Çocuklarda Sık Görülen Ürolojik Sorunlar ve Ailelerin Bilmesi Gerekenler

12 10 2025

Çocuklarda Sık Görülen Ürolojik Sorunlar ve Ailelerin Bilmesi Gerekenler
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇocuk ÜrolojisiGenel Cerrahi (Sünnet için)

Çocuklarda Sık Görülen Ürolojik Sorunlar ve Ailelerin Bilmesi Gerekenler

Çocuklarda Sık Görülen Ürolojik Sorunlar ve Ailelerin Bilmesi Gerekenler

Çocuk ürolojisi, bebeklikten ergenliğe kadar çocukların idrar yolları ve üreme organlarıyla ilgili sorunlarıyla ilgilenen bir tıp dalıdır. Çocuklarda ürolojik sorunlar oldukça yaygındır ve zamanında teşhis ve tedavi edilmeleri, çocukların sağlığı ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşır. Bu blog yazısında, çocuklarda sık görülen ürolojik sorunları ve ailelerin bu konularda bilmesi gerekenleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

Giriş: Çocuk Ürolojisi Nedir?

Çocuk ürolojisi, yetişkin ürolojisinden farklı olarak, çocukların anatomik ve fizyolojik özelliklerini göz önünde bulundurarak, onlara özgü tanı ve tedavi yöntemlerini içerir. Çocukların idrar yolları ve üreme organları, yetişkinlerden farklı gelişim aşamalarındadır ve bu nedenle, çocuk ürolojisi uzmanları, çocukların bu özel ihtiyaçlarına yönelik eğitim almışlardır.

Çocuklarda Sık Görülen Ürolojik Sorunlar

Çocuklarda görülen ürolojik sorunlar oldukça çeşitlidir. Bu sorunlar, doğumdan itibaren ortaya çıkabileceği gibi, daha sonraki yaşlarda da gelişebilir. İşte çocuklarda sık görülen bazı ürolojik sorunlar:

  • İdrar Yolu Enfeksiyonları (İYE)
  • Vezikoüreteral Reflü (VUR)
  • Enürezis (Gece İşemesi)
  • Hipospadias
  • İnmemiş Testis (Kriptorşidizm)
  • Hidrosel
  • Varikosel
  • Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPJ Darlığı)
  • Posterior Üretral Valv (PUV)
  • Labial Sinerşi

İdrar Yolu Enfeksiyonları (İYE)

İdrar yolu enfeksiyonları, çocuklarda sık görülen bakteriyel enfeksiyonlardır. Kız çocuklarında erkek çocuklarına göre daha sık görülürler. İYE, idrar yollarını etkileyen bir enfeksiyondur ve genellikle bakterilerin idrar yoluna girmesiyle başlar.

İYE'nin Nedenleri

İYE'nin en sık nedeni, bağırsaklarda bulunan Escherichia coli (E. coli) bakterisinin idrar yoluna girmesidir. Diğer nedenler arasında:

  • Kötü hijyen alışkanlıkları: Özellikle tuvalet sonrası temizliğin doğru yapılmaması.
  • Kabızlık: Kabızlık, idrar yollarına baskı yaparak enfeksiyon riskini artırabilir.
  • Vezikoüreteral reflü (VUR): İdrarın mesaneden böbreklere geri kaçması.
  • İdrar yolu anomalileri: İdrar yollarında doğuştan gelen yapısal bozukluklar.
  • Sünnet olmamış erkek çocuklar: Sünnet olmamış erkek çocuklarda İYE riski daha yüksektir.

İYE'nin Belirtileri

İYE'nin belirtileri yaşa göre değişiklik gösterebilir. Bebeklerde belirtiler daha belirsiz olabilirken, daha büyük çocuklarda daha belirgin semptomlar görülebilir.

  • Bebeklerde: Huzursuzluk, iştahsızlık, kusma, ateş, kilo alamama, idrar kokusunda değişiklik.
  • Daha büyük çocuklarda: Sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma veya ağrı, karın ağrısı, sırt ağrısı, ateş, idrar renginde değişiklik (bulanık veya kanlı idrar), idrar kaçırma.

İYE'nin Tanısı

İYE tanısı, idrar örneği alınarak yapılan idrar kültürü ile konulur. İdrar örneği, mümkünse orta akım idrarı (temiz yakalama) şeklinde alınmalıdır. Bebeklerde idrar torbası kullanılarak idrar örneği alınabilir, ancak bu yöntem kontaminasyon riskini artırabilir. İdrar kültüründe bakteri üremesi ve lökosit (beyaz kan hücresi) varlığı İYE'yi doğrular.

İYE'nin Tedavisi

İYE tedavisi, antibiyotiklerle yapılır. Antibiyotik seçimi, idrar kültüründe üreyen bakteriye ve bakterinin antibiyotik duyarlılığına göre belirlenir. Tedavi süresi genellikle 7-14 gün arasındadır. Ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar da semptomları hafifletmek için kullanılabilir. Tedavi sırasında bol sıvı tüketmek önemlidir.

İYE'den Korunma Yolları

İYE'den korunmak için alınabilecek önlemler şunlardır:

  • Doğru tuvalet alışkanlıkları: Kız çocuklarında tuvalet sonrası temizliğin önden arkaya doğru yapılması.
  • Bol sıvı tüketimi: Günde yeterli miktarda su içmek, idrar yollarını temizlemeye yardımcı olur.
  • Kabızlığın önlenmesi: Lifli gıdalar tüketmek ve yeterli sıvı almak kabızlığı önlemeye yardımcı olur.
  • Sık idrara çıkma: İdrarı tutmamak ve sık sık idrara çıkmak.
  • Pamuklu iç çamaşırı kullanmak: Pamuklu iç çamaşırı, cildin hava almasını sağlayarak enfeksiyon riskini azaltır.
  • Banyo köpüğü ve parfümlü ürünlerden kaçınmak: Bu ürünler, idrar yollarını tahriş edebilir.
  • Sünnet: Özellikle tekrarlayan İYE'si olan erkek çocuklarında sünnet düşünülebilir.

Vezikoüreteral Reflü (VUR)

Vezikoüreteral reflü (VUR), idrarın mesaneden böbreklere geri kaçması durumudur. Normalde idrar, böbreklerden mesaneye doğru tek yönlü akar. VUR'da ise, mesane kasıldığında idrar, üreterler yoluyla böbreklere geri kaçar. Bu durum, böbreklerde hasara ve tekrarlayan İYE'lere yol açabilir.

VUR'un Nedenleri

VUR'un en sık nedeni, üreterin mesaneye giriş yerindeki kapak mekanizmasının doğuştan yetersiz olmasıdır. Diğer nedenler arasında:

  • Üreterlerin mesaneye anormal girişi: Üreterlerin mesaneye normalden farklı bir açıyla girmesi.
  • Çift üreter: Bir böbrekten iki üreter çıkması.
  • İdrar yolu tıkanıklıkları: İdrar yollarında tıkanıklıklar, mesane basıncını artırarak reflüye neden olabilir.
  • Nörojenik mesane: Sinir sistemi hasarı nedeniyle mesane fonksiyonunun bozulması.

VUR'un Dereceleri

VUR, derecesine göre sınıflandırılır. Derece, idrarın ne kadarının böbreklere geri kaçtığını ve böbreklerde ne kadar genişlemeye neden olduğunu gösterir. VUR dereceleri şunlardır:

  • Derece 1: İdrar sadece üretere geri kaçar.
  • Derece 2: İdrar üretere ve böbrek pelvisine geri kaçar, ancak böbrek kalikslerinde genişleme yoktur.
  • Derece 3: İdrar üretere ve böbrek pelvisine geri kaçar ve böbrek kalikslerinde hafif genişleme vardır.
  • Derece 4: İdrar üretere ve böbrek pelvisine geri kaçar ve böbrek kalikslerinde orta derecede genişleme vardır.
  • Derece 5: İdrar üretere ve böbrek pelvisine geri kaçar ve böbrek kalikslerinde ciddi genişleme ve böbrek parankiminde incelme vardır.

VUR'un Belirtileri

VUR'un en sık belirtisi, tekrarlayan İYE'lerdir. Diğer belirtiler arasında:

  • Ateş
  • Karın ağrısı
  • Sırt ağrısı
  • İdrar kaçırma
  • Büyüme geriliği
  • Yüksek tansiyon
  • Böbrek yetmezliği (ileri vakalarda)

VUR'un Tanısı

VUR tanısı, genellikle aşağıdaki yöntemlerle konulur:

  • Voiding Sistogram (VCUG): Mesaneye bir kateter yerleştirilerek mesane kontrast madde ile doldurulur ve idrar yaparken röntgen filmi çekilir. Bu film, idrarın böbreklere geri kaçıp kaçmadığını gösterir.
  • DMSA Sintigrafisi: Böbreklerin fonksiyonunu ve hasarını değerlendirmek için yapılan bir nükleer tıp yöntemidir.
  • Ultrason: Böbreklerin ve idrar yollarının görüntülenmesi için kullanılır.

VUR'un Tedavisi

VUR tedavisi, reflünün derecesine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre belirlenir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Antibiyotik Profilaksisi: Düşük dozda antibiyotik kullanımı, İYE'leri önleyerek böbreklerin korunmasına yardımcı olur.
  • Cerrahi Tedavi: Üreterin mesaneye giriş yerinin yeniden düzenlenmesi ameliyatıdır. Açık cerrahi veya laparoskopik yöntemlerle yapılabilir.
  • Endoskopik Tedavi: Sistoskopi ile mesaneye girilerek üreterin mesaneye giriş yerine dolgu maddesi enjekte edilir. Bu, kapak mekanizmasını güçlendirerek reflüyü önlemeye yardımcı olur.

Enürezis (Gece İşemesi)

Enürezis, 5 yaşından büyük çocuklarda uykuda istemsiz idrar kaçırmadır. Gece işemesi olarak da bilinir. Enürezis, çocukların yaklaşık %15'ini etkileyen yaygın bir sorundur.

Enürezisin Nedenleri

Enürezisin nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak aşağıdaki faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir:

  • Genetik faktörler: Ailede enürezis öyküsü olan çocuklarda enürezis riski daha yüksektir.
  • Hormonal faktörler: Gece idrar üretimini azaltan antidiüretik hormon (ADH) eksikliği.
  • Mesane kapasitesinin küçüklüğü: Mesanenin gece boyunca idrarı tutabilecek kadar büyük olmaması.
  • Uyku bozuklukları: Derin uyku, çocuğun mesane doluluğunu hissetmesini engelleyebilir.
  • Psikolojik faktörler: Stres, kaygı veya travmatik olaylar enürezise neden olabilir.
  • Kabızlık: Kabızlık, mesaneye baskı yaparak enürezis riskini artırabilir.

Enürezisin Türleri

Enürezis, primer ve sekonder olmak üzere ikiye ayrılır:

  • Primer Enürezis: Çocuk, hayatı boyunca hiç kuru kalmamıştır.
  • Sekonder Enürezis: Çocuk, en az 6 ay kuru kaldıktan sonra tekrar gece işemeye başlamıştır.

Enürezisin Tanısı

Enürezis tanısı, genellikle fiziksel muayene ve tıbbi öykü alınarak konulur. Doktor, çocuğun idrar alışkanlıkları, sıvı tüketimi, kabızlık durumu ve psikolojik durumu hakkında bilgi alır. Gerekirse idrar tahlili ve böbrek ultrasonu gibi ek testler yapılabilir.

Enürezisin Tedavisi

Enürezis tedavisi, altta yatan nedenlere ve çocuğun yaşına göre değişir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Davranışsal Tedaviler:
    • Sıvı kısıtlaması: Akşam yemeğinden sonra sıvı alımını azaltmak.
    • Düzenli tuvalet alışkanlıkları: Yatmadan önce tuvalete gitmek.
    • Alarm tedavisi: Gece idrar kaçırmaya başladığında alarm çalarak çocuğu uyandırır. Bu, çocuğun mesane doluluğunu hissetmesini ve idrar yapmayı kontrol etmesini öğretir.
    • Ödül sistemi: Kuru geceler için çocuğu ödüllendirmek.
  • İlaç Tedavisi:
    • Desmopressin (DDAVP): Gece idrar üretimini azaltan bir hormondur. Tablet veya burun spreyi şeklinde kullanılır.
    • Antikolinerjik ilaçlar: Mesane kasılmalarını azaltarak mesane kapasitesini artırır.
  • Kabızlık tedavisi: Kabızlık varsa, tedavi edilmelidir.
  • Psikolojik destek: Stres veya kaygı gibi psikolojik faktörler enürezise neden oluyorsa, psikolojik destek almak faydalı olabilir.

Hipospadias

Hipospadias, erkek çocuklarında idrar deliğinin penisin ucunda değil, altında bir yerde açılması durumudur. Doğuştan gelen bir anomalidir ve genellikle hafiftir, ancak bazı durumlarda daha ciddi olabilir.

Hipospadiasın Nedenleri

Hipospadiasın nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik faktörler ve hormonal faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

Hipospadiasın Türleri

Hipospadias, idrar deliğinin penisin altında nerede açıldığına göre sınıflandırılır:

  • Glandüler Hipospadias: İdrar deliği, penisin ucuna yakın, glansın altında açılır.
  • Penil Hipospadias: İdrar deliği, penisin gövdesinin herhangi bir yerinde açılır.
  • Penoskrotal Hipospadias: İdrar deliği, penis ve skrotumun birleştiği yerde açılır.
  • Perineal Hipospadias: İdrar deliği, perine bölgesinde (anüs ve skrotum arasında) açılır.

Hipospadiasın Belirtileri

Hipospadiasın en belirgin belirtisi, idrar deliğinin penisin ucunda olmamasıdır. Diğer belirtiler arasında:

  • Aşağı doğru kıvrılmış penis (kordi)
  • Sünnet derisinin penisin altında birikmesi
  • İdrar yaparken idrarın normalden farklı bir açıyla akması

Hipospadiasın Tanısı

Hipospadias tanısı, genellikle fiziksel muayene ile konulur. Doktor, idrar deliğinin yerini ve penisin şeklini değerlendirir.

Hipospadiasın Tedavisi

Hipospadias tedavisi cerrahidir. Amaç, idrar deliğini penisin ucuna taşımak ve penisin düzgün bir şekilde gelişmesini sağlamaktır. Ameliyat genellikle 6-18 aylıkken yapılır. Ameliyat sonrası dönemde, penisin iyileşmesi için özel bakım gerekebilir.

İnmemiş Testis (Kriptorşidizm)

İnmemiş testis (kriptorşidizm), doğumda veya daha sonraki dönemlerde bir veya iki testisin skrotuma (testis torbası) inmemesi durumudur. Testisler, anne karnında böbreklerin yakınında gelişir ve doğumdan önce skrotuma doğru iner. İnmemiş testis, erkek bebeklerin yaklaşık %3'ünde görülür.

İnmemiş Testisin Nedenleri

İnmemiş testisin nedenleri tam olarak bilinmemektedir, ancak hormonal faktörler ve anatomik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

İnmemiş Testisin Türleri

İnmemiş testis, testisin bulunduğu yere göre sınıflandırılır:

  • Abdominal Testis: Testis, karın içinde bulunur.
  • İnguinal Testis: Testis, kasık kanalında bulunur.
  • Ektopik Testis: Testis, skrotum dışında farklı bir yerde bulunur (örneğin, uylukta veya perine bölgesinde).

İnmemiş Testisin Belirtileri

İnmemiş testisin en belirgin belirtisi, skrotumda bir veya iki testisin hissedilmemesidir.

İnmemiş Testisin Tanısı

İnmemiş testis tanısı, genellikle fiziksel muayene ile konulur. Doktor, skrotumu ve kasık bölgesini muayene ederek testisin yerini belirlemeye çalışır. Gerekirse ultrason veya MR gibi ek görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.

İnmemiş Testisin Tedavisi

İnmemiş testis tedavisi genellikle cerrahidir. Amaç, testisi skrotuma indirmek ve sabitlemektir (orşiopeksi). Ameliyat genellikle 6-12 aylıkken yapılır. Erken tedavi, testisin sağlıklı gelişimini sağlamak ve kısırlık riskini azaltmak için önemlidir. Bazı durumlarda, hormonal tedavi (hCG enjeksiyonları) testisin inmesine yardımcı olabilir, ancak bu tedavi genellikle cerrahi kadar etkili değildir.

Hidrosel

Hidrosel, testisleri çevreleyen zarlar arasında sıvı birikmesi durumudur. Bu sıvı birikimi, skrotumda şişliğe neden olur. Hidrosel, bebeklerde ve çocuklarda sık görülen bir durumdur.

Hidroselin Nedenleri

Hidroselin nedenleri şunlardır:

  • Doğuştan Hidrosel: Bebeklerde, testislerin skrotuma inerken beraberinde getirdiği karın sıvısının tam olarak emilmemesi sonucu oluşur. Bu tür hidrosel genellikle kendiliğinden düzelir.
  • Edinilmiş Hidrosel: Daha büyük çocuklarda, testis yaralanması, enfeksiyon veya tümör gibi nedenlerle oluşabilir.

Hidroselin Belirtileri

Hidroselin en belirgin belirtisi, skrotumda ağrısız şişliktir. Şişlik genellikle sabahları daha küçüktür ve gün içinde büyüyebilir. Bebeklerde hidrosel genellikle belirti vermez.

Hidroselin Tanısı

Hidrosel tanısı, genellikle fiziksel muayene ile konulur. Doktor, skrotumu muayene ederek şişliğin varlığını ve özelliklerini değerlendirir. Işık tutularak yapılan transillüminasyon testi, şişliğin sıvı dolu olduğunu gösterir. Gerekirse ultrason da yapılabilir.

Hidroselin Tedavisi

Bebeklerdeki doğuştan hidrosel genellikle 1 yaşına kadar kendiliğinden düzelir. Bu nedenle, genellikle tedaviye gerek yoktur. Ancak, hidrosel büyükse veya kendiliğinden düzelmezse, cerrahi tedavi gerekebilir. Cerrahi tedavide, sıvı birikimini sağlayan açıklık kapatılır veya sıvı boşaltılır.

Varikosel

Varikosel, testisi besleyen damarların (venler) genişlemesi durumudur. Bacaklardaki varisli damarlara benzer. Varikosel, ergenlik döneminde erkek çocuklarda daha sık görülür.

Varikoselin Nedenleri

Varikoselin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak venlerdeki kapakçıkların yetersiz çalışması sonucu kanın geri akması ve damarların genişlemesiyle oluştuğu düşünülmektedir.

Varikoselin Belirtileri

Varikosel genellikle belirti vermez. Ancak, bazı çocuklarda skrotumda ağrı, şişlik veya dolgunluk hissi olabilir. Varikosel, testisin boyutunda küçülmeye (atrofi) ve sperm üretiminde azalmaya neden olabilir.

Varikoselin Tanısı

Varikosel tanısı, genellikle fiziksel muayene ile konulur. Doktor, ayakta dururken skrotumu muayene ederek genişlemiş damarları tespit eder. Valsalva manevrası (ıkınma) yaparak damarların daha belirgin hale gelmesi sağlanabilir. Doppler ultrason da varikosel tanısını doğrulamak ve damarların çapını ölçmek için kullanılabilir.

Varikoselin Tedavisi

Varikosel tedavisi, varikoselin büyüklüğüne, belirtilere ve sperm üretimi üzerindeki etkisine göre belirlenir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Gözlem: Küçük varikoseli olan ve belirti vermeyen çocuklarda tedaviye gerek olmayabilir. Ancak, düzenli olarak takip edilmeleri önemlidir.
  • Cerrahi Tedavi: Açık cerrahi, laparoskopik cerrahi veya mikrocerrahi yöntemlerle varikoseli oluşturan damarlar bağlanır veya kesilir.
  • Embolizasyon: Girişimsel radyoloji yöntemiyle, kasıktan bir kateter yerleştirilerek varikoseli oluşturan damarlara ulaşılır ve damarlar tıkanır.

Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPJ Darlığı)

Üreteropelvik bileşke darlığı (UPJ darlığı), böbrek pelvisi (havuzcuk) ile üreter (idrar kanalı) arasındaki geçiş noktasında darlık olması durumudur. Bu darlık, idrarın böbrekten üretere geçişini engeller ve böbrekte şişmeye (hidronefroz) neden olabilir.

UPJ Darlığının Nedenleri

UPJ darlığının nedenleri şunlardır:

  • Doğuştan UPJ Darlığı: En sık nedenidir. UPJ bölgesindeki kas tabakasının yetersiz gelişmesi veya damarların bu bölgeye baskı yapması sonucu oluşur.
  • Edinilmiş UPJ Darlığı: Daha nadirdir. Geçirilmiş enfeksiyonlar, taşlar veya travmalar sonucu oluşabilir.

UPJ Darlığının Belirtileri

UPJ darlığı genellikle belirti vermez. Ancak, bazı çocuklarda aşağıdaki belirtiler görülebilir:

  • Karın ağrısı veya yan ağrısı: Özellikle bol sıvı tüketimi sonrası artabilir.
  • İdrar yolu enfeksiyonları (İYE)
  • Bulantı ve kusma
  • Yüksek tansiyon
  • Böbrek taşı
  • Böbrek yetmezliği (ileri vakalarda)

UPJ Darlığının Tanısı

UPJ darlığı tanısı, genellikle aşağıdaki yöntemlerle konulur:

  • Ultrason: Böbreklerde şişme (hidronefroz) olup olmadığını gösterir.
  • IVP (İntravenöz Piyelografi): Böbreklerin ve idrar yollarının röntgen filmidir. UPJ bölgesindeki darlığı ve idrar akışını gösterir.
  • MAG3 Sintigrafisi: Böbreklerin fonksiyonunu ve idrar akışını değerlendirmek için yapılan bir nükleer tıp yöntemidir.
  • CT Ürografi: Böbreklerin ve idrar yollarının detaylı görüntülerini sağlar.

UPJ Darlığının Tedavisi

UPJ darlığı tedavisi cerrahidir. Amaç, UPJ bölgesindeki darlığı gidermek ve idrar akışını sağlamaktır. Cerrahi yöntemler şunlardır:

  • Açık Piyeloplasti: Karın bölgesinden yapılan bir kesi ile UPJ bölgesindeki darlık giderilir ve böbrek pelvisi ile üreter yeniden birleştirilir.
  • Laparoskopik Piyeloplasti: Karın bölgesinde küçük kesilerle yapılan bir ameliyattır. Açık piyeloplasti ile aynı prensiplere dayanır, ancak iyileşme süresi daha kısadır.
  • Robotik Piyeloplasti: Laparoskopik piyeloplastiye benzer, ancak robot yardımıyla yapılır. Daha hassas ve kontrollü bir cerrahi sağlar.
  • Endoskopik Piyeloplasti: Üreterden girilerek UPJ bölgesindeki darlık kesilir ve stent yerleştirilir.

Posterior Üretral Valv (PUV)

Posterior üretral valv (PUV), erkek çocuklarda üretrada (idrar kanalı) bulunan ve idrar akışını engelleyen doğuştan gelen bir anomalidir. PUV, mesanede, üreterlerde ve böbreklerde ciddi hasara neden olabilir.

PUV'un Nedenleri

PUV, anne karnında üretranın normal gelişiminin bozulması sonucu oluşur.

PUV'un Belirtileri

PUV belirtileri, valvin şiddetine ve idrar akışının ne kadar engellendiğine bağlı olarak değişir. Belirtiler şunlar olabilir:

  • Doğum öncesi ultrason taramasında hidronefroz (böbreklerde şişme)
  • Zayıf idrar akışı
  • Sık idrara çıkma
  • İdrar kaçırma
  • İdrar yolu enfeksiyonları (İYE)
  • Büyüme geriliği
  • Böbrek yetmezliği

PUV'un Tanısı

PUV tanısı, genellikle aşağıdaki yöntemlerle konulur:

  • Doğum öncesi ultrason: Bebekte hidronefroz tespit edilebilir.
  • Voiding Sistogram (VCUG): Mesaneye bir kateter yerleştirilerek mesane kontrast madde ile doldurulur ve idrar yaparken röntgen filmi çekilir. Bu film, valvin yerini ve idrar akışını engelleyip engellemediğini gösterir.
  • Sistoskopi: Üretraya ince bir kamera yerleştirilerek valvin doğrudan görülmesi sağlanır.

PUV'un Tedavisi

PUV tedavisi cerrahidir. Amaç, valvi ortadan kaldırmak ve idrar akışını sağlamaktır. Tedavi yöntemi genellikle endoskopik valv rezeksiyonudur. Bu işlemde, üretraya bir kamera yerleştirilerek valv kesilir veya yakılır. Bazı durumlarda, daha kapsamlı cerrahi gerekebilir.

Labial Sinerşi

Labial sinerşi, kız çocuklarında küçük dudakların (labia minora) birbirine yapışması durumudur. Bu durum, genellikle doğumdan sonraki ilk aylarda veya çocukluk döneminde ortaya çıkar.

Labial Sinerşinin Nedenleri

Labial sinerşinin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak östrojen eksikliği ve inflamasyonun rol oynadığı düşünülmektedir. Bebeklerde östrojen seviyeleri düşüktür ve bu durum, küçük dudakların yapışmasına neden olabilir. Tahriş edici maddeler (örneğin, sabun, şampuan) veya enfeksiyonlar da inflamasyona neden olarak labial sinerşiyi tetikleyebilir.

Labial Sinerşinin Belirtileri

Labial sinerşi genellikle belirti vermez. Ancak, bazı durumlarda aşağıdaki belirtiler görülebilir:

  • Küçük dudakların birbirine yapışması
  • İdrar akışında zorluk
  • İdrar yolu enfeksiyonları (İYE)
  • Vajinal tahriş veya kaşıntı

Labial Sinerşinin Tanısı

Labial sinerşi tanısı, genellikle fiziksel muayene ile konulur. Doktor, küçük dudakların yapışıp yapışmadığını değerlendirir.

Labial Sinerşinin Tedavisi

Labial sinerşi genellikle kendiliğinden düzelir. Ancak, belirtilere neden oluyorsa tedavi gerekebilir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Gözlem: Belirti vermeyen labial sinerşi genellikle tedavi gerektirmez.
  • Topikal Östrojen Kremi: Doktor tarafından reçete edilen östrojen kremi, küçük dudaklara uygulanarak yapışıklığın açılmasına yardımcı olur. Krem genellikle 2-4 hafta süreyle kullanılır.
  • Manuel Ayırma: Doktor tarafından, küçük dudakların nazikçe ayrılması işlemidir. Bu işlem, östrojen kremi ile birlikte veya tek başına yapılabilir.

Ailelerin Dikkat Etmesi Gerekenler

Çocuklarda ürolojik sorunların erken teşhisi ve tedavisi, uzun dönemli sağlık sorunlarının önlenmesi açısından büyük önem taşır. Ailelerin aşağıdaki konulara dikkat etmesi önemlidir:

  • Çocukların idrar alışkanlıklarını takip etmek: Sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma veya ağrı, idrar kaçırma gibi belirtiler varsa doktora başvurmak.
  • Çocukların genital bölgesini düzenli olarak kontrol etmek: Testislerin skrotumda olup olmadığını, penisin şeklinde anormallik olup olmadığını kontrol etmek.
  • Çocuklara doğru hijyen alışkanlıklarını öğretmek: Tuvalet sonrası temizliğin doğru yapılması, bol sıvı tüketimi gibi konulara dikkat etmek.
  • Çocukların kabız olmasını önlemek: Lifli gıdalar tüketmek ve yeterli sıvı almak kabızlığı önlemeye yardımcı olur.
  • Çocuklarda tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları varsa, mutlaka bir çocuk ürolojisi uzmanına başvurmak.

Sonuç

Çocuklarda ürolojik sorunlar oldukça yaygındır ve zamanında teşhis ve tedavi edilmeleri, çocukların sağlığı ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşır. Bu blog yazısında, çocuklarda sık görülen ürolojik sorunları ve ailelerin bu konularda bilmesi gerekenleri detaylı bir şekilde ele aldık. Unutmayın, erken teşhis ve doğru tedavi ile birçok ürolojik sorun başarıyla çözülebilir. Çocuğunuzda herhangi bir ürolojik sorun olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka bir çocuk ürolojisi uzmanına başvurmanız önemlidir.

#çocuk ürolojisi#idrar yolu enfeksiyonu#enürezis#sünnet#testis sorunları

Diğer Blog Yazıları

Üroloji Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

Üroloji Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

06 11 2025 Devamını oku »
Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

06 11 2025 Devamını oku »
Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »