04 11 2025
Hematoloji yoğun bakım (YBÜ), hematolojik hastalıkları olan ve yaşamı tehdit eden komplikasyonlar geliştiren hastalara özel olarak tasarlanmış bir kritik bakım ortamıdır. Bu hastalar, kan hücreleri, kemik iliği ve lenfatik sistemle ilgili bozukluklardan kaynaklanan çeşitli acil durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Hematoloji YBÜ'nün amacı, bu kritik hastalara kapsamlı ve multidisipliner bakım sağlamak, organ fonksiyonlarını desteklemek, komplikasyonları yönetmek ve nihayetinde hayatta kalma oranlarını iyileştirmektir.
Hematolojik acil durumlar, hızlı tanı ve agresif tedavi gerektiren çeşitli klinik tabloları kapsar. Bunlar şunları içerir:
Hiperlökoz, periferik kanda yüksek blast sayısı ile karakterizedir (genellikle >100.000/μL). En sık akut miyeloid lösemi (AML) ve akut lenfoblastik lösemi (ALL) hastalarında görülür. Yüksek lökosit sayısı, lökostaz adı verilen bir duruma yol açabilir. Lökostaz, lökositlerin küçük kan damarlarında birikmesi ve tıkanmasına neden olarak organ perfüzyonunu bozar. En sık etkilenen organlar akciğerler ve beyindir.
Tanı: Hiperlökoz tanısı, periferik kan sayımı ve kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi ile konulur. Lökostaz şüphesi varsa, akciğer grafisi ve beyin görüntülemesi (BT veya MR) yapılmalıdır.
Yönetim: Hiperlökozun yönetimi şunları içerir:
Tümör Lizis Sendromu (TLS), kanser hücrelerinin hızlı bir şekilde parçalanması sonucu ortaya çıkan metabolik bir acil durumdur. Bu durum, hücre içi içeriklerin (potasyum, fosfat ve ürik asit gibi) dolaşıma salınmasına neden olur. TLS, özellikle yüksek tümör yükü olan ve kemoterapiye duyarlı hematolojik maligniteleri (örneğin, Burkitt lenfoma, ALL) olan hastalarda sık görülür.
Tanı: TLS tanısı, Cairo-Bishop kriterlerine göre konulur. Bu kriterler, laboratuvar anormallikleri (hiperürisemi, hiperkalemi, hiperfosfatemi, hipokalsemi) ve klinik bulgular (böbrek yetmezliği, kardiyak aritmiler, nöbetler) kombinasyonunu içerir.
Önleme: TLS'yi önlemek için alınması gereken önlemler şunları içerir:
Tedavi: Gelişen TLS'nin tedavisi şunları içerir:
Dissemine İntravasküler Koagülasyon (DİK), altta yatan bir hastalığın (örneğin, sepsis, travma, kanser) tetiklediği sistemik bir durumdur. DİK, pıhtılaşma faktörlerinin ve trombositlerin tüketilmesi sonucu yaygın pıhtılaşma ve kanama ile karakterizedir.
Tanı: DİK tanısı, Uluslararası Tromboz ve Hemostaz Derneği (ISTH) skorlama sistemine göre konulur. Bu sistem, trombosit sayısı, protrombin zamanı (PT), aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT), fibrin yıkım ürünleri (FDP) ve D-dimer gibi laboratuvar parametrelerini içerir.
Yönetim: DİK'in yönetimi şunları içerir:
Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP), ADAMTS13 enziminin eksikliği veya inhibisyonu sonucu ortaya çıkan nadir bir hastalıktır. ADAMTS13, von Willebrand faktörünü (vWF) parçalayan bir enzimdir. ADAMTS13 eksikliği, vWF'nin aşırı büyük multimerlerinin oluşmasına ve küçük kan damarlarında yaygın trombüs oluşumuna neden olur. TTP, trombositopeni, mikroanjiyopatik hemolitik anemi (MAHA), nörolojik anormallikler, böbrek yetmezliği ve ateş ile karakterizedir.
Tanı: TTP tanısı, klinik bulgular ve laboratuvar testleri ile konulur. Periferik kan yaymasında şistositler (parçalanmış kırmızı kan hücreleri) görülmesi, trombositopeni ve MAHA'nın varlığı TTP'yi düşündürmelidir. ADAMTS13 aktivitesi ölçülerek tanı doğrulanır. ADAMTS13 aktivitesi <%10 ise, TTP tanısı kesinleşir.
Tedavi: TTP, acil tedavi gerektiren bir durumdur. Tedavi gecikirse, mortalite oranı yüksektir. TTP'nin temel tedavisi plazma değişimidir (PLEX). PLEX, hastanın plazmasının bir makineden geçirilerek ADAMTS13 içeren donör plazması ile değiştirilmesi işlemidir. PLEX, ADAMTS13 seviyelerini yükseltir, vWF multimerlerini temizler ve trombüs oluşumunu durdurur.
Hemofagositik Lenfohistiyositoz (HLH), bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonu sonucu ortaya çıkan nadir ve yaşamı tehdit eden bir durumdur. HLH, genellikle genetik bir yatkınlık zemininde enfeksiyon, otoimmün hastalık veya kanser gibi bir tetikleyici faktörün etkisiyle gelişir. HLH, makrofajların ve lenfositlerin kontrolsüz aktivasyonu ve proliferasyonu ile karakterizedir. Bu hücreler, kemik iliği, karaciğer, dalak ve lenf düğümleri gibi organlarda birikerek organ hasarına neden olur.
Tanı: HLH tanısı, HLH-2004 tanı kriterlerine göre konulur. Bu kriterler, ateş, splenomegali, sitopeni (anemi, trombositopeni, nötropeni), hipertrigliseridemi, hipofibrinojenemi, yüksek ferritin seviyeleri, yüksek sCD25 (çözünür IL-2 reseptörü) seviyeleri ve kemik iliği, dalak veya lenf düğümlerinde hemofagositoz varlığını içerir.
Tedavi: HLH, acil tedavi gerektiren bir durumdur. Tedavi gecikirse, mortalite oranı yüksektir. HLH'nin temel tedavisi immünsüpresif tedavidir. İmmünsüpresif tedavi, bağışıklık sistemini baskılayarak inflamasyonu azaltır ve organ hasarını önler.
Nötropenik ateş, mutlak nötrofil sayısının <500/μL olması ve ateşin (≥38.3°C) eşlik ettiği bir durumdur. Nötropenik ateş, kemoterapi, radyoterapi veya kemik iliği transplantasyonu gibi immünsüpresif tedaviler alan hastalarda sık görülür. Nötropeni, enfeksiyon riskini artırır. Nötropenik ateşli hastalar, bakteriyel, fungal veya viral enfeksiyonlar açısından yüksek risk altındadır.
Tanı: Nötropenik ateş tanısı, mutlak nötrofil sayısının <500/μL olması ve ateşin (≥38.3°C) eşlik etmesi ile konulur. Nötropenik ateşli hastalar, enfeksiyon odağını belirlemek için kapsamlı bir şekilde değerlendirilmelidir. Kan kültürü, idrar kültürü, akciğer grafisi ve diğer uygun görüntüleme yöntemleri yapılmalıdır.
Tedavi: Nötropenik ateş, acil tedavi gerektiren bir durumdur. Tedavi gecikirse, mortalite oranı yüksektir. Nötropenik ateşli hastaların tedavisi, ampirik antibiyotik tedavisidir. Ampirik antibiyotik tedavisi, enfeksiyonun olası nedenlerine karşı geniş spektrumlu antibiyotiklerin başlanmasıdır. Antibiyotik seçimi, hastanın klinik durumu, enfeksiyon riski ve yerel direnç paternlerine göre belirlenir.
Transfüzyon reaksiyonları, kan transfüzyonu sırasında veya sonrasında ortaya çıkan advers reaksiyonlardır. Transfüzyon reaksiyonları, hafif alerjik reaksiyonlardan yaşamı tehdit eden akut hemolitik reaksiyonlara kadar değişebilir. Transfüzyon reaksiyonları, immünolojik veya non-immünolojik mekanizmalarla ortaya çıkabilir.
Tanı: Transfüzyon reaksiyonu şüphesi varsa, transfüzyon hemen durdurulmalı ve hastanın vital bulguları (ateş, kan basıncı, kalp hızı, solunum hızı) yakından izlenmelidir. Transfüzyon reaksiyonunun nedenini belirlemek için çeşitli laboratuvar testleri yapılmalıdır. Bu testler şunları içerir:
Yönetim: Transfüzyon reaksiyonlarının yönetimi, reaksiyonun tipine ve şiddetine bağlıdır.
Hematoloji YBÜ'de hasta bakımı, hematologlar, yoğun bakım uzmanları, hemşireler, eczacılar, solunum terapistleri ve diğer sağlık profesyonellerinden oluşan multidisipliner bir ekip tarafından sağlanır. Bu ekip, hastanın durumunu sürekli olarak değerlendirir, tedavi planlarını optimize eder ve komplikasyonları önlemek için birlikte çalışır.
İletişim ve Koordinasyon: Multidisipliner ekip, düzenli toplantılar yaparak hastaların durumunu tartışır ve tedavi planlarını koordine eder. Etkili iletişim ve koordinasyon, hasta bakımının kalitesini artırır ve hataları önler.
Hasta ve Aile Katılımı: Hasta ve aileleri, tedavi kararlarına aktif olarak dahil edilmelidir. Hastaların ve ailelerinin soruları yanıtlanmalı ve endişeleri giderilmelidir. Hasta ve aile katılımı, hasta memnuniyetini artırır ve tedaviye uyumu teşvik eder.
Hematoloji yoğun bakım, hematolojik hastalıkları olan ve yaşamı tehdit eden komplikasyonlar geliştiren hastalara hayati destek sağlar. Hematolojik acil durumların hızlı tanısı ve agresif tedavisi, hayatta kalma oranlarını iyileştirmek için kritik öneme sahiptir. Multidisipliner yaklaşım, etkili iletişim ve hasta/aile katılımı, hematoloji YBÜ'de hasta bakımının kalitesini artırır.
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment
06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları
06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar
06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler
06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi
06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?
06 11 2025 Devamını oku »
Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi
06 11 2025 Devamını oku »
Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar
06 11 2025 Devamını oku »
Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yaklaşımları
05 11 2025 Devamını oku »