Kawasaki hastalığı kimlerde görülür?

03 11 2025

Kawasaki hastalığı kimlerde görülür?
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇocuk RomatolojisiÇocuk Kardiyolojisi

Kawasaki Hastalığı Kimlerde Görülür?

Kawasaki Hastalığı Kimlerde Görülür?

Kawasaki hastalığı, özellikle çocuklarda görülen, damar iltihabına neden olan nadir bir hastalıktır. Genellikle 5 yaş altındaki çocukları etkiler, ancak daha büyük çocuklarda ve çok nadiren yetişkinlerde de görülebilir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve enfeksiyon ajanlarının tetikleyici rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu blog yazısında, Kawasaki hastalığının kimlerde görüldüğünü, risk faktörlerini, belirtilerini, tanı yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Kawasaki Hastalığına Genel Bakış

Kawasaki hastalığı (KH), ilk olarak 1967 yılında Japon çocuk doktoru Tomisaku Kawasaki tarafından tanımlanmıştır. Hastalık, küçük ve orta boy arterlerin, özellikle de koroner arterlerin iltihaplanmasına (vaskülit) neden olur. Koroner arterler, kalbi besleyen damarlardır ve iltihaplanmaları durumunda anevrizma (damar duvarında balonlaşma) oluşma riski taşırlar. Anevrizmalar, kan pıhtılarına yol açabilir ve kalp krizi veya ani ölüm gibi ciddi sonuçlara neden olabilir. Kawasaki hastalığı, tedavi edilmediği takdirde kalıcı kalp hasarına yol açabilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi büyük önem taşır.

Kawasaki Hastalığının Yaygınlığı ve Görülme Sıklığı

Kawasaki hastalığı, dünya genelinde nadir görülen bir hastalıktır. Ancak, bazı bölgelerde diğerlerine göre daha sık görülür. En yüksek görülme sıklığı Japonya'da olup, ardından Kore, Tayvan ve diğer Doğu Asya ülkeleri gelmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı daha düşüktür, ancak son yıllarda artış eğilimi göstermektedir. Kawasaki hastalığının görülme sıklığı, etnik kökenle de ilişkilidir. Asya kökenli çocuklarda, diğer etnik gruplara göre daha sık görülür.

Türkiye'de Kawasaki hastalığının görülme sıklığı hakkında kesin veriler bulunmamakla birlikte, son yıllarda yapılan çalışmalar hastalığın daha sık görüldüğünü göstermektedir. Hastalığın tanısı konulduktan sonra, çocuk kardiyoloji uzmanları tarafından takip edilmesi ve tedavi edilmesi gerekmektedir.

Kawasaki Hastalığı Kimlerde Görülür? Risk Faktörleri Nelerdir?

Kawasaki hastalığı, genellikle 5 yaş altındaki çocukları etkiler. Vakaların %80'inden fazlası bu yaş grubunda görülür. Ancak, daha büyük çocuklarda ve çok nadiren yetişkinlerde de görülebilir. Kawasaki hastalığının nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve enfeksiyon ajanlarının tetikleyici rol oynayabileceği düşünülmektedir. Aşağıda, Kawasaki hastalığı için risk faktörleri detaylı olarak açıklanmıştır:

Yaş

Kawasaki hastalığı için en önemli risk faktörü yaştır. Hastalık, en sık 6 ay ile 5 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Özellikle 1 yaş civarındaki bebeklerde daha yaygındır. Daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde görülme olasılığı daha düşüktür.

Cinsiyet

Kawasaki hastalığı, erkek çocuklarda kız çocuklarına göre biraz daha sık görülür. Erkeklerde görülme oranı, kızlara göre yaklaşık 1.5 kat daha fazladır. Bu durumun nedenleri tam olarak bilinmemektedir.

Etnik Köken

Kawasaki hastalığı, etnik kökenle de ilişkilidir. Asya kökenli çocuklarda, diğer etnik gruplara göre daha sık görülür. Özellikle Japon ve Kore kökenli çocuklarda görülme sıklığı oldukça yüksektir. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Asyalı Amerikalı çocuklarda, beyaz Amerikalı çocuklara göre daha sık görülür.

Genetik Yatkınlık

Kawasaki hastalığının gelişiminde genetik faktörlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Ailede Kawasaki hastalığı öyküsü olan çocuklarda, hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir. Genetik çalışmalar, Kawasaki hastalığı ile ilişkili olabilecek bazı genleri tanımlamıştır. Bu genler, bağışıklık sistemi fonksiyonları, iltihaplanma yanıtı ve damar yapısı ile ilgili genlerdir.

Çevresel Faktörler

Kawasaki hastalığının gelişiminde çevresel faktörlerin de rolü olduğu düşünülmektedir. Hastalığın mevsimsel dağılımı, çevresel faktörlerin etkili olabileceğini düşündürmektedir. Kawasaki hastalığı, genellikle kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülür. Hava kirliliği, enfeksiyon ajanları ve diğer çevresel toksinler, hastalığın tetiklenmesinde rol oynayabilir.

Enfeksiyonlar

Kawasaki hastalığının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, enfeksiyonların tetikleyici rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bazı araştırmalar, Kawasaki hastalığı olan çocuklarda bazı virüslerin veya bakterilerin daha sık bulunduğunu göstermiştir. Bu virüsler arasında adenovirüs, rhinovirus ve rotavirus bulunmaktadır. Streptokok bakterileri de Kawasaki hastalığı ile ilişkili olabileceği düşünülen bakteriler arasındadır. Ancak, bu enfeksiyonların Kawasaki hastalığına doğrudan neden olup olmadığı henüz kesin olarak kanıtlanmamıştır.

Bağışıklık Sistemi Faktörleri

Kawasaki hastalığı, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan bir durum olarak kabul edilmektedir. Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlara karşı korurken, bazen yanlışlıkla vücudun kendi dokularına saldırabilir. Kawasaki hastalığında, bağışıklık sistemi damar duvarlarına saldırarak iltihaplanmaya neden olur. Bağışıklık sisteminin bu aşırı tepkisi, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve enfeksiyonlar gibi çeşitli faktörlerin etkisiyle ortaya çıkabilir.

Kawasaki Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kawasaki hastalığı, çeşitli belirtilerle kendini gösteren bir hastalıktır. Belirtiler, hastalığın evresine göre değişiklik gösterebilir. Kawasaki hastalığının klasik belirtileri şunlardır:

  1. Yüksek Ateş: Kawasaki hastalığının en belirgin belirtisi yüksek ateştir. Ateş, genellikle 5 günden uzun sürer ve düşürücülere yanıt vermez.
  2. Döküntü: Vücutta, özellikle gövde ve kasıklarda görülen döküntüler, Kawasaki hastalığının tipik belirtilerindendir. Döküntüler, kızamık veya kızıl hastalığına benzer olabilir.
  3. Gözlerde Kızarıklık: Gözlerde kızarıklık (konjonktivit), Kawasaki hastalığının sık görülen belirtilerindendir. Kızarıklık, genellikle ağrısızdır ve gözlerde akıntı olmaz.
  4. Dudaklarda ve Ağızda Değişiklikler: Dudaklarda kızarıklık, çatlama ve kabuklanma görülebilir. Ağız içinde kızarıklık ve çilek dili (dilin kırmızı ve şiş görünmesi) görülebilir.
  5. El ve Ayaklarda Şişlik ve Kızarıklık: El ve ayaklarda şişlik, kızarıklık ve soyulma görülebilir. Bu belirtiler, hastalığın ilerleyen evrelerinde ortaya çıkar.
  6. Boyunda Lenf Bezi Şişliği: Boyunda, genellikle tek taraflı olarak lenf bezi şişliği görülebilir. Lenf bezi şişliği, ağrılı olabilir.

Kawasaki hastalığının bu klasik belirtilerinin yanı sıra, bazı hastalarda atipik belirtiler de görülebilir. Atipik belirtiler, hastalığın tanısını zorlaştırabilir. Atipik belirtiler şunlardır:

  • Karın ağrısı
  • İshal
  • Kusma
  • Huzursuzluk
  • Eklem ağrısı
  • Menenjit bulguları
  • Safra kesesi hidropsu (safra kesesinin şişmesi)

Kawasaki hastalığı, erken evrelerde grip veya diğer viral enfeksiyonlarla karıştırılabilir. Bu nedenle, belirtilerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve hastalığın erken tanısı için bir çocuk doktoruna başvurulması önemlidir.

Kawasaki Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?

Kawasaki hastalığının tanısı, klinik belirtilere ve laboratuvar bulgularına dayanır. Hastalığın tanısı için spesifik bir test bulunmamaktadır. Doktor, çocuğun belirtilerini dikkatlice değerlendirerek ve bazı laboratuvar testleri yaparak tanıyı koyar. Kawasaki hastalığının tanısı için kullanılan kriterler şunlardır:

  1. 5 Gün veya Daha Uzun Süren Yüksek Ateş: Ateş, düşürücülere yanıt vermemelidir.
  2. Aşağıdaki 5 Belirtiden En Az 4'ünün Bulunması:
    • İki taraflı konjonktivit (gözlerde kızarıklık)
    • Dudaklarda ve ağızda değişiklikler (kızarıklık, çatlama, çilek dili)
    • Döküntü
    • El ve ayaklarda değişiklikler (şişlik, kızarıklık, soyulma)
    • Boyunda lenf bezi şişliği

Eğer bir çocukta 5 günden uzun süren ateş varsa ve yukarıdaki belirtilerden en az 4'ü bulunuyorsa, Kawasaki hastalığından şüphelenilmelidir. Ancak, bazı hastalarda tüm belirtiler aynı anda görülmeyebilir veya atipik belirtiler görülebilir. Bu durumlarda, doktor diğer tanı yöntemlerine başvurabilir.

Laboratuvar Testleri

Kawasaki hastalığının tanısında kullanılan laboratuvar testleri şunlardır:

  • Kan Sayımı: Kan sayımında, beyaz küre sayısında artış (lökositoz), trombosit sayısında artış (trombositoz) ve anemi (kansızlık) görülebilir.
  • Eritrosit Sedimentasyon Hızı (ESR) ve C-Reaktif Protein (CRP): ESR ve CRP, iltihaplanma belirteçleridir. Kawasaki hastalığında, ESR ve CRP değerleri yükselir.
  • Karaciğer Enzimleri: Karaciğer enzimlerinde (ALT, AST) hafif yükselme görülebilir.
  • İdrar Tahlili: İdrar tahlilinde, beyaz kürelerin varlığı (piüri) görülebilir.
  • Ekokardiyografi: Ekokardiyografi, kalbin ultrasonografik incelemesidir. Kawasaki hastalığının tanısında ve takibinde önemli bir rol oynar. Ekokardiyografi ile koroner arterlerde anevrizma veya diğer kalp anormallikleri tespit edilebilir.

Ekokardiyografinin Önemi

Ekokardiyografi, Kawasaki hastalığının tanısında ve takibinde hayati öneme sahiptir. Hastalığın erken evrelerinde, koroner arterlerde herhangi bir anormallik görülmeyebilir. Ancak, hastalığın ilerleyen evrelerinde anevrizma oluşma riski vardır. Bu nedenle, Kawasaki hastalığı tanısı konulan tüm çocuklara, tanı anında ve takip sürecinde ekokardiyografi yapılması gerekmektedir. Ekokardiyografi, koroner arterlerdeki anevrizmaların erken tespit edilmesini ve uygun tedavinin başlanmasını sağlar.

Atipik Kawasaki Hastalığı

Bazı hastalarda, Kawasaki hastalığının klasik belirtileri tam olarak görülmeyebilir veya atipik belirtiler görülebilir. Bu durumlarda, tanı koymak daha zor olabilir. Atipik Kawasaki hastalığı tanısı, aşağıdaki kriterlere göre konulabilir:

  • 5 Günden Uzun Süren Ateş
  • Aşağıdaki Klinik Belirtilerden En Az 2 veya 3'ünün Bulunması
  • Laboratuvar Bulgularının Kawasaki Hastalığı ile Uyumlu Olması
  • Ekokardiyografide Koroner Arter Anormalliklerinin Bulunması
  • Diğer Hastalıkların Dışlanması

Atipik Kawasaki hastalığı tanısı, deneyimli bir çocuk doktoru ve çocuk kardiyoloji uzmanı tarafından konulmalıdır.

Kawasaki Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kawasaki hastalığının tedavisi, hastalığın erken evrelerinde başlanmalıdır. Tedavinin amacı, iltihaplanmayı azaltmak, koroner arter anevrizması oluşma riskini en aza indirmek ve diğer komplikasyonları önlemektir. Kawasaki hastalığının tedavisinde kullanılan temel ilaçlar şunlardır:

  1. İntravenöz İmmünoglobulin (IVIG): IVIG, insan kanından elde edilen antikorları içeren bir ilaçtır. Kawasaki hastalığının tedavisinde, IVIG yüksek dozda intravenöz olarak verilir. IVIG, iltihaplanmayı azaltarak koroner arter anevrizması oluşma riskini önemli ölçüde azaltır. IVIG tedavisi, genellikle hastalığın ilk 10 günü içinde başlanmalıdır.
  2. Aspirin: Aspirin, iltihap giderici ve kan sulandırıcı özelliklere sahip bir ilaçtır. Kawasaki hastalığının tedavisinde, aspirin başlangıçta yüksek dozda verilir. Ateş düştükten ve iltihaplanma azaldıktan sonra, aspirin dozu düşürülür ve düşük dozda uzun süre devam edilir. Düşük doz aspirin, kan pıhtılaşmasını önleyerek koroner arter anevrizması olan hastalarda kalp krizi riskini azaltır.

IVIG Tedavisinin Etkinliği ve Yan Etkileri

IVIG tedavisi, Kawasaki hastalığının tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. IVIG tedavisi, koroner arter anevrizması oluşma riskini %25'ten %5'e kadar azaltabilir. Ancak, IVIG tedavisinin bazı yan etkileri de olabilir. IVIG tedavisinin yan etkileri şunlardır:

  • Ateş
  • Titreme
  • Baş ağrısı
  • Bulantı
  • Kusma
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Aseptik menenjit
  • Böbrek yetmezliği (nadir)

IVIG tedavisi, genellikle güvenli bir tedavi yöntemidir. Ancak, yan etkiler nadiren de olsa görülebilir. Bu nedenle, IVIG tedavisi sırasında hastaların yakından takip edilmesi gerekmektedir.

Aspirin Tedavisinin Etkinliği ve Yan Etkileri

Aspirin tedavisi, Kawasaki hastalığının tedavisinde hem iltihaplanmayı azaltmak hem de kan pıhtılaşmasını önlemek için kullanılır. Aspirin tedavisi, koroner arter anevrizması olan hastalarda kalp krizi riskini azaltır. Ancak, aspirin tedavisinin bazı yan etkileri de olabilir. Aspirin tedavisinin yan etkileri şunlardır:

  • Mide rahatsızlığı
  • Mide ülseri
  • Mide kanaması
  • Reye sendromu (nadir)

Aspirin tedavisi, özellikle suçiçeği veya grip geçiren çocuklarda Reye sendromu riskini artırabilir. Reye sendromu, karaciğer ve beyin hasarına neden olan nadir fakat ciddi bir hastalıktır. Bu nedenle, aspirin tedavisi alan çocukların suçiçeği veya grip geçirmesi durumunda doktorlarına danışmaları önemlidir.

Tedaviye Yanıt Vermeyen Hastalar

Kawasaki hastalığı olan bazı hastalar, IVIG ve aspirin tedavisine yanıt vermeyebilir. Bu durumlarda, alternatif tedavi yöntemleri denenebilir. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Ek IVIG Dozu: Tedaviye yanıt vermeyen hastalara, ikinci bir IVIG dozu verilebilir.
  • Kortikosteroidler: Kortikosteroidler, güçlü iltihap giderici ilaçlardır. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, kortikosteroidler IVIG ile birlikte kullanılabilir.
  • İnfliximab: İnfliximab, tümör nekroz faktörü (TNF) inhibitörü olan bir ilaçtır. TNF, iltihaplanmada rol oynayan bir proteindir. İnfliximab, TNF'yi bloke ederek iltihaplanmayı azaltır. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, infliximab IVIG ile birlikte kullanılabilir.
  • Siklofosfamid: Siklofosfamid, bağışıklık sistemini baskılayan bir ilaçtır. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, siklofosfamid kullanılabilir.

Kalp Komplikasyonları ve Tedavi

Kawasaki hastalığı, koroner arter anevrizması gibi kalp komplikasyonlarına yol açabilir. Koroner arter anevrizmaları, kan pıhtılarına neden olabilir ve kalp krizi veya ani ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Koroner arter anevrizması olan hastaların tedavisi, anevrizmanın büyüklüğüne ve yerine göre değişir. Koroner arter anevrizması olan hastalarda kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Kan Sulandırıcı İlaçlar: Kan sulandırıcı ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önleyerek kalp krizi riskini azaltır.
  • Anjiyoplasti ve Stent Yerleştirme: Anjiyoplasti, daralmış veya tıkanmış koroner arterleri açmak için kullanılan bir yöntemdir. Stent, açılan arterin tekrar daralmasını önlemek için yerleştirilen bir tüptür.
  • Koroner Arter Bypass Cerrahisi: Koroner arter bypass cerrahisi, tıkalı koroner arterlerin etrafından kanı yönlendirmek için yapılan bir ameliyattır.
  • Kalp Nakli: Kalp nakli, ciddi kalp hasarı olan hastalarda son çare olarak düşünülebilir.

Kawasaki Hastalığı Sonrası Takip

Kawasaki hastalığı geçiren çocukların, uzun süreli takibi önemlidir. Takibin amacı, koroner arterlerde anevrizma gelişip gelişmediğini kontrol etmek ve kalp komplikasyonlarını önlemektir. Kawasaki hastalığı geçiren çocukların takibi, çocuk kardiyoloji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Takip sürecinde, aşağıdaki testler yapılabilir:

  • Ekokardiyografi: Ekokardiyografi, koroner arterlerin durumunu değerlendirmek için yapılan bir ultrasonografik incelemedir.
  • Elektrokardiyografi (EKG): EKG, kalbin elektriksel aktivitesini ölçen bir testtir.
  • Efor Testi: Efor testi, kalbin egzersiz sırasında nasıl çalıştığını değerlendirmek için yapılan bir testtir.
  • Koroner Anjiyografi: Koroner anjiyografi, koroner arterlerin röntgen filmi ile görüntülenmesidir. Koroner anjiyografi, koroner arter anevrizmalarının ve diğer kalp anormalliklerinin detaylı olarak değerlendirilmesini sağlar.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): MRG, kalbin ve koroner arterlerin detaylı görüntülerini elde etmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir.

Aşılar ve Kawasaki Hastalığı

Kawasaki hastalığı geçiren çocukların aşılanması, genellikle güvenlidir. Ancak, IVIG tedavisi alan çocukların bazı aşılara yanıtı azalabilir. Bu nedenle, IVIG tedavisi alan çocukların aşı takvimleri doktorları tarafından düzenlenmelidir. Özellikle canlı virüs aşıları (kızamık, kabakulak, kızamıkçık aşısı (MMR) ve suçiçeği aşısı), IVIG tedavisinden sonra bir süre ertelenmelidir.

Kawasaki Hastalığı Geçiren Çocukların Yaşam Tarzı

Kawasaki hastalığı geçiren çocukların, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeleri önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı, kalp sağlığını korumaya ve kalp komplikasyonlarını önlemeye yardımcı olur. Kawasaki hastalığı geçiren çocukların dikkat etmesi gerekenler şunlardır:

  • Sağlıklı beslenme
  • Düzenli egzersiz
  • Sigara dumanından uzak durma
  • Stresi yönetme
  • Doktor kontrollerini düzenli olarak yaptırma

Sonuç

Kawasaki hastalığı, özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda görülen, damar iltihabına neden olan nadir bir hastalıktır. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve enfeksiyon ajanlarının tetikleyici rol oynayabileceği düşünülmektedir. Kawasaki hastalığı, erken tanı ve tedavi edilmediği takdirde kalıcı kalp hasarına yol açabilir. Bu nedenle, belirtilerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve hastalığın erken tanısı için bir çocuk doktoruna başvurulması önemlidir. Kawasaki hastalığının tedavisi, IVIG ve aspirin ile yapılır. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, alternatif tedavi yöntemleri denenebilir. Kawasaki hastalığı geçiren çocukların, uzun süreli takibi önemlidir. Takibin amacı, koroner arterlerde anevrizma gelişip gelişmediğini kontrol etmek ve kalp komplikasyonlarını önlemektir.

Umarım bu blog yazısı, Kawasaki hastalığı hakkında kapsamlı bilgi sağlamıştır. Sağlıklı günler dilerim!

#Kawasaki hastalığı belirtileri#Kawasaki hastalığı çocuklarda#Kawasaki hastalığı risk faktörleri#Kawasaki hastalığı tanı yöntemleri#Kawasaki hastalığı tedavi

Diğer Sağlık Blog Yazıları

Kemik İliği Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Kemik İliği Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Neden Olur?

Kemik İliği Kanseri Neden Olur?

06 11 2025 Devamını oku »
Tourette sendromunun görülme sıklığı nedir?

Tourette sendromunun görülme sıklığı nedir?

06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyon hastaları koronavirüs olursa ne yapmalı?

Pulmoner hipertansiyon hastaları koronavirüs olursa ne yapmalı?

06 11 2025 Devamını oku »
Amniyosentez kaçıncı haftada yapılır?

Amniyosentez kaçıncı haftada yapılır?

06 11 2025 Devamını oku »
Kemik İliği Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kemik İliği Kanseri Belirtileri Nelerdir?

06 11 2025 Devamını oku »
Pulmoner hipertansiyonu nasıl önleyebilirim?

Pulmoner hipertansiyonu nasıl önleyebilirim?

06 11 2025 Devamını oku »
Kronik lösemiler nedir?

Kronik lösemiler nedir?

06 11 2025 Devamını oku »
Amniyosentez testinden sonra normal aktivitelerime dönebilir miyim?

Amniyosentez testinden sonra normal aktivitelerime dönebilir miyim?

05 11 2025 Devamını oku »