Prostat kanseri düzelir mi?

31 10 2025

Prostat kanseri düzelir mi?
Radyasyon OnkolojisiÜrolojiMedikal Onkoloji

Prostat Kanseri Düzelir Mi? Kapsamlı Rehber

Prostat Kanseri Düzelir Mi? Kapsamlı Rehber

Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle prostat kanserinin tedavi edilme olasılığı oldukça yüksektir. Bu kapsamlı rehberde, prostat kanseri tedavisindeki başarı oranlarını, tedavi yöntemlerini, iyileşme süreçlerini ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik stratejileri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Bu bilgiler, prostat kanseri tanısı almış bireyler ve aileleri için umut verici bir kaynak olmayı amaçlamaktadır.

Prostat Kanseri Nedir?

Prostat kanseri, prostat bezinde gelişen bir tümördür. Prostat bezi, erkeklerde idrar kesesinin altında bulunan ve meni sıvısının bir kısmını üreten küçük bir bezdir. Kanser hücreleri, prostat bezinde kontrolsüz bir şekilde büyüyerek tümör oluşturur. Bu tümör, zamanla prostatın dışına yayılarak diğer organlara da sıçrayabilir (metastaz).

Prostat Kanserinin Nedenleri ve Risk Faktörleri

Prostat kanserinin kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bazı risk faktörlerinin prostat kanseri gelişme olasılığını artırdığı bilinmektedir:

  • Yaş: Prostat kanseri riski yaşla birlikte artar. Özellikle 50 yaşın üzerindeki erkeklerde daha sık görülür.
  • Aile Öyküsü: Ailede prostat kanseri öyküsü olan erkeklerde, prostat kanseri gelişme riski daha yüksektir. Özellikle birinci derece akrabalarda (baba, kardeş) prostat kanseri varsa risk daha da artar.
  • Irk: Afrikalı-Amerikalı erkeklerde prostat kanseri gelişme riski, diğer ırklara göre daha yüksektir. Ayrıca, bu grupta prostat kanseri daha agresif seyretme eğilimindedir.
  • Beslenme: Yüksek yağlı ve işlenmiş et ağırlıklı beslenme, prostat kanseri riskini artırabilir. Antioksidanlardan zengin (meyve, sebze) beslenme ise riski azaltabilir.
  • Obezite: Obezite, prostat kanseri riskini artırabilir ve hastalığın daha agresif seyretmesine neden olabilir.
  • Hormonlar: Testosteron hormonu, prostat kanseri gelişiminde rol oynayabilir. Ancak, hormon replasman tedavisi (HRT) ile prostat kanseri arasındaki ilişki hala araştırılmaktadır.
  • Diğer Faktörler: Bazı araştırmalar, kadmiyum gibi bazı kimyasallara maruz kalmanın ve bazı enfeksiyonların prostat kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir.

Prostat Kanserinin Belirtileri

Prostat kanseri genellikle erken evrelerde belirti vermez. Belirtiler ortaya çıktığında, şunlar olabilir:

  • Sık idrara çıkma: Özellikle gece sık idrara çıkma (noktüri).
  • İdrar yapmada zorluk: İdrar akışında yavaşlama, kesik kesik idrar yapma, idrarı başlatmada veya durdurmada zorluk.
  • İdrar veya menide kan: Nadir durumlarda idrarda veya menide kan görülebilir.
  • Ağrılı idrar yapma: İdrar yaparken yanma veya ağrı hissi (dizüri).
  • Sertleşme sorunu (erektil disfonksiyon): Ereksiyon elde etmede veya sürdürmede zorluk.
  • Kalça, sırt veya kemik ağrısı: Kanser kemiklere yayılmışsa (metastaz), bu bölgelerde ağrı hissedilebilir.

Bu belirtiler, prostat kanserinin yanı sıra iyi huylu prostat büyümesi (BPH) gibi diğer prostat sorunlarının da belirtisi olabilir. Bu nedenle, bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, bir üroloji uzmanına başvurmanız önemlidir.

Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?

Prostat kanseri tanısı, bir dizi test ve muayene ile konulur:

Dijital Rektal Muayene (DRM)

Bu muayenede, doktor eldivenli ve kayganlaştırıcı sürülmüş bir parmağını rektuma sokarak prostat bezini muayene eder. Prostat bezinin büyüklüğü, şekli ve kıvamı değerlendirilir. Anormallikler (sertlik, nodül) tespit edilirse, kanser şüphesi artar.

Prostat Spesifik Antijen (PSA) Testi

PSA, prostat bezi tarafından üretilen bir proteindir. PSA testi, kandaki PSA seviyesini ölçer. Yüksek PSA seviyeleri, prostat kanseri, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) veya prostat iltihabı (prostatit) gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. PSA seviyesi yüksekse, daha ileri tetkikler (biyopsi) gerekebilir.

PSA Testinin Önemi ve Sınırları: PSA testi, prostat kanseri taramasında önemli bir araçtır. Ancak, tek başına tanı koydurucu değildir. PSA seviyesi normal olan bazı erkeklerde prostat kanseri olabilirken, PSA seviyesi yüksek olan bazı erkeklerde kanser olmayabilir. Bu nedenle, PSA testi sonuçları diğer klinik bulgularla birlikte değerlendirilmelidir.

Prostat Biyopsisi

Prostat biyopsisi, prostat bezinden küçük doku örnekleri alınarak mikroskop altında incelenmesidir. Biyopsi, prostat kanseri tanısını kesin olarak koymanın tek yoludur. Biyopsi genellikle transrektal ultrason (TRUS) eşliğinde yapılır. Bu yöntemde, rektumdan bir ultrason probu sokularak prostat bezi görüntülenir ve iğne ile doku örnekleri alınır. Biyopsi sonuçları, kanser hücrelerinin varlığını, türünü ve derecesini (Gleason skoru) belirler.

Gleason Skoru

Gleason skoru, prostat kanseri hücrelerinin ne kadar agresif olduğunu gösteren bir derecelendirme sistemidir. Biyopsi örneğinde bulunan en yaygın iki hücre tipinin dereceleri toplanarak elde edilir. Gleason skoru 6 veya daha düşük olan tümörler düşük dereceli, 7 olanlar orta dereceli ve 8-10 olanlar yüksek dereceli olarak kabul edilir. Gleason skoru, tedavi seçeneklerini belirlemede önemli bir rol oynar.

Görüntüleme Yöntemleri

Prostat kanserinin yayılımını değerlendirmek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabilir:

  • Kemik Taraması: Kanser hücrelerinin kemiklere yayılıp yayılmadığını kontrol etmek için kullanılır.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Karın ve pelvis bölgesindeki organları görüntülemek için kullanılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Prostat bezini ve çevresindeki dokuları daha detaylı görüntülemek için kullanılır. Özellikle multiparametrik MRG (mpMRG), prostat kanseri tanısında ve evrelemesinde önemli bir rol oynar.
  • Prostat Spesifik Membran Antijeni (PSMA) PET/BT: PSMA, prostat kanseri hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir proteindir. PSMA PET/BT, kanser hücrelerinin vücuttaki yayılımını daha hassas bir şekilde tespit etmeye yardımcı olur. Özellikle tekrarlayan prostat kanserinde ve metastatik hastalıkta kullanılır.

Prostat Kanseri Tedavi Seçenekleri

Prostat kanseri tedavisi, kanserin evresine, Gleason skoruna, PSA seviyesine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre belirlenir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

Aktif İzlem

Aktif izlem, düşük riskli prostat kanseri olan hastalarda uygulanan bir yaklaşımdır. Bu yöntemde, tedavi hemen başlatılmaz. Bunun yerine, hasta düzenli olarak PSA testi, dijital rektal muayene ve biyopsi ile takip edilir. Kanser ilerleme belirtileri gösterirse, tedaviye başlanır. Aktif izlem, tedaviye bağlı yan etkilerden kaçınmak isteyen ve düşük riskli kanseri olan hastalar için uygun bir seçenek olabilir.

Cerrahi

Radikal prostatektomi, prostat bezinin ve çevresindeki dokuların (seminaller veziküller) cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Radikal prostatektomi, açık cerrahi veya laparoskopik (kapalı) cerrahi yöntemlerle yapılabilir. Laparoskopik cerrahi, daha küçük kesilerle yapıldığı için daha az ağrı, daha kısa hastanede kalış süresi ve daha hızlı iyileşme sağlar. Robotik cerrahi (da Vinci cerrahi sistemi), laparoskopik cerrahinin bir türüdür ve cerraha daha hassas ve kontrollü hareket imkanı sunar.

Radikal Prostatektominin Yan Etkileri: Radikal prostatektominin en sık görülen yan etkileri, idrar kaçırma (üriner inkontinans) ve sertleşme sorunu (erektil disfonksiyon)dur. Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve zamanla düzelir. Ancak, bazı hastalarda kalıcı olabilir. Sinir koruyucu cerrahi teknikleri kullanılarak bu yan etkilerin riski azaltılabilir.

Radyoterapi

Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır. Prostat kanseri tedavisinde iki tür radyoterapi kullanılır:

  • Eksternal (Dışsal) Radyoterapi: Radyasyon, vücudun dışından bir makine aracılığıyla uygulanır. Geleneksel eksternal radyoterapinin yanı sıra, yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) ve stereotaktik vücut radyoterapisi (SBRT) gibi daha gelişmiş teknikler de kullanılmaktadır. IMRT, radyasyon dozunu tümörün şekline göre ayarlayarak sağlıklı dokulara verilen zararı azaltır. SBRT, yüksek dozda radyasyonu kısa sürede tümöre odaklayarak daha etkili bir tedavi sağlar.
  • Brakiterapi (İçsel Radyoterapi): Radyoaktif tohumlar, prostat bezinin içine yerleştirilir. Bu tohumlar, düşük dozda radyasyonu doğrudan tümöre verir. Brakiterapi, düşük ve orta riskli prostat kanseri olan hastalar için uygun bir seçenektir.

Radyoterapinin Yan Etkileri: Radyoterapinin yan etkileri, idrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma, ishal, rektal rahatsızlık ve sertleşme sorunudur. Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve tedavi sonrasında düzelir. Ancak, bazı hastalarda kalıcı olabilir.

Hormon Terapisi (Androjen Deprivasyon Terapisi - ADT)

Hormon terapisi, testosteron gibi erkeklik hormonlarının üretimini veya etkisini azaltarak prostat kanseri hücrelerinin büyümesini engeller. Hormon terapisi, genellikle ileri evre prostat kanseri olan veya radyoterapi ile birlikte uygulanan hastalarda kullanılır. Hormon terapisinin farklı türleri vardır:

  • LHRH Agonistleri ve Antagonistleri: Bu ilaçlar, testosteron üretimini azaltır. LHRH agonistleri (örneğin, leuprolide, goserelin) başlangıçta testosteron seviyesini yükseltirken, daha sonra düşürür. LHRH antagonistleri (örneğin, degarelix) ise testosteron seviyesini hemen düşürür.
  • Antiandrojenler: Bu ilaçlar, testosteronun kanser hücreleri üzerindeki etkisini bloke eder. Antiandrojenler (örneğin, bicalutamide, flutamide, nilutamide) genellikle LHRH agonistleri ile birlikte kullanılır.
  • Orşiektomi (Testislerin Alınması): Cerrahi olarak testislerin alınması, testosteron üretimini durdurur.

Hormon Terapisinin Yan Etkileri: Hormon terapisinin yan etkileri, sıcak basmaları, cinsel istek azalması, sertleşme sorunu, kas kütlesi kaybı, kemik yoğunluğu azalması (osteoporoz), yorgunluk ve kilo alımıdır. Bu yan etkileri azaltmak için egzersiz, sağlıklı beslenme ve kemik güçlendirici ilaçlar kullanılabilir.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaçlar kullanır. Kemoterapi, genellikle hormon terapisine dirençli hale gelmiş ileri evre prostat kanseri olan hastalarda kullanılır. Kemoterapinin yan etkileri, saç dökülmesi, bulantı, kusma, yorgunluk ve enfeksiyon riskidir.

İmmünoterapi

İmmünoterapi, bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı savaşması için uyarır. Sipuleucel-T (Provenge), prostat kanseri tedavisinde kullanılan bir immünoterapi türüdür. Sipuleucel-T, hastanın kendi bağışıklık hücrelerini kullanarak kanser hücrelerini hedef alır. İmmünoterapi, genellikle hormon terapisine dirençli hale gelmiş ileri evre prostat kanseri olan hastalarda kullanılır.

Hedefe Yönelik Tedaviler

Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını sağlayan belirli molekülleri hedef alır. PARP inhibitörleri (örneğin, olaparib, rucaparib) ve ALK inhibitörleri, prostat kanseri tedavisinde kullanılan hedefe yönelik tedavilerdir. Bu ilaçlar, özellikle DNA onarım genlerinde mutasyon olan hastalarda etkilidir.

Klinik Araştırmalar

Klinik araştırmalar, yeni tedavi yöntemlerini değerlendirmek için yapılan çalışmalardır. Prostat kanseri olan hastalar, klinik araştırmalara katılarak yeni tedavi seçeneklerine erişebilirler. Klinik araştırmalar, prostat kanseri tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilmesine yardımcı olmaktadır.

Prostat Kanserinde İyileşme Oranları ve Yaşam Süresi

Prostat kanserinde iyileşme oranları ve yaşam süresi, kanserin evresine, Gleason skoruna, PSA seviyesine ve uygulanan tedaviye bağlı olarak değişir. Genel olarak, erken evrede teşhis edilen ve tedavi edilen prostat kanserinde iyileşme oranları oldukça yüksektir.

5 Yıllık Sağkalım Oranları

5 yıllık sağkalım oranı, tanı konulduktan sonra 5 yıl yaşayan hasta yüzdesini gösterir. Amerikan Kanser Derneği'nin (ACS) verilerine göre, prostat kanseri için genel 5 yıllık sağkalım oranı %98'in üzerindedir. Bu, prostat kanseri tanısı alan erkeklerin büyük çoğunluğunun en az 5 yıl yaşadığı anlamına gelir. Ancak, bu oranlar kanserin evresine göre değişir:

  • Lokalize Prostat Kanseri: Kanser prostat bezine sınırlıysa, 5 yıllık sağkalım oranı %100'e yakındır.
  • Bölgesel Prostat Kanseri: Kanser prostat bezinin dışına yayılmış ancak yakındaki lenf bezlerine sıçramışsa, 5 yıllık sağkalım oranı %100'e yakındır.
  • Uzak Metastatik Prostat Kanseri: Kanser kemiklere, akciğerlere veya diğer organlara yayılmışsa, 5 yıllık sağkalım oranı yaklaşık %30'dur.

Bu oranlar, prostat kanseri tedavisindeki ilerlemeler sayesinde sürekli olarak iyileşmektedir. Yeni tedavi yöntemleri ve erken teşhis sayesinde, prostat kanseri olan erkeklerin yaşam süresi ve yaşam kalitesi artmaktadır.

Prostat Kanserinde Remisyon

Remisyon, kanser belirtilerinin azalması veya kaybolması anlamına gelir. Prostat kanseri tedavisinden sonra remisyona giren hastaların çoğu, uzun yıllar boyunca sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler. Ancak, bazı hastalarda kanser tekrarlayabilir (nüks). Bu nedenle, tedavi sonrası düzenli takip ve kontrol önemlidir.

Prostat Kanseri Tedavisinin Yan Etkileriyle Başa Çıkma

Prostat kanseri tedavisinin yan etkileri, hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu yan etkilerle başa çıkmak için çeşitli stratejiler ve destekleyici tedaviler mevcuttur:

İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans)

Radikal prostatektomi veya radyoterapi sonrası idrar kaçırma sık görülen bir yan etkidir. İdrar kaçırmayı kontrol altına almak için şunlar yapılabilir:

  • Pelvik Taban Egzersizleri (Kegel Egzersizleri): Pelvik taban kaslarını güçlendirerek idrar kontrolünü artırır.
  • Mesane Eğitimi: Mesaneyi düzenli aralıklarla boşaltarak mesane kapasitesini artırır.
  • İlaçlar: İdrar kaçırmayı azaltmaya yardımcı olan ilaçlar (örneğin, antikolinerjikler, alfa blokerler) kullanılabilir.
  • Cerrahi: Kalıcı idrar kaçırma durumunda, cerrahi yöntemlerle (örneğin, askı ameliyatı, yapay sfinkter) idrar kontrolü sağlanabilir.

Sertleşme Sorunu (Erektil Disfonksiyon)

Radikal prostatektomi, radyoterapi veya hormon terapisi sonrası sertleşme sorunu görülebilir. Sertleşme sorununu tedavi etmek için şunlar yapılabilir:

  • İlaçlar: Fosfodiesteraz-5 (PDE5) inhibitörleri (örneğin, sildenafil, tadalafil, vardenafil), penise kan akışını artırarak sertleşmeye yardımcı olur.
  • Vakum Cihazları: Penise vakum uygulayarak kan akışını artırır ve sertleşmeyi sağlar.
  • Enjeksiyonlar: Penise doğrudan ilaç enjekte edilerek sertleşme sağlanır.
  • Penis Protezi: Diğer tedavi yöntemleri başarısız olursa, cerrahi olarak penis protezi yerleştirilebilir.

Yorgunluk

Prostat kanseri tedavisi, yorgunluğa neden olabilir. Yorgunluğu azaltmak için şunlar yapılabilir:

  • Egzersiz: Düzenli egzersiz, enerji seviyesini artırır ve yorgunluğu azaltır.
  • Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve sağlıklı beslenme, vücudun enerji ihtiyacını karşılar ve yorgunluğu azaltır.
  • Uyku: Yeterli uyku, vücudun dinlenmesini sağlar ve yorgunluğu azaltır.
  • Stres Yönetimi: Stresi azaltmak için yoga, meditasyon veya diğer rahatlama teknikleri kullanılabilir.

Kemik Yoğunluğu Kaybı (Osteoporoz)

Hormon terapisi, kemik yoğunluğu kaybına neden olabilir. Kemik yoğunluğunu korumak için şunlar yapılabilir:

  • Kalsiyum ve D Vitamini Takviyesi: Kemikleri güçlendirmek için kalsiyum ve D vitamini takviyesi alınabilir.
  • Ağırlık Taşıma Egzersizleri: Yürüyüş, koşu veya ağırlık kaldırma gibi egzersizler, kemik yoğunluğunu artırır.
  • İlaçlar: Kemik yoğunluğunu artırmaya yardımcı olan ilaçlar (örneğin, bifosfonatlar, denosumab) kullanılabilir.

Psikolojik Destek

Prostat kanseri tanısı ve tedavisi, hastalar ve aileleri için stresli ve zorlayıcı olabilir. Psikolojik destek almak, duygusal zorluklarla başa çıkmaya yardımcı olabilir. Psikolojik destek için şunlar yapılabilir:

  • Danışmanlık: Bir psikolog veya danışmanla konuşmak, duygusal destek sağlar ve stresle başa çıkmaya yardımcı olur.
  • Destek Grupları: Prostat kanseri olan diğer hastalarla bir araya gelmek, deneyimlerinizi paylaşmak ve destek almak için faydalı olabilir.
  • Aile ve Arkadaşlardan Destek: Aile ve arkadaşlarınızdan destek istemek, duygusal yükünüzü hafifletebilir.

Prostat Kanseri Riskini Azaltmaya Yönelik Stratejiler

Prostat kanseri riskini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve önlemler riski azaltmaya yardımcı olabilir:

  • Sağlıklı Beslenme: Meyve, sebze, tam tahıllı ürünler ve sağlıklı yağlardan zengin bir diyet tüketmek, prostat kanseri riskini azaltabilir. Özellikle domates (likopen), brokoli, karnabahar ve soya ürünleri prostat sağlığı için faydalıdır. Kırmızı et ve işlenmiş et tüketimini sınırlamak da önemlidir.
  • Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, prostat kanseri riskini azaltabilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta veya 75 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapılması önerilir.
  • Kilo Kontrolü: Obezite, prostat kanseri riskini artırabilir. Sağlıklı bir kiloda kalmak veya kilo vermek, riski azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Sigara İçmemek: Sigara içmek, prostat kanseri riskini artırabilir ve tedavi sonuçlarını olumsuz etkileyebilir. Sigarayı bırakmak, prostat sağlığı için önemlidir.
  • Düzenli Tarama: Prostat kanseri risk faktörleri olan erkeklerin (örneğin, aile öyküsü, Afrikalı-Amerikalı ırk) düzenli olarak PSA testi ve dijital rektal muayene yaptırması, erken teşhis için önemlidir. Tarama sıklığı ve başlangıç yaşı, doktorunuzla birlikte belirlenmelidir.
  • Takviyeler: Bazı araştırmalar, selenyum ve E vitamini gibi takviyelerin prostat kanseri riskini azaltabileceğini göstermektedir. Ancak, bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Takviye kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.

Sonuç

Prostat kanseri, erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle tedavi edilebilir bir hastalıktır. İyileşme oranları yüksektir ve yeni tedavi yöntemleri sayesinde yaşam süresi ve yaşam kalitesi artmaktadır. Prostat kanseri tanısı almış bireyler ve aileleri için umut verici bir gelecek vardır. Bu rehberdeki bilgiler, prostat kanseri hakkında bilinçlenmenize, tedavi seçeneklerini anlamanıza ve yaşam kalitenizi artırmaya yönelik stratejiler geliştirmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, erken teşhis ve düzenli takip hayat kurtarır. Herhangi bir belirti veya endişeniz varsa, bir üroloji uzmanına başvurmaktan çekinmeyin.

#prostat kanseri prognozu#prostat kanseri tedavisi#prostat kanseri iyileşme oranı#prostat kanseri sağkalım#prostat kanseri erken teşhis

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Prostat kanseri düzelir mi?

Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?

Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?

06 11 2025 Devamını oku »