Yetişkinlerde Pilor Stenozu Belirtileri Nelerdir?

23 10 2025

Yetişkinlerde Pilor Stenozu Belirtileri Nelerdir?
Genel CerrahiGastroenteroloji

Yetişkinlerde Pilor Stenozu Belirtileri Nelerdir?

Pilor stenozu, mide ile ince bağırsak arasındaki geçişi sağlayan pilor kasının anormal derecede kalınlaşması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu kalınlaşma, mide içeriğinin ince bağırsağa geçişini zorlaştırır ve çeşitli belirtilere yol açar. Pilor stenozu genellikle bebeklerde görülse de, nadiren yetişkinlerde de ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde görülen pilor stenozu, doğuştan gelen bir durumun devamı olabileceği gibi, sonradan gelişen çeşitli faktörlere de bağlı olabilir.

Yetişkinlerde Pilor Stenozunun Nedenleri

Yetişkinlerde pilor stenozunun nedenleri bebeklerdekinden farklılık gösterebilir. Altta yatan sebeplerin doğru bir şekilde belirlenmesi, uygun tedavi yönteminin seçilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Yetişkinlerde pilor stenozuna yol açabilecek başlıca nedenler şunlardır:

  • Peptik Ülser Hastalığı: Mide veya duodenumda (oniki parmak bağırsağı) oluşan ülserler, iyileşme sürecinde pilor bölgesinde skar dokusu oluşumuna neden olabilir. Bu skar dokusu, pilor kanalını daraltarak stenoz gelişimine zemin hazırlayabilir. Özellikle uzun süreli ve tedavi edilmemiş peptik ülserler bu riski artırır.
  • Mide Kanseri: Mide kanseri, pilor bölgesini doğrudan etkileyebilir veya dolaylı olarak pilor kanalının daralmasına neden olabilir. Tümörün büyüklüğü ve yayılımı, stenozun şiddetini etkileyebilir.
  • Duodenum Kanseri: Nadir görülmekle birlikte, duodenumda gelişen kanserler de pilor kanalını tıkayarak stenoz oluşturabilir.
  • Crohn Hastalığı: İnflamatuvar bağırsak hastalığı olan Crohn hastalığı, sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü etkileyebilir. Eğer inflamasyon pilor bölgesinde yoğunlaşırsa, pilor kanalında daralmaya ve stenoza yol açabilir.
  • Pankreas Hastalıkları: Pankreasın baş kısmında yer alan tümörler veya kistler, pilor kanalına baskı yaparak daralmaya neden olabilir. Pankreatit gibi inflamatuvar durumlar da pilor bölgesinde ödem ve daralmaya yol açabilir.
  • İlaçlar: Bazı ilaçlar, özellikle nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), mide ve duodenumda ülser oluşumuna neden olarak pilor stenozu riskini artırabilir.
  • Ameliyat Sonrası Komplikasyonlar: Daha önce mide veya duodenum bölgesinde geçirilen ameliyatlar, skar dokusu oluşumu veya anatomik değişiklikler nedeniyle pilor stenozuna yol açabilir. Özellikle mide rezeksiyonu veya vagotomi gibi ameliyatlar sonrasında bu risk artabilir.
  • Doğuştan Gelen Durumlar: Nadiren, yetişkinlerde görülen pilor stenozu, doğuştan gelen anatomik anormalliklerin bir sonucu olabilir. Bu durumda, pilor kası doğumdan itibaren kalınlaşmıştır ancak belirtiler yetişkinlik döneminde ortaya çıkar.
  • Eozinofilik Gastroenterit: Bu nadir görülen inflamatuvar hastalık, mide ve ince bağırsak duvarında eozinofil adı verilen beyaz kan hücrelerinin birikmesine neden olur. Eğer eozinofilik infiltrasyon pilor bölgesinde yoğunlaşırsa, pilor kanalında daralmaya ve stenoza yol açabilir.
  • Granülomatöz Hastalıklar: Sarkoidoz veya tüberküloz gibi granülomatöz hastalıklar, sindirim sistemini etkileyebilir ve pilor bölgesinde granülom oluşumuna neden olabilir. Bu granülomlar, pilor kanalını daraltarak stenoza yol açabilir.

Yetişkinlerde Pilor Stenozunun Belirtileri

Yetişkinlerde pilor stenozunun belirtileri, stenozun şiddetine, altta yatan nedene ve bireysel farklılıklara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Belirtiler genellikle yavaş yavaş gelişir ve zamanla kötüleşir. Pilor stenozunun en sık görülen belirtileri şunlardır:

Kusma

Kusma, pilor stenozunun en belirgin ve sık görülen belirtisidir. Kusma genellikle yemeklerden sonra, özellikle de büyük öğünlerden sonra ortaya çıkar. Kusulan içerik, sindirilmemiş veya kısmen sindirilmiş gıdaları içerebilir. Kusma, mide içeriğinin ince bağırsağa geçememesi ve midede birikmesi sonucu oluşur. Kusmanın karakteristik özellikleri şunlardır:

  • Projel Kusma: Kusma, mide içeriğinin basınçla ağızdan fışkırması şeklinde olabilir. Bu tür kusma, pilor kanalındaki tıkanıklığın şiddetli olduğunu gösterir.
  • Sindirilmemiş Gıda Kusma: Kusulan içerik, birkaç saat önce yenilen gıdaları içerebilir. Bu durum, mide boşalmasının geciktiğini ve gıdaların midede uzun süre kaldığını gösterir.
  • Safrasız Kusma: Pilor stenozu, mide içeriğinin ince bağırsağa geçişini engellediği için kusulan içerikte genellikle safra bulunmaz. Safra, karaciğer tarafından üretilir ve ince bağırsakta yağların sindirimine yardımcı olur.
  • Tekrarlayan Kusma: Kusma, aralıklı olarak tekrarlayabilir veya sürekli hale gelebilir. Tekrarlayan kusma, dehidratasyon ve elektrolit dengesizliklerine yol açabilir.

Karın Ağrısı

Karın ağrısı, pilor stenozunun sık görülen bir diğer belirtisidir. Ağrı genellikle epigastrik bölgede (midenin bulunduğu üst karın bölgesi) hissedilir. Ağrı, yemeklerden sonra artabilir ve kusma ile hafifleyebilir. Ağrının karakteristik özellikleri şunlardır:

  • Kramp Tarzında Ağrı: Ağrı, kramp tarzında olabilir ve aralıklı olarak gelip gidebilir. Bu tür ağrı, mide kaslarının tıkanıklığı aşmak için yaptığı kasılmalardan kaynaklanır.
  • Dolgunluk Hissi: Karın ağrısına sıklıkla dolgunluk ve şişkinlik hissi eşlik eder. Bu durum, mide içeriğinin birikmesi ve midenin gerilmesi sonucu oluşur.
  • Kusma ile Hafifleme: Karın ağrısı, kusma ile geçici olarak hafifleyebilir. Bu durum, midedeki basıncın azalması ve gerginliğin giderilmesiyle ilgilidir.
  • Gece Ağrıları: Bazı hastalarda karın ağrısı, özellikle gece yatarken artabilir. Bu durum, yerçekimi etkisiyle mide içeriğinin birikmesi ve pilor kanalına baskı yapması sonucu oluşur.

İştah Kaybı ve Kilo Kaybı

Pilor stenozu, mide boşalmasının gecikmesine ve kusmaya neden olduğu için iştah kaybına ve kilo kaybına yol açabilir. Hastalar, yemek yemekten kaçınabilir veya az miktarda yemek yiyebilirler. İştah kaybı ve kilo kaybının nedenleri şunlardır:

  • Bulantı ve Kusma: Sürekli bulantı ve kusma hissi, yemek yeme isteğini azaltır. Hastalar, yemek yedikten sonra rahatsızlık duyacaklarını düşünerek yemek yemekten kaçınabilirler.
  • Karın Ağrısı: Yemek yedikten sonra ortaya çıkan karın ağrısı, hastaların yemek yeme isteğini azaltır. Hastalar, ağrıyı önlemek için az miktarda yemek yiyebilirler veya öğün atlayabilirler.
  • Yetersiz Beslenme: Pilor stenozu, besinlerin emilimini engelleyebilir ve yetersiz beslenmeye yol açabilir. Bu durum, kilo kaybına, kas kaybına ve genel sağlık durumunun bozulmasına neden olabilir.

Dehidratasyon ve Elektrolit Dengesizlikleri

Tekrarlayan kusma, dehidratasyona (vücudun susuz kalması) ve elektrolit dengesizliklerine (sodyum, potasyum, klor gibi minerallerin dengesinin bozulması) yol açabilir. Dehidratasyon ve elektrolit dengesizliklerinin belirtileri şunlardır:

  • Ağız Kuruluğu: Dehidratasyonun en belirgin belirtilerinden biridir. Tükürük üretimi azalır ve ağızda kuruluk hissi oluşur.
  • İdrar Azalması: Vücut su kaybettikçe, böbrekler idrar üretimini azaltır. İdrar rengi koyulaşır ve idrar miktarı azalır.
  • Baş Dönmesi ve Halsizlik: Dehidratasyon, kan basıncının düşmesine ve beyne yeterli kan akışının sağlanamamasına neden olabilir. Bu durum, baş dönmesi, sersemlik ve halsizlik gibi belirtilere yol açabilir.
  • Kas Krampları: Elektrolit dengesizlikleri, özellikle potasyum ve sodyum eksikliği, kas kramplarına neden olabilir.
  • Kalp Ritmi Bozuklukları: Elektrolit dengesizlikleri, özellikle potasyum eksikliği, kalp ritmi bozukluklarına yol açabilir. Bu durum, çarpıntı, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi belirtilere neden olabilir.

Midede Şişkinlik ve Peristaltik Hareketlerin Görünür Hale Gelmesi

Pilor stenozu, mide içeriğinin birikmesine ve midenin genişlemesine neden olabilir. Bu durum, karın bölgesinde şişkinlik hissine yol açar. Ayrıca, mide kaslarının tıkanıklığı aşmak için yaptığı güçlü kasılmalar, karın duvarı üzerinden görülebilir hale gelebilir. Bu kasılmalara peristaltik hareketler denir ve pilor stenozunun önemli bir işaretidir.

Hazımsızlık ve Reflü

Pilor stenozu, mide boşalmasının gecikmesine ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına (reflü) neden olabilir. Bu durum, hazımsızlık, mide yanması ve asit reflüsü gibi belirtilere yol açabilir.

Yetişkinlerde Pilor Stenozu Tanısı

Yetişkinlerde pilor stenozu tanısı, hastanın tıbbi öyküsü, fizik muayene ve çeşitli tanısal testlerin kombinasyonu ile konulur. Tanı sürecinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

Tıbbi Öykü ve Fizik Muayene

Doktor, hastanın belirtilerini, tıbbi geçmişini ve kullandığı ilaçları ayrıntılı olarak sorgular. Fizik muayene sırasında, karın bölgesinde şişkinlik, hassasiyet veya peristaltik hareketler olup olmadığını kontrol eder. Ayrıca, dehidratasyon belirtileri (ağız kuruluğu, cilt elastikiyetinin azalması) ve kilo kaybı da değerlendirilir.

Kan Testleri

Kan testleri, elektrolit dengesizliklerini, dehidratasyonu ve anemi gibi diğer sağlık sorunlarını belirlemek için yapılır. Kan testlerinde bakılan başlıca parametreler şunlardır:

  • Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor ve bikarbonat seviyeleri ölçülerek elektrolit dengesizlikleri tespit edilir.
  • Böbrek Fonksiyon Testleri: Kreatinin ve kan üre azotu (BUN) seviyeleri ölçülerek böbrek fonksiyonları değerlendirilir. Dehidratasyon durumunda bu değerler yükselebilir.
  • Kan Sayımı: Hemoglobin ve hematokrit seviyeleri ölçülerek anemi olup olmadığı belirlenir. Kronik kusma ve yetersiz beslenme anemisi yol açabilir.
  • Kan Şekeri: Kan şekeri seviyesi ölçülerek diyabet veya diğer metabolik sorunlar tespit edilir.

Endoskopi

Endoskopi, pilor stenozu tanısında en önemli tanısal yöntemlerden biridir. Endoskopi sırasında, ucunda kamera bulunan ince ve esnek bir tüp (endoskop) ağızdan mideye ve duodenuma (oniki parmak bağırsağı) ilerletilir. Bu sayede, mide ve duodenumun iç yüzeyi doğrudan görüntülenir ve pilor kanalındaki daralma veya tıkanıklık tespit edilir. Endoskopi sırasında, biyopsi de alınabilir. Biyopsi, doku örneği alınarak mikroskop altında incelenmesi işlemidir. Biyopsi, pilor stenozunun nedenini belirlemek (örneğin, kanser, ülser veya Crohn hastalığı) için önemlidir.

Baryumlu Mide Grafisi

Baryumlu mide grafisi, röntgen ışınları kullanılarak mide ve duodenumun görüntülenmesini sağlayan bir yöntemdir. Hasta, baryum adı verilen kontrast maddeyi içer. Baryum, röntgen ışınlarını geçirmediği için mide ve duodenumun daha net görüntülenmesini sağlar. Baryumlu mide grafisi, pilor kanalındaki daralmayı, mide boşalmasının gecikmesini ve midenin şeklindeki anormallikleri gösterir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)

BT ve MRG, karın bölgesinin detaylı görüntülerini elde etmek için kullanılan gelişmiş görüntüleme yöntemleridir. Bu yöntemler, pilor stenozunun nedenini belirlemek (örneğin, tümör, kist veya inflamatuvar hastalık) ve çevre dokulara yayılımını değerlendirmek için kullanılabilir. BT ve MRG, özellikle endoskopi ve baryumlu mide grafisi ile kesin tanı konulamayan durumlarda faydalıdır.

Mide Boşalma Çalışması

Mide boşalma çalışması, midenin yiyecekleri ne kadar hızlı boşalttığını ölçen bir testtir. Bu test, pilor stenozunun şiddetini değerlendirmek ve tedaviye yanıtı izlemek için kullanılabilir. Mide boşalma çalışması sırasında, hasta radyoaktif madde içeren bir yemek yer. Daha sonra, belirli aralıklarla mide bölgesinden alınan görüntülerle midenin ne kadar hızlı boşaldığı ölçülür.

Yetişkinlerde Pilor Stenozu Tedavisi

Yetişkinlerde pilor stenozunun tedavisi, altta yatan nedene, stenozun şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

Sıvı ve Elektrolit Replasmanı

Dehidratasyon ve elektrolit dengesizlikleri olan hastalarda, intravenöz (damar yoluyla) sıvı ve elektrolit replasmanı yapılır. Bu tedavi, vücudun sıvı ve elektrolit dengesini yeniden sağlamak ve organ fonksiyonlarını desteklemek için önemlidir.

Beslenme Desteği

Kilo kaybı ve yetersiz beslenmesi olan hastalarda, beslenme desteği sağlanır. Beslenme desteği, enteral (sindirim sistemi yoluyla) veya parenteral (damar yoluyla) yolla yapılabilir. Enteral beslenme, mideye veya ince bağırsağa yerleştirilen bir tüp aracılığıyla besinlerin verilmesini içerir. Parenteral beslenme, besinlerin doğrudan damar yoluyla verilmesini içerir. Beslenme desteği, hastanın genel sağlık durumunu iyileştirmek ve ameliyat veya diğer tedavilere hazırlanmasını sağlamak için önemlidir.

İlaç Tedavisi

Pilor stenozunun altında yatan nedene bağlı olarak ilaç tedavisi uygulanabilir. Örneğin, peptik ülser hastalığına bağlı pilor stenozu olan hastalarda, proton pompa inhibitörleri (PPI'lar) veya H2 reseptör blokerleri gibi mide asidini azaltan ilaçlar kullanılabilir. Crohn hastalığına bağlı pilor stenozu olan hastalarda, antiinflamatuvar ilaçlar (örneğin, kortikosteroidler veya immünomodülatörler) kullanılabilir.

Endoskopik Balon Dilatasyonu

Endoskopik balon dilatasyonu, pilor kanalındaki daralmayı genişletmek için kullanılan bir minimal invaziv (cerrahi olmayan) yöntemdir. Endoskopi sırasında, pilor kanalına bir balon kateteri yerleştirilir. Balon şişirilerek pilor kanalı genişletilir. Bu yöntem, semptomları hafifletmek ve mide boşalmasını iyileştirmek için etkili olabilir. Ancak, balon dilatasyonunun tekrarlanması gerekebilir ve bazı hastalarda cerrahi tedavi gerekebilir.

Cerrahi Tedavi

Pilor stenozunun cerrahi tedavisi, pilor kanalındaki daralmayı gidermek için yapılır. Cerrahi tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Piloroplasti: Piloroplasti, pilor kasının kesilerek genişletilmesi işlemidir. Bu işlem, mide boşalmasını iyileştirir ve semptomları hafifletir. Piloroplasti, laparoskopik (kapalı) veya açık cerrahi yöntemle yapılabilir.
  • Piloromiyotomi: Piloromiyotomi, pilor kasının dış tabakasının kesilerek pilor kanalının genişletilmesi işlemidir. Bu işlem, pilor kasının kasılmasını engeller ve mide boşalmasını iyileştirir. Piloromiyotomi, genellikle bebeklerde pilor stenozu tedavisinde kullanılır, ancak yetişkinlerde de uygulanabilir.
  • Gastrojejunostomi: Gastrojejunostomi, mide ile jejunum (ince bağırsağın bir bölümü) arasında yeni bir bağlantı oluşturulması işlemidir. Bu işlem, mide içeriğinin pilor kanalını atlayarak doğrudan ince bağırsağa geçmesini sağlar. Gastrojejunostomi, genellikle pilor stenozuna neden olan tümör veya diğer tıkanıklıkların çıkarılamadığı durumlarda uygulanır.
  • Mide Rezeksiyonu: Mide rezeksiyonu, midenin bir bölümünün çıkarılması işlemidir. Bu işlem, pilor stenozuna neden olan tümör veya ülser gibi patolojilerin çıkarılması için yapılır. Mide rezeksiyonu, genellikle gastrojejunostomi ile birlikte yapılır.

Yetişkinlerde Pilor Stenozu Komplikasyonları

Pilor stenozu tedavi edilmediği takdirde, ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar şunlardır:

  • Dehidratasyon ve Elektrolit Dengesizlikleri: Tekrarlayan kusma, dehidratasyona ve elektrolit dengesizliklerine yol açabilir. Bu durum, böbrek yetmezliği, kalp ritmi bozuklukları ve nöbetler gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
  • Yetersiz Beslenme ve Kilo Kaybı: Pilor stenozu, besinlerin emilimini engelleyebilir ve yetersiz beslenmeye yol açabilir. Bu durum, kilo kaybına, kas kaybına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve genel sağlık durumunun bozulmasına neden olabilir.
  • Mide Ülseri ve Kanama: Pilor stenozu, midede asit birikmesine ve mide ülseri oluşumuna neden olabilir. Mide ülserleri kanamaya yol açabilir ve bu durum, anemiye ve hayati tehlikeye neden olabilir.
  • Mide Perforasyonu: Nadiren, mide ülseri mide duvarını delebilir (perfore olabilir). Mide perforasyonu, karın boşluğuna mide içeriğinin sızmasına ve peritonit (karın zarı iltihabı) gelişmesine neden olabilir. Peritonit, acil cerrahi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur.
  • Aspirasyon Pnömonisi: Kusma sırasında mide içeriğinin akciğerlere kaçması (aspirasyon) durumunda, aspirasyon pnömonisi gelişebilir. Aspirasyon pnömonisi, akciğerlerde iltihaplanmaya ve solunum yetmezliğine neden olabilir.
  • Mallory-Weiss Sendromu: Şiddetli ve tekrarlayan kusma, yemek borusunda yırtıklara neden olabilir. Bu durum, Mallory-Weiss sendromu olarak adlandırılır ve kanlı kusmaya yol açabilir.
  • Bezoar Oluşumu: Midede sindirilemeyen maddelerin (örneğin, bitkisel lifler, saç) birikmesi sonucu bezoar adı verilen kitleler oluşabilir. Bezoarlar, mide tıkanıklığına, ülserlere ve kanamaya neden olabilir.

Yetişkinlerde Pilor Stenozundan Korunma

Yetişkinlerde pilor stenozunun bazı nedenleri önlenebilirken, bazıları önlenemez. Pilor stenozundan korunmak için alınabilecek önlemler şunlardır:

  • Peptik Ülser Hastalığının Tedavisi: Peptik ülser hastalığına zamanında tanı konulması ve uygun tedavi (örneğin, PPI'lar, H2 reseptör blokerleri, antibiyotikler) uygulanması, pilor stenozu riskini azaltabilir.
  • NSAID Kullanımının Sınırlandırılması: Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçların (NSAID'ler) uzun süreli ve yüksek dozda kullanımından kaçınılmalıdır. Eğer NSAID kullanımı gerekiyorsa, mide koruyucu ilaçlar (örneğin, PPI'lar) birlikte kullanılmalıdır.
  • Sigara ve Alkol Tüketiminin Azaltılması: Sigara ve alkol, mide asidini artırarak ve mide mukozasına zarar vererek peptik ülser riskini artırabilir. Bu nedenle, sigara ve alkol tüketiminin azaltılması, pilor stenozu riskini azaltabilir.
  • Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları: Düzenli ve dengeli beslenme, mide sağlığını korumak ve peptik ülser riskini azaltmak için önemlidir. Aşırı baharatlı, yağlı ve asitli yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
  • Stres Yönetimi: Stres, mide asidini artırarak ve mide mukozasına zarar vererek peptik ülser riskini artırabilir. Stres yönetimi teknikleri (örneğin, meditasyon, yoga, egzersiz) kullanarak stresin azaltılması, pilor stenozu riskini azaltabilir.
  • Düzenli Sağlık Kontrolleri: Özellikle mide rahatsızlıkları olan kişilerin düzenli sağlık kontrollerine gitmesi ve doktorun önerdiği tarama testlerini yaptırması, pilor stenozunun erken teşhis edilmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olabilir.

Önemli Not: Bu makalede yer alan bilgiler, genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye olarak değerlendirilmemelidir. Pilor stenozu veya diğer sağlık sorunları hakkında endişeleriniz varsa, lütfen bir doktora danışın.

#karın ağrısı#kusma#mide çıkışı tıkanıklığı#Yetişkin Pilor Stenozu#Pilor Stenozu Belirtileri

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Endoskopi İşlemi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Yetişkinlerde Pilor Stenozu Belirtileri Nelerdir?

Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?

Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?

06 11 2025 Devamını oku »