16 10 2025
Patent Foramen Ovale (PFO), kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasında doğumdan sonra kapanması gereken bir açıklığın kapanmaması durumudur. Bu durum, bazı kişilerde herhangi bir soruna yol açmazken, bazılarında inme, migren veya dekompresyon hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, PFO şüphesi olan kişilerin doğru bir şekilde tanı alması ve uygun tedaviye başlanması büyük önem taşır. Bu yazıda, PFO tanısının nasıl konulduğu, hangi testlerin kullanıldığı ve bu testlerin nasıl yorumlandığı detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
PFO, anne karnındaki gelişim sırasında oluşan ve doğumdan sonra kapanması gereken foramen ovale adlı açıklığın kapanmaması durumudur. Anne karnında, bebek akciğerlerini kullanmadığı için, oksijenlenmiş kan plasenta aracılığıyla gelir ve foramen ovale aracılığıyla sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçerek vücuda pompalanır. Doğumdan sonra, bebek nefes almaya başladığında, akciğerler çalışır ve foramen ovale kapanır. Ancak, bazı kişilerde bu açıklık tam olarak kapanmaz ve PFO olarak kalır.
PFO'nun varlığı genellikle belirti vermez ve çoğu kişi bu durumun farkında değildir. Ancak, bazı durumlarda PFO, kanın sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçmesine ve buradan da beyne veya diğer organlara ulaşmasına neden olabilir. Bu durum, özellikle venöz tromboemboli (toplardamarlarda kan pıhtısı oluşması) riski olan kişilerde inme riskini artırabilir. Ayrıca, PFO'nun migren ve dekompresyon hastalığı ile de ilişkili olduğu düşünülmektedir.
PFO'nun önemi, neden olabileceği potansiyel sağlık sorunlarından kaynaklanmaktadır. Bu sorunlar şunları içerebilir:
Bu nedenlerle, PFO şüphesi olan kişilerin doğru bir şekilde tanı alması ve riskleri değerlendirilerek uygun tedaviye başlanması önemlidir.
PFO tanısı, çeşitli non-invaziv (girişimsel olmayan) ve invaziv (girişimsel) testler kullanılarak konulabilir. Hangi testlerin kullanılacağı, hastanın klinik durumuna, semptomlarına ve doktorun değerlendirmesine bağlıdır. Tanı sürecinde kullanılan başlıca testler şunlardır:
Transtorasik ekokardiyografi (TTE), kalbin ultrason görüntülemesi yoluyla incelenmesidir. Bu test, göğüs duvarına yerleştirilen bir prob aracılığıyla kalbin görüntülerini elde etmeyi içerir. TTE, kalbin yapısı, fonksiyonu ve kan akışı hakkında bilgi sağlar. PFO tanısında TTE tek başına yeterli olmayabilir, ancak diğer testlerle birlikte kullanıldığında değerli bilgiler sağlayabilir.
TTE sırasında hasta sırt üstü yatar ve bir teknisyen veya doktor, göğüs duvarına bir ultrason jeli uygular. Daha sonra, bir prob (transdüser) göğüs duvarına yerleştirilir ve kalbin görüntüleri elde edilir. Prob, farklı açılardan yerleştirilerek kalbin farklı bölümlerinin görüntülenmesi sağlanır. Test genellikle 20-30 dakika sürer ve ağrısızdır.
TTE, PFO'nun doğrudan görüntülenmesi için her zaman yeterli değildir. Ancak, bazı durumlarda, özellikle büyük PFO'larda, sağ kulakçıktan sol kulakçığa kan geçişi (şant) görülebilir. Bu durumda, TTE PFO şüphesini güçlendirebilir. PFO'nun daha iyi görüntülenmesi için, genellikle "bubble study" (kontrast ekokardiyografi) adı verilen bir teknik kullanılır.
Bubble study, TTE sırasında kullanılan bir tekniktir. Bu teknikte, serum fizyolojik içine küçük hava kabarcıkları karıştırılır ve bir damar yoluyla enjekte edilir. Hava kabarcıkları, sağ kulakçığa ulaşır ve eğer PFO varsa, sol kulakçığa geçerek sol tarafta da görülür. Bu durum, PFO varlığını doğrulamaya yardımcı olur. Bubble study, PFO tanısında TTE'nin duyarlılığını artırır.
Bubble study sırasında hastaya ıkınması veya öksürmesi söylenebilir. Bu manevralar, sağ kulakçık basıncını artırarak PFO'nun açılmasını ve hava kabarcıklarının sol kulakçığa geçmesini kolaylaştırır. Bu sayede, PFO'nun varlığı daha belirgin hale gelir.
Avantajları:
Dezavantajları:
Transözofageal ekokardiyografi (TEE), kalbin yemek borusu (özofagus) yoluyla görüntülenmesidir. TTE'ye göre daha invaziv bir testtir, ancak kalbin daha detaylı ve net görüntülerini sağlar. TEE, PFO tanısında TTE'ye göre daha duyarlıdır ve özellikle küçük PFO'ların tespitinde daha etkilidir.
TEE sırasında hasta sedasyon (sakinleştirici) ilaçlar alarak rahatlatılır. Daha sonra, ucunda bir ultrason probu bulunan ince, esnek bir tüp yemek borusuna (özofagus) yerleştirilir. Özofagus, kalbin hemen arkasında yer aldığından, bu yöntemle kalbin daha yakından ve detaylı görüntüleri elde edilebilir. Test genellikle 20-30 dakika sürer.
TEE sırasında da bubble study yapılabilir. Serum fizyolojik içine karıştırılan hava kabarcıkları bir damar yoluyla enjekte edilir ve özofagus yoluyla kalbin görüntüleri elde edilir. PFO varsa, hava kabarcıkları sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçerek sol tarafta da görülür. Bu durum, PFO varlığını doğrulamaya yardımcı olur.
TEE, PFO'nun doğrudan görüntülenmesi ve boyutunun belirlenmesi için en etkili yöntemlerden biridir. Ayrıca, PFO ile birlikte başka kalp anomalilerinin olup olmadığını da değerlendirmeye yardımcı olur. TEE, özellikle TTE ile PFO şüphesi olan veya inme öyküsü olan hastalarda PFO tanısını doğrulamak için kullanılır.
Avantajları:
Dezavantajları:
Transkraniyal Doppler (TCD), beyin damarlarındaki kan akışını ultrason dalgaları kullanarak değerlendiren non-invaziv bir testtir. TCD, PFO tanısında dolaylı bir yöntem olarak kullanılır. Bu test, PFO varlığında, sağdan sola şant nedeniyle beyin damarlarına hava kabarcıklarının geçişini tespit etmeye yardımcı olur.
TCD sırasında hasta sırt üstü yatar ve bir teknisyen veya doktor, başın belirli bölgelerine (genellikle temporal kemiklerin üzerine) bir ultrason probu yerleştirir. Bu prob, beyin damarlarındaki kan akışını ölçer. Test sırasında, serum fizyolojik içine karıştırılan hava kabarcıkları bir damar yoluyla enjekte edilir. Eğer PFO varsa, hava kabarcıkları sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçerek beyin damarlarına ulaşır ve TCD ile tespit edilebilir. Test genellikle 30-60 dakika sürer.
TCD sırasında hastaya ıkınması veya öksürmesi söylenebilir. Bu manevralar, sağ kulakçık basıncını artırarak PFO'nun açılmasını ve hava kabarcıklarının beyin damarlarına geçmesini kolaylaştırır. Bu sayede, PFO'nun varlığı daha belirgin hale gelir.
TCD, PFO tanısında TTE ve TEE'ye göre daha az duyarlıdır, ancak non-invaziv olması ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle bazı durumlarda tercih edilebilir. TCD, özellikle inme öyküsü olan ve TTE veya TEE ile PFO tanısı konulamayan hastalarda PFO şüphesini değerlendirmek için kullanılabilir.
TCD'nin bir avantajı, sağdan sola şantın derecesini (şant miktarı) tahmin etmeye yardımcı olabilmesidir. Beyin damarlarına geçen hava kabarcıklarının sayısı ve yoğunluğu, şantın büyüklüğü hakkında fikir verebilir.
Avantajları:
Dezavantajları:
Akciğer sintigrafisi, akciğerlere radyoaktif bir madde enjekte edilerek akciğerlerin kanlanmasının ve fonksiyonunun değerlendirilmesidir. Bu test, PFO tanısında dolaylı bir yöntem olarak kullanılır. PFO varlığında, radyoaktif madde akciğerlerden sistemik dolaşıma geçerek vücudun diğer bölgelerinde de tespit edilebilir. Bu durum, sağdan sola şant varlığını gösterir.
Akciğer sintigrafisi sırasında hastaya intravenöz (damar yoluyla) olarak radyoaktif bir madde (genellikle teknesyum-99m işaretli makroagregatlar) enjekte edilir. Daha sonra, hasta bir gama kamera altında yatar ve akciğerlerin görüntüleri alınır. Normalde, radyoaktif madde akciğerlerde tutulur. Ancak, PFO varsa, radyoaktif madde sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçerek sistemik dolaşıma ulaşır ve beyin, böbrekler veya diğer organlarda da tespit edilebilir. Test genellikle 30-60 dakika sürer.
Akciğer sintigrafisi, PFO tanısında TTE ve TEE'ye göre daha az duyarlıdır ve genellikle diğer testlerle birlikte kullanılır. Akciğer sintigrafisi, özellikle nedeni bilinmeyen inme veya migren öyküsü olan ve diğer testlerle PFO tanısı konulamayan hastalarda PFO şüphesini değerlendirmek için kullanılabilir.
Akciğer sintigrafisinin bir avantajı, sağdan sola şantın derecesini (şant miktarı) tahmin etmeye yardımcı olabilmesidir. Sistemik dolaşıma geçen radyoaktif madde miktarı, şantın büyüklüğü hakkında fikir verebilir.
Avantajları:
Dezavantajları:
Kardiyak kateterizasyon, kalbin içindeki basınçları ölçmek ve kalbin yapısını değerlendirmek için yapılan invaziv bir testtir. Bu test, PFO tanısında nadiren kullanılır, ancak diğer testlerle PFO tanısı konulamayan veya tedavi planlaması için ek bilgiye ihtiyaç duyulan durumlarda tercih edilebilir.
Kardiyak kateterizasyon sırasında hasta lokal anestezi altında uyanıktır. Kasık veya koldaki bir damar yoluyla ince, esnek bir tüp (kateter) kalbe doğru ilerletilir. Kateterin ucu, sağ ve sol kulakçıklara yerleştirilir ve basınç ölçümleri yapılır. PFO varsa, kateter sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçirilebilir ve bu durum PFO varlığını doğrular. Ayrıca, kateter aracılığıyla kontrast madde enjekte edilerek kalbin görüntüleri alınabilir (anjiyografi). Test genellikle 30-60 dakika sürer.
Kardiyak kateterizasyon, PFO'nun doğrudan görüntülenmesi ve boyutunun belirlenmesi için kullanılabilir. Ayrıca, PFO ile birlikte başka kalp anomalilerinin olup olmadığını da değerlendirmeye yardımcı olur. Kardiyak kateterizasyon, özellikle pulmoner hipertansiyon şüphesi olan veya PFO kapatılması planlanan hastalarda PFO tanısını doğrulamak ve tedavi planlaması yapmak için kullanılabilir.
Avantajları:
Dezavantajları:
PFO tanısı, dikkatli bir değerlendirme ve uygun testlerin seçimi ile konulmalıdır. Tanı sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar şunlardır:
PFO tanısı konulduktan sonra, hastanın riskleri ve faydaları değerlendirilerek uygun tedavi planı belirlenir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:
PFO tanısı konulduktan sonra, doktorunuz size en uygun tedavi planını belirleyecektir. Tedavi planı, sizin özel durumunuza, risklerinize ve tercihlerinize göre uyarlanacaktır.
PFO tanısı, çeşitli testler kullanılarak konulabilir. Hangi testlerin kullanılacağı, hastanın klinik durumuna, semptomlarına ve doktorun değerlendirmesine bağlıdır. Tanı sürecinde dikkatli bir değerlendirme ve uygun testlerin seçimi, doğru tanı için önemlidir. PFO tanısı konulduktan sonra, hastanın riskleri ve faydaları değerlendirilerek uygun tedavi planı belirlenir. Erken tanı ve uygun tedavi, PFO'nun neden olabileceği sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olabilir.
Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?
06 11 2025 Devamını oku »
Her endoskopide parça alınır mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Nasıl Yapılır?
06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »