Spina bifida occulta vakalarında, cilt üzerindeki bir çukur, kıllanma veya renk değişikliği gibi belirtiler aranır. Miyelomeningosel vakalarında ise, omurgadaki açıklık ve omuriliğin dışarı çıkışı kolayca görülebilir.
Fiziksel muayene sırasında, doktor ayrıca bebeğin motor becerilerini, reflekslerini ve duyusal fonksiyonlarını da değerlendirir. Bacaklarda güçsüzlük veya felç, bağırsak ve mesane kontrolü sorunları gibi belirtiler, spina bifida'nın varlığını gösterebilir.
Fiziksel muayene, spina bifida teşhisi için ilk adımdır. Fiziksel muayene sonuçları şüpheli ise, ek testler (röntgen, MRG, BT) yapılması gerekebilir.
Röntgen, omurgadaki kemik yapısını görüntülemek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Röntgen, spina bifida occulta vakalarında omurgadaki boşluğu tespit etmek için faydalı olabilir. Röntgen, aynı zamanda omurgadaki diğer kemik anormalliklerini de tespit edebilir.
Röntgen çekimi sırasında, bebek kısa bir süre için röntgen cihazının önüne yerleştirilir. Röntgen cihazı, vücuda düşük dozda radyasyon gönderir. Röntgen ışınları, kemiklerden geçerken farklı şekilde emilirler. Bu sayede, kemiklerin görüntüsü bir film veya dijital ekranda oluşur.
Röntgen, spina bifida teşhisinde önemli bir araçtır. Ancak, röntgen sadece kemik yapısını görüntüleyebilir. Omuriliğin ve çevresindeki dokuların detaylı bir şekilde görüntülenmesi için MRG veya BT gibi diğer görüntüleme yöntemleri gerekebilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), vücudun iç yapılarının detaylı görüntülerini oluşturmak için güçlü manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanan bir görüntüleme yöntemidir. MRG, spina bifida'nın şiddetini ve omurilik üzerindeki etkisini değerlendirmek için önemlidir. MRG, omuriliği, sinirleri ve çevresindeki dokuları detaylı bir şekilde görüntüleyebilir.
MRG çekimi sırasında, bebek bir MRG cihazının içine yerleştirilir. MRG cihazı, güçlü manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanarak vücudun iç yapılarının görüntülerini oluşturur. MRG çekimi, genellikle 30-60 dakika kadar sürer.
MRG, spina bifida teşhisinde önemli bir araçtır. MRG, omuriliğin yapısını ve fonksiyonunu değerlendirmek, omurilik üzerindeki baskıyı tespit etmek ve diğer ilişkili anormallikleri (hidrosefali, Arnold-Chiari malformasyonu) değerlendirmek için kullanılabilir.
MRG çekimi, bebekler için biraz zor olabilir. MRG çekimi sırasında hareketsiz durmaları gerekir. Bu nedenle, bebekler genellikle sakinleştirilir veya uyutulur. MRG, radyasyon içermeyen bir görüntüleme yöntemidir ve genellikle güvenlidir.
Bilgisayarlı tomografi (BT), vücudun iç yapılarının kesitsel görüntülerini oluşturmak için X-ışınları kullanan bir görüntüleme yöntemidir. BT, omuriliği ve çevresindeki kemik yapılarını görüntülemek için kullanılabilir. BT, MRG kadar detaylı bilgi sağlamasa da, daha hızlı bir görüntüleme yöntemidir.
BT çekimi sırasında, bebek bir BT cihazının içine yerleştirilir. BT cihazı, vücuda X-ışınları gönderir. X-ışınları, vücuttan geçerken farklı şekilde emilirler. Bu sayede, vücudun iç yapılarının kesitsel görüntüleri oluşturulur. BT çekimi, genellikle 5-10 dakika kadar sürer.
BT, spina bifida teşhisinde önemli bir araçtır. BT, omurgadaki kemik anormalliklerini tespit etmek, omurilik kanalının daralmasını değerlendirmek ve diğer ilişkili anormallikleri değerlendirmek için kullanılabilir.
BT çekimi, radyasyon içerir. Bu nedenle, BT çekimi gerekliliği doktor tarafından dikkatlice değerlendirilmelidir. Bebekler için, BT çekiminde kullanılan radyasyon dozu mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.
Spina bifida teşhisi konulduktan sonra, etkilenen çocuk için kapsamlı bir tedavi ve destek planı geliştirilmesi önemlidir. Tedavi planı, spina bifida'nın türüne, şiddetine ve çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır. Tedavi genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve nöroşirurji, ortopedi, üroloji, fizik tedavi, ergoterapi ve psikolojik danışmanlık gibi farklı uzmanlık alanlarından profesyonellerin işbirliğini içerir.
Spina bifida tedavisi, genellikle cerrahi müdahaleyi, ilaç tedavisini, fizik tedaviyi ve destekleyici bakımı içerir.
Spina bifida, uzun vadeli bir durumdur ve etkilenen çocuklar genellikle ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyaç duyarlar. Uzun vadeli yönetim, düzenli tıbbi kontrolleri, fizik tedaviyi, ergoterapiyi ve psikolojik danışmanlığı içerir. Spina bifida'lı çocuklar, bağırsak ve mesane kontrolü sorunları, cilt sorunları, skolyoz (omurga eğriliği) ve öğrenme güçlükleri gibi ek sorunlar yaşayabilirler. Bu sorunların erken teşhisi ve tedavisi, çocuğun yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.
Spina bifida'nın kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak, folik asit eksikliğinin spina bifida riskini artırdığı bilinmektedir. Hamile kalmayı planlayan kadınların, hamilelikten en az bir ay önce folik asit takviyesi almaya başlamaları önerilir. Hamilelik sırasında da folik asit takviyesi almaya devam etmek önemlidir. Folik asit, aynı zamanda yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve tahıllar gibi bazı gıdalarda da bulunur.
Spina bifida, ciddi bir doğum kusurudur. Erken teşhis, etkilenen çocuklar için uygun tedavi ve destek sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Doğum öncesi tarama testleri, ultrasonografi ve amniyosentez gibi yöntemler, spina bifida'nın gebeliğin erken dönemlerinde teşhis edilmesine yardımcı olabilir. Doğum sonrası fiziksel muayene, röntgen, MRG ve BT gibi yöntemler ise, doğumdan sonra spina bifida teşhisi koymak için kullanılabilir. Spina bifida teşhisi konulduktan sonra, etkilenen çocuk için kapsamlı bir tedavi ve destek planı geliştirilmesi önemlidir. Folik asit takviyesi almak, spina bifida riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?
06 11 2025 Devamını oku »
Tourette sendromu zekayı etkiler mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserlerinde tedavi sonrası klinik sonuçlar nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner rehabilitasyon nedir?
06 11 2025 Devamını oku »
Amniyosentezin bebeğe zararı var mı?
06 11 2025 Devamını oku »