Çocuklarda Sık Görülen Enfeksiyonlar: Belirtileri, Tedavisi ve Korunma Yolları

30 09 2025

Çocuklarda Sık Görülen Enfeksiyonlar: Belirtileri, Tedavisi ve Korunma Yolları
PediatriÇocuk Enfeksiyon Hastalıkları

Çocuklarda Sık Görülen Enfeksiyonlar: Belirtileri, Tedavisi ve Korunma Yolları

Çocuklar, bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmediği için enfeksiyonlara karşı yetişkinlere göre daha hassastırlar. Kreşe veya okula gitmeye başladıklarında, diğer çocuklarla yakın temas halinde olmaları da enfeksiyon kapma riskini artırır. Bu blog yazısında, çocuklarda sık görülen enfeksiyonları, belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve korunma yollarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

1. Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları (ÜSYE)

Üst solunum yolu enfeksiyonları, burun, boğaz, sinüsler ve gırtlak gibi üst solunum yollarını etkileyen enfeksiyonlardır. Çocuklarda en sık görülen enfeksiyon türüdür.

1.1. Soğuk Algınlığı (Nezle)

Soğuk algınlığı, genellikle rinovirüs adı verilen virüslerin neden olduğu hafif bir ÜSYE'dir.

1.1.1. Soğuk Algınlığı Belirtileri

  • Burun akıntısı (baÅŸlangıçta berrak, sonra sarı veya yeÅŸil olabilir)
  • Burun tıkanıklığı
  • Hapşırma
  • BoÄŸaz aÄŸrısı
  • Öksürük
  • Hafif ateÅŸ (genellikle 38°C'nin altında)
  • Halsizlik

1.1.2. Soğuk Algınlığı Tedavisi

Soğuk algınlığının spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi, belirtileri hafifletmeye yöneliktir.

  • Bol sıvı tüketimi: Su, çorba, bitki çayları gibi sıvılar, burun akıntısını inceltir ve dehidrasyonu önler.
  • Burun temizliÄŸi: Bebeklerde ve küçük çocuklarda burun aspiratörü ile burun temizliÄŸi yapmak, burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı olur. Serum fizyolojik damlalar da burun mukozasını nemlendirir.
  • AteÅŸ düşürücüler: Yüksek ateÅŸ (38.5°C ve üzeri) durumunda, doktorun önerdiÄŸi dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateÅŸ düşürücüler kullanılabilir. Aspirin, çocuklarda Reye sendromu riski nedeniyle kullanılmamalıdır.
  • Dinlenme: ÇocuÄŸun dinlenmesi, iyileÅŸme sürecini hızlandırır.
  • Nemlendirici: Ortamın nemlendirilmesi, burun ve boÄŸaz kuruluÄŸunu azaltır.
  • Tuzlu su gargarası: Daha büyük çocuklar için tuzlu su gargarası, boÄŸaz aÄŸrısını hafifletebilir.

1.1.3. Soğuk Algınlığından Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler. Özellikle yemeklerden önce, tuvaletten sonra ve dışarıdan geldikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
  • Öksürme ve hapşırma adabı: Öksürürken veya hapşırırken aÄŸzın ve burnun mendille veya dirsek içiyle kapatılması, damlacık yoluyla bulaÅŸmayı azaltır.
  • Hasta kiÅŸilerle temastan kaçınma: SoÄŸuk algınlığı olan kiÅŸilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirme: Dengeli beslenme, yeterli uyku ve düzenli egzersiz, bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı direnci artırır.

1.2. Grip (İnfluenza)

Grip, influenza virüslerinin neden olduğu daha ciddi bir ÜSYE'dir. Soğuk algınlığına benzer belirtilerle birlikte daha yüksek ateş ve kas ağrıları gibi belirtiler de görülebilir.

1.2.1. Grip Belirtileri

  • Ani baÅŸlayan yüksek ateÅŸ (genellikle 38.5°C ve üzeri)
  • Kas ve eklem aÄŸrıları
  • BaÅŸ aÄŸrısı
  • Halsizlik ve yorgunluk
  • Kuru öksürük
  • BoÄŸaz aÄŸrısı
  • Burun akıntısı veya tıkanıklığı
  • İştahsızlık

1.2.2. Grip Tedavisi

Grip tedavisinde, belirtileri hafifletmenin yanı sıra antiviral ilaçlar da kullanılabilir. Antiviral ilaçlar, hastalığın seyrini kısaltabilir ve komplikasyon riskini azaltabilir. Ancak bu ilaçların doktor kontrolünde kullanılması önemlidir.

  • Bol sıvı tüketimi: Su, çorba, bitki çayları gibi sıvılar, dehidrasyonu önler ve balgamı inceltir.
  • AteÅŸ düşürücüler: Yüksek ateÅŸ durumunda, doktorun önerdiÄŸi dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateÅŸ düşürücüler kullanılabilir.
  • Dinlenme: ÇocuÄŸun dinlenmesi, iyileÅŸme sürecini hızlandırır.
  • Antiviral ilaçlar: Doktorun gerekli görmesi halinde, oseltamivir veya zanamivir gibi antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, belirtilerin baÅŸlamasından sonraki ilk 48 saat içinde baÅŸlanıldığında daha etkilidir.

1.2.3. Gripten Korunma Yolları

  • Grip aşısı: Grip aşısı, her yıl güncellenen influenza virüslerine karşı koruma saÄŸlar. Özellikle risk grubunda olan çocukların (kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar) grip aşısı yaptırması önemlidir.
  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler.
  • Öksürme ve hapşırma adabı: Öksürürken veya hapşırırken aÄŸzın ve burnun mendille veya dirsek içiyle kapatılması, damlacık yoluyla bulaÅŸmayı azaltır.
  • Hasta kiÅŸilerle temastan kaçınma: Grip olan kiÅŸilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.

1.3. Farenjit (BoÄŸaz Enfeksiyonu)

Farenjit, boğazın iltihaplanmasıdır. Viral veya bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle oluşabilir.

1.3.1. Farenjit Belirtileri

  • BoÄŸaz aÄŸrısı
  • Yutkunma güçlüğü
  • AteÅŸ
  • Boyunda ÅŸiÅŸmiÅŸ lenf bezleri
  • Bademciklerde kızarıklık ve ÅŸiÅŸlik
  • BaÅŸ aÄŸrısı
  • Karın aÄŸrısı (özellikle çocuklarda)

1.3.2. Farenjit Tedavisi

Farenjitin tedavisi, nedenine bağlıdır. Viral farenjitte tedavi, belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Bakteriyel farenjitte ise antibiyotik tedavisi gereklidir.

  • AÄŸrı kesiciler: BoÄŸaz aÄŸrısını hafifletmek için parasetamol veya ibuprofen içeren aÄŸrı kesiciler kullanılabilir.
  • Tuzlu su gargarası: Daha büyük çocuklar için tuzlu su gargarası, boÄŸaz aÄŸrısını hafifletebilir.
  • Bol sıvı tüketimi: Sıcak çorba, bitki çayları gibi sıvılar, boÄŸazı rahatlatır ve dehidrasyonu önler.
  • Antibiyotikler: Bakteriyel farenjit (özellikle streptokok enfeksiyonu) durumunda, doktorun önerdiÄŸi antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Antibiyotiklerin düzenli kullanılması, komplikasyon riskini azaltır.

1.3.3. Farenjitten Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Hasta kiÅŸilerle temastan kaçınma: Farenjit olan kiÅŸilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Ortak eÅŸya kullanımından kaçınma: Bardak, çatal, kaşık gibi kiÅŸisel eÅŸyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaÅŸmayı önler.

1.4. Tonsilit (Bademcik İltihabı)

Tonsilit, bademciklerin iltihaplanmasıdır. Genellikle bakteriyel veya viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşur.

1.4.1. Tonsilit Belirtileri

  • BoÄŸaz aÄŸrısı
  • Yutkunma güçlüğü
  • AteÅŸ
  • Bademciklerde kızarıklık, ÅŸiÅŸlik ve beyaz veya sarı lekeler
  • Boyunda ÅŸiÅŸmiÅŸ lenf bezleri
  • Ses deÄŸiÅŸikliÄŸi
  • Ağız kokusu

1.4.2. Tonsilit Tedavisi

Tonsilitin tedavisi, nedenine bağlıdır. Viral tonsilitte tedavi, belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Bakteriyel tonsilitte ise antibiyotik tedavisi gereklidir.

  • AÄŸrı kesiciler: BoÄŸaz aÄŸrısını hafifletmek için parasetamol veya ibuprofen içeren aÄŸrı kesiciler kullanılabilir.
  • Tuzlu su gargarası: Daha büyük çocuklar için tuzlu su gargarası, boÄŸaz aÄŸrısını hafifletebilir.
  • Bol sıvı tüketimi: SoÄŸuk içecekler, boÄŸazı rahatlatır ve dehidrasyonu önler.
  • Antibiyotikler: Bakteriyel tonsilit (özellikle streptokok enfeksiyonu) durumunda, doktorun önerdiÄŸi antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Antibiyotiklerin düzenli kullanılması, komplikasyon riskini azaltır.
  • Tonsillektomi (Bademcik Ameliyatı): Sık tekrarlayan veya komplikasyonlara neden olan tonsilit vakalarında, doktor tarafından bademciklerin alınması (tonsillektomi) önerilebilir.

1.4.3. Tonsilitte Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Hasta kiÅŸilerle temastan kaçınma: Tonsilit olan kiÅŸilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Ortak eÅŸya kullanımından kaçınma: Bardak, çatal, kaşık gibi kiÅŸisel eÅŸyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaÅŸmayı önler.

1.5. Otitis Media (Orta Kulak İltihabı)

Otitis media, orta kulakta meydana gelen iltihaplanmadır. Genellikle bakteriyel veya viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşur.

1.5.1. Otitis Media Belirtileri

  • Kulak aÄŸrısı (özellikle bebeklerde huzursuzluk ve aÄŸlama nöbetleri)
  • AteÅŸ
  • İşitme kaybı
  • Kulaktan akıntı
  • Huzursuzluk
  • İştahsızlık
  • Uykusuzluk

1.5.2. Otitis Media Tedavisi

Otitis media tedavisinde, ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve antibiyotikler kullanılabilir. Tedavi, çocuğun yaşı, belirtilerin şiddeti ve enfeksiyonun nedenine bağlı olarak belirlenir.

  • AÄŸrı kesiciler: Kulak aÄŸrısını hafifletmek için parasetamol veya ibuprofen içeren aÄŸrı kesiciler kullanılabilir.
  • AteÅŸ düşürücüler: Yüksek ateÅŸ durumunda, doktorun önerdiÄŸi dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateÅŸ düşürücüler kullanılabilir.
  • Antibiyotikler: Bakteriyel otitis media durumunda, doktorun önerdiÄŸi antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Özellikle küçük bebeklerde ve ÅŸiddetli enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi önemlidir.
  • Kulak tüpü: Sık tekrarlayan veya kronik otitis media vakalarında, orta kulakta sıvı birikimini önlemek ve havalandırmayı saÄŸlamak amacıyla kulak tüpü takılabilir.

1.5.3. Otitis Mediadan Korunma Yolları

  • Emzirme: Bebeklerin anne sütüyle beslenmesi, bağışıklık sistemini güçlendirerek otitis media riskini azaltır.
  • Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, orta kulak iltihabı riskini artırır.
  • Biberonla yatırmama: Biberonla yatırmak, orta kulaÄŸa sıvı kaçmasına neden olabilir ve enfeksiyon riskini artırır.
  • Grip aşısı: Grip aşısı, gribe baÄŸlı otitis media riskini azaltır.
  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.

2. Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları (ASYE)

Alt solunum yolu enfeksiyonları, bronşlar ve akciğerler gibi alt solunum yollarını etkileyen enfeksiyonlardır. Çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

2.1. BronÅŸiolit

Bronşiolit, genellikle Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV) adı verilen virüsün neden olduğu küçük hava yollarının (bronşiollerin) iltihaplanmasıdır. Özellikle 2 yaşın altındaki bebeklerde sık görülür.

2.1.1. BronÅŸiolit Belirtileri

  • Burun akıntısı ve tıkanıklığı
  • Öksürük
  • Hırıltılı solunum
  • Nefes almada zorluk
  • Hızlı solunum
  • İştahsızlık
  • Huzursuzluk
  • Ciltte morarma (siyanoz) (ciddi vakalarda)

2.1.2. BronÅŸiolit Tedavisi

Bronşiolitin tedavisi, belirtileri hafifletmeye ve solunumu desteklemeye yöneliktir. Çoğu çocukta tedavi evde yapılabilirken, bazı durumlarda hastaneye yatış gerekebilir.

  • Bol sıvı tüketimi: Sıvı kaybını önlemek için sık sık anne sütü veya formül mama verilir. Daha büyük çocuklara su, çorba gibi sıvılar verilebilir.
  • Burun temizliÄŸi: Burun tıkanıklığını gidermek için burun aspiratörü ile burun temizliÄŸi yapılabilir. Serum fizyolojik damlalar da burun mukozasını nemlendirir.
  • Nemlendirici: Ortamın nemlendirilmesi, hava yollarını nemlendirir ve öksürüğü hafifletir.
  • Oksijen tedavisi: Nefes almakta zorlanan çocuklara oksijen tedavisi uygulanabilir.
  • Bronkodilatörler: Hava yollarını geniÅŸleten ilaçlar (bronkodilatörler), hırıltıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak her çocukta etkili olmayabilir.
  • Hastaneye yatış: Ciddi vakalarda, solunum desteÄŸi, sıvı tedavisi ve diÄŸer destekleyici tedaviler için hastaneye yatış gerekebilir.

2.1.3. Bronşiolitten Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler.
  • Hasta kiÅŸilerle temastan kaçınma: BronÅŸiolit olan kiÅŸilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, bronÅŸiolit riskini artırır.
  • RSV profilaksisi: Risk grubunda olan bebeklere (prematüre bebekler, kronik akciÄŸer veya kalp hastalığı olan bebekler) RSV'ye karşı koruyucu antikor (palivizumab) verilebilir.

2.2. BronÅŸit

Bronşit, bronşların (akciğerlere hava taşıyan büyük hava yollarının) iltihaplanmasıdır. Genellikle viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşur.

2.2.1. BronÅŸit Belirtileri

  • Öksürük (baÅŸlangıçta kuru, sonra balgamlı olabilir)
  • Hırıltılı solunum
  • Göğüs aÄŸrısı
  • Nefes almada zorluk
  • AteÅŸ
  • Halsizlik

2.2.2. BronÅŸit Tedavisi

Bronşitin tedavisi, belirtileri hafifletmeye ve solunumu desteklemeye yöneliktir.

  • Bol sıvı tüketimi: Su, çorba, bitki çayları gibi sıvılar, balgamı inceltir ve dehidrasyonu önler.
  • Nemlendirici: Ortamın nemlendirilmesi, hava yollarını nemlendirir ve öksürüğü hafifletir.
  • Bal: 1 yaşından büyük çocuklarda bal, öksürüğü hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Bronkodilatörler: Hava yollarını geniÅŸleten ilaçlar (bronkodilatörler), hırıltıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Öksürük ÅŸurupları: Doktorun önerdiÄŸi öksürük ÅŸurupları, öksürüğü hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak öksürük ÅŸuruplarının 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanılması önerilmez.
  • Antibiyotikler: BronÅŸit genellikle viral enfeksiyonlar nedeniyle oluÅŸtuÄŸu için antibiyotik tedavisi gerekli deÄŸildir. Ancak bakteriyel enfeksiyon şüphesi varsa, doktor tarafından antibiyotik reçete edilebilir.

2.2.3. Bronşitten Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler.
  • Hasta kiÅŸilerle temastan kaçınma: BronÅŸit olan kiÅŸilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, bronÅŸit riskini artırır.

2.3. Pnömoni (Zatürre)

Pnömoni, akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriyel, viral veya fungal enfeksiyonlar nedeniyle oluşabilir. Çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

2.3.1. Pnömoni Belirtileri

  • Öksürük
  • AteÅŸ
  • Nefes almada zorluk
  • Hızlı solunum
  • Göğüs aÄŸrısı
  • Hırıltılı solunum
  • İştahsızlık
  • Halsizlik
  • Karın aÄŸrısı (özellikle çocuklarda)

2.3.2. Pnömoni Tedavisi

Pnömoninin tedavisi, nedenine bağlıdır. Bakteriyel pnömonide antibiyotik tedavisi gereklidir. Viral pnömonide ise tedavi, belirtileri hafifletmeye ve solunumu desteklemeye yöneliktir.

  • Antibiyotikler: Bakteriyel pnömoni durumunda, doktorun önerdiÄŸi antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır.
  • Oksijen tedavisi: Nefes almakta zorlanan çocuklara oksijen tedavisi uygulanabilir.
  • Sıvı tedavisi: Dehidrasyonu önlemek için intravenöz (damar yoluyla) sıvı tedavisi uygulanabilir.
  • AteÅŸ düşürücüler: Yüksek ateÅŸ durumunda, doktorun önerdiÄŸi dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateÅŸ düşürücüler kullanılabilir.
  • Hastaneye yatış: Åžiddetli pnömoni vakalarında, solunum desteÄŸi, sıvı tedavisi ve diÄŸer destekleyici tedaviler için hastaneye yatış gerekebilir.

2.3.3. Pnömoniden Korunma Yolları

  • Pnömokok aşısı: Pnömokok aşısı, pnömokok bakterisinin neden olduÄŸu pnömoniye karşı koruma saÄŸlar. Özellikle risk grubunda olan çocukların (kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar) pnömokok aşısı yaptırması önemlidir.
  • Grip aşısı: Grip aşısı, gribe baÄŸlı pnömoni riskini azaltır.
  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Sigara dumanından uzak tutma: Sigara dumanına maruz kalmak, pnömoni riskini artırır.

3. Gastrointestinal Enfeksiyonlar (Mide-Bağırsak Enfeksiyonları)

Gastrointestinal enfeksiyonlar, mide ve bağırsakları etkileyen enfeksiyonlardır. Genellikle virüsler, bakteriler veya parazitler nedeniyle oluşur.

3.1. Viral Gastroenterit (Mide Gribi)

Viral gastroenterit, genellikle rotavirüs, norovirüs veya adenovirüs gibi virüslerin neden olduğu mide ve bağırsakların iltihaplanmasıdır. Çocuklarda sık görülür.

3.1.1. Viral Gastroenterit Belirtileri

  • Kusma
  • İshal
  • Karın aÄŸrısı
  • AteÅŸ
  • İştahsızlık
  • Halsizlik

3.1.2. Viral Gastroenterit Tedavisi

Viral gastroenteritin spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi, belirtileri hafifletmeye ve dehidrasyonu önlemeye yöneliktir.

  • Sıvı tedavisi: Kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için sık sık küçük miktarlarda sıvı verilir. Oral rehidrasyon solüsyonları (ORS), su ve elektrolit dengesini saÄŸlamaya yardımcı olur. Bebeklere anne sütü veya formül mama verilmeye devam edilir.
  • Beslenme: Kusma durduktan sonra, kolay sindirilebilen gıdalar (muz, pirinç, elma püresi, tost) verilebilir. YaÄŸlı ve ÅŸekerli gıdalardan kaçınılmalıdır.
  • Probiyotikler: Probiyotikler, bağırsak florasını düzenleyerek iyileÅŸme sürecini hızlandırabilir.
  • AteÅŸ düşürücüler: Yüksek ateÅŸ durumunda, doktorun önerdiÄŸi dozda parasetamol veya ibuprofen içeren ateÅŸ düşürücüler kullanılabilir.

3.1.3. Viral Gastroenteritten Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, virüslerin yayılmasını önler. Özellikle tuvaletten sonra, yemeklerden önce ve dışarıdan geldikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
  • Rotavirüs aşısı: Rotavirüs aşısı, rotavirüsün neden olduÄŸu gastroenterite karşı koruma saÄŸlar. Aşı, bebeklere 2 veya 3 doz ÅŸeklinde uygulanır.
  • Yiyecek ve su hijyeni: Yiyeceklerin iyi piÅŸirilmesi ve temiz su kullanılması, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Hasta kiÅŸilerle temastan kaçınma: Gastroenterit olan kiÅŸilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltır.

3.2. Bakteriyel Gastroenterit (Besin Zehirlenmesi)

Bakteriyel gastroenterit, genellikle Salmonella, Campylobacter veya E. coli gibi bakterilerin neden olduğu mide ve bağırsakların iltihaplanmasıdır. Kontamine yiyecek veya su tüketimiyle bulaşır.

3.2.1. Bakteriyel Gastroenterit Belirtileri

  • Kusma
  • İshal (kanlı olabilir)
  • Karın aÄŸrısı
  • AteÅŸ
  • BaÅŸ aÄŸrısı
  • Halsizlik

3.2.2. Bakteriyel Gastroenterit Tedavisi

Bakteriyel gastroenteritin tedavisi, belirtileri hafifletmeye ve dehidrasyonu önlemeye yöneliktir. Bazı durumlarda antibiyotik tedavisi gerekebilir.

  • Sıvı tedavisi: Kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için sık sık küçük miktarlarda sıvı verilir. Oral rehidrasyon solüsyonları (ORS), su ve elektrolit dengesini saÄŸlamaya yardımcı olur.
  • Beslenme: Kusma durduktan sonra, kolay sindirilebilen gıdalar (muz, pirinç, elma püresi, tost) verilebilir. YaÄŸlı ve ÅŸekerli gıdalardan kaçınılmalıdır.
  • Antibiyotikler: Åžiddetli vakalarda veya bağışıklık sistemi zayıf olan kiÅŸilerde antibiyotik tedavisi gerekebilir. Antibiyotiklerin doktor kontrolünde kullanılması önemlidir.

3.2.3. Bakteriyel Gastroenteritten Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, bakterilerin yayılmasını önler. Özellikle çiÄŸ et, tavuk veya balıkla temas ettikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
  • Yiyecek hijyeni: Yiyeceklerin iyi piÅŸirilmesi, güvenli kaynaklardan alınması ve uygun ÅŸekilde saklanması, enfeksiyon riskini azaltır. ÇiÄŸ et ve deniz ürünleri tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Su hijyeni: Temiz ve güvenli su kullanılması, enfeksiyon riskini azaltır. Şüpheli durumlarda su kaynatılarak veya filtre edilerek kullanılmalıdır.

3.3. Paraziter Gastroenterit

Paraziter gastroenterit, Giardia, Cryptosporidium veya Entamoeba histolytica gibi parazitlerin neden olduğu mide ve bağırsakların iltihaplanmasıdır. Kontamine yiyecek veya su tüketimiyle veya kişiden kişiye temasla bulaşır.

3.3.1. Paraziter Gastroenterit Belirtileri

  • İshal (uzun süreli olabilir)
  • Karın krampları
  • Bulantı
  • Gaz
  • İştahsızlık
  • Kilo kaybı

3.3.2. Paraziter Gastroenterit Tedavisi

Paraziter gastroenteritin tedavisi, spesifik parazite yönelik ilaçlarla yapılır.

  • İlaç tedavisi: Doktor tarafından reçete edilen antiparaziter ilaçlar (metronidazol, tinidazol gibi) kullanılır. İlaçların düzenli kullanılması, parazitlerin tamamen yok edilmesini saÄŸlar.
  • Sıvı tedavisi: İshal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için sık sık küçük miktarlarda sıvı verilir. Oral rehidrasyon solüsyonları (ORS), su ve elektrolit dengesini saÄŸlamaya yardımcı olur.

3.3.3. Paraziter Gastroenteritten Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, parazitlerin yayılmasını önler. Özellikle tuvaletten sonra, yemeklerden önce ve hayvanlarla temas ettikten sonra ellerin yıkanması önemlidir.
  • Yiyecek ve su hijyeni: Yiyeceklerin iyi piÅŸirilmesi, güvenli kaynaklardan alınması ve temiz su kullanılması, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Seyahat hijyeni: Seyahat edilen bölgelerde su ve yiyecek hijyenine dikkat etmek, paraziter enfeksiyon riskini azaltır. Şüpheli durumlarda su kaynatılarak veya filtre edilerek kullanılmalıdır.

4. Deri Enfeksiyonları

Deri enfeksiyonları, bakteri, virüs veya mantarların neden olduğu deri hastalıklarıdır. Çocuklarda sık görülür.

4.1. Impetigo (Yara Enfeksiyonu)

Impetigo, genellikle Staphylococcus aureus veya Streptococcus pyogenes bakterilerinin neden olduğu bulaşıcı bir deri enfeksiyonudur. Özellikle burun ve ağız çevresinde görülür.

4.1.1. Impetigo Belirtileri

  • Küçük kabarcıklar
  • Kabarcıkların patlaması ve üzeri bal rengi kabuklarla kaplanması
  • Kaşıntı
  • Kızarıklık

4.1.2. Impetigo Tedavisi

Impetigonun tedavisi, topikal (cilt üzerine uygulanan) veya oral (ağızdan alınan) antibiyotiklerle yapılır.

  • Topikal antibiyotikler: Hafif vakalarda, mupirosin veya retapamulin içeren topikal antibiyotik kremler veya pomatlar kullanılır. Kabuklar temizlendikten sonra, ilaç günde birkaç kez enfekte bölgeye uygulanır.
  • Oral antibiyotikler: Åžiddetli veya yaygın impetigo vakalarında, doktor tarafından oral antibiyotikler (sefaleksin, dikloksasilin gibi) reçete edilebilir. Antibiyotiklerin düzenli kullanılması, enfeksiyonun tamamen iyileÅŸmesini saÄŸlar.

4.1.3. Impetigodan Korunma Yolları

  • El hijyeni: Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, bakterilerin yayılmasını önler.
  • KiÅŸisel hijyen: Tırnakların kısa tutulması, cildin temiz ve kuru tutulması, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Ortak eÅŸya kullanımından kaçınma: Havlu, giysi gibi kiÅŸisel eÅŸyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaÅŸmayı önler.
  • Yaraların temizlenmesi: Ciltteki kesik, çizik veya böcek ısırıklarının temizlenmesi ve üzerinin kapatılması, enfeksiyon riskini azaltır.

4.2. Mantar Enfeksiyonları (Tinea)

Mantar enfeksiyonları, dermatofit adı verilen mantarların neden olduğu deri, saç veya tırnak enfeksiyonlarıdır. Çocuklarda sık görülen mantar enfeksiyonları arasında saçkıran (tinea capitis), vücut mantarı (tinea corporis) ve ayak mantarı (tinea pedis) bulunur.

4.2.1. Saçkıran (Tinea Capitis) Belirtileri

  • Saç derisinde pullanma, kızarıklık ve kaşıntı
  • Saç dökülmesi (genellikle yuvarlak veya oval ÅŸekilli)
  • Saç tellerinin kırılması
  • ÅžiÅŸmiÅŸ lenf bezleri (boyunda)

4.2.2. Vücut Mantarı (Tinea Corporis) Belirtileri

  • Yuvarlak veya oval ÅŸekilli, kızarık, kaşıntılı döküntüler
  • Döküntülerin ortası soluk, kenarları kabarık ve pullu olabilir

4.2.3. Ayak Mantarı (Tinea Pedis) Belirtileri

  • Ayak parmakları arasında kaşıntı, kızarıklık ve pullanma
  • Ayak tabanında veya yanlarında kabarcıklar
  • Ayak derisinin çatlaması ve soyulması

4.2.4. Mantar Enfeksiyonları Tedavisi

Mantar enfeksiyonlarının tedavisi, topikal (cilt üzerine uygulanan) veya oral (ağızdan alınan) antifungal ilaçlarla yapılır.

  • Topikal antifungal ilaçlar: Vücut mantarı ve ayak mantarı gibi yüzeyel enfeksiyonlarda, clotrimazol, mikonazol veya terbinafin içeren topikal antifungal kremler veya spreyler kullanılır. İlaç, günde birkaç kez enfekte bölgeye uygulanır.
  • Oral antifungal ilaçlar: Saçkıran gibi daha derin enfeksiyonlarda veya topikal tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda, doktor tarafından oral antifungal ilaçlar (griseofulvin, terbinafin, itrakonazol gibi) reçete edilebilir. Oral ilaçların düzenli kullanılması, enfeksiyonun tamamen iyileÅŸmesini saÄŸlar.

4.2.5. Mantar Enfeksiyonlarından Korunma Yolları

  • KiÅŸisel hijyen: Cildin temiz ve kuru tutulması, özellikle ayakların havalandırılması, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Ortak eÅŸya kullanımından kaçınma: Havlu, terlik, çorap gibi kiÅŸisel eÅŸyaların ortak kullanımından kaçınmak, bulaÅŸmayı önler.
  • Ortak kullanım alanlarında dikkatli olma: Havuz, sauna, spor salonu gibi ortak kullanım alanlarında terlik kullanmak, enfeksiyon riskini azaltır.
  • Hayvanlarla temastan sonra el yıkama: Evcil hayvanlarda mantar enfeksiyonu varsa, hayvanlarla temastan sonra ellerin yıkanması önemlidir.

4.3. Su Çiçeği (Varicella)

Su çiçeği, varicella-zoster virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle çocukluk çağında sık görülür.

4.3.1. Su Çiçeği Belirtileri

  • Hafif ateÅŸ
  • Halsizlik
  • Kaşıntılı döküntüler (baÅŸlangıçta

#öksürük#çocukenfeksiyon#Bağışıklık#enfeksiyonhastalıkları#ateş

Diğer Blog Yazıları

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »
Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

06 11 2025 Devamını oku »
Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

06 11 2025 Devamını oku »
Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yaklaşımları

Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yaklaşımları

05 11 2025 Devamını oku »