Enfeksiyon Yoğun Bakım Ünitesinde Antibiyotik Direnci: Güncel Yaklaşımlar ve Çözüm Önerileri

05 10 2025

Enfeksiyon Yoğun Bakım Ünitesinde Antibiyotik Direnci: Güncel Yaklaşımlar ve Çözüm Önerileri
Enfeksiyon HastalıklarıYoğun BakımMikrobiyolojiFarmakolojiHalk Sağlığı

Enfeksiyon Yoğun Bakım Ünitesinde Antibiyotik Direnci: Güncel Yaklaşımlar ve Çözüm Önerileri

Enfeksiyon Yoğun Bakım Ünitesinde Antibiyotik Direnci: Güncel Yaklaşımlar ve Çözüm Önerileri

Enfeksiyon Yoğun Bakım Üniteleri (YBÜ'ler), kritik hastalara yönelik ileri düzeyde tedavi ve bakımın sağlandığı, karmaşık ve yüksek riskli ortamlardır. Bu ünitelerde yatan hastalar, altta yatan hastalıkları, invaziv prosedürlerin sık uygulanması ve uzun süreli hastane yatışları nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır. Antibiyotik direnci ise bu enfeksiyonların tedavisini giderek zorlaştıran ve mortaliteyi artıran ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu blog yazısında, YBÜ'lerde antibiyotik direncinin güncel durumunu, nedenlerini, sonuçlarını ve çözüm önerilerini ayrıntılı olarak ele alacağız.

Giriş: Antibiyotik Direncinin YBÜ'lerdeki Önemi

Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde devrim yaratmış ve insan sağlığını önemli ölçüde iyileştirmiştir. Ancak, antibiyotiklerin yaygın ve çoğu zaman uygunsuz kullanımı, bakterilerin bu ilaçlara karşı direnç geliştirmesine yol açmıştır. Antibiyotik direnci, bakterilerin antibiyotiklerin etkisine karşı koyabilme yeteneğidir. Bu durum, enfeksiyonların tedavisini zorlaştırır, tedavi maliyetlerini artırır, hastanede kalış süresini uzatır ve mortalite riskini yükseltir.

YBÜ'ler, antibiyotik direncinin en yoğun olarak görüldüğü ortamlardır. Bu ünitelerde yatan hastaların çoğu, geniş spektrumlu antibiyotiklere maruz kalmış ve dirençli bakterilerle kolonize olmuş durumdadır. Ayrıca, YBÜ'lerdeki invaziv prosedürler (örneğin, santral venöz kateter yerleştirilmesi, mekanik ventilasyon) ve yoğun bakım ortamının özellikleri (örneğin, kalabalık ortam, personel yetersizliği), dirençli bakterilerin yayılmasını kolaylaştırır.

Antibiyotik Direncinin Nedenleri

Antibiyotik direncinin gelişimi ve yayılması çok faktörlü bir süreçtir. Bu süreçte rol oynayan başlıca faktörler şunlardır:

Antibiyotiklerin Aşırı ve Uygunsuz Kullanımı

Antibiyotik direncinin en önemli nedeni, antibiyotiklerin aşırı ve uygunsuz kullanımıdır. Bu durum, hem insanlarda hem de hayvanlarda görülebilir. Antibiyotiklerin gereksiz yere viral enfeksiyonlar için kullanılması, profilaktik amaçla aşırı kullanılması veya uygunsuz dozlarda veya sürelerde kullanılması, dirençli bakterilerin seçilmesine ve yayılmasına katkıda bulunur.

  • Yanlış Tanı: Viral enfeksiyonların bakteriyel enfeksiyonlarla karıştırılması ve gereksiz antibiyotik reçetelenmesi.
  • Hasta Talebi: Hastaların antibiyotik talep etmesi ve doktorların bu talepleri karşılaması.
  • Profilaktik Kullanım: Ameliyat öncesi veya sonrası rutin olarak antibiyotik kullanılması (gerekli olmadığı durumlarda).
  • Uygunsuz Doz ve Süre: Antibiyotiklerin yetersiz dozlarda veya çok kısa sürelerde kullanılması.

Enfeksiyon Kontrol Uygulamalarındaki Yetersizlikler

Enfeksiyon kontrol uygulamalarındaki yetersizlikler, dirençli bakterilerin hastaneler ve özellikle YBÜ'ler içinde yayılmasına neden olabilir. El hijyenine uyulmaması, uygun izolasyon önlemlerinin alınmaması, yüzeylerin yeterince dezenfekte edilmemesi ve tıbbi cihazların uygun şekilde sterilize edilmemesi, dirençli bakterilerin yayılmasını kolaylaştırır.

  • El Hijyeni: Personelin el hijyenine yeterince dikkat etmemesi.
  • İzolasyon: Dirençli bakterilerle enfekte veya kolonize hastaların uygun şekilde izole edilmemesi.
  • Çevre Temizliği: Yüzeylerin ve ekipmanların yeterince dezenfekte edilmemesi.
  • Tıbbi Cihaz Sterilizasyonu: Tıbbi cihazların uygun şekilde sterilize edilmemesi veya yeniden kullanılması.

Antibiyotik Yönetimi Programlarının (AYP) Eksikliği

Antibiyotik yönetimi programları (AYP), antibiyotiklerin uygun kullanımını teşvik etmek ve direnç gelişimini yavaşlatmak için tasarlanmış stratejilerdir. AYP'lerin eksikliği veya yetersiz uygulanması, antibiyotik direncinin kontrol altına alınmasını zorlaştırır. AYP'ler, antibiyotik reçeteleme politikalarının geliştirilmesi, antibiyotik kullanımının izlenmesi, antibiyotiklerin uygun doz ve sürelerde kullanılmasının sağlanması ve enfeksiyon kontrol uygulamalarının güçlendirilmesini içerir.

  • Reçeteleme Politikaları: Antibiyotik reçeteleme için net kılavuzların ve politikaların olmaması.
  • Kullanım İzleme: Antibiyotik kullanımının düzenli olarak izlenmemesi ve geri bildirim sağlanmaması.
  • Doz ve Süre Optimizasyonu: Antibiyotiklerin uygun doz ve sürelerde kullanılmasına yönelik çabaların yetersiz olması.
  • Eğitim: Sağlık çalışanlarının antibiyotik direnci ve AYP'ler konusunda yeterince eğitilmemesi.

Küresel Seyahat ve Ticaret

Küresel seyahat ve ticaret, dirençli bakterilerin farklı coğrafi bölgelere yayılmasına katkıda bulunur. İnsanlar ve hayvanlar yoluyla dirençli bakteriler taşınabilir ve farklı ülkelerdeki sağlık kuruluşları arasında yayılabilir. Ayrıca, gıda ürünleri ve diğer ticari mallar da dirençli bakterilerin yayılmasına aracılık edebilir.

Hayvancılıkta Antibiyotik Kullanımı

Hayvancılıkta antibiyotiklerin yaygın kullanımı, hayvanlarda dirençli bakterilerin gelişmesine ve yayılmasına neden olabilir. Bu dirençli bakteriler, insanlar aracılığıyla veya gıda zinciri yoluyla insanlara bulaşabilir. Hayvancılıkta antibiyotiklerin büyüme faktörü olarak kullanılması veya profilaktik amaçla aşırı kullanılması, direnç gelişimini hızlandırır.

YBÜ'lerde Sık Görülen Dirençli Bakteriler

YBÜ'lerde en sık karşılaşılan dirençli bakteriler şunlardır:

Metisilin Dirençli Staphylococcus aureus (MRSA)

MRSA, Staphylococcus aureus bakterisinin metisilin ve diğer beta-laktam antibiyotiklere dirençli olan bir türüdür. MRSA enfeksiyonları, cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlarından pnömoniye ve kan dolaşımı enfeksiyonlarına kadar değişebilir. MRSA, YBÜ'lerde hastane enfeksiyonlarının önemli bir nedenidir ve mortalite oranlarını artırır.

Vankomisin Dirençli Enterokoklar (VRE)

VRE, Enterococcus bakterisinin vankomisin ve diğer glikopeptid antibiyotiklere dirençli olan bir türüdür. VRE enfeksiyonları, üriner sistem enfeksiyonlarından kan dolaşımı enfeksiyonlarına kadar değişebilir. VRE, özellikle immün sistemi baskılanmış hastalarda ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.

Karbapenem Dirençli Enterobacteriaceae (CRE)

CRE, Enterobacteriaceae familyasına ait bakterilerin karbapenem antibiyotiklerine dirençli olan bir türüdür. CRE enfeksiyonları, pnömoniden kan dolaşımı enfeksiyonlarına ve üriner sistem enfeksiyonlarına kadar değişebilir. CRE, YBÜ'lerde mortalite oranları yüksek olan ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Carbapenemaz üreten Enterobacteriaceae (CPE) olarak da bilinirler.

Çoklu İlaç Dirençli Gram-Negatif Bakteriler (MDR-GNB)

MDR-GNB, birden fazla antibiyotik sınıfına dirençli olan Gram-negatif bakterileri ifade eder. Bu bakteriler, YBÜ'lerde pnömoni, kan dolaşımı enfeksiyonları ve üriner sistem enfeksiyonları gibi çeşitli enfeksiyonlara neden olabilir. MDR-GNB enfeksiyonlarının tedavisi zordur ve mortalite oranları yüksektir.

Antibiyotik Direncinin Sonuçları

Antibiyotik direncinin YBÜ'lerdeki sonuçları çok yönlü ve ciddidir:

Artan Mortalite

Antibiyotik dirençli enfeksiyonlar, antibiyotiklere duyarlı enfeksiyonlara göre daha yüksek mortalite oranlarına sahiptir. Dirençli bakterilerle enfekte olan hastaların tedavisi daha zor olduğu için, ölüm riski artar.

Uzatılmış Hastanede Kalış Süresi

Antibiyotik dirençli enfeksiyonlar, hastanede kalış süresini uzatır. Dirençli bakterilerle enfekte olan hastaların tedavisi daha uzun sürdüğü için, hastanede daha uzun süre kalmaları gerekir.

Artan Tedavi Maliyetleri

Antibiyotik dirençli enfeksiyonların tedavisi, antibiyotiklere duyarlı enfeksiyonların tedavisine göre daha maliyetlidir. Dirençli bakterilerin tedavisi için daha pahalı antibiyotiklerin kullanılması veya daha uzun süreli tedavi gerekmesi, tedavi maliyetlerini artırır.

Tedavi Seçeneklerinin Sınırlanması

Antibiyotik direnci, tedavi seçeneklerini sınırlar. Dirençli bakterilerle enfekte olan hastaların tedavisi için kullanılabilecek antibiyotik sayısı azalır, bu da tedavi başarısını olumsuz etkileyebilir.

Enfeksiyon Kontrol Zorlukları

Antibiyotik direnci, enfeksiyon kontrol önlemlerinin uygulanmasını zorlaştırır. Dirençli bakterilerin yayılmasını önlemek için daha sıkı izolasyon önlemleri, daha yoğun dezenfeksiyon ve daha sıkı el hijyeni uygulamaları gerekebilir.

YBÜ'lerde Antibiyotik Direnciyle Mücadelede Güncel Yaklaşımlar

YBÜ'lerde antibiyotik direnciyle mücadele etmek için çok yönlü bir yaklaşım gereklidir. Bu yaklaşım, antibiyotiklerin uygun kullanımını teşvik etmek, enfeksiyon kontrol uygulamalarını güçlendirmek, yeni tanı ve tedavi yöntemleri geliştirmek ve araştırmalara yatırım yapmak gibi çeşitli stratejileri içerir.

Antibiyotik Yönetimi Programları (AYP)

AYP'ler, antibiyotiklerin uygun kullanımını teşvik etmek ve direnç gelişimini yavaşlatmak için tasarlanmış stratejilerdir. AYP'ler, antibiyotik reçeteleme politikalarının geliştirilmesi, antibiyotik kullanımının izlenmesi, antibiyotiklerin uygun doz ve sürelerde kullanılmasının sağlanması ve enfeksiyon kontrol uygulamalarının güçlendirilmesini içerir.

  • Reçeteleme Politikaları: Antibiyotik reçeteleme için net kılavuzların ve politikaların geliştirilmesi ve uygulanması.
  • Kullanım İzleme: Antibiyotik kullanımının düzenli olarak izlenmesi ve geri bildirim sağlanması.
  • Doz ve Süre Optimizasyonu: Antibiyotiklerin uygun doz ve sürelerde kullanılmasına yönelik çabaların artırılması.
  • Eğitim: Sağlık çalışanlarının antibiyotik direnci ve AYP'ler konusunda eğitilmesi.
  • Hızlı Tanı Testleri: Enfeksiyon etkenini hızlı bir şekilde tanımlayabilen ve antibiyotik duyarlılık testlerini hızlandıran tanı yöntemlerinin kullanılması.
  • Konsültasyon: Enfeksiyon hastalıkları uzmanlarından antibiyotik reçetelemesi konusunda danışmanlık alınması.

Enfeksiyon Kontrol Uygulamaları

Enfeksiyon kontrol uygulamaları, dirençli bakterilerin yayılmasını önlemek için kritik öneme sahiptir. Bu uygulamalar, el hijyenine uyulması, uygun izolasyon önlemlerinin alınması, yüzeylerin yeterince dezenfekte edilmesi ve tıbbi cihazların uygun şekilde sterilize edilmesini içerir.

  • El Hijyeni: Personelin el hijyenine sıkı bir şekilde uyması.
  • İzolasyon: Dirençli bakterilerle enfekte veya kolonize hastaların uygun şekilde izole edilmesi.
  • Çevre Temizliği: Yüzeylerin ve ekipmanların düzenli olarak dezenfekte edilmesi.
  • Tıbbi Cihaz Sterilizasyonu: Tıbbi cihazların uygun şekilde sterilize edilmesi veya tek kullanımlık malzemelerin tercih edilmesi.
  • Tarama: Risk altındaki hastaların dirençli bakterilerle kolonizasyonunun taranması.
  • Personel Eğitimi: Enfeksiyon kontrol uygulamaları konusunda personelin düzenli olarak eğitilmesi.

Yeni Tanı Yöntemleri

Hızlı ve doğru tanı yöntemleri, antibiyotik direnciyle mücadelede önemli bir rol oynar. Bu yöntemler, enfeksiyon etkenini hızlı bir şekilde tanımlayabilir ve antibiyotik duyarlılık testlerini hızlandırabilir. Moleküler tanı yöntemleri (örneğin, PCR), MALDI-TOF kütle spektrometrisi ve diğer hızlı tanı testleri, geleneksel kültür yöntemlerine göre daha hızlı sonuçlar sağlayabilir.

  • Moleküler Tanı: PCR ve diğer moleküler yöntemlerle direnç genlerinin hızlı bir şekilde tespiti.
  • MALDI-TOF: MALDI-TOF kütle spektrometrisi ile bakteri türlerinin hızlı bir şekilde tanımlanması.
  • Hızlı Antibiyotik Duyarlılık Testleri: Antibiyotik duyarlılık testlerinin hızlandırılması ve sonuçların daha kısa sürede elde edilmesi.

Yeni Tedavi Yaklaşımları

Antibiyotik direnciyle mücadelede yeni tedavi yaklaşımları geliştirmek önemlidir. Bu yaklaşımlar, yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi, alternatif tedavi yöntemlerinin araştırılması ve mevcut antibiyotiklerin kombinasyonlarının kullanılması gibi çeşitli stratejileri içerir.

  • Yeni Antibiyotikler: Yeni antibiyotik sınıflarının geliştirilmesi ve dirençli bakterilere karşı etkili ilaçların bulunması.
  • Alternatif Tedaviler: Fagos tedavisi, immünoterapi, probiyotikler ve diğer alternatif tedavi yöntemlerinin araştırılması.
  • Kombinasyon Tedavileri: Mevcut antibiyotiklerin kombinasyonlarının kullanılması ve sinerjik etkilerin elde edilmesi.
  • Antibiyotik Dışı Yaklaşımlar: Antiseptik solüsyonlar ve yüzey kaplamaları gibi antibiyotik dışı yaklaşımlarla enfeksiyonların önlenmesi.

Araştırma ve Geliştirme

Antibiyotik direnciyle mücadelede araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmak önemlidir. Bu, direnç mekanizmalarının daha iyi anlaşılması, yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve enfeksiyon kontrol stratejilerinin iyileştirilmesi için gereklidir.

  • Direnç Mekanizmaları: Direnç mekanizmalarının daha iyi anlaşılması ve yeni ilaç hedeflerinin belirlenmesi.
  • Yeni Tanı ve Tedavi Yöntemleri: Yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve klinik uygulamaya aktarılması.
  • Enfeksiyon Kontrol Stratejileri: Enfeksiyon kontrol stratejilerinin iyileştirilmesi ve dirençli bakterilerin yayılmasının önlenmesi.

YBÜ'lerde Antibiyotik Direnciyle Mücadelede Çözüm Önerileri

YBÜ'lerde antibiyotik direnciyle mücadelede aşağıdaki çözüm önerileri uygulanabilir:

Ulusal ve Yerel Politikaların Geliştirilmesi

Antibiyotik direnciyle mücadele için ulusal ve yerel politikaların geliştirilmesi ve uygulanması önemlidir. Bu politikalar, antibiyotiklerin uygun kullanımını teşvik etmeli, enfeksiyon kontrol uygulamalarını güçlendirmeli, yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini desteklemeli ve araştırmalara yatırım yapmalıdır.

  • Antibiyotik Reçeteleme Kılavuzları: Antibiyotik reçeteleme için ulusal ve yerel kılavuzların geliştirilmesi ve uygulanması.
  • Enfeksiyon Kontrol Standartları: Enfeksiyon kontrol uygulamaları için ulusal ve yerel standartların belirlenmesi ve uygulanması.
  • AYP'lerin Desteklenmesi: Hastanelerde AYP'lerin kurulması ve desteklenmesi.
  • Araştırma Finansmanı: Antibiyotik direnciyle ilgili araştırmalara finansman sağlanması.

Eğitim ve Farkındalık Artırma

Sağlık çalışanlarının, hastaların ve toplumun antibiyotik direnci konusunda eğitilmesi ve farkındalığının artırılması önemlidir. Bu, antibiyotiklerin gereksiz kullanımının azaltılmasına, enfeksiyon kontrol uygulamalarına uyulmasına ve dirençli bakterilerin yayılmasının önlenmesine yardımcı olabilir.

  • Sağlık Çalışanları Eğitimi: Antibiyotik direnci, AYP'ler ve enfeksiyon kontrol uygulamaları konusunda sağlık çalışanlarına düzenli eğitimler verilmesi.
  • Hasta Eğitimi: Antibiyotiklerin doğru kullanımı, enfeksiyonların önlenmesi ve el hijyeni konusunda hastaların eğitilmesi.
  • Toplum Farkındalığı: Antibiyotik direnci konusunda toplumun farkındalığını artırmak için kampanyalar düzenlenmesi.

Veri Toplama ve İzleme

Antibiyotik kullanımı ve direnç oranları hakkında veri toplamak ve izlemek, direnç gelişimini takip etmek ve müdahale stratejilerini belirlemek için önemlidir. Bu veriler, antibiyotik reçeteleme alışkanlıklarını, enfeksiyon kontrol uygulamalarını ve direnç oranlarını izlemek için kullanılabilir.

  • Antibiyotik Kullanım Verileri: Antibiyotik kullanım verilerinin düzenli olarak toplanması ve analiz edilmesi.
  • Direnç Oranları Verileri: Direnç oranları verilerinin düzenli olarak toplanması ve analiz edilmesi.
  • Enfeksiyon Kontrol Verileri: Enfeksiyon kontrol uygulamalarına uyumun izlenmesi ve veri toplanması.

Uluslararası İşbirliği

Antibiyotik direnci küresel bir sorun olduğundan, uluslararası işbirliği önemlidir. Ülkeler arasında bilgi ve deneyim paylaşımı, dirençli bakterilerin yayılmasının önlenmesine ve yeni tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine yardımcı olabilir.

  • Bilgi Paylaşımı: Antibiyotik direnciyle ilgili bilgi ve deneyimlerin uluslararası düzeyde paylaşılması.
  • Ortak Araştırma Projeleri: Uluslararası ortak araştırma projelerinin desteklenmesi.
  • Standartların Uyumlaştırılması: Antibiyotik reçeteleme ve enfeksiyon kontrol standartlarının uluslararası düzeyde uyumlaştırılması.

Tek Sağlık Yaklaşımı

Antibiyotik direnciyle mücadelede "Tek Sağlık" yaklaşımı benimsenmelidir. Bu yaklaşım, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığının birbiriyle ilişkili olduğunu ve dirençle mücadelede tüm sektörlerin işbirliği yapması gerektiğini vurgular.

  • Hayvancılıkta Antibiyotik Kullanımının Azaltılması: Hayvancılıkta antibiyotik kullanımının azaltılması ve alternatif yöntemlerin teşvik edilmesi.
  • Çevre Kirliliğinin Önlenmesi: Antibiyotiklerin ve dirençli bakterilerin çevreye yayılmasının önlenmesi.
  • Sektörler Arası İşbirliği: İnsan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığı sektörleri arasında işbirliğinin artırılması.

Sonuç

Enfeksiyon Yoğun Bakım Ünitelerinde antibiyotik direnci, ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır. Bu tehditle mücadele etmek için, antibiyotiklerin uygun kullanımını teşvik etmek, enfeksiyon kontrol uygulamalarını güçlendirmek, yeni tanı ve tedavi yöntemleri geliştirmek, araştırmalara yatırım yapmak ve ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği yapmak gereklidir. Sağlık çalışanlarının, hastaların ve toplumun antibiyotik direnci konusunda bilinçlendirilmesi ve "Tek Sağlık" yaklaşımının benimsenmesi, dirençle mücadelede önemli adımlar olacaktır.

#yoğun bakım enfeksiyonları#antibiyotik direnci#Enfeksiyon Yoğun Bakım#antibiyotik yönetimi#dirençli bakteriler

Diğer Blog Yazıları

Üroloji Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

Üroloji Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

06 11 2025 Devamını oku »
Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

06 11 2025 Devamını oku »
Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »