Refraktif cerrahisi olanlar katarakt ameliyatı olabilir mi?

03 11 2025

Refraktif cerrahisi olanlar katarakt ameliyatı olabilir mi?
Göz Hastalıkları

Refraktif Cerrahi Geçirenler Katarakt Ameliyatı Olabilir mi?

Refraktif Cerrahi Geçirenler Katarakt Ameliyatı Olabilir mi?

Katarakt, göz merceğinin bulanıklaşması sonucu görme kalitesinin azalmasına neden olan yaygın bir durumdur. Refraktif cerrahi ise, gözlük veya kontakt lens kullanımını azaltmak veya ortadan kaldırmak amacıyla korneanın şeklini değiştiren cerrahi işlemlerdir. Peki, daha önce refraktif cerrahi geçirmiş olan kişilerde katarakt gelişirse ne olur? Katarakt ameliyatı olabilirler mi? Bu yazıda, bu önemli soruyu detaylı bir şekilde ele alacağız.

Giriş

Günümüzde refraktif cerrahi, miyopi (uzağı görememe), hipermetropi (yakını görememe) ve astigmatizma gibi görme kusurlarını düzeltmek için sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. LASIK, PRK, SMILE gibi farklı teknikler sayesinde birçok kişi gözlüklerinden kurtulmaktadır. Ancak, refraktif cerrahi, gözün doğal yaşlanma sürecini durdurmaz. Bu nedenle, refraktif cerrahi geçirmiş kişilerde de katarakt gelişebilir. Katarakt gelişimi, yaşa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, bazı durumlarda genetik faktörler, travmalar veya bazı hastalıklar da katarakt oluşumunu hızlandırabilir.

Refraktif cerrahi geçirmiş bir hastada katarakt geliştiğinde, katarakt ameliyatı bir seçenek olarak değerlendirilir. Ancak, refraktif cerrahi geçmişi, katarakt ameliyatının planlanması ve uygulanması sürecini daha karmaşık hale getirebilir. Bu nedenle, bu hastaların katarakt ameliyatı öncesinde dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve uygun cerrahi tekniklerin seçilmesi büyük önem taşır.

Katarakt ve Nedenleri

Katarakt, göz içindeki doğal merceğin saydamlığını kaybetmesi ve bulanıklaşmasıdır. Bu durum, ışığın retinaya ulaşmasını engelleyerek görme kalitesini düşürür. Katarakt genellikle yaşlanma ile birlikte ortaya çıkar, ancak bazı durumlarda daha genç yaşlarda da görülebilir.

Kataraktın Başlıca Nedenleri:

  • Yaşlanma: En sık görülen nedendir. Yaş ilerledikçe göz merceğinin yapısı değişir ve saydamlığını kaybeder.
  • Genetik Faktörler: Ailede katarakt öyküsü olan kişilerde katarakt gelişme riski daha yüksektir.
  • Travma: Göz yaralanmaları veya travmalar katarakt oluşumuna neden olabilir.
  • Hastalıklar: Diyabet, glokom (göz tansiyonu), üveit gibi bazı hastalıklar katarakt riskini artırır.
  • İlaçlar: Kortizon içeren ilaçların uzun süreli kullanımı katarakt oluşumunu tetikleyebilir.
  • Ultraviyole (UV) Işınları: Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak katarakt riskini artırır.
  • Sigara: Sigara içmek katarakt gelişimini hızlandırabilir.

Kataraktın belirtileri arasında bulanık görme, ışığa hassasiyet, çift görme, renklerin soluklaşması ve gece görüşünün zorlaşması sayılabilir. Katarakt ilerledikçe, görme yeteneği giderek azalır ve günlük aktiviteleri yapmakta zorlanmaya başlanabilir.

Refraktif Cerrahi Yöntemleri

Refraktif cerrahi, gözlük veya kontakt lens ihtiyacını azaltmak veya ortadan kaldırmak amacıyla yapılan cerrahi işlemlerdir. Bu işlemler, korneanın (gözün önündeki şeffaf tabaka) şeklini değiştirerek ışığın retinaya doğru odaklanmasını sağlar. Günümüzde en sık kullanılan refraktif cerrahi yöntemleri şunlardır:

LASIK (Laser-Assisted In Situ Keratomileusis):

LASIK, en popüler refraktif cerrahi yöntemlerinden biridir. İşlem sırasında, korneanın üst tabakasında ince bir kapakçık (flap) oluşturulur. Daha sonra, excimer lazer kullanılarak korneanın altındaki doku şekillendirilir. Kapakçık yerine yerleştirilir ve kendiliğinden iyileşir. LASIK genellikle ağrısızdır ve hızlı iyileşme sağlar.

PRK (Photorefractive Keratectomy):

PRK, LASIK'e benzer bir yöntemdir, ancak korneada kapakçık oluşturulmaz. Korneanın en üst tabakası (epitel) kaldırılır ve excimer lazer ile kornea şekillendirilir. Epitel birkaç gün içinde kendiliğinden iyileşir. PRK, LASIK'e göre daha uzun bir iyileşme sürecine sahiptir ve ağrı daha fazla olabilir. Ancak, ince korneası olan veya LASIK için uygun olmayan kişiler için iyi bir seçenektir.

SMILE (Small Incision Lenticule Extraction):

SMILE, daha yeni bir refraktif cerrahi yöntemidir. Bu yöntemde, korneada küçük bir kesi açılarak, lazerle kornea dokusundan ince bir disk (lentikül) oluşturulur. Lentikül bu küçük kesiden çıkarılır ve korneanın şekli değiştirilir. SMILE, LASIK'e göre daha az invaziv bir işlemdir ve daha az kuruluk sorununa neden olabilir.

Femtosecond Lazer Katarakt Cerrahisi:

Femtosecond lazer, katarakt ameliyatının bazı aşamalarında kullanılabilen bir teknolojidir. Bu lazer, korneada kesiler açmak, kataraktı parçalamak ve lens kapsülünü açmak için kullanılabilir. Femtosecond lazer katarakt cerrahisi, geleneksel katarakt cerrahisine göre daha hassas ve kontrollü bir işlemdir.

Göz İçi Lens İmplantasyonu (ICL):

ICL, göz içine yerleştirilen bir tür kontakt lenstir. Korneanın şeklini değiştirmek yerine, gözün doğal merceğinin önüne veya arkasına yerleştirilir. ICL, yüksek dereceli miyopi veya hipermetropi olan kişiler için uygun bir seçenektir.

Refraktif Cerrahi Sonrası Katarakt Ameliyatının Zorlukları

Refraktif cerrahi geçirmiş bir hastada katarakt ameliyatı yapılması, bazı ek zorluklar içerir. Bu zorluklar, katarakt ameliyatının planlanması, cerrahi tekniklerin seçimi ve ameliyat sonrası sonuçların tahmin edilmesi açısından önemlidir.

Lens Gücünün Hesaplanmasındaki Zorluklar:

Katarakt ameliyatında, bulanıklaşmış doğal mercek çıkarılır ve yerine yapay bir mercek (göz içi lensi) yerleştirilir. Göz içi lensinin gücü, hastanın ameliyat sonrası gözlüksüz net görmesini sağlamak için doğru bir şekilde hesaplanmalıdır. Refraktif cerrahi, korneanın şeklini değiştirdiği için, göz içi lensi gücünü hesaplamak daha karmaşık hale gelir. Özellikle LASIK veya PRK geçirmiş hastalarda, standart lens hesaplama formülleri doğru sonuçlar vermeyebilir. Bu nedenle, refraktif cerrahi sonrası katarakt ameliyatı olacak hastalarda, özel lens hesaplama yöntemleri ve cihazları kullanılması gerekebilir.

Bu özel yöntemler arasında, geçmiş kornea ölçümlerinin kullanılması, kornea topografisi, optik koherens tomografi (OCT) ve diğer gelişmiş görüntüleme teknikleri yer alır. Ayrıca, bazı durumlarda, hasta için en uygun lens gücünü belirlemek amacıyla deneme lensleri kullanılabilir.

Korneal Düzensizlikler:

Refraktif cerrahi, korneanın yüzeyinde bazı düzensizliklere neden olabilir. Bu düzensizlikler, katarakt ameliyatı sırasında görüntü kalitesini etkileyebilir ve cerrahın işini zorlaştırabilir. Özellikle eski tip refraktif cerrahi yöntemleri kullanılmışsa veya komplikasyonlar gelişmişse, korneal düzensizlikler daha belirgin olabilir.

Korneal düzensizlikleri en aza indirmek için, cerrahın deneyimli olması ve uygun cerrahi teknikleri kullanması önemlidir. Ayrıca, ameliyat öncesinde kornea topografisi gibi detaylı görüntüleme yöntemleri kullanılarak korneanın durumu değerlendirilmelidir.

Arka Kapsül Opasifikasyonu (PCO):

Katarakt ameliyatından sonra, bazı hastalarda arka kapsül opasifikasyonu (PCO) gelişebilir. PCO, göz içi lensinin arkasındaki kapsülün bulanıklaşmasıdır ve görme kalitesini düşürebilir. PCO, katarakt ameliyatından sonra aylar veya yıllar sonra ortaya çıkabilir. Refraktif cerrahi geçirmiş hastalarda PCO gelişme riski daha yüksek olabilir. PCO tedavisi, YAG lazer kapsülotomi adı verilen basit bir lazer işlemi ile yapılır. Bu işlem sırasında, kapsülde küçük bir açıklık oluşturularak görme yeniden netleştirilir.

Ameliyat Sonrası Sonuçların Tahmini:

Refraktif cerrahi geçirmiş hastalarda katarakt ameliyatı sonrası sonuçların tahmin edilmesi daha zordur. Özellikle lens gücünün doğru hesaplanamaması veya korneal düzensizliklerin varlığı, ameliyat sonrası görme kalitesini etkileyebilir. Bu nedenle, bu hastalara ameliyat öncesinde gerçekçi beklentiler verilmesi ve olası riskler hakkında bilgilendirilmesi önemlidir.

Refraktif Cerrahi Geçiren Hastalarda Katarakt Ameliyatı Planlaması

Refraktif cerrahi geçirmiş bir hastada katarakt ameliyatı planlanırken, aşağıdaki adımların dikkatli bir şekilde izlenmesi önemlidir:

  1. Detaylı Göz Muayenesi: Hastanın gözleri, kapsamlı bir şekilde muayene edilmelidir. Bu muayene sırasında, görme keskinliği, göz tansiyonu, kornea yapısı, lens durumu ve retina sağlığı değerlendirilir.
  2. Refraktif Cerrahi Geçmişinin İncelenmesi: Hastanın refraktif cerrahi geçmişi hakkında detaylı bilgi alınmalıdır. Hangi yöntem kullanıldığı, ne zaman yapıldığı ve varsa komplikasyonlar öğrenilmelidir. Mümkünse, refraktif cerrahi öncesi ve sonrası ölçümler temin edilmelidir.
  3. Gelişmiş Görüntüleme Yöntemleri: Kornea topografisi, optik koherens tomografi (OCT), wavefront analizi gibi gelişmiş görüntüleme yöntemleri kullanılarak korneanın ve diğer göz yapılarının detaylı görüntüleri elde edilmelidir. Bu görüntüler, lens gücünün hesaplanması ve cerrahi planlamanın yapılması için önemlidir.
  4. Lens Gücünün Hesaplanması: Refraktif cerrahi geçirmiş hastalar için özel lens hesaplama formülleri ve cihazları kullanılmalıdır. Geçmiş kornea ölçümleri, kornea topografisi ve diğer veriler dikkate alınarak en uygun lens gücü belirlenmeye çalışılmalıdır.
  5. Cerrahi Tekniğin Seçimi: Hastanın durumuna ve cerrahın deneyimine göre en uygun cerrahi teknik seçilmelidir. Femtosecond lazer katarakt cerrahisi, korneal düzensizlikleri olan hastalarda daha iyi sonuçlar verebilir.
  6. Hasta Eğitimi ve Beklentilerin Yönetimi: Hastaya ameliyatın riskleri ve faydaları hakkında detaylı bilgi verilmelidir. Ameliyat sonrası görme beklentileri gerçekçi bir şekilde belirlenmeli ve hastanın soruları yanıtlanmalıdır.

Katarakt Ameliyatı Teknikleri

Katarakt ameliyatı, genellikle fakoemülsifikasyon adı verilen bir teknikle yapılır. Bu teknikte, ultrasonik titreşimler kullanılarak kataraktlı mercek parçalanır ve emilerek gözden uzaklaştırılır. Daha sonra, aynı kesiden yapay bir mercek (göz içi lensi) yerleştirilir.

Fakoemülsifikasyon:

Fakoemülsifikasyon, günümüzde en sık kullanılan katarakt ameliyatı tekniğidir. İşlem sırasında, korneada küçük bir kesi açılır ve ultrasonik bir cihaz (fako probu) göz içine yerleştirilir. Fako probu, kataraktlı merceği titreşimlerle parçalar ve oluşan parçacıklar emilerek gözden uzaklaştırılır. Daha sonra, katlanabilir bir göz içi lensi aynı kesiden göz içine yerleştirilir. Lens, göz içinde açılır ve doğal merceğin yerini alır.

Femtosecond Lazer Katarakt Cerrahisi:

Femtosecond lazer, katarakt ameliyatının bazı aşamalarında kullanılabilen bir teknolojidir. Bu lazer, korneada kesiler açmak, kataraktı parçalamak ve lens kapsülünü açmak için kullanılabilir. Femtosecond lazer katarakt cerrahisi, geleneksel katarakt cerrahisine göre daha hassas ve kontrollü bir işlemdir. Özellikle korneal düzensizlikleri olan veya daha hassas bir cerrahi isteyen hastalarda tercih edilebilir.

Manuel Küçük Kesi Katarakt Cerrahisi (MSICS):

MSICS, fakoemülsifikasyona alternatif bir katarakt ameliyatı tekniğidir. Bu teknikte, korneada daha büyük bir kesi açılır ve kataraktlı mercek tek parça halinde çıkarılır. Daha sonra, sert bir göz içi lensi göz içine yerleştirilir. MSICS, fakoemülsifikasyona göre daha ucuz bir yöntemdir ve bazı durumlarda daha iyi sonuçlar verebilir. Ancak, iyileşme süreci daha uzun olabilir ve komplikasyon riski daha yüksek olabilir.

Göz İçi Lens (GİL) Seçimi

Katarakt ameliyatında kullanılan göz içi lensleri (GİL), farklı özelliklere ve tasarımlara sahiptir. Hastanın ihtiyaçlarına ve göz yapısına göre en uygun GİL seçimi yapılmalıdır. GİL seçimi, ameliyat sonrası görme kalitesini ve hastanın yaşam tarzını önemli ölçüde etkiler.

Monofokal Lensler:

Monofokal lensler, tek bir odak noktasında net görme sağlayan lenslerdir. Genellikle uzak mesafe için ayarlanırlar. Monofokal lens takılan hastalar, uzak mesafeyi net görebilirken, yakın mesafe için gözlük kullanmaları gerekebilir.

Multifokal Lensler:

Multifokal lensler, farklı odak noktalarında net görme sağlayan lenslerdir. Hem uzak, hem orta, hem de yakın mesafeyi gözlüksüz veya daha az gözlükle görmeyi mümkün kılarlar. Multifokal lensler, gözlükten tamamen kurtulmak isteyen veya gözlük kullanımını azaltmak isteyen hastalar için iyi bir seçenektir. Ancak, bazı hastalarda halo (ışık halkaları) veya glare (parlama) gibi yan etkiler görülebilir.

Torik Lensler:

Torik lensler, astigmatizmayı düzeltmek için kullanılan lenslerdir. Astigmatizma, korneanın veya merceğin düzensiz şekli nedeniyle oluşan bir görme kusurudur. Torik lensler, astigmatizmayı düzelterek daha net ve keskin bir görüş sağlarlar.

EDOF (Extended Depth of Focus) Lensler:

EDOF lensler, multifokal lenslere benzer şekilde farklı mesafelerde net görme sağlayan lenslerdir. Ancak, multifokal lenslere göre daha az halo ve glare sorununa neden olurlar. EDOF lensler, özellikle orta mesafe görüşü için iyi bir seçenektir.

Lens Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Hastanın Yaşam Tarzı: Hastanın günlük aktiviteleri, hobileri ve mesleği dikkate alınarak en uygun lens seçimi yapılmalıdır. Örneğin, çok kitap okuyan veya bilgisayar kullanan bir hasta için yakın mesafe görüşü önemliyken, araba kullanan veya spor yapan bir hasta için uzak mesafe görüşü daha önemlidir.
  • Göz Yapısı: Hastanın göz yapısı, kornea şekli, göz tansiyonu ve retina sağlığı gibi faktörler lens seçimini etkiler. Bazı lensler, belirli göz hastalıkları olan veya belirli kornea şekillerine sahip hastalar için uygun olmayabilir.
  • Hastanın Beklentileri: Hastanın ameliyattan beklentileri gerçekçi bir şekilde değerlendirilmelidir. Gözlükten tamamen kurtulmak isteyen bir hasta için multifokal lensler uygun olabilirken, sadece uzak mesafeyi net görmek isteyen bir hasta için monofokal lensler yeterli olabilir.
  • Cerrahın Deneyimi: Cerrahın deneyimi, lens seçiminde önemli bir faktördür. Deneyimli bir cerrah, farklı lens tiplerinin avantaj ve dezavantajlarını iyi bilir ve hastaya en uygun lensi seçebilir.

Katarakt Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Katarakt ameliyatı sonrası, gözün iyileşmesi ve görme kalitesinin artması için bazı önlemler almak önemlidir. Bu önlemler, enfeksiyon riskini azaltmaya, gözün iyileşmesini hızlandırmaya ve komplikasyonları önlemeye yardımcı olur.

İlaç Kullanımı:

Ameliyat sonrası, doktorunuzun reçete ettiği ilaçları düzenli olarak kullanmanız önemlidir. Bu ilaçlar genellikle antibiyotik ve anti-inflamatuar damlalardır. Antibiyotik damlalar, enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olurken, anti-inflamatuar damlalar, şişliği ve iltihabı azaltmaya yardımcı olur.

Göz Hijyeni:

Ameliyat sonrası göz hijyenine dikkat etmek, enfeksiyon riskini azaltmak için önemlidir. Ellerinizi sık sık yıkayın ve gözlerinize dokunmaktan kaçının. Gözlerinizi temizlemek için doktorunuzun önerdiği steril solüsyonları kullanın.

Göz Koruması:

Ameliyat sonrası birkaç hafta boyunca gözlerinizi korumak önemlidir. Gözlerinizi güneş ışınlarından, tozdan ve rüzgardan korumak için güneş gözlüğü takın. Uyurken gözünüzü kapatmak ve korumak için bir göz bandı kullanın.

Ağır Kaldırmaktan Kaçının:

Ameliyat sonrası birkaç hafta boyunca ağır kaldırmaktan, eğilmekten ve ıkınmaktan kaçının. Bu tür aktiviteler, göz içi basıncını artırabilir ve iyileşmeyi geciktirebilir.

Ekran Süresini Sınırlayın:

Ameliyat sonrası birkaç gün boyunca ekran süresini (televizyon, bilgisayar, telefon) sınırlayın. Uzun süre ekrana bakmak, göz yorgunluğuna ve kuruluğa neden olabilir.

Doktor Kontrolleri:

Ameliyat sonrası düzenli doktor kontrollerine gitmeniz önemlidir. Doktorunuz, gözünüzün iyileşmesini takip edecek ve gerekli gördüğü takdirde ilaçlarınızı veya tedavilerinizi değiştirecektir.

Olası Komplikasyonlar:

Katarakt ameliyatı genellikle güvenli bir işlemdir, ancak nadiren de olsa bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonlar arasında enfeksiyon, kanama, göz içi basıncının artması (glokom), retina dekolmanı ve göz içi lensinin yer değiştirmesi sayılabilir. Herhangi bir sorun yaşadığınızda (ağrı, kızarıklık, görme kaybı) derhal doktorunuza başvurun.

Sonuç

Refraktif cerrahi geçirmiş kişilerde katarakt gelişmesi durumunda, katarakt ameliyatı mümkündür. Ancak, refraktif cerrahi geçmişi, katarakt ameliyatının planlanması ve uygulanması sürecini daha karmaşık hale getirebilir. Bu nedenle, bu hastaların katarakt ameliyatı öncesinde dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, uygun cerrahi tekniklerin seçilmesi ve özel lens hesaplama yöntemlerinin kullanılması büyük önem taşır. Ameliyat sonrası dönemde ise, doktorun önerilerine uyulması ve düzenli kontrollere gidilmesi, başarılı bir sonuç elde etmek için gereklidir.

Unutmayın, her hasta farklıdır ve her katarakt ameliyatı kişiye özel olarak planlanmalıdır. Bu nedenle, refraktif cerrahi geçirmişseniz ve kataraktınız varsa, deneyimli bir göz doktoruna başvurarak size özel bir tedavi planı oluşturulmasını sağlamalısınız.

#göz sağlığı#katarakt ameliyatı#göz cerrahisi#refraktif cerrahi#lazer ameliyatı sonrası katarakt

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi yapılmadan önce su içilir mi?

Endoskopi yapılmadan önce su içilir mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

06 11 2025 Devamını oku »
Her endoskopide parça alınır mı?

Her endoskopide parça alınır mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nasıl Yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »