Karaciğer Kanseri Tedavisi

21 10 2025

Karaciğer Kanseri Tedavisi
Genel CerrahiRadyasyon OnkolojisiRadyolojiTıbbi OnkolojiGastroenteroloji

Karaciğer Kanseri Tedavisi: Kapsamlı Bir Rehber

Karaciğer Kanseri Tedavisi: Kapsamlı Bir Rehber

Karaciğer kanseri, karaciğer hücrelerinde başlayan bir kanser türüdür. Dünya genelinde önemli bir sağlık sorunudur ve erken teşhis ve tedavi, hastalığın seyrini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu yazıda, karaciğer kanserinin tedavisiyle ilgili güncel yaklaşımları, farklı tedavi seçeneklerini ve tedavi sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

Karaciğer Kanserine Genel Bakış

Karaciğer, vücudun en büyük iç organlarından biridir ve birçok önemli fonksiyonu yerine getirir. Bunlar arasında besinlerin işlenmesi, toksinlerin temizlenmesi ve safra üretimi bulunur. Karaciğer kanseri, bu hayati organın işlevini bozarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Karaciğer Kanseri Türleri

Karaciğer kanseri, temel olarak iki ana türe ayrılır:

  • Hepatosellüler Karsinom (HSK): En sık görülen karaciğer kanseri türüdür. Karaciğerin ana hücreleri olan hepatositlerden kaynaklanır.
  • Kolanjiyokarsinom (Safra Yolu Kanseri): Karaciğer içindeki veya dışındaki safra kanallarında başlayan kanserdir.

Bunların dışında, daha nadir görülen karaciğer kanseri türleri de bulunmaktadır. Örneğin, hepatoblastoma çocuklarda görülen nadir bir karaciğer kanseri türüdür.

Karaciğer Kanseri Nedenleri ve Risk Faktörleri

Karaciğer kanserinin kesin nedeni her zaman belirlenemese de, bazı risk faktörleri hastalığın gelişme olasılığını artırır. Bu risk faktörleri şunlardır:

  • Kronik Hepatit Enfeksiyonları (Hepatit B ve C): Uzun süreli hepatit B veya C enfeksiyonu, karaciğerde hasara ve siroza yol açarak karaciğer kanseri riskini önemli ölçüde artırır.
  • Siroz: Karaciğerde oluşan kalıcı hasar ve skarlaşma (siroz), karaciğer kanseri riskini artırır. Sirozun en sık nedenleri arasında kronik hepatit enfeksiyonları ve alkol kötüye kullanımı bulunur.
  • Alkol Kötüye Kullanımı: Aşırı alkol tüketimi, karaciğerde hasara ve siroza yol açarak karaciğer kanseri riskini artırır.
  • Non-Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı (NAFLD) ve Non-Alkolik Steatohepatit (NASH): Obezite, diyabet ve yüksek kolesterol gibi durumlarla ilişkili olan NAFLD ve NASH, karaciğerde iltihaplanmaya ve hasara yol açarak karaciğer kanseri riskini artırabilir.
  • Aflatoksin Maruziyeti: Aflatoksinler, bazı küflerin ürettiği zehirli maddelerdir. Kontamine olmuş gıdaların (özellikle yer fıstığı ve mısır) tüketimi, karaciğer kanseri riskini artırabilir.
  • Herediter Hastalıklar: Hemokromatozis (demir birikimi hastalığı) ve Wilson hastalığı (bakır birikimi hastalığı) gibi bazı genetik hastalıklar, karaciğer hasarına yol açarak karaciğer kanseri riskini artırabilir.
  • Obezite ve Diyabet: Obezite ve tip 2 diyabet, NAFLD ve NASH riskini artırarak dolaylı olarak karaciğer kanseri riskini de artırabilir.

Karaciğer Kanseri Belirtileri

Karaciğer kanseri erken evrelerde genellikle belirti vermez. Belirtiler ortaya çıktığında ise genellikle karaciğerin önemli ölçüde hasar gördüğü ve kanserin ilerlediği anlamına gelir. Karaciğer kanserinin yaygın belirtileri şunlardır:

  • Karın Ağrısı veya Şişlik: Özellikle sağ üst karın bölgesinde sürekli ağrı veya şişlik hissedilebilir.
  • İştah Kaybı ve Kilo Kaybı: Nedensiz iştah kaybı ve kilo kaybı, karaciğer kanserinin önemli bir belirtisi olabilir.
  • Yorgunluk ve Halsizlik: Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi, karaciğerin işlevini yerine getirememesinin bir sonucu olabilir.
  • Sarılık (Cilt ve Gözlerde Sararma): Bilirubin adı verilen bir maddenin kanda birikmesi sonucu ciltte ve gözlerde sararma görülebilir.
  • Karında Sıvı Birikmesi (Asit): Karın boşluğunda sıvı birikmesi, karında şişliğe ve rahatsızlığa yol açabilir.
  • Bulantı ve Kusma: Sürekli bulantı ve kusma, karaciğer kanserinin ilerlemiş evrelerinde görülebilir.
  • Dışkıda Açık Renk ve İdrarda Koyu Renk: Bilirubin seviyelerindeki değişiklikler, dışkının renginin açılmasına ve idrarın renginin koyulaşmasına neden olabilir.
  • Kaşıntı: Ciltte kaşıntı, bilirubin birikiminin bir sonucu olabilir.
  • Karaciğerde Büyüme: Doktor tarafından yapılan fiziksel muayenede karaciğerin normalden büyük olduğu tespit edilebilir.
  • Dalakta Büyüme: Karaciğerdeki problemler, dalakta da büyüme sorunlarına yol açabilir.

Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal bir doktora başvurmanız önemlidir. Erken teşhis, tedavi başarısını artırma şansını yükseltir.

Karaciğer Kanseri Teşhisi

Karaciğer kanseri teşhisi, çeşitli testler ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak konulur. Bu testler ve yöntemler şunlardır:

  • Fiziksel Muayene ve Tıbbi Öykü: Doktor, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek ve risk faktörlerini belirlemek için fiziksel muayene yapar ve tıbbi öyküsünü alır.
  • Kan Testleri: Karaciğer fonksiyon testleri (ALT, AST, bilirubin vb.) karaciğerin nasıl çalıştığını değerlendirmek için yapılır. Alfa-fetoprotein (AFP) seviyesi de karaciğer kanseri belirteci olarak ölçülebilir.
  • Görüntüleme Yöntemleri:
    • Ultrason: Karaciğerin görüntülenmesi ve kitlelerin tespit edilmesi için kullanılır.
    • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Karaciğerin ayrıntılı görüntülerini elde etmek ve kanserin yayılımını değerlendirmek için kullanılır.
    • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Karaciğerin ve çevresindeki dokuların daha ayrıntılı görüntülerini elde etmek için kullanılır.
    • Anjiyografi: Karaciğere kan sağlayan damarları görüntülemek için kullanılır.
    • PET/BT: Kanserin vücuttaki yayılımını belirlemek için kullanılan bir nükleer tıp yöntemidir.
  • Biyopsi: Şüpheli bir kitleden doku örneği alınarak mikroskop altında incelenir. Biyopsi, kanserin türünü ve evresini belirlemek için kesin bir yöntemdir.

Karaciğer Kanseri Tedavi Seçenekleri

Karaciğer kanserinin tedavisi, kanserin türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi, karaciğer nakli, ablasyon tedavileri, kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi ve radyoterapi bulunur. Tedavi genellikle multidisipliner bir yaklaşımla, yani farklı uzmanlık alanlarından doktorların işbirliğiyle planlanır.

Cerrahi

Cerrahi, karaciğer kanserinin tedavi yöntemlerinden biridir ve genellikle kanser erken evredeyken ve karaciğerin sınırlı bir bölgesinde bulunuyorsa tercih edilir. Cerrahi seçenekler şunlardır:

  • Parsiyel Hepatektomi (Karaciğerin Kısmi Olarak Çıkarılması): Kanserli bölümün ve çevresindeki sağlıklı dokunun çıkarılmasıdır. Bu yöntem, karaciğerin geri kalan kısmının yeterli fonksiyon gösterebileceği durumlarda uygulanır.
  • Karaciğer Nakli: İleri evre karaciğer kanseri olan ve karaciğer fonksiyonları ciddi şekilde bozulmuş olan hastalarda karaciğer nakli bir seçenek olabilir. Nakil, ölen bir donörden veya canlı bir donörden alınan sağlıklı bir karaciğerle yapılır.

Cerrahi, karaciğer kanserini tamamen ortadan kaldırma potansiyeline sahip olsa da, her hasta için uygun olmayabilir. Cerrahinin riskleri ve faydaları, hasta ile detaylı bir şekilde tartışılmalıdır.

Karaciğer Nakli

Karaciğer nakli, karaciğer kanseri için önemli bir tedavi seçeneğidir, özellikle de karaciğer yetmezliği olan veya karaciğerinde çok sayıda küçük tümör bulunan hastalar için. Karaciğer nakli, hastalıklı karaciğerin sağlıklı bir karaciğerle değiştirilmesini içerir.

Karaciğer nakli için uygun adaylar genellikle aşağıdaki kriterlere uyan hastalardır:

  • Milano Kriterleri: Tek bir tümörün çapı 5 cm'den küçük olmalı veya en fazla üç tümör bulunmalı ve her birinin çapı 3 cm'den küçük olmalıdır.
  • Kanser karaciğer dışına yayılmamış olmalıdır.
  • Hastanın genel sağlık durumu nakil için uygun olmalıdır.

Karaciğer nakli, ciddi bir cerrahi işlemdir ve bazı riskleri içerir. Nakil sonrası, hastaların bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (immünosupresanlar) kullanması gerekir. Bu ilaçlar, vücudun yeni karaciğeri reddetmesini önler, ancak enfeksiyon riskini artırabilir.

Ablasyon Tedavileri

Ablasyon tedavileri, kanser hücrelerini yok etmek için ısı, soğuk veya kimyasal maddeler kullanır. Ablasyon tedavileri, cerrahiye uygun olmayan veya cerrahiyi tercih etmeyen hastalar için bir seçenek olabilir. En yaygın ablasyon tedavileri şunlardır:

  • Radyofrekans Ablasyon (RFA): Kanser hücrelerini ısıtarak yok etmek için yüksek frekanslı elektrik akımı kullanılır.
  • Mikrodalga Ablasyon (MWA): Kanser hücrelerini ısıtarak yok etmek için mikrodalga enerjisi kullanılır.
  • Kriyoterapi (Krioablasyon): Kanser hücrelerini dondurarak yok etmek için aşırı soğuk kullanılır.
  • Perkütan Etanol Enjeksiyonu (PEI): Kanser hücrelerini öldürmek için doğrudan tümöre alkol enjekte edilir.
  • Stereotaktik Ablatif Radyoterapi (SABR): Yüksek dozda radyasyonu doğrudan tümöre odaklayarak kanser hücrelerini yok eder.

Ablasyon tedavileri genellikle güvenlidir, ancak bazı yan etkileri olabilir. Bu yan etkiler arasında ağrı, kanama, enfeksiyon ve karaciğer hasarı yer alır.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak için ilaçların kullanılmasıdır. Karaciğer kanserinde kemoterapi genellikle ileri evrelerde veya diğer tedavilere yanıt vermeyen durumlarda kullanılır. Karaciğer kanserinde kullanılan kemoterapi ilaçları şunlardır:

  • Sorafenib: Hedefe yönelik bir ilaçtır ve karaciğer kanseri hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.
  • Regorafenib: Sorafenib'e benzer bir hedefe yönelik ilaçtır ve sorafenib'e dirençli olan hastalarda kullanılabilir.
  • Lenvatinib: Başka bir hedefe yönelik ilaçtır ve sorafenib kadar etkili olabilir.
  • Doksorubisin: Geleneksel bir kemoterapi ilacıdır ve karaciğer kanseri tedavisinde bazen kullanılır.
  • Sisplatin ve Gemsitabin: Kolanjiyokarsinom (safra yolu kanseri) tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarıdır.

Kemoterapinin yan etkileri, kullanılan ilaçlara ve doza bağlı olarak değişir. Yaygın yan etkiler arasında bulantı, kusma, iştah kaybı, yorgunluk, saç dökülmesi ve enfeksiyon riskinde artış yer alır.

Hedefe Yönelik Tedaviler

Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını sağlayan belirli molekülleri hedef alan ilaçlardır. Bu ilaçlar, kemoterapiye göre daha az yan etkiye sahip olabilir ve daha etkili olabilirler. Karaciğer kanserinde kullanılan hedefe yönelik tedaviler şunlardır:

  • Sorafenib: VEGF ve diğer tirozin kinazları hedef alarak tümör büyümesini ve anjiyogenezi engeller.
  • Regorafenib: Sorafenib'e benzer bir etki mekanizmasına sahiptir ve sorafenib'e dirençli hastalarda kullanılabilir.
  • Lenvatinib: VEGF reseptörlerini hedef alarak tümör büyümesini ve anjiyogenezi engeller.
  • Cabozantinib: VEGF, MET ve AXL gibi tirozin kinazları hedef alarak tümör büyümesini ve yayılmasını engeller.
  • Ramucirumab: VEGF reseptör-2'yi hedef alarak anjiyogenezi engeller.

Hedefe yönelik tedavilerin yan etkileri, kullanılan ilaca bağlı olarak değişir. Yaygın yan etkiler arasında el-ayak sendromu (avuç içlerinde ve ayak tabanlarında kızarıklık, şişlik ve ağrı), ishal, yorgunluk, iştah kaybı ve yüksek tansiyon yer alır.

İmmünoterapi

İmmünoterapi, vücudun kendi bağışıklık sistemini kanser hücreleriyle savaşması için uyaran bir tedavi türüdür. Karaciğer kanserinde immünoterapi, özellikle ileri evrelerde ve diğer tedavilere yanıt vermeyen durumlarda umut vadeden sonuçlar vermektedir. Karaciğer kanserinde kullanılan immünoterapi ilaçları şunlardır:

  • Pembrolizumab: PD-1 inhibitörü olan bir immünoterapi ilacıdır. PD-1, bağışıklık hücrelerinin aktivitesini baskılayan bir proteindir. Pembrolizumab, PD-1'i bloke ederek bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını sağlar.
  • Nivolumab: Pembrolizumab gibi PD-1 inhibitörüdür.
  • Ipilimumab: CTLA-4 inhibitörü olan bir immünoterapi ilacıdır. CTLA-4, bağışıklık hücrelerinin aktivitesini baskılayan başka bir proteindir. Ipilimumab, CTLA-4'ü bloke ederek bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını sağlar. Genellikle nivolumab ile birlikte kullanılır.
  • Atezolizumab: PD-L1 inhibitörü olan bir immünoterapi ilacıdır. PD-L1, kanser hücreleri tarafından üretilen ve bağışıklık hücrelerinin aktivitesini baskılayan bir proteindir. Atezolizumab, PD-L1'i bloke ederek bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını sağlar.

İmmünoterapinin yan etkileri, bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale gelmesi sonucu ortaya çıkabilir. Yaygın yan etkiler arasında yorgunluk, cilt döküntüsü, ishal, karaciğer iltihabı (hepatit), akciğer iltihabı (pnömoni) ve tiroid sorunları yer alır.

Radyoterapi

Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınların kullanılmasıdır. Karaciğer kanserinde radyoterapi, genellikle cerrahiye uygun olmayan veya ablasyon tedavilerine yanıt vermeyen hastalarda kullanılır. Radyoterapi türleri şunlardır:

  • Eksternal Radyoterapi: Vücudun dışından tümöre radyasyon verilir.
  • Stereotaktik Vücut Radyoterapisi (SBRT): Yüksek dozda radyasyonu doğrudan tümöre odaklayarak çevredeki sağlıklı dokuların zarar görmesini en aza indirir.
  • Brakiterapi (İç Radyoterapi): Radyoaktif maddeler doğrudan tümörün içine veya yakınına yerleştirilir.
  • TARE (Transarteriyel Radyoembolizasyon): Karaciğere kan taşıyan atardamarlar aracılığıyla radyoaktif mikroküreler tümöre verilir. Bu mikroküreler, tümörün içinden radyasyon yayarak kanser hücrelerini öldürür.

Radyoterapinin yan etkileri, radyasyonun verildiği bölgeye ve doza bağlı olarak değişir. Yaygın yan etkiler arasında yorgunluk, cilt reaksiyonları, bulantı, kusma ve karaciğer hasarı yer alır.

TARE (Transarteriyel Radyoembolizasyon)

TARE (Transarteriyel Radyoembolizasyon) karaciğer kanseri tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir yöntemdir. İşlem sırasında, karaciğere kan taşıyan atardamarlar (hepatik arter) aracılığıyla radyoaktif mikroküreler (genellikle Yitriyum-90 ile kaplı) doğrudan tümöre verilir. Bu mikroküreler, tümörün içinden radyasyon yayarak kanser hücrelerini öldürür ve tümörün büyümesini engeller. TARE, özellikle cerrahiye uygun olmayan veya diğer tedavilere yanıt vermeyen karaciğer kanseri hastaları için etkili bir tedavi seçeneği olabilir.

TARE işleminin avantajları şunlardır:

  • Hedefe Yönelik Tedavi: Radyasyon doğrudan tümöre verilir, bu da çevredeki sağlıklı dokuların zarar görmesini en aza indirir.
  • Minimal İnvaziv: Cerrahi kesi gerektirmez, sadece kasık bölgesinden küçük bir kateter yerleştirilir.
  • Ambulatuvar Tedavi: Çoğu hasta aynı gün taburcu olabilir veya kısa bir süre hastanede kalabilir.
  • Etkili Sonuçlar: Tümörün büyümesini kontrol etmede ve hastaların yaşam süresini uzatmada etkili olabilir.

TARE işleminin potansiyel yan etkileri şunlardır:

  • Yorgunluk
  • Karın ağrısı
  • Bulantı
  • Ateş
  • Karaciğer hasarı (nadir)

Klinik Araştırmalar

Klinik araştırmalar, yeni kanser tedavilerinin geliştirilmesi ve mevcut tedavilerin iyileştirilmesi için yapılan bilimsel çalışmalardır. Karaciğer kanseri olan hastalar, klinik araştırmalara katılmayı düşünebilirler. Klinik araştırmalar, hastalara en son tedavi yöntemlerine erişim imkanı sağlayabilir ve gelecekteki hastalar için daha iyi tedavi seçeneklerinin geliştirilmesine katkıda bulunabilir. Klinik araştırmalara katılmadan önce, doktorunuzla riskleri ve faydaları detaylı bir şekilde tartışmanız önemlidir.

Tedavi Sonrası Bakım ve İzlem

Karaciğer kanseri tedavisi tamamlandıktan sonra, hastaların düzenli olarak doktor kontrolünde olması ve izlenmesi önemlidir. İzlem, kanserin tekrarlamasını veya yayılmasını erken tespit etmek ve tedaviye bağlı yan etkileri yönetmek için yapılır. İzlem genellikle fiziksel muayene, kan testleri ve görüntüleme yöntemlerini (BT, MRG, ultrason) içerir. Ayrıca, hastaların sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmesi (sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, alkol ve sigaradan kaçınma) tedavi sonrası iyileşme sürecini destekler ve kanserin tekrarlama riskini azaltır.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Karaciğer kanseri tedavisi gören hastaların yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yapmaları önemlidir. Bu değişiklikler, tedavi sonrası iyileşme sürecini destekler, yan etkileri azaltır ve kanserin tekrarlama riskini azaltır. Önerilen yaşam tarzı değişiklikleri şunlardır:

  • Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve besleyici bir diyet, karaciğerin işlevini destekler ve genel sağlığı iyileştirir. İşlenmiş gıdalardan, şekerli içeceklerden ve trans yağlardan kaçının. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllı ürünler ve yağsız protein tüketin.
  • Alkol ve Sigaradan Kaçınma: Alkol, karaciğer hasarını artırabilir ve kanserin tekrarlama riskini yükseltebilir. Sigara da kanser riskini artırır ve tedaviye yanıtı olumsuz etkileyebilir.
  • Düzenli Egzersiz: Düzenli egzersiz, enerji seviyelerini yükseltir, stresi azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Doktorunuzla birlikte size uygun bir egzersiz programı oluşturun.
  • Stres Yönetimi: Stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kanser riskini artırabilir. Yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri veya hobiler gibi stres yönetimi tekniklerini uygulayın.
  • Aşılar: Hepatit A ve B aşıları, karaciğeri korumak için önemlidir.

Psikolojik Destek

Karaciğer kanseri teşhisi ve tedavisi, hastalar ve aileleri için psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. Depresyon, anksiyete ve stres yaygın olarak görülebilir. Psikolojik destek, hastaların ve ailelerinin bu zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Psikolojik destek seçenekleri arasında bireysel terapi, grup terapisi ve destek grupları yer alır. Ayrıca, doktorunuz size psikolojik destek hizmetleri sunan uzmanlara yönlendirebilir.

Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler

Karaciğer kanseri tedavisi gören bazı hastalar, tamamlayıcı ve alternatif tedavileri (TAT) kullanmayı düşünebilirler. Tamamlayıcı tedaviler, geleneksel tıbbi tedavilere ek olarak kullanılan yöntemlerdir (örneğin, akupunktur, masaj terapisi, bitkisel takviyeler). Alternatif tedaviler ise geleneksel tıbbi tedavilerin yerine kullanılan yöntemlerdir. Tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin etkinliği ve güvenliği hakkında yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle, herhangi bir tamamlayıcı veya alternatif tedavi kullanmadan önce doktorunuzla konuşmanız önemlidir. Bazı tamamlayıcı ve alternatif tedaviler, geleneksel tıbbi tedavilerle etkileşime girebilir ve zararlı olabilir.

Sonuç

Karaciğer kanseri, ciddi bir hastalıktır, ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Tedavi seçenekleri, kanserin türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Tedavi genellikle multidisipliner bir yaklaşımla, yani farklı uzmanlık alanlarından doktorların işbirliğiyle planlanır. Tedavi sonrası bakım ve izlem, kanserin tekrarlamasını veya yayılmasını erken tespit etmek ve tedaviye bağlı yan etkileri yönetmek için önemlidir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve psikolojik destek, tedavi sonrası iyileşme sürecini destekler ve hastaların yaşam kalitesini artırır.

Bu yazı, karaciğer kanseri tedavisi hakkında genel bilgi sağlamaktadır. Her hasta farklıdır ve tedavi planı kişiselleştirilmelidir. Karaciğer kanseri teşhisi konulduysa, doktorunuzla konuşarak size en uygun tedavi seçeneklerini belirlemeniz önemlidir.

#onkoloji#kanser tedavisi#Karaciğer Kanseri#Karaciğer Tümörü#Hepatocellular Carcinoma

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

Endoskopi Riskli Bir İşlem midir?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanserinin son evresinde neler olur?

İlik kanserinin son evresinde neler olur?

06 11 2025 Devamını oku »
İlik kanseri kaç yaşında olur?

İlik kanseri kaç yaşında olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

Endoskopi Çeşitleri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

Kemik İliği Kanseri Kanda Çıkar Mı?

06 11 2025 Devamını oku »
Karaciğer Kanseri Tedavisi

Kemik İliği Kanseri Nasıl Belli Olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

Pulmoner hipertansiyon hastaları seyahat edebilir mi?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?

Kemik iliği kanserleri ne kadar yaşar?

06 11 2025 Devamını oku »
Tourette sendromu zekayı etkiler mi?

Tourette sendromu zekayı etkiler mi?

06 11 2025 Devamını oku »