13 10 2025
Egzama, yaygın bir cilt rahatsızlığıdır ve dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. Kaşıntılı, kuru, kızarık ve iltihaplı cilt ile karakterize edilir. Egzama sadece bir cilt sorunu olmanın ötesinde, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilecek kronik bir durumdur. Bu kapsamlı rehberde, egzamanın ne olduğunu, farklı türlerini, nedenlerini, belirtilerini, teşhisini, tedavi yöntemlerini, evde uygulanabilecek bakım önerilerini ve egzama ile yaşamanın zorluklarıyla başa çıkma stratejilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Egzama, atopik dermatit olarak da bilinir, cilt bariyerinin bozulması sonucu ortaya çıkan inflamatuar bir cilt hastalığıdır. "Atopik" terimi, alerjik reaksiyonlara yatkınlığı ifade eder. Egzama, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesiyle ilişkilidir ve bu durum ciltte iltihaplanmaya, kaşıntıya ve tahrişe neden olur. Egzama bulaşıcı değildir ve kişiden kişiye geçmez.
Egzama, bebeklerde ve çocuklarda daha sık görülmekle birlikte, her yaşta ortaya çıkabilir. Dünya genelinde çocukların yaklaşık %10-20'si ve yetişkinlerin %1-3'ü egzama ile yaşamaktadır. Egzama, ırk ve etnik kökene göre farklılık gösterebilir, ancak genel olarak tüm popülasyonlarda görülebilir.
Egzama, farklı türlerde ortaya çıkabilir ve her türün kendine özgü özellikleri vardır. En yaygın egzama türleri şunlardır:
Atopik dermatit, en sık görülen egzama türüdür ve genellikle çocukluk döneminde başlar. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Atopik dermatit, kaşıntılı, kuru, kızarık ve iltihaplı cilt lezyonlarına neden olur. Bebeklerde genellikle yüz, kafa derisi, dirsekler ve dizlerde görülürken, çocuklarda ve yetişkinlerde dirsek içleri, diz arkaları, bilekler ve boyunda daha sık görülür.
Kontakt dermatit, cildin tahriş edici maddelere veya alerjenlere doğrudan teması sonucu ortaya çıkar. İki tür kontakt dermatit vardır:
Dishidrotik egzama, genellikle el ve ayak parmaklarında küçük, kaşıntılı kabarcıkların oluşmasıyla karakterizedir. Kabarcıklar genellikle sıvı doludur ve patladıktan sonra kuruyarak kabuklanabilir. Dishidrotik egzamanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, stres, terleme, metal alerjileri ve mantar enfeksiyonları ile ilişkili olabilir.
Numuler egzama, disk şeklinde, madeni para büyüklüğünde lezyonlarla karakterizedir. Bu lezyonlar genellikle bacaklarda, kollarda ve gövdede görülür. Numuler egzamanın nedeni bilinmemekle birlikte, kuru cilt, böcek ısırıkları, cilt yaralanmaları ve bakteriyel enfeksiyonlar ile ilişkili olabilir.
Seboreik dermatit, yağlı cilt bölgelerinde, özellikle kafa derisi, yüz, göğüs ve sırt gibi bölgelerde görülen bir egzama türüdür. Kepeklenme, kızarıklık ve kaşıntıya neden olur. Bebeklerde "konak" olarak bilinir. Seboreik dermatitin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, Malassezia adlı bir mantar türünün aşırı büyümesi, hormonal faktörler ve bağışıklık sistemi sorunları ile ilişkili olabilir.
Staz dermatiti, genellikle bacaklarda görülen ve venöz yetmezlik sonucu oluşan bir egzama türüdür. Venöz yetmezlik, bacaklardaki toplardamarların kanı kalbe geri taşıyamaması durumudur. Bu durum, bacaklarda kan birikmesine ve basıncın artmasına neden olur. Staz dermatiti, bacaklarda şişlik, kızarıklık, kaşıntı, ağrı ve ciltte renk değişikliklerine neden olabilir.
Egzamanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Egzama riskini artıran bazı faktörler şunlardır:
Ailede egzama, astım veya alerjik rinit (saman nezlesi) öyküsü olan kişilerde egzama riski daha yüksektir. Egzama ile ilişkili genler, cilt bariyerinin yapısını ve bağışıklık sisteminin işlevini etkileyebilir.
Egzamalı ciltlerde, cilt bariyerinin yapısı bozulmuştur. Cilt bariyeri, cildi dış etkenlerden koruyan ve nemin içeride kalmasını sağlayan bir yapıdır. Cilt bariyeri bozulduğunda, cilt daha kolay tahriş olur, su kaybı artar ve alerjenler ile tahriş edici maddeler cilde daha kolay nüfuz eder.
Egzamalı kişilerde, bağışıklık sistemi aşırı tepki verebilir ve ciltte iltihaplanmaya neden olabilir. Özellikle atopik dermatitte, bağışıklık sistemi alerjenlere karşı aşırı duyarlılık gösterir ve IgE adı verilen antikorların üretimi artar.
Çevresel faktörler, egzama belirtilerini tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Bu faktörler şunları içerebilir:
Egzama belirtileri, egzama türüne, yaşa ve kişiden kişiye göre değişebilir. En yaygın egzama belirtileri şunlardır:
Kaşıntı, egzamanın en belirgin ve rahatsız edici belirtisidir. Kaşıntı hafif veya şiddetli olabilir ve sürekli veya aralıklı olarak ortaya çıkabilir. Kaşıntı genellikle geceleri daha şiddetli hale gelir ve uyku düzenini bozabilir. Kaşıntıyı gidermek için cildi kaşımak, cildi tahriş edebilir ve iltihaplanmayı artırabilir, bu da kaşıntı-kaşıma döngüsüne yol açar.
Egzamalı cilt, normalden daha kuru ve pul pul dökülmeye eğilimlidir. Cilt bariyerinin bozulması, su kaybını artırır ve cildin nemini koruma yeteneğini azaltır. Kuru cilt, kaşıntıyı şiddetlendirebilir ve ciltte çatlaklara neden olabilir.
Etkilenen bölgelerde cilt kızarır ve iltihaplanır. Kızarıklık, egzamanın şiddetine göre hafif pembe veya parlak kırmızı renkte olabilir. Kızarıklık genellikle kaşıntı ile birlikte görülür ve cildin tahriş olduğunu gösterir.
Ciltte şişlik, kabarcıklar ve sulanma görülebilir. Kabarcıklar genellikle küçük ve sıvı doludur. Kabarcıklar patladıktan sonra kuruyarak kabuklanabilir. İltihaplanma, cildin enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelmesine neden olabilir.
Kabarcıklar kuruduktan sonra kabuklanma meydana gelebilir. Kabuklanma, cildin iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Ancak, kabukları koparmak, cildin iyileşmesini geciktirebilir ve enfeksiyon riskini artırabilir.
Kronik egzama durumlarında, sürekli kaşıma nedeniyle cilt kalınlaşabilir ve sertleşebilir (likenifikasyon). Likenifikasyon, cildin sürekli tahriş olması sonucu oluşan bir savunma mekanizmasıdır. Kalınlaşmış cilt, normal ciltten daha koyu renkte olabilir ve belirgin cilt çizgileri gösterebilir.
Egzama, ciltte renk değişikliklerine neden olabilir. Bazı kişilerde, egzama iyileştikten sonra ciltte açık veya koyu renkli lekeler kalabilir (postinflamatuar hiperpigmentasyon veya hipopigmentasyon). Bu renk değişiklikleri genellikle geçicidir, ancak bazı durumlarda kalıcı olabilir.
Dishidrotik egzama gibi bazı egzama türlerinde, el ve ayak parmaklarında küçük, sıvı dolu kabarcıklar oluşabilir. Bu kabarcıklar genellikle kaşıntılıdır ve patladıktan sonra kuruyarak kabuklanabilir.
Egzamalı cilt, özellikle kuru havalarda pul pul dökülebilir. Pullanma, cildin üst tabakasının dökülmesidir ve cildin kuru ve tahriş olmuş olduğunu gösterir.
Egzama teşhisi genellikle fiziksel muayene ve hastanın tıbbi öyküsü alınarak konulur. Doktor, cildin görünümünü değerlendirir ve hastaya belirtileri, ailede egzama öyküsü olup olmadığını ve potansiyel tetikleyicileri sorar. Bazı durumlarda, alerji testleri veya cilt biyopsisi gibi ek testler yapılabilir.
Doktor, cildin görünümünü değerlendirir ve egzama belirtilerini arar. Cildin kızarıklığı, kuruluğu, iltihaplanması, kabarcıklar, kabuklanma ve kalınlaşma gibi belirtiler egzama teşhisinde önemli rol oynar.
Doktor, hastanın tıbbi öyküsünü alır ve egzama ile ilgili sorular sorar. Bu sorular şunları içerebilir:
Alerji testleri, egzama belirtilerini tetikleyen alerjenleri belirlemek için yapılabilir. Alerji testleri, cilt prick testi, intradermal test veya kan testi şeklinde olabilir.
Cilt biyopsisi, egzama teşhisini doğrulamak veya diğer cilt hastalıklarını dışlamak için yapılabilir. Cilt biyopsisinde, ciltten küçük bir parça alınır ve mikroskop altında incelenir.
Egzamanın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, belirtileri kontrol altına almak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Egzama tedavisi, belirtilerin şiddetine, egzama türüne ve hastanın yaşına göre değişir. Egzama tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
Nemlendiriciler, egzama tedavisinin temelini oluşturur. Nemlendiriciler, cildin nemini koruyarak kuruluğu azaltır ve cilt bariyerini güçlendirir. Egzamalı kişilerin, parfüm, alkol ve diğer tahriş edici maddeler içermeyen, kalın ve yağlı nemlendiriciler kullanması önerilir. Nemlendiriciler, günde en az iki kez ve özellikle banyo veya duştan sonra uygulanmalıdır.
Topikal kortikosteroidler, ciltteki iltihaplanmayı azaltan ve kaşıntıyı gideren ilaçlardır. Egzama tedavisinde sıklıkla kullanılırlar. Topikal kortikosteroidler, farklı güçlerde mevcuttur ve doktor tarafından belirtilerin şiddetine göre reçete edilir. Topikal kortikosteroidler, doktorun önerdiği şekilde ve sürede kullanılmalıdır. Uzun süreli ve yanlış kullanımı ciltte incelme, renk değişiklikleri ve kılcal damar genişlemesi gibi yan etkilere neden olabilir.
Topikal kalsinörin inhibitörleri, topikal kortikosteroidlere alternatif olarak kullanılabilen ilaçlardır. Ciltteki iltihaplanmayı azaltarak kaşıntıyı giderirler. Topikal kalsinörin inhibitörleri, topikal kortikosteroidlerin yan etkilerinden kaçınmak isteyen kişilerde veya uzun süreli tedavi gerektiren durumlarda tercih edilebilir. Ancak, topikal kalsinörin inhibitörlerinin kullanımı ile ilgili bazı endişeler bulunmaktadır ve doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
Antihistaminikler, kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olan ilaçlardır. Egzama tedavisinde, özellikle gece kaşıntısını azaltmak ve uyku kalitesini artırmak için kullanılabilirler. Antihistaminikler, sedatif (uyku getirici) veya non-sedatif (uyku getirmeyen) olabilir. Sedatif antihistaminikler, uyku sorunları olan kişilerde tercih edilebilirken, non-sedatif antihistaminikler gün içinde uyanık kalmak isteyen kişiler için daha uygundur.
Antibiyotikler, egzamalı ciltte bakteriyel enfeksiyon geliştiğinde kullanılır. Egzamalı cilt, cilt bariyerinin bozulması nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır. Bakteriyel enfeksiyon belirtileri arasında kızarıklık, şişlik, ağrı, irinli akıntı ve kabuklanma bulunur. Antibiyotikler, doktor tarafından reçete edilmeli ve doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.
Fototerapi, ultraviyole (UV) ışınlarının kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Egzama tedavisinde, UV ışınları ciltteki iltihaplanmayı azaltarak kaşıntıyı giderir. Fototerapi, genellikle topikal tedavilere yanıt vermeyen veya yaygın egzama belirtileri olan kişilerde kullanılır. Fototerapinin yan etkileri arasında ciltte kuruluk, kızarıklık ve güneş yanığı bulunur.
Sistemik kortikosteroidler, ağız yoluyla veya enjeksiyon yoluyla alınan kortikosteroidlerdir. Egzama tedavisinde, şiddetli ve yaygın egzama belirtileri olan kişilerde kısa süreli olarak kullanılabilirler. Sistemik kortikosteroidlerin yan etkileri arasında kilo alımı, yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon, kemik erimesi ve bağışıklık sisteminin zayıflaması bulunur. Bu nedenle, sistemik kortikosteroidler uzun süreli kullanılmamalıdır.
İmmünsupresan ilaçlar, bağışıklık sisteminin aktivitesini azaltan ilaçlardır. Egzama tedavisinde, diğer tedavilere yanıt vermeyen şiddetli egzama belirtileri olan kişilerde kullanılabilirler. İmmünsupresan ilaçların yan etkileri arasında enfeksiyon riski, karaciğer ve böbrek sorunları bulunur. Bu nedenle, immünsupresan ilaçlar dikkatli kullanılmalı ve doktor tarafından düzenli olarak takip edilmelidir.
Biyolojik ilaçlar, bağışıklık sisteminin belirli hedeflerine yönelik olarak geliştirilmiş ilaçlardır. Egzama tedavisinde, diğer tedavilere yanıt vermeyen şiddetli egzama belirtileri olan kişilerde kullanılabilirler. Biyolojik ilaçların yan etkileri arasında enfeksiyon riski ve alerjik reaksiyonlar bulunur. Bu nedenle, biyolojik ilaçlar dikkatli kullanılmalı ve doktor tarafından düzenli olarak takip edilmelidir.
Egzamayı yönetmek ve belirtileri kontrol altına almak için evde uygulanabilecek birçok bakım önerisi bulunmaktadır. Bu öneriler, cilt bariyerini güçlendirmeye, kuruluğu azaltmaya, kaşıntıyı gidermeye ve tetikleyicilerden kaçınmaya yöneliktir.
Cildi nemli tutmak, egzama tedavisinin en önemli parçasıdır. Nemlendiriciler, cildin nemini koruyarak kuruluğu azaltır ve cilt bariyerini güçlendirir. Egzamalı kişilerin, parfüm, alkol ve diğer tahriş edici maddeler içermeyen, kalın ve yağlı nemlendiriciler kullanması önerilir. Nemlendiriciler, günde en az iki kez ve özellikle banyo veya duştan sonra uygulanmalıdır.
Ilık banyo veya duş almak, cildi nemlendirmeye ve kaşıntıyı gidermeye yardımcı olabilir. Ancak, sıcak su cildi kurutabilir ve egzama belirtilerini kötüleştirebilir. Banyo veya duş süresi kısa tutulmalı (5-10 dakika) ve sabun kullanımıMinimuma indirilmelidir. Parfüm, alkol ve diğer tahriş edici maddeler içermeyen, yumuşak sabunlar veya temizleyiciler tercih edilmelidir. Banyo veya duştan sonra cilt nazikçe kurulanmalı ve hemen nemlendirici uygulanmalıdır.
Kaşıntı, egzamanın en rahatsız edici belirtisidir ve kaşıma, cildi tahriş ederek iltihaplanmayı artırabilir. Kaşıntıyı kontrol altına almak için şu önlemler alınabilir:
Egzama belirtilerini tetikleyen faktörlerden kaçınmak, egzama yönetiminin önemli bir parçasıdır. Tetikleyiciler kişiden kişiye değişebilir, ancak en yaygın tetikleyiciler şunlardır:
Pamuklu giysiler, cildi tahriş etmeyen ve terlemeyi emen doğal bir kumaştır. Yünlü veya sentetik giysiler, cildi tahriş edebilir ve egzama belirtilerini kötüleştirebilir. Bol ve rahat giysiler giymek, cildin havalanmasını sağlar ve terlemeyi azaltır.
Stres, bağışıklık sistemini etkileyerek egzama belirtilerini kötüleştirebilir. Stresi yönetmek için şu yöntemler denenebilir:
Bazı gıdalar, özellikle bebeklerde ve çocuklarda egzama belirtilerini tetikleyebilir. En sık alerjiye neden olan gıdalar arasında süt, yumurta, fıstık, fındık, soya ve buğday bulunur. Gıda alerjisi şüphesi varsa, bir alerji uzmanına danışarak alerji testi yaptırmak ve diyetinizi buna göre düzenlemek önemlidir.
Çamaşırlarınızı yıkarken parfüm ve boya içermeyen, hipoalerjenik deterjanlar kullanın. Çamaşırları iyice durulayın ve yumuşatıcı kullanmaktan kaçının. Yeni giysileri giymeden önce yıkayın.
Kuru hava, cildin kurumasına ve egzama belirtilerinin şiddetlenmesine neden olabilir. Özellikle kış aylarında, oda nemlendiricisi kullanarak havadaki nem oranını artırmak, cildin nemli kalmasına yardımcı olabilir.
Egzama, fiziksel belirtilerinin yanı sıra, duygusal ve sosyal zorluklara da neden olabilen kronik bir durumdur. Egzama ile yaşamanın zorluklarıyla başa çıkmak ve yaşam kalitesini artırmak için şu stratejiler uygulanabilir:
Egzama hakkında bilgi edinmek, belirtilerinizi anlamanıza, tetikleyicileri belirlemenize ve tedavi seçeneklerinizi değerlendirmenize yardımcı olabilir. Egzama ile ilgili güvenilir kaynaklardan bilgi edinin ve doktorunuzla düzenli olarak iletişim halinde olun.
Egzama ile yaşayan diğer kişilerle iletişim kurmak, deneyimlerinizi paylaşmak ve destek almak, yalnız olmadığınızı hissetmenize ve motivasyonunuzu korumanıza yardımcı olabilir. Egzama destek grupları, çevrimiçi veya yüz yüze olabilir.
Egzama, stres, anksiyete ve depresyona neden olabilir. Psikolojik destek almak, duygusal zorluklarla başa çıkmanıza ve yaşam kalitenizi artırmanıza yardımcı olabilir. Bir psikolog veya terapist ile görüşmek, duygularınızı ifade etmenize, başa çıkma stratejileri geliştirmenize ve stresi yönetmenize yardımcı olabilir.
Egzama ile yaşarken, kendinize iyi bakmak ve kendinizi şımartmak önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak, hobilerle uğraşmak ve sosyal aktivitelere katılmak, genel sağlığınızı ve iyilik halinizi iyileştirebilir.
Egzama tedavisi zaman alabilir ve belirtilerde dalgalanmalar olabilir. Sabırlı olmak ve tedaviye sadık kalmak, uzun vadede daha iyi sonuçlar elde etmenize yardımcı olabilir.
Çocuklarda egzama, hem çocuklar hem de ebeveynler için zorlayıcı olabilir. Çocuklarda egzama ile başa çıkmak için şu öneriler dikkate alınabilir:
Egzama, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Ancak, doğru tedavi ve bakım yöntemleriyle egzama belirtileri kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Bu kapsamlı rehberde, egzamanın ne olduğunu, farklı türlerini, nedenlerini, belirtilerini, teşhisini, tedavi yöntemlerini, evde uygulanabilecek bakım önerilerini ve egzama ile yaşamanın zorluklarıyla başa çıkma stratejilerini detaylı bir şekilde inceledik. Unutmayın ki, her bireyin egzama deneyimi farklıdır ve tedavi planı kişiye özel olmalıdır. Doktorunuzla düzenli olarak iletişim halinde olun ve size en uygun tedavi yöntemlerini belirlemek için işbirliği yapın.
Endoskopi Nasıl Yapılır?
06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?
06 11 2025 Devamını oku »