22 10 2025
Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA), periyodik ateş, karın ağrısı, göğüs ağrısı ve eklem ağrıları gibi tekrarlayan inflamatuar ataklarla karakterize genetik bir hastalıktır. Akdeniz kökenli (Türk, Arap, Yahudi, Ermeni) popülasyonlarda daha sık görülür. AAA, MEFV genindeki mutasyonlar sonucu ortaya çıkar ve bu gen, pirozom adı verilen bağışıklık sistemi kompleksinin bir parçası olan marenostrin (pyrin) proteinini kodlar. Hastalığın temelinde, bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonu ve kontrolsüz inflamasyon yatar. Bu yazıda, AAA'nın bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini, hastalığın bağışıklık sistemini zayıflatıp zayıflatmadığını ve AAA hastalarının enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olup olmadığını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Bağışıklık sistemi, vücudu bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi zararlı mikroorganizmalara karşı koruyan karmaşık bir savunma mekanizmasıdır. İki ana bölümden oluşur: doğuştan gelen (innate) ve kazanılmış (adaptive) bağışıklık. Doğuştan gelen bağışıklık, hızlı ve genel bir yanıt verirken, kazanılmış bağışıklık daha yavaş gelişir ancak spesifik patojenlere karşı uzun süreli bir hafıza oluşturur.
AAA, esas olarak doğuştan gelen bağışıklık sisteminin bir bozukluğudur. MEFV genindeki mutasyonlar, marenostrin proteininin işlevini bozarak, pirozom aktivasyonunu ve dolayısıyla inflamasyonu kontrol etme yeteneğini etkiler. Bu durum, IL-1β gibi pro-inflamatuar sitokinlerin aşırı üretimine yol açar ve periyodik inflamatuar ataklara neden olur.
Marenostrin proteini, doğuştan gelen bağışıklık sisteminde önemli bir düzenleyici rol oynar. Pirozom adı verilen protein kompleksinin bir parçası olarak, inflamatuar yanıtı kontrol altında tutar. Marenostrin, özellikle IL-1β gibi inflamatuar sitokinlerin üretimini tetikleyen sinyalleri baskılar. MEFV genindeki mutasyonlar, marenostrin proteininin bu düzenleyici işlevini bozarak, kontrolsüz inflamasyona yol açar.
Pirozomlar, hücre içinde bulunan ve enfeksiyon veya doku hasarı gibi tehlike sinyallerine yanıt olarak aktive olan protein kompleksleridir. Aktive olduklarında, IL-1β ve IL-18 gibi pro-inflamatuar sitokinlerin salınımını tetiklerler. Bu sitokinler, inflamatuar yanıtı başlatır ve bağışıklık hücrelerini enfeksiyon bölgesine çeker. AAA'da, marenostrin proteininin işlev bozukluğu nedeniyle pirozomlar aşırı aktive olur ve kontrolsüz inflamasyona neden olur.
Bu sorunun cevabı karmaşıktır ve doğrudan "evet" veya "hayır" şeklinde yanıtlanamaz. AAA hastalığı, bağışıklık sisteminin genel işlevini zayıflatmaktan ziyade, bağışıklık sisteminin bir bölümünü (doğuştan gelen bağışıklık) aşırı aktive ederek inflamasyona neden olur. Ancak, kronik inflamasyonun uzun vadeli etkileri ve AAA tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkileri nedeniyle, bazı durumlarda bağışıklık sistemi zayıflayabilir.
AAA'da tekrarlayan inflamatuar ataklar, vücutta kronik bir inflamasyon durumuna yol açar. Kronik inflamasyonun bağışıklık sistemi üzerinde çeşitli olumsuz etkileri olabilir:
Kolşisin, AAA'nın temel tedavisidir ve inflamatuar atakları önlemede oldukça etkilidir. Ancak, kolşisin tedavisinin bazı yan etkileri de olabilir ve bu yan etkiler, bağışıklık sistemini dolaylı olarak etkileyebilir:
Amiloidoz, AAA'nın ciddi bir komplikasyonudur ve böbrekler, kalp ve diğer organlarda amiloid adı verilen anormal proteinlerin birikmesiyle karakterizedir. Amiloidoz, organ fonksiyonlarını bozarak, bağışıklık sistemini dolaylı olarak etkileyebilir:
AAA hastalarının enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olup olmadığı, hastalığın şiddetine, tedaviye uyuma ve eşlik eden diğer sağlık sorunlarına bağlıdır. İyi kontrol altında tutulan ve düzenli kolşisin tedavisi alan AAA hastalarının, enfeksiyonlara karşı genel popülasyondan daha duyarlı olmadığı düşünülmektedir. Ancak, kontrolsüz inflamasyonu olan, kolşisin tedavisine yanıt vermeyen veya amiloidoz gibi komplikasyonları olan AAA hastalarında, enfeksiyon riski artabilir.
AAA hastalarında, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak, özellikle aşağıdaki enfeksiyonlara karşı duyarlılık artabilir:
AAA hastaları, enfeksiyon riskini azaltmak için aşağıdaki önlemleri alabilirler:
Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) hastalığı, bağışıklık sisteminin bir bölümünü (doğuştan gelen bağışıklık) aşırı aktive ederek inflamasyona neden olan genetik bir hastalıktır. AAA, doğrudan bağışıklık sistemini zayıflatmaktan ziyade, kronik inflamasyonun uzun vadeli etkileri ve AAA tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkileri nedeniyle, bazı durumlarda bağışıklık sistemi zayıflayabilir. Kontrolsüz inflamasyonu olan, kolşisin tedavisine yanıt vermeyen veya amiloidoz gibi komplikasyonları olan AAA hastalarında, enfeksiyon riski artabilir. AAA hastaları, enfeksiyon riskini azaltmak için düzenli kolşisin tedavisi almak, aşılama yaptırmak, hijyen kurallarına uymak, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, stresi yönetmek ve düzenli doktor kontrollerine gitmek gibi önlemler alabilirler. AAA hastalarının, enfeksiyon belirtilerine dikkat etmeleri ve enfeksiyon belirtileri ortaya çıktığında derhal doktora başvurmaları önemlidir.
Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurabilirsiniz:
Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?
06 11 2025 Devamını oku »
Tourette sendromu zekayı etkiler mi?
06 11 2025 Devamını oku »