Çocuk Acil Servisinde Sık Karşılaşılan Durumlar ve Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler

16 10 2025

Çocuk Acil Servisinde Sık Karşılaşılan Durumlar ve Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler
Acil TıpÇocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇocuk Acil Servisi

Çocuk Acil Servisinde Sık Karşılaşılan Durumlar ve Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler

Çocuk Acil Servisinde Sık Karşılaşılan Durumlar ve Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler

Çocuklarımızın sağlığı, biz ebeveynler için en öncelikli konulardan biridir. Ancak bazen, beklenen ve planlanan sağlık kontrollerinin ötesinde, ani ve beklenmedik durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu gibi durumlarda, özellikle de çocuk acil servislerine başvurmak gerektiğinde, hem çocuğumuzun hem de kendimizin sakinliğini koruyabilmek ve doğru kararlar verebilmek için bilgi sahibi olmak büyük önem taşır. Bu blog yazısında, çocuk acil servislerinde sık karşılaşılan durumları ve ebeveynlerin bu durumlara nasıl yaklaşması gerektiğini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Çocuk Acil Servisi Nedir ve Ne Zaman Başvurulmalıdır?

Çocuk acil servisi, bebeklerden gençlere kadar olan çocukların ani gelişen ve acil müdahale gerektiren sağlık sorunlarına yönelik hizmet veren bir sağlık birimidir. Bu servisler, genellikle 7 gün 24 saat hizmet verir ve çocuk sağlığı konusunda uzmanlaşmış doktorlar ve hemşireler tarafından yönetilir.

Çocuk Acil Servisine Başvurmayı Gerektiren Durumlar

Herhangi bir sağlık sorununda ilk olarak aile hekimine veya çocuk doktoruna başvurmak önemlidir. Ancak aşağıdaki durumlarda vakit kaybetmeden çocuk acil servisine başvurmak hayati önem taşıyabilir:

  • Yüksek Ateş: Özellikle 3 aydan küçük bebeklerde 38°C ve üzeri ateş, daha büyük çocuklarda ise düşmeyen veya eşlik eden belirtileri (halsizlik, kusma, döküntü vb.) olan yüksek ateş.
  • Nefes Darlığı: Hızlı ve zorlu nefes alma, hırıltı, morarma veya solunum sıkıntısı belirtileri.
  • Şiddetli Karın Ağrısı: Ani başlayan ve şiddetli karın ağrısı, özellikle kusma, ishal veya kabızlık ile birlikteyse.
  • Kafa Travması: Düşme, çarpma veya kafa bölgesine alınan darbeler sonucu bilinç kaybı, kusma, baş ağrısı veya uyku hali.
  • Nöbet: İstemsiz kasılmalar, bilinç kaybı veya anormal davranışlar.
  • Alerjik Reaksiyonlar: Ciltte kızarıklık, kaşıntı, şişlik, nefes darlığı veya kusma ile seyreden alerjik reaksiyonlar.
  • Zehirlenmeler: İlaç, kimyasal madde veya gıda zehirlenmesi şüphesi.
  • Ciddi Yaralanmalar: Kırık, çıkık, kesik veya yanık gibi ciddi yaralanmalar.
  • Dehidratasyon: Kusma, ishal veya yetersiz sıvı alımı sonucu oluşan dehidratasyon belirtileri (ağız kuruluğu, idrar miktarında azalma, halsizlik).
  • Bilinç Değişikliği: Uyuşukluk, dalgınlık, konfüzyon veya bilinç kaybı.
  • Şiddetli Kusma veya İshal: Sürekli ve şiddetli kusma veya ishal, özellikle dehidratasyon belirtileriyle birlikteyse.
  • Ani Şiddetli Ağrı: Nedeni bilinmeyen ve şiddetli ağrı (baş ağrısı, göğüs ağrısı, karın ağrısı vb.).
  • Bebeğin Beslenmeyi Reddetmesi: Özellikle yeni doğan bebeklerde beslenmeyi reddetme ve genel durum bozukluğu.

Acil Servise Gitmeden Önce Yapılması Gerekenler

Acil servise gitmeden önce yapılması gerekenler, durumun ciddiyetine ve çocuğun genel durumuna göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak aşağıdaki adımları izlemek faydalı olabilir:

  • Sakin Kalmaya Çalışın: Çocuğunuzun yanında sakin kalmak, onun da sakinleşmesine yardımcı olacaktır. Panik yapmak, durumu daha da kötüleştirebilir.
  • Çocuğunuzun Durumunu Gözlemleyin: Ateşini ölçün, nefes alıp verme hızını takip edin, kusma veya ishal varsa miktarını ve sıklığını not alın.
  • Gerekli Belgeleri Hazırlayın: Çocuğunuzun kimlik bilgilerini, varsa sağlık karnesini, kullandığı ilaçların listesini ve alerjilerini not alın.
  • Doktorunuzu veya Acil Servisi Arayın: Durum hakkında bilgi vererek, yapmanız gerekenler konusunda tavsiye alın.
  • Ulaşımı Organize Edin: Acil servise en hızlı ve güvenli şekilde nasıl ulaşacağınızı planlayın. Ambulans çağırmak gerekebilir.
  • Çocuğunuzu Rahatlatın: Ona sarılın, sevdiği bir oyuncağı veya battaniyeyi yanınıza alın.

Çocuk Acil Servisinde Sık Karşılaşılan Durumlar

Çocuk acil servislerinde karşılaşılan durumlar oldukça çeşitlidir ve yaş gruplarına göre farklılık gösterebilir. İşte en sık karşılaşılan durumlardan bazıları:

Solunum Yolu Enfeksiyonları

Solunum yolu enfeksiyonları, çocuk acil servislerine başvuruların en sık nedenlerinden biridir. Özellikle kış aylarında yaygın olarak görülür ve farklı virüsler veya bakteriler tarafından tetiklenebilir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları (ÜSYE)

Üst solunum yolu enfeksiyonları, burun, boğaz ve sinüsleri etkileyen enfeksiyonlardır. Soğuk algınlığı, grip, farenjit, tonsillit ve sinüzit gibi durumlar ÜSYE’ye örnek olarak verilebilir.

Belirtileri: Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük, ateş, halsizlik, baş ağrısı ve kas ağrıları.

Tedavi: ÜSYE'lerin çoğu viral kaynaklıdır ve antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulmaz. Tedavi genellikle semptomları hafifletmeye yöneliktir. Ateş düşürücüler, burun açıcı spreyler, bol sıvı tüketimi ve istirahat önerilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda ise doktor kontrolünde antibiyotik tedavisi uygulanabilir.

Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları (ASYE)

Alt solunum yolu enfeksiyonları, akciğerleri ve bronşları etkileyen enfeksiyonlardır. Bronşiolit, bronşit ve pnömoni (zatürre) gibi durumlar ASYE’ye örnek olarak verilebilir.

Belirtileri: Öksürük (balgamlı veya kuru), nefes darlığı, hırıltı, göğüs ağrısı, ateş, halsizlik ve iştahsızlık.

Tedavi: ASYE'lerin tedavisi, enfeksiyonun nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Viral enfeksiyonlarda destekleyici tedavi (bol sıvı, istirahat, ateş düşürücüler) yeterli olabilirken, bakteriyel enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi gerekebilir. Bronşiolit gibi durumlarda ise oksijen tedavisi ve bronkodilatörler kullanılabilir. Ağır vakalarda hastaneye yatış gerekebilir.

Ateş

Ateş, vücudun bir enfeksiyona veya inflamasyona karşı verdiği doğal bir tepkidir. Çocuklarda ateş sık görülür ve genellikle endişe verici bir durum olmasa da, bazı durumlarda acil müdahale gerektirebilir.

Ateşin Nedenleri: Enfeksiyonlar (viral, bakteriyel veya fungal), aşılar, diş çıkarma, aşırı sıcak, dehidratasyon ve bazı ilaçlar ateşin yaygın nedenleridir.

Ateşin Ölçülmesi: Ateş, farklı yöntemlerle ölçülebilir. Rektal (makattan), oral (ağızdan), aksiller (koltuk altından), timpanik (kulaktan) ve temporal arter (alından) ölçümler yapılabilir. Rektal ölçüm, özellikle küçük bebeklerde en doğru sonucu verirken, daha büyük çocuklarda oral veya temporal arter ölçümü tercih edilebilir.

Ateşin Tedavisi: Ateşin tedavisi, altta yatan nedene bağlıdır. Ancak genel olarak aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:

  • Ateş Düşürücüler: Parasetamol veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler, ateşin düşürülmesine ve çocuğun rahatlamasına yardımcı olabilir. Dozaj, çocuğun yaşına ve kilosuna göre ayarlanmalıdır.
  • Ilık Banyo veya Kompres: Ilık suyla yapılan banyo veya kompres, vücut ısısının düşürülmesine yardımcı olabilir. Soğuk su kullanmaktan kaçınılmalıdır.
  • Bol Sıvı Tüketimi: Ateş, vücuttan sıvı kaybına neden olabilir. Bu nedenle, çocuğun bol sıvı tüketmesi önemlidir. Su, meyve suyu, çorba veya oral rehidratasyon solüsyonları verilebilir.
  • Hafif Giyim: Çocuğu kalın giysilerle sarmak yerine, hafif ve pamuklu giysiler tercih edilmelidir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • 3 aydan küçük bebeklerde 38°C ve üzeri ateş.
  • 3-6 ay arası bebeklerde 39°C ve üzeri ateş.
  • Düşmeyen veya eşlik eden belirtileri (halsizlik, kusma, döküntü vb.) olan yüksek ateş.
  • Ateşle birlikte nefes darlığı, bilinç değişikliği, nöbet veya döküntü görülmesi.
  • Ateşin 24 saatten uzun sürmesi.

Gastrointestinal Enfeksiyonlar

Gastrointestinal enfeksiyonlar, mide ve bağırsakları etkileyen enfeksiyonlardır. Viral, bakteriyel veya paraziter kaynaklı olabilirler ve kusma, ishal, karın ağrısı ve ateş gibi belirtilere neden olabilirler.

Nedenleri: Rotavirüs, norovirüs, salmonella, shigella ve e-coli gibi mikroorganizmalar gastrointestinal enfeksiyonlara neden olabilir.

Belirtileri: Kusma, ishal (sulu veya kanlı), karın ağrısı, karın krampları, ateş, iştahsızlık ve halsizlik.

Tedavi: Gastrointestinal enfeksiyonların tedavisi, genellikle semptomları hafifletmeye ve dehidratasyonu önlemeye yöneliktir. Antibiyotikler, sadece bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılır.

  • Oral Rehidratasyon: Kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvıyı ve elektrolitleri yerine koymak için oral rehidratasyon solüsyonları (ORS) kullanılmalıdır. Küçük miktarlarda ve sık sık verilmelidir.
  • Beslenme: Kusma geçtikten sonra, hafif ve kolay sindirilebilir gıdalar (muz, pirinç, elma püresi, tost) verilebilir. Yağlı, baharatlı ve süt içeren gıdalardan kaçınılmalıdır.
  • Ateş Düşürücüler: Ateş varsa, ateş düşürücüler kullanılabilir.
  • İlaçlar: Kusmayı veya ishali durdurmak için doktor tavsiyesiyle ilaçlar kullanılabilir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • Dehidratasyon belirtileri (ağız kuruluğu, idrar miktarında azalma, gözyaşı olmaması, halsizlik).
  • Kanlı kusma veya ishal.
  • Şiddetli karın ağrısı.
  • Bilinç değişikliği veya nöbet.
  • Yüksek ateş (39°C ve üzeri).
  • Sürekli kusma veya ishal (24 saatten uzun süren).

Alerjik Reaksiyonlar

Alerjik reaksiyonlar, vücudun bir maddeye (alerjen) karşı aşırı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıkar. Besinler, ilaçlar, böcek sokmaları ve polenler gibi çeşitli alerjenler alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Belirtileri: Ciltte kızarıklık, kaşıntı, kurdeşen, şişlik (özellikle yüz, dudak ve dil), nefes darlığı, hırıltı, öksürük, kusma, ishal ve bilinç kaybı.

Tedavi: Alerjik reaksiyonların tedavisi, reaksiyonun şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif reaksiyonlarda antihistaminikler yeterli olabilirken, şiddetli reaksiyonlarda epinefrin (adrenalin) enjeksiyonu ve acil tıbbi müdahale gerekebilir.

  • Antihistaminikler: Kaşıntı, kızarıklık ve kurdeşen gibi hafif belirtileri hafifletmek için antihistaminikler kullanılabilir.
  • Epinefrin (Adrenalin): Şiddetli alerjik reaksiyonlarda (anafilaksi) epinefrin enjeksiyonu hayati öneme sahiptir. Epinefrin, solunum yollarını açar, kan basıncını yükseltir ve diğer belirtileri hafifletir.
  • Oksijen: Nefes darlığı olan hastalara oksijen verilebilir.
  • Kortikosteroidler: Şiddetli alerjik reaksiyonlarda inflamasyonu azaltmak için kortikosteroidler kullanılabilir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • Nefes darlığı, hırıltı veya solunum sıkıntısı.
  • Yüz, dudak veya dil şişmesi.
  • Bilinç kaybı veya sersemlik.
  • Kusma veya ishal.
  • Yaygın kurdeşen veya kızarıklık.

Önleme: Alerjik reaksiyonları önlemenin en iyi yolu, alerjenlerden kaçınmaktır. Çocuğunuzun alerjisi varsa, alerjenleri belirlemek için alerji testleri yaptırın ve alerjen içeren yiyeceklerden, ilaçlardan ve diğer maddelerden uzak durun. Epinefrin oto-enjektörü taşıyorsanız, nasıl kullanılacağını öğrenin ve yanınızda bulundurun.

Travma

Çocuklar, oyun oynarken veya spor yaparken düşme, çarpma veya kaza sonucu travmaya maruz kalabilirler. Kafa travması, kırıklar, çıkıklar, kesikler ve yanıklar çocuklarda sık görülen travma türleridir.

Kafa Travması

Kafa travması, kafa bölgesine alınan bir darbe sonucu beyin fonksiyonlarında geçici veya kalıcı hasara neden olabilir.

Belirtileri: Baş ağrısı, kusma, bilinç kaybı, uyku hali, sersemlik, denge sorunları, görme bozuklukları, konuşma güçlüğü ve nöbet.

Tedavi: Kafa travmasının tedavisi, travmanın şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif kafa travmalarında istirahat ve ağrı kesiciler yeterli olabilirken, şiddetli kafa travmalarında hastaneye yatış ve cerrahi müdahale gerekebilir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • Bilinç kaybı.
  • Kusma (özellikle birden fazla kez).
  • Şiddetli baş ağrısı.
  • Uyku hali veya uyuşukluk.
  • Nöbet.
  • Denge sorunları veya yürüme güçlüğü.
  • Konuşma güçlüğü.
  • Burun veya kulaktan sıvı gelmesi.
  • Göz bebeklerinde eşitsizlik.

Kırıklar ve Çıkıklar

Kırıklar, kemiklerin bütünlüğünün bozulmasıdır. Çıkıklar ise, bir eklemi oluşturan kemiklerin normal pozisyonundan ayrılmasıdır.

Belirtileri: Şiddetli ağrı, şişlik, morarma, hareket kısıtlılığı ve deformite.

Tedavi: Kırıkların ve çıkıkların tedavisi, kemiğin veya eklemin yerine oturtulması ve alçı veya atel ile sabitlenmesidir. Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • Şiddetli ağrı.
  • Şişlik ve morarma.
  • Hareket kısıtlılığı.
  • Deformite.
  • Açık kırık (kemiğin ciltten dışarı çıkması).

Kesikler

Kesikler, ciltte meydana gelen yaralanmalardır. Küçük kesikler evde tedavi edilebilirken, derin veya kanamalı kesikler tıbbi müdahale gerektirebilir.

Tedavi: Küçük kesikler sabun ve suyla temizlenmeli, antiseptik solüsyonlarla dezenfekte edilmeli ve steril bir bandajla kapatılmalıdır. Derin veya kanamalı kesikler ise dikiş gerektirebilir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • Derin kesikler.
  • Kontrol edilemeyen kanama.
  • Sinir, tendon veya damar hasarı şüphesi.
  • Yabancı cisim batması.
  • Hayvan ısırığı.
  • Kirli veya paslı bir cisimle oluşan kesikler (tetanos aşısı gerekebilir).

Yanıklar

Yanıklar, ısı, kimyasal madde veya elektrik akımı gibi etkenler sonucu ciltte meydana gelen hasarlardır. Yanıklar, derinliğine göre birinci, ikinci ve üçüncü derece olarak sınıflandırılır.

Tedavi: Yanıkların tedavisi, yanığın derinliğine ve genişliğine bağlı olarak değişir. Birinci derece yanıklar soğuk suyla soğutulabilir ve nemlendirici kremlerle tedavi edilebilir. İkinci derece yanıklar su toplamışsa patlatılmamalı ve steril bir bandajla kapatılmalıdır. Üçüncü derece yanıklar ise acil tıbbi müdahale gerektirir.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • Geniş alanlı yanıklar.
  • Üçüncü derece yanıklar.
  • Yüz, el, ayak veya genital bölgede oluşan yanıklar.
  • Solunum yolu yanıkları.
  • Kimyasal veya elektrik yanıkları.

Nöbetler

Nöbetler, beyin aktivitesindeki ani ve kontrolsüz değişiklikler sonucu ortaya çıkan geçici durumlardır. Nöbetler, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir ve farklı belirtilerle seyredebilir.

Nedenleri: Ateş, epilepsi, kafa travması, enfeksiyonlar, zehirlenmeler ve metabolik bozukluklar nöbetlere neden olabilir.

Belirtileri: İstemsiz kasılmalar, bilinç kaybı, gözlerin kayması, ağızdan köpük gelmesi, idrar veya dışkı kaçırma ve anormal davranışlar.

Tedavi: Nöbetlerin tedavisi, altta yatan nedene bağlıdır. Ateşli nöbetlerde ateş düşürücüler kullanılırken, epilepsi hastalarında antiepileptik ilaçlar kullanılır. Nöbet sırasında, çocuğun güvenliği sağlanmalı ve nöbetin bitmesi beklenmelidir. Çocuğun yanına yumuşak bir şeyler konularak yaralanması önlenmelidir. Ağzına herhangi bir şey sokulmamalıdır.

Ne Zaman Doktora Başvurulmalı:

  • İlk nöbet.
  • Uzun süren nöbet (5 dakikadan uzun).
  • Tekrarlayan nöbetler.
  • Nefes darlığı veya morarma.
  • Kafa travması sonrası nöbet.
  • Şeker hastalığı veya başka bir kronik hastalığı olan çocuklarda nöbet.

Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler

Çocuk acil servisine başvurmak, ebeveynler için stresli bir deneyim olabilir. Ancak, bilgi sahibi olmak ve doğru adımları atmak, hem çocuğunuzun sağlığı hem de sizin sakinliğiniz için önemlidir. İşte ebeveynlerin bilmesi gereken bazı önemli noktalar:

Sakin Kalın

Çocuğunuzun yanında sakin kalmak, onun da sakinleşmesine yardımcı olacaktır. Panik yapmak, durumu daha da kötüleştirebilir.

Çocuğunuzu Gözlemleyin

Çocuğunuzun durumunu dikkatlice gözlemleyin ve belirtileri not alın. Ateşini ölçün, nefes alıp verme hızını takip edin, kusma veya ishal varsa miktarını ve sıklığını not alın. Bu bilgiler, doktorun doğru tanı koymasına yardımcı olacaktır.

Gerekli Belgeleri Hazırlayın

Çocuğunuzun kimlik bilgilerini, varsa sağlık karnesini, kullandığı ilaçların listesini ve alerjilerini not alın. Bu belgeler, acil serviste işlemlerin daha hızlı yürütülmesine yardımcı olacaktır.

Doktorunuzla İletişime Geçin

Mümkünse, çocuk acil servisine gitmeden önce doktorunuzla iletişime geçin ve durum hakkında bilgi verin. Doktorunuz, size yapmanız gerekenler konusunda tavsiye verebilir veya acil servise gitmenizi önerebilir.

Sorular Sorun

Acil serviste doktorunuzla iletişim kurmaktan çekinmeyin. Çocuğunuzun durumu hakkında sorular sorun, tedavi seçeneklerini öğrenin ve aklınıza takılan her şeyi danışın.

Tedaviye Uyun

Doktorunuzun önerdiği tedaviye harfiyen uyun. İlaçları düzenli olarak verin, kontrol randevularına gidin ve doktorunuzun tavsiyelerine uyun.

Önleyici Tedbirler Alın

Çocuk acil servislerine başvuruları azaltmak için önleyici tedbirler almak önemlidir. Aşıları zamanında yaptırın, hijyen kurallarına dikkat edin, evde güvenliği sağlayın ve çocuğunuzu sağlıklı besleyin.

Sonuç

Çocuk acil servisleri, çocuklarımızın sağlığını korumak için hayati öneme sahip sağlık birimleridir. Bu blog yazısında, çocuk acil servislerinde sık karşılaşılan durumları ve ebeveynlerin bu durumlara nasıl yaklaşması gerektiğini detaylı bir şekilde ele aldık. Unutmayın, bilgi sahibi olmak ve doğru adımları atmak, hem çocuğunuzun sağlığı hem de sizin sakinliğiniz için önemlidir. Sağlıklı günler dileriz!

#nefesdarlığı#kusma#ateş#çocukacil#karınağrısı

Diğer Blog Yazıları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »