18 10 2025
Doğuştan kalp hastalıkları (DKH), bebeklerin doğumundan itibaren mevcut olan kalp yapısındaki veya fonksiyonundaki anormalliklerdir. Bu hastalıklar, kalbin odacıklarını, kapaklarını veya kalpten çıkan büyük damarları etkileyebilir. DKH, bebeklerde önemli sağlık sorunlarına yol açabilir ve bazı durumlarda cerrahi müdahale gerektirebilir. Bu blog yazısında, DKH'nin ne olduğunu, farklı türlerini, tanı yöntemlerini ve cerrahi tedavi seçeneklerini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Doğuştan kalp hastalıkları, anne karnındaki gelişim sırasında kalbin normalden farklı oluşması sonucu ortaya çıkar. Kalp, fetusun gelişiminin erken evrelerinde oluşmaya başlar ve bu süreçteki herhangi bir aksaklık DKH'ye neden olabilir. DKH'nin kesin nedeni çoğu zaman bilinmemekle birlikte, genetik faktörler, çevresel etkenler ve annenin hamilelik sırasında geçirdiği bazı enfeksiyonlar veya kullandığı ilaçlar rol oynayabilir.
DKH, doğum kusurları arasında en sık görülenlerden biridir. Yaklaşık olarak her 100 doğumda bir bebekte DKH görülür. Bu, her yıl binlerce bebeğin DKH ile doğduğu anlamına gelir. Erken teşhis ve tedavi sayesinde, DKH'li çocukların çoğu sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilir.
DKH'nin nedenleri karmaşıktır ve çoğu zaman birden fazla faktörün etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Başlıca nedenler şunlardır:
DKH, kalbin farklı bölümlerini etkileyen çeşitli türlerde olabilir. Her bir türün kendine özgü belirtileri ve tedavi yöntemleri vardır. En sık görülen DKH türlerinden bazıları şunlardır:
VSD, kalbin alt odacıkları (ventriküller) arasındaki duvarda bir delik olmasıdır. Bu delik, kanın sol ventrikülden sağ ventriküle geçmesine neden olur. Bu durum, akciğerlere daha fazla kan pompalanmasına ve kalbin daha fazla çalışmasına yol açar. VSD'nin belirtileri, deliğin büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Küçük VSD'ler genellikle herhangi bir belirtiye neden olmazken, büyük VSD'ler nefes darlığı, beslenme güçlüğü ve büyüme geriliği gibi belirtilere yol açabilir.
ASD, kalbin üst odacıkları (atriyumlar) arasındaki duvarda bir delik olmasıdır. Bu delik, kanın sol atriyumdan sağ atriyuma geçmesine neden olur. VSD gibi, ASD de akciğerlere daha fazla kan pompalanmasına ve kalbin daha fazla çalışmasına yol açar. ASD'nin belirtileri, deliğin büyüklüğüne ve hastanın yaşına bağlı olarak değişir. Küçük ASD'ler genellikle herhangi bir belirtiye neden olmazken, büyük ASD'ler yorgunluk, nefes darlığı ve kalp ritim bozuklukları gibi belirtilere yol açabilir.
PDA, anne karnındaki dönemde akciğerlere giden kan damarı olan duktus arteriosusun doğumdan sonra kapanmaması durumudur. Bu damar, doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde kendiliğinden kapanmalıdır. Kapanmadığı takdirde, aorttan akciğerlere kan geçişine neden olur. Bu durum, akciğerlere daha fazla kan pompalanmasına ve kalbin daha fazla çalışmasına yol açar. PDA'nın belirtileri, damarın büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Küçük PDA'lar genellikle herhangi bir belirtiye neden olmazken, büyük PDA'lar nefes darlığı, beslenme güçlüğü ve büyüme geriliği gibi belirtilere yol açabilir.
Fallot tetralojisi, dört farklı kalp kusurunun bir arada bulunduğu bir DKH türüdür. Bu kusurlar şunlardır:
Fallot tetralojisi, vücuda yeterli oksijen gitmemesine neden olur. Bu durum, bebeklerde morarma (siyanoz), nefes darlığı ve bayılma gibi belirtilere yol açabilir.
TGA, aort ve pulmoner arterin kalpten yanlış yerlerden çıkması durumudur. Aort, sağ ventrikülden çıkarken, pulmoner arter sol ventrikülden çıkar. Bu durum, kanın vücutta ve akciğerlerde doğru şekilde dolaşmamasına neden olur. TGA'lı bebekler doğumdan hemen sonra morarır (siyanoz) ve acil tedaviye ihtiyaç duyarlar.
HLHS, sol ventrikülün, aortun ve mitral kapağın yetersiz geliştiği bir DKH türüdür. Bu durumda, sağ ventrikül vücuda kan pompalamak zorunda kalır. HLHS'li bebekler doğumdan hemen sonra ciddi belirtiler gösterir ve acil tedaviye ihtiyaç duyarlar. Tedavi genellikle bir dizi cerrahi müdahaleden oluşur.
DKH'nin tanısı, fizik muayene, EKG, ekokardiyografi ve diğer görüntüleme yöntemleri kullanılarak konulabilir. Tanı süreci, hastanın yaşına, belirtilerine ve şüphelenilen DKH türüne göre değişir.
Doktor, bebeğin kalp seslerini dinleyerek ve diğer fiziksel belirtileri değerlendirerek DKH'den şüphelenebilir. Kalp üfürümü (kalp seslerinde anormal bir ses) DKH'nin bir işareti olabilir. Ayrıca, morarma (siyanoz), nefes darlığı, beslenme güçlüğü ve büyüme geriliği gibi belirtiler de DKH'yi düşündürebilir.
EKG, kalbin elektriksel aktivitesini ölçen bir testtir. EKG, kalp ritim bozukluklarını ve kalbin büyüklüğünü belirlemeye yardımcı olabilir. Ancak, EKG tek başına DKH tanısı koymak için yeterli değildir.
Ekokardiyografi, kalbin ultrason görüntülerini oluşturan bir testtir. Ekokardiyografi, kalbin yapısını, fonksiyonunu ve kan akışını değerlendirmeye yardımcı olur. DKH tanısında en önemli tanı yöntemlerinden biridir. İki tür ekokardiyografi vardır:
Ekokardiyografiye ek olarak, DKH tanısında diğer görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir. Bunlar arasında:
DKH'nin cerrahi tedavisi, hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın yaşına göre değişir. Cerrahi tedavi yöntemleri, kalbin yapısını düzeltmeyi veya kan akışını iyileştirmeyi amaçlar. Cerrahi tedavi, açık kalp ameliyatı veya kateter bazlı girişimler şeklinde olabilir.
Açık kalp ameliyatı, göğüs kafesinin açılarak kalbin doğrudan görülebildiği bir cerrahi yöntemdir. Açık kalp ameliyatı, karmaşık DKH'lerin tedavisinde sıklıkla kullanılır. Ameliyat sırasında, kalp-akciğer makinesi kullanılarak kan dolaşımı ve solunum geçici olarak durdurulur. Cerrahi ekip, kalbin yapısını düzeltir, delikleri kapatır, kapakları onarır veya değiştirir ve damarları yeniden bağlar.
Kateter bazlı girişimler, kasık damarından veya koldaki damardan kalbe ince bir tüp (kateter) yerleştirilerek yapılan cerrahi yöntemlerdir. Kateterin ucuna yerleştirilen özel aletler kullanılarak, delikler kapatılabilir, kapaklar onarılabilir veya damarlar genişletilebilir. Kateter bazlı girişimler, açık kalp ameliyatına göre daha az invazivdir ve iyileşme süreci daha kısadır. Ancak, her DKH türü için uygun olmayabilir.
DKH'nin cerrahi tedavisinde kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler, hastalığın türüne ve şiddetine göre seçilir. En sık kullanılan cerrahi tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır:
VSD onarımı, kalbin alt odacıkları arasındaki delik kapatılarak yapılır. Küçük VSD'ler kendiliğinden kapanabilirken, büyük VSD'ler cerrahi olarak kapatılmalıdır. VSD onarımı, açık kalp ameliyatı veya kateter bazlı girişimler ile yapılabilir. Açık kalp ameliyatında, delik bir yama ile kapatılır. Kateter bazlı girişimlerde, deliği kapatmak için özel bir cihaz (oklüder) kullanılır.
ASD onarımı, kalbin üst odacıkları arasındaki delik kapatılarak yapılır. ASD onarımı, açık kalp ameliyatı veya kateter bazlı girişimler ile yapılabilir. Açık kalp ameliyatında, delik bir yama ile kapatılır. Kateter bazlı girişimlerde, deliği kapatmak için özel bir cihaz (oklüder) kullanılır.
PDA kapatılması, doğumdan sonra kapanmayan duktus arteriosusun kapatılması işlemidir. PDA kapatılması, açık kalp ameliyatı veya kateter bazlı girişimler ile yapılabilir. Açık kalp ameliyatında, damar bağlanarak veya kesilerek kapatılır. Kateter bazlı girişimlerde, damarı kapatmak için özel bir cihaz (bobin veya oklüder) kullanılır.
Fallot tetralojisi onarımı, dört farklı kalp kusurunu düzeltmeyi amaçlar. Ameliyat sırasında, VSD kapatılır, pulmoner stenoz düzeltilir, aortun pozisyonu düzeltilir ve sağ ventrikül hipertrofisi azaltılır. Fallot tetralojisi onarımı, genellikle açık kalp ameliyatı ile yapılır.
TGA onarımı, aort ve pulmoner arterin doğru yerlere taşınması işlemidir. Bu ameliyat, genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç hafta içinde yapılır. En sık kullanılan yöntem, arteriyel switch ameliyatıdır. Bu ameliyatta, aort ve pulmoner arter kesilir ve doğru ventriküllere bağlanır. Koroner arterler de aorttan yeni aort pozisyonuna taşınır.
HLHS onarımı, bir dizi cerrahi müdahaleden oluşur. Bu müdahaleler, sağ ventrikülün vücuda kan pompalamasını sağlamayı ve akciğerlere kan akışını düzenlemeyi amaçlar. HLHS onarımı genellikle üç aşamada yapılır:
DKH'nin cerrahi tedavisi, hayat kurtarıcı olabilir, ancak bazı riskleri ve komplikasyonları da içerir. Bu riskler ve komplikasyonlar, ameliyatın türüne, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre değişir. Olası riskler ve komplikasyonlar şunlardır:
Cerrahi ekibin deneyimi ve hastanın genel sağlık durumu, riskleri ve komplikasyonları azaltmaya yardımcı olabilir.
DKH ameliyatı sonrası bakım ve izlem, hastanın iyileşmesi ve uzun vadeli sağlığı için çok önemlidir. Ameliyat sonrası dönemde, hastanın yakından takip edilmesi, ilaçlarının düzenli kullanılması ve düzenli kontrollerin yapılması gerekir.
Ameliyat sonrası hastanede kalış süresi, ameliyatın türüne ve hastanın durumuna göre değişir. Hastanede kalış süresince, hastanın vital bulguları (kalp hızı, kan basıncı, solunum hızı) yakından takip edilir. Ağrı kontrolü sağlanır, yara bakımı yapılır ve enfeksiyon belirtileri izlenir. Hasta, yavaş yavaş hareket etmeye ve beslenmeye başlar. Fizyoterapistler, hastanın solunum egzersizleri yapmasına ve kaslarını güçlendirmesine yardımcı olur.
Hastaneden taburcu olduktan sonra, hastanın evde bakımı da çok önemlidir. Aileler, doktorun verdiği talimatlara uymalı, ilaçları düzenli kullanmalı ve düzenli kontrolleri aksatmamalıdır. Evde bakım sırasında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
DKH ameliyatı geçiren çocukların, ömür boyu düzenli kardiyoloji kontrollerine gitmesi gerekir. Kontrollerde, kalbin durumu değerlendirilir, ilaçların dozu ayarlanır ve olası komplikasyonlar erken teşhis edilir. Kontrollerin sıklığı, hastanın durumuna göre değişir. Başlangıçta daha sık kontroller yapılırken, zamanla kontrollerin sıklığı azaltılabilir.
Doğuştan kalp hastalıkları, bebeklerde önemli sağlık sorunlarına yol açabilen ciddi durumlardır. Erken teşhis ve uygun tedavi sayesinde, DKH'li çocukların çoğu sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilir. Cerrahi tedavi, DKH'nin tedavisinde önemli bir rol oynar. Açık kalp ameliyatı ve kateter bazlı girişimler, kalbin yapısını düzeltmeyi veya kan akışını iyileştirmeyi amaçlar. Ameliyat sonrası bakım ve izlem, hastanın iyileşmesi ve uzun vadeli sağlığı için çok önemlidir. Ailelerin, doktorun verdiği talimatlara uyması, ilaçları düzenli kullanması ve düzenli kontrolleri aksatmaması gerekir. DKH'li çocukların, ömür boyu düzenli kardiyoloji kontrollerine gitmesi önemlidir.
Bu blog yazısı, DKH ve cerrahi tedavi yöntemleri hakkında genel bir bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Her hasta farklıdır ve tedavi planı kişiye özel olarak belirlenmelidir. DKH ile ilgili herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa, lütfen bir kardiyoloji uzmanına danışın.
Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları
06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi
06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi
06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment
06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları
06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar
06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler
06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi
06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?
06 11 2025 Devamını oku »