Otosklerozda cerrahi dışı tedaviler nelerdir?

14 10 2025

Otosklerozda cerrahi dışı tedaviler nelerdir?
Kulak Burun Boğaz HastalıklarıOdyoloji

Otosklerozda Cerrahi Dışı Tedaviler: Kapsamlı Bir Rehber

Otosklerozda Cerrahi Dışı Tedaviler: Kapsamlı Bir Rehber

Otoskleroz, orta kulaktaki kemiklerin anormal büyümesi sonucu işitme kaybına neden olan bir hastalıktır. Genellikle üzengi kemiği (stapes) etkilenir ve bu kemiğin hareket kabiliyetini kısıtlayarak ses titreşimlerinin iç kulağa iletilmesini engeller. Otosklerozun ana tedavisi cerrahidir (stapedotomi veya stapedektomi), ancak bazı durumlarda veya cerrahiye uygun olmayan kişiler için cerrahi dışı tedavi seçenekleri de mevcuttur. Bu makalede, otosklerozun cerrahi dışı tedavi yöntemlerini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Otoskleroz Hakkında Genel Bilgiler

Otoskleroz, kelime anlamı olarak "kemik sertleşmesi" anlamına gelir. Bu durum, orta kulakta bulunan kemiklerin, özellikle de üzengi kemiğinin anormal büyümesi ve sertleşmesiyle karakterizedir. Bu anormal büyüme, kemiklerin normal hareketini engeller ve ses titreşimlerinin iç kulağa iletilmesini zorlaştırır, bu da işitme kaybına yol açar.

Otosklerozun Nedenleri

Otosklerozun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. İşte otosklerozun olası nedenleri:

  • Genetik Faktörler: Otosklerozun ailesel geçiş gösterdiği bilinmektedir. Ailede otoskleroz öyküsü olan kişilerde bu hastalığın görülme riski daha yüksektir. Bazı genetik mutasyonların otoskleroza yatkınlığı artırdığı belirlenmiştir.
  • Viral Enfeksiyonlar: Kızamık virüsü gibi bazı viral enfeksiyonların otoskleroz gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir. Ancak bu konuda kesin kanıtlar henüz elde edilememiştir.
  • Hormonal Faktörler: Hamilelik gibi hormonal değişikliklerin otoskleroz semptomlarını kötüleştirdiği veya hastalığın başlangıcını tetiklediği gözlemlenmiştir. Bu durum, hormonal dengenin otoskleroz gelişiminde etkili olabileceğini düşündürmektedir.
  • Kemik Metabolizması Bozuklukları: Kemik metabolizmasını etkileyen bazı bozuklukların (örneğin, osteoporoz) otoskleroz riskini artırabileceği düşünülmektedir.

Otosklerozun Belirtileri

Otosklerozun en belirgin semptomu işitme kaybıdır. Ancak, hastalığın evresine ve bireysel farklılıklara bağlı olarak diğer belirtiler de görülebilir. İşte otosklerozun yaygın belirtileri:

  • İşitme Kaybı: Genellikle yavaş ve kademeli olarak ilerleyen bir işitme kaybı söz konusudur. Başlangıçta tek kulakta başlayabilir ve zamanla diğer kulağı da etkileyebilir. Düşük frekanslı sesleri duymakta zorlanma tipiktir.
  • Tinnitus (Kulak Çınlaması): Kulaklarda çınlama, uğultu veya diğer seslerin duyulmasıdır. Otosklerozlu bireylerde sıkça görülen bir semptomdur.
  • Vertigo (Baş Dönmesi): Nadiren de olsa, otoskleroz bazı kişilerde baş dönmesine neden olabilir.
  • Parakuzi: Gürültülü ortamlarda işitmenin daha iyi olması durumudur. Otosklerozlu bazı kişiler, sessiz ortamlara kıyasla gürültülü ortamlarda daha iyi duyabilirler.

Otoskleroz Tanısı

Otoskleroz tanısı, bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı tarafından yapılan detaylı bir muayene ve çeşitli işitme testleri ile konulur. Tanı sürecinde kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Otoskopi: KBB uzmanı, otoskop adı verilen bir cihazla kulak kanalını ve kulak zarını inceler.
  • Odyometri: İşitme eşiklerini belirlemek için yapılan bir işitme testidir. Farklı frekanslardaki seslere verilen tepkiler ölçülerek işitme kaybının derecesi ve tipi belirlenir.
  • Timpanometri: Orta kulaktaki basıncı ve kulak zarının hareketliliğini ölçen bir testtir. Otosklerozda timpanogram genellikle normal veya As tipi olabilir.
  • Akustik Refleks Testi: Yüksek şiddetli seslere karşı orta kulak kaslarının verdiği tepkiyi ölçer. Otosklerozda akustik refleks genellikle alınamaz.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Nadiren, tanıyı doğrulamak veya diğer olası nedenleri dışlamak için temporal kemiklerin BT taraması yapılabilir.

Otosklerozda Cerrahi Dışı Tedavi Seçenekleri

Otosklerozun temel tedavisi cerrahidir. Ancak, cerrahiye uygun olmayan veya cerrahiyi tercih etmeyen hastalar için cerrahi dışı tedavi seçenekleri mevcuttur. Bu tedavi seçenekleri, işitme kaybını yönetmeye, semptomları hafifletmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir.

1. Bekle ve Gör Yaklaşımı (Gözlem)

Otosklerozun erken evrelerinde veya işitme kaybı hafif düzeyde ise, "bekle ve gör" yaklaşımı benimsenebilir. Bu yaklaşım, düzenli aralıklarla işitme testleri yaparak işitme kaybının ilerlemesini takip etmeyi içerir. İşitme kaybı önemli ölçüde ilerlemediği sürece herhangi bir aktif tedavi uygulanmaz. Bu yaklaşımın avantajları ve dezavantajları şunlardır:

Avantajları:

  • Cerrahi risklerden kaçınma
  • Tedaviye bağlı komplikasyon riskinin olmaması
  • Hafif işitme kaybı olan kişiler için uygun bir seçenek olabilir

Dezavantajları:

  • İşitme kaybının ilerlemesi durumunda müdahale gecikmesi
  • İşitme kaybının günlük yaşamı olumsuz etkilemeye devam etmesi
  • Psikolojik olarak belirsizliğin sürmesi

Bekle ve gör yaklaşımı, hastanın yaşı, genel sağlık durumu, işitme kaybının derecesi ve yaşam tarzı gibi faktörler göz önünde bulundurularak KBB uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Bu süreçte düzenli takip ve işitme testleri büyük önem taşır.

2. İşitme Cihazları

İşitme cihazları, otoskleroz nedeniyle oluşan işitme kaybını telafi etmek için kullanılan elektronik cihazlardır. İşitme cihazları, sesi yükselterek ve işitme kaybının olduğu frekanslarda sesi güçlendirerek işitmeyi iyileştirir. Otosklerozlu hastalar için işitme cihazları, cerrahiye alternatif bir tedavi seçeneği olabilir veya cerrahi sonrası işitme rehabilitasyonunda kullanılabilir.

İşitme Cihazı Türleri:

Piyasada farklı tipte işitme cihazları bulunmaktadır. KBB uzmanı ve odyolog, hastanın işitme kaybının derecesi, kulak yapısı, yaşam tarzı ve kişisel tercihlerini dikkate alarak en uygun işitme cihazı tipini belirler. İşitme cihazı türleri şunlardır:

  • Kulak Arkası (BTE) İşitme Cihazları: İşitme cihazının ana gövdesi kulak arkasına yerleştirilir ve bir tüp aracılığıyla ses kulak kalıbına iletilir. BTE cihazları, farklı işitme kayıpları için uygundur ve güçlü amplifikasyon sağlayabilir.
  • Kulak İçi (ITE) İşitme Cihazları: İşitme cihazının tüm bileşenleri kulak kepçesi içine yerleştirilir. ITE cihazları, daha az dikkat çekicidir ve kullanımı kolaydır.
  • Kanal İçi (ITC) İşitme Cihazları: İşitme cihazının tüm bileşenleri kulak kanalına yerleştirilir. ITC cihazları, daha da az dikkat çekicidir, ancak daha küçük oldukları için bazı özelliklerden (örneğin, pil ömrü) ödün verebilirler.
  • Tamamen Kanal İçi (CIC) İşitme Cihazları: İşitme cihazının tüm bileşenleri kulak kanalının derinliklerine yerleştirilir. CIC cihazları, neredeyse görünmezdir, ancak küçük boyutları nedeniyle bazı kısıtlamaları vardır.
  • Kemik İletimli İşitme Cihazları (BAHA): Bu cihazlar, sesi doğrudan iç kulağa iletmek için kemik yoluyla titreşimleri kullanır. BAHA cihazları, orta kulak sorunları olan veya kulak kanalı olmayan kişiler için uygundur.

İşitme Cihazlarının Avantajları ve Dezavantajları:

Avantajları:

  • İşitme kaybını telafi ederek iletişimi iyileştirir
  • Sosyal etkileşimi artırır
  • Yaşam kalitesini yükseltir
  • Cerrahi risklerden kaçınma
  • Kolayca ayarlanabilir ve değiştirilebilir

Dezavantajları:

  • Mükemmel işitme sağlamaz, sadece işitmeyi iyileştirir
  • Bazı kişilerde alışma süreci gerektirebilir
  • Pil değişimi veya şarj etme gerektirir
  • Bazı modelleri estetik açıdan rahatsız edici olabilir
  • Gürültülü ortamlarda performansı düşebilir
  • Maliyetli olabilir

İşitme cihazı seçimi ve kullanımı, bir odyolog tarafından dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. İşitme cihazının ayarları, hastanın işitme kaybına ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmelidir. Ayrıca, işitme cihazının bakımı ve temizliği düzenli olarak yapılmalıdır.

3. Sodyum Florür Tedavisi

Sodyum florür, otosklerozun ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla kullanılan bir ilaçtır. Florür, kemik metabolizmasını etkileyerek anormal kemik büyümesini azaltır ve kemiği stabilize eder. Sodyum florür tedavisi, otosklerozun erken evrelerinde veya hızlı ilerleme gösteren vakalarda düşünülebilir.

Sodyum Florürün Etki Mekanizması:

Sodyum florür, hidroksiapatit kristallerine bağlanarak kemik yapısını güçlendirir ve osteoblast aktivitesini azaltır. Bu sayede, anormal kemik büyümesi yavaşlar ve işitme kaybının ilerlemesi engellenmeye çalışılır.

Sodyum Florürün Kullanımı:

Sodyum florür tedavisi, genellikle oral yolla (tablet veya sıvı şeklinde) uygulanır. Tedavi süresi ve dozu, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve otosklerozun şiddetine göre KBB uzmanı tarafından belirlenir. Tedavi sırasında düzenli aralıklarla işitme testleri ve kan testleri yapılarak ilacın etkinliği ve yan etkileri takip edilir.

Sodyum Florürün Yan Etkileri:

Sodyum florürün bazı yan etkileri olabilir. Bu yan etkiler genellikle hafif düzeydedir, ancak bazı durumlarda daha ciddi olabilir. Yaygın yan etkiler şunlardır:

  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • İshal
  • Karın ağrısı
  • Eklem ağrısı
  • Baş ağrısı

Nadiren, sodyum florür daha ciddi yan etkilere neden olabilir, örneğin:

  • Florozis (dişlerde renk değişikliği ve mine hasarı)
  • Kemik ağrısı
  • Eklem sertliği
  • Sinir sistemi sorunları

Sodyum florür tedavisi almadan önce, olası yan etkiler ve riskler hakkında KBB uzmanı ile detaylı bir şekilde konuşmak önemlidir. Ayrıca, hamile veya emziren kadınlar ve böbrek yetmezliği olan kişiler sodyum florür tedavisi için uygun olmayabilir.

Sodyum Florür Tedavisinin Etkinliği:

Sodyum florür tedavisinin otosklerozun ilerlemesini yavaşlatmada etkili olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı çalışmalar, sodyum florürün işitme kaybının ilerlemesini yavaşlattığını ve kemik metabolizmasını stabilize ettiğini göstermiştir. Ancak, diğer çalışmalar sodyum florürün belirgin bir etkisinin olmadığını veya sadece sınırlı bir fayda sağladığını ileri sürmektedir. Sodyum florür tedavisinin etkinliği, hastanın yaşı, otosklerozun evresi ve bireysel yanıt gibi faktörlere bağlı olabilir.

4. Kalsiyum ve D Vitamini Takviyesi

Otosklerozda kemik metabolizmasının rolü olduğu düşünüldüğünde, kalsiyum ve D vitamini takviyesi bazı hastalara fayda sağlayabilir. Kalsiyum ve D vitamini, kemik sağlığı için önemli olan besinlerdir. D vitamini, kalsiyumun emilimini artırır ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Kalsiyum, kemiklerin temel yapı taşıdır ve kemik yoğunluğunu korur.

Kalsiyum ve D Vitamininin Etki Mekanizması:

Kalsiyum ve D vitamini, kemik metabolizmasını düzenleyerek anormal kemik büyümesini azaltmaya ve kemiği stabilize etmeye yardımcı olabilir. Bu sayede, otosklerozun ilerlemesi yavaşlayabilir.

Kalsiyum ve D Vitamininin Kullanımı:

Kalsiyum ve D vitamini takviyesi, genellikle oral yolla (tablet veya kapsül şeklinde) alınır. Dozaj, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve D vitamini seviyesine göre doktor tarafından belirlenir. Kalsiyum ve D vitamini takviyesi almadan önce, doktorunuza danışmanız önemlidir. Özellikle böbrek taşı öyküsü olan kişilerde kalsiyum takviyesi dikkatli kullanılmalıdır.

Kalsiyum ve D Vitamininin Yan Etkileri:

Kalsiyum ve D vitamini takviyesinin genellikle yan etkileri azdır. Ancak, yüksek dozlarda alındığında bazı yan etkiler görülebilir, örneğin:

  • Mide bulantısı
  • Kabızlık
  • İştahsızlık
  • Hiperkalsemi (kanda yüksek kalsiyum seviyesi)
  • Böbrek taşı oluşumu

Kalsiyum ve D Vitamininin Etkinliği:

Kalsiyum ve D vitamini takviyesinin otoskleroz üzerindeki etkisi hakkında yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Bazı çalışmalar, kalsiyum ve D vitamini takviyesinin kemik sağlığını iyileştirdiğini ve otosklerozun ilerlemesini yavaşlatabileceğini göstermiştir. Ancak, daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Kalsiyum ve D vitamini takviyesi, otoskleroz tedavisinde tek başına yeterli değildir ve genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılır.

5. Koklear İmplant

Koklear implant, şiddetli veya ileri derecede işitme kaybı olan otosklerozlu hastalarda kullanılan bir işitme cihazıdır. Koklear implant, iç kulağın (koklea) işlevini yerine getirerek sesi doğrudan işitme sinirine iletir. Koklear implant, geleneksel işitme cihazlarından farklı olarak, sesi yükseltmek yerine elektriksel sinyallere dönüştürür ve bu sinyalleri işitme sinirine gönderir.

Koklear İmplantın Çalışma Prensibi:

Koklear implant, iki ana parçadan oluşur: dış parça (ses işlemcisi) ve iç parça (implant). Ses işlemcisi, kulak arkasına yerleştirilir ve sesi alır, işler ve radyo frekans sinyallerine dönüştürür. Bu sinyaller, cilt altındaki implant aracılığıyla kokleaya iletilir. İmplant, kokleada bulunan elektrotlar aracılığıyla işitme sinirini uyarır. İşitme siniri, elektriksel sinyalleri beyne gönderir ve beyin bu sinyalleri ses olarak algılar.

Koklear İmplantın Kullanımı:

Koklear implant, otoskleroz nedeniyle şiddetli veya ileri derecede işitme kaybı olan ve işitme cihazlarından yeterli fayda görmeyen hastalara uygulanır. Koklear implant ameliyatı, genel anestezi altında yapılır ve birkaç saat sürer. Ameliyattan sonra, hastanın iyileşmesi ve cihazın ayarlanması için bir süre beklenir. Koklear implantın ayarları, bir odyolog tarafından düzenli olarak yapılır ve hastanın işitme yeteneği optimize edilir.

Koklear İmplantın Avantajları ve Dezavantajları:

Avantajları:

  • Şiddetli veya ileri derecede işitme kaybı olan hastalarda işitmeyi önemli ölçüde iyileştirir
  • Konuşmayı anlama yeteneğini artırır
  • Sosyal etkileşimi ve yaşam kalitesini yükseltir

Dezavantajları:

  • Cerrahi riskler içerir
  • Ameliyat sonrası iyileşme süreci gerektirir
  • Cihazın maliyeti yüksektir
  • Cihazın bakımı ve ayarlanması gerektirir
  • Ses kalitesi doğal işitmeye kıyasla farklı olabilir
  • Bazı kişilerde cihazdan yeterli fayda sağlanamayabilir

Koklear implant, otosklerozlu hastalarda işitme kaybını yönetmek için etkili bir seçenek olabilir. Ancak, koklear implantın uygunluğu, hastanın işitme kaybının derecesi, genel sağlık durumu ve beklentileri dikkate alınarak KBB uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.

6. Diğer Tedavi Yaklaşımları

Otoskleroz tedavisinde yukarıda bahsedilen yöntemlerin yanı sıra, bazı destekleyici tedavi yaklaşımları da kullanılabilir. Bu yaklaşımlar, semptomları hafifletmeye, yaşam kalitesini artırmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yöneliktir.

  • İşitme Rehabilitasyonu: İşitme cihazı veya koklear implant kullanan hastalar için işitme rehabilitasyonu önemlidir. İşitme rehabilitasyonu, hastanın yeni işitme cihazına veya koklear implanta uyum sağlamasına yardımcı olur, konuşmayı anlama yeteneğini geliştirir ve iletişim becerilerini artırır. İşitme rehabilitasyonu programları, odyologlar ve konuşma terapistleri tarafından uygulanır.
  • Tinnitus Yönetimi: Otosklerozlu hastalarda sıkça görülen tinnitus (kulak çınlaması) semptomunu yönetmek için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Tinnitus maskeleme cihazları, kulak çınlamasını bastırmak için kullanılan ses üreten cihazlardır. Tinnitus retraining therapy (TRT), tinnitusun algılanmasını ve rahatsızlık hissini azaltmaya yönelik bir terapi yöntemidir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), tinnitusla başa çıkma stratejileri geliştirmeye yardımcı olan bir psikoterapi yöntemidir.
  • Stres Yönetimi: Stres, tinnitus semptomlarını kötüleştirebilir ve genel sağlığı olumsuz etkileyebilir. Stres yönetimi teknikleri (örneğin, meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri), stresi azaltmaya ve rahatlamayı sağlamaya yardımcı olabilir.
  • Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir beslenme düzeni ve düzenli egzersiz, genel sağlığı iyileştirmeye ve otoskleroz semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Özellikle, anti-enflamatuar özelliklere sahip besinler (örneğin, balık, zeytinyağı, sebzeler, meyveler) tüketmek faydalı olabilir. Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, işitme sağlığını olumsuz etkileyebilir, bu nedenle bu alışkanlıklardan kaçınmak önemlidir.
  • Psikolojik Destek: Otoskleroz ve işitme kaybı, bazı kişilerde psikolojik sorunlara (örneğin, depresyon, anksiyete, sosyal izolasyon) neden olabilir. Bu durumlarda, psikolojik destek almak önemlidir. Psikologlar ve psikiyatristler, hastaların duygusal sorunlarla başa çıkmasına ve yaşam kalitesini artırmasına yardımcı olabilir.

Otosklerozda Cerrahi Dışı Tedavi Kararı Nasıl Verilir?

Otosklerozda cerrahi dışı tedavi kararı, hastanın bireysel durumuna, işitme kaybının derecesine, yaşam tarzına ve tercihlerine göre KBB uzmanı tarafından verilir. Karar verme sürecinde aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulur:

  • İşitme Kaybının Derecesi: İşitme kaybı hafif düzeyde ise, bekle ve gör yaklaşımı veya işitme cihazları düşünülebilir. Şiddetli veya ileri derecede işitme kaybı olan hastalarda koklear implant değerlendirilebilir.
  • Hastanın Yaşı ve Genel Sağlık Durumu: Yaşlı ve genel sağlık durumu kötü olan hastalar için cerrahi dışı tedavi seçenekleri daha uygun olabilir.
  • Hastanın Yaşam Tarzı: Aktif bir yaşam tarzı olan ve iletişim gerektiren işlerde çalışan kişiler için işitme cihazları veya koklear implant daha faydalı olabilir.
  • Hastanın Tercihleri: Bazı hastalar cerrahi risklerden kaçınmak için cerrahi dışı tedavi seçeneklerini tercih edebilirler.
  • Tedavi Maliyeti: İşitme cihazları ve koklear implant gibi bazı tedavi seçenekleri maliyetli olabilir. Hastanın bütçesi de tedavi kararını etkileyebilir.
  • Tedavi Beklentileri: Hastanın tedavi sonuçlarından beklentileri gerçekçi olmalıdır. Cerrahi dışı tedaviler, işitmeyi tamamen düzeltmeyebilir, ancak işitmeyi iyileştirebilir ve yaşam kalitesini artırabilir.

KBB uzmanı, hastayı detaylı bir şekilde muayene ettikten ve işitme testlerini değerlendirdikten sonra, hastaya en uygun tedavi seçeneklerini sunar ve hastanın karar vermesine yardımcı olur. Tedavi sürecinde, hastanın düzenli olarak takip edilmesi ve tedaviye verdiği yanıtın değerlendirilmesi önemlidir.

Sonuç

Otoskleroz, işitme kaybına neden olan bir hastalıktır. Cerrahi tedavi, otosklerozun ana tedavi yöntemidir, ancak cerrahiye uygun olmayan veya cerrahiyi tercih etmeyen hastalar için cerrahi dışı tedavi seçenekleri mevcuttur. Bekle ve gör yaklaşımı, işitme cihazları, sodyum florür tedavisi, kalsiyum ve D vitamini takviyesi, koklear implant ve diğer destekleyici tedavi yaklaşımları, otosklerozlu hastaların işitme kaybını yönetmelerine ve yaşam kalitesini artırmalarına yardımcı olabilir. Tedavi kararı, hastanın bireysel durumuna, işitme kaybının derecesine, yaşam tarzına ve tercihlerine göre KBB uzmanı tarafından verilmelidir.

#İşitme Kaybı#otoskleroz#İşitme Cihazları#Sodyum Florür#Medikal Tedavi

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Endoskopi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

06 11 2025 Devamını oku »
Her endoskopide parça alınır mı?

Her endoskopide parça alınır mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

Endoskopi İşleminin Fiyatı Nedir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nasıl Yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »