23 10 2025
Akciğerde sıvı birikmesi, tıbbi adıyla plevral efüzyon, akciğerleri çevreleyen plevra boşluğunda normalden fazla sıvı toplanması durumudur. Plevra, akciğerleri saran iki katmanlı bir zardır. Bu zarlar arasında ince bir sıvı tabakası bulunur. Bu sıvı, akciğerlerin solunum sırasında göğüs duvarı içinde kolayca hareket etmesini sağlar. Ancak çeşitli nedenlerle bu boşlukta aşırı miktarda sıvı birikebilir ve bu durum akciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.
Plevral efüzyonun birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler genellikle iki ana kategoriye ayrılır: transüdatif ve eksüdatif efüzyonlar. Bu ayrım, sıvının içeriğine ve oluşum mekanizmasına dayanır.
Transüdatif efüzyonlar, kan damarlarındaki basınç değişiklikleri veya düşük protein seviyeleri nedeniyle oluşur. Bu tür efüzyonlarda sıvı, damarlardan veya lenf sisteminden sızar. Sızan sıvı, protein ve hücre açısından düşüktür.
Eksüdatif efüzyonlar, plevranın iltihaplanması veya hasar görmesi sonucu oluşur. Bu tür efüzyonlarda sıvı, protein ve hücre açısından zengindir. İltihaplanma, plevranın geçirgenliğini artırır ve sıvının boşluğa sızmasına neden olur.
Plevral efüzyonun belirtileri, efüzyonun büyüklüğüne, hızla gelişip gelişmediğine ve altta yatan nedene bağlı olarak değişebilir. Küçük efüzyonlar genellikle herhangi bir belirtiye neden olmazken, büyük efüzyonlar belirgin semptomlara yol açabilir.
Plevral efüzyon tanısı, hastanın öyküsü, fiziksel muayene ve çeşitli görüntüleme yöntemleri ile konulur.
Doktor, steteskopla akciğerleri dinler ve normal solunum seslerinin azaldığını veya olmadığını tespit edebilir. Ayrıca, göğüs duvarına vurarak (perküsyon) mat bir ses duyabilir, bu da sıvı birikimini düşündürür.
Plevra boşluğundan bir iğne ile sıvı örneği alınması işlemidir. Bu sıvı örneği, laboratuvarda incelenerek efüzyonun nedenini belirlemeye yardımcı olur. Torasentez, tanı koymanın yanı sıra, büyük efüzyonlarda semptomları hafifletmek için de kullanılabilir.
Sıvı Analizi: Torasentez ile alınan sıvı örneği, aşağıdaki açılardan incelenir:
Torasentez ile tanı konulamayan durumlarda, plevradan bir doku örneği alınabilir. Bu örnek, mikroskop altında incelenerek kanser, tüberküloz veya diğer plevra hastalıklarının tanısını koymaya yardımcı olabilir. Plevra biyopsisi, kapalı (iğne biyopsisi) veya açık cerrahi yöntemlerle yapılabilir.
Plevral efüzyonun tedavisi, altta yatan nedene, efüzyonun büyüklüğüne ve hastanın semptomlarına bağlı olarak değişir. Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:
Plevral efüzyonun en önemli tedavisi, altta yatan nedeni tedavi etmektir. Örneğin, kalp yetmezliğine bağlı efüzyonlarda diüretikler (idrar söktürücüler) kullanılarak vücuttaki sıvı yükü azaltılır. Pnömoniye bağlı efüzyonlarda antibiyotikler kullanılır. Kanser kaynaklı efüzyonlarda kemoterapi, radyoterapi veya cerrahi tedavi uygulanabilir. Tüberküloz kaynaklı efüzyonlarda antitüberküloz ilaçlar kullanılır.
Büyük efüzyonlarda veya nefes darlığına neden olan efüzyonlarda, torasentez yapılarak sıvı boşaltılabilir. Bu işlem, semptomları hafifletir ve hastanın rahatlamasını sağlar. Ancak, torasentez sadece geçici bir çözüm olabilir ve efüzyonun tekrarlamasını önlemez. Tekrarlayan efüzyonlarda, daha kalıcı tedavi yöntemleri gerekebilir.
Tekrarlayan efüzyonlarda, plevra boşluğunu kapatmak için plevrodezis uygulanabilir. Bu işlemde, plevra zarları arasına talk pudrası, doksisiklin veya bleomisin gibi irritan bir madde verilir. Bu madde, plevra zarlarının iltihaplanmasına ve yapışmasına neden olur, böylece sıvı birikimi engellenir. Plevrodezis, genellikle kanser kaynaklı efüzyonlarda veya diğer nedenlerle tekrarlayan efüzyonlarda kullanılır.
Tekrarlayan efüzyonlarda, plevra boşluğuna kalıcı bir kateter yerleştirilebilir. Bu kateter aracılığıyla hasta, evde kendi kendine sıvıyı boşaltabilir. Bu yöntem, plevrodezisin mümkün olmadığı veya başarısız olduğu durumlarda kullanılabilir.
Ampiyem (plevra boşluğunda irin birikmesi) durumunda, antibiyotik tedavisi ve plevra drenajı gereklidir. Drenaj, bir göğüs tüpü veya cerrahi yöntemlerle yapılabilir. Bazı durumlarda, fibrinolitik ilaçlar (örn. streptokinaz) kullanılarak irinli sıvının daha kolay boşaltılması sağlanabilir. Ampiyemin ilerlemesi durumunda, debridman (ölü dokunun temizlenmesi) veya dekortikasyon (plevranın soyulması) gibi cerrahi işlemler gerekebilir.
Şilotoraks (plevra boşluğunda lenf sıvısı birikmesi) durumunda, altta yatan nedenin tedavisi (örn. lenfatik sistemdeki hasarın onarılması) ve plevra drenajı gereklidir. Diyet değişiklikleri (örn. düşük yağlı diyet) ve ilaç tedavisi (örn. oktreotid) de şilüs akışını azaltmaya yardımcı olabilir. Bazı durumlarda, cerrahi yöntemlerle lenfatik sistemdeki kaçakların kapatılması gerekebilir.
Plevral efüzyonun bazı nedenlerinde cerrahi tedavi gerekebilir. Örneğin, akciğer kanseri veya mezotelyoma gibi durumlarda, tümörün çıkarılması veya plevra zarlarının soyulması gerekebilir. Ampiyemin ilerlemesi durumunda, debridman veya dekortikasyon gibi cerrahi işlemler gerekebilir. Şilotoraks durumunda, lenfatik sistemdeki kaçakların kapatılması için cerrahi müdahale gerekebilir.
Plevral efüzyonun tedavi edilmemesi veya yetersiz tedavi edilmesi durumunda, çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkabilir:
Plevral efüzyondan korunmak için, altta yatan nedenlerin önlenmesi önemlidir. Örneğin:
Plevral efüzyon, akciğerleri çevreleyen plevra boşluğunda sıvı birikmesi durumudur. Birçok farklı nedeni olabilir ve belirtileri efüzyonun büyüklüğüne ve altta yatan nedene bağlı olarak değişebilir. Tanısı fiziksel muayene, görüntüleme yöntemleri ve torasentez ile konulur. Tedavisi, altta yatan nedenin tedavisi, sıvı boşaltılması (torasentez), plevrodezis veya plevra kateteri gibi yöntemleri içerebilir. Erken tanı ve uygun tedavi ile plevral efüzyonun komplikasyonları önlenebilir ve hastanın yaşam kalitesi artırılabilir. Eğer nefes darlığı, göğüs ağrısı veya diğer solunum sorunları yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir doktora başvurmanız önemlidir.
Uyarı: Bu blog yazısı sadece bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa, lütfen bir doktora danışın.
İlik kanserinin son evresinde neler olur?
06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?
06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?
06 11 2025 Devamını oku »
Tourette sendromu zekayı etkiler mi?
06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserlerinde tedavi sonrası klinik sonuçlar nelerdir?
06 11 2025 Devamını oku »