Yenidoğan Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

26 09 2025

Yenidoğan Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri
NeonatolojiYenidoğan CerrahisiPediatrik Yoğun Bakım

Yenidoğan Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Yenidoğan Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Yenidoğan cerrahisi yoğun bakım üniteleri (YC-YBÜ), yaşamın ilk günlerinde cerrahi müdahale gerektiren bebeklerin hayatta kalması ve sağlıklı bir şekilde gelişimini sürdürmesi için kritik öneme sahiptir. Bu üniteler, özel eğitimli sağlık profesyonelleri ve gelişmiş teknolojik donanımlarıyla donatılmıştır. Ancak, bu hassas hasta grubunun kendine özgü fizyolojik özellikleri ve cerrahi sonrası komplikasyon riski, YC-YBÜ'lerinde bir dizi zorluğun ortaya çıkmasına neden olur. Bu yazıda, YC-YBÜ'lerinde en sık karşılaşılan sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. Solunum Problemleri

Yenidoğanlarda solunum sistemi, doğumda henüz tam olarak gelişmemiştir ve bu durum, cerrahi sonrası dönemde solunum problemlerinin sıkça görülmesine yol açar. Özellikle prematüre bebeklerde ve konjenital anomalilere sahip bebeklerde solunum sıkıntıları daha belirgin olabilir.

1.1. Mekanik Ventilasyon Gereksinimi

Cerrahi müdahale sonrası bebeklerin birçoğu, solunum yetmezliği nedeniyle mekanik ventilasyona ihtiyaç duyar. Mekanik ventilasyon, bebeğin akciğerlerine hava pompalamak için kullanılan bir cihazdır. Ancak, uzun süreli mekanik ventilasyon, akciğer hasarı (bronkopulmoner displazi - BPD) gibi komplikasyonlara yol açabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Nazal CPAP (Sürekli Pozitif Hava Yolu Basıncı): Mekanik ventilasyona alternatif olarak, nazal CPAP kullanımı, bebeklerin spontan solunumunu destekleyerek akciğer hasarı riskini azaltabilir.
  • Yüksek Frekanslı Osilasyonlu Ventilasyon (HFOV): Geleneksel mekanik ventilasyona yanıt vermeyen bebeklerde, HFOV, daha nazik bir ventilasyon yöntemi olarak kullanılabilir.
  • Sürfaktan Tedavisi: Akciğerlerin yüzey gerilimini azaltarak alveollerin açık kalmasını sağlayan sürfaktan maddesi, özellikle prematüre bebeklerde solunum sıkıntısını gidermede etkilidir.
  • Kan Gazı Takibi: Bebeğin kan gazı değerleri (oksijen, karbondioksit seviyeleri) düzenli olarak takip edilmeli ve ventilasyon ayarları buna göre ayarlanmalıdır.
  • Erken Ekstübasyon: Bebeğin solunum fonksiyonları iyileştikçe, mekanik ventilasyondan mümkün olan en kısa sürede ayrılması (ekstübasyon) hedeflenmelidir.

1.2. Akciğer Enfeksiyonları (Pnömoni)

YC-YBÜ'lerinde yatan bebekler, bağışıklık sistemlerinin henüz tam olarak gelişmemiş olması nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır. Mekanik ventilasyon, aspirasyon ve diğer invaziv işlemler, akciğer enfeksiyonu riskini artırabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Sık El Hijyeni: Sağlık personelinin, bebeğe temas etmeden önce ve sonra ellerini dikkatlice yıkaması, enfeksiyonların yayılmasını önlemede en önemli adımdır.
  • Aseptik Teknikler: Tüm invaziv işlemler (kateter takma, entübasyon vb.) sırasında steril eldiven, önlük ve maske gibi aseptik teknikler kullanılmalıdır.
  • Aspirasyon Önlemi: Bebeğin yediği veya kustuğu maddelerin akciğerlere kaçmasını önlemek için doğru pozisyonlama ve aspirasyon teknikleri uygulanmalıdır.
  • Antibiyotik Tedavisi: Akciğer enfeksiyonu şüphesi varsa, uygun antibiyotik tedavisine erken başlanmalıdır.
  • Röntgen Takibi: Akciğer enfeksiyonunun ilerlemesini veya komplikasyonları tespit etmek için düzenli akciğer röntgeni çekilmelidir.

1.3. Apne ve Bradikardi

Apne (solunumun durması) ve bradikardi (kalp hızının yavaşlaması), özellikle prematüre bebeklerde sık görülen solunum problemleridir. Bu durumlar, beyne yeterli oksijen gitmesini engelleyerek ciddi sonuçlara yol açabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Kardiyorespiratuvar Monitörizasyon: Bebeğin kalp hızı, solunum hızı ve oksijen saturasyonu sürekli olarak izlenmelidir.
  • Kafein Tedavisi: Kafein, solunum merkezini uyararak apne ataklarını azaltabilir.
  • Taktil Stimülasyon: Apne veya bradikardi atağı sırasında bebeğe hafifçe dokunmak veya ovmak, solunum ve kalp hızının normale dönmesine yardımcı olabilir.
  • Oksijen Desteği: Apne veya bradikardi atağı sırasında bebeğe oksijen verilmelidir.
  • NCPAP veya Mekanik Ventilasyon: Sık veya şiddetli apne atakları olan bebeklerde, NCPAP veya mekanik ventilasyon gerekebilir.

2. Kardiyovasküler Problemler

Yenidoğanlarda kalp ve damar sistemi, doğumdan sonra önemli değişikliklere uğrar. Cerrahi müdahale, bu değişiklikleri etkileyebilir ve kardiyovasküler problemlere yol açabilir.

2.1. Hipotansiyon

Hipotansiyon (düşük tansiyon), YC-YBÜ'lerinde sık karşılaşılan bir sorundur. Cerrahi sırasında kan kaybı, dehidratasyon, enfeksiyon veya kalp yetmezliği gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Hipotansiyon, organlara yeterli kan gitmesini engelleyerek ciddi hasara yol açabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Sıvı Tedavisi: Hipotansiyonun en sık nedeni dehidratasyondur. Bu nedenle, bebeğe uygun miktarda sıvı verilmelidir.
  • Kan Transfüzyonu: Cerrahi sırasında aşırı kan kaybı olmuşsa, kan transfüzyonu yapılmalıdır.
  • İnotropik İlaçlar: Kalp kasının kasılma gücünü artırarak kan basıncını yükselten inotropik ilaçlar (dopamin, dobutamin gibi) kullanılabilir.
  • Vazopresör İlaçlar: Damarları daraltarak kan basıncını yükselten vazopresör ilaçlar (norepinefrin gibi) kullanılabilir.
  • Ekokardiyografi: Kalp fonksiyonlarını değerlendirmek için ekokardiyografi yapılmalıdır.

2.2. Patent Duktus Arteriyozus (PDA)

Duktus arteriyozus, anne karnında akciğerlerin bypass edilmesini sağlayan bir damardır. Doğumdan sonra genellikle kapanır. Ancak, özellikle prematüre bebeklerde bu damar açık kalabilir (PDA). PDA, akciğerlere aşırı kan gitmesine ve kalp yetmezliğine yol açabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Sıvı Kısıtlaması: Akciğerlere aşırı sıvı yüklenmesini önlemek için sıvı alımı kısıtlanmalıdır.
  • İbuprofen veya İndometazin: Bu ilaçlar, PDA'nın kapanmasını sağlayabilir. Ancak, böbrek fonksiyonları üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
  • Cerrahi Kapatma: İlaç tedavisine yanıt vermeyen PDA'lar cerrahi olarak kapatılabilir.
  • Kateter Yöntemiyle Kapatma: Bazı durumlarda, kateter yöntemiyle PDA kapatılabilir. Bu yöntem, cerrahiye göre daha az invazivdir.

2.3. Aritmiler

Aritmiler (kalp ritm bozuklukları), yenidoğanlarda nadir görülür, ancak ciddi sonuçlara yol açabilir. Aritmiler, kalp atış hızının çok hızlı (taşikardi) veya çok yavaş (bradikardi) olması şeklinde olabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Elektrokardiyogram (EKG): Kalp ritmini değerlendirmek için EKG çekilmelidir.
  • İlaç Tedavisi: Aritmi türüne göre uygun ilaç tedavisi başlanmalıdır.
  • Kardiyoversiyon: Şiddetli ve hayati tehlike arz eden aritmilerde kardiyoversiyon (elektrik şoku) uygulanabilir.
  • Pacemaker: Kalp atış hızının çok yavaş olduğu durumlarda pacemaker (kalp pili) takılabilir.

3. Gastrointestinal Problemler

Yenidoğanlarda sindirim sistemi, doğumda henüz tam olarak gelişmemiştir ve bu durum, cerrahi sonrası dönemde gastrointestinal problemlerin sıkça görülmesine yol açar.

3.1. Nekrotizan Enterokolit (NEK)

NEK, yenidoğanlarda, özellikle prematüre bebeklerde görülen ciddi bir bağırsak hastalığıdır. Bağırsak duvarında iltihaplanma ve nekroz (doku ölümü) ile karakterizedir. NEK, enfeksiyon, beslenme sorunları ve bağırsaklara yeterli kan gitmemesi gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Beslenmeyi Durdurma: NEK şüphesi varsa, oral beslenme hemen durdurulmalı ve bebeğe intravenöz (damar yoluyla) beslenme başlanmalıdır.
  • Antibiyotik Tedavisi: Bağırsak enfeksiyonunu tedavi etmek için geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılmalıdır.
  • Röntgen Takibi: Bağırsakların durumunu değerlendirmek için düzenli karın röntgeni çekilmelidir.
  • Cerrahi Müdahale: Bağırsakta perforasyon (delinme) veya nekroz varsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi sırasında hasarlı bağırsak kısmı çıkarılır.
  • Anne Sütü ile Beslenme: NEK'i önlemede anne sütü ile beslenmenin önemli bir rolü vardır. Anne sütü, bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir ve bağırsakların sağlıklı gelişimini destekler.

3.2. Beslenme İntoleransı

Beslenme intoleransı, bebeğin beslenmeyi tolere edememesi durumudur. Kusma, karın şişliği, ishal veya kabızlık gibi belirtilerle kendini gösterir. Beslenme intoleransı, bağırsakların henüz tam olarak gelişmemiş olması, enfeksiyon, ilaçlar veya cerrahi sonrası bağırsak hareketlerinin yavaşlaması gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Beslenme Hızını Azaltma: Beslenme hızını yavaşlatmak, bebeğin sindirim sistemine daha az yük bindirerek beslenme intoleransını azaltabilir.
  • Beslenme Şeklini Değiştirme: Anne sütü yerine formül mama veya formül mama yerine anne sütü denenebilir.
  • Elemental Formül Mama: Bağırsaklar tarafından daha kolay sindirilen elemental formül mama kullanılabilir.
  • Prokinetik İlaçlar: Bağırsak hareketlerini hızlandıran prokinetik ilaçlar (metoklopramid gibi) kullanılabilir.
  • Total Parenteral Beslenme (TPN): Şiddetli beslenme intoleransı olan bebeklerde, bağırsakların dinlenmesi için TPN (damar yoluyla tam beslenme) uygulanabilir.

3.3. Kısa Bağırsak Sendromu

Kısa bağırsak sendromu, ince bağırsağın önemli bir kısmının cerrahi olarak çıkarılması veya doğuştan eksik olması durumunda ortaya çıkar. Bu durum, besinlerin yeterince emilememesine ve malnütrisyona (beslenme yetersizliği) yol açar.

Çözüm Önerileri:

  • Total Parenteral Beslenme (TPN): Kısa bağırsak sendromu olan bebekler, genellikle uzun süreli TPN'ye ihtiyaç duyarlar.
  • Enteral Beslenmeyi Artırma: Bağırsakların adaptasyonunu sağlamak ve besin emilimini artırmak için enteral beslenme (ağızdan veya tüple beslenme) mümkün olduğunca erken başlanmalı ve yavaş yavaş artırılmalıdır.
  • Özel Formül Mamalar: Kısa bağırsak sendromu olan bebekler için özel olarak formüle edilmiş mamalar kullanılabilir. Bu mamalar, daha kolay sindirilen ve emilen besinler içerir.
  • Vitamin ve Mineral Takviyesi: Besin emilimi bozuk olduğu için vitamin ve mineral takviyesi yapılması önemlidir.
  • Bağırsak Nakli: Şiddetli kısa bağırsak sendromu olan ve TPN'ye bağımlı olan bebeklerde bağırsak nakli düşünülebilir.

4. Nörolojik Problemler

Yenidoğanların sinir sistemi, doğumda henüz tam olarak gelişmemiştir ve bu durum, cerrahi sonrası dönemde nörolojik problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

4.1. Nöbetler

Nöbetler, beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi sonucu ortaya çıkan istemsiz kasılmalar veya bilinç değişiklikleridir. Yenidoğanlarda nöbetler, enfeksiyon, metabolik bozukluklar, beyin kanaması veya oksijen yetersizliği gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Elektroensefalografi (EEG): Beyin aktivitesini değerlendirmek için EEG çekilmelidir.
  • Antikonvülzan İlaçlar: Nöbetleri kontrol altına almak için antikonvülzan ilaçlar (fenobarbital, fenitoin gibi) kullanılmalıdır.
  • Etiyolojiye Yönelik Tedavi: Nöbetlere neden olan altta yatan hastalığı tedavi etmek önemlidir. Örneğin, enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi, metabolik bozukluk varsa metabolik düzeltme yapılmalıdır.
  • Hipotermi Tedavisi: Beyin hasarını azaltmak için hipotermi (vücut sıcaklığını düşürme) tedavisi uygulanabilir.

4.2. İntraventriküler Hemoraji (İVH)

İVH, beyin ventriküllerinde (sıvı dolu boşluklar) kanama olmasıdır. Özellikle prematüre bebeklerde sık görülür. İVH, beyin hasarına ve uzun dönem nörolojik sorunlara yol açabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Kan Basıncını Kontrol Etme: Kan basıncının ani yükselmesini veya düşmesini önlemek önemlidir.
  • Sıvı Dengelemesi: Aşırı sıvı verilmesinden kaçınılmalıdır.
  • Vitamin K Takviyesi: Kanama riskini azaltmak için Vitamin K takviyesi yapılmalıdır.
  • Ventriküler Ponksiyon: Şiddetli İVH'si olan bebeklerde, ventriküllerde biriken kanı boşaltmak için ventriküler ponksiyon yapılabilir.
  • Şant Yerleştirme: İVH sonrası hidrosefali (beyin sıvısının birikmesi) gelişirse, beyin sıvısını boşaltmak için şant yerleştirilebilir.

4.3. Periventriküler Lökomalazi (PVL)

PVL, beyin ventriküllerinin etrafındaki beyaz cevherde hasar olmasıdır. Özellikle prematüre bebeklerde görülür. PVL, serebral palsi, zihinsel gerilik ve görme sorunları gibi uzun dönem nörolojik sorunlara yol açabilir.

Çözüm Önerileri:

  • Antenatal Steroidler: Erken doğum riski olan annelere antenatal steroid (kortikosteroid) verilmesi, bebeğin akciğerlerini olgunlaştırır ve PVL riskini azaltır.
  • Hipotermi Tedavisi: Beyin hasarını azaltmak için hipotermi tedavisi uygulanabilir.
  • Destekleyici Bakım: PVL'li bebeklere erken dönemde fizik tedavi, ergoterapi ve konuşma terapisi gibi destekleyici bakım sağlanmalıdır.

5. Enfeksiyon Kontrolü

YC-YBÜ'lerinde enfeksiyon kontrolü, bebeklerin sağlığı için hayati öneme sahiptir. Yenidoğanlar, bağışıklık sistemlerinin henüz tam olarak gelişmemiş olması nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdırlar.

5.1. Sık El Hijyeni

Sağlık personelinin, bebeğe temas etmeden önce ve sonra ellerini dikkatlice yıkaması, enfeksiyonların yayılmasını önlemede en önemli adımdır.

5.2. İzolasyon Önlemleri

Enfekte bebekler, diğer bebeklerden izole edilmelidir. İzolasyon odaları, enfeksiyonların yayılmasını önlemek için özel olarak tasarlanmıştır.

5.3. Aseptik Teknikler

Tüm invaziv işlemler (kateter takma, entübasyon vb.) sırasında steril eldiven, önlük ve maske gibi aseptik teknikler kullanılmalıdır.

5.4. Antibiyotik Kullanımı

Antibiyotikler, sadece bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılmalıdır. Gereksiz antibiyotik kullanımı, antibiyotik direncinin gelişmesine yol açabilir.

5.5. Sürveyans Kültürleri

Bebeklerin ve sağlık personelinin düzenli olarak sürveyans kültürleri alınarak enfeksiyonların erken dönemde tespit edilmesi sağlanmalıdır.

6. Beslenme ve Metabolik Destek

Yenidoğanların beslenme ve metabolik ihtiyaçları, yetişkinlerden farklıdır. Cerrahi sonrası dönemde, bebeklerin yeterli besin alması ve metabolik dengesinin korunması, iyileşme süreci için kritik öneme sahiptir.

6.1. Anne Sütü ile Beslenme

Anne sütü, yenidoğanlar için en ideal besindir. Anne sütü, bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir, sindirimi kolaydır ve enfeksiyon riskini azaltır. Cerrahi sonrası dönemde, bebeklerin mümkün olduğunca anne sütü ile beslenmesi teşvik edilmelidir.

6.2. Parenteral Beslenme

Cerrahi sonrası dönemde, bazı bebekler oral veya enteral yolla yeterli besin alamayabilirler. Bu durumda, parenteral beslenme (damar yoluyla beslenme) gerekebilir. Parenteral beslenme, bebeğin tüm besin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde özel olarak hazırlanır.

6.3. Metabolik Takip

Bebeklerin kan şekeri, elektrolitler, asit-baz dengesi ve karaciğer fonksiyonları düzenli olarak takip edilmelidir. Metabolik bozukluklar, erken dönemde tespit edilerek tedavi edilmelidir.

7. Ağrı Yönetimi

Yenidoğanlar da ağrıyı hissederler. Cerrahi sonrası dönemde, bebeklerin ağrısının etkili bir şekilde yönetilmesi, iyileşme sürecini hızlandırır ve uzun dönem olumsuz etkileri önler.

7.1. Ağrı Değerlendirmesi

Bebeklerin ağrı düzeyini değerlendirmek için özel ağrı skorlama sistemleri kullanılmalıdır. Ağrı skorlama sistemleri, bebeğin davranışları, fizyolojik parametreleri ve yüz ifadeleri gibi faktörleri dikkate alır.

7.2. Farmakolojik Ağrı Yönetimi

Ağrıyı kontrol altına almak için ağrı kesici ilaçlar (parasetamol, ibuprofen, opioidler gibi) kullanılabilir. İlaç seçimi ve dozu, bebeğin yaşı, ağırlığı ve genel sağlık durumu dikkate alınarak belirlenmelidir.

7.3. Non-Farmakolojik Ağrı Yönetimi

Ağrı kesici ilaçların yanı sıra, non-farmakolojik yöntemler de ağrı yönetiminde etkilidir. Bu yöntemler arasında emzirme, kanguru bakımı, şekerli su verme, pozisyon verme ve masaj bulunur.

8. Aile Desteği

YC-YBÜ'lerinde yatan bebeklerin aileleri, büyük bir stres ve endişe yaşarlar. Ailelerin bilgilendirilmesi, desteklenmesi ve bebeklerinin bakımına dahil edilmesi, hem ailelerin psikolojik sağlığı hem de bebeğin iyileşme süreci için önemlidir.

8.1. Bilgilendirme

Ailelere, bebeklerinin durumu, tedavi planı ve olası komplikasyonlar hakkında düzenli ve anlaşılır bilgiler verilmelidir.

8.2. Destek Grupları

Ailelerin, benzer durumda olan diğer ailelerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaşmaları ve birbirlerine destek olmaları sağlanmalıdır.

8.3. Bebek Bakımına Katılım

Aileler, bebeklerinin bakımına (beslenme, banyo, alt değiştirme gibi) dahil edilmelidir. Bu, ailelerin bebekleriyle bağ kurmasına ve kendilerine olan güvenlerini artırmasına yardımcı olur.

9. Taburculuk Planlaması

Bebeklerin taburcu edilmeden önce, ailelerin evde bakım konusunda eğitilmesi ve gerekli tüm düzenlemelerin yapılması önemlidir. Taburculuk planlaması, bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimini sürdürmesi için kritik öneme sahiptir.

9.1. Eğitim

Ailelere, bebeğin beslenmesi, ilaçları, özel bakımı ve olası komplikasyonlar hakkında detaylı eğitim verilmelidir.

9.2. Takip Randevuları

Taburcu olduktan sonra, bebeğin düzenli olarak doktor kontrolüne gitmesi sağlanmalıdır.

9.3. Evde Bakım Desteği

Ailelerin evde bakım konusunda desteğe ihtiyacı varsa, evde bakım hizmetleri sağlanmalıdır.

Yenidoğan cerrahisi yoğun bakım ünitelerinde karşılaşılan sorunlar karmaşık ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Sağlık profesyonellerinin sürekli eğitimi, güncel literatürün takibi ve ekip çalışması, bu sorunların üstesinden gelmede ve bebeklerin sağlığını korumada hayati öneme sahiptir.

#enfeksiyon kontrolü#beslenme#bebek sağlığı#yenidoğan yoğun bakım#cerrahi sonrası bakım

Diğer Blog Yazıları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »