Addison Hastalığı Türleri Nelerdir?

28 09 2025

Addison Hastalığı Türleri Nelerdir?
İç HastalıklarıEndokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları

Addison Hastalığı Türleri Nelerdir?

Addison Hastalığı Türleri Nelerdir?

Addison hastalığı, adrenal bezlerin yeterli miktarda kortizol ve genellikle aldosteron hormonu üretemediği nadir bir endokrin bozukluğudur. Bu durum, vücudun stresle başa çıkma, kan basıncını düzenleme ve sodyum-potasyum dengesini koruma yeteneğini olumsuz etkiler. Addison hastalığı genellikle "adrenal yetmezlik" veya "hipokortizolizm" olarak da adlandırılır. Bu yazıda, Addison hastalığının farklı türlerini, nedenlerini, belirtilerini, teşhis yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Amacımız, bu karmaşık durumu anlamanıza yardımcı olmak ve Addison hastalığı hakkında kapsamlı bir bilgi sunmaktır.

Addison Hastalığının Temel Anlayışı

Addison hastalığını anlamak için öncelikle adrenal bezlerin rolünü ve işleyişini kavramak önemlidir. Adrenal bezler, böbreklerin üzerinde bulunan küçük, üçgen şeklinde bezlerdir. Bu bezler, vücudun birçok önemli fonksiyonunu düzenleyen hormonları üretirler. Addison hastalığında, bu bezlerin hormon üretme yeteneği bozulur, bu da çeşitli sağlık sorunlarına yol açar.

Adrenal Bezlerin Görevleri ve Hormonları

  • Kortizol: Vücudun strese yanıt vermesine yardımcı olur, bağışıklık sistemini baskılar, kan şekerini düzenler ve metabolizmayı etkiler.
  • Aldosteron: Sodyum ve potasyum dengesini düzenleyerek kan basıncını kontrol eder.
  • Androjenler: Erkeklik hormonlarıdır (örneğin testosteron) ve hem erkeklerde hem de kadınlarda cinsel gelişimi ve işlevi etkiler.

Addison hastalığında, özellikle kortizol ve aldosteron eksikliği belirgindir. Bu hormonların eksikliği, vücutta ciddi dengesizliklere ve belirtilere neden olabilir.

Addison Hastalığının Türleri

Addison hastalığı, temel olarak iki ana türde sınıflandırılabilir: Primer adrenal yetmezlik (Addison hastalığı) ve Sekonder adrenal yetmezlik. Bu iki tür, adrenal bezlerin yetersiz hormon üretmesinin farklı nedenlerinden kaynaklanır.

1. Primer Adrenal Yetmezlik (Addison Hastalığı)

Primer adrenal yetmezlik, adrenal bezlerin kendisinden kaynaklanan bir sorundur. Bu durumda, adrenal bezler hasar görmüş veya işlevini kaybetmiştir ve bu nedenle yeterli miktarda kortizol ve aldosteron üretemezler.

Nedenleri

Primer adrenal yetmezliğin en yaygın nedenleri şunlardır:

  • Otoimmün Hastalıklar: En sık görülen neden, vücudun kendi bağışıklık sisteminin adrenal bezlere saldırması ve onları tahrip etmesidir. Bu duruma otoimmün adrenalit denir. Bağışıklık sistemi, adrenal bezleri yabancı bir madde olarak algılar ve onlara karşı antikorlar üretir. Bu antikorlar, adrenal bezlerin hücrelerini yok ederek hormon üretimini azaltır.
  • Enfeksiyonlar: Nadiren, tüberküloz (TB), fungal enfeksiyonlar veya HIV gibi enfeksiyonlar adrenal bezlere zarar verebilir ve primer adrenal yetmezliğe yol açabilir. Özellikle tüberküloz, gelişmekte olan ülkelerde adrenal yetmezliğin önemli bir nedenidir.
  • Kanama: Adrenal bezlere kanama (adrenal hemoraji), travma, ameliyat veya kan sulandırıcı ilaçların kullanımı sonucu meydana gelebilir. Bu kanama, adrenal bezlerin işlevini bozabilir.
  • Kanser: Nadir durumlarda, adrenal bezlere metastaz yapan kanserler veya adrenal bezlerin kendisinden kaynaklanan kanserler (adrenokortikal karsinom) adrenal yetmezliğe neden olabilir.
  • Genetik Faktörler: Bazı genetik bozukluklar, adrenal bezlerin gelişimini veya işlevini etkileyebilir ve primer adrenal yetmezliğe yol açabilir. Örneğin, konjenital adrenal hiperplazi (KAH), adrenal bezlerin hormon üretimini etkileyen genetik bir durumdur ve bazı formları adrenal yetmezliğe neden olabilir.

Belirtileri

Primer adrenal yetmezliğin belirtileri genellikle yavaş yavaş gelişir ve başlangıçta fark edilmesi zor olabilir. Belirtiler, hormon eksikliğinin şiddetine ve süresine bağlı olarak değişebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Kronik Yorgunluk: Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi, primer adrenal yetmezliğin en belirgin belirtilerinden biridir. Hastalar, normal aktiviteleri yaparken bile aşırı yorgunluk hissedebilirler.
  • Kas Zayıflığı: Kaslarda güçsüzlük ve zayıflık, günlük aktiviteleri zorlaştırabilir.
  • İştah Kaybı: İştahsızlık ve kilo kaybı sık görülür.
  • Ciltte Koyu Renklenme (Hiperpigmentasyon): Özellikle güneşe maruz kalan bölgelerde, ciltte ve mukozalarda (örneğin diş etlerinde) koyu renklenme meydana gelebilir. Bu belirti, ACTH (adrenokortikotropik hormon) seviyelerinin yükselmesiyle ilişkilidir. ACTH, hipofiz bezi tarafından üretilir ve adrenal bezleri kortizol üretmesi için uyarır. Addison hastalığında, adrenal bezler yeterli kortizol üretemediği için ACTH seviyeleri yükselir ve bu da melanin üretimini artırarak ciltte koyu renklenmeye neden olur.
  • Düşük Kan Basıncı (Hipotansiyon): Aldosteron eksikliği nedeniyle sodyum ve su kaybı, kan basıncının düşmesine neden olabilir. Bu durum, baş dönmesi, sersemlik ve bayılmaya yol açabilir.
  • Tuz İsteği: Aldosteron eksikliği nedeniyle vücut sodyum kaybetmeye başlar, bu da aşırı tuz isteğine neden olabilir.
  • Bulantı, Kusma ve Karın Ağrısı: Sindirim sistemi sorunları sık görülür.
  • Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri): Kortizol eksikliği, kan şekerinin düşmesine neden olabilir. Bu durum, titreme, terleme, baş ağrısı ve bilinç kaybına yol açabilir.
  • Depresyon ve Ruh Hali Değişiklikleri: Ruh hali değişiklikleri, sinirlilik, depresyon ve konsantrasyon güçlüğü görülebilir.
  • Kadınlarda Adet Düzensizlikleri: Androjen eksikliği, kadınlarda adet döngüsünde düzensizliklere neden olabilir.

2. Sekonder Adrenal Yetmezlik

Sekonder adrenal yetmezlik, adrenal bezlerin kendisinde bir sorun olmamasına rağmen, hipofiz bezinin yeterli miktarda ACTH (adrenokortikotropik hormon) üretmemesi sonucu ortaya çıkar. ACTH, adrenal bezleri kortizol üretmesi için uyaran bir hormondur. Hipofiz bezi yeterli ACTH üretmediğinde, adrenal bezler de yeterli kortizol üretemezler.

Nedenleri

Sekonder adrenal yetmezliğin en yaygın nedenleri şunlardır:

  • Uzun Süreli Kortikosteroid Kullanımı: En sık görülen neden, uzun süreli kortikosteroid ilaçların (örneğin prednizon, deksametazon) kullanılmasıdır. Bu ilaçlar, vücutta kortizolün etkisini taklit ederler ve hipofiz bezinin ACTH üretimini baskılarlar. Uzun süreli kullanımdan sonra ilaçların aniden kesilmesi, hipofiz bezinin ACTH üretimini yeniden başlatması zaman alacağından, sekonder adrenal yetmezliğe yol açabilir.
  • Hipofiz Tümörleri: Hipofiz bezinde oluşan tümörler, ACTH üretimini engelleyebilir.
  • Hipofiz Cerrahisi veya Radyoterapi: Hipofiz bezine yönelik cerrahi müdahaleler veya radyoterapi, ACTH üreten hücrelere zarar verebilir.
  • Hipofiz Enfeksiyonları veya İnfiltratif Hastalıklar: Nadiren, hipofiz bezini etkileyen enfeksiyonlar (örneğin menenjit) veya infiltratif hastalıklar (örneğin sarkoidoz, hemokromatozis) sekonder adrenal yetmezliğe neden olabilir.
  • Sheehan Sendromu: Doğum sonrası aşırı kan kaybı nedeniyle hipofiz bezine yeterli kan gitmemesi sonucu oluşan bir durumdur. Bu durum, hipofiz bezinin hasar görmesine ve ACTH üretiminin azalmasına neden olabilir.

Belirtileri

Sekonder adrenal yetmezliğin belirtileri, primer adrenal yetmezliğe benzer olabilir, ancak bazı farklılıklar vardır:

  • Kronik Yorgunluk: Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi sık görülür.
  • Kas Zayıflığı: Kaslarda güçsüzlük ve zayıflık olabilir.
  • İştah Kaybı: İştahsızlık ve kilo kaybı görülebilir.
  • Düşük Kan Basıncı (Hipotansiyon): Kan basıncı düşüklüğü olabilir, ancak primer adrenal yetmezlikteki kadar belirgin olmayabilir.
  • Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri): Kan şekerinin düşmesi sık görülebilir.
  • Bulantı, Kusma ve Karın Ağrısı: Sindirim sistemi sorunları olabilir.
  • Depresyon ve Ruh Hali Değişiklikleri: Ruh hali değişiklikleri, sinirlilik ve depresyon görülebilir.
  • Ciltte Solukluk: Primer adrenal yetmezlikte görülen ciltte koyu renklenme (hiperpigmentasyon) sekonder adrenal yetmezlikte genellikle görülmez veya daha hafiftir. Bunun nedeni, ACTH seviyelerinin düşük olması ve melanin üretiminin artmamasıdır.
  • Kadınlarda Adet Düzensizlikleri: Adet döngüsünde düzensizlikler olabilir.

3. Akut Adrenal Kriz (Addison Krizi)

Akut adrenal kriz, adrenal yetmezliğin yaşamı tehdit eden acil bir durumudur. Vücudun stresle başa çıkma yeteneği aniden bozulduğunda ortaya çıkar ve acil tıbbi müdahale gerektirir.

Nedenleri

Akut adrenal krizin en yaygın nedenleri şunlardır:

  • Tanı Konmamış veya Tedavi Edilmemiş Adrenal Yetmezlik: Daha önce tanı konmamış veya tedavi edilmemiş adrenal yetmezliği olan kişilerde, stresli bir durum (örneğin enfeksiyon, travma, ameliyat) adrenal krizi tetikleyebilir.
  • Adrenal Yetmezliği Olan Hastalarda Stres: Adrenal yetmezliği olan ve kortizol replasman tedavisi gören hastalarda, stresli bir durum (örneğin enfeksiyon, travma, ameliyat) kortizol ihtiyacını artırabilir ve eğer kortizol dozu yeterli değilse adrenal krize yol açabilir.
  • Kortikosteroid Tedavisinin Aniden Kesilmesi: Uzun süreli kortikosteroid tedavisi gören hastalarda, ilaçların aniden kesilmesi adrenal krizi tetikleyebilir.
  • Adrenal Bezlere Kanama (Adrenal Hemoraji): Nadiren, adrenal bezlere kanama adrenal krize neden olabilir.

Belirtileri

Akut adrenal krizin belirtileri genellikle aniden ortaya çıkar ve hızla kötüleşir. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Ani ve Şiddetli Karın, Sırt veya Bacak Ağrısı: Şiddetli ağrı, adrenal krizin önemli bir belirtisidir.
  • Şiddetli Kusma ve İshal: Sindirim sistemi sorunları yaygındır.
  • Dehidratasyon: Vücutta sıvı kaybı (dehidratasyon) meydana gelir.
  • Düşük Kan Basıncı (Hipotansiyon): Kan basıncı çok düşüktür ve şoka yol açabilir.
  • Bilinç Kaybı: Bilinç bulanıklığı, sersemlik ve bilinç kaybı görülebilir.
  • Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri): Kan şekeri düşüktür.
  • Yüksek Ateş: Vücut ısısı yükselebilir.
  • Nöbetler: Nadiren, nöbetler görülebilir.

Akut adrenal kriz, acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur. Tedavi edilmezse, şoka, komaya ve ölüme yol açabilir.

Addison Hastalığının Teşhisi

Addison hastalığının teşhisi, belirtilerin değerlendirilmesi, fiziksel muayene ve çeşitli laboratuvar testlerinin sonuçlarına dayanır.

1. Tıbbi Öykü ve Fiziksel Muayene

Doktor, hastanın tıbbi öyküsünü ayrıntılı olarak alır ve belirtilerini değerlendirir. Fiziksel muayene sırasında, ciltte koyu renklenme (hiperpigmentasyon), düşük kan basıncı ve diğer belirtiler araştırılır.

2. Laboratuvar Testleri

Addison hastalığını teşhis etmek için kullanılan başlıca laboratuvar testleri şunlardır:

  • Kortizol Testi: Kan, idrar veya tükürük örneklerinde kortizol seviyeleri ölçülür. Düşük kortizol seviyeleri, adrenal yetmezliği düşündürebilir. Sabah kortizol seviyesi genellikle en yüksek olduğu için, bu saatte yapılan ölçümler daha değerlidir.
  • ACTH Stimülasyon Testi (Cosyntropin Testi): Bu test, adrenal bezlerin ACTH'ye yanıt verme yeteneğini değerlendirir. Hastaya sentetik ACTH (cosyntropin) enjekte edilir ve belirli aralıklarla kan kortizol seviyeleri ölçülür. Addison hastalığı olan kişilerde, ACTH enjeksiyonuna rağmen kortizol seviyeleri yeterince yükselmez. Bu test, primer ve sekonder adrenal yetmezliği ayırt etmede de yardımcı olabilir. Primer adrenal yetmezlikte ACTH seviyeleri yüksek, sekonder adrenal yetmezlikte ise düşüktür.
  • ACTH Seviyesi: Kanda ACTH seviyeleri ölçülür. Primer adrenal yetmezlikte ACTH seviyeleri yüksek, sekonder adrenal yetmezlikte ise düşüktür veya normalin altındadır.
  • Kan Şekeri, Sodyum ve Potasyum Seviyeleri: Addison hastalığı olan kişilerde düşük kan şekeri (hipoglisemi), düşük sodyum (hiponatremi) ve yüksek potasyum (hiperkalemi) seviyeleri görülebilir.
  • Böbrek Fonksiyon Testleri: Böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için kan testleri yapılır.
  • Tiroid Fonksiyon Testleri: Addison hastalığı olan kişilerde tiroid sorunları da görülebilir, bu nedenle tiroid fonksiyon testleri de yapılabilir.
  • Antikor Testleri: Otoimmün adrenal yetmezlik şüphesi varsa, adrenal bezlere karşı antikorların varlığını belirlemek için antikor testleri yapılabilir.

3. Görüntüleme Yöntemleri

Adrenal bezlerin ve hipofiz bezinin yapısını değerlendirmek için görüntüleme yöntemleri kullanılabilir:

  • BT (Bilgisayarlı Tomografi) Taraması: Adrenal bezlerin boyutunu ve yapısını değerlendirmek için BT taraması yapılabilir. Bu yöntem, adrenal bezlerde tümör, kanama veya diğer anormallikleri tespit etmede yardımcı olabilir.
  • MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme): Hipofiz bezinin yapısını değerlendirmek için MRI taraması yapılabilir. Bu yöntem, hipofiz tümörlerini veya diğer anormallikleri tespit etmede yardımcı olabilir.

Addison Hastalığının Tedavisi

Addison hastalığının tedavisi, eksik olan hormonların yerine konmasını ve belirtilerin kontrol altına alınmasını amaçlar. Tedavi genellikle ömür boyu sürer.

1. Hormon Replasman Tedavisi

Addison hastalığının temel tedavisi, eksik olan kortizol ve aldosteron hormonlarının yerine konmasıdır.

  • Kortizol Replasmanı: Kortizol yerine genellikle hidrokortizon veya prednizon gibi kortikosteroid ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar, vücudun normal kortizol seviyelerini taklit ederler. İlaç dozu, hastanın ihtiyacına göre ayarlanır ve genellikle günde birkaç doza bölünerek alınır.
  • Aldosteron Replasmanı: Aldosteron yerine genellikle fludrokortizon adlı mineralokortikoid ilaç kullanılır. Bu ilaç, sodyum ve potasyum dengesini düzenleyerek kan basıncını kontrol eder. İlaç dozu, hastanın ihtiyacına göre ayarlanır.

Hormon replasman tedavisi, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir ve belirtileri kontrol altına alabilir.

2. Acil Durum Tedavisi

Akut adrenal kriz durumunda, acil tıbbi müdahale gereklidir. Tedavi şunları içerir:

  • İntravenöz (IV) Hidrokortizon: Hızlı etki eden hidrokortizon, IV yoluyla verilir.
  • IV Sıvı Tedavisi: Dehidratasyonu düzeltmek ve kan basıncını yükseltmek için IV sıvılar verilir.
  • Kan Şekeri Takibi ve Düzeltilmesi: Düşük kan şekerini düzeltmek için glikoz verilebilir.
  • Elektrolit Dengesinin Düzeltilmesi: Sodyum ve potasyum gibi elektrolit dengesizlikleri düzeltilir.

Adrenal yetmezliği olan hastalar, acil durumlar için yanlarında hidrokortizon enjeksiyonu taşımalı ve nasıl kullanacaklarını bilmelidirler. Ayrıca, tıbbi kimlik bileziği veya kartı taşımaları da önemlidir.

3. Stres Yönetimi

Addison hastalığı olan kişiler, stresli durumlarda kortizol ihtiyaçlarının artabileceğini bilmelidirler. Stresli durumlarda (örneğin enfeksiyon, travma, ameliyat), doktorlarına danışarak kortizol dozunu artırmaları gerekebilir.

Stresi yönetmek için şu yöntemler kullanılabilir:

  • Düzenli Egzersiz: Egzersiz, stresi azaltmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir.
  • Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve sağlıklı beslenmek, vücudun stresle başa çıkma yeteneğini artırabilir.
  • Uyku Düzeni: Yeterli uyku almak, stresi azaltmaya ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olabilir.
  • Meditasyon ve Yoga: Meditasyon ve yoga gibi rahatlama teknikleri, stresi azaltmaya ve zihni sakinleştirmeye yardımcı olabilir.
  • Profesyonel Yardım: Gerekirse, bir terapist veya danışmanla görüşmek, stresle başa çıkma becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir.

4. İzlem ve Takip

Addison hastalığı olan kişilerin düzenli olarak doktor kontrolünde olması önemlidir. Doktor, hormon seviyelerini, kan basıncını, elektrolit dengesini ve diğer sağlık parametrelerini izleyerek tedavi planını gerektiğinde ayarlayabilir.

Addison Hastalığı ile Yaşamak

Addison hastalığı ile yaşamak, bazı zorlukları beraberinde getirebilir, ancak uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle hastalar sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilirler.

1. İlaçları Düzenli Kullanmak

Hormon replasman ilaçlarını düzenli ve doğru dozda kullanmak, belirtileri kontrol altında tutmak ve adrenal krizi önlemek için çok önemlidir. İlaçları unutmamak için hatırlatıcılar kullanmak veya ilaçları günlük rutinin bir parçası haline getirmek faydalı olabilir.

2. Acil Durum Hazırlığı

Adrenal yetmezliği olan hastalar, acil durumlar için her zaman hazırlıklı olmalıdırlar. Yanlarında hidrokortizon enjeksiyonu taşımalı, nasıl kullanacaklarını bilmeli ve tıbbi kimlik bileziği veya kartı taşımalıdırlar. Ayrıca, yakınlarına durumlarını anlatmalı ve acil durumlarda ne yapmaları gerektiğini öğretmelidirler.

3. Beslenme ve Egzersiz

Sağlıklı ve dengeli beslenmek, vücudun enerji seviyesini korumaya ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir. Tuzlu yiyecekler tüketmek, sodyum kaybını telafi etmeye yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz yapmak, stresi azaltmaya, kas gücünü artırmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ancak, aşırı egzersizden kaçınmak ve egzersiz sırasında yeterli sıvı almak önemlidir.

4. Ruh Sağlığına Dikkat Etmek

Addison hastalığı, ruh hali değişikliklerine ve depresyona neden olabilir. Ruh sağlığını korumak için, stres yönetimi tekniklerini uygulamak, sosyal destek almak ve gerekirse profesyonel yardım almak önemlidir.

5. Bilgi Edinmek ve Destek Gruplarına Katılmak

Addison hastalığı hakkında bilgi edinmek, durumu daha iyi anlamaya ve yönetmeye yardımcı olabilir. Destek gruplarına katılmak, diğer hastalarla deneyimlerinizi paylaşmaya ve duygusal destek almaya yardımcı olabilir.

Sonuç

Addison hastalığı, adrenal bezlerin yetersiz hormon üretmesi sonucu ortaya çıkan nadir bir endokrin bozukluğudur. Primer adrenal yetmezlik (Addison hastalığı) ve sekonder adrenal yetmezlik olmak üzere iki ana türü vardır. Akut adrenal kriz ise, yaşamı tehdit eden acil bir durumdur. Addison hastalığının teşhisi, belirtilerin değerlendirilmesi, fiziksel muayene ve laboratuvar testlerinin sonuçlarına dayanır. Tedavi, eksik olan hormonların yerine konmasını ve belirtilerin kontrol altına alınmasını amaçlar. Uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle, Addison hastalığı olan kişiler sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilirler.

Umarım bu yazı, Addison hastalığı hakkında kapsamlı bir bilgi sunmuştur ve bu karmaşık durumu anlamanıza yardımcı olmuştur. Eğer Addison hastalığı şüphesi taşıyorsanız veya tanı konulmuşsanız, lütfen doktorunuza danışın ve uygun tedavi planını takip edin.

#adrenal yetmezlik#Addison Hastalığı#Hormon Bozuklukları#Otoimmün Hastalıklar#Addison Krizi

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi yapılmadan önce su içilir mi?

Endoskopi yapılmadan önce su içilir mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

06 11 2025 Devamını oku »
Her endoskopide parça alınır mı?

Her endoskopide parça alınır mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nasıl Yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »