Akut Böbrek Hasarı (ABH) ve Yoğun Bakım: Tedavi Yaklaşımları ve Yönetim Stratejileri

29 09 2025

Akut Böbrek Hasarı (ABH) ve Yoğun Bakım: Tedavi Yaklaşımları ve Yönetim Stratejileri
Yoğun Bakımİç HastalıklarıNefroloji

Akut Böbrek Hasarı (ABH) ve Yoğun Bakım: Tedavi Yaklaşımları ve Yönetim Stratejileri

Akut Böbrek Hasarı (ABH) ve Yoğun Bakım: Tedavi Yaklaşımları ve Yönetim Stratejileri

Akut Böbrek Hasarı (ABH), böbrek fonksiyonlarının aniden bozulmasıyla karakterize edilen klinik bir tablodur. Yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) sıkça karşılaşılan bir durum olup, mortalite ve morbidite oranlarını önemli ölçüde artırır. Bu blog yazısında, ABH'nin yoğun bakımdaki önemini, tedavi yaklaşımlarını ve yönetim stratejilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Giriş: Akut Böbrek Hasarının Yoğun Bakımdaki Önemi

ABH, yoğun bakım hastalarında yaygın bir komplikasyondur ve genellikle altta yatan ciddi bir hastalığın seyrini kötüleştirir. Sepsis, şok, büyük cerrahi girişimler, travma ve nefrotoksik ilaçlar gibi çeşitli faktörler ABH gelişimine zemin hazırlayabilir. ABH'nin erken tanısı ve uygun yönetimi, hastaların hayatta kalma oranlarını artırmak ve uzun dönem böbrek yetmezliği riskini azaltmak için kritik öneme sahiptir.

Yoğun bakım ortamında, ABH'nin yönetimi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Nefrologlar, yoğun bakım uzmanları, hemşireler ve diğer sağlık profesyonellerinin koordineli çalışması, hastaların en iyi şekilde tedavi edilmesini sağlar. Bu blog yazısında, ABH'nin yoğun bakımdaki tanı ve tedavi süreçlerine odaklanacağız.

ABH'nin Tanımı ve Epidemiyolojisi

Tanım

Akut Böbrek Hasarı (ABH), böbrek fonksiyonlarının saatler veya günler içinde hızla bozulması olarak tanımlanır. Bu bozulma, serum kreatinin seviyesinde artış veya idrar çıkışında azalma ile kendini gösterir. ABH'nin tanımı ve sınıflandırılması, Kidney Disease: Improving Global Outcomes (KDIGO) kılavuzları tarafından standardize edilmiştir.

KDIGO kriterlerine göre ABH:

  • Serum kreatinin düzeyinde 48 saat içinde ≥0.3 mg/dL artış
  • Serum kreatinin düzeyinde başlangıç değerine göre 7 gün içinde ≥%50 artış
  • İdrar çıkışının 6 saatten uzun süre <0.5 mL/kg/saat olması

Epidemiyoloji

ABH, hastanede yatan hastaların yaklaşık %5-7'sinde ve yoğun bakım hastalarının %30-50'sinde görülür. ABH insidansı, yaşlı popülasyonda ve altta yatan kronik hastalıkları olan kişilerde daha yüksektir. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde, enfeksiyonlar ve yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle ABH insidansı daha yüksek olabilir.

ABH, mortalite ve morbidite oranlarını önemli ölçüde artırır. ABH gelişen yoğun bakım hastalarında mortalite oranları %50'ye kadar çıkabilir. ABH'den kurtulan hastaların bir kısmı kronik böbrek hastalığı (KBH) geliştirebilir veya diyalize bağımlı hale gelebilir.

ABH'nin Etyolojisi ve Risk Faktörleri

ABH, çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Bu nedenler genellikle prerenal, renal ve postrenal olarak sınıflandırılır.

Prerenal Nedenler

Prerenal ABH, böbreklere yeterli kan akışının sağlanamaması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, dehidratasyon, hipovolemi, kalp yetmezliği, sepsis ve non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) gibi nedenlerle tetiklenebilir. Böbreklere yeterli kan akışının sağlanamaması, glomerüler filtrasyon hızını (GFH) azaltır ve ABH'ye yol açar.

  • Dehidratasyon: Yetersiz sıvı alımı veya aşırı sıvı kaybı (kusma, ishal, terleme)
  • Hipovolemi: Kan kaybı (travma, cerrahi), plazma kaybı (yanıklar)
  • Kalp Yetmezliği: Kalbin yeterli kan pompalayamaması
  • Sepsis: Vücudun enfeksiyona karşı aşırı yanıtı
  • NSAID'ler: Böbrek vazokonstriksiyonuna neden olarak kan akışını azaltır.

Renal Nedenler

Renal ABH, böbreklerin doğrudan hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Bu hasar, akut tübüler nekroz (ATN), glomerülonefrit, interstisyel nefrit ve rabdomiyoliz gibi nedenlerle oluşabilir.

  • Akut Tübüler Nekroz (ATN): Böbrek tübüllerinin hasar görmesi. İskemi (kan akışının azalması) veya nefrotoksik maddeler (ilaçlar, kontrast maddeler) ATN'ye neden olabilir.
  • Glomerülonefrit: Glomerüllerin (böbrek süzgeçleri) iltihaplanması. Otoimmün hastalıklar veya enfeksiyonlar glomerülonefrite yol açabilir.
  • İnterstisyel Nefrit: Böbrek dokusunun (interstisyum) iltihaplanması. İlaçlar (antibiyotikler, NSAID'ler) veya enfeksiyonlar interstisyel nefrite neden olabilir.
  • Rabdomiyoliz: Kas hücrelerinin yıkımı sonucu miyoglobinin kana karışması. Miyoglobin, böbrek tübüllerine zarar vererek ABH'ye yol açabilir.

Postrenal Nedenler

Postrenal ABH, idrar akışının tıkanması sonucu ortaya çıkar. Bu tıkanma, üreter taşları, prostat büyümesi, tümörler veya üretral striktürler gibi nedenlerle meydana gelebilir. Tıkanma, böbreklerde basıncın artmasına ve böbrek hasarına yol açar.

  • Üreter Taşları: Üreterleri tıkayarak idrar akışını engeller.
  • Prostat Büyümesi: Erkeklerde prostat bezinin büyümesi üretrayı sıkıştırarak idrar akışını engeller.
  • Tümörler: Üreterleri veya mesaneyi tıkayarak idrar akışını engeller.
  • Üretral Striktürler: Üretranın daralması idrar akışını engeller.

Risk Faktörleri

ABH gelişimini artıran çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır:

  • İleri Yaş: Yaşlı bireylerde böbrek fonksiyonları azalmış olabilir.
  • Kronik Böbrek Hastalığı (KBH): Önceden mevcut KBH, ABH riskini artırır.
  • Diyabet: Diyabet, böbrek hasarına yol açabilir.
  • Hipertansiyon: Yüksek tansiyon, böbrek damarlarına zarar verebilir.
  • Kalp Yetmezliği: Kalp yetmezliği, böbreklere yetersiz kan akışına neden olabilir.
  • Sepsis: Sepsis, inflamasyonu tetikleyerek böbrek hasarına yol açabilir.
  • Nefrotoksik İlaçlar: Aminoglikozitler, amfoterisin B, NSAID'ler ve kontrast maddeler gibi ilaçlar böbreklere zarar verebilir.
  • Cerrahi Girişimler: Büyük cerrahi girişimler ABH riskini artırabilir.

ABH'nin Tanısı

ABH tanısı, klinik değerlendirme, laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinin kombinasyonu ile konulur.

Klinik Değerlendirme

Hastanın öyküsü, fizik muayenesi ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi tanı için önemlidir. Hastanın sıvı dengesi, idrar çıkışı, tansiyonu ve genel durumu değerlendirilmelidir.

Laboratuvar Testleri

ABH tanısında kullanılan temel laboratuvar testleri şunlardır:

  • Serum Kreatinin: Böbrek fonksiyonlarının bir göstergesi olarak kullanılır. Serum kreatinin seviyesindeki artış, ABH'nin bir işaretidir.
  • Kan Üre Azotu (BUN): Böbrek fonksiyonlarının bir başka göstergesidir. BUN seviyesindeki artış, ABH'nin bir işaretidir.
  • İdrar Analizi: İdrarın fiziksel, kimyasal ve mikroskobik incelemesi. İdrarda protein, kan veya hücrelerin bulunması ABH'nin nedenini belirlemede yardımcı olabilir.
  • İdrar Elektrolitleri: İdrarda sodyum, potasyum ve klorür gibi elektrolitlerin ölçümü. Prerenal ve renal ABH ayrımında yardımcı olabilir.
  • Fração de Excreção de Sódio (FENa): Prerenal ABH'yi renal ABH'den ayırt etmek için kullanılır. FENa'nın düşük olması genellikle prerenal ABH'yi gösterir.

Görüntüleme Yöntemleri

ABH'nin nedenini belirlemek ve tıkanıklığı ekarte etmek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabilir:

  • Ultrasonografi: Böbreklerin boyutunu, yapısını ve tıkanıklığı değerlendirmek için kullanılır.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Böbrek taşları, tümörler veya diğer yapısal anormallikleri değerlendirmek için kullanılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Böbreklerin yapısını ve kan akışını değerlendirmek için kullanılır.

ABH'nin Yoğun Bakımdaki Yönetimi

ABH'nin yoğun bakımdaki yönetimi, altta yatan nedenin tedavisi, sıvı dengesinin sağlanması, elektrolit dengesinin düzenlenmesi ve renal replasman tedavisi (RRT) gibi çeşitli stratejileri içerir.

Altta Yatan Nedenin Tedavisi

ABH'nin temel nedeni belirlendikten sonra, bu nedenin tedavisi öncelikli olmalıdır. Sepsis varsa antibiyotik tedavisi başlanmalı, hipovolemi varsa sıvı replasmanı yapılmalı ve tıkanıklık varsa giderilmelidir.

Sıvı Yönetimi

ABH'li hastalarda sıvı dengesinin sağlanması kritik öneme sahiptir. Hem hipovolemi hem de hipervolemi böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Hastanın sıvı ihtiyacı, klinik durumu, idrar çıkışı ve hemodinamik parametrelerine göre belirlenmelidir. Sıvı yüklenmesini önlemek için dikkatli bir sıvı yönetimi yapılmalıdır.

Elektrolit Dengesinin Düzenlenmesi

ABH'li hastalarda elektrolit dengesizlikleri sık görülür. Hiperkalemi (yüksek potasyum), hiponatremi (düşük sodyum) ve hiperfosfatemi (yüksek fosfat) gibi elektrolit dengesizlikleri, yaşamı tehdit edebilir. Bu dengesizlikler, ilaçlar veya RRT ile düzeltilmelidir.

Renal Replasman Tedavisi (RRT)

RRT, böbrek fonksiyonlarının yerine geçerek vücuttan atık maddelerin ve fazla sıvının uzaklaştırılmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. RRT endikasyonları şunlardır:

  • Sıvı Yüklenmesi: Diüretiklere yanıt vermeyen sıvı yüklenmesi
  • Hiperkalemi: İlaç tedavisine yanıt vermeyen hiperkalemi
  • Metabolik Asidoz: İlaç tedavisine yanıt vermeyen metabolik asidoz
  • Üremi: Şuur bulanıklığı, perikardit veya ensefalopati gibi üremi semptomları

RRT yöntemleri şunlardır:

  • İntermittan Hemodiyaliz (IHD): Belirli aralıklarla (genellikle haftada 3 kez) birkaç saat süren diyaliz seansları.
  • Sürekli Renal Replasman Tedavisi (SRRT): 24 saat boyunca sürekli olarak uygulanan diyaliz. Yoğun bakım hastalarında hemodinamik olarak daha stabil bir tedavi seçeneğidir.
  • Periton Diyalizi (PD): Karın boşluğuna yerleştirilen bir kateter aracılığıyla diyaliz sıvısının verilmesi ve alınması.

RRT yöntemi seçimi, hastanın klinik durumu, hemodinamik stabilitesi ve altta yatan hastalığına göre belirlenir. Yoğun bakım hastalarında genellikle SRRT tercih edilir.

ABH'de Kullanılan Farmakolojik Ajanlar

ABH tedavisinde çeşitli farmakolojik ajanlar kullanılır. Bu ajanlar, böbrek fonksiyonlarını desteklemek, elektrolit dengesizliklerini düzeltmek ve altta yatan nedenleri tedavi etmek için kullanılır.

Diüretikler

Diüretikler, idrar çıkışını artırarak vücuttan fazla sıvının atılmasını sağlar. ABH'li hastalarda sıvı yüklenmesini tedavi etmek için kullanılır. Furosemid ve bumetanid gibi loop diüretikleri en sık kullanılan diüretiklerdir. Diüretiklerin aşırı kullanımı dehidratasyona ve elektrolit dengesizliklerine yol açabilir, bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.

Elektrolit Replasmanları

ABH'li hastalarda elektrolit dengesizlikleri sık görülür. Hiponatremi, hipokalemi ve hipofosfatemi gibi elektrolit eksiklikleri, uygun replasman tedavisi ile düzeltilmelidir. Sodyum klorür, potasyum klorür ve potasyum fosfat gibi elektrolit replasmanları kullanılabilir.

Antihyperkalemik Ajanlar

Hiperkalemi, ABH'li hastalarda yaşamı tehdit edebilen bir durumdur. Hiperkalemiyi tedavi etmek için çeşitli ajanlar kullanılabilir:

  • Kalsiyum Glukonat: Kalp kasını potasyumun etkilerinden korur.
  • İnsülin ve Glikoz: Potasyumu hücre içine taşır.
  • Sodyum Bikarbonat: Potasyumu hücre içine taşır.
  • Kayexalate: Potasyumu bağlayarak vücuttan atılmasını sağlar.

Vazopressörler

ABH'li hastalarda hipotansiyon sık görülebilir. Vazopressörler, kan basıncını yükselterek böbreklere yeterli kan akışının sağlanmasına yardımcı olur. Norepinefrin, dopamin ve vazopressin gibi vazopressörler kullanılabilir.

Eritropoetin Stimüle Edici Ajanlar (ESA'lar)

ABH'li hastalarda anemi sık görülür. ESA'lar, kemik iliğini uyararak kırmızı kan hücresi üretimini artırır. Epoetin alfa ve darbepoetin alfa gibi ESA'lar kullanılabilir.

Nefrotoksik İlaçlardan Kaçınma

ABH'li hastalarda nefrotoksik ilaçlardan kaçınmak önemlidir. Aminoglikozitler, amfoterisin B, NSAID'ler ve kontrast maddeler gibi ilaçlar böbreklere zarar verebilir. Bu ilaçların kullanımı zorunluysa, dozları ayarlanmalı ve böbrek fonksiyonları yakından takip edilmelidir.

ABH'yi Önleme Stratejileri

ABH'yi önlemek, tedavi etmekten daha önemlidir. Yoğun bakımda ABH'yi önlemek için çeşitli stratejiler uygulanabilir:

Sıvı Dengesinin Sağlanması

Hastaların yeterli hidrasyonunun sağlanması, prerenal ABH'yi önlemede önemlidir. Özellikle yüksek riskli hastalarda (yaşlılar, KBH'li hastalar) sıvı dengesi yakından takip edilmelidir.

Nefrotoksik İlaçlardan Kaçınma

Nefrotoksik ilaçların kullanımından mümkün olduğunca kaçınılmalı, kullanılması gerekiyorsa dozları ayarlanmalı ve böbrek fonksiyonları yakından takip edilmelidir. Kontrast madde kullanımından önce hastaların hidrasyonu sağlanmalı ve kontrast kaynaklı nefropati riskini azaltmak için N-asetilsistein gibi ajanlar kullanılabilir.

Sepsisin Erken Tanısı ve Tedavisi

Sepsis, ABH'nin önemli bir nedenidir. Sepsisin erken tanısı ve uygun antibiyotik tedavisi, ABH gelişimini önleyebilir.

Hemodinamik Optimizasyon

Hipotansiyon ve şok, böbreklere yetersiz kan akışına neden olabilir. Hemodinamik optimizasyon (kan basıncının ve kardiyak outputun düzeltilmesi) ABH gelişimini önleyebilir.

Risk Faktörlerinin Yönetimi

ABH risk faktörleri (KBH, diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği) olan hastaların yakından takip edilmesi ve bu faktörlerin yönetilmesi, ABH riskini azaltabilir.

ABH'nin Komplikasyonları

ABH, çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar, mortalite ve morbidite oranlarını artırır.

  • Sıvı Yüklenmesi: Akciğer ödemi, periferik ödem ve hipertansiyona yol açabilir.
  • Elektrolit Dengesizlikleri: Hiperkalemi, hiponatremi ve hiperfosfatemi gibi elektrolit dengesizlikleri, aritmilere, nöbetlere ve kas güçsüzlüğüne neden olabilir.
  • Metabolik Asidoz: Solunum yetmezliği, kardiyak disfonksiyon ve şuur bulanıklığına yol açabilir.
  • Üremi: Şuur bulanıklığı, perikardit, ensefalopati ve gastrointestinal kanamaya neden olabilir.
  • Enfeksiyonlar: ABH'li hastalar enfeksiyonlara karşı daha duyarlıdır.
  • Kardiyovasküler Komplikasyonlar: Aritmiler, kalp yetmezliği ve miyokard enfarktüsü gibi kardiyovasküler komplikasyonlar görülebilir.
  • Kronik Böbrek Hastalığı (KBH): ABH'den kurtulan hastaların bir kısmı KBH geliştirebilir veya diyalize bağımlı hale gelebilir.

ABH'nin Prognozu

ABH'nin prognozu, altta yatan neden, hastanın genel sağlık durumu ve tedaviye yanıt gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. ABH'li yoğun bakım hastalarında mortalite oranları yüksektir. ABH'den kurtulan hastaların bir kısmı KBH geliştirebilir veya diyalize bağımlı hale gelebilir.

ABH'nin erken tanısı ve uygun yönetimi, hastaların hayatta kalma oranlarını artırmak ve uzun dönem böbrek yetmezliği riskini azaltmak için kritik öneme sahiptir.

Yoğun Bakım Hemşirelerinin Rolü

Yoğun bakım hemşireleri, ABH'li hastaların yönetiminde önemli bir rol oynar. Hemşireler, hastaların sıvı dengesini, elektrolitlerini, vital bulgularını ve genel durumunu yakından takip eder. Ayrıca, ilaçların doğru bir şekilde uygulanması, RRT cihazlarının yönetimi ve hasta eğitimi gibi konularda da önemli sorumlulukları vardır.

Yoğun bakım hemşirelerinin ABH'li hastalara yönelik başlıca görevleri şunlardır:

  • Sıvı Takibi: Hastanın sıvı alımını ve çıkışını dikkatle takip etmek.
  • Vital Bulguların İzlenmesi: Kan basıncı, nabız, solunum hızı ve vücut sıcaklığını düzenli olarak izlemek.
  • Elektrolit Takibi: Elektrolit seviyelerini (sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfat) izlemek ve dengesizlikleri bildirmek.
  • İlaç Uygulaması: Doktorun reçete ettiği ilaçları doğru dozda ve zamanda uygulamak.
  • RRT Yönetimi: RRT cihazlarının çalışmasını izlemek ve olası komplikasyonları bildirmek.
  • Hasta Eğitimi: Hastalara ve ailelerine ABH, tedavisi ve önleme stratejileri hakkında bilgi vermek.
  • Komplikasyonların Tespiti: ABH'nin olası komplikasyonlarını (sıvı yüklenmesi, elektrolit dengesizlikleri, üremi) erken tespit etmek ve bildirmek.
  • Cilt Bakımı: Ödemli hastalarda cilt bütünlüğünü korumak ve yara oluşumunu önlemek.

Gelecek Yönelimler ve Araştırmalar

ABH alanında sürekli olarak yeni araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmaların amacı, ABH'nin patofizyolojisini daha iyi anlamak, yeni tanı yöntemleri geliştirmek ve daha etkili tedavi stratejileri bulmaktır.

Gelecekteki araştırmaların odak noktaları şunlar olabilir:

  • Biyobelirteçlerin Geliştirilmesi: ABH'nin erken tanısını sağlayacak ve prognozu tahmin edecek yeni biyobelirteçlerin geliştirilmesi.
  • İlaç Tedavilerinin Geliştirilmesi: Böbrek hasarını önleyecek veya iyileştirecek yeni ilaç tedavilerinin geliştirilmesi.
  • RRT'nin Optimizasyonu: RRT yöntemlerinin ve cihazlarının daha etkili ve güvenli hale getirilmesi.
  • Kişiselleştirilmiş Tıp Yaklaşımları: Hastaların genetik ve klinik özelliklerine göre özelleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi.

Sonuç

Akut Böbrek Hasarı (ABH), yoğun bakım ünitelerinde sıkça karşılaşılan ve mortalite ile morbidite oranlarını önemli ölçüde artıran ciddi bir klinik tablodur. ABH'nin erken tanısı, altta yatan nedenin tedavisi, sıvı dengesinin sağlanması, elektrolit dengesinin düzenlenmesi ve renal replasman tedavisi gibi uygun yönetim stratejileri ile hastaların hayatta kalma oranları artırılabilir ve uzun dönem böbrek yetmezliği riski azaltılabilir.

Yoğun bakım hemşireleri, ABH'li hastaların yönetiminde önemli bir rol oynar. Hemşirelerin dikkatli takibi, ilaç uygulaması ve hasta eğitimi, tedavi başarısını artırabilir.

ABH alanındaki araştırmalar devam etmekte olup, gelecekte daha etkili tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi beklenmektedir.

#akut böbrek yetmezliği#ABH#Yoğun Bakım Nefrolojisi#Böbrek Diyalizi#Sürekli Böbrek Yerine Koyma Tedavisi

Diğer Blog Yazıları

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »
Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

06 11 2025 Devamını oku »
Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

06 11 2025 Devamını oku »
Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yaklaşımları

Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yaklaşımları

05 11 2025 Devamını oku »