Reflü Hastalığı ve Cerrahi Tedavi Yöntemleri: Kimler Ameliyat Adayı?

02 10 2025

Reflü Hastalığı ve Cerrahi Tedavi Yöntemleri: Kimler Ameliyat Adayı?
Genel CerrahiGastroenterolojiGastroenteroloji Cerrahisi

Reflü Hastalığı ve Cerrahi Tedavi Yöntemleri: Kimler Ameliyat Adayı?

Reflü Hastalığı ve Cerrahi Tedavi Yöntemleri: Kimler Ameliyat Adayı?

Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH), mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması sonucu ortaya çıkan kronik bir durumdur. Bu geri kaçış, yemek borusunda tahrişe, iltihaplanmaya ve çeşitli semptomlara neden olabilir. Reflü hastalığı, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu blog yazısında, reflü hastalığının ne olduğunu, cerrahi tedavi seçeneklerini ve kimlerin ameliyat için uygun aday olduğunu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Reflü Hastalığı Nedir?

Reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması (reflü) sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Normalde, yemek borusu ile mide arasında bulunan alt özofagus sfinkteri (AÖS) adı verilen bir kas halkası, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engeller. Ancak, AÖS düzgün çalışmadığında veya gevşediğinde, mide asidi ve diğer mide içerikleri yemek borusuna geri kaçabilir. Bu durum, yemek borusunda tahrişe, iltihaplanmaya ve çeşitli semptomlara neden olur.

Reflü Hastalığının Nedenleri

Reflü hastalığının birçok nedeni olabilir. En sık görülen nedenler şunlardır:

  • Alt Özofagus Sfinkter (AÖS) Zayıflığı veya Gevşemesi: AÖS, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engelleyen bir kas halkasıdır. AÖS'nin zayıflaması veya gevşemesi, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına neden olabilir.
  • Hiatal Herni: Hiatal herni, midenin bir kısmının diyaframdaki bir açıklıktan göğüs boşluğuna doğru kaymasıdır. Bu durum, AÖS'nin işlevini bozabilir ve reflüye neden olabilir.
  • Obezite: Aşırı kilolu olmak, karın içi basıncını artırarak AÖS üzerine baskı yapabilir ve reflü riskini artırabilir.
  • Hamilelik: Hamilelik sırasında hormon seviyelerindeki değişiklikler ve büyüyen rahmin karın organlarına baskı yapması, AÖS'nin gevşemesine ve reflüye neden olabilir.
  • Sigara İçmek: Sigara içmek, AÖS'nin gevşemesine ve mide asidi üretiminin artmasına neden olabilir.
  • Bazı İlaçlar: Bazı ilaçlar, özellikle nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), aspirin ve bazı tansiyon ilaçları, AÖS'nin gevşemesine ve reflüye neden olabilir.
  • Beslenme Alışkanlıkları: Yağlı yiyecekler, baharatlı yiyecekler, asitli içecekler, kafein ve alkol gibi bazı yiyecek ve içecekler, reflü semptomlarını tetikleyebilir.
  • Midenin Yavaş Boşalması (Gastroparezi): Midenin yavaş boşalması, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçma riskini artırabilir.

Reflü Hastalığının Belirtileri

Reflü hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Mide Yanması: Göğüs kemiğinin arkasında hissedilen yanma hissi, reflü hastalığının en tipik belirtisidir.
  • Regürjitasyon: Mide içeriğinin ağza veya boğaza geri gelmesi.
  • Yutma Güçlüğü (Disfaji): Yemek borusunda iltihaplanma veya daralma nedeniyle yutma güçlüğü yaşanması.
  • Göğüs Ağrısı: Mide asidinin yemek borusunu tahriş etmesi sonucu göğüs ağrısı hissedilmesi.
  • Kronik Öksürük: Mide asidinin solunum yollarına kaçması sonucu kronik öksürük gelişmesi.
  • Ses Kısıklığı: Mide asidinin ses tellerini tahriş etmesi sonucu ses kısıklığı yaşanması.
  • Boğaz Ağrısı: Mide asidinin boğazı tahriş etmesi sonucu boğaz ağrısı hissedilmesi.
  • Astım: Reflü, astım semptomlarını kötüleştirebilir veya yeni astım vakalarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
  • Diş Erozyonu: Mide asidinin diş minesini aşındırması sonucu dişlerde erozyon oluşması.
  • Hıçkırık: Sık sık hıçkırık nöbetleri geçirilmesi.

Reflü Hastalığının Komplikasyonları

Tedavi edilmeyen reflü hastalığı, ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar şunlardır:

  • Özofajit: Yemek borusunun iltihaplanması.
  • Yemek Borusu Darlığı (Striktir): Yemek borusunda kronik iltihaplanma sonucu daralma oluşması.
  • Barrett Özofagusu: Yemek borusu hücrelerinin mide hücrelerine dönüşmesi, kanser riskini artırır.
  • Yemek Borusu Kanseri (Özofagus Adenokarsinomu): Barrett özofagusu zemininde yemek borusu kanseri gelişme riski artar.
  • Akciğer Problemleri: Mide asidinin solunum yollarına kaçması sonucu pnömoni, bronşit ve astım gibi akciğer problemleri gelişebilir.

Reflü Hastalığının Teşhisi

Reflü hastalığının teşhisi, hastanın semptomları, fiziksel muayene ve bazı tanısal testler kullanılarak konulur.

  • Hasta Hikayesi ve Fiziksel Muayene: Doktor, hastanın semptomlarını ve tıbbi geçmişini değerlendirir. Fiziksel muayene sırasında, reflü hastalığı ile ilişkili olabilecek belirtiler aranır.
  • Endoskopi: Ucunda bir kamera bulunan ince, esnek bir tüp (endoskop) yemek borusuna yerleştirilerek yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağı incelenir. Endoskopi, yemek borusunda iltihaplanma, ülser veya diğer anormallikleri tespit etmek için kullanılır. Gerekirse, biyopsi alınarak doku örneği incelenebilir.
  • pH Metri: Yemek borusundaki asit seviyesini ölçmek için kullanılan bir testtir. Bir kateter veya kapsül, yemek borusuna yerleştirilir ve 24 saat boyunca asit seviyelerini kaydeder.
  • Empedans Testi: Hem asit hem de asit olmayan reflü ataklarını tespit etmek için kullanılan bir testtir. Bir kateter, yemek borusuna yerleştirilir ve yemek borusundaki sıvı hareketlerini ölçer.
  • Manometri: Yemek borusunun kasılma yeteneğini ve AÖS'nin basıncını ölçmek için kullanılan bir testtir. Bir kateter, yemek borusuna yerleştirilir ve yemek borusundaki basınç değişikliklerini ölçer.
  • Baryumlu Grafi: Hastaya baryum içeren bir sıvı içirilir ve yemek borusunun ve midenin röntgen filmi çekilir. Bu test, yemek borusunda daralma, ülser veya hiatal herni gibi anormallikleri tespit etmek için kullanılabilir.

Reflü Hastalığının Tedavi Yöntemleri

Reflü hastalığının tedavisi, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi yöntemleri şunları içerir:

  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
    • Kilo Verme: Aşırı kilolu veya obez olan kişiler, kilo vererek karın içi basıncını azaltabilir ve reflü semptomlarını hafifletebilir.
    • Yatmadan Önce Yemek Yemeyi Bırakma: Yatmadan en az 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakmak, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçma riskini azaltabilir.
    • Yatağın Başını Yükseltme: Yatağın başını 15-20 cm yükseltmek, yerçekiminin mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engellemesine yardımcı olabilir.
    • Tetkikleyici Yiyeceklerden Kaçınma: Yağlı yiyecekler, baharatlı yiyecekler, asitli içecekler, kafein ve alkol gibi reflü semptomlarını tetikleyen yiyecek ve içeceklerden kaçınmak önemlidir.
    • Sigarayı Bırakma: Sigara içmek, AÖS'nin gevşemesine ve mide asidi üretiminin artmasına neden olabilir. Sigarayı bırakmak, reflü semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
    • Küçük ve Sık Öğünler Yeme: Büyük öğünler yerine küçük ve sık öğünler yemek, mide basıncını azaltabilir ve reflü semptomlarını hafifletebilir.
    • Sıkı Giysilerden Kaçınma: Sıkı giysiler, karın içi basıncını artırarak AÖS üzerine baskı yapabilir ve reflü semptomlarını kötüleştirebilir.
  • İlaç Tedavisi:
    • Antasitler: Mide asidini nötralize ederek hızlı bir rahatlama sağlarlar. Ancak, uzun süreli kullanımda yan etkilere neden olabilirler.
    • H2 Reseptör Blokerleri: Mide asidi üretimini azaltarak reflü semptomlarını hafifletirler. Daha uzun süreli etkilidirler, ancak proton pompa inhibitörleri (PPI'lar) kadar etkili değillerdir.
    • Proton Pompa İnhibitörleri (PPI'lar): Mide asidi üretimini önemli ölçüde azaltarak reflü semptomlarını kontrol altına alırlar. PPI'lar, reflü hastalığının tedavisinde en etkili ilaçlardır. Ancak, uzun süreli kullanımda yan etkilere neden olabilirler.
    • Prokinetikler: Midenin boşalmasını hızlandırarak ve AÖS basıncını artırarak reflü semptomlarını hafifletebilirler. Ancak, yan etkileri nedeniyle daha az kullanılırlar.
  • Cerrahi Tedavi:
  • İlaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaçların yan etkilerinden dolayı ilaç kullanamayan hastalarda cerrahi tedavi düşünülebilir. Cerrahi tedavinin amacı, AÖS'nin işlevini güçlendirmek ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engellemektir.

Reflü Hastalığında Cerrahi Tedavi Yöntemleri

Reflü hastalığının cerrahi tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

Laparoskopik Nissen Fundoplikasyonu

Laparoskopik Nissen fundoplikasyonu, reflü hastalığının cerrahi tedavisinde en sık kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde, midenin üst kısmı (fundus) yemek borusunun etrafına sarılır ve AÖS'nin güçlendirilmesi sağlanır. Ameliyat, karın bölgesinde açılan küçük kesilerden (laparoskopik) gerçekleştirilir.

Nasıl Yapılır?

  1. Hasta genel anestezi altında uyutulur.
  2. Karın bölgesinde 5-6 adet küçük kesi (0.5-1 cm) açılır.
  3. Bu kesilerden karın boşluğuna karbondioksit gazı verilerek karın şişirilir ve cerrahın çalışması için alan oluşturulur.
  4. Laparoskop adı verilen bir kamera ve diğer cerrahi aletler karın boşluğuna yerleştirilir.
  5. Mide ve yemek borusu arasındaki bağlantı yeri serbestleştirilir.
  6. Midenin üst kısmı (fundus) yemek borusunun etrafına 360 derece sarılır ve dikişlerle sabitlenir. Bu, AÖS'nin güçlenmesini sağlar.
  7. Hiatal herni varsa, diyaframdaki açıklık daraltılır.
  8. Cerrahi aletler ve laparoskop çıkarılır.
  9. Kesi yerleri kapatılır.

Avantajları:

  • Minimal invaziv bir yöntemdir (küçük kesilerle yapılır).
  • Ameliyat sonrası ağrı daha azdır.
  • Hastanede kalış süresi kısadır (genellikle 1-2 gün).
  • İyileşme süreci daha hızlıdır.
  • Reflü semptomlarını kontrol altına almada yüksek başarı oranına sahiptir.

Dezavantajları:

  • Geçici yutma güçlüğü (disfaji) yaşanabilir.
  • Gaz şişkinliği ve geğirme zorluğu görülebilir.
  • Nadir durumlarda, dikişlerin açılması veya kayması sonucu reflü semptomları tekrarlayabilir.

Laparoskopik Toupet Fundoplikasyonu

Laparoskopik Toupet fundoplikasyonu, Nissen fundoplikasyonuna benzer bir yöntemdir. Ancak, bu yöntemde midenin üst kısmı yemek borusunun etrafına 270 derece sarılır. Bu, yutma güçlüğü riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Nasıl Yapılır?

Toupet fundoplikasyonu, Nissen fundoplikasyonuna benzer şekilde laparoskopik olarak yapılır. Temel fark, midenin yemek borusunun etrafına 360 derece yerine 270 derece sarılmasıdır.

Avantajları:

  • Nissen fundoplikasyonuna benzer avantajlara sahiptir.
  • Yutma güçlüğü riski daha düşüktür.

Dezavantajları:

  • Nissen fundoplikasyonuna benzer dezavantajlara sahiptir.
  • Reflü kontrolü, Nissen fundoplikasyonuna göre biraz daha az etkili olabilir.

Laparoskopik Dor Fundoplikasyonu

Laparoskopik Dor fundoplikasyonu, midenin üst kısmının yemek borusunun önüne yerleştirildiği ve dikişlerle sabitlendiği bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle yemek borusu hareket bozukluğu olan hastalarda tercih edilebilir.

Nasıl Yapılır?

Dor fundoplikasyonu, laparoskopik olarak yapılır. Midenin üst kısmı yemek borusunun önüne yerleştirilir ve dikişlerle sabitlenir.

Avantajları:

  • Yemek borusu hareket bozukluğu olan hastalar için uygun bir seçenektir.

Dezavantajları:

  • Reflü kontrolü, Nissen fundoplikasyonu kadar etkili olmayabilir.

Manyetik Sfinkter Augmentasyonu (LINX Sistemi)

LINX sistemi, yemek borusu ile mide arasına yerleştirilen küçük, manyetik boncuklardan oluşan bir halkadır. Bu halka, AÖS'nin güçlenmesine ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engellemeye yardımcı olur.

Nasıl Yapılır?

  1. LINX sistemi, laparoskopik olarak yerleştirilir.
  2. Yemek borusu ve mide arasındaki bağlantı yeri serbestleştirilir.
  3. LINX halkası, yemek borusunun etrafına yerleştirilir ve manyetik boncuklar birbirine kenetlenir.
  4. Cerrahi aletler ve laparoskop çıkarılır.
  5. Kesi yerleri kapatılır.

Avantajları:

  • Minimal invaziv bir yöntemdir.
  • Yutma güçlüğü riski düşüktür.
  • Gaz şişkinliği ve geğirme zorluğu daha az görülür.
  • Geri dönüşümlü bir yöntemdir (halka çıkarılabilir).

Dezavantajları:

  • LINX sisteminin maliyeti yüksektir.
  • Bazı hastalarda yutma güçlüğü veya göğüs ağrısı görülebilir.
  • MR görüntülemesi LINX sistemi yerindeyken yapılamaz.

Transoral İnsizyon Olmayan Fundoplikasyon (TIF)

TIF, ağız yoluyla yapılan bir endoskopik işlemdir. Bu yöntemde, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engellemek için yemek borusu ile mide arasında yeni bir kapakçık oluşturulur. Herhangi bir kesi yapılmadığı için iyileşme süreci daha hızlıdır.

Nasıl Yapılır?

  1. Hasta genel anestezi altında uyutulur.
  2. Endoskop ağız yoluyla yemek borusuna yerleştirilir.
  3. Endoskop üzerindeki özel aletler kullanılarak yemek borusu ile mide arasında yeni bir kapakçık oluşturulur.
  4. Kapackık, dikişler veya klipslerle sabitlenir.
  5. Endoskop çıkarılır.

Avantajları:

  • Kesi yapılmadığı için minimal invaziv bir yöntemdir.
  • Ameliyat sonrası ağrı daha azdır.
  • Hastanede kalış süresi kısadır.
  • İyileşme süreci daha hızlıdır.

Dezavantajları:

  • Reflü kontrolü, laparoskopik fundoplikasyon kadar etkili olmayabilir.
  • Uzun dönem sonuçları hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Kimler Reflü Ameliyatı Adayıdır?

Reflü ameliyatı, aşağıdaki durumlarda düşünülebilir:

  • İlaç Tedavisine Yanıt Vermeyen Hastalar: PPI'lar gibi ilaçlarla reflü semptomları kontrol altına alınamıyorsa, cerrahi tedavi düşünülebilir.
  • İlaçların Yan Etkilerinden Dolayı İlaç Kullanamayan Hastalar: PPI'ların uzun süreli kullanımında yan etkiler görülebilir. Bu durumda, cerrahi tedavi bir alternatif olabilir.
  • Reflü Komplikasyonları Gelişen Hastalar: Özofajit, yemek borusu darlığı veya Barrett özofagusu gibi reflü komplikasyonları gelişen hastalarda cerrahi tedavi düşünülebilir.
  • Genç ve Uzun Süre İlaç Kullanmak İstemeyen Hastalar: Genç hastalarda uzun süreli ilaç kullanımının potansiyel yan etkilerinden kaçınmak için cerrahi tedavi tercih edilebilir.
  • Hiatal Hernisi Olan Hastalar: Hiatal herniye bağlı reflü semptomları olan hastalarda cerrahi tedavi, hem hiatal herniyi düzeltmek hem de reflüyü kontrol altına almak için etkili bir seçenek olabilir.

Ameliyat Öncesi Değerlendirme

Reflü ameliyatı adayı olan hastalar, ameliyat öncesi kapsamlı bir değerlendirmeden geçirilmelidir. Bu değerlendirme şunları içerir:

  • Hasta Hikayesi ve Fiziksel Muayene: Hastanın semptomları, tıbbi geçmişi ve fiziksel durumu değerlendirilir.
  • Endoskopi: Yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağı incelenir. Yemek borusunda iltihaplanma, ülser veya diğer anormallikler tespit edilir. Gerekirse, biyopsi alınarak doku örneği incelenir.
  • pH Metri: Yemek borusundaki asit seviyesi ölçülür.
  • Manometri: Yemek borusunun kasılma yeteneği ve AÖS'nin basıncı ölçülür.
  • Baryumlu Grafi: Yemek borusunun ve midenin röntgen filmi çekilir.
  • Solunum Fonksiyon Testleri: Özellikle astımı olan veya akciğer problemleri yaşayan hastalarda solunum fonksiyonları değerlendirilir.
  • Kardiyolojik Değerlendirme: Özellikle kalp hastalığı olan hastalarda kardiyolojik değerlendirme yapılır.

Ameliyat Sonrası Bakım

Reflü ameliyatı sonrası hastaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır:

  • Beslenme: Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta sıvı ve yumuşak gıdalarla beslenmek önemlidir. Daha sonra yavaş yavaş katı gıdalara geçilebilir. Küçük ve sık öğünler yemek, mide basıncını azaltmaya yardımcı olur.
  • İlaçlar: Doktorun önerdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ağrı kesiciler, mide koruyucular ve diğer ilaçlar ameliyat sonrası iyileşme sürecini destekler.
  • Aktivite: Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak önemlidir. Yürüyüş gibi hafif egzersizler yapılabilir.
  • Takip: Ameliyat sonrası düzenli olarak doktor kontrolüne gitmek önemlidir. Bu kontrollerde, iyileşme süreci takip edilir ve herhangi bir komplikasyon erken tespit edilir.
  • Yutma Güçlüğü: Ameliyat sonrası geçici yutma güçlüğü yaşanabilir. Bu durum genellikle birkaç hafta içinde düzelir. Ancak, yutma güçlüğü devam ederse, doktora başvurmak önemlidir.
  • Gaz Şişkinliği ve Geğirme Zorluğu: Ameliyat sonrası gaz şişkinliği ve geğirme zorluğu görülebilir. Bu durum genellikle zamanla düzelir. Ancak, rahatsızlık vericiyse, doktora başvurmak önemlidir.

Sonuç

Reflü hastalığı, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen kronik bir durumdur. İlaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile semptomlar kontrol altına alınamazsa, cerrahi tedavi bir seçenek olabilir. Reflü ameliyatı, AÖS'nin işlevini güçlendirmek ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engellemek için etkili bir yöntemdir. Ancak, her hasta ameliyat için uygun aday olmayabilir. Ameliyat öncesi kapsamlı bir değerlendirme yapılarak, hastanın genel sağlık durumu ve reflü hastalığının şiddeti dikkate alınarak cerrahi kararı verilmelidir. Ameliyat sonrası dikkatli bir bakım ve takip ile reflü semptomları kontrol altına alınabilir ve hastanın yaşam kalitesi artırılabilir.

#reflü cerrahisi#gastroözofageal reflü#reflü#laparoskopik fundoplikasyon#mide fıtığı

Diğer Blog Yazıları

Akılcı İlaç Kullanımı: Sağlığınızı Korurken Tasarruf Etmenin Yolları

Akılcı İlaç Kullanımı: Sağlığınızı Korurken Tasarruf Etmenin Yolları

06 11 2025 Devamını oku »
Üroloji Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

Üroloji Yoğun Bakım Hastalarında Sık Karşılaşılan Komplikasyonlar ve Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

Hematoloji Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi: Kan Hastalıkları ve Kritik Bakım

06 11 2025 Devamını oku »
Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

Romatoid Artrit ve Beslenme: Ağrıyı Azaltmak İçin Ne Yemeli, Nelerden Kaçınmalı?

06 11 2025 Devamını oku »
Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »