Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Acil Durumlar ve Yönetimi

30 09 2025

Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Acil Durumlar ve Yönetimi
Anesteziyoloji ve ReanimasyonNörolojiGenel Yoğun BakımGöğüs HastalıklarıKardiyoloji

Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Acil Durumlar ve Yönetimi

Genel Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ), kritik hastalığı olan ve sürekli monitorizasyon ve tedavi gerektiren hastaların bakıldığı özel birimdir. Bu hastaların karmaşık fizyolojik durumları, YBÜ'lerde acil durumların sıkça yaşanmasına neden olabilir. Bu yazıda, genel yoğun bakım ünitelerinde en sık karşılaşılan acil durumlar ve bu durumlara yönelik yönetim yaklaşımları detaylı bir şekilde incelenecektir.

Solunum Yetmezliği ve Yönetimi

Solunum yetmezliği, YBÜ'lerde en sık karşılaşılan acil durumlardan biridir. Akciğerlerin yeterli oksijenasyonu sağlayamaması veya karbondioksiti atamaması sonucu ortaya çıkar. Solunum yetmezliği, hipoksemik (düşük oksijen seviyesi) veya hiperkapnik (yüksek karbondioksit seviyesi) olabilir veya her ikisinin kombinasyonu şeklinde görülebilir.

Solunum Yetmezliği Nedenleri

  • Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS): Akciğerlerde yaygın inflamasyon ve sıvı birikimi ile karakterize, hayatı tehdit eden bir durumdur. Sepsis, pnömoni, travma gibi çeşitli nedenlerle tetiklenebilir.
  • Pnömoni: Akciğer dokusunun enfeksiyonudur. YBÜ hastalarında ventilatörle ilişkili pnömoni (VAP) sıkça görülür.
  • Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Alevlenmesi: KOAH hastalarında solunum yollarında daralma ve hava akımı kısıtlanması ile karakterize, kronik bir hastalıktır. Enfeksiyonlar, hava kirliliği gibi faktörler alevlenmelere neden olabilir.
  • Astım Krizi: Bronşların daralması ve aşırı mukus üretimi ile karakterize, solunum yollarının inflamatuar bir hastalığıdır. Alerjenler, enfeksiyonlar, egzersiz gibi faktörler krizi tetikleyebilir.
  • Pulmoner Emboli: Akciğerlere giden arterlerin tıkanmasıdır. Genellikle bacaklardaki derin ven trombozundan (DVT) kaynaklanır.
  • Nöromüsküler Hastalıklar: Guillain-Barré sendromu, miyasteni gravis gibi hastalıklar solunum kaslarının zayıflamasına ve solunum yetmezliğine yol açabilir.
  • Göğüs Duvarı Yaralanmaları: Kırık kaburgalar, pnömotoraks (akciğerin sönmesi) gibi durumlar solunum mekaniğini bozarak solunum yetmezliğine neden olabilir.
  • Sıvı Yüklenmesi: Özellikle kalp yetmezliği olan hastalarda akciğerlerde sıvı birikmesi (pulmoner ödem) solunum yetmezliğine yol açabilir.

Solunum Yetmezliği Yönetimi

  1. Oksijen Tedavisi: Hipoksemiyi düzeltmek için öncelikle oksijen tedavisi başlanır. Nazal kanül, maske veya non-invaziv ventilasyon (NIV) yöntemleri kullanılabilir.
  2. Non-İnvaziv Ventilasyon (NIV): Oksijenasyon ve ventilasyonu desteklemek için maske aracılığıyla pozitif basınçlı hava verilir. KOAH alevlenmeleri, kardiyojenik pulmoner ödem gibi durumlarda faydalıdır.
  3. İnvaziv Mekanik Ventilasyon: NIV'nin başarısız olduğu veya kontrendike olduğu durumlarda endotrakeal entübasyon yapılarak mekanik ventilasyon başlanır. ARDS, ağır pnömoni, nöromüsküler hastalıklar gibi durumlarda gereklidir.
  4. Akciğer Koruyucu Ventilasyon Stratejileri: Mekanik ventilasyon sırasında akciğer hasarını önlemek için düşük tidal volüm (6-8 ml/kg), yeterli PEEP (pozitif ekspirasyon sonu basıncı) ve plato basıncının 30 cmH2O'nun altında tutulması önemlidir.
  5. ARDS Yönetimi: ARDS'de prone pozisyonu (yüzüstü yatırma), nöromüsküler blokaj, sıvı yönetimi ve gerekirse ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO) gibi ileri tedavi yöntemleri uygulanabilir.
  6. Bronkodilatörler: Astım krizi veya KOAH alevlenmesi gibi durumlarda bronşları genişletmek için bronkodilatör ilaçlar (beta-2 agonistler, antikolinerjikler) kullanılır.
  7. Kortikosteroidler: Astım krizi, KOAH alevlenmesi ve ARDS gibi durumlarda inflamasyonu azaltmak için kortikosteroidler kullanılabilir.
  8. Antibiyotikler: Pnömoni gibi enfeksiyon kaynaklı solunum yetmezliklerinde uygun antibiyotikler başlanır.
  9. Sıvı Dengesinin Sağlanması: Sıvı yüklenmesi olan hastalarda diüretikler kullanılarak fazla sıvı atılır. Hipovolemik hastalarda ise sıvı replasmanı yapılır.
  10. Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Solunum yetmezliğine neden olan altta yatan hastalığın (sepsis, pulmoner emboli, vb.) tedavisi önemlidir.

Kardiyovasküler Acil Durumlar ve Yönetimi

YBÜ'lerde kardiyovasküler sistemle ilgili acil durumlar da sıkça görülür. Bunlar arasında aritmi, hipotansiyon, hipertansiyon, akut koroner sendromlar ve kalp yetmezliği yer alır.

Aritmiler

Aritmiler, kalbin normal ritminin bozulmasıdır. Bradikardi (kalp hızının düşük olması) ve taşikardi (kalp hızının yüksek olması) olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. YBÜ hastalarında elektrolit dengesizlikleri, hipoksi, ilaçlar ve altta yatan kalp hastalıkları aritmilere neden olabilir.

Bradikardi Yönetimi

  • Atropin: Sempatik aktiviteyi artırarak kalp hızını yükseltir. İlk basamak tedavidir.
  • Transkutanöz Pacemaker (TCP): Dışarıdan uygulanan elektrotlarla kalbe elektrik uyarısı verilerek kalp hızı artırılır. Atropin'e yanıt vermeyen hastalarda kullanılır.
  • Transvenöz Pacemaker: Venöz yoldan kalbe elektrot yerleştirilerek kalbe elektrik uyarısı verilir. Daha stabil ve uzun süreli pacing sağlar.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Elektrolit dengesizlikleri düzeltilir, ilaçların dozu ayarlanır veya kesilir, hipoksi tedavi edilir.

Taşikardi Yönetimi

  • Vagal Manevralar: Karotis masajı, Valsalva manevrası gibi vagal uyarıyı artıran yöntemlerle kalp hızı yavaşlatılabilir. Supraventriküler taşikardilerde etkilidir.
  • Adenozin: Atriyoventriküler (AV) nodu bloke ederek supraventriküler taşikardileri sonlandırabilir.
  • Beta Blokerler: Kalp hızını ve kan basıncını düşürür. Supraventriküler ve ventriküler taşikardilerde kullanılabilir. Kontrendikasyonlarına dikkat edilmelidir.
  • Kalsiyum Kanal Blokerleri: Kalp hızını ve kan basıncını düşürür. Supraventriküler taşikardilerde kullanılabilir.
  • Amiodaron: Geniş spektrumlu bir antiaritmiktir. Ventriküler taşikardilerde ve diğer dirençli aritmilerde kullanılabilir.
  • Kardiyoversiyon: Kalbe elektrik şoku verilerek normal ritmin sağlanmasıdır. Hemodinamik olarak stabil olmayan taşikardilerde endikedir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Elektrolit dengesizlikleri düzeltilir, ilaçların dozu ayarlanır veya kesilir, hipoksi tedavi edilir, tiroid fonksiyonları kontrol edilir.

Hipotansiyon

Hipotansiyon, kan basıncının normalin altında olmasıdır. YBÜ hastalarında sepsis, hipovolemi, kardiyojenik şok, ilaçlar ve otonomik disfonksiyon gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Düşük kan basıncı, organ perfüzyonunu bozarak hayati organların hasar görmesine neden olabilir.

Hipotansiyon Yönetimi

  • Sıvı Resüsitasyonu: Hipovolemik hastalarda intravasküler volümü artırmak için kristaloid sıvılar (serum fizyolojik, Ringer laktat) veya kolloidler (albumin) verilir.
  • Vazopressörler: Kan damarlarını daraltarak kan basıncını yükseltir. Noradrenalin, dopamin, adrenalin, vazopressin gibi ilaçlar kullanılır.
  • İnotroplar: Kalbin kasılma gücünü artırarak kardiyak outputu yükseltir. Dobutamin, milrinon gibi ilaçlar kullanılır.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Sepsis varsa antibiyotikler başlanır, kanama varsa durdurulur, kardiyojenik şok varsa altta yatan kalp hastalığı tedavi edilir.
  • Pozisyon Değişikliği: Trendelenburg pozisyonu (başın aşağıda, ayakların yukarıda olduğu pozisyon) kan basıncını geçici olarak yükseltebilir.
  • Kan Transfüzyonu: Anemiye bağlı hipotansiyonda kan transfüzyonu yapılabilir.

Hipertansiyon

Hipertansiyon, kan basıncının normalin üzerinde olmasıdır. YBÜ hastalarında ağrı, anksiyete, ilaçlar, altta yatan hipertansiyon ve intrakraniyal basınç artışı gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Kontrolsüz hipertansiyon, hedef organ hasarına (beyin, kalp, böbrekler) yol açabilir.

Hipertansiyon Yönetimi

  • Ağrı ve Anksiyetenin Kontrolü: Ağrı kesiciler ve anksiyolitikler kullanılarak kan basıncı düşürülebilir.
  • Antihpertansif İlaçlar: Kan basıncını düşürmek için çeşitli ilaçlar kullanılır.
    • Beta Blokerler: Kalp hızını ve kan basıncını düşürür.
    • Kalsiyum Kanal Blokerleri: Kan damarlarını genişleterek kan basıncını düşürür.
    • ACE İnhibitörleri: Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri kan basıncını düşürür.
    • ARBs: Anjiyotensin reseptör blokerleri kan basıncını düşürür.
    • Vazodilatörler: Kan damarlarını genişleterek kan basıncını düşürür. Nitroprussid, nitrogliserin gibi ilaçlar kullanılır.
  • Intrakraniyal Basıncın Kontrolü: Intrakraniyal basınç artışı varsa mannitol, hipertonik salin gibi ilaçlar kullanılarak intrakraniyal basınç düşürülür.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Hipertansiyona neden olan altta yatan hastalık tedavi edilir.

Akut Koroner Sendromlar (AKS)

Akut koroner sendromlar, kalbi besleyen koroner arterlerde ani tıkanma sonucu ortaya çıkan klinik tablolardır. Stabil olmayan angina, ST elevasyonlu miyokard enfarktüsü (STEMI) ve ST elevasyonsuz miyokard enfarktüsü (NSTEMI) olmak üzere üç ana gruba ayrılır.

AKS Yönetimi

  • Oksijen Tedavisi: Hipoksemiyi düzeltmek için oksijen tedavisi başlanır.
  • Ağrı Kesiciler: Morfin gibi opioidler ağrıyı azaltır.
  • Antiplatelet İlaçlar: Aspirin, klopidogrel gibi ilaçlar kan pıhtılaşmasını önler.
  • Antikoagülanlar: Heparin, enoksaparin gibi ilaçlar kan pıhtılaşmasını önler.
  • Nitratlar: Koroner arterleri genişleterek kan akımını artırır.
  • Beta Blokerler: Kalp hızını ve kan basıncını düşürür, miyokardın oksijen ihtiyacını azaltır.
  • ACE İnhibitörleri: Kalp yetmezliği olan hastalarda kullanılabilir.
  • Reperfüzyon Terapisi: Koroner arterdeki tıkanıklığı açmak için yapılan tedavi yöntemleridir.
    • Primer Perkütan Koroner Girişim (PCI): Anjiyo ile tıkalı damar açılır ve stent yerleştirilir. STEMI hastalarında tercih edilen yöntemdir.
    • Trombolitik Tedavi: İlaçlarla pıhtı eritilir. PCI'nin mümkün olmadığı durumlarda kullanılır.
  • Kardiyak Monitorizasyon: Aritmilerin erken tespiti ve tedavisi için hasta sürekli monitorize edilir.

Kalp Yetmezliği

Kalp yetmezliği, kalbin vücudun ihtiyacını karşılayacak kadar kan pompalayamaması durumudur. YBÜ hastalarında akut dekompanse kalp yetmezliği (ADHF) sıkça görülür. ADHF, nefes darlığı, bacaklarda şişme, halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir.

Kalp Yetmezliği Yönetimi

  • Oksijen Tedavisi: Hipoksemiyi düzeltmek için oksijen tedavisi başlanır.
  • Diüretikler: Vücuttaki fazla sıvıyı atarak akciğerlerdeki ödemi azaltır. Furosemid, bumetanid gibi ilaçlar kullanılır.
  • Nitratlar: Kan damarlarını genişleterek kalbin yükünü azaltır.
  • İnotroplar: Kalbin kasılma gücünü artırarak kardiyak outputu yükseltir. Dobutamin, milrinon gibi ilaçlar kullanılır.
  • Vazodilatörler: Kan damarlarını genişleterek kalbin yükünü azaltır. Nitroprussid, nesiritid gibi ilaçlar kullanılır.
  • Non-İnvaziv Ventilasyon (NIV): Oksijenasyon ve ventilasyonu desteklemek için maske aracılığıyla pozitif basınçlı hava verilir.
  • Ultrafiltrasyon: Vücuttaki fazla sıvıyı mekanik olarak uzaklaştırma yöntemidir. Diüretiklere yanıt vermeyen hastalarda kullanılabilir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Kalp yetmezliğine neden olan altta yatan hastalık (koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kapak hastalıkları) tedavi edilir.

Nörolojik Acil Durumlar ve Yönetimi

YBÜ'lerde nörolojik acil durumlar da sıkça görülür. Bunlar arasında inme, nöbetler, bilinç değişikliği ve kafa travması yer alır.

İnme

İnme, beyne giden kan akımının kesilmesi veya azalması sonucu oluşan bir nörolojik tablodur. İskemik inme (damar tıkanıklığı) ve hemorajik inme (kanama) olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

İnme Yönetimi

  • Hızlı Tanı ve Değerlendirme: İnme belirtileri başladıktan sonra ne kadar erken tanı konulup tedaviye başlanırsa, sonuçlar o kadar iyi olur.
  • Beyin Görüntüleme: Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile inme tipi (iskemik veya hemorajik) belirlenir.
  • Trombolitik Tedavi: İskemik inmede, belirtilerin başlamasından itibaren ilk 4.5 saat içinde trombolitik ilaç (alteplaz) verilerek damar tıkanıklığı açılabilir.
  • Mekanik Trombektomi: Büyük damar tıkanıklıklarında, kateter yoluyla pıhtı çıkarılabilir.
  • Kan Basıncı Kontrolü: Kan basıncı çok yüksekse dikkatli bir şekilde düşürülmelidir.
  • Kan Şekeri Kontrolü: Kan şekeri yüksekse insülin ile düşürülmelidir.
  • Komplikasyonların Önlenmesi: Aspirasyon pnömonisi, derin ven trombozu, yatak yaraları gibi komplikasyonların önlenmesi önemlidir.
  • Rehabilitasyon: İnme sonrası rehabilitasyon ile hastanın fonksiyonel iyileşmesi sağlanabilir.

Nöbetler

Nöbetler, beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi sonucu ortaya çıkan geçici nörolojik olaylardır. YBÜ hastalarında hipoksi, elektrolit dengesizlikleri, ilaçlar, alkol veya ilaç yoksunluğu, kafa travması ve beyin tümörleri nöbetlere neden olabilir.

Nöbet Yönetimi

  • Nöbetin Durdurulması: Benzodiazepinler (lorazepam, diazepam) gibi ilaçlar nöbeti durdurmak için kullanılır.
  • Antiepileptik İlaçlar: Nöbetleri önlemek için antiepileptik ilaçlar (fenitoin, levetirasetam, valproik asit) başlanır.
  • Status Epileptikus Yönetimi: Nöbetin 5 dakikadan uzun sürmesi veya nöbetler arasında bilinç düzelmemesi durumudur. Agresif tedavi gerektirir.
    • Benzodiazepinler: İlk basamak tedavidir.
    • Fenitoin/Fosfenitoin: Benzodiazepinlere yanıt vermeyen hastalarda kullanılır.
    • Levetirasetam/Valproik Asit: Fenitoin'e alternatif olarak kullanılabilir.
    • Barbitüratlar: Diğer ilaçlara yanıt vermeyen hastalarda kullanılır.
    • Genel Anestezi: Refrakter status epileptikusta kullanılır.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Nöbetlere neden olan altta yatan hastalık (hipoksi, elektrolit dengesizliği, ilaç toksisitesi) tedavi edilir.
  • Hava Yolunun Korunması: Nöbet sırasında aspirasyonu önlemek için hasta yan yatırılır ve gerekirse entübe edilir.

Bilinç Değişikliği

Bilinç değişikliği, hastanın uyanıklık ve farkındalık düzeyinde azalma olmasıdır. YBÜ hastalarında hipoksi, hipoglisemi, hiperglisemi, elektrolit dengesizlikleri, ilaçlar, sepsis, menenjit, ensefalopati ve kafa travması bilinç değişikliğine neden olabilir.

Bilinç Değişikliği Yönetimi

  • Hızlı Değerlendirme: Hastanın bilinç düzeyi (Glasgow Koma Skalası ile değerlendirilir), vital bulguları, nörolojik muayenesi yapılır.
  • Oksijen Tedavisi: Hipoksi varsa oksijen tedavisi başlanır.
  • Kan Şekeri Kontrolü: Hipoglisemi varsa glukoz verilir, hiperglisemi varsa insülin verilir.
  • Elektrolit Dengesinin Düzeltilmesi: Elektrolit dengesizlikleri düzeltilir.
  • İlaçların Gözden Geçirilmesi: Bilinç değişikliğine neden olabilecek ilaçlar kesilir veya dozu ayarlanır.
  • Enfeksiyonların Tedavisi: Sepsis veya menenjit varsa antibiyotikler başlanır.
  • Beyin Görüntüleme: Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile beyin hasarı değerlendirilir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Bilinç değişikliğine neden olan altta yatan hastalık tedavi edilir.

Kafa Travması

Kafa travması, kafaya alınan darbe sonucu oluşan beyin hasarıdır. YBÜ hastalarında düşmeler, trafik kazaları, şiddet olayları kafa travmasına neden olabilir. Kafa travması, beyin kanaması, beyin ödemi ve intrakraniyal basınç artışına yol açabilir.

Kafa Travması Yönetimi

  • Hava Yolunun Korunması: Solunum yetmezliği varsa entübasyon yapılır.
  • Kan Basıncı Kontrolü: Hipotansiyon organ perfüzyonunu bozacağından kan basıncı normal sınırlarda tutulmalıdır. Hipertansiyon ise intrakraniyal basıncı artırabileceğinden kontrol altında tutulmalıdır.
  • Intrakraniyal Basıncın (İKB) İzlenmesi: Şiddetli kafa travmalarında İKB monitorizasyonu yapılmalıdır.
  • İKB'yi Düşürme Yöntemleri:
    • Başın Yükseltilmesi: 30 derece yukarı kaldırılır.
    • Mannitol: Osmotik diüretik olarak İKB'yi düşürür.
    • Hipertonik Salin: Osmotik etkiyle İKB'yi düşürür.
    • Hiperventilasyon: PaCO2'yi düşürerek serebral vazokonstriksiyon sağlar ve İKB'yi düşürür. Ancak uzun süreli hiperventilasyondan kaçınılmalıdır.
    • Barbitürat Koması: Refrakter İKB artışlarında kullanılır.
    • Dekompresif Kraniektomi: Kafatası kemiğinin bir kısmının çıkarılmasıyla beyne yer açılır ve İKB düşürülür.
  • Nöbet Profilaksisi: Kafa travması sonrası erken dönemde nöbetleri önlemek için antiepileptik ilaçlar kullanılabilir.
  • Vücut Sıcaklığının Kontrolü: Hipertermi İKB'yi artırabileceğinden vücut sıcaklığı normal sınırlarda tutulmalıdır.
  • Beslenme: Erken enteral beslenme başlanmalıdır.

Enfeksiyonlar ve Yönetimi

YBÜ hastaları, immün sistemlerinin baskılanması, invaziv girişimler (kateterler, ventilatör) ve uzun süreli hastanede yatış nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha duyarlıdır. YBÜ'lerde en sık görülen enfeksiyonlar arasında ventilatörle ilişkili pnömoni (VAP), kateterle ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonları (CRBSI), üriner sistem enfeksiyonları (ÜSE) ve Clostridium difficile enfeksiyonları yer alır.

Enfeksiyonların Önlenmesi

  • El Hijyeni: Enfeksiyon kontrolünün en önemli basamağıdır. Eller sık sık alkol bazlı el antiseptikleri ile temizlenmeli veya su ve sabunla yıkanmalıdır.
  • İzolasyon Önlemleri: Enfekte hastalar diğer hastalardan izole edilmelidir. Temas izolasyonu, damlacık izolasyonu ve hava yolu izolasyonu gibi farklı izolasyon türleri vardır.
  • Kateter Bakımı: Kateterlerin takılması ve bakımı sırasında aseptik teknikler kullanılmalıdır. Kateterlerin gereksiz yere takılmasından kaçınılmalı ve mümkün olan en kısa sürede çıkarılmalıdır.
  • Ventilatör Bakımı: Ventilatör devreleri düzenli olarak değiştirilmeli, sekresyonlar sık sık aspire edilmeli ve oral hijyen sağlanmalıdır.
  • Antibiyotik Yönetimi: Antibiyotikler gereksiz yere kullanılmamalı ve uygun dozlarda verilmelidir. Antibiyotik direncinin önlenmesi için antibiyotik yönetimi programları uygulanmalıdır.
  • Aşılama: Grip ve pnömokok aşıları ile YBÜ personelinin ve hastaların enfeksiyonlardan korunması sağlanabilir.

Enfeksiyonların Yönetimi

  • Hızlı Tanı: Enfeksiyonun erken tanısı, uygun tedavinin başlanması için önemlidir. Kan kültürü, idrar kültürü, balgam kültürü gibi mikrobiyolojik testler yapılmalıdır.
  • Uygun Antibiyotik Tedavisi: Kültür sonuçlarına göre uygun antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Geniş spektrumlu antibiyotikler başlanıp, kültür sonuçlarına göre dar spektrumlu antibiyotiklere geçilebilir.
  • Enfeksiyon Odağının Kontrolü: Enfeksiyon odağı (apse, kateter, protez) varsa cerrahi olarak drene edilmeli veya çıkarılmalıdır.
  • Destekleyici Tedavi: Sıvı resüsitasyonu, vazopressörler, inotroplar ve oksijen tedavisi gibi destekleyici tedaviler uygulanmalıdır.
  • Enfeksiyon Kontrol Önlemleri: Enfeksiyonun yayılmasını önlemek için izolasyon önlemleri alınmalıdır.

Metabolik Acil Durumlar ve Yönetimi

YBÜ hastalarında metabolik dengesizlikler sıkça görülür. Hiperglisemi, hipoglisemi, elektrolit bozuklukları (hiponatremi, hipernatremi, hipokalemi, hiperkalemi, hipokalsemi, hiperkalsemi) ve asit-baz dengesizlikleri (metabolik asidoz, metabolik alkaloz, respiratuar asidoz, respiratuar alkaloz) YBÜ'lerde karşılaşılan önemli metabolik acil durumlardır.

Hiperglisemi

Hiperglisemi, kan şekeri seviyesinin normalin üzerinde olmasıdır. YBÜ hastalarında stres, enfeksiyon, steroid kullanımı ve yetersiz insülin tedavisi hiperglisemiye neden olabilir. Kontrolsüz hiperglisemi, enfeksiyon riskini artırır, yara iyileşmesini geciktirir ve organ hasarına yol açabilir.

Hiperglisemi Yönetimi

  • İnsülin Tedavisi: Kan şekerini düşürmek için insülin tedavisi başlanır. Sürekli intravenöz insülin infüzyonu veya subkutan insülin enjeksiyonları kullanılabilir.
  • Kan Şekeri Monitorizasyonu: Kan şekeri düzenli olarak monitorize edilmelidir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Hiperglisemiye neden olan altta yatan hastalık (enfeksiyon, steroid kullanımı) tedavi edilir.
  • Beslenme Yönetimi: Karbonhidrat alımı kontrol altında tutulmalıdır.

Hipoglisemi

Hipoglisemi, kan şekeri seviyesinin normalin altında olmasıdır. YBÜ hastalarında aşırı insülin tedavisi, yetersiz beslenme, karaciğer yetmezliği ve böbrek yetmezliği hipoglisemiye neden olabilir. Hipoglisemi, beyin hasarına yol açabilir.

Hipoglisemi Yönetimi

  • Glukoz Verilmesi: Kan şekerini yükseltmek için intravenöz glukoz verilir. Bilinci açık hastalara oral glukoz verilebilir.
  • İnsülin Dozunun Ayarlanması: İnsülin dozu azaltılır veya kesilir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Hipoglisemiye neden olan altta yatan hastalık (karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği) tedavi edilir.
  • Beslenme Yönetimi: Düzenli beslenme sağlanmalıdır.

Elektrolit Bozuklukları

Elektrolitler (sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor), vücuttaki sıvı dengesini, sinir ve kas fonksiyonlarını düzenleyen minerallerdir. YBÜ hastalarında elektrolit dengesizlikleri sıkça görülür ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Sodyum Bozuklukları

  • Hiponatremi (Düşük Sodyum): Sıvı yüklenmesi, diüretik kullanımı, SIADH (uygunsuz ADH salgısı sendromu) hiponatremiye neden olabilir. Tedavide sıvı kısıtlaması, diüretikler ve hipertonik salin kullanılabilir.
  • Hipernatremi (Yüksek Sodyum): Sıvı kaybı, aşırı sodyum alımı, diyabetes insipidus hipernatremiye neden olabilir. Tedavide sıvı replasmanı ve diüretikler kullanılabilir.

Potasyum Bozuklukları

  • Hipokalemi (Düşük Potasyum): Diüretik kullanımı, kusma, ishal, hipomagnezemi hipokalemiye neden olabilir. Tedavide potasyum takviyesi verilir.
  • Hiperkalemi (Yüksek Potasyum): Böbrek yetmezliği, ilaçlar (ACE inhibitörleri, ARB'ler), rabdomiyoliz hiperkalemiye neden olabilir. Tedavide kalsiyum glukonat, insülin, bikarbonat, diüretikler ve diyaliz kullanılabilir.

Kalsiyum Bozuklukları

  • Hipokalsemi (Düşük Kalsiyum): Hipoparatiroidizm, D vitamini eksikliği, böbrek yetmezliği, pankreatit hipokalsemiye neden olabilir. Tedavide kalsiyum takviyesi ve D vitamini verilir.
  • Hiperkalsemi (Yüksek Kalsiyum): Hiperparatiroidizm, malignite, D vitamini toksisitesi hiperkalsemiye neden olabilir. Tedavide sıvı replasmanı, diüretikler, bifosfonatlar ve kalsitonin kullanılabilir.

Asit-Baz Dengesizlikleri

Asit-baz dengesi, vücuttaki asit ve bazların arasındaki dengeyi ifade eder. YBÜ hastalarında solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, sepsis, diyabetik ketoasidoz gibi durumlar asit-baz dengesizliklerine yol açabilir.

  • Metabolik Asidoz: Vücutta asit birikmesi veya bikarbonat kaybı sonucu ortaya çıkar. Diyabetik ketoasidoz, laktik asidoz, böbrek yetmezliği, ishal metabolik asidoza neden olabilir. Tedavide altta yatan neden tedavi edilir, bikarbonat verilebilir.
  • Metabolik Alkaloz: Vücutta baz birikmesi veya asit kaybı sonucu ortaya çıkar. Kusma, diüretik kullanımı, aşırı bikarbonat alımı metabolik alkaloza neden olabilir. Tedavide altta yatan neden tedavi edilir, sıvı replasmanı yapılır.
  • Respiratuar Asidoz: Yetersiz ventilasyon sonucu karbondioksit birikmesi sonucu ortaya çıkar. KOAH, astım, nöromüsküler hastalıklar respiratuar asidoza neden olabilir. Tedavide ventilasyonu desteklemek için mekanik ventilasyon uygulanır.
  • Respiratuar Alkaloz: Aşırı ventilasyon sonucu karbondioksit kaybı sonucu ortaya çıkar. Hiperventilasyon, anksiyete, ağrı, hipoksi respiratuar alkaloza neden olabilir. Tedavide altta yatan neden tedavi edilir, ventilasyon yavaşlatılır.

Sonuç olarak, genel yoğun bakım ünitelerinde sık karşılaşılan acil durumların erken tanınması ve uygun şekilde yönetilmesi, hasta sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebilir. Bu nedenle, YBÜ'lerde görev yapan sağlık personelinin bu acil durumlar hakkında bilgi sahibi olması ve gerekli becerilere sahip olması hayati önem taşır.

#hasta yönetimi#yoğun bakım#kritik bakım#acil durum#resüsitasyon

Diğer Blog Yazıları

Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

06 11 2025 Devamını oku »
Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

06 11 2025 Devamını oku »
Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »