09 11 2025
Endovasküler embolizasyon, kan damarlarındaki anormal kan akışını durdurmak veya kanamayı kontrol altına almak için kullanılan minimal invaziv bir tıbbi prosedürdür. Bu prosedürde, kateter adı verilen ince bir tüp, genellikle kasıktaki bir damardan veya atardamardan sokularak, sorunlu bölgeye yönlendirilir. Daha sonra, embolik ajanlar adı verilen özel maddeler, kan damarını tıkamak ve kan akışını engellemek için kullanılır. Endovasküler embolizasyon, cerrahiye bir alternatif olarak birçok durumda kullanılabilir ve genellikle daha az invaziv olduğu için daha hızlı iyileşme süreleri sunar.
Endovasküler embolizasyonun temel prensibi, hedeflenen damarın içinden kan akışını kasıtlı olarak bloke etmektir. Bu blokaj, çeşitli embolik ajanlar kullanılarak gerçekleştirilir. Bu ajanlar, damar içinde bir tıkaç oluşturarak veya damar duvarının daralmasına neden olarak kan akışını kesintiye uğratır. Prosedür, gerçek zamanlı görüntüleme teknikleri (genellikle floroskopi) kullanılarak gerçekleştirilir, bu da doktorun kateteri doğru konuma yönlendirmesine ve embolik ajanın doğru şekilde yerleştirilmesini sağlamasına olanak tanır.
Embolik ajanlar, kan damarlarını tıkamak için kullanılan çeşitli maddelerdir. Kullanılan ajan, tedavi edilen duruma, damarın büyüklüğüne ve konumuna ve doktorun tercihine bağlı olarak değişir. En sık kullanılan embolik ajanlardan bazıları şunlardır:
Endovasküler embolizasyon sırasında, kateterin doğru konuma yönlendirilmesini ve embolik ajanın doğru şekilde yerleştirilmesini sağlamak için gerçek zamanlı görüntüleme teknikleri kullanılır. En sık kullanılan görüntüleme tekniği floroskopidir. Floroskopi, X-ışınları kullanarak vücudun iç yapılarının gerçek zamanlı görüntülerini oluşturur. Bu, doktorun kateteri damarlar boyunca yönlendirmesine ve embolik ajanın doğru konumda olduğundan emin olmasına olanak tanır. Bazı durumlarda, daha ayrıntılı görüntüler elde etmek için bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) de kullanılabilir.
Endovasküler embolizasyon, çeşitli tıbbi durumların tedavisinde kullanılabilir. En sık kullanılan uygulama alanlarından bazıları şunlardır:
Vasküler malformasyonlar, kan damarlarının anormal bağlantılarıdır. Arteriyovenöz malformasyonlar (AVM'ler), atardamarlar ve toplardamarlar arasında anormal bağlantılardır. Bu bağlantılar, kanın atardamarlardan toplardamarlara normal kılcal damar yatağından geçmeden akmasına neden olur. Bu durum, beyin kanaması, nöbetler veya diğer nörolojik sorunlara yol açabilir. Endovasküler embolizasyon, AVM'leri tıkamak ve kan akışını engellemek için kullanılabilir. Bu, kanama riskini azaltır ve semptomları hafifletir.
Dural arteriyovenöz fistüller (DAVF'ler), beyin zarlarında (dura mater) oluşan anormal arteriyovenöz bağlantılardır. DAVF'ler, baş ağrısı, görme sorunları veya inme gibi çeşitli semptomlara neden olabilir. Endovasküler embolizasyon, DAVF'leri tıkamak ve kan akışını engellemek için kullanılabilir. Bu, semptomları hafifletir ve inme riskini azaltır.
Tümör embolizasyonu, tümörlerin beslenmesini sağlayan kan damarlarını tıkamak için kullanılan bir tekniktir. Bu, tümörün büyümesini yavaşlatır veya küçültür. Tümör embolizasyonu, karaciğer tümörleri, böbrek tümörleri ve uterus fibroidleri gibi çeşitli tümörlerin tedavisinde kullanılabilir. Karaciğer tümörlerinde, transarteriyel kemoembolizasyon (TACE) adı verilen bir teknik kullanılır. TACE'de, kemoterapi ilaçları doğrudan tümöre verilir ve ardından tümörü besleyen kan damarları embolize edilir. Bu, tümörün büyümesini kontrol altına almaya ve hastanın yaşam süresini uzatmaya yardımcı olabilir.
Uterus fibroid embolizasyonu (UFE), uterus fibroidlerini tedavi etmek için kullanılan minimal invaziv bir prosedürdür. UFE'de, fibroidleri besleyen kan damarları embolize edilir. Bu, fibroidlerin küçülmesine ve semptomların (ağrı, kanama) hafiflemesine neden olur. UFE, histerektomiye (rahmin alınması) bir alternatif olarak düşünülebilir.
Endovasküler embolizasyon, travma, ameliyat veya diğer tıbbi durumlardan kaynaklanan kanamayı durdurmak için kullanılabilir. Örneğin, pelvik kırıklardan kaynaklanan kanamayı durdurmak için pelvik arter embolizasyonu yapılabilir. Gastrointestinal kanamayı durdurmak için de endovasküler embolizasyon kullanılabilir. Kanamayı durdurmak için kullanılan embolik ajanlar, genellikle koiller, partiküller veya jelatin süngerdir.
Anevrizmalar, kan damarlarının duvarlarında oluşan balonlaşmalardır. Anevrizmalar, yırtılıp kanamaya neden olabilir. Beyin anevrizmaları, subaraknoid kanamaya yol açabilir ve bu da ciddi nörolojik hasara veya ölüme neden olabilir. Endovasküler embolizasyon, anevrizmaları tıkamak ve yırtılma riskini azaltmak için kullanılabilir. Beyin anevrizmalarının tedavisinde, koiller veya akış yönlendiriciler kullanılabilir. Akış yönlendiriciler, anevrizma boynunu örten ve kan akışını anevrizma içine engelleyen stent benzeri cihazlardır.
Varikosel, skrotumdaki (testisleri saran kese) toplardamarların genişlemesidir. Varikosel, ağrıya, kısırlığa ve testis atrofisine neden olabilir. Endovasküler embolizasyon, varikoseli besleyen toplardamarları tıkamak ve kan akışını engellemek için kullanılabilir. Bu, ağrıyı hafifletir, sperm kalitesini artırır ve testis atrofisini önler.
Endovasküler embolizasyon prosedürü genellikle bir hastanenin radyoloji bölümünde veya bir özel görüntüleme merkezinde gerçekleştirilir. Prosedür genellikle aşağıdaki adımları içerir:
Endovasküler embolizasyon genellikle güvenli bir prosedürdür, ancak her tıbbi prosedürde olduğu gibi bazı riskler ve komplikasyonlar vardır. En sık görülen riskler ve komplikasyonlar şunlardır:
Bu riskler ve komplikasyonlar nadirdir ve genellikle tedavi edilebilir. Prosedürün riskleri ve faydaları hakkında doktorunuzla konuşmanız önemlidir.
Endovasküler embolizasyondan sonra iyileşme süreci, tedavi edilen duruma, kullanılan embolik ajana ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Çoğu hasta, prosedürden sonra aynı gün veya ertesi gün taburcu olabilir. Taburcu olduktan sonra, hastaların aşağıdaki talimatlara uyması önemlidir:
İyileşme süreci boyunca, aşağıdaki belirtilerden herhangi biri ortaya çıkarsa derhal doktorunuza başvurmanız önemlidir:
Endovasküler embolizasyonun cerrahiye göre birçok avantajı vardır:
Endovasküler embolizasyonun bazı dezavantajları da vardır:
Soru: Endovasküler embolizasyon ağrılı bir işlem midir?
Cevap: Prosedür sırasında genellikle lokal anestezi kullanıldığı için ağrı minimaldir. Prosedürden sonra ağrı olabilir, ancak ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.
Soru: Endovasküler embolizasyon ne kadar sürer?
Cevap: Prosedürün süresi, tedavi edilen duruma ve damarın konumuna bağlı olarak değişir. Genellikle 1-3 saat sürer.
Soru: Endovasküler embolizasyondan sonra ne zaman işe dönebilirim?
Cevap: İşe dönüş süresi, tedavi edilen duruma ve işinizin niteliğine bağlı olarak değişir. Çoğu hasta, prosedürden sonra 1-2 hafta içinde işe dönebilir.
Soru: Endovasküler embolizasyonun maliyeti nedir?
Cevap: Prosedürün maliyeti, tedavi edilen duruma, hastaneye ve kullanılan embolik ajana bağlı olarak değişir. Sigorta şirketleri genellikle endovasküler embolizasyonu kapsar.
Endovasküler embolizasyon, çeşitli tıbbi durumların tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir prosedürdür. Cerrahiye bir alternatif olarak düşünülebilir ve genellikle daha az invaziv olduğu için daha hızlı iyileşme süreleri sunar. Prosedürün riskleri ve faydaları hakkında doktorunuzla konuşmanız ve sizin için uygun bir tedavi seçeneği olup olmadığını belirlemeniz önemlidir.
Transaksiyonel analizin faydaları nelerdir?
09 11 2025 Devamını oku »
Kemoterapi Neden Uygulanır?
09 11 2025 Devamını oku »
Raynaud sendromu ciddi bir hastalık mıdır?
09 11 2025 Devamını oku »
Transaksiyonel analizin amacı nedir?
09 11 2025 Devamını oku »
Kemoterapi Nedir?
09 11 2025 Devamını oku »
Raynaud sendromunun tedavisi nedir?
09 11 2025 Devamını oku »
Hangi lezyonlarda-patolojilerde-hastalıklarda endovasküler embolizasyon uygulanabilir?
09 11 2025 Devamını oku »
Endovasküler embolizasyon nedir?
09 11 2025 Devamını oku »
Raynaud Sendromunun nedenleri nedir?
09 11 2025 Devamını oku »