PCT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

16 10 2025

PCT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?
İç HastalıklarıHematoloji

PCT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

PCT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

PCT, yani Prokalsitonin, vücutta özellikle bakteriyel enfeksiyonlara yanıt olarak üretilen bir hormondur. Sağlıklı kişilerde kanda çok düşük seviyelerde bulunur. PCT düşüklüğü, genellikle normalden düşük bir prokalsitonin seviyesini ifade eder ve bu durum, enfeksiyon varlığının daha az olası olduğunu veya enfeksiyonun farklı bir türde (viral veya otoimmün) olduğunu gösterebilir. Ancak, PCT düşüklüğünün yorumlanması, hastanın genel klinik durumu, diğer laboratuvar test sonuçları ve tıbbi öyküsü ile birlikte yapılmalıdır. Bu yazıda, PCT'nin ne olduğunu, normal değerlerini, düşüklüğünün olası nedenlerini, tanı yöntemlerini ve tedavi yaklaşımlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Prokalsitonin (PCT) Nedir?

Prokalsitonin (PCT), 116 amino asitten oluşan bir prohormondur ve kalsitonin hormonunun öncüsüdür. Normalde tiroid bezindeki C hücreleri tarafından üretilir, ancak enfeksiyon durumunda vücudun çeşitli hücreleri (örneğin, karaciğer, akciğerler, kas hücreleri) tarafından da üretilebilir. PCT, özellikle bakteriyel enfeksiyonlara karşı vücudun verdiği inflamatuar yanıtın bir göstergesi olarak kabul edilir. Viral enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar veya alerjik reaksiyonlar gibi durumlarda PCT seviyeleri genellikle yükselmez veya çok az yükselir.

PCT'nin temel işlevi, vücudu enfeksiyonlara karşı korumaktır. Bakteriyel enfeksiyonlar sırasında, özellikle sepsis gibi sistemik enfeksiyonlarda, PCT seviyeleri hızla yükselir. Bu durum, bağışıklık sisteminin aktive olduğunu ve vücudun enfeksiyonla mücadele ettiğini gösterir. PCT, bağışıklık hücrelerinin aktivasyonunu ve inflamatuar mediyatörlerin salınımını tetikleyerek enfeksiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur.

PCT'nin Fizyolojik Rolleri

  • Enfeksiyonlara Yanıt: Bakteriyel enfeksiyonlara karşı hızlı ve etkili bir yanıt oluşturur.
  • Bağışıklık Sistemi Aktivasyonu: Bağışıklık hücrelerini aktive ederek enfeksiyonla mücadeleye katkıda bulunur.
  • İnflamasyonun Düzenlenmesi: İnflamatuar mediyatörlerin salınımını düzenleyerek inflamatuar yanıtı kontrol altında tutar.
  • Sepsis Tanısı ve Takibi: Sepsis gibi ciddi bakteriyel enfeksiyonların tanısında ve tedaviye yanıtın takibinde önemli bir rol oynar.

PCT Normal Değerleri

Prokalsitonin (PCT) normal değerleri, kullanılan laboratuvarın yöntemine ve referans aralığına göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak kabul edilen normal değerler aşağıdaki gibidir:

  • Normal Değer: 0.05 ng/mL veya daha düşük
  • Şüpheli Değer: 0.05 - 0.5 ng/mL (Bu aralıkta enfeksiyon olasılığı değerlendirilmelidir)
  • Yüksek Değer: 0.5 ng/mL veya daha yüksek (Bakteriyel enfeksiyon olasılığı yüksektir)

Bu değerler genel bir kılavuz niteliğindedir ve her zaman hastanın klinik durumu ile birlikte değerlendirilmelidir. Örneğin, bir hastada 0.3 ng/mL PCT değeri tespit edilirse, bu değer şüpheli aralıkta olsa bile hastanın diğer semptomları ve test sonuçları ile birlikte değerlendirilerek enfeksiyon olup olmadığına karar verilmelidir.

PCT testinin yorumlanmasında dikkat edilmesi gereken bazı faktörler şunlardır:

  • Yaş: Yenidoğanlarda ve bebeklerde PCT seviyeleri daha yüksek olabilir.
  • Böbrek Yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda PCT seviyeleri yükselebilir.
  • Travma ve Cerrahi: Büyük travmalar veya cerrahi işlemler sonrası PCT seviyeleri geçici olarak yükselebilir.
  • İlaçlar: Bazı ilaçlar PCT seviyelerini etkileyebilir.

PCT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

Prokalsitonin (PCT) düşüklüğü, genellikle 0.05 ng/mL'den daha düşük bir PCT seviyesini ifade eder. Bu durum, bakteriyel enfeksiyon olasılığının düşük olduğunu veya enfeksiyonun farklı bir türde (viral, fungal veya otoimmün) olduğunu gösterebilir. Ancak, PCT düşüklüğünün yorumlanması her zaman hastanın genel klinik durumu, diğer laboratuvar test sonuçları ve tıbbi öyküsü ile birlikte yapılmalıdır.

PCT düşüklüğünün olası anlamları şunlardır:

  • Bakteriyel Enfeksiyonun Yokluğu: PCT, özellikle bakteriyel enfeksiyonlara yanıt olarak yükselir. Düşük PCT seviyesi, aktif bir bakteriyel enfeksiyonun olmadığı anlamına gelebilir.
  • Viral Enfeksiyon: Viral enfeksiyonlar genellikle PCT seviyelerini yükseltmez. Bu nedenle, düşük PCT seviyesi viral bir enfeksiyonu düşündürebilir.
  • Otoimmün Hastalıklar: Otoimmün hastalıklar, vücudun kendi dokularına saldırması sonucu ortaya çıkar ve genellikle PCT seviyelerinde belirgin bir artışa neden olmaz.
  • Alerjik Reaksiyonlar: Alerjik reaksiyonlar da genellikle PCT seviyelerini yükseltmez.
  • Enfeksiyonun Erken Evresi: Bazı durumlarda, enfeksiyonun çok erken evrelerinde PCT seviyeleri henüz yükselmemiş olabilir. Bu durumda, testin tekrar edilmesi ve diğer klinik bulguların değerlendirilmesi önemlidir.
  • Lokalize Enfeksiyon: Bazı lokalize enfeksiyonlar (örneğin, cilt enfeksiyonları), sistemik bir inflamatuar yanıt oluşturmadığı için PCT seviyelerini yükseltmeyebilir.
  • Antibiyotik Tedavisi: Eğer hasta bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle antibiyotik tedavisi alıyorsa, tedaviye yanıt olarak PCT seviyeleri düşebilir.

Örneğin, bir hastada ateş, öksürük ve halsizlik gibi semptomlar varsa ve PCT seviyesi düşükse, doktor viral bir enfeksiyon (grip, soğuk algınlığı gibi) veya alerjik bir durumdan şüphelenebilir. Ancak, hastanın semptomları şiddetli ise ve diğer test sonuçları da enfeksiyonu destekliyorsa, PCT testinin tekrar edilmesi veya daha ileri tetkiklerin yapılması gerekebilir.

PCT Düşüklüğünün Olası Nedenleri

Prokalsitonin (PCT) düşüklüğünün çeşitli nedenleri olabilir. Bu nedenler, enfeksiyon türünden, hastanın genel sağlık durumuna kadar farklı faktörlere bağlı olabilir. İşte PCT düşüklüğünün olası nedenleri:

1. Bakteriyel Enfeksiyonun Yokluğu veya Kontrol Altına Alınması

PCT, özellikle bakteriyel enfeksiyonlara yanıt olarak yükselir. Eğer bir kişide bakteriyel enfeksiyon yoksa veya mevcut bir enfeksiyon antibiyotik tedavisi ile kontrol altına alınmışsa, PCT seviyeleri normal veya düşük olabilir.

2. Viral Enfeksiyonlar

Viral enfeksiyonlar (örneğin, grip, soğuk algınlığı, COVID-19) genellikle PCT seviyelerini yükseltmez veya çok az yükseltir. Bu nedenle, bir kişide viral bir enfeksiyon varsa, PCT seviyeleri düşük olabilir.

3. Fungal Enfeksiyonlar

Fungal enfeksiyonlar da bakteriyel enfeksiyonlar kadar PCT seviyelerini yükseltmez. Özellikle invaziv fungal enfeksiyonlar dışında, PCT seviyeleri genellikle normal veya düşük kalır.

4. Otoimmün Hastalıklar

Otoimmün hastalıklar (örneğin, romatoid artrit, lupus), vücudun kendi dokularına saldırması sonucu ortaya çıkar ve genellikle PCT seviyelerinde belirgin bir artışa neden olmaz. Bu nedenle, otoimmün hastalığı olan kişilerde PCT seviyeleri düşük olabilir.

5. Alerjik Reaksiyonlar

Alerjik reaksiyonlar, vücudun bir alerjene karşı verdiği aşırı duyarlılık yanıtıdır ve genellikle PCT seviyelerini yükseltmez. Bu nedenle, alerjik reaksiyonu olan kişilerde PCT seviyeleri düşük olabilir.

6. Enfeksiyonun Erken Evresi

Bazı durumlarda, enfeksiyonun çok erken evrelerinde PCT seviyeleri henüz yükselmemiş olabilir. Özellikle hızlı ilerleyen enfeksiyonlarda, semptomlar ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra yapılan PCT testleri düşük sonuç verebilir. Bu durumda, testin tekrar edilmesi ve diğer klinik bulguların değerlendirilmesi önemlidir.

7. Lokalize Enfeksiyonlar

Bazı lokalize enfeksiyonlar (örneğin, cilt enfeksiyonları, apse), sistemik bir inflamatuar yanıt oluşturmadığı için PCT seviyelerini yükseltmeyebilir. Bu tür enfeksiyonlar genellikle vücudun belirli bir bölgesinde sınırlı kalır ve genel bir inflamasyon belirtisi göstermez.

8. Antibiyotik Tedavisi

Eğer hasta bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle antibiyotik tedavisi alıyorsa, tedaviye yanıt olarak PCT seviyeleri düşebilir. Antibiyotikler, bakterilerin çoğalmasını engelleyerek enfeksiyonu kontrol altına alır ve bu da PCT üretimini azaltır.

9. Non-Enfeksiyöz İnflamatuar Durumlar

Bazı non-enfeksiyöz inflamatuar durumlar (örneğin, travma, cerrahi sonrası inflamasyon) PCT seviyelerini yükseltebilir, ancak bu durum genellikle bakteriyel enfeksiyonlara bağlı yükselme kadar belirgin değildir. Bu tür durumlarda, PCT seviyeleri normal veya hafif yüksek olabilir, ancak bakteriyel enfeksiyon olmadığı durumlarda düşük kalma eğilimindedir.

10. İlaçlar

Bazı ilaçlar PCT seviyelerini etkileyebilir. Özellikle bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (örneğin, kortikosteroidler) PCT üretimini azaltabilir ve bu da düşük PCT seviyelerine yol açabilir.

PCT Düşüklüğü Tanı Yöntemleri

Prokalsitonin (PCT) düşüklüğünün tanısı, hastanın klinik durumu, semptomları ve diğer laboratuvar test sonuçları ile birlikte değerlendirilerek konulur. PCT düşüklüğünün nedenini belirlemek için çeşitli tanı yöntemleri kullanılabilir:

1. Tıbbi Öykü ve Fizik Muayene

Doktor, hastanın tıbbi öyküsünü (geçmiş hastalıkları, kullandığı ilaçlar, alerjileri) ve semptomlarını (ateş, öksürük, halsizlik, ağrı) detaylı bir şekilde değerlendirir. Fizik muayene sırasında, hastanın genel durumu, vital bulguları (ateş, nabız, tansiyon, solunum hızı) ve olası enfeksiyon belirtileri (cilt döküntüleri, lenf bezi büyümesi, solunum sesleri) incelenir.

2. Laboratuvar Testleri

PCT düşüklüğünün nedenini belirlemek için çeşitli laboratuvar testleri yapılabilir:

  • Tam Kan Sayımı (CBC): Beyaz kan hücrelerinin (WBC) sayısı ve dağılımı enfeksiyon varlığını veya inflamasyonu gösterebilir. Viral enfeksiyonlarda WBC sayısı normal veya düşük olabilirken, bakteriyel enfeksiyonlarda genellikle yüksektir.
  • C-Reaktif Protein (CRP): CRP, inflamasyonun bir göstergesi olan bir proteindir. PCT ile birlikte CRP seviyeleri de değerlendirilerek enfeksiyonun veya inflamasyonun şiddeti hakkında bilgi edinilebilir.
  • Kan Kültürü: Kan kültürleri, kanda bakteri veya mantar varlığını tespit etmek için yapılır. Eğer kan kültüründe bakteri veya mantar tespit edilirse, enfeksiyonun nedeni belirlenmiş olur.
  • İdrar Tahlili ve Kültürü: İdrar tahlili, idrar yolu enfeksiyonlarını tespit etmek için yapılır. İdrar kültüründe bakteri tespit edilirse, idrar yolu enfeksiyonu tanısı konulur.
  • Solunum Yolu Testleri: Öksürük, balgam veya boğaz ağrısı gibi solunum yolu semptomları varsa, solunum yolu testleri (örneğin, grip testi, COVID-19 testi, balgam kültürü) yapılabilir. Bu testler, viral veya bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarını tespit etmeye yardımcı olur.
  • Serolojik Testler: Serolojik testler, kanda belirli antikorların varlığını tespit etmek için yapılır. Otoimmün hastalıklar (örneğin, romatoid artrit, lupus) veya viral enfeksiyonlar (örneğin, HIV, hepatit) gibi durumları teşhis etmek için kullanılabilir.
  • Diğer Biyokimyasal Testler: Karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testleri ve elektrolit seviyeleri gibi diğer biyokimyasal testler, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek ve olası diğer nedenleri tespit etmek için yapılabilir.

3. Görüntüleme Yöntemleri

Gerekli durumlarda, görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir:

  • Akciğer Grafisi (Röntgen): Akciğer grafisi, pnömoni (zatürre) veya diğer akciğer enfeksiyonlarını tespit etmek için yapılır.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): BT taraması, iç organların detaylı görüntülerini elde etmek için kullanılır. Özellikle karın veya pelvik enfeksiyonlar, apse veya tümör gibi durumları tespit etmek için faydalıdır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): MRG, yumuşak dokuların ve organların detaylı görüntülerini elde etmek için kullanılır. Özellikle sinir sistemi enfeksiyonları, kas-iskelet sistemi enfeksiyonları veya apse gibi durumları tespit etmek için faydalıdır.
  • Ultrasonografi: Ultrasonografi, iç organların ve dokuların gerçek zamanlı görüntülerini elde etmek için kullanılır. Özellikle karın içi organların (örneğin, karaciğer, safra kesesi, böbrekler) enfeksiyonları veya apse gibi durumları tespit etmek için faydalıdır.

4. Diğer Tanı Yöntemleri

Bazı durumlarda, daha spesifik tanı yöntemleri de gerekebilir:

  • Biyopsi: Biyopsi, şüpheli doku örneklerinin alınarak mikroskop altında incelenmesidir. Özellikle tümör, enfeksiyon veya inflamasyon gibi durumları teşhis etmek için kullanılır.
  • Endoskopi: Endoskopi, vücut içindeki organların (örneğin, mide, bağırsaklar, akciğerler) görüntülenmesi için kullanılan bir yöntemdir. Özellikle sindirim sistemi veya solunum yolu enfeksiyonlarını teşhis etmek için faydalıdır.
  • Lomber Ponksiyon (Bel Suyu Alma): Lomber ponksiyon, beyin omurilik sıvısının (BOS) alınarak incelenmesidir. Özellikle menenjit veya ensefalit gibi sinir sistemi enfeksiyonlarını teşhis etmek için kullanılır.

Örneğin, bir hastada ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi semptomlar varsa ve PCT seviyesi düşükse, doktor akciğer grafisi isteyerek pnömoni olup olmadığını kontrol edebilir. Eğer akciğer grafisi normal ise, viral bir enfeksiyon veya alerjik bir durumdan şüphelenilebilir ve buna yönelik testler yapılabilir.

PCT Düşüklüğü Tedavi Yaklaşımları

Prokalsitonin (PCT) düşüklüğünün tedavisi, altta yatan nedene yönelik olarak planlanır. PCT düşüklüğü genellikle bakteriyel enfeksiyonun olmadığı veya kontrol altına alındığı durumlarda görülür. Bu nedenle, tedavi yaklaşımı hastanın klinik durumu, semptomları ve diğer laboratuvar test sonuçları ile birlikte değerlendirilerek belirlenir.

1. Viral Enfeksiyonların Tedavisi

Eğer PCT düşüklüğü viral bir enfeksiyondan kaynaklanıyorsa, tedavi semptomatik ve destekleyici olabilir. Viral enfeksiyonların çoğu kendiliğinden iyileşir, ancak semptomları hafifletmek ve hastanın rahatını sağlamak için bazı önlemler alınabilir:

  • Dinlenme: Vücudun iyileşmesi için yeterli dinlenme önemlidir.
  • Sıvı Tüketimi: Bol sıvı tüketmek (su, bitki çayları, çorba) dehidratasyonu önler ve vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur.
  • Ağrı Kesiciler ve Ateş Düşürücüler: Parasetamol veya ibuprofen gibi ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler, ağrı ve ateşi kontrol altına almaya yardımcı olabilir.
  • Antiviral İlaçlar: Bazı viral enfeksiyonlar için (örneğin, grip, herpes), antiviral ilaçlar kullanılabilir. Ancak, bu ilaçlar genellikle enfeksiyonun erken evrelerinde etkili olur ve doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

2. Otoimmün Hastalıkların Tedavisi

Eğer PCT düşüklüğü otoimmün bir hastalıktan kaynaklanıyorsa, tedavi otoimmün hastalığın türüne ve şiddetine göre değişir. Otoimmün hastalıkların tedavisinde genellikle aşağıdaki yöntemler kullanılır:

  • İmmünsüpresan İlaçlar: Metotreksat, azatioprin veya siklosporin gibi immünsüpresan ilaçlar, bağışıklık sisteminin aşırı aktivitesini baskılayarak inflamasyonu azaltır.
  • Kortikosteroidler: Prednizon veya metilprednizolon gibi kortikosteroidler, inflamasyonu hızla azaltır ve semptomları hafifletir. Ancak, uzun süreli kullanımları yan etkilere neden olabilir.
  • Biyolojik Ajanlar: Tümör nekroz faktörü (TNF) inhibitörleri, interlökin inhibitörleri veya B hücrelerini hedef alan ilaçlar gibi biyolojik ajanlar, otoimmün hastalıkların tedavisinde etkili olabilir. Bu ilaçlar, bağışıklık sisteminin belirli hedeflerini bloke ederek inflamasyonu azaltır.
  • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Fizik tedavi ve rehabilitasyon, kas gücünü ve eklem hareketliliğini artırarak hastanın yaşam kalitesini iyileştirir.

3. Alerjik Reaksiyonların Tedavisi

Eğer PCT düşüklüğü alerjik bir reaksiyondan kaynaklanıyorsa, tedavi alerjik reaksiyonun şiddetine göre değişir:

  • Antihistaminikler: Setirizin, loratadin veya difenhidramin gibi antihistaminikler, alerjik reaksiyonların semptomlarını (kaşıntı, kızarıklık, hapşırma, burun akıntısı) hafifletir.
  • Kortikosteroidler: Şiddetli alerjik reaksiyonlarda, kortikosteroidler (örneğin, prednizon) kullanılabilir. Kortikosteroidler, inflamasyonu hızla azaltır ve semptomları kontrol altına alır.
  • Epinefrin (Adrenalin): Anafilaksi gibi hayatı tehdit eden alerjik reaksiyonlarda, epinefrin enjeksiyonu (adrenalin) yapılmalıdır. Epinefrin, kan damarlarını daraltarak, solunumu kolaylaştırır ve tansiyonu yükseltir.
  • Alerjenden Kaçınma: Alerjik reaksiyonları önlemenin en etkili yolu, alerjenden kaçınmaktır. Alerji testleri ile hangi alerjenlere karşı duyarlı olduğunuzu öğrenerek, bu alerjenlerden uzak durabilirsiniz.

4. Destekleyici Tedavi

PCT düşüklüğünün nedenine yönelik spesifik bir tedavi yoksa, destekleyici tedavi önlemleri alınabilir:

  • Beslenme: Sağlıklı ve dengeli beslenmek, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun iyileşmesine yardımcı olur. Protein, vitamin ve mineral açısından zengin gıdalar tüketmek önemlidir.
  • Egzersiz: Düzenli egzersiz, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlığı iyileştirir. Ancak, aşırı egzersizden kaçınmak ve vücudun dinlenmesine izin vermek önemlidir.
  • Stres Yönetimi: Stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve enfeksiyon riskini artırabilir. Stresi yönetmek için meditasyon, yoga veya hobilerle uğraşmak faydalı olabilir.
  • Uyku: Yeterli uyku, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için önemlidir. Günde 7-8 saat uyumak, vücudun dinlenmesine ve yenilenmesine yardımcı olur.

5. Antibiyotik Tedavisi

Eğer PCT düşüklüğü antibiyotik tedavisi sonrası görülüyorsa ve hastanın durumu iyileşiyorsa, antibiyotik tedavisine devam etmeye gerek olmayabilir. Ancak, hastanın durumu kötüleşiyorsa veya yeni semptomlar ortaya çıkıyorsa, doktorun önerisiyle antibiyotik tedavisine devam edilebilir veya farklı bir antibiyotik kullanılabilir.

Örneğin, bir hastada grip semptomları varsa ve PCT seviyesi düşükse, doktor dinlenme, sıvı tüketimi ve ağrı kesiciler önererek semptomatik tedavi uygulayabilir. Eğer hasta otoimmün bir hastalığa sahipse, doktor immünsüpresan ilaçlar veya biyolojik ajanlar kullanarak hastalığın seyrini kontrol altına almaya çalışabilir.

Özet

Prokalsitonin (PCT) düşüklüğü, genellikle bakteriyel enfeksiyonun olmadığı veya kontrol altına alındığı durumlarda görülen bir durumdur. PCT düşüklüğünün olası nedenleri arasında viral enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar, alerjik reaksiyonlar, enfeksiyonun erken evresi, lokalize enfeksiyonlar ve antibiyotik tedavisi yer alır. PCT düşüklüğünün tanısı, hastanın klinik durumu, semptomları ve diğer laboratuvar test sonuçları ile birlikte değerlendirilerek konulur. Tedavi yaklaşımı, altta yatan nedene yönelik olarak planlanır ve semptomatik tedavi, immünsüpresan ilaçlar, antihistaminikler veya destekleyici tedavi önlemleri içerebilir. PCT düşüklüğü olan hastaların, doktorun önerilerine uyması, düzenli olarak kontrole gitmesi ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları benimsemesi önemlidir.

#hematoloji#PCT düşüklüğü#Trombositopeni#Kan sayımı#Sağlık bilgisi

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi Nasıl Yapılır?

Endoskopi Nasıl Yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

Kan Kanseri Ve İlik Kanseri Aynı şey mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

06 11 2025 Devamını oku »
PCT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?

06 11 2025 Devamını oku »