10 10 2025
20'lik dişler, ağız sağlığı hakkında en çok sorulan ve tartışılan konulardan biridir. Genellikle genç yetişkinlik döneminde (17-25 yaş arası) sürmeye başlayan bu dişler, çoğu zaman sorunlara yol açtığı için çekilmesi önerilir. Ancak, 20'lik dişlerin gerçekten faydası var mıdır, yoksa tamamen gereksiz midir? Bu kapsamlı rehberde, 20'lik dişlerin ne olduğuna, nasıl geliştiğine, olası faydalarına, neden sorunlara yol açtığına, çekilmesi gerekip gerekmediğine ve çekim sonrası dikkat edilmesi gerekenlere detaylı bir şekilde değineceğiz.
20'lik dişler, ağızda en son çıkan ve genellikle her çenede ikişer tane olmak üzere toplamda dört adet bulunan azı dişleridir. "Yirmilik diş" olarak adlandırılmalarının nedeni, genellikle 17 ila 25 yaşları arasında, yani "20'li yaşlarda" sürmeye başlamalarıdır. Tıp dilinde "üçüncü azı dişi" olarak da bilinirler.
Diğer dişler gibi, 20'lik dişler de diş gelişim sürecinin bir parçasıdır. Ancak, modern insanın çene yapısının küçülmesi ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi nedeniyle, 20'lik dişler için yeterli alan çoğu zaman bulunmamaktadır. Bu durum, 20'lik dişlerin gömülü kalmasına, yanlış pozisyonda sürmesine veya diğer dişlere baskı yapmasına neden olabilir.
20'lik dişlerin gelişimi, anne karnında başlar ve çocukluk döneminde devam eder. Diş tomurcukları (dişlerin oluşmaya başladığı yapılar) çene kemiği içinde gelişir ve ergenlik döneminde diş kökleri oluşmaya başlar. Dişin sürmesi, yani dişin dişeti dokusunu geçerek ağız boşluğuna doğru ilerlemesi, genellikle 17 ila 25 yaşları arasında gerçekleşir. Ancak, bazı durumlarda 20'lik dişler hiç sürmeyebilir veya çok daha geç yaşlarda sürmeye başlayabilir.
"20'lik diş" adlandırması, bu dişlerin genellikle 20'li yaşlarda sürmeye başlamasıyla ilgilidir. Bu, dişlerin sürme zamanlamasıyla ilgili genel bir kılavuzdur, ancak her bireyin deneyimi farklı olabilir. Bazı kişilerde 20'lik dişler daha erken yaşlarda sürerken, bazılarında ise hiç sürmeyebilir veya çok daha geç yaşlarda sürmeye başlayabilir.
Her ne kadar 20'lik dişler çoğunlukla sorunlarla ilişkilendirilse de, bazı durumlarda faydalı olabilirler. Bu faydalar, dişlerin sağlıklı bir şekilde sürmesi, doğru pozisyonda yerleşmesi ve ağızda yeterli alan olması durumunda geçerlidir.
Eğer azı dişlerinden biri (birinci veya ikinci azı dişi) erken yaşta kaybedilirse, 20'lik diş o boşluğa doğru kayabilir ve eksik dişin yerini kısmen doldurabilir. Bu durum, çiğneme fonksiyonunu korumaya ve diğer dişlerin kaymasını önlemeye yardımcı olabilir.
Eğer kişi tüm dişlerini kaybederse ve total protez (damak) kullanması gerekirse, 20'lik dişler proteze destek sağlayabilir. Özellikle alt çenedeki 20'lik dişler, protezin stabilitesini artırabilir ve daha iyi bir çiğneme performansı sağlayabilir.
Bazı durumlarda, 20'lik dişler, başka bir dişin çekilmesi gerektiğinde o dişi yerine nakledilebilir (ototransplantasyon). Bu, özellikle genç hastalarda, implant uygulamasına alternatif bir çözüm olabilir. Ancak, bu işlem için 20'lik dişin kök yapısının uygun olması ve çekilen dişin yerine uyum sağlayabilmesi gerekmektedir.
Sağlıklı bir şekilde sürmüş ve doğru pozisyonda yerleşmiş 20'lik dişler, diğer azı dişleri gibi çiğneme fonksiyonuna katkıda bulunabilir. Özellikle sert ve lifli gıdaların öğütülmesinde rol oynayabilirler.
Çok nadir durumlarda, özellikle çene yapısı geride olan kişilerde, 20'lik dişlerin sürmesi çene hattını belirginleştirebilir ve yüz estetiğine katkıda bulunabilir. Ancak, bu durum oldukça istisnai olup, genellikle 20'lik dişlerin estetik açıdan olumsuz etkileri daha yaygındır.
20'lik dişlerin faydaları nadir olmakla birlikte, neden oldukları sorunlar oldukça yaygındır. Modern insanın çene yapısının küçülmesi ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi, 20'lik dişler için yeterli alanın bulunmamasına ve çeşitli sorunlara yol açmasına neden olmaktadır.
En sık karşılaşılan sorunlardan biri, 20'lik dişlerin çene kemiği içinde gömülü kalmasıdır. Bu, dişin tamamen veya kısmen dişeti dokusunun altında kalması anlamına gelir. Gömülü 20'lik dişler, çevre dokulara baskı yaparak ağrı, enfeksiyon, kist oluşumu ve diğer dişlerde çapraşıklığa neden olabilir.
20'lik dişler, yeterli alan olmadığı için genellikle yanlış pozisyonda sürmeye çalışırlar. Bu, dişin diğer dişlere doğru eğimli olarak sürmesi, yanağa doğru sürmesi veya çene kemiğine gömülü kalması şeklinde olabilir. Yanlış pozisyonda süren 20'lik dişler, diğer dişlere baskı yaparak çapraşıklığa neden olabilir, dişeti iltihabına yol açabilir ve çiğneme problemlerine neden olabilir.
Kısmen sürmüş 20'lik dişlerin etrafındaki dişeti dokusu, bakteri birikimi için uygun bir ortam oluşturur. Bu durum, dişeti iltihabına (perikoronit) neden olabilir. Perikoronit, ağrı, şişlik, kızarıklık, kötü ağız kokusu ve hatta yutkunma zorluğuna yol açabilir. Şiddetli vakalarda, enfeksiyon çevre dokulara yayılabilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
20'lik dişler, ağızda en arka konumda bulundukları için temizlenmesi zordur. Bu durum, bakteri ve yiyecek artıklarının birikmesine ve çürük oluşumuna yol açabilir. 20'lik dişlerdeki çürükler, çevre dişlere de yayılabilir ve daha büyük sorunlara neden olabilir.
Gömülü veya yanlış pozisyonda sürmüş 20'lik dişler, komşu dişlerin köklerine baskı yaparak rezorpsiyona (diş köklerinin erimesi) neden olabilir. Bu durum, komşu dişlerin zayıflamasına ve hatta kaybedilmesine yol açabilir.
Gömülü 20'lik dişlerin etrafında kist veya tümör oluşma riski vardır. Bu kistler ve tümörler, çene kemiğinde hasara neden olabilir, sinirlere baskı yapabilir ve yüz bölgesinde şişliğe yol açabilir.
20'lik dişlerin sürmesi, özellikle ön dişlerde çapraşıklığa neden olabilir. Bu, özellikle ortodontik tedavi görmüş kişilerde, tedavi sonuçlarını olumsuz etkileyebilir.
20'lik dişlerin sürmesi veya gömülü kalması, çeşitli nedenlerle ağrıya neden olabilir. Dişeti iltihabı, çevre dokulara baskı, sinir sıkışması ve çürükler ağrıya yol açabilir.
Bazı araştırmalar, 20'lik dişlerin çene ekleminde sorunlara (TME rahatsızlıkları) neden olabileceğini göstermektedir. Ancak, bu konuda kesin bir kanıt bulunmamaktadır ve TME rahatsızlıklarının birçok farklı nedeni olabilir.
20'lik dişlerin çekilip çekilmemesi gerektiği, bireysel duruma göre değerlendirilmesi gereken bir konudur. Her 20'lik dişin çekilmesi gerekmez. Ancak, aşağıdaki durumlarda 20'lik dişlerin çekilmesi önerilebilir:
20'lik dişlerin çekilmesi kararı, diş hekiminiz tarafından klinik ve radyolojik muayene sonucunda verilmelidir. Diş hekiminiz, dişin pozisyonunu, çevre dokularla ilişkisini, olası riskleri ve faydaları değerlendirerek size en uygun tedavi planını sunacaktır.
20'lik diş çekimi, diğer diş çekimlerine benzer bir işlemdir, ancak bazı durumlarda daha karmaşık olabilir. Özellikle gömülü dişlerin çekimi, daha fazla dikkat ve cerrahi beceri gerektirebilir.
Çekim öncesinde, diş hekiminiz size detaylı bilgi verecek ve aklınıza takılan soruları yanıtlayacaktır. Ayrıca, tıbbi geçmişinizi (alerjiler, kullandığınız ilaçlar vb.) öğrenmek isteyecektir. Bazı durumlarda, çekim öncesinde antibiyotik veya ağrı kesici kullanmanız gerekebilir.
20'lik diş çekimi genellikle lokal anestezi altında yapılır. Lokal anestezi, sadece çekim yapılacak bölgeyi uyuşturur ve işlem sırasında ağrı hissetmenizi engeller. Bazı durumlarda, özellikle birden fazla diş çekilecekse veya hasta çok kaygılıysa, genel anestezi veya sedasyon da uygulanabilir.
Diş hekiminiz, çekim yapılacak bölgeyi uyuşturduktan sonra, dişeti dokusunu kaldırarak ve gerekirse çene kemiğini açığa çıkararak dişe ulaşır. Diş, tek parça halinde çekilebileceği gibi, parçalara ayrılarak da çekilebilir. Özellikle gömülü dişlerin çekimi, dişin parçalara ayrılmasını gerektirebilir.
Diş çekildikten sonra, oluşan boşluğun üzeri dikişlerle kapatılır. Dikişler, iyileşmeyi hızlandırmaya ve kanamayı durdurmaya yardımcı olur. Bazı durumlarda, dikiş atmaya gerek kalmayabilir.
Çekim sonrası, diş hekiminiz size dikkat etmeniz gerekenler hakkında bilgi verecektir. Bu bilgiler arasında, kanamayı durdurmak için tampon uygulamak, ağrı kesici kullanmak, soğuk kompres uygulamak, yumuşak gıdalar tüketmek ve ağız hijyenine dikkat etmek yer alır.
20'lik diş çekimi sonrası, iyileşme sürecinin sorunsuz geçmesi için dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar vardır.
Çekim sonrası, diş hekiminizin verdiği tamponu en az 30 dakika boyunca sıkıca bastırarak uygulayın. Kanama devam ederse, yeni bir tampon uygulayın ve 30 dakika daha bekleyin. Kanama hala durmuyorsa, diş hekiminize başvurun.
Çekim sonrası ağrı normaldir. Diş hekiminizin önerdiği ağrı kesicileri düzenli olarak kullanın. Ağrı kesiciler, ağrıyı kontrol altına almaya ve rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
Çekim sonrası şişlik oluşabilir. Şişliği azaltmak için, çekim yapılan bölgeye dışarıdan soğuk kompres uygulayın. İlk 24 saat içinde soğuk kompres uygulamak, şişliği azaltmaya yardımcı olacaktır.
Çekim sonrası, yumuşak ve ılık gıdalar tüketmeye özen gösterin. Sert, sıcak, baharatlı ve asitli gıdalardan kaçının. Çiğneme işlemini yavaş yapın ve çekim yapılan bölgeyi tahriş etmemeye dikkat edin.
Çekim sonrası, ağız hijyenine dikkat etmek çok önemlidir. Ancak, ilk 24 saat içinde gargara yapmaktan kaçının. Daha sonra, ılık tuzlu su ile nazikçe gargara yapabilirsiniz. Dişlerinizi fırçalarken, çekim yapılan bölgeye çok dikkat edin ve tahriş etmemeye çalışın.
Çekim sonrası sigara ve alkol kullanımından kaçının. Sigara, iyileşmeyi yavaşlatır ve enfeksiyon riskini artırır. Alkol ise kanamayı artırabilir ve ilaçlarla etkileşime girebilir.
Çekim sonrası, ağır fiziksel aktivitelerden kaçının. Egzersiz yapmak, kan basıncını yükselterek kanamaya neden olabilir.
Çekim sonrası, diş hekiminizin belirlediği tarihlerde kontrole gidin. Kontrollerde, iyileşme süreci değerlendirilecek ve gerekli görülürse ek tedaviler uygulanacaktır.
20'lik diş çekimi sonrası bazı komplikasyonlar görülebilir. Bunlar arasında, aşırı kanama, enfeksiyon, kuru soket (dry socket) ve sinir hasarı yer alır. Bu komplikasyonlardan herhangi birini yaşarsanız, derhal diş hekiminize başvurun.
20'lik diş çekimi fiyatları, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Bu faktörler arasında, dişin pozisyonu, gömülü olup olmaması, çekimin zorluğu, kullanılan anestezi türü, diş hekiminin deneyimi ve kliniğin bulunduğu şehir gibi etkenler yer alır.
Genel olarak, basit bir 20'lik diş çekimi, gömülü bir dişin çekimine göre daha ucuzdur. Ayrıca, genel anestezi veya sedasyon altında yapılan çekimler, lokal anestezi altında yapılan çekimlere göre daha maliyetlidir.
20'lik diş çekimi fiyatları hakkında net bir bilgi almak için, diş hekiminize muayene olmanız ve size özel bir fiyat teklifi almanız en doğrusudur. Diş hekiminiz, dişinizi muayene ettikten ve röntgenini çektikten sonra, size en uygun tedavi planını ve maliyetini belirleyecektir.
20'lik dişler hakkında sıkça sorulan bazı soruları ve cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz:
20'lik dişler, bazı durumlarda faydalı olabilse de, çoğunlukla sorunlara neden olan dişlerdir. Modern insanın çene yapısının küçülmesi ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi, 20'lik dişler için yeterli alanın bulunmamasına ve çeşitli sorunlara yol açmasına neden olmaktadır. 20'lik dişlerin çekilip çekilmemesi gerektiği, bireysel duruma göre değerlendirilmesi gereken bir konudur. Diş hekiminiz, klinik ve radyolojik muayene sonucunda size en uygun tedavi planını sunacaktır. 20'lik diş çekimi sonrası, iyileşme sürecinin sorunsuz geçmesi için dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar vardır. Bu noktalara dikkat ederek, çekim sonrası oluşabilecek komplikasyonları en aza indirebilirsiniz.
Endoskopi Nasıl Yapılır?
06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?
06 11 2025 Devamını oku »