PediatriAlerji HastalıklarıÇocuk İmmunolojisi
Çocuklarda Sık Görülen Alerjik Hastalıklar ve Bağışıklık Sisteminin Rolü
Çocuklarda Sık Görülen Alerjik Hastalıklar ve Bağışıklık Sisteminin Rolü
Alerjik hastalıklar, çocukluk çağında giderek artan bir sağlık sorunudur. Bağışıklık sisteminin normalde zararsız maddelere karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan bu durum, çocukların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu yazıda, çocuklarda sık görülen alerjik hastalıkları, bağışıklık sisteminin bu hastalıklardaki rolünü ve alerjik hastalıklarla başa çıkma yöntemlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Alerji Nedir?
Alerji, bağışıklık sisteminin normalde zararsız olan maddelere (alerjenler) karşı aşırı bir tepki göstermesi durumudur. Bu maddeler polen, ev tozu akarları, küf, hayvan tüyleri, gıdalar veya ilaçlar gibi çeşitli kaynaklardan gelebilir. Alerjik reaksiyonlar hafif kaşıntıdan şiddetli anafilaksiye kadar değişebilir.
Alerjenler Nelerdir?
- Polenler: Ağaç, ot ve çiçek polenleri özellikle mevsimsel alerjilere neden olur.
- Ev Tozu Akarları: Ev tozu içinde yaşayan mikroskobik canlılardır ve yıl boyunca alerjiye neden olabilirler.
- Küf: Nemli ortamlarda yetişen mantar türüdür ve havada yayılan sporları alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
- Hayvan Tüyleri: Kedi, köpek ve diğer hayvanların tüyleri, salyaları veya idrarları alerjen içerebilir.
- Gıdalar: Süt, yumurta, fıstık, kabuklu deniz ürünleri, soya ve buğday gibi bazı gıdalar sık görülen alerjenlerdir.
- İlaçlar: Penisilin gibi bazı ilaçlar alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
- Böcek Isırıkları: Arı, yaban arısı gibi böceklerin ısırıkları alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Bağışıklık Sisteminin Alerjik Hastalıklardaki Rolü
Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı koruyan karmaşık bir ağdır. Normalde, bağışıklık sistemi zararlı maddeleri (antijenler) tanır ve onlara karşı antikorlar üreterek savaşır. Ancak alerjik reaksiyonlarda, bağışıklık sistemi zararsız maddeleri (alerjenler) tehdit olarak algılar ve onlara karşı aşırı bir tepki verir.
IgE Antikorlarının Rolü
Alerjik reaksiyonlarda en önemli rolü IgE (İmmünoglobulin E) antikorları oynar. Alerjen vücuda girdiğinde, bağışıklık sistemi bu alerjene özgü IgE antikorları üretir. Bu IgE antikorları, mast hücreleri ve bazofiller gibi bağışıklık hücrelerinin yüzeyine bağlanır. Aynı alerjenle tekrar karşılaşıldığında, alerjen IgE antikorlarına bağlanır ve mast hücrelerinin ve bazofillerin histamin ve diğer kimyasal medyatörleri salgılamasına neden olur. Bu medyatörler, alerjik reaksiyonların belirtilerine yol açar.
T Hücrelerinin Rolü
T hücreleri de alerjik reaksiyonlarda önemli bir rol oynar. Özellikle Th2 hücreleri, alerjik inflamasyonu tetikleyen sitokinler salgılar. Bu sitokinler, IgE üretimini artırır, eozinofillerin aktivasyonunu sağlar ve mukus üretimini artırarak alerjik belirtilerin şiddetlenmesine katkıda bulunur.
Çocuklarda Sık Görülen Alerjik Hastalıklar
Çocuklarda alerjik hastalıklar oldukça yaygındır ve farklı organ sistemlerini etkileyebilir. En sık görülen alerjik hastalıklar şunlardır:
- Alerjik Rinit (Saman Nezlesi): Burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı ve kaşıntı gibi belirtilerle karakterizedir. Genellikle polenler, ev tozu akarları veya hayvan tüyleri gibi alerjenlere bağlı olarak ortaya çıkar.
- Astım: Hava yollarının daralması ve iltihaplanması sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma gibi belirtilerle kendini gösterir. Alerjenler, astım ataklarını tetikleyebilir.
- Atopik Dermatit (Egzama): Ciltte kaşıntılı, kızarık ve kuru lezyonlarla karakterize kronik bir cilt hastalığıdır. Alerjenler, irritanlar, stres ve enfeksiyonlar egzama belirtilerini kötüleştirebilir.
- Besin Alerjileri: Belirli gıdalara karşı gelişen alerjik reaksiyonlardır. Ciltte döküntü, kurdeşen, kaşıntı, kusma, ishal, karın ağrısı ve solunum güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir. En sık görülen besin alerjileri süt, yumurta, fıstık, kabuklu deniz ürünleri, soya ve buğdaya karşı gelişir.
- Ürtiker (Kurdeşen) ve Anjiyoödem: Ciltte kaşıntılı, kabarık ve kırmızı lezyonlarla karakterize ürtiker, genellikle alerjik reaksiyonlar sonucu ortaya çıkar. Anjiyoödem ise cilt altında, özellikle dudak, göz kapakları ve dilde şişliklerle kendini gösterir.
- İlaç Alerjileri: Bazı ilaçlara karşı gelişen alerjik reaksiyonlardır. Ciltte döküntü, kurdeşen, kaşıntı, solunum güçlüğü ve anafilaksi gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
- Böcek Alerjileri: Arı, yaban arısı gibi böceklerin ısırıklarına karşı gelişen alerjik reaksiyonlardır. Isırık yerinde şişlik, kızarıklık, kaşıntı ve solunum güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Alerjik Rinit (Saman Nezlesi)
Alerjik rinit, burun mukozasının alerjenlere karşı iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Çocuklarda oldukça yaygın görülen bu hastalık, genellikle polenler, ev tozu akarları, hayvan tüyleri veya küf gibi alerjenlere bağlı olarak gelişir.
Alerjik Rinit Belirtileri
- Burun akıntısı
- Hapşırma
- Burun tıkanıklığı
- Burun, göz ve boğazda kaşıntı
- Gözlerde sulanma ve kızarıklık
- Geniz akıntısı
- Baş ağrısı
- Yorgunluk
Alerjik Rinit Tanısı
Alerjik rinit tanısı, genellikle hastanın öyküsü, fiziksel muayene ve alerji testleri ile konulur. Alerji testleri, deri prick testi veya kan testi (RAST veya ImmunoCAP) şeklinde yapılabilir. Deri prick testinde, alerjenler cilde uygulanır ve ciltte oluşan reaksiyon değerlendirilir. Kan testinde ise, alerjene özgü IgE antikorlarının seviyesi ölçülür.
Alerjik Rinit Tedavisi
Alerjik rinit tedavisinde amaç, belirtileri kontrol altına almak ve yaşam kalitesini artırmaktır. Tedavi yöntemleri şunlardır:
- Alerjenden Kaçınma: Alerjiye neden olan maddelerden uzak durmak, belirtileri azaltmada en önemli adımdır. Örneğin, polen alerjisi olan çocukların polen mevsiminde dışarıda geçirdiği süreyi kısıtlamak, ev tozu akarı alerjisi olan çocukların yatak odasında sık sık toz almak ve alerjiye dayanıklı yatak örtüleri kullanmak faydalı olabilir.
- İlaç Tedavisi:
- Antihistaminikler: Histaminin etkisini bloke ederek burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı gibi belirtileri hafifletir.
- Dekonjestanlar: Burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı olur. Ancak uzun süreli kullanımları yan etkilere neden olabilir.
- Burun Spreyleri:
- Kortikosteroid Burun Spreyleri: Burun mukozasındaki iltihabı azaltarak belirtileri hafifletir.
- Kromolin Sodyum Burun Spreyleri: Mast hücrelerinden histamin salınımını engelleyerek alerjik reaksiyonları önler.
- Lökotrien Reseptör Antagonistleri: Lökotrienlerin etkisini bloke ederek alerjik reaksiyonları azaltır.
- İmmünoterapi (Alerji Aşısı): Alerjene karşı duyarlılığı azaltmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Alerjenler, zamanla artan dozlarda verilerek bağışıklık sisteminin alerjene tolerans geliştirmesi sağlanır. İmmünoterapi, alerjik rinit ve astım tedavisinde etkili olabilir.
Astım
Astım, hava yollarının kronik iltihaplanması ve daralması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Çocuklarda sık görülen bir solunum yolu hastalığıdır ve öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma gibi belirtilerle kendini gösterir.
Astım Belirtileri
- Öksürük (özellikle gece veya egzersiz sonrası)
- Hırıltı (nefes alıp verirken ıslık sesi)
- Nefes darlığı
- Göğüste sıkışma
- Egzersizle tetiklenen belirtiler
- Soğuk algınlığı veya grip sonrası belirtilerin kötüleşmesi
Astım Tanısı
Astım tanısı, hastanın öyküsü, fiziksel muayene ve solunum fonksiyon testleri ile konulur. Solunum fonksiyon testleri, akciğerlerin ne kadar iyi çalıştığını ölçer. En sık kullanılan solunum fonksiyon testi spirometridir. Spirometride, hastanın ne kadar hava alabildiği ve ne kadar hızlı nefes verebildiği ölçülür. Ayrıca, bronşların duyarlılığını ölçmek için bronş provokasyon testleri de yapılabilir.
Astım Tedavisi
Astım tedavisinde amaç, belirtileri kontrol altına almak, astım ataklarını önlemek ve akciğer fonksiyonlarını korumaktır. Tedavi yöntemleri şunlardır:
- İlaç Tedavisi:
- Kontrol Edici İlaçlar: Hava yollarındaki iltihabı azaltarak astım ataklarını önler. En sık kullanılan kontrol edici ilaçlar inhale kortikosteroidlerdir.
- Rahatlatıcı İlaçlar: Hava yollarını genişleterek nefes darlığı ve hırıltı gibi belirtileri hızla giderir. En sık kullanılan rahatlatıcı ilaçlar kısa etkili beta-agonistlerdir (salbutamol gibi).
- Kombinasyon İlaçları: Hem kontrol edici hem de rahatlatıcı ilaçları içerir.
- Lökotrien Reseptör Antagonistleri: Lökotrienlerin etkisini bloke ederek alerjik reaksiyonları azaltır ve astım belirtilerini kontrol altına almaya yardımcı olur.
- Teofilin: Hava yollarını genişleterek astım belirtilerini hafifletir. Ancak yan etkileri nedeniyle günümüzde daha az kullanılmaktadır.
- Astım Eylem Planı: Hastanın astım belirtilerini nasıl takip edeceğini ve hangi durumlarda hangi ilaçları kullanacağını gösteren bir plandır. Astım eylem planı, astım ataklarını yönetmede ve acil durumlarda doğru müdahalede bulunmada önemlidir.
- Alerjenden Kaçınma: Alerjiye neden olan maddelerden uzak durmak, astım belirtilerini azaltmada önemlidir.
- İmmünoterapi (Alerji Aşısı): Alerjene karşı duyarlılığı azaltmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Astım tedavisinde, alerjik rinit ile birlikte astımı olan çocuklarda etkili olabilir.
Atopik Dermatit (Egzama)
Atopik dermatit, ciltte kaşıntılı, kızarık ve kuru lezyonlarla karakterize kronik bir cilt hastalığıdır. Genellikle çocukluk çağında başlar ve alerjik yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür.
Atopik Dermatit Belirtileri
- Ciltte kaşıntı (özellikle geceleri)
- Kızarık ve kuru cilt
- Kabarcıklar ve kabuklanma
- Ciltte kalınlaşma ve renk değişiklikleri
- Sürekli kaşıma nedeniyle ciltte tahriş ve enfeksiyon
Atopik Dermatit Tanısı
Atopik dermatit tanısı, genellikle hastanın öyküsü, fiziksel muayene ve cilt testleri ile konulur. Cilt testleri, alerjiye neden olan maddeleri belirlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, atopik dermatit tanısı için Hanifin ve Rajka tanı kriterleri kullanılabilir.
Atopik Dermatit Tedavisi
Atopik dermatit tedavisinde amaç, kaşıntıyı azaltmak, ciltteki iltihabı kontrol altına almak ve cilt bariyerini onarmaktır. Tedavi yöntemleri şunlardır:
- Cilt Bakımı:
- Nemlendiriciler: Cildi nemli tutmak, kaşıntıyı azaltmada ve cilt bariyerini onarmada önemlidir. Parfüm ve alkol içermeyen, hipoalerjenik nemlendiriciler tercih edilmelidir.
- Yumuşatıcılar (Emoliyanlar): Ciltteki kuruluğu giderir ve cilt bariyerini korur. Banyo sonrası cilde uygulanmalıdır.
- Ilık Banyo: Sıcak su cildi kurutabileceği için ılık suyla kısa süreli banyolar tercih edilmelidir. Banyo suyuna yulaf ezmesi veya banyo yağları eklenebilir.
- Hafif Sabunlar: Cildi tahriş etmeyen, parfüm ve alkol içermeyen hafif sabunlar kullanılmalıdır.
- İlaç Tedavisi:
- Topikal Kortikosteroidler: Ciltteki iltihabı azaltarak kaşıntıyı giderir. Doktorun önerdiği dozda ve sürede kullanılmalıdır. Uzun süreli kullanımları yan etkilere neden olabilir.
- Topikal Kalsinörin İnhibitörleri: Ciltteki iltihabı azaltır ve kaşıntıyı giderir. Topikal kortikosteroidlere alternatif olarak kullanılabilir.
- Antihistaminikler: Kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olur. Özellikle gece kaşıntısını kontrol altına almak için kullanılabilir.
- Antibiyotikler: Ciltte enfeksiyon geliştiğinde kullanılır.
- Sistemik Kortikosteroidler: Şiddetli atopik dermatit vakalarında kullanılabilir. Ancak uzun süreli kullanımları ciddi yan etkilere neden olabilir.
- Biyolojik Ajanlar: Yeni nesil ilaçlardır ve şiddetli atopik dermatit vakalarında kullanılabilir.
- Alerjenden ve İrritanlardan Kaçınma: Alerjiye neden olan maddelerden ve cildi tahriş eden faktörlerden uzak durmak, egzama belirtilerini azaltmada önemlidir.
- Fototerapi (Işık Tedavisi): Ultraviyole (UV) ışınları kullanılarak ciltteki iltihabı azaltır.
Besin Alerjileri
Besin alerjileri, belirli gıdalara karşı gelişen alerjik reaksiyonlardır. Çocuklarda sık görülen bir sağlık sorunudur ve ciltte döküntü, kurdeşen, kaşıntı, kusma, ishal, karın ağrısı ve solunum güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir. En sık görülen besin alerjileri süt, yumurta, fıstık, kabuklu deniz ürünleri, soya ve buğdaya karşı gelişir.
Besin Alerjisi Belirtileri
- Ciltte döküntü, kurdeşen veya kaşıntı
- Ağızda veya boğazda kaşıntı veya şişlik
- Kusma veya ishal
- Karın ağrısı
- Solunum güçlüğü, hırıltı veya öksürük
- Baş dönmesi veya bayılma
- Anafilaksi (şiddetli alerjik reaksiyon)
Besin Alerjisi Tanısı
Besin alerjisi tanısı, hastanın öyküsü, fiziksel muayene ve alerji testleri ile konulur. Alerji testleri, deri prick testi veya kan testi (RAST veya ImmunoCAP) şeklinde yapılabilir. Ayrıca, besin yükleme testi de yapılabilir. Besin yükleme testinde, şüpheli gıda doktor gözetiminde verilir ve hastanın reaksiyonları gözlemlenir.
Besin Alerjisi Tedavisi
Besin alerjisi tedavisinde en önemli adım, alerjiye neden olan gıdadan tamamen kaçınmaktır. Diğer tedavi yöntemleri şunlardır:
- Alerjenden Kaçınma: Alerjiye neden olan gıdadan ve o gıdayı içeren tüm ürünlerden kaçınmak önemlidir. Gıda etiketleri dikkatlice okunmalı ve restoranlarda yemek sipariş ederken alerjiler belirtilmelidir.
- Acil Durum İlaçları: Anafilaksi riski olan çocuklara adrenalin oto-enjektörü (EpiPen) reçete edilir. Adrenalin, şiddetli alerjik reaksiyonları hızla tedavi eder. Adrenalin oto-enjektörü nasıl kullanılacağı konusunda eğitim alınmalıdır.
- İmmünoterapi (Oral Tolerans İndüksiyonu): Alerjik gıdaya karşı duyarlılığı azaltmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Alerjik gıda, zamanla artan dozlarda verilerek bağışıklık sisteminin gıdaya tolerans geliştirmesi sağlanır. Bu tedavi yöntemi, uzman bir doktor gözetiminde yapılmalıdır.
Ürtiker (Kurdeşen) ve Anjiyoödem
Ürtiker, ciltte kaşıntılı, kabarık ve kırmızı lezyonlarla karakterize bir cilt hastalığıdır. Anjiyoödem ise cilt altında, özellikle dudak, göz kapakları ve dilde şişliklerle kendini gösterir. Genellikle alerjik reaksiyonlar, enfeksiyonlar, ilaçlar veya stres gibi faktörler sonucu ortaya çıkar.
Ürtiker ve Anjiyoödem Belirtileri
- Ciltte kaşıntılı, kabarık ve kırmızı lezyonlar (kurdeşen)
- Dudak, göz kapakları, dil veya boğazda şişlik (anjiyoödem)
- Nefes darlığı (anjiyoödem boğazı etkilediğinde)
Ürtiker ve Anjiyoödem Tanısı
Ürtiker ve anjiyoödem tanısı, genellikle hastanın öyküsü ve fiziksel muayene ile konulur. Alerjiye neden olan faktörleri belirlemek için alerji testleri yapılabilir.
Ürtiker ve Anjiyoödem Tedavisi
Ürtiker ve anjiyoödem tedavisinde amaç, belirtileri kontrol altına almak ve altta yatan nedeni tedavi etmektir. Tedavi yöntemleri şunlardır:
- Alerjenden ve İrritanlardan Kaçınma: Alerjiye neden olan maddelerden ve cildi tahriş eden faktörlerden uzak durmak önemlidir.
- İlaç Tedavisi:
- Antihistaminikler: Kaşıntıyı ve kurdeşenleri azaltmaya yardımcı olur.
- Kortikosteroidler: Şiddetli ürtiker ve anjiyoödem vakalarında kullanılabilir.
- Adrenalin: Anjiyoödem boğazı etkilediğinde ve solunum güçlüğü olduğunda kullanılır.
İlaç Alerjileri
İlaç alerjileri, bazı ilaçlara karşı gelişen alerjik reaksiyonlardır. Ciltte döküntü, kurdeşen, kaşıntı, solunum güçlüğü ve anafilaksi gibi belirtilerle kendini gösterebilir. En sık görülen ilaç alerjileri penisilin ve diğer antibiyotiklere karşı gelişir.
İlaç Alerjisi Belirtileri
- Ciltte döküntü, kurdeşen veya kaşıntı
- Ağızda veya boğazda kaşıntı veya şişlik
- Solunum güçlüğü, hırıltı veya öksürük
- Baş dönmesi veya bayılma
- Anafilaksi (şiddetli alerjik reaksiyon)
İlaç Alerjisi Tanısı
İlaç alerjisi tanısı, hastanın öyküsü, fiziksel muayene ve alerji testleri ile konulur. Alerji testleri, deri prick testi veya kan testi şeklinde yapılabilir. Ayrıca, ilaç yükleme testi de yapılabilir. İlaç yükleme testinde, şüpheli ilaç doktor gözetiminde verilir ve hastanın reaksiyonları gözlemlenir.
İlaç Alerjisi Tedavisi
İlaç alerjisi tedavisinde en önemli adım, alerjiye neden olan ilaçtan tamamen kaçınmaktır. Diğer tedavi yöntemleri şunlardır:
- Alerjenden Kaçınma: Alerjiye neden olan ilaçtan ve o ilacı içeren tüm ürünlerden kaçınmak önemlidir. Doktorunuza ve eczacınıza alerjiniz olan ilaçları bildirin.
- Acil Durum İlaçları: Anafilaksi riski olan hastalara adrenalin oto-enjektörü (EpiPen) reçete edilir. Adrenalin, şiddetli alerjik reaksiyonları hızla tedavi eder. Adrenalin oto-enjektörü nasıl kullanılacağı konusunda eğitim alınmalıdır.
Böcek Alerjileri
Böcek alerjileri, arı, yaban arısı gibi böceklerin ısırıklarına karşı gelişen alerjik reaksiyonlardır. Isırık yerinde şişlik, kızarıklık, kaşıntı ve solunum güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Böcek Alerjisi Belirtileri
- Isırık yerinde şişlik, kızarıklık ve kaşıntı
- Kurdeşen
- Solunum güçlüğü, hırıltı veya öksürük
- Baş dönmesi veya bayılma
- Anafilaksi (şiddetli alerjik reaksiyon)
Böcek Alerjisi Tanısı
Böcek alerjisi tanısı, hastanın öyküsü, fiziksel muayene ve alerji testleri ile konulur. Alerji testleri, deri prick testi veya kan testi şeklinde yapılabilir.
Böcek Alerjisi Tedavisi
Böcek alerjisi tedavisinde en önemli adım, böcek ısırıklarından kaçınmaktır. Diğer tedavi yöntemleri şunlardır:
- Böcek Isırıklarından Kaçınma:
- Açık renkli giysiler giyin.
- Parfüm ve kokulu ürünler kullanmaktan kaçının.
- Yiyecek ve içecekleri açıkta bırakmayın.
- Ayakkabı giyin.
- Böceklerin yoğun olduğu yerlerden uzak durun.
- Acil Durum İlaçları: Anafilaksi riski olan hastalara adrenalin oto-enjektörü (EpiPen) reçete edilir. Adrenalin, şiddetli alerjik reaksiyonları hızla tedavi eder. Adrenalin oto-enjektörü nasıl kullanılacağı konusunda eğitim alınmalıdır.
- İmmünoterapi (Böcek Zehiri Aşısı): Böcek zehrine karşı duyarlılığı azaltmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Böcek zehiri, zamanla artan dozlarda verilerek bağışıklık sisteminin zehire tolerans geliştirmesi sağlanır.
Alerjik Hastalıklardan Korunma Yolları
Alerjik hastalıklardan korunmak için alınabilecek önlemler şunlardır:
- Anne Sütü: Bebekleri en az 6 ay sadece anne sütüyle beslemek, alerjik hastalık riskini azaltabilir.
- Katı Gıdalara Geçiş: Katı gıdalara geçişi yavaş ve aşamalı yapmak, alerjik reaksiyon riskini azaltabilir.
- Alerjenlerden Kaçınma: Ailede alerji öyküsü varsa, alerjenlerden kaçınmak önemlidir.
- Ev Ortamını Temiz Tutma: Ev tozu akarları, küf ve hayvan tüylerinden arındırılmış bir ev ortamı, alerjik belirtileri azaltabilir.
- Sigara Dumanından Uzak Durma: Sigara dumanı, alerjik hastalık riskini artırabilir.
Sonuç
Çocuklarda alerjik hastalıklar, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen yaygın bir sağlık sorunudur. Bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan bu hastalıklar, farklı organ sistemlerini etkileyebilir. Alerjik hastalıkların tanısı, tedavisi ve korunma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak, çocukların sağlığını korumak ve yaşam kalitesini artırmak için önemlidir. Ailelerin, çocuklarının alerjik belirtilerini dikkatle takip etmeleri ve bir uzmana danışmaları gerekmektedir.