21 10 2025
Koroner Yoğun Bakım Ünitesi (KYBÜ), akut koroner sendromlar (AKS), kalp yetmezliği, aritmi ve kardiyojenik şok gibi kritik kardiyovasküler sorunları olan hastaların izlenmesi ve tedavisi için özel olarak tasarlanmış bir yoğun bakım ünitesidir. Bu üniteler, hastaların hayatta kalımını ve iyileşmesini optimize etmek amacıyla gelişmiş monitorizasyon, hızlı tanı ve etkili tedavi stratejileri sunar. KYBÜ'de yaşam desteği ve kritik hasta yönetimi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve sürekli eğitim ve güncel kılavuzlara bağlılığı zorunlu kılar.
KYBÜ'nün temel amaçları şunlardır:
KYBÜ'ye kabul kriterleri, genellikle hastanın klinik durumu ve aciliyetine göre belirlenir. En sık kabul edilen hasta grupları şunlardır:
EKG, kalbin elektriksel aktivitesini kaydederek ritim bozukluklarının, iskemi ve enfarktüsün tanısında önemli bir araçtır. KYBÜ'de hastalar sürekli EKG monitorizasyonuna alınır ve olası değişiklikler anında tespit edilir.
İnvaziv ve non-invaziv kan basıncı monitorizasyonu, hastanın hemodinamik durumunu değerlendirmek için kullanılır. İnvaziv kan basıncı monitorizasyonu, arteriyel kateter aracılığıyla sürekli kan basıncı takibi sağlar ve özellikle hemodinamik olarak instabil hastalarda tercih edilir.
MVB, sağ atriyumdaki basıncı ölçerek intravasküler volüm durumu ve kalbin sağ tarafının fonksiyonu hakkında bilgi verir. Sıvı tedavisi ve diüretik kullanımının yönlendirilmesinde faydalıdır.
Pulmoner arter kateteri, pulmoner arter basıncı, pulmoner kapiller kama basıncı (PCWP) ve kardiyak output gibi hemodinamik parametreleri ölçerek daha kapsamlı bir hemodinamik değerlendirme sağlar. Kardiyojenik şok ve kompleks kalp yetmezliği gibi durumlarda kullanılır.
SpO2, periferik kapillerlerdeki oksijen doygunluğunu ölçerek hastanın oksijenasyon durumu hakkında bilgi verir. Sürekli SpO2 monitorizasyonu, hipokseminin erken tespit edilmesini sağlar.
Kapnografi, ekspirasyon havasındaki karbondioksit (CO2) seviyesini ölçerek ventilasyon ve perfüzyon hakkında bilgi verir. Özellikle entübe hastalarda ventilasyonun etkinliğini değerlendirmede kullanılır.
Hastanın bilinç düzeyi, Glasgow Koma Skalası (GKS) gibi standart yöntemlerle düzenli olarak değerlendirilir. Bilinç düzeyindeki değişiklikler, serebral perfüzyonun bozulduğunu veya intrakraniyal patolojileri gösterebilir.
İdrar çıkışı, renal perfüzyonun ve sıvı dengesinin bir göstergesidir. Saatlik idrar çıkışı takibi, sıvı tedavisi ve diüretik kullanımının yönlendirilmesinde önemlidir.
Hipoksemiyi düzeltmek için oksijen tedavisi uygulanır. Oksijen, nazal kanül, maske, non-invaziv ventilasyon (NIV) veya endotrakeal entübasyon ile verilebilir. Oksijen saturasyonunu %90'ın üzerinde tutmak hedeflenir.
NIV, pozitif basınçlı ventilasyonu bir maske aracılığıyla uygulayarak solunum yetmezliğini tedavi etmeye yardımcı olur. CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) ve BiPAP (Bilevel Positive Airway Pressure) gibi farklı NIV modları mevcuttur. Özellikle akut dekompanse kalp yetmezliği ve KOAH alevlenmelerinde etkilidir.
Şiddetli solunum yetmezliği, bilinç kaybı veya aspirasyon riski olan hastalarda endotrakeal entübasyon ve mekanik ventilasyon gerekebilir. Mekanik ventilasyon, hastanın solunum yükünü azaltır ve oksijenasyon ve ventilasyonun sağlanmasına yardımcı olur. Farklı ventilasyon modları (örn. basınç kontrollü ventilasyon, hacim kontrollü ventilasyon) hastanın durumuna göre seçilir.
Hemodinamik olarak instabil olan veya hayatı tehdit eden aritmilerde kardiyoversiyon ve defibrilasyon kullanılır. Kardiyoversiyon, senkronize bir elektrik şoku ile aritmilerin sonlandırılmasını sağlarken, defibrilasyon senkronize olmayan bir elektrik şoku ile ventriküler fibrilasyon veya nabızsız ventriküler taşikardiyi tedavi eder.
Semptomatik bradikardi veya AV blok gibi durumlarda geçici pacemaker uygulaması gerekebilir. Geçici pacemaker, transvenöz veya transkutanöz yollarla yerleştirilebilir ve kalbin hızını kontrol altında tutar.
Hipovolemi veya hipotansiyonu olan hastalarda sıvı resüsitasyonu uygulanır. Sıvı seçimi, hastanın durumuna göre değişir (örn. kristaloidler, kolloidler). Sıvı resüsitasyonu sırasında aşırı sıvı yüklenmesinden kaçınmak önemlidir.
Hipotansiyon ve kardiyojenik şok gibi durumlarda vazopressör (örn. norepinefrin, dopamin) ve inotropik (örn. dobutamin, milrinon) ajanlar kullanılır. Vazopressörler, kan damarlarını daraltarak kan basıncını yükseltirken, inotropik ajanlar kalbin kasılma gücünü artırır.
IABP, aort içine yerleştirilen bir balon kateter aracılığıyla diastol sırasında aort basıncını artırarak koroner perfüzyonu iyileştirir ve sistol sırasında aort basıncını düşürerek kalbin yükünü azaltır. Kardiyojenik şok ve unstabil anjinada kullanılır.
ECMO, kanı vücut dışına alarak oksijenlendiren ve karbondioksiti uzaklaştıran bir yaşam destek cihazıdır. Şiddetli solunum yetmezliği veya kardiyojenik şokta, diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalarda kullanılır.
AKS, miyokardiyal iskemi veya enfarktüs ile karakterize bir durumdur. AKS yönetimi, erken tanı, hızlı revaskülarizasyon ve antitrombotik tedavi içerir.
Kalp yetmezliği, kalbin vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kan pompalayamaması durumudur. Akut dekompanse kalp yetmezliği, semptomların (nefes darlığı, ödem) ani kötüleşmesi ile karakterizedir.
Aritmi, kalbin normal ritminden sapmasıdır. KYBÜ'de hayatı tehdit eden aritmiler (ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon, bradikardi) sıklıkla görülür.
Kardiyojenik şok, kalbin dokulara yeterli kan pompalayamaması nedeniyle organ yetmezliği ile sonuçlanan bir durumdur.
Pulmoner emboli (PE), akciğer arterlerine kan pıhtısı gitmesi sonucu oluşan bir durumdur. Masif PE, kardiyojenik şoka ve ölüme neden olabilir.
Kardiyak arrest sonrası bakım, hastanın hayatta kalımını ve nörolojik fonksiyonlarını iyileştirmeyi amaçlar.
KYBÜ'de yatan hastalar, çeşitli komplikasyonlar açısından risk altındadır. Bu komplikasyonların erken tanınması ve etkili bir şekilde yönetilmesi, hastaların hayatta kalımı ve iyileşmesi için kritik öneme sahiptir.
KYBÜ'de en sık görülen komplikasyonlardan biridir. Hızlı ve doğru tanı ile uygun anti-aritmik tedavi veya kardiyoversiyon/defibrilasyon uygulanmalıdır.
Pnömoni, üriner sistem enfeksiyonları ve kateter ilişkili enfeksiyonlar sık görülür. Erken tanı, uygun antibiyotik tedavisi ve enfeksiyon kontrol önlemleri önemlidir.
Hipoperfüzyon, nefrotoksik ilaçlar veya kontrast maddeye bağlı olarak gelişebilir. Sıvı dengesinin sağlanması, nefrotoksik ilaçlardan kaçınılması ve gerektiğinde diyaliz tedavisi uygulanması önemlidir.
Stres ülserleri veya antikoagülan tedaviye bağlı olarak gelişebilir. Proton pompa inhibitörleri (PPI) ile profilaksi, endoskopik tedavi ve kan transfüzyonu gerekebilir.
KYBÜ hastaları immobilite nedeniyle DVT ve PE riski altındadır. Düşük moleküler ağırlıklı heparin (DMAH) veya mekanik profilaksi (kompresyon çorapları) ile profilaksi uygulanır.
Uzun süreli immobilite ve yetersiz cilt bakımı nedeniyle gelişebilir. Sık pozisyon değişiklikleri, uygun yatak ve minder kullanımı ve cilt bakımı ile önlenmelidir.
KYBÜ'de sık görülen bir durumdur. Hastanın oryantasyonunu sağlamak, uyku düzenini iyileştirmek ve haloperidol gibi ilaçlar kullanılabilir.
KYBÜ'de yatan hastalar ve aileleri, stresli ve kaygılı bir dönemden geçerler. Açık, dürüst ve düzenli iletişim, hastaların ve ailelerinin endişelerini azaltmaya ve tedaviye uyumlarını artırmaya yardımcı olur.
KYBÜ'den taburculuk, hastanın stabil olması ve daha az yoğun bir bakım düzeyine geçebilmesi durumunda planlanır. Taburculuk öncesinde hastaya ve ailesine gerekli eğitimler verilir ve takip planı oluşturulur.
Koroner Yoğun Bakım Ünitesi, kritik kardiyovasküler sorunları olan hastaların hayatta kalımı ve iyileşmesi için vazgeçilmez bir role sahiptir. KYBÜ'de yaşam desteği ve kritik hasta yönetimi, multidisipliner bir yaklaşım, sürekli eğitim ve güncel kılavuzlara bağlılığı gerektirir. Erken tanı, hızlı müdahale ve etkili tedavi stratejileri ile hastaların prognozu önemli ölçüde iyileştirilebilir.
Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım
06 11 2025 Devamını oku »
Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?
06 11 2025 Devamını oku »
Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları
06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi
06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi
06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment
06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları
06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar
06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler
06 11 2025 Devamını oku »