Bebeklerde Görülen Yaygın Genetik Hastalıklar ve Erken Tanı Yöntemleri

20 10 2025

Bebeklerde Görülen Yaygın Genetik Hastalıklar ve Erken Tanı Yöntemleri
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıNeonatolojiGenetik Hastalıklar

Bebeklerde Görülen Yaygın Genetik Hastalıklar ve Erken Tanı Yöntemleri

Bebeklerde Görülen Yaygın Genetik Hastalıklar ve Erken Tanı Yöntemleri

Genetik hastalıklar, doğuştan gelen ve genetik materyaldeki anormalliklerden kaynaklanan hastalıklardır. Bebeklerde görülen genetik hastalıklar, ailelerin hayatını derinden etkileyebilir. Erken tanı, bu hastalıkların yönetiminde ve tedavisinde kritik bir rol oynar. Bu yazıda, bebeklerde sıkça görülen genetik hastalıkları, belirtilerini ve erken tanı yöntemlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Genetik Hastalıkların Temel Kavramları

Genetik Nedir?

Genetik, canlıların kalıtsal özelliklerini inceleyen bilim dalıdır. Genler, DNA adı verilen moleküller üzerinde bulunan ve ebeveynlerden çocuklara aktarılan kalıtsal birimlerdir. Her birey, genlerinin bir kopyasını annesinden, diğer kopyasını ise babasından alır. Bu genler, bireyin fiziksel özelliklerini, fizyolojik işlevlerini ve hastalıklara yatkınlığını belirler.

Genetik Hastalıklar Nasıl Oluşur?

Genetik hastalıklar, genlerdeki mutasyonlar veya kromozomlardaki anormallikler sonucu ortaya çıkar. Bu mutasyonlar, genin işlevini bozabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Kromozomlardaki anormallikler ise, kromozom sayısında veya yapısında değişikliklere neden olabilir. Genetik hastalıklar, tek bir gende meydana gelen mutasyonlardan kaynaklanabileceği gibi, birden fazla genin etkileşimiyle de ortaya çıkabilir.

Genetik Hastalıkların Kalıtım Modelleri

Genetik hastalıklar, farklı kalıtım modelleriyle aktarılabilir:

  • Otozomal Dominant Kalıtım: Hastalıklı genin bir kopyasının bulunması hastalığın ortaya çıkması için yeterlidir. Etkilenen bireyin genellikle bir ebeveyni de hastadır.
  • Otozomal Resesif Kalıtım: Hastalığın ortaya çıkması için her iki ebeveynden de hastalıklı genin bir kopyasının alınması gerekir. Ebeveynler genellikle taşıyıcıdır ve hastalık belirtisi göstermezler.
  • X'e Bağlı Dominant Kalıtım: Hastalıklı gen X kromozomu üzerinde bulunur ve bir kopyasının bulunması hastalığın ortaya çıkması için yeterlidir. Hem erkekler hem de kadınlar etkilenebilir, ancak kadınlarda genellikle daha hafif seyreder.
  • X'e Bağlı Resesif Kalıtım: Hastalıklı gen X kromozomu üzerinde bulunur ve erkeklerde tek bir kopyasının bulunması hastalığın ortaya çıkması için yeterlidir. Kadınlarda ise her iki X kromozomunda da hastalıklı genin bulunması gerekir. Bu nedenle erkekler kadınlara göre daha sık etkilenir.
  • Mitokondriyal Kalıtım: Mitokondriyal DNA'daki mutasyonlar sonucu ortaya çıkar ve sadece anneden çocuğa aktarılır.

Bebeklerde Görülen Yaygın Genetik Hastalıklar

Kistik Fibrozis

Kistik fibrozis (KF), akciğerler, pankreas, karaciğer ve diğer organları etkileyen otozomal resesif bir genetik hastalıktır. KF, CFTR genindeki bir mutasyon sonucu ortaya çıkar. Bu gen, hücre zarlarında klorür iyonlarının taşınmasından sorumludur. Mutasyon, mukusun normalden daha kalın ve yapışkan olmasına neden olur. Bu durum, akciğerlerde enfeksiyonlara, sindirim sorunlarına ve diğer komplikasyonlara yol açar.

Kistik Fibrozis Belirtileri

  • Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları
  • Kronik öksürük
  • Hırıltılı solunum
  • Burun polipleri
  • Yağlı ve kötü kokulu dışkı
  • Büyüme geriliği
  • Kısırlık (erkeklerde)

Kistik Fibrozis Tanı Yöntemleri

  • Ter Testi: Terdeki klorür miktarını ölçer. KF'li bireylerin terinde normalden daha yüksek miktarda klorür bulunur.
  • Genetik Test: CFTR genindeki mutasyonları tespit eder.
  • Yenidoğan Tarama Testi: Bebeklerin doğumundan kısa bir süre sonra kan örneği alınarak yapılır. KF şüphesi varsa, ter testi ve genetik test ile tanı doğrulanır.

Fenilketonüri (PKU)

Fenilketonüri (PKU), fenilalanin hidroksilaz (PAH) enziminin eksikliği veya yetersizliği sonucu ortaya çıkan otozomal resesif bir metabolik hastalıktır. PAH enzimi, fenilalanin adı verilen amino asidi tirozin adı verilen başka bir amino aside dönüştürmekten sorumludur. PKU'lu bireylerde, fenilalanin kanda birikir ve beyin hasarına yol açabilir.

Fenilketonüri Belirtileri

  • Gelişim geriliği
  • Nöbetler
  • Hiperaktivite
  • Ciltte egzama
  • Açık ten ve saç rengi
  • İdrarda küf kokusu

Fenilketonüri Tanı Yöntemleri

  • Yenidoğan Tarama Testi (Guthrie Testi): Bebeklerin doğumundan kısa bir süre sonra kan örneği alınarak yapılır. Kandaki fenilalanin seviyesi yüksekse, ileri tetkikler yapılır.
  • Kan Fenilalanin Seviyesi Ölçümü: Kandaki fenilalanin miktarını ölçer.
  • Genetik Test: PAH genindeki mutasyonları tespit eder.

Down Sendromu

Down sendromu, 21. kromozomun fazladan bir kopyasının bulunması sonucu ortaya çıkan bir kromozom anomalisidir. Down sendromlu bireylerde, zihinsel gelişim geriliği, karakteristik yüz özellikleri ve bazı fiziksel anormallikler görülür.

Down Sendromu Belirtileri

  • Düşük kas tonusu
  • Küçük baş ve yüz
  • Yukarı doğru eğimli gözler
  • Tek avuç içi çizgisi
  • Zihinsel gelişim geriliği
  • Kalp kusurları
  • Gastrointestinal sorunlar

Down Sendromu Tanı Yöntemleri

  • Prenatal Tarama Testleri: Hamilelik sırasında yapılan testlerdir. Bu testler, Down sendromu riskini belirlemeye yardımcı olur. Örneğin, ikili test, üçlü test, dörtlü test ve serbest fetal DNA testi (NIPT).
  • Prenatal Tanı Testleri: Amniyosentez ve koryon villus örneklemesi (CVS) gibi testlerdir. Bu testler, kromozom analizi yaparak Down sendromu tanısını kesin olarak koyar.
  • Doğum Sonrası Kromozom Analizi: Doğumdan sonra bebeğin kan örneği alınarak kromozom analizi yapılır.

Spinal Musküler Atrofi (SMA)

Spinal müsküler atrofi (SMA), omurilikteki motor nöronların kaybı sonucu ortaya çıkan otozomal resesif bir genetik hastalıktır. SMA, SMN1 genindeki bir mutasyon sonucu ortaya çıkar. Bu gen, motor nöronların hayatta kalması için gerekli olan SMN proteinini üretir. Mutasyon, SMN proteininin yetersiz üretimine veya hiç üretilmemesine neden olur. Bu durum, kas güçsüzlüğüne ve kas atrofisine yol açar.

Spinal Musküler Atrofi Belirtileri

SMA'nın şiddeti, mutasyonun tipine ve SMN proteininin ne kadar üretildiğine bağlı olarak değişir. SMA'nın farklı tipleri vardır:

  • SMA Tip 1 (Werdnig-Hoffmann Hastalığı): En şiddetli tiptir. Bebekler genellikle doğumdan sonra veya ilk 6 ay içinde belirti gösterirler. Belirtiler arasında belirgin kas güçsüzlüğü, emme ve yutma güçlüğü, solunum sorunları ve hareket kısıtlılığı bulunur.
  • SMA Tip 2: Belirtiler genellikle 6-18 ay arasında ortaya çıkar. Bebekler oturabilirler, ancak desteksiz ayakta duramazlar veya yürüyemezler. Kas güçsüzlüğü ve skolyoz gibi iskelet deformiteleri görülebilir.
  • SMA Tip 3 (Kugelberg-Welander Hastalığı): Belirtiler genellikle 18 aydan sonra veya yetişkinlikte ortaya çıkar. Bireyler yürüyebilirler, ancak kas güçsüzlüğü ve yorgunluk yaşarlar.
  • SMA Tip 4: Yetişkinlikte ortaya çıkar ve genellikle daha hafif seyreder.

Spinal Musküler Atrofi Tanı Yöntemleri

  • Genetik Test: SMN1 genindeki mutasyonları tespit eder.
  • Elektromiyografi (EMG): Kasların ve sinirlerin elektriksel aktivitesini ölçer.
  • Kas Biyopsisi: Kas dokusundan örnek alınarak mikroskop altında incelenir.
  • Yenidoğan Tarama Testi: Bebeklerin doğumundan kısa bir süre sonra kan örneği alınarak yapılır. SMA şüphesi varsa, genetik test ile tanı doğrulanır.

Duchenne Musküler Distrofi (DMD)

Duchenne müsküler distrofi (DMD), kas zarlarının yapısını destekleyen distrofın proteininin eksikliği veya yokluğu sonucu ortaya çıkan X'e bağlı resesif bir genetik hastalıktır. DMD, DMD genindeki mutasyonlar sonucu ortaya çıkar. Bu gen, kas liflerinin sağlamlığını koruyan distrofın proteinini üretir. Mutasyon, distrofın proteininin yetersiz üretimine veya hiç üretilmemesine neden olur. Bu durum, kasların zayıflamasına ve hasar görmesine yol açar. Hastalık genellikle erkek çocuklarda görülür.

Duchenne Musküler Distrofi Belirtileri

  • Gelişimsel gecikmeler (yürüme, konuşma gibi)
  • Sık sık düşme
  • Merdiven çıkmakta zorlanma
  • Gowers belirtisi (yerden kalkarken ellerini bacaklarında kullanma)
  • Baldırlarda kasların büyümesi (yalancı hipertrofi)
  • Yorgunluk
  • Zihinsel gelişimde gerilik (bazı vakalarda)
  • Kalp ve solunum problemleri (hastalık ilerledikçe)

Duchenne Musküler Distrofi Tanı Yöntemleri

  • Kreatin Kinaz (CK) Testi: Kanda yüksek CK seviyeleri, kas hasarının bir göstergesi olabilir.
  • Genetik Test: DMD genindeki mutasyonları tespit eder. Tanıyı doğrulamak için en kesin yöntemdir.
  • Elektromiyografi (EMG): Kasların elektriksel aktivitesini ölçer.
  • Kas Biyopsisi: Kas dokusundan örnek alınarak mikroskop altında incelenir. Distrofın proteininin varlığı veya yokluğu belirlenir.

Galaktozemi

Galaktozemi, galaktoz-1-fosfat üridiltransferaz (GALT) enziminin eksikliği veya yetersizliği sonucu ortaya çıkan otozomal resesif bir metabolik hastalıktır. GALT enzimi, galaktoz adı verilen şekeri glikoza dönüştürmekten sorumludur. Galaktozemili bireylerde, galaktoz kanda birikir ve karaciğer, beyin ve böbreklerde hasara yol açabilir.

Galaktozemi Belirtileri

  • Beslenme sorunları
  • Kusma
  • İshal
  • Sarılık
  • Büyüme geriliği
  • Karaciğer yetmezliği
  • Zihinsel gelişim geriliği
  • Katarakt

Galaktozemi Tanı Yöntemleri

  • Yenidoğan Tarama Testi: Bebeklerin doğumundan kısa bir süre sonra kan örneği alınarak yapılır. Kandaki galaktoz seviyesi yüksekse, ileri tetkikler yapılır.
  • Kan Galaktoz Seviyesi Ölçümü: Kandaki galaktoz miktarını ölçer.
  • GALT Enzim Aktivitesi Ölçümü: Kırmızı kan hücrelerindeki GALT enzim aktivitesini ölçer.
  • Genetik Test: GALT genindeki mutasyonları tespit eder.

Konjenital Hipotiroidizm

Konjenital hipotiroidizm, tiroid hormonlarının doğumdan itibaren yetersiz üretilmesi durumudur. Bu durum, tiroid bezinin gelişimindeki bir anormallikten veya tiroid hormonlarının sentezindeki bir bozukluktan kaynaklanabilir. Tedavi edilmediği takdirde, konjenital hipotiroidizm zihinsel gelişim geriliğine ve büyüme sorunlarına yol açabilir.

Konjenital Hipotiroidizm Belirtileri

  • Uzamış sarılık
  • Emme güçlüğü
  • Kabızlık
  • Uyuşukluk
  • Hipotermi (düşük vücut sıcaklığı)
  • Büyük dil
  • Göbek fıtığı
  • Kuru cilt

Konjenital Hipotiroidizm Tanı Yöntemleri

  • Yenidoğan Tarama Testi: Bebeklerin doğumundan kısa bir süre sonra kan örneği alınarak yapılır. Kandaki tiroid uyarıcı hormon (TSH) seviyesi yüksekse, ileri tetkikler yapılır.
  • Tiroid Hormon Seviyesi Ölçümü: Kandaki tiroid hormonları (T4 ve T3) seviyesini ölçer.
  • Tiroid Ultrasonu: Tiroid bezinin boyutunu ve yapısını değerlendirir.

Adrenogenital Sendrom (Konjenital Adrenal Hiperplazi)

Adrenogenital sendrom (AGS), adrenal bezlerin kortizol ve aldosteron hormonlarını yeterince üretememesi durumudur. En sık nedeni, 21-hidroksilaz enziminin eksikliği olan konjenital adrenal hiperplazi (KAH) adı verilen genetik bir hastalıktır. KAH, otozomal resesif kalıtılır.

Adrenogenital Sendrom Belirtileri

Belirtiler, enzim eksikliğinin şiddetine bağlı olarak değişir:

  • Tuz Kaybeden Tip: En şiddetli tiptir. Bebeklerde kusma, ishal, dehidratasyon, düşük kan sodyumu ve yüksek kan potasyumu seviyeleri görülür. Acil tedavi gereklidir.
  • Virilizan Tip: Kız bebeklerde dış genital organların erkekleşmesi (klitoris büyümesi, labia majora'nın kaynaşması) görülür. Erkek bebeklerde erken puberte belirtileri (penis büyümesi, testis büyümesi) görülebilir.
  • Non-Klasik Tip: Belirtiler genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkar. Kızlarda erken puberte, adet düzensizlikleri, kıllanma artışı ve akne görülebilir. Erkeklerde erken puberte, akne ve kısırlık görülebilir.

Adrenogenital Sendrom Tanı Yöntemleri

  • Yenidoğan Tarama Testi: Bebeklerin doğumundan kısa bir süre sonra kan örneği alınarak yapılır. Kandaki 17-hidroksiprogesteron (17-OHP) seviyesi yüksekse, ileri tetkikler yapılır.
  • Kan 17-OHP Seviyesi Ölçümü: Kandaki 17-OHP miktarını ölçer.
  • Genetik Test: CYP21A2 genindeki mutasyonları tespit eder.
  • Elektrolit Ölçümü: Kandaki sodyum ve potasyum seviyelerini ölçer.

Erken Tanı Yöntemleri

Genetik hastalıkların erken tanısı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, semptomları hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için hayati öneme sahiptir. Erken tanı yöntemleri, prenatal tarama testleri, prenatal tanı testleri ve yenidoğan tarama testleri olarak sınıflandırılabilir.

Prenatal Tarama Testleri

Prenatal tarama testleri, hamilelik sırasında yapılan ve fetüste genetik bir hastalık riskini belirlemeye yardımcı olan testlerdir. Bu testler, kesin tanı koymaz, ancak yüksek riskli gebelikleri belirlemek için kullanılır. Yüksek riskli gebeliklerde, prenatal tanı testleri önerilir.

  • İkili Test: Gebeliğin 11-14. haftalarında yapılan bir kan testidir. Kandaki PAPP-A ve serbest β-hCG seviyeleri ölçülür. Bu değerler, Down sendromu ve diğer kromozom anomalileri riskini belirlemeye yardımcı olur.
  • Üçlü Test: Gebeliğin 15-20. haftalarında yapılan bir kan testidir. Kandaki AFP, hCG ve estriol seviyeleri ölçülür. Bu değerler, Down sendromu, Edwards sendromu ve nöral tüp defektleri riskini belirlemeye yardımcı olur.
  • Dörtlü Test: Gebeliğin 15-20. haftalarında yapılan bir kan testidir. Kandaki AFP, hCG, estriol ve inhibin A seviyeleri ölçülür. Üçlü teste göre daha hassas bir tarama testidir.
  • Serbest Fetal DNA Testi (NIPT): Gebeliğin 10. haftasından itibaren yapılabilen bir kan testidir. Anne kanında bulunan fetal DNA parçacıkları analiz edilerek, Down sendromu, Edwards sendromu, Patau sendromu ve cinsiyet kromozomu anormallikleri riskini belirlemeye yardımcı olur. NIPT, diğer tarama testlerine göre daha hassas ve güvenilirdir.

Prenatal Tanı Testleri

Prenatal tanı testleri, fetüste genetik bir hastalığın varlığını kesin olarak belirlemek için yapılan testlerdir. Bu testler, prenatal tarama testlerinde yüksek risk belirlenen gebeliklerde veya ailede genetik hastalık öyküsü olan gebeliklerde önerilir.

  • Amniyosentez: Gebeliğin 15-20. haftalarında yapılan bir işlemdir. Amniyon sıvısından örnek alınarak fetüsün kromozomları analiz edilir. Down sendromu, Edwards sendromu, Patau sendromu ve diğer kromozom anormallikleri tanısı konulabilir.
  • Koryon Villus Örneklemesi (CVS): Gebeliğin 10-13. haftalarında yapılan bir işlemdir. Plasentadan (koryon villuslarından) örnek alınarak fetüsün kromozomları analiz edilir. Amniyosenteze göre daha erken dönemde tanı konulmasını sağlar.
  • Kordosentez: Gebeliğin 20. haftasından sonra yapılan bir işlemdir. Göbek kordonundan kan örneği alınarak fetüsün kromozomları analiz edilir. Nadiren kullanılan bir tanı yöntemidir.
  • Fetal Ultrasonografi: Fetüsün anatomik yapısını değerlendirmek için yapılan bir görüntüleme yöntemidir. Bazı genetik hastalıkların belirtileri ultrasonografide tespit edilebilir.

Yenidoğan Tarama Testleri

Yenidoğan tarama testleri, bebeklerin doğumundan kısa bir süre sonra yapılan ve bazı genetik ve metabolik hastalıkların erken tanısını sağlamaya yönelik testlerdir. Bu testler, genellikle topuktan alınan birkaç damla kan ile yapılır. Erken tanı konulan hastalıklarda, tedaviye erken başlanarak hastalığın ilerlemesi önlenebilir veya semptomlar hafifletilebilir.

Türkiye'de yenidoğan tarama programında taranan hastalıklar şunlardır:

  • Fenilketonüri (PKU)
  • Konjenital Hipotiroidizm (KH)
  • Biotinidaz Eksikliği
  • Kistik Fibrozis (KF)
  • Spinal Müsküler Atrofi (SMA)

Yenidoğan tarama testlerinin sonuçları, genellikle birkaç gün içinde çıkar. Test sonuçlarında şüpheli bir durum tespit edilirse, ileri tetkikler yapılarak tanı doğrulanır.

Genetik Danışmanlık

Genetik danışmanlık, genetik hastalık riski taşıyan bireylere ve ailelere genetik testler, kalıtım modelleri, hastalık riskleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi veren bir süreçtir. Genetik danışmanlar, tıbbi genetik konusunda uzmanlaşmış sağlık profesyonelleridir.

Genetik danışmanlık aşağıdaki durumlarda önerilir:

  • Ailede genetik hastalık öyküsü varsa
  • Doğumsal anomalisi olan bir bebek doğmuşsa
  • Tekrarlayan düşükler yaşanıyorsa
  • Kısırlık sorunları yaşanıyorsa
  • Evlilik öncesi genetik riskleri değerlendirmek için
  • Akraba evliliği yapılmışsa
  • Prenatal tarama testlerinde yüksek risk belirlenmişse

Genetik danışmanlık sürecinde, aile öyküsü alınır, genetik test sonuçları değerlendirilir, kalıtım modelleri açıklanır, hastalık riskleri hesaplanır ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verilir. Genetik danışmanlar, ailelerin bilinçli kararlar vermesine yardımcı olur.

Sonuç

Bebeklerde görülen genetik hastalıklar, aileler için büyük bir endişe kaynağı olabilir. Ancak, erken tanı yöntemleri ve genetik danışmanlık sayesinde, bu hastalıkların yönetimi ve tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Prenatal tarama testleri, prenatal tanı testleri ve yenidoğan tarama testleri, genetik hastalıkların erken tanısında kritik bir rol oynamaktadır. Erken tanı konulan hastalıklarda, tedaviye erken başlanarak hastalığın ilerlemesi önlenebilir veya semptomlar hafifletilebilir. Genetik danışmanlık, genetik hastalık riski taşıyan bireylere ve ailelere bilinçli kararlar vermelerinde yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki, genetik hastalıklarla ilgili güncel bilgileri takip etmek ve uzman görüşü almak, sağlıklı bir gelecek için önemlidir.

#genetik hastalıklar#erken tanı#bebek sağlığı#tarama testleri#çocuk genetiği

Diğer Blog Yazıları

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »
Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

06 11 2025 Devamını oku »
Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

06 11 2025 Devamını oku »