PediatriÇocuk Enfeksiyon Hastalıkları
Çocuklarda Sık Görülen Enfeksiyonlar: Belirtileri, Tedavisi ve Korunma Yolları
Çocuklar, bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmediği için enfeksiyonlara karşı yetişkinlere göre daha hassastırlar. Kreşe veya okula gitmeye başladıklarında, diğer çocuklarla yakın temas halinde olmaları da enfeksiyon kapma riskini artırır. Bu blog yazısında, çocuklarda sık görülen enfeksiyonları, belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve korunma yollarını detaylı bir şekilde ele alacağız.
1. Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları (ÜSYE)
Üst solunum yolu enfeksiyonları, burun, boğaz, sinüsler ve gırtlak gibi üst solunum yollarını etkileyen enfeksiyonlardır. Çocuklarda en sık görülen enfeksiyon türüdür.
1.1. Soğuk Algınlığı (Nezle)
Soğuk algınlığı, genellikle rinovirüs adı verilen virüslerin neden olduğu hafif bir ÜSYE'dir.
1.1.1. Soğuk Algınlığı Belirtileri
- Burun akıntısı (başlangıçta berrak, sonra sarı veya yeşil olabilir)
- Burun tıkanıklığı
- Hapşırma
- Boğaz ağrısı
- Öksürük
- Hafif ateş (genellikle 38°C'nin altında)
- Halsizlik
1.1.2. Soğuk Algınlığı Tedavisi
Soğuk algınlığının spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi, belirtileri hafifletmeye yöneliktir.
- Bol sıvı tüketimi: Su, çorba, bitki çayları gibi sıvılar, burun akıntısını inceltir ve dehidrasyonu önler.
- Burun temizliği: Bebeklerde ve küçük çocuklarda burun aspiratörü ile burun temizliği yapmak, burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı olur. Serum fizyolojik damlalar da burun mukozasını nemlendirir.
- Ateş düşürücüler: Yüksek ateş (38.5°C ve üzeri) durumunda, doktorun önerdiği dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler kullanılabilir. Aspirin, çocuklarda Reye sendromu riski nedeniyle kullanılmamalıdır.
- Dinlenme: Çocuğun dinlenmesi, iyileşme sürecini hızlandırır.
- Nemlendirici: Ortamın nemlendirilmesi, burun ve boğaz kuruluğunu azaltır.
- Tuzlu su gargarası: Daha büyük çocuklar için tuzlu su gargarası, boğaz ağrısını hafifletebilir.
1.1.3. Soğuk Algınlığından Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler. Özellikle yemeklerden önce, tuvaletten sonra ve dışarıdan geldikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
- Öksürme ve hapşırma adabı: Öksürürken veya hapşırırken ağzın ve burnun mendille veya dirsek içiyle kapatılması, damlacık yoluyla bulaşmayı azaltır.
- Hasta kişilerle temastan kaçınma: Soğuk algınlığı olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
- Bağışıklık sistemini güçlendirme: Dengeli beslenme, yeterli uyku ve düzenli egzersiz, bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı direnci artırır.
1.2. Grip (İnfluenza)
Grip, influenza virüslerinin neden olduğu daha ciddi bir ÜSYE'dir. Soğuk algınlığına benzer belirtilerle birlikte daha yüksek ateş ve kas ağrıları gibi belirtiler de görülebilir.
1.2.1. Grip Belirtileri
- Ani başlayan yüksek ateş (genellikle 38.5°C ve üzeri)
- Kas ve eklem ağrıları
- Baş ağrısı
- Halsizlik ve yorgunluk
- Kuru öksürük
- Boğaz ağrısı
- Burun akıntısı veya tıkanıklığı
- İştahsızlık
1.2.2. Grip Tedavisi
Grip tedavisinde, belirtileri hafifletmenin yanı sıra antiviral ilaçlar da kullanılabilir. Antiviral ilaçlar, hastalığın seyrini kısaltabilir ve komplikasyon riskini azaltabilir. Ancak bu ilaçların doktor kontrolünde kullanılması önemlidir.
- Bol sıvı tüketimi: Su, çorba, bitki çayları gibi sıvılar, dehidrasyonu önler ve balgamı inceltir.
- Ateş düşürücüler: Yüksek ateş durumunda, doktorun önerdiği dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler kullanılabilir.
- Dinlenme: Çocuğun dinlenmesi, iyileşme sürecini hızlandırır.
- Antiviral ilaçlar: Doktorun gerekli görmesi halinde, oseltamivir veya zanamivir gibi antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, belirtilerin başlamasından sonraki ilk 48 saat içinde başlanıldığında daha etkilidir.
1.2.3. Gripten Korunma Yolları
- Grip aşısı: Grip aşısı, her yıl güncellenen influenza virüslerine karşı koruma sağlar. Özellikle risk grubunda olan çocukların (kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar) grip aşısı yaptırması önemlidir.
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler.
- Öksürme ve hapşırma adabı: Öksürürken veya hapşırırken ağzın ve burnun mendille veya dirsek içiyle kapatılması, damlacık yoluyla bulaşmayı azaltır.
- Hasta kişilerle temastan kaçınma: Grip olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
1.3. Farenjit (BoÄŸaz Enfeksiyonu)
Farenjit, boğazın iltihaplanmasıdır. Viral veya bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle oluşabilir.
1.3.1. Farenjit Belirtileri
- Boğaz ağrısı
- Yutkunma güçlüğü
- AteÅŸ
- Boyunda ÅŸiÅŸmiÅŸ lenf bezleri
- Bademciklerde kızarıklık ve şişlik
- Baş ağrısı
- Karın ağrısı (özellikle çocuklarda)
1.3.2. Farenjit Tedavisi
Farenjitin tedavisi, nedenine bağlıdır. Viral farenjitte tedavi, belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Bakteriyel farenjitte ise antibiyotik tedavisi gereklidir.
- Ağrı kesiciler: Boğaz ağrısını hafifletmek için parasetamol veya ibuprofen içeren ağrı kesiciler kullanılabilir.
- Tuzlu su gargarası: Daha büyük çocuklar için tuzlu su gargarası, boğaz ağrısını hafifletebilir.
- Bol sıvı tüketimi: Sıcak çorba, bitki çayları gibi sıvılar, boğazı rahatlatır ve dehidrasyonu önler.
- Antibiyotikler: Bakteriyel farenjit (özellikle streptokok enfeksiyonu) durumunda, doktorun önerdiği antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Antibiyotiklerin düzenli kullanılması, komplikasyon riskini azaltır.
1.3.3. Farenjitten Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Hasta kişilerle temastan kaçınma: Farenjit olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
- Ortak eşya kullanımından kaçınma: Bardak, çatal, kaşık gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaşmayı önler.
1.4. Tonsilit (Bademcik İltihabı)
Tonsilit, bademciklerin iltihaplanmasıdır. Genellikle bakteriyel veya viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşur.
1.4.1. Tonsilit Belirtileri
- Boğaz ağrısı
- Yutkunma güçlüğü
- AteÅŸ
- Bademciklerde kızarıklık, şişlik ve beyaz veya sarı lekeler
- Boyunda ÅŸiÅŸmiÅŸ lenf bezleri
- Ses deÄŸiÅŸikliÄŸi
- Ağız kokusu
1.4.2. Tonsilit Tedavisi
Tonsilitin tedavisi, nedenine bağlıdır. Viral tonsilitte tedavi, belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Bakteriyel tonsilitte ise antibiyotik tedavisi gereklidir.
- Ağrı kesiciler: Boğaz ağrısını hafifletmek için parasetamol veya ibuprofen içeren ağrı kesiciler kullanılabilir.
- Tuzlu su gargarası: Daha büyük çocuklar için tuzlu su gargarası, boğaz ağrısını hafifletebilir.
- Bol sıvı tüketimi: Soğuk içecekler, boğazı rahatlatır ve dehidrasyonu önler.
- Antibiyotikler: Bakteriyel tonsilit (özellikle streptokok enfeksiyonu) durumunda, doktorun önerdiği antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Antibiyotiklerin düzenli kullanılması, komplikasyon riskini azaltır.
- Tonsillektomi (Bademcik Ameliyatı): Sık tekrarlayan veya komplikasyonlara neden olan tonsilit vakalarında, doktor tarafından bademciklerin alınması (tonsillektomi) önerilebilir.
1.4.3. Tonsilitte Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Hasta kişilerle temastan kaçınma: Tonsilit olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
- Ortak eşya kullanımından kaçınma: Bardak, çatal, kaşık gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaşmayı önler.
1.5. Otitis Media (Orta Kulak İltihabı)
Otitis media, orta kulakta meydana gelen iltihaplanmadır. Genellikle bakteriyel veya viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşur.
1.5.1. Otitis Media Belirtileri
- Kulak ağrısı (özellikle bebeklerde huzursuzluk ve ağlama nöbetleri)
- AteÅŸ
- İşitme kaybı
- Kulaktan akıntı
- Huzursuzluk
- İştahsızlık
- Uykusuzluk
1.5.2. Otitis Media Tedavisi
Otitis media tedavisinde, ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve antibiyotikler kullanılabilir. Tedavi, çocuğun yaşı, belirtilerin şiddeti ve enfeksiyonun nedenine bağlı olarak belirlenir.
- Ağrı kesiciler: Kulak ağrısını hafifletmek için parasetamol veya ibuprofen içeren ağrı kesiciler kullanılabilir.
- Ateş düşürücüler: Yüksek ateş durumunda, doktorun önerdiği dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler kullanılabilir.
- Antibiyotikler: Bakteriyel otitis media durumunda, doktorun önerdiği antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Özellikle küçük bebeklerde ve şiddetli enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi önemlidir.
- Kulak tüpü: Sık tekrarlayan veya kronik otitis media vakalarında, orta kulakta sıvı birikimini önlemek ve havalandırmayı sağlamak amacıyla kulak tüpü takılabilir.
1.5.3. Otitis Mediadan Korunma Yolları
- Emzirme: Bebeklerin anne sütüyle beslenmesi, bağışıklık sistemini güçlendirerek otitis media riskini azaltır.
- Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, orta kulak iltihabı riskini artırır.
- Biberonla yatırmama: Biberonla yatırmak, orta kulağa sıvı kaçmasına neden olabilir ve enfeksiyon riskini artırır.
- Grip aşısı: Grip aşısı, gribe bağlı otitis media riskini azaltır.
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.
2. Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları (ASYE)
Alt solunum yolu enfeksiyonları, bronşlar ve akciğerler gibi alt solunum yollarını etkileyen enfeksiyonlardır. Çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
2.1. BronÅŸiolit
Bronşiolit, genellikle Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV) adı verilen virüsün neden olduğu küçük hava yollarının (bronşiollerin) iltihaplanmasıdır. Özellikle 2 yaşın altındaki bebeklerde sık görülür.
2.1.1. BronÅŸiolit Belirtileri
- Burun akıntısı ve tıkanıklığı
- Öksürük
- Hırıltılı solunum
- Nefes almada zorluk
- Hızlı solunum
- İştahsızlık
- Huzursuzluk
- Ciltte morarma (siyanoz) (ciddi vakalarda)
2.1.2. BronÅŸiolit Tedavisi
Bronşiolitin tedavisi, belirtileri hafifletmeye ve solunumu desteklemeye yöneliktir. Çoğu çocukta tedavi evde yapılabilirken, bazı durumlarda hastaneye yatış gerekebilir.
- Bol sıvı tüketimi: Sıvı kaybını önlemek için sık sık anne sütü veya formül mama verilir. Daha büyük çocuklara su, çorba gibi sıvılar verilebilir.
- Burun temizliği: Burun tıkanıklığını gidermek için burun aspiratörü ile burun temizliği yapılabilir. Serum fizyolojik damlalar da burun mukozasını nemlendirir.
- Nemlendirici: Ortamın nemlendirilmesi, hava yollarını nemlendirir ve öksürüğü hafifletir.
- Oksijen tedavisi: Nefes almakta zorlanan çocuklara oksijen tedavisi uygulanabilir.
- Bronkodilatörler: Hava yollarını genişleten ilaçlar (bronkodilatörler), hırıltıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak her çocukta etkili olmayabilir.
- Hastaneye yatış: Ciddi vakalarda, solunum desteği, sıvı tedavisi ve diğer destekleyici tedaviler için hastaneye yatış gerekebilir.
2.1.3. Bronşiolitten Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler.
- Hasta kişilerle temastan kaçınma: Bronşiolit olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
- Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, bronşiolit riskini artırır.
- RSV profilaksisi: Risk grubunda olan bebeklere (prematüre bebekler, kronik akciğer veya kalp hastalığı olan bebekler) RSV'ye karşı koruyucu antikor (palivizumab) verilebilir.
2.2. BronÅŸit
Bronşit, bronşların (akciğerlere hava taşıyan büyük hava yollarının) iltihaplanmasıdır. Genellikle viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşur.
2.2.1. BronÅŸit Belirtileri
- Öksürük (başlangıçta kuru, sonra balgamlı olabilir)
- Hırıltılı solunum
- Göğüs ağrısı
- Nefes almada zorluk
- AteÅŸ
- Halsizlik
2.2.2. BronÅŸit Tedavisi
Bronşitin tedavisi, belirtileri hafifletmeye ve solunumu desteklemeye yöneliktir.
- Bol sıvı tüketimi: Su, çorba, bitki çayları gibi sıvılar, balgamı inceltir ve dehidrasyonu önler.
- Nemlendirici: Ortamın nemlendirilmesi, hava yollarını nemlendirir ve öksürüğü hafifletir.
- Bal: 1 yaşından büyük çocuklarda bal, öksürüğü hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Bronkodilatörler: Hava yollarını genişleten ilaçlar (bronkodilatörler), hırıltıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
- Öksürük şurupları: Doktorun önerdiği öksürük şurupları, öksürüğü hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak öksürük şuruplarının 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanılması önerilmez.
- Antibiyotikler: Bronşit genellikle viral enfeksiyonlar nedeniyle oluştuğu için antibiyotik tedavisi gerekli değildir. Ancak bakteriyel enfeksiyon şüphesi varsa, doktor tarafından antibiyotik reçete edilebilir.
2.2.3. Bronşitten Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler.
- Hasta kişilerle temastan kaçınma: Bronşit olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
- Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, bronşit riskini artırır.
2.3. Pnömoni (Zatürre)
Pnömoni, akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriyel, viral veya fungal enfeksiyonlar nedeniyle oluşabilir. Çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
2.3.1. Pnömoni Belirtileri
- Öksürük
- AteÅŸ
- Nefes almada zorluk
- Hızlı solunum
- Göğüs ağrısı
- Hırıltılı solunum
- İştahsızlık
- Halsizlik
- Karın ağrısı (özellikle çocuklarda)
2.3.2. Pnömoni Tedavisi
Pnömoninin tedavisi, nedenine bağlıdır. Bakteriyel pnömonide antibiyotik tedavisi gereklidir. Viral pnömonide ise tedavi, belirtileri hafifletmeye ve solunumu desteklemeye yöneliktir.
- Antibiyotikler: Bakteriyel pnömoni durumunda, doktorun önerdiği antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır.
- Oksijen tedavisi: Nefes almakta zorlanan çocuklara oksijen tedavisi uygulanabilir.
- Sıvı tedavisi: Dehidrasyonu önlemek için intravenöz (damar yoluyla) sıvı tedavisi uygulanabilir.
- Ateş düşürücüler: Yüksek ateş durumunda, doktorun önerdiği dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler kullanılabilir.
- Hastaneye yatış: Şiddetli pnömoni vakalarında, solunum desteği, sıvı tedavisi ve diğer destekleyici tedaviler için hastaneye yatış gerekebilir.
2.3.3. Pnömoniden Korunma Yolları
- Pnömokok aşısı: Pnömokok aşısı, pnömokok bakterisinin neden olduğu pnömoniye karşı koruma sağlar. Özellikle risk grubunda olan çocukların (kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar) pnömokok aşısı yaptırması önemlidir.
- Grip aşısı: Grip aşısı, gribe bağlı pnömoni riskini azaltır.
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, pnömoni riskini artırır.
3. Gastrointestinal Enfeksiyonlar (Mide-Bağırsak Enfeksiyonları)
Gastrointestinal enfeksiyonlar, mide ve bağırsakları etkileyen enfeksiyonlardır. Genellikle virüsler, bakteriler veya parazitler nedeniyle oluşur.
3.1. Viral Gastroenterit (Mide Gribi)
Viral gastroenterit, genellikle rotavirüs, norovirüs veya adenovirüs gibi virüslerin neden olduğu mide ve bağırsakların iltihaplanmasıdır. Çocuklarda sık görülür.
3.1.1. Viral Gastroenterit Belirtileri
- Kusma
- İshal
- Karın ağrısı
- AteÅŸ
- İştahsızlık
- Halsizlik
3.1.2. Viral Gastroenterit Tedavisi
Viral gastroenteritin spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi, belirtileri hafifletmeye ve dehidrasyonu önlemeye yöneliktir.
- Sıvı tedavisi: Kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için sık sık küçük miktarlarda sıvı verilir. Oral rehidrasyon solüsyonları (ORS), su ve elektrolit dengesini sağlamaya yardımcı olur. Bebeklere anne sütü veya formül mama verilmeye devam edilir.
- Beslenme: Kusma durduktan sonra, kolay sindirilebilen gıdalar (muz, pirinç, elma püresi, tost) verilebilir. Yağlı ve şekerli gıdalardan kaçınılmalıdır.
- Probiyotikler: Probiyotikler, bağırsak florasını düzenleyerek iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Ateş düşürücüler: Yüksek ateş durumunda, doktorun önerdiği dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler kullanılabilir.
3.1.3. Viral Gastroenteritten Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler. Özellikle tuvaletten sonra, yemeklerden önce ve dışarıdan geldikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
- Rotavirüs aşısı: Rotavirüs aşısı, rotavirüsün neden olduğu gastroenterite karşı koruma sağlar. Aşı, bebeklere 2 veya 3 doz şeklinde uygulanır.
- Yiyecek ve su hijyeni: Yiyeceklerin iyi pişirilmesi ve temiz su kullanılması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Hasta kişilerle temastan kaçınma: Gastroenterit olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
3.2. Bakteriyel Gastroenterit (Besin Zehirlenmesi)
Bakteriyel gastroenterit, genellikle Salmonella, Campylobacter veya E. coli gibi bakterilerin neden olduğu mide ve bağırsakların iltihaplanmasıdır. Kontamine yiyecek veya su tüketimiyle bulaşır.
3.2.1. Bakteriyel Gastroenterit Belirtileri
- Kusma
- İshal (kanlı olabilir)
- Karın ağrısı
- AteÅŸ
- Baş ağrısı
- Halsizlik
3.2.2. Bakteriyel Gastroenterit Tedavisi
Bakteriyel gastroenteritin tedavisi, belirtileri hafifletmeye ve dehidrasyonu önlemeye yöneliktir. Bazı durumlarda antibiyotik tedavisi gerekebilir.
- Sıvı tedavisi: Kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için sık sık küçük miktarlarda sıvı verilir. Oral rehidrasyon solüsyonları (ORS), su ve elektrolit dengesini sağlamaya yardımcı olur.
- Beslenme: Kusma durduktan sonra, kolay sindirilebilen gıdalar (muz, pirinç, elma püresi, tost) verilebilir. Yağlı ve şekerli gıdalardan kaçınılmalıdır.
- Antibiyotikler: Şiddetli vakalarda veya bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde antibiyotik tedavisi gerekebilir. Antibiyotiklerin doktor kontrolünde kullanılması önemlidir.
3.2.3. Bakteriyel Gastroenteritten Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, bakterilerin yayılmasını önler. Özellikle çiğ et, tavuk veya balıkla temas ettikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
- Yiyecek hijyeni: Yiyeceklerin iyi pişirilmesi, güvenli kaynaklardan alınması ve uygun şekilde saklanması, enfeksiyon riskini azaltır. Çiğ et ve deniz ürünleri tüketiminden kaçınılmalıdır.
- Su hijyeni: Temiz ve güvenli su kullanılması, enfeksiyon riskini azaltır. Şüpheli durumlarda su kaynatılarak veya filtre edilerek kullanılmalıdır.
3.3. Paraziter Gastroenterit
Paraziter gastroenterit, Giardia, Cryptosporidium veya Entamoeba histolytica gibi parazitlerin neden olduğu mide ve bağırsakların iltihaplanmasıdır. Kontamine yiyecek veya su tüketimiyle veya kişiden kişiye temasla bulaşır.
3.3.1. Paraziter Gastroenterit Belirtileri
- İshal (uzun süreli olabilir)
- Karın krampları
- Bulantı
- Gaz
- İştahsızlık
- Kilo kaybı
3.3.2. Paraziter Gastroenterit Tedavisi
Paraziter gastroenteritin tedavisi, spesifik parazite yönelik ilaçlarla yapılır.
- İlaç tedavisi: Doktor tarafından reçete edilen antiparaziter ilaçlar (metronidazol, tinidazol gibi) kullanılır. İlaçların düzenli kullanılması, parazitlerin tamamen yok edilmesini sağlar.
- Sıvı tedavisi: İshal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için sık sık küçük miktarlarda sıvı verilir. Oral rehidrasyon solüsyonları (ORS), su ve elektrolit dengesini sağlamaya yardımcı olur.
3.3.3. Paraziter Gastroenteritten Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, parazitlerin yayılmasını önler. Özellikle tuvaletten sonra, yemeklerden önce ve hayvanlarla temas ettikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
- Yiyecek ve su hijyeni: Yiyeceklerin iyi pişirilmesi, güvenli kaynaklardan alınması ve temiz su kullanılması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Seyahat hijyeni: Seyahat edilen bölgelerde su ve yiyecek hijyenine dikkat etmek, paraziter enfeksiyon riskini azaltır. Şüpheli durumlarda su kaynatılarak veya filtre edilerek kullanılmalıdır.
4. Deri Enfeksiyonları
Deri enfeksiyonları, bakteri, virüs veya mantarların neden olduğu deri hastalıklarıdır. Çocuklarda sık görülür.
4.1. Impetigo (Yara Enfeksiyonu)
Impetigo, genellikle Staphylococcus aureus veya Streptococcus pyogenes bakterilerinin neden olduğu bulaşıcı bir deri enfeksiyonudur. Özellikle burun ve ağız çevresinde görülür.
4.1.1. Impetigo Belirtileri
- Küçük kabarcıklar
- Kabarcıkların patlaması ve üzeri bal rengi kabuklarla kaplanması
- Kaşıntı
- Kızarıklık
4.1.2. Impetigo Tedavisi
Impetigonun tedavisi, topikal (cilt üzerine uygulanan) veya oral (ağızdan alınan) antibiyotiklerle yapılır.
- Topikal antibiyotikler: Hafif vakalarda, mupirosin veya retapamulin içeren topikal antibiyotik kremler veya pomatlar kullanılır. Kabuklar temizlendikten sonra, ilaç günde birkaç kez enfekte bölgeye uygulanır.
- Oral antibiyotikler: Şiddetli veya yaygın impetigo vakalarında, doktor tarafından oral antibiyotikler (sefaleksin, dikloksasilin gibi) reçete edilebilir. Antibiyotiklerin düzenli kullanılması, enfeksiyonun tamamen iyileşmesini sağlar.
4.1.3. Impetigodan Korunma Yolları
- El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, bakterilerin yayılmasını önler.
- Kişisel hijyen: Tırnakların kısa tutulması, cildin temiz ve kuru tutulması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Ortak eşya kullanımından kaçınma: Havlu, giysi gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaşmayı önler.
- Yaraların temizlenmesi: Ciltteki kesik, çizik veya böcek ısırıklarının temizlenmesi ve üzerinin kapatılması, enfeksiyon riskini azaltır.
4.2. Mantar Enfeksiyonları (Tinea)
Mantar enfeksiyonları, dermatofit adı verilen mantarların neden olduğu deri, saç veya tırnak enfeksiyonlarıdır. Çocuklarda sık görülen mantar enfeksiyonları arasında saçkıran (tinea capitis), vücut mantarı (tinea corporis) ve ayak mantarı (tinea pedis) bulunur.
4.2.1. Saçkıran (Tinea Capitis) Belirtileri
- Saç derisinde pullanma, kızarıklık ve kaşıntı
- Saç dökülmesi (genellikle yuvarlak veya oval şekilli)
- Saç tellerinin kırılması
- ÅžiÅŸmiÅŸ lenf bezleri (boyunda)
4.2.2. Vücut Mantarı (Tinea Corporis) Belirtileri
- Yuvarlak veya oval şekilli, kızarık, kaşıntılı döküntüler
- Döküntülerin ortası soluk, kenarları kabarık ve pullu olabilir
4.2.3. Ayak Mantarı (Tinea Pedis) Belirtileri
- Ayak parmakları arasında kaşıntı, kızarıklık ve pullanma
- Ayak tabanında veya yanlarında kabarcıklar
- Ayak derisinin çatlaması ve soyulması
4.2.4. Mantar Enfeksiyonları Tedavisi
Mantar enfeksiyonlarının tedavisi, topikal (cilt üzerine uygulanan) veya oral (ağızdan alınan) antifungal ilaçlarla yapılır.
- Topikal antifungal ilaçlar: Vücut mantarı ve ayak mantarı gibi yüzeyel enfeksiyonlarda, clotrimazol, mikonazol veya terbinafin içeren topikal antifungal kremler veya spreyler kullanılır. İlaç, günde birkaç kez enfekte bölgeye uygulanır.
- Oral antifungal ilaçlar: Saçkıran gibi daha derin enfeksiyonlarda veya topikal tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda, doktor tarafından oral antifungal ilaçlar (griseofulvin, terbinafin, itrakonazol gibi) reçete edilebilir. Oral ilaçların düzenli kullanılması, enfeksiyonun tamamen iyileşmesini sağlar.
4.2.5. Mantar Enfeksiyonlarından Korunma Yolları
- Kişisel hijyen: Cildin temiz ve kuru tutulması, özellikle ayakların havalandırılması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Ortak eşya kullanımından kaçınma: Havlu, terlik, çorap gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaşmayı önler.
- Ortak kullanım alanlarında dikkatli olma: Havuz, sauna, spor salonu gibi ortak kullanım alanlarında terlik kullanmak, enfeksiyon riskini azaltır.
- Hayvanlarla temastan sonra el yıkama: Evcil hayvanlarda mantar enfeksiyonu varsa, hayvanlarla temastan sonra ellerin yıkanması önemlidir.
4.3. Su Çiçeği (Varicella)
Su çiçeği, varicella-zoster virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle çocukluk çağında sık görülür.
4.3.1. Su Çiçeği Belirtileri
- Hafif ateÅŸ
- Halsizlik
- Kaşıntılı döküntüler (başlangıçta