Doku reddi (rejeksiyon) ne demektir?

23 10 2025

Doku reddi (rejeksiyon) ne demektir?
NefrolojiİmmünolojiOrgan Nakli

Doku Reddini Anlamak: Neden Olur, Nasıl Tedavi Edilir?

Doku Reddini Anlamak: Neden Olur, Nasıl Tedavi Edilir?

Doku reddi, tıbbi bir terim olarak, bağışıklık sisteminin vücuda yabancı olarak algıladığı bir dokuyu veya organı hedef alıp yok etmeye çalışması durumunu ifade eder. Bu durum, organ nakli, kemik iliği nakli, deri greftleri ve hatta bazı kan transfüzyonları gibi çeşitli tıbbi prosedürlerde görülebilir. Doku reddi, nakledilen dokunun veya organın işlevini kaybetmesine ve hatta hastanın hayatını tehdit etmesine neden olabilen ciddi bir komplikasyondur. Bu yazıda, doku reddinin ne olduğunu, nedenlerini, türlerini, belirtilerini, teşhisini, tedavisini ve önlenmesine yönelik stratejileri ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Doku Reddi Nedir?

Doku reddi, temelde bağışıklık sisteminin bir savunma mekanizmasıdır. Bağışıklık sistemi, vücudu bakteri, virüs ve diğer zararlı patojenlere karşı korumakla görevlidir. Bu süreçte, vücudun kendi hücrelerini ve dokularını "kendi" olarak tanır ve onlara saldırmaz. Ancak, nakledilen bir doku veya organ, alıcının bağışıklık sistemi tarafından "yabancı" olarak algılanabilir. Bu durumda, bağışıklık sistemi nakledilen dokuya veya organa karşı bir saldırı başlatır. Bu saldırı, doku reddi olarak adlandırılır.

Doku reddi, nakledilen dokunun veya organın hücrelerine zarar vererek işlevini bozabilir. Eğer doku reddi kontrol altına alınamazsa, nakledilen organın iflas etmesine ve hastanın tekrar diyalize girmesi veya tekrar nakil listesine alınması gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bazı durumlarda, doku reddi hastanın hayatını bile tehdit edebilir.

Doku Reddine Neden Olan Faktörler

Doku reddine yol açan temel faktör, alıcının bağışıklık sistemi ile nakledilen dokunun veya organın hücreleri arasındaki uyumsuzluktur. Bu uyumsuzluk, İnsan Lökosit Antijenleri (HLA) olarak adlandırılan proteinlerdeki farklılıklardan kaynaklanır. HLA'lar, hücrelerin yüzeyinde bulunan ve bağışıklık sisteminin hücreleri tanımasına yardımcı olan moleküllerdir. Her bireyin kendine özgü bir HLA profili vardır. Nakil sırasında, alıcının HLA profili ile donörün HLA profili ne kadar benzerse, doku reddi riski o kadar azalır.

Doku reddine katkıda bulunan diğer faktörler şunlardır:

  • Kan Grubu Uyumsuzluğu: Kan grupları (A, B, AB, O) da doku reddi riskini etkileyebilir. Kan grubu uyumsuzluğu olan nakillerde, doku reddi riski daha yüksektir.
  • Önceki Kan Transfüzyonları: Daha önce kan transfüzyonu almış olan hastalarda, bağışıklık sistemi donör antijenlerine karşı duyarlı hale gelmiş olabilir. Bu durum, nakil sonrası doku reddi riskini artırabilir.
  • Önceki Hamilelikler: Hamilelik sırasında, anne fetusun antijenlerine maruz kalır. Bu durum, annenin bağışıklık sistemini duyarlı hale getirebilir ve sonraki nakillerde doku reddi riskini artırabilir.
  • Önceki Organ Nakilleri: Daha önce organ nakli geçirmiş olan hastalarda, bağışıklık sistemi donör antijenlerine karşı zaten duyarlı hale gelmiştir. Bu durum, tekrar nakil yapılması durumunda doku reddi riskini önemli ölçüde artırır.
  • Bağışıklık Sistemini Etkileyen Hastalıklar: HIV, lupus, romatoid artrit gibi bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklara sahip olan hastalarda, doku reddi riski daha yüksektir.
  • Yaş: Yaşlı hastalarda bağışıklık sistemi daha zayıf olabilir ve bu da doku reddi riskini artırabilir.
  • Genetik Faktörler: Bazı genetik faktörler, doku reddi riskini artırabilir.

Doku Reddi Türleri

Doku reddi, meydana geldiği zaman dilimi ve mekanizmasına göre farklı türlere ayrılır:

Hiperakut Red

Hiperakut red, nakilden hemen sonra, genellikle dakikalar veya saatler içinde meydana gelen en şiddetli doku reddi türüdür. Bu tür reddin nedeni, alıcının kanında nakledilen dokuya veya organa karşı önceden var olan antikorlardır. Bu antikorlar, nakledilen dokunun veya organın kan damarlarına bağlanarak kan pıhtılaşmasına ve doku ölümüne neden olur. Hiperakut red, nadir görülür çünkü nakil öncesinde alıcının kanında donör antijenlerine karşı antikor olup olmadığını belirlemek için çapraz eşleştirme testleri yapılır. Eğer çapraz eşleştirme testi pozitif çıkarsa, nakil gerçekleştirilmez.

Akut Red

Akut red, nakilden sonraki ilk birkaç hafta veya ay içinde meydana gelen en sık görülen doku reddi türüdür. Bu tür reddin nedeni, alıcının bağışıklık sisteminin T hücreleri tarafından nakledilen dokunun veya organın hücrelerine doğrudan saldırılmasıdır. T hücreleri, nakledilen dokuyu veya organı "yabancı" olarak tanır ve onu yok etmeye çalışır. Akut red, genellikle bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlarla (immünsüpresanlar) tedavi edilebilir.

Kronik Red

Kronik red, nakilden aylar veya yıllar sonra meydana gelen ve yavaş ilerleyen bir doku reddi türüdür. Bu tür reddin nedeni, akut reddin tekrarlayan atakları, kronik inflamasyon ve nakledilen dokunun veya organın kan damarlarında hasar birikimidir. Kronik red, nakledilen organın yavaş yavaş işlevini kaybetmesine neden olur. Kronik reddi tedavi etmek zordur ve genellikle nakledilen organın iflas etmesiyle sonuçlanır.

Antikor Aracılı Red (Antibody-Mediated Rejection - AMR)

Antikor aracılı red, alıcının bağışıklık sisteminin B hücreleri tarafından üretilen antikorlar tarafından tetiklenen bir doku reddi türüdür. Bu antikorlar, nakledilen dokunun veya organın hücrelerine bağlanarak kompleman sistemini aktive eder ve hücre hasarına yol açar. AMR, akut veya kronik red olarak ortaya çıkabilir ve tedavisi zor olabilir.

Doku Reddi Belirtileri

Doku reddi belirtileri, nakledilen organa ve doku reddinin türüne göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, doku reddi belirtileri şunları içerebilir:

  • Ateş: Vücut ısısında yükselme.
  • Halsizlik ve Yorgunluk: Enerji eksikliği ve sürekli yorgun hissetme.
  • Grip Benzeri Semptomlar: Kas ağrıları, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürük.
  • Nakledilen Organın İşlevinde Bozulma: Örneğin, böbrek nakli sonrası idrar miktarında azalma, karaciğer nakli sonrası sarılık, kalp nakli sonrası nefes darlığı.
  • Ağrı veya Hassasiyet: Nakledilen organın bölgesinde ağrı veya hassasiyet.
  • Şişlik: Nakledilen organın bölgesinde veya vücudun diğer bölgelerinde şişlik.
  • Döküntü: Ciltte döküntü veya kaşıntı.
  • Kilo Alma veya Kaybı: Ani kilo alma veya açıklanamayan kilo kaybı.

Bu belirtiler, doku reddinin erken belirtileri olabilir ve derhal doktora başvurmayı gerektirir. Erken teşhis ve tedavi, doku reddinin kontrol altına alınmasına ve nakledilen organın korunmasına yardımcı olabilir.

Doku Reddi Teşhisi

Doku reddi teşhisi, genellikle klinik değerlendirme, laboratuvar testleri ve biyopsi gibi yöntemlerin kombinasyonuyla konulur.

  • Klinik Değerlendirme: Doktor, hastanın semptomlarını, tıbbi geçmişini ve fiziksel muayene bulgularını değerlendirir.
  • Laboratuvar Testleri: Kan ve idrar testleri, nakledilen organın işlevini değerlendirmek ve bağışıklık sisteminin aktivasyonunu belirlemek için kullanılır. Bu testler şunları içerebilir:
    • Tam Kan Sayımı (CBC): Beyaz kan hücrelerinin sayısını belirlemek için. Yüksek beyaz kan hücresi sayısı, bağışıklık sisteminin aktif olduğunu gösterebilir.
    • Böbrek Fonksiyon Testleri: Kreatinin ve BUN (kan üre azotu) düzeylerini ölçerek böbreklerin ne kadar iyi çalıştığını değerlendirmek için.
    • Karaciğer Fonksiyon Testleri: ALT, AST ve bilirubin düzeylerini ölçerek karaciğerin ne kadar iyi çalıştığını değerlendirmek için.
    • İmmünsüpresan İlaç Düzeyleri: İmmünsüpresan ilaçların kan düzeylerini ölçerek ilacın yeterli olup olmadığını belirlemek için.
    • Antikor Testleri: Donör antijenlerine karşı antikorların varlığını belirlemek için.
  • Biyopsi: Nakledilen organdan küçük bir doku örneği alınarak mikroskop altında incelenir. Biyopsi, doku reddinin kesin teşhisini koymak ve reddin türünü belirlemek için en güvenilir yöntemdir.
  • Görüntüleme Testleri: Ultrason, BT (bilgisayarlı tomografi) veya MR (manyetik rezonans) gibi görüntüleme testleri, nakledilen organın yapısını ve işlevini değerlendirmek için kullanılabilir.

Doku Reddi Tedavisi

Doku reddi tedavisi, reddin türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavinin temel amacı, bağışıklık sisteminin saldırısını durdurmak ve nakledilen organın veya dokunun işlevini korumaktır.

Doku reddi tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  • İmmünsüpresan İlaçlar: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlardır. Bu ilaçlar, T hücrelerinin ve B hücrelerinin aktivasyonunu engelleyerek doku reddini önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olur. İmmünsüpresan ilaçlar, nakil sonrası hastaların ömür boyu kullanması gereken ilaçlardır. En sık kullanılan immünsüpresan ilaçlar şunlardır:
    • Kalsinörin İnhibitörleri: Siklosporin ve takrolimus gibi ilaçlar, T hücrelerinin aktivasyonunu engeller.
    • mTOR İnhibitörleri: Sirolimus ve everolimus gibi ilaçlar, T hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını engeller.
    • Antimetabolitler: Azatiyoprin ve mikofenolat mofetil gibi ilaçlar, T hücrelerinin ve B hücrelerinin DNA sentezini engelleyerek çoğalmalarını engeller.
    • Kortikosteroidler: Prednizon gibi ilaçlar, bağışıklık sistemini baskılayarak inflamasyonu azaltır.
    • Biyolojik Ajanlar: Basiliximab ve antitimosit globulin (ATG) gibi ilaçlar, T hücrelerini hedef alarak onları yok eder veya işlevlerini engeller.
  • Plazmaferez: Kandaki antikorları temizlemek için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, hastanın kanı bir makineden geçirilir ve antikorlar filtre edilerek temizlenir. Temizlenmiş kan daha sonra hastaya geri verilir.
  • İntravenöz İmmünoglobulin (IVIG): Sağlıklı donörlerden elde edilen antikorların bir karışımıdır. IVIG, bağışıklık sistemini modüle ederek doku reddini tedavi etmeye yardımcı olabilir.
  • Rituksimab: B hücrelerini hedef alan bir monoklonal antikordur. Rituksimab, B hücrelerini yok ederek antikor üretimini azaltır ve doku reddini tedavi etmeye yardımcı olabilir.
  • Ekstraporeal Fotoferez (ECP): Hastanın beyaz kan hücrelerini UV ışığına maruz bırakarak bağışıklık sistemini modüle eden bir yöntemdir. ECP, kronik reddi tedavi etmeye yardımcı olabilir.

Doku reddi tedavisi, hastanın durumuna göre kişiselleştirilir ve genellikle birden fazla yöntemin kombinasyonunu içerir. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, nakledilen organın çıkarılması ve tekrar nakil yapılması gerekebilir.

Doku Reddi Önleme Stratejileri

Doku reddini önlemek için çeşitli stratejiler kullanılmaktadır:

  • HLA Eşleştirmesi: Nakil öncesinde alıcının ve donörün HLA profilleri karşılaştırılır. HLA eşleştirmesi ne kadar iyi olursa, doku reddi riski o kadar azalır.
  • Çapraz Eşleştirme: Alıcının kanında donör antijenlerine karşı antikor olup olmadığını belirlemek için çapraz eşleştirme testleri yapılır. Eğer çapraz eşleştirme testi pozitif çıkarsa, nakil gerçekleştirilmez.
  • İmmünsüpresan Tedavi: Nakil sonrası hastalar, bağışıklık sistemini baskılamak ve doku reddini önlemek için ömür boyu immünsüpresan ilaçlar kullanır.
  • İndüksiyon Tedavisi: Nakil sırasında veya hemen sonrasında, bağışıklık sistemini güçlü bir şekilde baskılamak için kullanılan bir tedavi yöntemidir. İndüksiyon tedavisi, akut red riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Monitorizasyon: Nakledilen organın işlevi ve immünsüpresan ilaçların kan düzeyleri düzenli olarak takip edilir. Erken doku reddi belirtileri tespit edilirse, tedaviye erken başlanabilir.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve sigara içmemek gibi yaşam tarzı değişiklikleri, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve doku reddi riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Sonuç

Doku reddi, organ nakli ve diğer doku nakli prosedürlerinde ciddi bir komplikasyondur. Bağışıklık sisteminin nakledilen dokuyu veya organı "yabancı" olarak algılaması ve ona saldırması sonucu meydana gelir. Doku reddi, nakledilen organın işlevini kaybetmesine ve hatta hastanın hayatını tehdit etmesine neden olabilir. Ancak, erken teşhis ve uygun tedavi ile doku reddi kontrol altına alınabilir ve nakledilen organın korunması sağlanabilir. HLA eşleştirmesi, çapraz eşleştirme, immünsüpresan tedavi ve düzenli monitorizasyon gibi önleme stratejileri, doku reddi riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Organ nakli bekleyen veya organ nakli geçirmiş olan hastaların, doku reddi konusunda bilgi sahibi olmaları ve doktorlarının önerilerine uymaları önemlidir.

#bağışıklık sistemi#organ nakli#rejeksiyon belirtileri#doku reddi#immün sistem

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nasıl Yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Doku reddi (rejeksiyon) ne demektir?

Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?

06 11 2025 Devamını oku »