Tıbbi Onkolojide Son Gelişmeler: Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi

08 11 2025

Tıbbi Onkolojide Son Gelişmeler: Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi
Tıbbi OnkolojiFarmakolojiGenel Onkolojiİmmüno-Onkoloji

Tıbbi Onkolojide Son Gelişmeler: Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi

Tıbbi Onkolojide Son Gelişmeler: Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi

Kanser, dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biridir ve her yıl milyonlarca insanı etkilemektedir. Son yıllarda tıbbi onkoloji alanında kaydedilen ilerlemeler, kanser tedavisinde devrim yaratmış ve hastalara umut ışığı olmuştur. Özellikle hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi, kanserle mücadelede yeni bir çağ açmıştır. Bu blog yazısında, bu iki önemli tedavi yöntemindeki son gelişmeleri ve kanser hastaları için ne anlama geldiklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Hedefe Yönelik Tedaviler: Kanser Hücrelerinin Zayıf Noktalarını Hedeflemek

Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini, yayılmasını ve hayatta kalmasını sağlayan belirli molekülleri (genler, proteinler) hedef alan ilaçlardır. Geleneksel kemoterapiden farklı olarak, hedefe yönelik tedaviler sağlıklı hücrelere daha az zarar verir, bu da daha az yan etki ve daha iyi yaşam kalitesi anlamına gelebilir.

Hedefe Yönelik Tedavilerin Temel İlkeleri

Hedefe yönelik tedavilerin geliştirilmesi, kanser biyolojisi ve genetiği alanındaki derinlemesine araştırmalara dayanmaktadır. Kanser hücrelerinin normal hücrelerden farklı olan belirli moleküler özelliklerini anlamak, bu hedeflere yönelik ilaçların tasarlanmasını mümkün kılar.

  • Hedef Seçimi: İdeal bir hedef, kanser hücrelerinde aşırı eksprese edilen, mutasyona uğramış veya normal hücrelerde bulunmayan bir molekül olmalıdır.
  • İlaç Geliştirme: Seçilen hedefe bağlanabilen ve onun aktivitesini engelleyebilen ilaçlar geliştirilir.
  • Klinik Denemeler: Geliştirilen ilaçların güvenliği ve etkinliği klinik denemelerde değerlendirilir.

Hedefe Yönelik Tedavi Türleri

Hedefe yönelik tedaviler, etki mekanizmalarına ve hedefledikleri moleküllere göre farklı kategorilere ayrılabilir:

Küçük Molekül İnhibitörleri

Küçük molekül inhibitörleri, hücre içindeki protein kinazlar gibi enzimleri hedef alan küçük organik moleküllerdir. Bu enzimler, hücre büyümesi, farklılaşması ve apoptozu (programlanmış hücre ölümü) gibi önemli süreçleri düzenler. Kanser hücrelerinde bu enzimlerin aktivasyonu sıklıkla artmıştır, bu da kontrolsüz hücre büyümesine ve yayılmasına yol açar. Küçük molekül inhibitörleri, bu enzimlerin aktivitesini bloke ederek kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.

  • EGFR İnhibitörleri (Erlotinib, Gefitinib, Osimertinib): Epidermal büyüme faktörü reseptörü (EGFR), hücre büyümesi ve farklılaşmasında rol oynayan bir protein kinazdır. EGFR mutasyonları akciğer kanseri, kolon kanseri ve diğer kanser türlerinde sıktır. EGFR inhibitörleri, EGFR'ye bağlanarak onun aktivitesini bloke eder ve kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
  • BRAF İnhibitörleri (Vemurafenib, Dabrafenib): BRAF, MAPK sinyal yolunda yer alan bir protein kinazdır. BRAF mutasyonları melanom, tiroid kanseri ve diğer kanser türlerinde sıktır. BRAF inhibitörleri, BRAF'ye bağlanarak onun aktivitesini bloke eder ve kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
  • ALK İnhibitörleri (Crizotinib, Alectinib, Brigatinib): Anaplastik lenfoma kinazı (ALK), hücre büyümesi ve farklılaşmasında rol oynayan bir protein kinazdır. ALK füzyon genleri akciğer kanseri ve diğer kanser türlerinde sıktır. ALK inhibitörleri, ALK'ye bağlanarak onun aktivitesini bloke eder ve kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
  • BCR-ABL İnhibitörleri (Imatinib, Dasatinib, Nilotinib): BCR-ABL, kronik miyeloid lösemi (KML) hastalarında bulunan anormal bir protein kinazdır. BCR-ABL inhibitörleri, BCR-ABL'ye bağlanarak onun aktivitesini bloke eder ve KML hücrelerinin büyümesini engeller.

Monoklonal Antikorlar

Monoklonal antikorlar, belirli bir antijene (bir protein veya molekül) bağlanan özel olarak tasarlanmış antikorlardır. Kanser tedavisinde kullanılan monoklonal antikorlar, kanser hücrelerinin yüzeyindeki antijenlere bağlanarak çeşitli mekanizmalarla kanser hücrelerini yok eder.

  • Rituximab: CD20 antijenine bağlanan bir monoklonal antikordur. CD20, B hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir proteindir. Rituximab, B hücrelerini yok ederek non-Hodgkin lenfoma ve kronik lenfositik lösemi gibi B hücreli kanserlerin tedavisinde kullanılır.
  • Trastuzumab: HER2 proteinine bağlanan bir monoklonal antikordur. HER2, hücre büyümesi ve farklılaşmasında rol oynayan bir proteindir. HER2 aşırı ekspresyonu meme kanseri, mide kanseri ve diğer kanser türlerinde sıktır. Trastuzumab, HER2'ye bağlanarak onun aktivitesini bloke eder ve kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
  • Cetuximab ve Panitumumab: EGFR'ye bağlanan monoklonal antikorlardır. EGFR mutasyonları kolon kanseri, baş ve boyun kanseri ve diğer kanser türlerinde sıktır. Cetuximab ve Panitumumab, EGFR'ye bağlanarak onun aktivitesini bloke eder ve kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
  • Bevacizumab: VEGF (vasküler endotelyal büyüme faktörü) proteinine bağlanan bir monoklonal antikordur. VEGF, kan damarlarının oluşumunu teşvik eden bir proteindir. Bevacizumab, VEGF'ye bağlanarak kan damarlarının oluşumunu engeller ve tümörün büyümesini yavaşlatır.

Diğer Hedefe Yönelik Tedaviler

Yukarıda bahsedilenlerin dışında, kanser tedavisinde kullanılan birçok başka hedefe yönelik tedavi bulunmaktadır. Bu tedaviler, farklı mekanizmalarla kanser hücrelerini hedef alır ve çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kullanılır.

  • PARP İnhibitörleri (Olaparib, Talazoparib): PARP (poli ADP riboz polimeraz), DNA onarımında rol oynayan bir enzimdir. PARP inhibitörleri, PARP'yi bloke ederek DNA onarımını engeller ve kanser hücrelerinin ölmesine neden olur. Özellikle BRCA1 veya BRCA2 mutasyonları olan meme kanseri, yumurtalık kanseri ve prostat kanseri hastalarında etkilidir.
  • mTOR İnhibitörleri (Everolimus, Temsirolimus): mTOR (memeli hedefi rapamisin), hücre büyümesi, farklılaşması ve metabolizmasında rol oynayan bir protein kinazdır. mTOR inhibitörleri, mTOR'yi bloke ederek kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller. Böbrek kanseri, meme kanseri ve diğer kanser türlerinin tedavisinde kullanılır.
  • CDK4/6 İnhibitörleri (Palbociclib, Ribociclib, Abemaciclib): CDK4/6 (siklin bağımlı kinaz 4/6), hücre döngüsünü düzenleyen protein kinazlardır. CDK4/6 inhibitörleri, CDK4/6'yı bloke ederek hücre döngüsünü durdurur ve kanser hücrelerinin büyümesini engeller. Özellikle hormon reseptörü pozitif, HER2 negatif meme kanseri hastalarında etkilidir.

Hedefe Yönelik Tedavilerin Avantajları ve Dezavantajları

Hedefe yönelik tedaviler, geleneksel kemoterapiye göre birçok avantaja sahiptir:

  • Daha Az Yan Etki: Hedefe yönelik tedaviler, sağlıklı hücrelere daha az zarar verdiği için kemoterapiye göre daha az yan etkiye neden olabilir.
  • Daha İyi Yaşam Kalitesi: Daha az yan etki, hastaların yaşam kalitesini artırabilir.
  • Daha Etkili: Bazı kanser türlerinde, hedefe yönelik tedaviler kemoterapiden daha etkili olabilir.
  • Kişiselleştirilmiş Tedavi: Hedefe yönelik tedaviler, hastaların tümörlerinin moleküler özelliklerine göre kişiselleştirilebilir.

Ancak, hedefe yönelik tedavilerin bazı dezavantajları da vardır:

  • Dirence Gelişimi: Kanser hücreleri, zamanla hedefe yönelik tedavilere karşı direnç geliştirebilir.
  • Yüksek Maliyet: Hedefe yönelik tedaviler, kemoterapiye göre daha pahalı olabilir.
  • Her Kanser Türünde Etkili Değil: Hedefe yönelik tedaviler, her kanser türünde etkili değildir.

Hedefe Yönelik Tedavilerde Güncel Gelişmeler

Hedefe yönelik tedaviler alanında sürekli olarak yeni gelişmeler kaydedilmektedir. Araştırmacılar, yeni hedefler keşfetmek, daha etkili ilaçlar geliştirmek ve direnci aşmak için çalışmalarını sürdürmektedirler.

  • Yeni Hedeflerin Keşfi: Kanser biyolojisi ve genetiği alanındaki araştırmalar, kanser hücrelerinin zayıf noktalarını temsil eden yeni hedeflerin keşfedilmesine yol açmaktadır.
  • Daha Etkili İlaçların Geliştirilmesi: Araştırmacılar, mevcut hedeflere daha güçlü bağlanan ve daha az yan etkiye neden olan yeni ilaçlar geliştirmektedirler.
  • Direnci Aşma Stratejileri: Kanser hücrelerinin hedefe yönelik tedavilere karşı geliştirdiği direnci aşmak için çeşitli stratejiler geliştirilmektedir. Bu stratejiler arasında, farklı hedefleri aynı anda hedef alan kombinasyon tedavileri, direnç mekanizmalarını hedef alan ilaçlar ve immünoterapi bulunmaktadır.
  • Sıvı Biyopsi: Sıvı biyopsi, kan veya diğer vücut sıvılarından alınan örnekler üzerinde yapılan bir testtir. Sıvı biyopsi, tümör DNA'sını, kanser hücrelerini veya diğer kanserle ilişkili molekülleri tespit etmek için kullanılabilir. Hedefe yönelik tedavilerin seçiminde ve tedaviye yanıtın izlenmesinde önemli bir araçtır.

İmmünoterapi: Bağışıklık Sistemini Kanserle Mücadele Etmesi İçin Uyarmak

İmmünoterapi, kanserle mücadelede bağışıklık sistemini kullanan bir tedavi yöntemidir. Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlara ve diğer hastalıklara karşı korur. Ancak, kanser hücreleri bağışıklık sisteminden kaçabilir veya onu baskılayabilir. İmmünoterapi, bağışıklık sistemini kanser hücrelerini tanıyıp yok etmesi için uyararak veya bağışıklık sisteminin kanser hücreleri üzerindeki baskısını kaldırarak etki gösterir.

İmmünoterapinin Temel İlkeleri

İmmünoterapinin geliştirilmesi, bağışıklık sistemi ve kanser arasındaki etkileşimlerin anlaşılmasına dayanmaktadır. Bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini nasıl tanıdığı, nasıl saldırdığı ve kanser hücrelerinin bağışıklık sisteminden nasıl kaçtığı gibi temel soruların yanıtlanması, immünoterapi ilaçlarının tasarlanmasını mümkün kılmıştır.

  • Bağışıklık Sisteminin Aktivasyonu: İmmünoterapi ilaçları, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını ve saldırmasını kolaylaştırır.
  • Bağışıklık Sisteminin Baskılanmasının Kaldırılması: Kanser hücreleri, bağışıklık sistemini baskılayarak kendilerini koruyabilir. İmmünoterapi ilaçları, bu baskıyı kaldırarak bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını sağlar.
  • Kişiselleştirilmiş İmmünoterapi: Bazı immünoterapi yaklaşımları, hastaların bağışıklık hücrelerini laboratuvarda çoğaltarak veya genetik olarak değiştirerek kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde hedeflemesini sağlar.

İmmünoterapi Türleri

İmmünoterapi, farklı mekanizmalarla etki gösteren çeşitli tedavi yöntemlerini içerir:

Kontrol Noktası İnhibitörleri

Kontrol noktası inhibitörleri, bağışıklık hücrelerinin (T hücreleri) aktivitesini düzenleyen kontrol noktalarını hedef alan ilaçlardır. Kanser hücreleri, kontrol noktalarını aktive ederek T hücrelerinin kendilerine saldırmasını engelleyebilir. Kontrol noktası inhibitörleri, bu kontrol noktalarını bloke ederek T hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesini sağlar.

  • PD-1 İnhibitörleri (Pembrolizumab, Nivolumab, Cemiplimab): PD-1 (programlanmış hücre ölüm proteini 1), T hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir proteindir. PD-L1 (programlanmış hücre ölüm ligandı 1), kanser hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir proteindir. PD-L1, PD-1'e bağlanarak T hücrelerinin aktivitesini inhibe eder. PD-1 inhibitörleri, PD-1'i bloke ederek T hücrelerinin aktivitesini artırır ve kanser hücrelerini yok etmesini sağlar.
  • CTLA-4 İnhibitörleri (Ipilimumab): CTLA-4 (sitotoksik T lenfosit antijeni 4), T hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir proteindir. CTLA-4, T hücrelerinin aktivitesini inhibe eder. CTLA-4 inhibitörleri, CTLA-4'ü bloke ederek T hücrelerinin aktivitesini artırır ve kanser hücrelerini yok etmesini sağlar.
  • PD-L1 İnhibitörleri (Atezolizumab, Durvalumab, Avelumab): PD-L1 inhibitörleri, PD-L1'i bloke ederek T hücrelerinin aktivitesini artırır ve kanser hücrelerini yok etmesini sağlar.

CAR-T Hücre Tedavisi

CAR-T (kimerik antijen reseptörü T hücresi) hücre tedavisi, hastanın kendi T hücrelerinin laboratuvarda genetik olarak değiştirilerek kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde hedeflemesini sağlayan bir immünoterapi yöntemidir. T hücreleri, kanser hücrelerinin yüzeyindeki belirli antijenleri tanıyan kimerik antijen reseptörleri (CAR) ile donatılır. Bu değiştirilmiş T hücreleri, hastaya geri verilir ve kanser hücrelerini bulup yok eder.

CAR-T hücre tedavisi, özellikle lenfoma, lösemi ve multipl miyelom gibi kan kanserlerinin tedavisinde umut verici sonuçlar vermiştir.

Onkolitik Virüsler

Onkolitik virüsler, kanser hücrelerini enfekte edip yok eden virüslerdir. Bu virüsler, doğal olarak kanser hücrelerini hedef alabilir veya genetik olarak kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde hedeflemesi için tasarlanabilir. Onkolitik virüsler, kanser hücrelerini yok etmenin yanı sıra bağışıklık sistemini de aktive ederek kanserle mücadelede çift yönlü bir etki gösterir.

Talimogene laherparepvec (T-VEC), melanom tedavisinde kullanılan bir onkolitik virüstür.

Sitokinler

Sitokinler, bağışıklık hücreleri tarafından salgılanan ve bağışıklık sistemini düzenleyen proteinlerdir. İnterferonlar ve interlökinler gibi bazı sitokinler, kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Bu sitokinler, bağışıklık sistemini aktive ederek kanser hücrelerinin yok edilmesini sağlar.

İnterferon alfa, melanom, böbrek kanseri ve lösemi gibi kanser türlerinin tedavisinde kullanılır.

Kanser Aşıları

Kanser aşıları, bağışıklık sistemini kanser hücrelerini tanıması ve saldırması için uyaran aşılardır. Profilaktik aşılar (örneğin, HPV aşısı), belirli virüslerin neden olduğu kanserleri önlemeye yardımcı olurken, terapötik aşılar mevcut kanseri tedavi etmek için kullanılır.

Sipuleucel-T, prostat kanseri tedavisinde kullanılan bir terapötik aşıdır.

İmmünoterapinin Avantajları ve Dezavantajları

İmmünoterapi, geleneksel kanser tedavilerine göre bazı önemli avantajlara sahiptir:

  • Uzun Süreli Yanıtlar: İmmünoterapi, bazı hastalarda uzun süreli ve hatta kalıcı yanıtlar sağlayabilir.
  • Daha Az Yan Etki: İmmünoterapi, kemoterapiye göre daha az yan etkiye neden olabilir.
  • Farklı Kanser Türlerinde Etkili: İmmünoterapi, farklı kanser türlerinin tedavisinde etkili olabilir.

Ancak, immünoterapinin bazı dezavantajları da vardır:

  • Yan Etkiler: İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonuna bağlı olarak otoimmün reaksiyonlara neden olabilir. Bu yan etkiler, organ hasarına yol açabilir ve yaşamı tehdit edebilir.
  • Her Hastada Etkili Değil: İmmünoterapi, her hastada etkili değildir.
  • Direnç Gelişimi: Kanser hücreleri, zamanla immünoterapiye karşı direnç geliştirebilir.
  • Yüksek Maliyet: İmmünoterapi, diğer kanser tedavilerine göre daha pahalı olabilir.

İmmünoterapide Güncel Gelişmeler

İmmünoterapi alanında sürekli olarak yeni gelişmeler kaydedilmektedir. Araştırmacılar, immünoterapinin etkinliğini artırmak, yan etkilerini azaltmak ve daha fazla hastaya fayda sağlamak için çalışmalarını sürdürmektedirler.

  • Yeni Kontrol Noktası İnhibitörleri: Araştırmacılar, yeni kontrol noktalarını hedef alan ve T hücrelerinin aktivitesini daha etkili bir şekilde artıran yeni kontrol noktası inhibitörleri geliştirmektedirler.
  • Kombinasyon İmmünoterapileri: Farklı immünoterapi ilaçlarının veya immünoterapi ile diğer kanser tedavilerinin (kemoterapi, hedefe yönelik tedavi, radyoterapi) kombinasyonu, immünoterapinin etkinliğini artırabilir.
  • Kişiselleştirilmiş İmmünoterapi Yaklaşımları: Hastaların tümörlerinin ve bağışıklık sistemlerinin özelliklerine göre kişiselleştirilmiş immünoterapi yaklaşımları, tedavi başarısını artırabilir.
  • Mikrobiyomun Rolü: Bağırsak mikrobiyomunun immünoterapiye yanıtı etkileyebileceği gösterilmiştir. Mikrobiyomu düzenleyerek immünoterapinin etkinliği artırılabilir.
  • Biyobelirteçler: İmmünoterapiye yanıt verecek hastaları belirlemek için biyobelirteçlerin geliştirilmesi, tedavi kararlarını iyileştirebilir ve gereksiz tedavilerden kaçınmaya yardımcı olabilir.

Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapinin Kanser Tedavisindeki Rolü

Hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi, kanser tedavisinde devrim yaratmış ve birçok kanser türünde tedavi sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirmiştir. Bu tedaviler, özellikle metastatik hastalıkta, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir, yaşam süresini uzatabilir ve hatta bazı hastalarda tam remisyon sağlayabilir.

Hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi, genellikle geleneksel kemoterapiye göre daha az yan etkiye neden olur, bu da hastaların yaşam kalitesini artırır. Ancak, bu tedavilerin de kendine özgü yan etkileri vardır ve bu yan etkilerin yönetimi önemlidir.

Hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi, genellikle diğer kanser tedavileriyle birlikte kullanılır. Örneğin, hedefe yönelik tedaviler kemoterapi ile birlikte kullanılabilir veya immünoterapi radyoterapi ile birlikte kullanılabilir. Bu kombinasyon tedavileri, kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde hedefleyerek tedavi başarısını artırabilir.

Geleceğe Bakış

Tıbbi onkoloji alanındaki araştırmalar hızla ilerlemektedir ve hedefe yönelik tedaviler ile immünoterapi alanında sürekli olarak yeni gelişmeler kaydedilmektedir. Gelecekte, bu tedavilerin daha da etkili hale gelmesi, daha az yan etkiye neden olması ve daha fazla hastaya fayda sağlaması beklenmektedir.

Kanser tedavisinde kişiselleştirilmiş yaklaşımların önemi giderek artmaktadır. Hastaların tümörlerinin moleküler özelliklerine ve bağışıklık sistemlerinin özelliklerine göre kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları, tedavi başarısını artırabilir.

Kanser araştırmalarına yatırım yapmaya devam etmek, yeni hedefler keşfetmek, daha etkili ilaçlar geliştirmek ve direnci aşmak için önemlidir. Kanserle mücadelede kaydedilen her ilerleme, hastalara umut ışığı olmakta ve yaşamlarını iyileştirmektedir.

#kanser#HedefeYönelikTedavi#İmmünoterapi#kemoterapi#tıbbionkoloji

Diğer Blog Yazıları

Organ Nakli Sonrası Yoğun Bakım: Hastalar İçin Hayati Öneme Sahip Süreç

Organ Nakli Sonrası Yoğun Bakım: Hastalar İçin Hayati Öneme Sahip Süreç

08 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Hayati Destek

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Hayati Destek

08 11 2025 Devamını oku »
Tıbbi Onkolojide Son Gelişmeler: Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi

Tıbbi Onkolojide Son Gelişmeler: Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi

08 11 2025 Devamını oku »
Hiperbarik Oksijen Tedavisi: Dalış Hastalıklarından Yara İyileşmesine Uzanan Geniş Uygulama Alanı

Hiperbarik Oksijen Tedavisi: Dalış Hastalıklarından Yara İyileşmesine Uzanan Geniş Uygulama Alanı

08 11 2025 Devamını oku »
Bahar Alerjileriyle Başa Çıkma Yolları: Polenlerden Korunma Rehberi

Bahar Alerjileriyle Başa Çıkma Yolları: Polenlerden Korunma Rehberi

08 11 2025 Devamını oku »
Sporcularda Sık Görülen Sakatlıklar ve Korunma Yolları

Sporcularda Sık Görülen Sakatlıklar ve Korunma Yolları

08 11 2025 Devamını oku »
Hematoloji Yoğun Bakımında Hayatta Kalım Oranlarını Artıran Stratejiler

Hematoloji Yoğun Bakımında Hayatta Kalım Oranlarını Artıran Stratejiler

08 11 2025 Devamını oku »
Kalp Krizi Sonrası Yaşam: Kalbinizi Nasıl Koruyabilirsiniz?

Kalp Krizi Sonrası Yaşam: Kalbinizi Nasıl Koruyabilirsiniz?

08 11 2025 Devamını oku »
Periferik Arter Hastalığı (PAH): Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Seçenekleri

Periferik Arter Hastalığı (PAH): Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Seçenekleri

08 11 2025 Devamını oku »