Beyin Anevrizması: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri

17 10 2025

Beyin Anevrizması: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri
NörolojiBeyin ve Sinir CerrahisiGirişimsel Nöroradyoloji

Beyin Anevrizması: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri

Beyin Anevrizması: Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri

Beyin anevrizması, beyindeki bir kan damarının duvarında oluşan baloncuk şeklinde bir şişliktir. Bu şişlik, damar duvarının zayıflaması sonucu meydana gelir ve zamanla yırtılma (rüptür) riski taşır. Anevrizma yırtıldığında, beyin zarları arasına kan sızar (subaraknoid kanama), bu durum ciddi sağlık sorunlarına, hatta ölüme yol açabilir. Bu yazıda, beyin anevrizmasının ne olduğunu, belirtilerini, tanı yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Beyin Anevrizması Nedir?

Beyin anevrizması, serebral anevrizma veya intrakraniyal anevrizma olarak da bilinir. Beyin içindeki atardamarların duvarında zayıflık oluşması sonucu ortaya çıkan lokalize, balon şeklinde bir genişlemedir. Bu zayıflık, damar duvarının incelmesine ve elastikiyetini kaybetmesine neden olur. Anevrizmalar, genellikle atardamarların dallanma noktalarında, yani kan akışının daha türbülanslı olduğu bölgelerde gelişir. Zamanla, anevrizmanın boyutu büyüyebilir ve yırtılma riski artar. Yırtılma durumunda, beyin ve beyin zarları arasındaki boşluğa kan sızar, bu da subaraknoid kanamaya yol açar. Subaraknoid kanama, acil tıbbi müdahale gerektiren hayati bir durumdur.

Anevrizma Tipleri

Beyin anevrizmaları, şekillerine ve boyutlarına göre farklı tiplere ayrılabilir:

  • Sakküler (Berry) Anevrizmalar: En sık görülen anevrizma tipidir. Bir sapla bağlanan küçük bir keseye benzerler. Genellikle atardamarların dallanma noktalarında bulunurlar.
  • Fuziform Anevrizmalar: Damarın tamamının genişlemesiyle oluşan, iğ şeklinde anevrizmalardır. Sakküler anevrizmalara göre daha nadir görülürler ve genellikle daha büyük boyutlara ulaşabilirler.
  • Dissekan Anevrizmalar: Damar duvarının katmanları arasında yırtılma sonucu oluşan anevrizmalardır. Bu yırtılma, kanın damar duvarı içinde birikmesine ve anevrizmaya yol açar.
  • Mikotik Anevrizmalar: Enfeksiyon sonucu damar duvarının zayıflamasıyla oluşan anevrizmalardır. Nadir görülürler ve genellikle bakteriyel enfeksiyonlarla ilişkilidirler.

Anevrizma Boyutları

Anevrizmalar boyutlarına göre de sınıflandırılabilir:

  • Küçük Anevrizmalar: 10 mm'den küçük olan anevrizmalardır.
  • Büyük Anevrizmalar: 10-25 mm arasında olan anevrizmalardır.
  • Dev Anevrizmalar: 25 mm'den büyük olan anevrizmalardır. Dev anevrizmalar, yırtılma ve çevre dokulara baskı yapma riski açısından daha tehlikelidir.

Beyin Anevrizmasının Nedenleri ve Risk Faktörleri

Beyin anevrizmalarının kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli faktörlerin damar duvarının zayıflamasına ve anevrizma oluşumuna katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Bu faktörler arasında genetik yatkınlık, yüksek tansiyon, sigara kullanımı ve bazı tıbbi durumlar yer alır.

Genetik Yatkınlık

Ailede beyin anevrizması öyküsü olan kişilerde anevrizma gelişme riski daha yüksektir. Bazı genetik bozukluklar da anevrizma riskini artırabilir. Bu bozukluklar arasında:

  • Polikistik Böbrek Hastalığı (PKD): Böbreklerde çok sayıda kistin oluştuğu genetik bir hastalıktır. PKD'li hastalarda beyin anevrizması riski artmıştır.
  • Ehlers-Danlos Sendromu: Bağ dokusunu etkileyen genetik bir bozukluktur. Ehlers-Danlos sendromlu hastalarda damar duvarları daha zayıf olabilir ve anevrizma riski artabilir.
  • Marfan Sendromu: Bağ dokusunu etkileyen başka bir genetik bozukluktur. Marfan sendromlu hastalarda da anevrizma riski artmıştır.
  • Ailevi Anevrizma Sendromu: Birden fazla aile üyesinde beyin anevrizması görülen durumlardır. Bu durum, genetik bir yatkınlığın göstergesi olabilir.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)

Yüksek tansiyon, damar duvarlarına sürekli olarak yüksek basınç uygulanmasına neden olur. Bu durum, damar duvarlarının zayıflamasına ve anevrizma oluşumuna katkıda bulunabilir. Kontrolsüz yüksek tansiyon, özellikle yırtılmamış anevrizmaların büyüme ve yırtılma riskini artırır.

Sigara Kullanımı

Sigara içmek, damar duvarlarının zayıflamasına ve hasar görmesine neden olan çeşitli kimyasallara maruz kalmaya yol açar. Sigara içenlerde beyin anevrizması gelişme ve yırtılma riski, sigara içmeyenlere göre daha yüksektir.

Yaş

Beyin anevrizmaları her yaşta görülebilse de, özellikle 30-60 yaş arasındaki kişilerde daha sık teşhis edilir. Yaşlanma süreci, damar duvarlarının elastikiyetini kaybetmesine ve zayıflamasına neden olabilir, bu da anevrizma riskini artırır.

Cinsiyet

Kadınlarda beyin anevrizması gelişme riski, erkeklere göre biraz daha yüksektir. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda, östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte damar duvarları daha zayıf hale gelebilir ve anevrizma riski artabilir.

Kafa Travması

Şiddetli kafa travmaları, damar duvarlarına zarar verebilir ve disekan anevrizma oluşumuna yol açabilir. Bu tür anevrizmalar, travma sonrası hemen ortaya çıkabileceği gibi, aylar veya yıllar sonra da gelişebilir.

Madde Bağımlılığı

Kokain ve amfetamin gibi bazı uyuşturucu maddeler, kan basıncını yükselterek ve damar duvarlarına zarar vererek anevrizma riskini artırabilir.

Alkol Tüketimi

Aşırı alkol tüketimi, yüksek tansiyona ve damar hasarına yol açabilir, bu da anevrizma riskini artırabilir.

Bazı Tıbbi Durumlar

Bazı tıbbi durumlar, beyin anevrizması riskini artırabilir. Bu durumlar arasında:

  • Aort Koarktasyonu: Aort damarının doğuştan daralmasıdır. Aort koarktasyonlu hastalarda beyin anevrizması riski artmıştır.
  • Arteriovenöz Malformasyonlar (AVM): Atardamarlar ve toplardamarlar arasında anormal bağlantıların olduğu damar yumaklarıdır. AVM'li hastalarda beyin anevrizması riski artmıştır.
  • Nörofibromatozis Tip 1: Sinir sistemi tümörlerine neden olan genetik bir hastalıktır. Nörofibromatozis Tip 1'li hastalarda beyin anevrizması riski artmıştır.

Beyin Anevrizmasının Belirtileri

Beyin anevrizmaları, yırtılana kadar genellikle belirti vermezler. Bu nedenle, birçok anevrizma tesadüfen, başka bir nedenle yapılan beyin görüntüleme tetkikleri sırasında tespit edilir. Ancak, bazı durumlarda, özellikle büyük anevrizmalar, yırtılmadan önce de belirtilere neden olabilirler. Yırtılmış bir anevrizma ise ani ve şiddetli belirtilerle ortaya çıkar.

Yırtılmamış Anevrizmanın Belirtileri

Yırtılmamış bir anevrizma, özellikle büyükse, çevre dokulara baskı yaparak belirtilere neden olabilir. Bu belirtiler şunları içerebilir:

  • Baş Ağrısı: Anevrizmanın büyüklüğüne ve konumuna bağlı olarak, sürekli veya aralıklı baş ağrıları görülebilir. Baş ağrısı genellikle lokalizedir ve anevrizmanın bulunduğu bölgede yoğunlaşır.
  • Göz Ağrısı: Anevrizma, göz sinirlerine baskı yaparsa, göz ağrısına neden olabilir. Göz ağrısı genellikle tek taraflıdır ve göz hareketleriyle artabilir.
  • Görüş Bozuklukları: Anevrizma, görme sinirlerine veya göz kaslarını kontrol eden sinirlere baskı yaparsa, çift görme, bulanık görme veya görme alanında kayıplar gibi görüş bozuklukları ortaya çıkabilir.
  • Yüzde Uyuşma veya Zayıflık: Anevrizma, yüz sinirlerine baskı yaparsa, yüzde uyuşma, karıncalanma veya kas zayıflığı görülebilir. Bu durum, yüz felcine benzer belirtilere neden olabilir.
  • Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis): Anevrizma, göz kapağını kontrol eden sinire baskı yaparsa, göz kapağı düşüklüğü meydana gelebilir.
  • Baş Dönmesi: Nadiren, anevrizma beyin sapına veya denge merkezine baskı yaparsa, baş dönmesine neden olabilir.

Yırtılmış Anevrizmanın Belirtileri (Subaraknoid Kanaması)

Yırtılmış bir beyin anevrizması, subaraknoid kanamaya (SAK) yol açar. Subaraknoid kanama, beyin zarları arasındaki boşluğa kan sızmasıdır ve ani, şiddetli belirtilerle ortaya çıkar. Bu belirtiler şunları içerir:

  • Ani ve Şiddetli Baş Ağrısı: Subaraknoid kanamanın en tipik belirtisidir. Hastalar, bu baş ağrısını "hayatımın en kötü baş ağrısı" olarak tanımlarlar. Baş ağrısı genellikle ani başlar ve çok kısa sürede en şiddetli haline ulaşır.
  • Bilinç Kaybı: Kanamanın şiddetine bağlı olarak, kısa süreli veya uzun süreli bilinç kaybı yaşanabilir. Bazı hastalarda bilinç bulanıklığı veya konfüzyon görülebilir.
  • Bulantı ve Kusma: Şiddetli baş ağrısı ve artan kafa içi basıncı nedeniyle bulantı ve kusma sık görülür.
  • Boyun Tutulması: Kan, beyin zarlarını tahriş ederek boyun kaslarının kasılmasına ve boyun tutulmasına neden olabilir.
  • Işığa Hassasiyet (Fotofobi): Kan, göz sinirlerini ve beyin zarlarını tahriş ederek ışığa karşı aşırı hassasiyete yol açabilir.
  • Nöbetler: Kanama, beyin dokusunu tahriş ederek nöbetlere neden olabilir.
  • Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis): Göz sinirlerine baskı nedeniyle göz kapağı düşüklüğü görülebilir.
  • Çift Görme veya Görme Kaybı: Göz sinirlerine baskı veya kanama nedeniyle çift görme veya görme kaybı yaşanabilir.
  • Konuşma Bozukluğu: Beynin konuşma merkezlerine yakın bir bölgede kanama olursa, konuşma bozukluğu ortaya çıkabilir.
  • Vücudun Bir Tarafında Zayıflık veya Felç: Beynin motor korteksine yakın bir bölgede kanama olursa, vücudun bir tarafında zayıflık veya felç görülebilir.
  • Solunum Problemleri: Şiddetli kanamalarda, beyin sapı etkilenirse solunum problemleri ortaya çıkabilir.
  • Koma: Şiddetli kanamalarda, hastalar komaya girebilirler.

Subaraknoid kanama, acil tıbbi müdahale gerektiren hayati bir durumdur. Bu belirtilerden herhangi birini yaşayan kişilerin derhal bir sağlık kuruluşuna başvurması önemlidir.

Beyin Anevrizmasının Tanısı

Beyin anevrizmasının tanısı, genellikle nörolojik muayene ve beyin görüntüleme tetkikleriyle konulur. Yırtılmış bir anevrizma şüphesi varsa, tanı süreci daha hızlı ve kapsamlı bir şekilde yürütülür.

Nörolojik Muayene

Nörolojik muayene, hastanın mental durumu, kraniyal sinir fonksiyonları, motor becerileri, duyusal algısı, refleksleri ve koordinasyonu gibi çeşitli nörolojik fonksiyonlarının değerlendirilmesini içerir. Bu muayene, beyin fonksiyonlarındaki herhangi bir anormalliği belirlemeye yardımcı olur ve anevrizmanın yerini ve etkilerini tahmin etmeye yardımcı olabilir.

Beyin Görüntleme Tetkikleri

Beyin görüntüleme tetkikleri, beyin ve damarların detaylı görüntülerini elde etmek için kullanılır. Bu tetkikler, anevrizmanın varlığını, boyutunu, şeklini ve konumunu belirlemeye yardımcı olur. En sık kullanılan beyin görüntüleme tetkikleri şunlardır:

  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): BT taraması, beyin ve kafatasının kesitsel görüntülerini oluşturmak için X ışınları kullanır. Yırtılmış bir anevrizma şüphesi varsa, BT taraması genellikle ilk yapılan tetkiktir. BT taraması, subaraknoid kanamayı hızlı bir şekilde tespit edebilir. BT anjiyografi (BTA) ile birlikte kullanıldığında damarların daha detaylı görüntülenmesi sağlanır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): MRG, beyin ve damarların daha detaylı görüntülerini oluşturmak için radyo dalgaları ve güçlü bir manyetik alan kullanır. MRG, küçük anevrizmaları ve yırtılmamış anevrizmaları tespit etmede BT'ye göre daha hassastır. MR anjiyografi (MRA) ile birlikte kullanıldığında damarların ayrıntılı haritası çıkarılabilir.
  • Serebral Anjiyografi (DSA): Serebral anjiyografi, kasıktan veya koldan bir kateter yardımıyla beyin damarlarına kontrast madde verilerek yapılan bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem, beyin damarlarının en detaylı görüntülerini sağlar ve anevrizmanın tam yerini, şeklini ve boyutunu belirlemede en doğru yöntemdir. Serebral anjiyografi, aynı zamanda tedavi amacıyla da kullanılabilir (endovasküler tedavi).
  • Lomber Ponksiyon (Bel Suyu Alma): BT taraması negatif olsa bile, subaraknoid kanama şüphesi devam ediyorsa, lomber ponksiyon yapılabilir. Bu işlemde, omurilik kanalından bir iğne ile sıvı örneği alınır ve kan hücreleri veya bilirubin (kan yıkım ürünü) varlığı açısından incelenir.

Beyin Anevrizmasının Tedavi Yöntemleri

Beyin anevrizmasının tedavisi, anevrizmanın yırtılma riskine, boyutuna, konumuna, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenir. Tedavinin amacı, anevrizmanın yırtılmasını önlemek ve subaraknoid kanama riskini azaltmaktır. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi tedavi (klipleme) ve endovasküler tedavi (koilleme) bulunur.

Gözlem

Küçük, belirti vermeyen ve düşük yırtılma riskine sahip anevrizmalar, düzenli aralıklarla takip edilebilir. Bu takip sürecinde, anevrizmanın boyutunda veya şeklinde herhangi bir değişiklik olup olmadığı kontrol edilir. Hastalara, yüksek tansiyonu kontrol altında tutmak, sigarayı bırakmak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir.

Cerrahi Tedavi (Klipleme)

Cerrahi klipleme, anevrizmanın boynuna bir klips yerleştirilerek anevrizmanın kan akışından izole edilmesini sağlayan açık cerrahi bir yöntemdir. Bu işlem, genellikle genel anestezi altında yapılır ve kafatasında bir kesi açılarak (kraniotomi) gerçekleştirilir. Cerrah, beyin dokusunu dikkatlice ayırarak anevrizmaya ulaşır ve anevrizmanın boynuna titanyumdan yapılmış küçük bir klips yerleştirir. Bu klips, anevrizmanın kan akışını keserek yırtılmasını önler. Cerrah, klipsin doğru pozisyonda olduğundan ve yakındaki damarlara zarar vermediğinden emin olmak için dikkatlice kontrol eder. Kraniotomi kesisi kapatılır ve hasta yoğun bakım ünitesine alınır.

Kliplemenin Avantajları:

  • Anevrizmanın tamamen kapatılmasını sağlar.
  • Uzun vadeli sonuçları iyi bilinmektedir.
  • Tekrarlama riski düşüktür.

Kliplemenin Dezavantajları:

  • Açık cerrahi bir işlemdir, bu nedenle daha invazivdir.
  • Daha uzun iyileşme süreci gerektirir.
  • Enfeksiyon, kanama, inme gibi komplikasyon riskleri taşır.
  • Bazı anevrizmalara ulaşmak zordur.

Endovasküler Tedavi (Koilleme)

Endovasküler koilleme, anevrizmanın içini küçük metal spirallerle (koil) doldurarak anevrizmanın kan akışından izole edilmesini sağlayan minimal invaziv bir yöntemdir. Bu işlem, genellikle kasıktan bir kateter yardımıyla yapılır. Kateter, femoral arter yoluyla aort damarına ve oradan da beyin damarlarına ilerletilir. Kateter, anevrizmanın içine yerleştirildikten sonra, küçük platin spiraller (koiller) anevrizmanın içine salınır. Bu spiraller, anevrizmanın içini doldurarak kan akışını engeller ve anevrizmanın yırtılmasını önler. Zamanla, anevrizmanın içinde kan pıhtısı oluşur ve anevrizma tamamen kapanır.

Koillemenin Avantajları:

  • Minimal invaziv bir yöntemdir, bu nedenle daha az ağrılıdır.
  • Daha kısa iyileşme süreci gerektirir.
  • Enfeksiyon, kanama, inme gibi komplikasyon riskleri daha düşüktür.
  • Ulaşılması zor olan anevrizmalar için uygundur.

Koillemenin Dezavantajları:

  • Anevrizmanın tamamen kapatılamama riski vardır.
  • Tekrarlama riski kliplemeye göre daha yüksektir.
  • Bazı durumlarda, stent yerleştirilmesi gerekebilir.
  • Uzun vadeli sonuçları klipleme kadar iyi bilinmemektedir.

Akış Yönlendirici Stentler

Akış yönlendirici stentler, anevrizmanın bulunduğu damara yerleştirilen ve kan akışını anevrizmadan uzaklaştırarak anevrizmanın kapanmasını sağlayan özel stentlerdir. Bu stentler, özellikle büyük ve geniş boyunlu anevrizmalar için uygundur. Akış yönlendirici stentler, anevrizmaya giden kan akışını azaltarak anevrizmanın içindeki basıncı düşürür ve anevrizmanın zamanla tromboze olarak kapanmasını sağlar.

Tedavi Seçimi

Anevrizma tedavisi için en uygun yöntem, anevrizmanın özelliklerine, hastanın genel sağlık durumuna ve cerrahın veya girişimsel nörologun deneyimine bağlı olarak belirlenir. Bazı durumlarda, klipleme daha uygun olabilirken, bazı durumlarda koilleme veya akış yönlendirici stentler daha iyi bir seçenek olabilir. Tedavi kararı, genellikle bir nörolog, nöroşirürj ve girişimsel nörologdan oluşan bir ekip tarafından verilir.

Tedavi Sonrası Bakım ve Takip

Beyin anevrizması tedavisi sonrası, hastaların düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Takip sürecinde, anevrizmanın kapanıp kapanmadığı, tekrarlama olup olmadığı ve herhangi bir komplikasyon gelişip gelişmediği kontrol edilir. Takip tetkikleri genellikle MRG veya BTA ile yapılır. Ayrıca, hastalara yüksek tansiyonu kontrol altında tutmak, sigarayı bırakmak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek gibi yaşam tarzı önerileri verilir.

Olası Komplikasyonlar

Beyin anevrizması tedavisi sonrası bazı komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonlar şunları içerebilir:

  • Subaraknoid Kanaması: Tedavi sırasında veya sonrasında anevrizmanın yırtılması sonucu subaraknoid kanama gelişebilir.
  • İnme: Tedavi sırasında veya sonrasında beyin damarlarında tıkanma veya hasar sonucu inme gelişebilir.
  • Vazospazm: Subaraknoid kanama sonrası, beyin damarlarında spazmlar meydana gelebilir ve bu da beyin dokusuna kan akışını azaltarak inmeye yol açabilir.
  • Hidrosefali: Subaraknoid kanama sonrası, beyin omurilik sıvısının (BOS) dolaşımı bozulabilir ve beyin boşluklarında (ventriküller) sıvı birikmesi (hidrosefali) gelişebilir.
  • Enfeksiyon: Cerrahi veya endovasküler tedavi sonrası enfeksiyon riski vardır.
  • Kanama: Cerrahi veya endovasküler tedavi sonrası kanama riski vardır.
  • Nörolojik Defisitler: Tedavi sonrası, görme bozukluğu, konuşma bozukluğu, motor zayıflık gibi nörolojik defisitler gelişebilir.
  • Koil Kompaksiyonu: Koilleme sonrası, spirallerin zamanla sıkışması ve anevrizmanın tekrar açılması riski vardır.

Önleme

Beyin anevrizmalarını tamamen önlemek mümkün olmasa da, bazı risk faktörlerini kontrol altında tutarak anevrizma gelişme ve yırtılma riskini azaltmak mümkündür. Bu önlemler şunları içerir:

  • Yüksek Tansiyonu Kontrol Altında Tutmak: Düzenli tansiyon takibi yapmak ve doktorun önerdiği ilaçları kullanarak yüksek tansiyonu kontrol altında tutmak önemlidir.
  • Sigarayı Bırakmak: Sigara içmek, damar duvarlarına zarar vererek anevrizma riskini artırır. Sigarayı bırakmak, anevrizma riskini azaltmaya yardımcı olur.
  • Sağlıklı Beslenmek: Sağlıklı ve dengeli bir beslenme, damar sağlığını korumaya yardımcı olur. Tuz ve doymuş yağlardan kaçınmak, meyve, sebze ve lifli gıdalar tüketmek önemlidir.
  • Düzenli Egzersiz Yapmak: Düzenli egzersiz yapmak, kan basıncını düşürmeye ve damar sağlığını iyileştirmeye yardımcı olur.
  • Alkol Tüketimini Sınırlandırmak: Aşırı alkol tüketimi, yüksek tansiyona ve damar hasarına yol açabilir. Alkol tüketimini sınırlandırmak önemlidir.
  • Uyuşturucu Maddelerden Kaçınmak: Kokain ve amfetamin gibi uyuşturucu maddeler, kan basıncını yükselterek ve damar duvarlarına zarar vererek anevrizma riskini artırabilir.
  • Aile Öyküsünü Bilmek: Ailede beyin anevrizması öyküsü olan kişilerin, düzenli olarak doktor kontrolünden geçmesi ve gerekli tarama testlerini yaptırması önemlidir.

Sonuç

Beyin anevrizması, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen önemli bir durumdur. Erken tanı ve uygun tedavi, anevrizmanın yırtılmasını önleyerek subaraknoid kanama riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle, beyin anevrizmasının belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak ve risk faktörlerini kontrol altında tutmak önemlidir. Ani ve şiddetli baş ağrısı gibi belirtiler yaşayan kişilerin derhal bir sağlık kuruluşuna başvurması hayati önem taşır. Unutmayın, erken tanı ve tedavi hayat kurtarır.

#anevrizma belirtileri#anevrizma tedavisi#beyin kanaması#nöroşirürji#beyin anevrizması

Diğer Blog Yazıları

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »
Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

06 11 2025 Devamını oku »
Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

06 11 2025 Devamını oku »