Alerjik Rinit (Saman Nezlesi): Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

15 10 2025

Alerjik Rinit (Saman Nezlesi): Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Alerji HastalıklarıKulak Burun Boğaz (KBB)İmmunoloji

Alerjik Rinit (Saman Nezlesi): Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Alerjik Rinit (Saman Nezlesi): Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Alerjik rinit, halk arasında saman nezlesi olarak da bilinen, bağışıklık sisteminin havadaki alerjenlere karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Polenler, ev tozu akarları, hayvan tüyleri ve küfler gibi çeşitli alerjenler bu reaksiyonu tetikleyebilir. Alerjik rinit, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen yaygın bir rahatsızlıktır. Bu yazıda, alerjik rinitin belirtileri, nedenleri, teşhisi ve tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Alerjik Rinit Nedir?

Alerjik rinit, burun iç zarının alerjik reaksiyon sonucu iltihaplanmasıdır. Bu iltihaplanma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı gibi belirtilere yol açar. Alerjik rinit, mevsimsel veya yıl boyu sürebilir. Mevsimsel alerjik rinit genellikle polenlere bağlıdır ve belirli mevsimlerde ortaya çıkar. Yıl boyu süren alerjik rinit ise genellikle ev tozu akarları, hayvan tüyleri veya küfler gibi sürekli bulunan alerjenlere bağlıdır.

Mevsimsel Alerjik Rinit (Saman Nezlesi)

Mevsimsel alerjik rinit, genellikle ilkbahar, yaz veya sonbahar aylarında polenlerin havada yoğunlaştığı dönemlerde ortaya çıkar. Ağaç polenleri, ot polenleri ve yabani ot polenleri en sık rastlanan alerjenlerdir. Belirtiler genellikle polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde daha şiddetli olabilir.

Yıl Boyu Süren Alerjik Rinit

Yıl boyu süren alerjik rinit, yılın herhangi bir zamanında ortaya çıkabilir ve genellikle ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küfler veya hamam böcekleri gibi alerjenlere bağlıdır. Bu alerjenler genellikle kapalı ortamlarda bulunur ve sürekli olarak maruz kalınması nedeniyle belirtiler yıl boyunca devam edebilir.

Alerjik Rinitin Nedenleri

Alerjik rinitin temel nedeni, bağışıklık sisteminin zararsız maddelere karşı aşırı tepki vermesidir. Bu maddelere alerjen denir. Bağışıklık sistemi, alerjenlerle karşılaştığında IgE adı verilen antikorlar üretir. Bu antikorlar, mast hücreleri adı verilen hücrelere bağlanır. Alerjen tekrar vücuda girdiğinde, mast hücreleri histamin ve diğer kimyasalları salgılar. Bu kimyasallar, alerjik rinitin belirtilerine neden olur.

Genetik Faktörler

Alerjik rinitin gelişiminde genetik faktörlerin önemli bir rolü vardır. Ailede alerji öyküsü olan kişilerde alerjik rinit gelişme riski daha yüksektir. Ancak, genetik yatkınlık tek başına yeterli değildir; çevresel faktörler de alerjik rinitin ortaya çıkmasında rol oynar.

Çevresel Faktörler

Çevresel faktörler, alerjik rinitin gelişiminde ve şiddetlenmesinde önemli bir rol oynar. Polenler, ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küfler, sigara dumanı ve hava kirliliği gibi çeşitli çevresel faktörler alerjik riniti tetikleyebilir veya belirtilerini kötüleştirebilir.

Polenler

Polenler, bitkilerin üreme hücreleridir ve rüzgar yoluyla taşınarak alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ağaç polenleri genellikle ilkbaharda, ot polenleri yazın ve yabani ot polenleri sonbaharda alerjik rinit belirtilerini tetikler. Polen alerjisi olan kişiler, polenlerin yoğun olduğu dönemlerde kapalı ortamlarda kalmaya özen göstermeli ve polen filtresi olan klima sistemlerini kullanmalıdır.

Ev Tozu Akarları

Ev tozu akarları, yataklarda, halılarda, mobilyalarda ve diğer tekstil ürünlerinde yaşayan mikroskobik canlılardır. Akarların dışkıları ve ölü vücut parçacıkları alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ev tozu akarlarına alerjisi olan kişiler, yataklarını düzenli olarak yıkamalı, halılarını sık sık temizlemeli ve alerji geçirmez yatak örtüleri kullanmalıdır.

Hayvan Tüyleri

Kedi, köpek, kuş ve diğer hayvanların tüyleri, tükürükleri ve deri döküntüleri alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hayvan alerjisi olan kişiler, hayvanlarla temasından kaçınmalı veya hayvanların bulunduğu ortamlarda hijyen kurallarına dikkat etmelidir. Hayvanların düzenli olarak yıkanması ve taranması, alerjen miktarını azaltmaya yardımcı olabilir.

Küfler

Küfler, nemli ortamlarda yetişen mantarlardır ve sporları havada yayılarak alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Banyolar, mutfaklar, bodrumlar ve diğer nemli alanlar küf oluşumu için uygun ortamlardır. Küf alerjisi olan kişiler, evlerindeki nem oranını kontrol altında tutmalı, küfleri temizlemeli ve havalandırmayı düzenli olarak yapmalıdır.

Sigara Dumanı

Sigara dumanı, alerjik riniti tetikleyebilir ve belirtilerini kötüleştirebilir. Sigara dumanına maruz kalmak, burun ve akciğerlerde tahrişe neden olarak alerjik reaksiyonları artırabilir. Alerjik rinitli kişiler, sigara dumanından uzak durmalı ve sigara içilen ortamlardan kaçınmalıdır.

Hava Kirliliği

Hava kirliliği, alerjik riniti tetikleyebilir ve belirtilerini kötüleştirebilir. Hava kirliliğine neden olan partikül maddeler, ozon ve diğer kirleticiler burun ve akciğerlerde tahrişe neden olarak alerjik reaksiyonları artırabilir. Alerjik rinitli kişiler, hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarı çıkmaktan kaçınmalı ve hava filtreleri olan klima sistemlerini kullanmalıdır.

Alerjik Rinitin Belirtileri

Alerjik rinitin belirtileri, alerjenlere maruz kalındıktan kısa bir süre sonra ortaya çıkar ve kişiden kişiye değişebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Burun akıntısı: Genellikle berrak ve sulu bir akıntı olur.
  • Burun tıkanıklığı: Burun kanallarının şişmesi nedeniyle nefes almakta zorluk yaşanabilir.
  • Hapşırma: Sıklıkla tekrarlayan hapşırma nöbetleri görülebilir.
  • Burun kaşıntısı: Burun içinde ve çevresinde kaşıntı hissi oluşabilir.
  • Gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık: Alerjik konjonktivit olarak da bilinen bu durum, gözlerde rahatsızlık ve görme bulanıklığına neden olabilir.
  • Boğazda kaşıntı ve öksürük: Burun akıntısının boğaza doğru akması (geniz akıntısı) boğazda tahrişe ve öksürüğe neden olabilir.
  • Baş ağrısı: Burun tıkanıklığı ve sinüslerin iltihaplanması baş ağrısına yol açabilir.
  • Yorgunluk ve halsizlik: Alerjik rinit belirtileri, uyku kalitesini bozarak yorgunluk ve halsizliğe neden olabilir.
  • Koku alma duyusunda azalma: Burun tıkanıklığı ve burun iç zarının iltihaplanması koku alma duyusunu etkileyebilir.
  • Göz altı morlukları: Göz çevresindeki kan damarlarının genişlemesi nedeniyle göz altlarında morluklar oluşabilir.

Alerjik Rinitin Çocuklardaki Belirtileri

Alerjik rinit, çocuklarda da sık görülen bir durumdur ve belirtileri yetişkinlere benzer olabilir. Ancak, çocuklarda alerjik rinitin bazı özel belirtileri de görülebilir:

  • Ağızdan nefes alma: Burun tıkanıklığı nedeniyle çocuklar ağızdan nefes almak zorunda kalabilir.
  • Horlama: Burun tıkanıklığı ve geniz eti büyümesi horlamaya neden olabilir.
  • Kulak enfeksiyonları: Alerjik rinit, orta kulak iltihabı riskini artırabilir.
  • Davranış değişiklikleri: Alerjik rinit belirtileri, çocukların uyku kalitesini bozarak huzursuzluk, sinirlilik ve dikkat eksikliğine neden olabilir.
  • Alerjik selam: Burun kaşıntısını gidermek için çocukların avuç içiyle burunlarını yukarı doğru itmeleri "alerjik selam" olarak adlandırılır.

Alerjik Rinitin Teşhisi

Alerjik rinitin teşhisi, belirtilerin değerlendirilmesi, fiziksel muayene ve alerji testleri ile konulur.

Anamnez (Hasta Öyküsü)

Doktor, hastanın belirtilerini, ne zaman başladığını, neyin tetiklediğini ve ailede alerji öyküsü olup olmadığını sorarak detaylı bir hasta öyküsü alır. Bu bilgiler, alerjik rinitin teşhisi için önemli ipuçları sağlar.

Fiziksel Muayene

Doktor, burun içini, boğazı ve gözleri muayene ederek alerjik rinit belirtilerini değerlendirir. Burun iç zarının soluk ve şişmiş olması, burun akıntısının berrak olması ve gözlerde kızarıklık olması alerjik rinitin tipik bulgularıdır.

Alerji Testleri

Alerji testleri, hangi alerjenlere karşı duyarlı olunduğunu belirlemek için yapılır. En sık kullanılan alerji testleri şunlardır:

  • Deri Testleri: Deri testleri, alerjenlerin küçük miktarlarının cilde uygulanmasıyla yapılır. Alerjen uygulanan bölgede kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı oluşması, alerji olduğunu gösterir. Deri testleri, prick test ve intradermal test olmak üzere ikiye ayrılır. Prick test, alerjenlerin cilde hafifçe batırılmasıyla yapılırken, intradermal test alerjenlerin cilt altına enjekte edilmesiyle yapılır.
  • Kan Testleri (RAST veya ImmunoCAP): Kan testleri, kandaki IgE antikorlarının düzeyini ölçerek alerjileri tespit eder. Bu testler, deri testlerinin yapılamadığı durumlarda veya deri testlerinin sonuçları belirsiz olduğunda kullanılabilir.

Alerjik Rinitin Tedavi Yöntemleri

Alerjik rinitin tedavisi, belirtileri kontrol altına almak, yaşam kalitesini artırmak ve komplikasyonları önlemek amacıyla yapılır. Tedavi yöntemleri arasında alerjenden kaçınma, ilaç tedavisi ve immünoterapi (aşı tedavisi) bulunur.

Alerjenden Kaçınma

Alerjik rinitin tedavisinde en önemli adım, alerjenlerden kaçınmaktır. Alerjenlere maruz kalmayı azaltmak, belirtilerin şiddetini azaltmaya ve ilaç ihtiyacını azaltmaya yardımcı olur.

  • Polenlerden Kaçınma:
    • Polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçının.
    • Pencereleri kapalı tutun ve polen filtresi olan klima sistemlerini kullanın.
    • Dışarıdan geldikten sonra duş alın ve kıyafetlerinizi değiştirin.
    • Aracınızın polen filtresini düzenli olarak değiştirin.
  • Ev Tozu Akarlarından Kaçınma:
    • Yataklarınızı ve yastıklarınızı alerji geçirmez kılıflarla kaplayın.
    • Yataklarınızı ve yastıklarınızı düzenli olarak yüksek sıcaklıkta yıkayın.
    • Halılarınızı sık sık temizleyin veya halı kullanmaktan kaçının.
    • Evdeki nem oranını %50'nin altında tutun.
  • Hayvan Tüylerinden Kaçınma:
    • Hayvanlarla temasından kaçının veya hayvanların bulunduğu ortamlarda hijyen kurallarına dikkat edin.
    • Hayvanların düzenli olarak yıkanmasını ve taranmasını sağlayın.
    • Evdeki hayvanların bulunduğu odaları sık sık havalandırın.
  • Küflerden Kaçınma:
    • Evdeki nem oranını kontrol altında tutun.
    • Küfleri temizleyin ve küf oluşumunu engelleyin.
    • Banyoları, mutfakları ve bodrumları düzenli olarak havalandırın.
  • Sigara Dumanından Kaçınma:
    • Sigara içilen ortamlardan uzak durun.
    • Sigara içmeyin ve pasif içicilikten kaçının.
  • Hava Kirliliğinden Kaçınma:
    • Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarı çıkmaktan kaçının.
    • Hava filtreleri olan klima sistemlerini kullanın.
    • Maske takarak kendinizi koruyun.

İlaç Tedavisi

Alerjik rinitin tedavisinde kullanılan ilaçlar, belirtileri hafifletmeye ve kontrol altına almaya yöneliktir. En sık kullanılan ilaçlar şunlardır:

  • Antihistaminikler: Antihistaminikler, histaminin etkisini bloke ederek alerjik reaksiyonları azaltır. Burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı gibi belirtileri hafifletmede etkilidir. Antihistaminikler, tablet, şurup veya burun spreyi şeklinde kullanılabilir. Sedatif (uyku yapıcı) ve non-sedatif (uyku yapmayan) olmak üzere iki tür antihistaminik vardır.
  • Dekonjestanlar: Dekonjestanlar, burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı olur. Burun damlaları veya tabletler şeklinde kullanılabilir. Dekonjestanlar, uzun süreli kullanıldığında bağımlılık yapabilir ve yan etkilere neden olabilir, bu nedenle doktor kontrolünde kullanılması önemlidir.
  • Burun Spreyleri (Kortikosteroidler): Burun spreyleri, burun içindeki iltihabı azaltarak alerjik rinit belirtilerini hafifletir. Düzenli olarak kullanıldığında daha etkili olurlar ve genellikle yan etkileri azdır.
  • Lökotrien Reseptör Antagonistleri: Lökotrienler, alerjik reaksiyonlarda rol oynayan kimyasallardır. Lökotrien reseptör antagonistleri, lökotrienlerin etkisini bloke ederek alerjik rinit belirtilerini azaltır. Özellikle astımı olan alerjik rinitli hastalarda faydalıdır.
  • Kromolin Sodyum: Kromolin sodyum, mast hücrelerinden histamin salınımını engelleyerek alerjik reaksiyonları önler. Burun spreyi veya göz damlası şeklinde kullanılabilir.

İmmünoterapi (Aşı Tedavisi)

İmmünoterapi, alerjik rinitin nedenine yönelik bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, alerjenlere karşı duyarlılığı azaltmayı amaçlar. İmmünoterapi, alerjenlerin küçük dozlarda verilerek bağışıklık sisteminin alerjenlere tolerans geliştirmesini sağlar.

  • Subkutan İmmünoterapi (SCIT): Alerjenlerin cilt altına enjekte edilmesiyle yapılır. Düzenli aralıklarla alerjen dozları artırılır ve bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı tolerans geliştirmesi sağlanır.
  • Sublingual İmmünoterapi (SLIT): Alerjenlerin dil altına damlatılmasıyla yapılır. Tablet veya damla şeklinde kullanılabilir. SCIT'ye göre daha güvenli ve daha kolay uygulanabilir bir yöntemdir.

İmmünoterapi, uzun süreli bir tedavi yöntemidir ve genellikle 3-5 yıl sürer. İmmünoterapi, alerjik rinit belirtilerini önemli ölçüde azaltabilir ve ilaç ihtiyacını azaltabilir. Ancak, immünoterapi her hasta için uygun olmayabilir ve doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Alerjik Rinitin Komplikasyonları

Alerjik rinit tedavi edilmediğinde veya kontrol altına alınmadığında bazı komplikasyonlara neden olabilir:

  • Sinüzit: Burun tıkanıklığı ve iltihaplanma, sinüslerin tıkanmasına ve enfeksiyonuna neden olabilir.
  • Orta Kulak İltihabı: Alerjik rinit, orta kulak iltihabı riskini artırabilir.
  • Astım: Alerjik rinit, astım belirtilerini kötüleştirebilir ve astım gelişimine katkıda bulunabilir.
  • Uyku Apnesi: Burun tıkanıklığı, uyku apnesi riskini artırabilir.
  • Polip: Burun içindeki iltihaplanma, burun poliplerinin oluşumuna neden olabilir.
  • Yaşam Kalitesinde Azalma: Alerjik rinit belirtileri, uyku kalitesini bozarak yorgunluk, halsizlik, dikkat eksikliği ve okul veya iş performansında düşüşe neden olabilir.

Alerjik Rinitte Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Evde Bakım

Alerjik rinit belirtilerini hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve evde bakım yöntemleri uygulanabilir:

  • Burun Yıkama: Burun yıkama, burun içindeki alerjenleri, irritanları ve mukusu temizleyerek burun tıkanıklığını ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur. Burun yıkama solüsyonları eczanelerden temin edilebilir veya evde hazırlanabilir.
  • Nemlendirici Kullanma: Kuru hava, burun iç zarını tahriş edebilir ve alerjik rinit belirtilerini kötüleştirebilir. Nemlendirici kullanarak havanın nem oranını artırmak, burun iç zarının nemli kalmasına ve tahrişin azalmasına yardımcı olur.
  • Bol Sıvı Tüketme: Bol sıvı tüketmek, burun akıntısını inceltmeye ve burun tıkanıklığını azaltmaya yardımcı olur. Su, bitki çayları ve meyve suları gibi sıvılar tüketilebilir.
  • Dinlenme ve Uyku: Yeterli dinlenme ve uyku, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve alerjik rinit belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur.
  • Stresi Yönetme: Stres, alerjik rinit belirtilerini kötüleştirebilir. Stresi yönetmek için yoga, meditasyon, egzersiz veya hobilerle uğraşmak faydalı olabilir.
  • Doğal Tedaviler: Bazı doğal tedavilerin alerjik rinit belirtilerini hafifletmeye yardımcı olduğu düşünülmektedir. Bal, zencefil, zerdeçal ve C vitamini gibi takviyeler kullanılabilir. Ancak, doğal tedavilerin etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır ve doktorunuza danışmadan kullanmamanız önemlidir.

Alerjik Rinit ve Beslenme

Alerjik rinitin beslenme ile doğrudan bir ilişkisi olmasa da, bazı besinlerin alerjik rinit belirtilerini hafifletmeye veya kötüleştirmeye yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

  • Anti-inflamatuar Besinler: Anti-inflamatuar besinler, vücuttaki iltihabı azaltarak alerjik rinit belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Somon, ton balığı, ceviz, badem, zeytinyağı, meyve ve sebzeler gibi anti-inflamatuar besinler tüketilebilir.
  • Probiyotikler: Probiyotikler, bağırsaklardaki sağlıklı bakteri dengesini düzenleyerek bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve alerjik reaksiyonları azaltmaya yardımcı olabilir. Yoğurt, kefir, turşu ve lahana turşusu gibi probiyotik içeren besinler tüketilebilir.
  • Alerjik Reaksiyonları Tetikleyebilecek Besinler: Bazı besinler, alerjik reaksiyonları tetikleyebilir ve alerjik rinit belirtilerini kötüleştirebilir. Süt, yumurta, fındık, deniz ürünleri ve soya gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilecek besinlerden kaçınmak faydalı olabilir.

Alerjik Rinit Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

  • Alerjik rinit bulaşıcı mıdır?

    Hayır, alerjik rinit bulaşıcı değildir. Alerjik rinit, bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar ve kişiden kişiye geçmez.

  • Alerjik rinit kendiliğinden geçer mi?

    Alerjik rinit kendiliğinden geçmez. Alerjik rinit belirtileri, alerjenlere maruz kalındığı sürece devam eder. Ancak, alerjenlerden kaçınarak, ilaç tedavisi veya immünoterapi ile belirtiler kontrol altına alınabilir.

  • Alerjik rinit astıma neden olabilir mi?

    Alerjik rinit, astım riskini artırabilir ve astım belirtilerini kötüleştirebilir. Alerjik rinit ve astım, sıklıkla birlikte görülür ve aynı alerjenler tarafından tetiklenebilir.

  • Alerjik rinit hamilelikte tedavi edilebilir mi?

    Evet, alerjik rinit hamilelikte tedavi edilebilir. Ancak, hamilelikte ilaç kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir. Doktorunuz, hamilelikte güvenli olan ilaçları veya tedavi yöntemlerini önerecektir.

  • Alerjik rinit için hangi doktora başvurmalıyım?

    Alerjik rinit için bir alerji uzmanına, kulak burun boğaz uzmanına veya iç hastalıkları uzmanına başvurabilirsiniz.

Sonuç

Alerjik rinit, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen yaygın bir rahatsızlıktır. Ancak, alerjik rinit belirtileri alerjenlerden kaçınarak, ilaç tedavisi ve immünoterapi ile kontrol altına alınabilir. Alerjik rinitli kişiler, doktorlarına danışarak kendileri için en uygun tedavi yöntemini belirlemelidir. Ayrıca, yaşam tarzı değişiklikleri ve evde bakım yöntemleri de alerjik rinit belirtilerini hafifletmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.

#alerjikrinit#samannezlesi#alerji#burunakintisi#antihistaminik

Diğer Blog Yazıları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »