Diz kireçlenmesinin 2 yaygın türü bulunur:

05 10 2025

Diz kireçlenmesinin 2 yaygın türü bulunur:
Fizik Tedavi ve RehabilitasyonOrtopedi ve TravmatolojiRomatoloji

Diz Kireçlenmesinin 2 Yaygın Türü

Diz Kireçlenmesinin 2 Yaygın Türü: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Diz kireçlenmesi, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir eklem rahatsızlığıdır. Genellikle yaşlanma ile ilişkilendirilse de, genç yetişkinlerde de görülebilir. Diz kireçlenmesi, diz eklemindeki kıkırdağın zamanla aşınması ve yıpranması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, ağrı, sertlik, hareket kısıtlılığı ve diğer rahatsız edici belirtilere yol açabilir. Bu blog yazısında, diz kireçlenmesinin iki yaygın türünü, nedenlerini, belirtilerini, teşhis yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Diz Kireçlenmesine Genel Bir Bakış

Diz kireçlenmesi, osteoartrit olarak da bilinir ve eklem kıkırdağının bozulması ile karakterizedir. Kıkırdak, kemiklerin uçlarını kaplayan ve eklemlerin sorunsuz bir şekilde hareket etmesini sağlayan kaygan bir dokudur. Kıkırdak hasar gördüğünde veya aşındığında, kemikler birbirine sürtünmeye başlar, bu da ağrıya, iltihaplanmaya ve hareket kısıtlılığına neden olur. Diz kireçlenmesi genellikle yavaş ilerleyen bir durumdur ve belirtiler zamanla kötüleşebilir.

Diz Anatomisi ve Kıkırdağın Rolü

Diz eklemi, uyluk kemiği (femur), kaval kemiği (tibia) ve diz kapağı (patella) olmak üzere üç ana kemikten oluşur. Bu kemiklerin uçları, kıkırdak adı verilen pürüzsüz ve esnek bir doku ile kaplıdır. Kıkırdak, eklemlerin sorunsuz bir şekilde hareket etmesini sağlar ve kemikler arasındaki sürtünmeyi azaltır. Ayrıca, ekleme binen yükü dağıtarak şok emici görevi görür. Diz kireçlenmesinde, bu kıkırdak hasar görür veya aşınır, bu da eklemde ağrıya ve diğer belirtilere yol açar.

Diz Kireçlenmesinin Risk Faktörleri

Diz kireçlenmesi riskini artıran birçok faktör vardır. Bunlar arasında şunlar bulunur:

  • Yaş: Yaşlanma, kıkırdağın doğal olarak yıpranmasına ve hasar görmesine neden olur. Bu nedenle, yaşlı insanlar diz kireçlenmesi geliştirme olasılığı daha yüksektir.
  • Obezite: Aşırı kilo, diz eklemlerine binen yükü artırır ve kıkırdağın daha hızlı aşınmasına neden olabilir.
  • Genetik: Ailede diz kireçlenmesi öyküsü olan kişilerde bu durumu geliştirme riski daha yüksektir.
  • Cinsiyet: Kadınlar, erkeklere göre diz kireçlenmesi geliştirme olasılığı daha yüksektir.
  • Önceki Diz Yaralanmaları: Menisküs yırtığı, bağ yaralanmaları (örneğin, ön çapraz bağ yırtığı) veya diz kırıkları gibi önceki diz yaralanmaları, diz kireçlenmesi riskini artırabilir.
  • Tekrarlayan Stres: Diz eklemlerine tekrarlayan stres uygulayan meslekler veya sporlar (örneğin, koşu, futbol, basketbol) diz kireçlenmesi riskini artırabilir.
  • Diğer Tıbbi Durumlar: Romatoid artrit, gut veya lupus gibi bazı tıbbi durumlar, diz kireçlenmesi riskini artırabilir.

Diz Kireçlenmesinin İki Yaygın Türü

Diz kireçlenmesi, etkilenen eklem bölümüne göre farklı türlerde sınıflandırılabilir. En yaygın iki türü şunlardır:

  1. Medial Kompartman Kireçlenmesi: Diz ekleminin iç kısmını (medial kompartman) etkileyen kireçlenme türüdür.
  2. Lateral Kompartman Kireçlenmesi: Diz ekleminin dış kısmını (lateral kompartman) etkileyen kireçlenme türüdür.

1. Medial Kompartman Kireçlenmesi

Medial kompartman kireçlenmesi, diz kireçlenmesinin en yaygın türüdür. Diz ekleminin iç kısmındaki kıkırdağın aşınması ve yıpranması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, dizin iç kısmında ağrı, hassasiyet ve hareket kısıtlılığına neden olabilir.

Nedenleri

Medial kompartman kireçlenmesinin çeşitli nedenleri olabilir. Bunlar arasında şunlar bulunur:

  • Varus Deformitesi (Çarpık Bacak): Bacakların "O" şeklinde eğriliği olarak da bilinen varus deformitesi, diz ekleminin iç kısmına daha fazla yük binmesine neden olur. Bu durum, medial kompartmanda kıkırdağın daha hızlı aşınmasına yol açabilir.
  • Obezite: Aşırı kilo, diz eklemlerine binen yükü artırır ve medial kompartmanda kıkırdağın daha hızlı aşınmasına neden olabilir.
  • Önceki Yaralanmalar: Menisküs yırtığı veya bağ yaralanmaları gibi önceki diz yaralanmaları, medial kompartmanda kıkırdağın hasar görmesine ve zamanla kireçlenmeye yol açabilir.
  • Yaşlanma: Yaşlanma, kıkırdağın doğal olarak yıpranmasına ve hasar görmesine neden olur. Bu nedenle, yaşlı insanlar medial kompartman kireçlenmesi geliştirme olasılığı daha yüksektir.
  • Genetik: Ailede medial kompartman kireçlenmesi öyküsü olan kişilerde bu durumu geliştirme riski daha yüksektir.

Belirtileri

Medial kompartman kireçlenmesinin belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle şunları içerir:

  • Dizin İç Kısmında Ağrı: Ağrı genellikle aktivite ile artar ve dinlenmekle azalır.
  • Sertlik: Özellikle sabahları veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra dizde sertlik hissedilebilir.
  • Şişlik: Diz ekleminde şişlik olabilir.
  • Hareket Kısıtlılığı: Dizin tam olarak bükülmesi veya düzeltilmesi zor olabilir.
  • Çıtırtı veya Gıcırtı Sesleri: Dizi hareket ettirirken çıtırtı veya gıcırtı sesleri duyulabilir.
  • Varus Deformitesi: Bacaklarda "O" şeklinde eğrilik görülebilir.
  • Diz Kilitlenmesi: Nadiren de olsa, dizde kilitlenme hissi olabilir.

Teşhis

Medial kompartman kireçlenmesinin teşhisi genellikle fiziksel muayene, tıbbi öykü ve görüntüleme testleri ile konulur.

  • Fiziksel Muayene: Doktor, dizinizi muayene ederek ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve varus deformitesi gibi belirtileri değerlendirecektir.
  • Tıbbi Öykü: Doktor, semptomlarınızın başlangıcı, şiddeti, süresi ve diz yaralanmaları veya diğer tıbbi durumlar gibi tıbbi geçmişiniz hakkında sorular soracaktır.
  • Görüntüleme Testleri:
    • Röntgen: Röntgen, kemiklerin görüntülerini sağlar ve kıkırdak hasarını veya eklem aralığındaki daralmayı gösterebilir.
    • MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme): MRG, yumuşak dokuların (kıkırdak, menisküs, bağlar) daha ayrıntılı görüntülerini sağlar ve kıkırdak hasarının derecesini ve diğer sorunları belirlemeye yardımcı olabilir.

Tedavi

Medial kompartman kireçlenmesinin tedavisi, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

  • Cerrahi Olmayan Tedaviler:
    • Ağrı Kesiciler: Ağrı ve iltihabı azaltmak için reçetesiz veya reçeteli ağrı kesiciler (örneğin, parasetamol, ibuprofen, naproksen) kullanılabilir.
    • Fizik Tedavi: Fizik tedavi, diz çevresindeki kasları güçlendirmeye, esnekliği artırmaya ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Fizyoterapist, size özel egzersizler ve tedavi yöntemleri önerecektir.
    • Kilo Verme: Fazla kilolu veya obezseniz, kilo vermek diz eklemlerine binen yükü azaltmaya ve semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.
    • Destekleyici Cihazlar: Dizlik veya ortezler, diz eklemini desteklemeye ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Varus deformitesi olan kişiler için özel olarak tasarlanmış "yük boşaltıcı" dizlikler faydalı olabilir.
    • Enjeksiyonlar:
      • Kortikosteroid Enjeksiyonları: Kortikosteroidler, iltihabı azaltmaya ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, etkileri geçicidir ve sık kullanılması önerilmez.
      • Hyaluronik Asit Enjeksiyonları (Viskosüplementasyon): Hyaluronik asit, eklem sıvısının önemli bir bileşenidir ve eklemi yağlamaya ve kıkırdağı korumaya yardımcı olur. Hyaluronik asit enjeksiyonları, diz eklemine enjekte edilerek ağrıyı azaltmaya ve hareketliliği artırmaya yardımcı olabilir.
      • PRP (Platelet Rich Plasma) Enjeksiyonları: PRP, hastanın kendi kanından elde edilen ve trombositler açısından zengin bir plazmadır. Trombositler, büyüme faktörleri içerir ve doku iyileşmesini teşvik edebilir. PRP enjeksiyonları, diz kireçlenmesinde ağrıyı azaltmaya ve kıkırdak iyileşmesini desteklemeye yardımcı olabilir.
    • Alternatif Tedaviler: Akupunktur, masaj terapisi veya bitkisel takviyeler gibi bazı alternatif tedaviler, diz kireçlenmesi semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, bu tedavilerin etkinliği hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
  • Cerrahi Tedaviler:
    • Artroskopik Cerrahi: Artroskopik cerrahi, diz ekleminin içine küçük kesiler yoluyla bir kamera ve cerrahi aletler yerleştirilerek yapılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Artroskopik cerrahi, hasarlı kıkırdağı temizlemeye, menisküs yırtıklarını onarmaya veya eklem içindeki serbest cisimleri çıkarmaya yardımcı olabilir.
    • Yüksek Tibial Osteotomi (HTO): HTO, bacaklardaki varus deformitesini düzeltmek için yapılan bir cerrahi işlemdir. Bu işlemde, kaval kemiği kesilir ve yeniden şekillendirilerek diz ekleminin iç kısmına binen yük azaltılır. HTO, genç ve aktif hastalarda diz protezi ihtiyacını geciktirmeye yardımcı olabilir.
    • Unikompartmantal Diz Protezi (UKP): UKP, diz ekleminin sadece hasarlı olan bölümünün (medial kompartman) değiştirildiği bir cerrahi işlemdir. UKP, total diz protezine göre daha küçük bir kesi ile yapılır, daha hızlı iyileşme sağlar ve daha doğal bir diz hissi verir. Ancak, UKP sadece belirli hastalara uygundur.
    • Total Diz Protezi (TKP): TKP, diz ekleminin tamamının yapay bir eklem ile değiştirildiği bir cerrahi işlemdir. TKP, şiddetli diz kireçlenmesi olan ve diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalarda ağrıyı gidermeye ve hareketliliği artırmaya yardımcı olabilir.

2. Lateral Kompartman Kireçlenmesi

Lateral kompartman kireçlenmesi, diz ekleminin dış kısmındaki (lateral kompartman) kıkırdağın aşınması ve yıpranması sonucu ortaya çıkar. Medial kompartman kireçlenmesine göre daha az yaygındır.

Nedenleri

Lateral kompartman kireçlenmesinin nedenleri şunlardır:

  • Valgus Deformitesi (X Bacak): Bacakların "X" şeklinde eğriliği olarak da bilinen valgus deformitesi, diz ekleminin dış kısmına daha fazla yük binmesine neden olur. Bu durum, lateral kompartmanda kıkırdağın daha hızlı aşınmasına yol açabilir.
  • Obezite: Aşırı kilo, diz eklemlerine binen yükü artırır ve lateral kompartmanda kıkırdağın daha hızlı aşınmasına neden olabilir.
  • Önceki Yaralanmalar: Menisküs yırtığı veya bağ yaralanmaları gibi önceki diz yaralanmaları, lateral kompartmanda kıkırdağın hasar görmesine ve zamanla kireçlenmeye yol açabilir. Özellikle lateral menisküs yırtıkları lateral kompartman kireçlenmesi riskini artırır.
  • Yaşlanma: Yaşlanma, kıkırdağın doğal olarak yıpranmasına ve hasar görmesine neden olur. Bu nedenle, yaşlı insanlar lateral kompartman kireçlenmesi geliştirme olasılığı daha yüksektir.
  • Genetik: Ailede lateral kompartman kireçlenmesi öyküsü olan kişilerde bu durumu geliştirme riski daha yüksektir.

Belirtileri

Lateral kompartman kireçlenmesinin belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle şunları içerir:

  • Dizin Dış Kısmında Ağrı: Ağrı genellikle aktivite ile artar ve dinlenmekle azalır.
  • Sertlik: Özellikle sabahları veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra dizde sertlik hissedilebilir.
  • Şişlik: Diz ekleminde şişlik olabilir.
  • Hareket Kısıtlılığı: Dizin tam olarak bükülmesi veya düzeltilmesi zor olabilir.
  • Çıtırtı veya Gıcırtı Sesleri: Dizi hareket ettirirken çıtırtı veya gıcırtı sesleri duyulabilir.
  • Valgus Deformitesi: Bacaklarda "X" şeklinde eğrilik görülebilir.
  • Diz Kilitlenmesi: Nadiren de olsa, dizde kilitlenme hissi olabilir.

Teşhis

Lateral kompartman kireçlenmesinin teşhisi genellikle fiziksel muayene, tıbbi öykü ve görüntüleme testleri ile konulur.

  • Fiziksel Muayene: Doktor, dizinizi muayene ederek ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve valgus deformitesi gibi belirtileri değerlendirecektir.
  • Tıbbi Öykü: Doktor, semptomlarınızın başlangıcı, şiddeti, süresi ve diz yaralanmaları veya diğer tıbbi durumlar gibi tıbbi geçmişiniz hakkında sorular soracaktır.
  • Görüntüleme Testleri:
    • Röntgen: Röntgen, kemiklerin görüntülerini sağlar ve kıkırdak hasarını veya eklem aralığındaki daralmayı gösterebilir.
    • MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme): MRG, yumuşak dokuların (kıkırdak, menisküs, bağlar) daha ayrıntılı görüntülerini sağlar ve kıkırdak hasarının derecesini ve diğer sorunları belirlemeye yardımcı olabilir.

Tedavi

Lateral kompartman kireçlenmesinin tedavisi, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

  • Cerrahi Olmayan Tedaviler:
    • Ağrı Kesiciler: Ağrı ve iltihabı azaltmak için reçetesiz veya reçeteli ağrı kesiciler (örneğin, parasetamol, ibuprofen, naproksen) kullanılabilir.
    • Fizik Tedavi: Fizik tedavi, diz çevresindeki kasları güçlendirmeye, esnekliği artırmaya ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Fizyoterapist, size özel egzersizler ve tedavi yöntemleri önerecektir.
    • Kilo Verme: Fazla kilolu veya obezseniz, kilo vermek diz eklemlerine binen yükü azaltmaya ve semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.
    • Destekleyici Cihazlar: Dizlik veya ortezler, diz eklemini desteklemeye ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Valgus deformitesi olan kişiler için özel olarak tasarlanmış "yük boşaltıcı" dizlikler faydalı olabilir.
    • Enjeksiyonlar:
      • Kortikosteroid Enjeksiyonları: Kortikosteroidler, iltihabı azaltmaya ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, etkileri geçicidir ve sık kullanılması önerilmez.
      • Hyaluronik Asit Enjeksiyonları (Viskosüplementasyon): Hyaluronik asit, eklem sıvısının önemli bir bileşenidir ve eklemi yağlamaya ve kıkırdağı korumaya yardımcı olur. Hyaluronik asit enjeksiyonları, diz eklemine enjekte edilerek ağrıyı azaltmaya ve hareketliliği artırmaya yardımcı olabilir.
      • PRP (Platelet Rich Plasma) Enjeksiyonları: PRP, hastanın kendi kanından elde edilen ve trombositler açısından zengin bir plazmadır. Trombositler, büyüme faktörleri içerir ve doku iyileşmesini teşvik edebilir. PRP enjeksiyonları, diz kireçlenmesinde ağrıyı azaltmaya ve kıkırdak iyileşmesini desteklemeye yardımcı olabilir.
    • Alternatif Tedaviler: Akupunktur, masaj terapisi veya bitkisel takviyeler gibi bazı alternatif tedaviler, diz kireçlenmesi semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, bu tedavilerin etkinliği hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
  • Cerrahi Tedaviler:
    • Artroskopik Cerrahi: Artroskopik cerrahi, diz ekleminin içine küçük kesiler yoluyla bir kamera ve cerrahi aletler yerleştirilerek yapılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Artroskopik cerrahi, hasarlı kıkırdağı temizlemeye, menisküs yırtıklarını onarmaya veya eklem içindeki serbest cisimleri çıkarmaya yardımcı olabilir.
    • Distal Femoral Osteotomi (DFO): DFO, bacaklardaki valgus deformitesini düzeltmek için yapılan bir cerrahi işlemdir. Bu işlemde, uyluk kemiği kesilir ve yeniden şekillendirilerek diz ekleminin dış kısmına binen yük azaltılır. DFO, genç ve aktif hastalarda diz protezi ihtiyacını geciktirmeye yardımcı olabilir.
    • Unikompartmantal Diz Protezi (UKP): UKP, diz ekleminin sadece hasarlı olan bölümünün (lateral kompartman) değiştirildiği bir cerrahi işlemdir. UKP, total diz protezine göre daha küçük bir kesi ile yapılır, daha hızlı iyileşme sağlar ve daha doğal bir diz hissi verir. Ancak, UKP sadece belirli hastalara uygundur.
    • Total Diz Protezi (TKP): TKP, diz ekleminin tamamının yapay bir eklem ile değiştirildiği bir cerrahi işlemdir. TKP, şiddetli diz kireçlenmesi olan ve diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalarda ağrıyı gidermeye ve hareketliliği artırmaya yardımcı olabilir.

Diz Kireçlenmesini Önleme

Diz kireçlenmesini tamamen önlemek mümkün olmasa da, riski azaltmak ve ilerlemesini yavaşlatmak için alınabilecek bazı önlemler vardır:

  • Sağlıklı Kilo: Fazla kilolu veya obezseniz, kilo vermek diz eklemlerine binen yükü azaltmaya ve kıkırdağın aşınmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
  • Düzenli Egzersiz: Diz çevresindeki kasları güçlendiren ve esnekliği artıran düzenli egzersizler, diz eklemlerini desteklemeye ve kıkırdağı korumaya yardımcı olabilir. Düşük etkili egzersizler (örneğin, yüzme, bisiklet, yürüyüş) diz eklemlerine daha az yük bindirir.
  • Duruşunuzu Düzeltin: İyi bir duruş, vücut ağırlığınızı diz eklemlerine eşit olarak dağıtmaya yardımcı olabilir.
  • Doğru Ayakkabı Seçimi: İyi destek sağlayan ve şok emici özelliklere sahip ayakkabılar, diz eklemlerine binen yükü azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Diz Yaralanmalarını Önleyin: Spor yaparken veya fiziksel aktivitelerde bulunurken uygun ekipman kullanın ve diz yaralanmalarını önlemek için gerekli önlemleri alın.
  • Sağlıklı Beslenme: Anti-inflamatuar özelliklere sahip besinler (örneğin, balık, zeytinyağı, meyve ve sebzeler) tüketmek, diz kireçlenmesi semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Doktorunuza Danışın: Dizinizde ağrı, sertlik veya hareket kısıtlılığı gibi belirtiler varsa, erken teşhis ve tedavi için doktorunuza danışın.

Sonuç

Diz kireçlenmesi, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen yaygın bir eklem rahatsızlığıdır. Medial ve lateral kompartman kireçlenmesi, diz kireçlenmesinin en yaygın iki türüdür ve her biri farklı nedenlere, belirtilere ve tedavi yaklaşımlarına sahiptir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile diz kireçlenmesi semptomları yönetilebilir, ağrı azaltılabilir ve hareketlilik artırılabilir. Eğer dizinizde ağrı veya diğer belirtiler yaşıyorsanız, bir doktora danışarak size özel bir tedavi planı oluşturmasını sağlamanız önemlidir.

#diz sağlığı#osteoartrit#dizkireçlenmesi#gonartroz#kireçlenme tedavisi

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Diz kireçlenmesinin 2 yaygın türü bulunur:

Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

06 11 2025 Devamını oku »