Enfeksiyon HastalıklarıYoğun BakımGenel CerrahiAnesteziyolojiBeslenme ve Diyet
Genel Cerrahi Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi
Genel Cerrahi Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi
Genel cerrahi yoğun bakım üniteleri (YBÜ), kompleks cerrahi girişimler geçirmiş veya ciddi cerrahi komplikasyonlar geliştirmiş hastaların kritik bakımı için ayrılmış özel alanlardır. Bu hastalar, altta yatan hastalıkları ve uygulanan cerrahi işlemlerin invaziv doğası nedeniyle çok çeşitli komplikasyonlar geliştirme riski altındadır. Bu komplikasyonların erken tanınması ve etkili yönetimi, hasta sonuçlarını iyileştirmek ve mortaliteyi azaltmak için hayati öneme sahiptir. Bu yazıda, genel cerrahi YBÜ hastalarında sık karşılaşılan komplikasyonları ve bunların yönetim stratejilerini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
I. Solunumsal Komplikasyonlar
Solunumsal komplikasyonlar, genel cerrahi YBÜ'de en sık karşılaşılan ve morbidite ve mortaliteye önemli katkıda bulunan sorunlardır. Bu komplikasyonlar arasında pnömoni, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS), atelektazi ve mekanik ventilatörle ilişkili komplikasyonlar yer alır.
A. Pnömoni
Pnömoni, YBÜ'de sık görülen bir enfeksiyon olup, genellikle mekanik ventilasyonla ilişkilidir (VAP). VAP, mekanik ventilasyonun başlamasından 48 saat sonra gelişen pnömonidir. Pnömoninin patogenezi, oral veya nazal kaviteden bakteri aspirasyonu, kontamine solunum ekipmanları ve konak savunma mekanizmalarının bozulmasını içerir.
Tanı
Pnömoni tanısı, klinik bulgular (ateş, lökositoz, pürülan sekresyonlar), radyolojik bulgular (akciğer grafisinde infiltrasyonlar) ve mikrobiyolojik kanıtların (balgam kültürü veya bronkoalveoler lavajda patojenlerin izolasyonu) kombinasyonuna dayanır.
Yönetim
- Antibiyotik tedavisi: Geniş spektrumlu antibiyotikler ampirik olarak başlanmalı ve kültür sonuçlarına göre daraltılmalıdır.
- Solunum desteği: Oksijen tedavisi, non-invaziv ventilasyon veya mekanik ventilasyon gerekebilir.
- Sekresyon yönetimi: Göğüs fizyoterapisi, öksürme ve derin nefes egzersizleri, ve gerektiğinde bronkoskopi ile sekresyonların temizlenmesi önemlidir.
- VAP önleme protokolleri: Yatak başının 30-45 derece yükseltilmesi, düzenli oral hijyen, subglottik sekresyon aspirasyonu ve uygun el hijyeni VAP riskini azaltmaya yardımcı olur.
B. Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS)
ARDS, çeşitli akciğer hasarı nedenleriyle (sepsis, pnömoni, travma, aspirasyon) ortaya çıkabilen, yaşamı tehdit eden bir solunum yetmezliği durumudur. ARDS, akciğerlerin yaygın inflamasyonu, alveoler ödem ve hipoksemi ile karakterizedir.
Tanı
ARDS tanısı, Berlin kriterlerine göre konulur:
- Akciğer hasarına neden olan bilinen bir neden veya risk faktörü
- Akciğer grafisinde bilateral infiltrasyonlar
- PaO2/FiO2 oranının 300 mmHg'den düşük olması (PEEP ≥ 5 cmH2O ile)
- Solunum yetmezliğinin kardiyojenik ödem veya sıvı yüklenmesiyle tam olarak açıklanamaması
Yönetim
- Mekanik ventilasyon: Düşük tidal hacim (6 ml/kg ideal vücut ağırlığı) ve plateau basıncının 30 cmH2O'nun altında tutulması (koruyucu ventilasyon stratejileri)
- PEEP (Pozitif Ekspirasyon Sonu Basıncı): Alveollerin açık kalmasını sağlamak ve oksijenasyonu iyileştirmek için PEEP kullanılır.
- Prone pozisyonu: Hastayı yüzüstü pozisyona getirmek, akciğerlerin havalanmasını iyileştirebilir ve oksijenasyonu artırabilir.
- Nöromusküler blokaj: Ventilasyonu optimize etmek ve hastanın ventilatöre senkronizasyonunu sağlamak için kullanılabilir.
- Sıvı yönetimi: Aşırı sıvı yüklenmesinden kaçınılmalı, diüretikler gerekebilir.
- Altta yatan nedenin tedavisi: ARDS'ye neden olan enfeksiyon, sepsis veya diğer durumların tedavi edilmesi önemlidir.
C. Atelektazi
Atelektazi, akciğer dokusunun çökmesi veya havalanmamasıdır. Postoperatif dönemde, özellikle abdominal veya torasik cerrahi sonrası sık görülür. Ağrı, öksürük refleksi baskılanması, sekresyon birikimi ve yüzeyel solunum atelektaziye katkıda bulunabilir.
Tanı
Atelektazi tanısı, akciğer grafisi veya bilgisayarlı tomografi (BT) ile konulur. Akciğer grafisinde konsolidasyon, hacim kaybı veya diyafram yüksekliği görülebilir.
Yönetim
- Erken mobilizasyon: Ameliyattan sonra mümkün olan en kısa sürede ayağa kalkmak ve hareket etmek, akciğerlerin havalanmasını teşvik eder.
- Ağrı kontrolü: Yeterli ağrı kontrolü, öksürme ve derin nefes almayı kolaylaştırır.
- Göğüs fizyoterapisi: Perküsyon, vibrasyon ve postüral drenaj ile sekresyonların temizlenmesine yardımcı olunur.
- Öksürme ve derin nefes egzersizleri: Düzenli olarak öksürme ve derin nefes alma egzersizleri yapılması, akciğerlerin havalanmasını sağlar.
- İnsentif spirometri: Bu cihaz, hastayı derin nefes almaya teşvik ederek akciğer kapasitesini artırır.
- Non-invaziv ventilasyon (NIV): CPAP veya BiPAP gibi NIV yöntemleri, atelektazinin düzelmesine yardımcı olabilir.
D. Mekanik Ventilatörle İlişkili Komplikasyonlar
Mekanik ventilasyon, solunum yetmezliği olan hastaların hayatta kalması için kritik öneme sahiptir, ancak çeşitli komplikasyonlarla da ilişkilidir. Bu komplikasyonlar arasında VAP, barotravma (pnömotoraks, pnömomediastinum), volütravma (akciğer hasarı), ventilatörle ilişkili diyafram disfonksiyonu (VIDD) ve hemodinamik etkiler (azalmış kardiyak output) yer alır.
Yönetim
- Koruyucu ventilasyon stratejileri: Düşük tidal hacim ve plateau basıncının kontrol altında tutulması, akciğer hasarını önler.
- PEEP optimizasyonu: Uygun PEEP seviyesi, alveollerin açık kalmasını sağlar ve oksijenasyonu iyileştirir.
- Ventilatör modunun ayarlanması: Hastanın solunum ihtiyacına ve mekanik ventilasyon toleransına göre uygun ventilatör modu seçilmelidir.
- Weaning (Ventilatörden ayırma): Hastanın klinik durumu iyileştikçe, ventilatörden ayırma işlemi başlatılmalıdır. Weaning protokolleri, başarılı bir şekilde ventilatörden ayrılma olasılığını artırır.
- VIDD önleme: Erken mobilizasyon ve diyafram egzersizleri, VIDD riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
II. Kardiyovasküler Komplikasyonlar
Kardiyovasküler komplikasyonlar, genel cerrahi YBÜ hastalarında sık görülen bir diğer önemli komplikasyon grubudur. Bu komplikasyonlar arasında hipotansiyon, hipertansiyon, aritmi, miyokardiyal iskemi ve tromboembolik olaylar yer alır.
A. Hipotansiyon
Hipotansiyon (sistolik kan basıncının 90 mmHg'nin altında olması veya ortalama arter basıncının 65 mmHg'nin altında olması), YBÜ hastalarında sık karşılaşılan bir sorundur. Hipotansiyonun nedenleri arasında hipovolemi, sepsis, kardiyojenik şok, ilaçlar ve otonomik disfonksiyon yer alır.
Yönetim
- Sıvı resüsitasyonu: Hipovolemi durumunda intravenöz sıvılar (kristaloidler veya kolloidler) verilmelidir.
- Vazopresörler: Sıvı resüsitasyonuna rağmen hipotansiyon devam ederse, vazopresörler (norepinefrin, dopamin, vazopressin) kullanılabilir.
- İnotroplar: Kardiyojenik şok durumunda, kardiyak output'u artırmak için inotroplar (dobutamin, milrinon) kullanılabilir.
- Altta yatan nedenin tedavisi: Hipotansiyona neden olan sepsis, kanama veya diğer durumların tedavi edilmesi önemlidir.
B. Hipertansiyon
Hipertansiyon (sistolik kan basıncının 140 mmHg'nin üzerinde olması veya diastolik kan basıncının 90 mmHg'nin üzerinde olması), YBÜ hastalarında da sık görülebilir. Hipertansiyonun nedenleri arasında ağrı, anksiyete, ilaçlar, böbrek yetmezliği ve altta yatan kardiyovasküler hastalıklar yer alır.
Yönetim
- Ağrı ve anksiyete kontrolü: Yeterli ağrı kesiciler ve anksiyolitikler kullanılmalıdır.
- Antihypertansif ilaçlar: Kan basıncını düşürmek için intravenöz antihypertansif ilaçlar (labetalol, esmolol, nitroprusside) kullanılabilir.
- Sıvı yönetimi: Aşırı sıvı yüklenmesinden kaçınılmalıdır.
- Altta yatan nedenin tedavisi: Hipertansiyona neden olan böbrek yetmezliği veya diğer durumların tedavi edilmesi önemlidir.
C. Aritmi
Aritmiler, YBÜ hastalarında sık görülen bir komplikasyondur. Aritmilerin nedenleri arasında elektrolit dengesizlikleri (hipokalemi, hipomagnezemi), miyokardiyal iskemi, ilaçlar, hipoksi ve altta yatan kardiyovasküler hastalıklar yer alır.
Yönetim
- Elektrolit dengesizliklerinin düzeltilmesi: Hipokalemi, hipomagnezemi gibi elektrolit dengesizlikleri düzeltilmelidir.
- Anti-aritmik ilaçlar: Aritmi tipine göre anti-aritmik ilaçlar (amiodaron, lidokain) kullanılabilir.
- Kardiyoversiyon veya defibrilasyon: Hemodinamik olarak stabil olmayan aritmilerde kardiyoversiyon veya defibrilasyon gerekebilir.
- Altta yatan nedenin tedavisi: Aritmiye neden olan miyokardiyal iskemi veya diğer durumların tedavi edilmesi önemlidir.
D. Miyokardiyal İskemi
Miyokardiyal iskemi, YBÜ hastalarında yaşamı tehdit eden bir komplikasyondur. Miyokardiyal iskemi, koroner arter hastalığı, hipotansiyon, anemi ve artmış miyokardiyal oksijen tüketimi nedeniyle ortaya çıkabilir.
Tanı
Miyokardiyal iskemi tanısı, EKG değişiklikleri (ST segment elevasyonu veya depresyonu, T dalgası inversiyonu), kardiyak enzimlerin (troponin) yükselmesi ve klinik bulgulara (göğüs ağrısı) dayanır.
Yönetim
- Oksijen tedavisi: Yüksek akışlı oksijen verilmelidir.
- Nitratlar: Koroner vazodilatasyon sağlayarak iskemiği azaltır.
- Beta-blokerler: Kalp hızını ve kan basıncını düşürerek miyokardiyal oksijen tüketimini azaltır.
- Antiplatelet ilaçlar: Aspirin ve klopidogrel gibi antiplatelet ilaçlar, trombüs oluşumunu önler.
- Antikoagülanlar: Heparin veya enoksaparin gibi antikoagülanlar, trombüs oluşumunu önler.
- Koroner anjiyografi ve perkütan koroner girişim (PCI): ST segment elevasyonlu miyokard enfarktüsü (STEMI) durumunda acil koroner anjiyografi ve PCI gerekebilir.
E. Tromboembolik Olaylar
Tromboembolik olaylar (derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboli (PE)), YBÜ hastalarında sık görülen ve önlenebilir komplikasyonlardır. Tromboembolik olayların risk faktörleri arasında immobilizasyon, cerrahi, travma, kanser ve hiperkoagülabilite durumları yer alır.
Önleme
- Farmakolojik profilaksi: Düşük molekül ağırlıklı heparin (LMWH) veya unfractionated heparin (UFH) gibi antikoagülanlar profilaktik olarak kullanılabilir.
- Mekanik profilaksi: Aralıklı pnömatik kompresyon (IPC) cihazları veya kompresyon çorapları kullanılabilir.
- Erken mobilizasyon: Ameliyattan sonra mümkün olan en kısa sürede ayağa kalkmak ve hareket etmek, tromboz riskini azaltır.
Tanı
DVT tanısı, Doppler ultrasonografi ile konulur. PE tanısı, bilgisayarlı tomografi anjiyografi (BT anjiyografi) ile konulur.
Yönetim
- Antikoagülan tedavisi: DVT veya PE tanısı konulduktan sonra antikoagülan tedavi (heparin, warfarin, doğrudan oral antikoagülanlar (DOAK)) başlanmalıdır.
- Trombolitik tedavi: Masif PE durumunda trombolitik tedavi (alteplaz) düşünülebilir.
- Cerrahi embolektomi: Trombolitik tedavinin kontrendike olduğu veya başarısız olduğu durumlarda cerrahi embolektomi gerekebilir.
III. Enfeksiyonlar
Enfeksiyonlar, genel cerrahi YBÜ hastalarında morbidite ve mortalitenin önemli bir nedenidir. YBÜ hastaları, immünosüpresyon, invaziv prosedürler (kateterler, ventilatörler), ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha duyarlıdır.
A. Kateterle İlişkili Kan Dolaşımı Enfeksiyonları (CRBSI)
CRBSI, santral venöz kateterlerin (SVK) kullanımıyla ilişkili ciddi bir enfeksiyondur. CRBSI'nin patogenezi, kateterin insersiyonu veya bakımı sırasında cilt florasından veya kontamine solüsyonlardan bakterilerin katetere girmesini içerir.
Önleme
- Sıkı aseptik teknik: Kateter insersiyonu ve bakımı sırasında sıkı aseptik teknikler kullanılmalıdır.
- Klorheksidin cilt antisepsisi: Kateter insersiyonundan önce cildin klorheksidin ile temizlenmesi, enfeksiyon riskini azaltır.
- Uygun kateter bakımı: Kateter giriş yerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve pansumanın değiştirilmesi önemlidir.
- Gereksiz kateter kullanımından kaçınma: Kateterler sadece gerekli olduğunda kullanılmalı ve mümkün olan en kısa sürede çıkarılmalıdır.
Tanı
CRBSI tanısı, aynı patojenin hem kateterden hem de periferik kan kültüründen izole edilmesiyle konulur.
Yönetim
- Kateterin çıkarılması: Enfekte kateter çıkarılmalıdır.
- Antibiyotik tedavisi: Geniş spektrumlu antibiyotikler ampirik olarak başlanmalı ve kültür sonuçlarına göre daraltılmalıdır.
B. İdrar Yolu Enfeksiyonları (İYE)
İYE, YBÜ hastalarında sık görülen bir enfeksiyondur ve genellikle üriner kateterizasyonla ilişkilidir (CAUTI). CAUTI'nin patogenezi, kateterin insersiyonu veya bakımı sırasında bakterilerin üriner sisteme girmesini içerir.
Önleme
- Gereksiz kateter kullanımından kaçınma: Kateterler sadece gerekli olduğunda kullanılmalı ve mümkün olan en kısa sürede çıkarılmalıdır.
- Sıkı aseptik teknik: Kateter insersiyonu ve bakımı sırasında sıkı aseptik teknikler kullanılmalıdır.
- Kapalı drenaj sistemi: İdrar torbasının kapalı drenaj sistemine bağlı olması, enfeksiyon riskini azaltır.
- Kateter bakımı: Kateter giriş yerinin düzenli olarak temizlenmesi ve kateterin düzenli olarak yıkanması önemlidir.
Tanı
İYE tanısı, idrar analizinde lökositüri ve bakteriüri saptanması ve idrar kültüründe patojenlerin izole edilmesiyle konulur.
Yönetim
- Antibiyotik tedavisi: Antibiyotikler ampirik olarak başlanmalı ve kültür sonuçlarına göre daraltılmalıdır.
- Kateterin çıkarılması: Enfekte kateter çıkarılmalıdır.
C. Cerrahi Alan Enfeksiyonları (CAE)
CAE, cerrahi insizyon bölgesinde gelişen bir enfeksiyondur. CAE'nin risk faktörleri arasında obezite, diyabet, immünosüpresyon, uzun süren ameliyatlar ve kontamine cerrahi alanlar yer alır.
Önleme
- Preoperatif cilt hazırlığı: Ameliyattan önce cildin klorheksidin veya iyotlu povidon ile temizlenmesi, enfeksiyon riskini azaltır.
- Antibiyotik profilaksisi: Ameliyattan önce profilaktik antibiyotikler verilmesi, enfeksiyon riskini azaltır.
- Sıkı aseptik teknik: Ameliyat sırasında sıkı aseptik teknikler kullanılmalıdır.
- Uygun cerrahi teknik: Doku travmasını en aza indiren ve kanamayı kontrol eden uygun cerrahi teknikler kullanılmalıdır.
Tanı
CAE tanısı, cerrahi insizyon bölgesinde kızarıklık, şişlik, ağrı, ısı artışı ve pürülan drenaj gibi enfeksiyon belirtileri saptanmasıyla konulur.
Yönetim
- Yara bakımı: Enfekte yaranın açılması, debridmanı ve drenajı gerekebilir.
- Antibiyotik tedavisi: Antibiyotikler ampirik olarak başlanmalı ve kültür sonuçlarına göre daraltılmalıdır.
IV. Renal Komplikasyonlar
Renal komplikasyonlar, genel cerrahi YBÜ hastalarında sık görülen ve morbidite ve mortaliteye önemli katkıda bulunan sorunlardır. Bu komplikasyonlar arasında akut böbrek hasarı (ABH) ve elektrolit dengesizlikleri yer alır.
A. Akut Böbrek Hasarı (ABH)
ABH, böbrek fonksiyonlarının ani kaybıdır. YBÜ hastalarında ABH'nin nedenleri arasında hipovolemi, hipotansiyon, nefrotoksik ilaçlar (aminoglikozidler, NSAID'ler), sepsis ve rabdomiyoliz yer alır.
Tanı
ABH tanısı, serum kreatinin düzeyinin yükselmesi ve idrar çıkışının azalmasıyla konulur. ABH'nin evrelemesi, KDIGO (Kidney Disease: Improving Global Outcomes) kriterlerine göre yapılır.
Önleme
- Sıvı yönetimi: Hipovolemiden kaçınılmalı ve yeterli sıvı replasmanı sağlanmalıdır.
- Nefrotoksik ilaçlardan kaçınma: Nefrotoksik ilaçların kullanımından kaçınılmalı veya dozları ayarlanmalıdır.
- Hemodinamik optimizasyon: Hipotansiyon önlenmeli ve yeterli organ perfüzyonu sağlanmalıdır.
Yönetim
- Sıvı resüsitasyonu: Hipovolemi durumunda intravenöz sıvılar verilmelidir.
- Diüretikler: Sıvı yüklenmesi durumunda diüretikler kullanılabilir.
- Renal replasman tedavisi (RRT): ABH'nin ilerlemesi veya elektrolit dengesizliklerinin kontrol altına alınamaması durumunda RRT (hemodiyaliz, hemofiltrasyon) gerekebilir.
- Altta yatan nedenin tedavisi: ABH'ye neden olan sepsis, rabdomiyoliz veya diğer durumların tedavi edilmesi önemlidir.
B. Elektrolit Dengesizlikleri
Elektrolit dengesizlikleri (hiponatremi, hipernatremi, hipokalemi, hiperkalemi, hipomagnezemi, hipermagnezemi, hipokalsemi, hiperkalsemi), YBÜ hastalarında sık görülen bir komplikasyondur. Elektrolit dengesizliklerinin nedenleri arasında böbrek yetmezliği, ilaçlar, gastrointestinal kayıplar ve endokrin bozukluklar yer alır.
Yönetim
- Elektrolit düzeylerinin izlenmesi: Düzenli olarak elektrolit düzeyleri izlenmelidir.
- Elektrolit replasmanı: Eksik olan elektrolitler (potasyum, magnezyum, kalsiyum) replase edilmelidir.
- Sıvı yönetimi: Hiponatremi veya hipernatremi durumunda sıvı yönetimi dikkatli yapılmalıdır.
- Altta yatan nedenin tedavisi: Elektrolit dengesizliklerine neden olan böbrek yetmezliği, ilaçlar veya diğer durumların tedavi edilmesi önemlidir.
V. Gastrointestinal Komplikasyonlar
Gastrointestinal komplikasyonlar, genel cerrahi YBÜ hastalarında sık görülen ve morbidite ve mortaliteye önemli katkıda bulunan sorunlardır. Bu komplikasyonlar arasında stres ülseri kanaması, paralitik ileus, barsak iskemisi ve pankreatit yer alır.
A. Stres Ülseri Kanaması
Stres ülseri kanaması, YBÜ hastalarında görülen bir komplikasyondur ve gastrik mukozanın stres nedeniyle hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Risk faktörleri arasında mekanik ventilasyon, koagülopati, sepsis ve yüksek doz kortikosteroid kullanımı yer alır.
Önleme
- Proton pompa inhibitörleri (PPI): PPI'ler veya H2 reseptör antagonistleri profilaktik olarak kullanılabilir.
- Erken enteral beslenme: Erken enteral beslenme, gastrik mukozayı korur ve stres ülseri riskini azaltır.
Yönetim
- Endoskopik hemostaz: Kanamayı durdurmak için endoskopik yöntemler (enjeksiyon, koterizasyon, klips) kullanılabilir.
- PPI tedavisi: Yüksek doz intravenöz PPI tedavisi başlanmalıdır.
- Transfüzyon: Kan kaybına bağlı olarak transfüzyon gerekebilir.
- Altta yatan nedenin tedavisi: Kanama nedenini ortadan kaldırmak önemlidir.
B. Paralitik İleus
Paralitik ileus, barsak hareketlerinin geçici olarak durmasıdır. YBÜ hastalarında sık görülür ve cerrahi, ilaçlar (opioidler), elektrolit dengesizlikleri ve sepsis gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Tanı
Paralitik ileus tanısı, karın distansiyonu, barsak seslerinin azalması veya kaybolması ve radyolojik bulgulara (dilate barsak ansları) dayanır.
Yönetim
- Nazogastrik dekompresyon: Nazogastrik tüp ile mide içeriği aspire edilerek karın distansiyonu azaltılır.
- Sıvı ve elektrolit replasmanı: Sıvı ve elektrolit dengesizlikleri düzeltilmelidir.
- İlaçların gözden geçirilmesi: İleusa neden olabilecek ilaçlar (opioidler) kesilmelidir.
- Erken mobilizasyon: Hasta mümkün olan en kısa sürede mobilize edilmelidir.
- Prokinetik ilaçlar: Metoklopramid veya eritromisin gibi prokinetik ilaçlar, barsak hareketlerini hızlandırabilir.
C. Barsak İskemisi
Barsak iskemisi, barsaklara yeterli kan akışının sağlanamaması sonucu ortaya çıkar. YBÜ hastalarında hipotansiyon, vazopresör kullanımı, ateroskleroz ve emboli gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Yaşamı tehdit eden bir durumdur.
Tanı
Barsak iskemisi tanısı, karın ağrısı, kanlı dışkılama, lökositoz, metabolik asidoz ve bilgisayarlı tomografi anjiyografi (BT anjiyografi) ile konulur.
Yönetim
- Sıvı resüsitasyonu ve hemodinamik stabilizasyon: Yeterli sıvı verilerek ve vazopresörlerle kan basıncı yükseltilerek barsak perfüzyonu sağlanmalıdır.
- Antibiyotik tedavisi: Geniş spektrumlu antibiyotikler başlanmalıdır.
- Cerrahi eksplorasyon ve rezeksiyon: Nekrotik barsak segmentleri cerrahi olarak çıkarılmalıdır.
D. Pankreatit
Pankreatit, pankreasın inflamasyonudur. YBÜ hastalarında safra taşları, alkol kullanımı, hipertrigliseridemi ve ilaçlar gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Tanı
Pankreatit tanısı, karın ağrısı, amilaz ve lipaz düzeylerinin yükselmesi ve bilgisayarlı tomografi (BT) bulgularına dayanır.
Yönetim
- Sıvı resüsitasyonu: Yeterli sıvı verilerek intravasküler volüm sağlanmalıdır.
- Ağrı kontrolü: Ağrı kesiciler (opioidler) kullanılabilir.
- Enteral beslenme: Erken enteral beslenme, pankreasın uyarılmasını azaltır ve iyileşmeyi hızlandırır.
- Antibiyotik tedavisi: Enfekte nekroz durumunda antibiyotikler kullanılabilir.
- Cerrahi debridman: Enfekte nekrozun cerrahi olarak temizlenmesi gerekebilir.
VI. Nörolojik Komplikasyonlar
Nörolojik komplikasyonlar, genel cerrahi YBÜ hastalarında morbidite ve mortaliteye önemli katkıda bulunabilir. Bu komplikasyonlar arasında deliryum, inme, nöbetler ve ensefalopati yer alır.
A. Deliryum
Deliryum, akut başlangıçlı ve dalgalanan seyirli bilinç ve dikkat bozukluğu ile karakterize bir durumdur. YBÜ hastalarında sık görülür ve uyku bozukluğu, ilaçlar, enfeksiyonlar, hipoksi ve elektrolit dengesizlikleri gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Tanı
Deliryum tanısı, Konfüzyon Değerlendirme Metodu (CAM-ICU) veya Yoğun Bakım Deliryumu Tarama Listesi (ICDSC) gibi standartize edilmiş araçlar kullanılarak konulur.
Önleme
- Farmakolojik olmayan yaklaşımlar: Uyku hijyenini iyileştirme, erken mobilizasyon, oryantasyon sağlama ve görsel ve işitsel uyarıları azaltma gibi yaklaşımlar deliryum riskini azaltabilir.
- Farmakolojik yaklaşımlar: Haloperidol veya quetiapin gibi atipik antipsikotikler deliryum tedavisinde kullanılabilir.
Yönetim
- Altta yatan nedenin tedavisi: Deliryuma neden olan enfeksiyon, hipoksi veya ilaçlar gibi durumların tedavi edilmesi önemlidir.
- Çevresel düzenlemeler: Sakin ve sessiz bir ortam sağlanmalı, hastanın oryantasyonunu destekleyecek bilgiler (saat, takvim) bulundurulmalıdır.
- İlaç tedavisi: Haloperidol veya quetiapin gibi antipsikotikler deliryum semptomlarını hafifletebilir.
B. İnme
İnme, beyne giden kan akışının kesilmesi sonucu ortaya çıkan bir nörolojik defisittir. YBÜ hastalarında ateroskleroz, kardiyoemboli, koagülopati ve hipotansiyon gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Tanı
İnme tanısı, nörolojik muayene, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile konulur.
Yönetim
- Akut tedavi: İskemik inme durumunda trombolitik tedavi (alteplaz) veya mekanik trombektomi uygulanabilir. Hemorajik inme durumunda kan basıncı kontrolü ve cerrahi müdahale gerekebilir.
- Destekleyici bakım: Havayolu yönetimi, ventilasyon, kan basıncı kontrolü ve komplikasyonların önlenmesi önemlidir.
- Rehabilitasyon: Erken rehabilitasyon, fonksiyonel iyileşmeyi hızlandırır.
C. Nöbetler
Nöbetler, beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi sonucu ortaya çıkan geçici nörolojik belirtilerdir. YBÜ hastalarında metabolik bozukluklar, ilaçlar, enfeksiyonlar ve kafa travması gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Yönetim
- Nöbeti durdurma: Benzodiazepinler (lorazepam, diazepam) nöbeti durdurmak için kullanılabilir.
- Antiepileptik ilaçlar: Fenitoin, valproik asit veya levetirasetam gibi antiepileptik ilaçlar, nöbetlerin tekrarlanmasını önlemek için kullanılabilir.
- Altta yatan nedenin tedavisi: Nöbetlere neden olan metabolik bozukluklar, enfeksiyonlar veya ilaçlar tedavi edilmelidir.
D. Ensefalopati
Ensefalopati, beyin fonksiyonlarının genel olarak bozulmasıdır. YBÜ hastalarında metabolik bozukluklar, enfeksiyonlar, ilaçlar, hipoksi ve karaciğer veya böbrek yetmezliği gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Tanı
Ensefalopati tanısı, bilinç düzeyi değişiklikleri, davranış değişiklikleri, nörolojik defisitler ve elektroensefalografi (EEG) bulgularına dayanır.
Yönetim
- Altta yatan nedenin tedavisi: Ensefalopatiye neden olan metabolik bozukluklar, enfeksiyonlar, ilaçlar veya organ yetmezliği tedavi edilmelidir.
- Destekleyici bakım: Havayolu yönetimi, ventilasyon, kan basıncı kontrolü ve komplikasyonların önlenmesi önemlidir.
Sonuç olarak, genel cerrahi YBÜ hastalarında sık karşılaşılan komplikasyonların erken tanınması ve etkili yönetimi, hasta sonuçlarını iyileştirmek ve mortaliteyi azaltmak için hayati öneme sahiptir. Multidisipliner bir yaklaşım, sıkı takip ve protokol bazlı yönetim, bu komplikasyonların önlenmesi ve tedavisinde başarıyı artırabilir. Bu bilgilerin, sağlık profesyonellerine bu hasta grubunun bakımında yardımcı olacağı umulmaktadır.