Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Yeni Ufuklar: PET/BT ve SPECT/BT Yöntemleri

10 10 2025

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Yeni Ufuklar: PET/BT ve SPECT/BT Yöntemleri
OnkolojiRadyolojiNükleer Tıp

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Yeni Ufuklar: PET/BT ve SPECT/BT Yöntemleri

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Yeni Ufuklar: PET/BT ve SPECT/BT Yöntemleri

Kanser, dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri olmaya devam ediyor. Erken ve doğru teşhis, kanserle mücadelede hayati bir öneme sahip. Bu bağlamda, nükleer tıp görüntüleme yöntemleri, kanser teşhisinde ve evrelemesinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Pozitron Emisyon Tomografisi/Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT) ve Tek Foton Emisyonlu Bilgisayarlı Tomografi/Bilgisayarlı Tomografi (SPECT/BT) gibi hibrit görüntüleme teknikleri, kanser teşhisinde yeni ufuklar açmaktadır. Bu yazıda, PET/BT ve SPECT/BT yöntemlerinin kanser teşhisindeki prensiplerini, avantajlarını, dezavantajlarını ve klinik uygulamalarını ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Nükleer Tıp Görüntüleme Yöntemlerinin Temel Prensipleri

Nükleer tıp görüntüleme yöntemleri, radyoaktif maddelerin (radyofarmasötikler) vücuda verilerek organların ve dokuların fonksiyonel ve metabolik aktivitelerinin görüntülenmesini temel alır. Radyofarmasötikler, vücutta belirli organlara veya dokulara bağlanma eğiliminde olan ve gama ışını veya pozitron yayan radyoaktif izotoplar içeren bileşiklerdir. Yayılan radyasyon, özel kameralar (gama kameralar veya PET kameraları) tarafından tespit edilerek görüntülere dönüştürülür. Bu görüntüler, organların ve dokuların yapısı hakkında bilgi vermekle kalmaz, aynı zamanda fonksiyonları ve metabolik aktiviteleri hakkında da önemli bilgiler sağlar.

Geleneksel radyoloji yöntemleri (röntgen, BT, MRG) genellikle anatomik yapıları değerlendirirken, nükleer tıp yöntemleri fonksiyonel ve metabolik bilgileri ön plana çıkarır. Bu nedenle, nükleer tıp görüntüleme yöntemleri, kanserin erken evrelerinde ortaya çıkan metabolik değişiklikleri tespit etmede ve tümörün yayılımını değerlendirmede önemli bir avantaja sahiptir.

Radyofarmasötikler ve Kullanım Alanları

Nükleer tıp görüntülemede kullanılan radyofarmasötikler, farklı organlara ve dokulara özgü bağlanma özellikleri sayesinde geniş bir yelpazede tanısal uygulamalara olanak tanır. En sık kullanılan radyofarmasötiklerden bazıları şunlardır:

  • Florodeoksiglukoz (FDG): Glikoz metabolizmasını değerlendirmek için kullanılır. Kanser hücreleri, normal hücrelere göre daha fazla glikoz kullandığı için FDG, kanser teşhisi ve evrelemesinde yaygın olarak kullanılır.
  • Teknesyum-99m (99mTc) işaretli bileşikler: Kemik sintigrafisi, tiroid sintigrafisi, böbrek sintigrafisi ve miyokard perfüzyon sintigrafisi gibi çeşitli organ sistemlerinin görüntülenmesinde kullanılır.
  • Galyum-68 (68Ga) işaretli peptidler: Nöroendokrin tümörler ve prostat kanseri gibi belirli tümör tiplerinin görüntülenmesinde kullanılır.
  • İyot-131 (131I): Tiroid kanseri teşhisi ve tedavisinde kullanılır.

Radyofarmasötik seçimi, incelenen organa veya dokuya, klinik endikasyona ve istenen bilgiye göre belirlenir.

PET/BT: Kanser Teşhisinde Devrim Yaratan Bir Yöntem

Pozitron Emisyon Tomografisi/Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT), nükleer tıp ve radyoloji alanlarının birleşimiyle ortaya çıkan hibrit bir görüntüleme yöntemidir. PET, radyoaktif madde (radyofarmasötik) enjeksiyonundan sonra vücuttaki metabolik aktiviteyi gösteren fonksiyonel görüntüler elde ederken, BT ise anatomik yapıları ayrıntılı olarak gösteren kesitsel görüntüler sağlar. PET ve BT görüntülerinin birleştirilmesiyle, tümörün hem metabolik aktivitesi hem de anatomik lokalizasyonu hakkında kapsamlı bilgi elde edilir.

PET/BT'nin Çalışma Prensibi

PET görüntüleme, pozitron yayan radyoaktif bir izotopun (örneğin, Flor-18) işaretlenmiş bir molekül (örneğin, FDG) olan radyofarmasötikin vücuda verilmesiyle başlar. Radyofarmasötik, vücutta dolaşarak hedef organ veya dokuya ulaşır. Pozitron yayan izotoplar, bozunma sırasında bir pozitron (antimadde elektronu) yayarlar. Pozitron, kısa bir mesafede hareket ettikten sonra bir elektronla karşılaşır ve birbirlerini yok ederler. Bu yok olma olayı sırasında, zıt yönlerde hareket eden iki adet 511 keV enerjili gama ışını ortaya çıkar. PET kamerası, bu gama ışınlarını eş zamanlı olarak tespit ederek, pozitron emisyonunun gerçekleştiği yeri belirler. Bu veriler, bilgisayar algoritmaları kullanılarak üç boyutlu bir görüntüye dönüştürülür.

BT görüntüleme, röntgen ışınları kullanılarak vücudun kesitsel görüntülerinin elde edilmesini sağlar. BT taraması sırasında, hasta bir tüpün içinden geçerken, röntgen ışınları vücuda gönderilir ve dedektörler tarafından algılanır. Dedektörler tarafından algılanan veriler, bilgisayar algoritmaları kullanılarak kesitsel görüntülere dönüştürülür. BT görüntüleri, organların ve dokuların anatomik yapısını ayrıntılı olarak gösterir.

PET ve BT görüntülerinin birleştirilmesi (füzyon), tümörün metabolik aktivitesinin anatomik lokalizasyonu ile ilişkilendirilmesini sağlar. Bu sayede, tümörün yeri, boyutu, şekli ve çevresindeki yapılarla ilişkisi hakkında daha doğru ve kapsamlı bilgi elde edilir.

PET/BT'nin Avantajları

PET/BT, geleneksel görüntüleme yöntemlerine göre birçok avantaja sahiptir:

  • Yüksek Duyarlılık: PET, kanserin erken evrelerinde ortaya çıkan metabolik değişiklikleri tespit etmede son derece duyarlıdır. Bu sayede, tümörün büyümeden ve yayılmadan önce teşhis edilmesi mümkün olabilir.
  • Yüksek Özgüllük: PET/BT, tümörün benign (iyi huylu) veya malign (kötü huylu) olup olmadığını ayırt etmede yardımcı olabilir. Tümörün metabolik aktivitesi, tümörün biyolojik davranışını yansıtır ve tedaviye yanıtını öngörmede kullanılabilir.
  • Tüm Vücut Görüntüleme: PET/BT, tek bir tarama ile tüm vücudu görüntüleyebilir. Bu sayede, tümörün yayılımı (metastaz) hakkında kapsamlı bilgi elde edilebilir.
  • Anatomik ve Fonksiyonel Bilgi: PET/BT, hem tümörün anatomik yapısı hem de metabolik aktivitesi hakkında bilgi sağlar. Bu sayede, tümörün karakterizasyonu daha doğru ve kapsamlı bir şekilde yapılabilir.
  • Tedavi Planlaması ve Takibi: PET/BT, kanser tedavisinin planlanmasında ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Tedavi öncesi PET/BT görüntüleri, tümörün yayılımını ve metabolik aktivitesini belirleyerek tedavi stratejisinin belirlenmesine yardımcı olur. Tedavi sonrası PET/BT görüntüleri, tümörün tedaviye yanıtını değerlendirmede ve nüks (tekrarlama) olup olmadığını belirlemede kullanılabilir.

PET/BT'nin Dezavantajları

PET/BT'nin bazı dezavantajları da bulunmaktadır:

  • Radyasyon Maruziyeti: PET/BT, iyonlaştırıcı radyasyon içerir. Bu nedenle, hastalar radyasyon maruziyetine maruz kalırlar. Ancak, PET/BT'nin sağladığı tanısal faydalar, radyasyon riskini genellikle aşmaktadır. Radyasyon dozunu en aza indirmek için, görüntüleme protokolleri optimize edilmeli ve gereksiz taramalardan kaçınılmalıdır.
  • Maliyet: PET/BT, diğer görüntüleme yöntemlerine göre daha maliyetlidir. Ancak, PET/BT'nin sağladığı tanısal doğruluğun ve tedavi yönetimine katkısının, maliyeti haklı çıkardığı düşünülmektedir.
  • FDG Dışındaki Radyofarmasötiklerin Sınırlı Kullanımı: FDG, PET görüntülemede en sık kullanılan radyofarmasötiktir. Ancak, bazı tümör tipleri FDG'yi yeterince tutmazlar. Bu durumda, farklı radyofarmasötiklerin kullanılması gerekebilir. Ancak, FDG dışındaki radyofarmasötiklerin kullanımı daha sınırlıdır.
  • Görüntü Artefaktları: PET/BT görüntüleri, hastanın hareketleri, metal implantlar veya yüksek kan şekeri seviyeleri gibi faktörlerden etkilenebilir. Bu faktörler, görüntü artefaktlarına neden olabilir ve tanısal doğruluğu azaltabilir.

PET/BT'nin Klinik Uygulamaları

PET/BT, onkolojide geniş bir uygulama alanına sahiptir:

  • Akciğer Kanseri: Akciğer kanseri teşhisi, evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Lenfoma: Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfoma teşhisi, evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Meme Kanseri: Meme kanseri evrelemesi, tedavi yanıtının değerlendirilmesi ve nüksün belirlenmesinde kullanılır.
  • Kolorektal Kanser: Kolorektal kanser evrelemesi, tedavi yanıtının değerlendirilmesi ve nüksün belirlenmesinde kullanılır.
  • Melanom: Melanom evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Baş ve Boyun Kanserleri: Baş ve boyun kanserleri evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Tiroid Kanseri: Tiroid kanseri evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Nöroendokrin Tümörler: Nöroendokrin tümörlerin teşhisi, evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Prostat Kanseri: Prostat kanseri evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır (özellikle PSMA PET/BT ile).
  • Bilinmeyen Primer Tümör (CUP): Bilinmeyen primer tümörlerin primer odağının belirlenmesinde kullanılır.

PET/BT, yukarıda belirtilenlerin yanı sıra, diğer kanser türlerinin teşhisinde, evrelemesinde ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde de kullanılabilir.

SPECT/BT: Nükleer Tıpta Geleneksel ve Güvenilir Bir Yöntem

Tek Foton Emisyonlu Bilgisayarlı Tomografi/Bilgisayarlı Tomografi (SPECT/BT), nükleer tıp ve radyoloji alanlarının birleşimiyle ortaya çıkan bir diğer hibrit görüntüleme yöntemidir. SPECT, gama ışını yayan radyoaktif madde (radyofarmasötik) enjeksiyonundan sonra vücuttaki organların ve dokuların fonksiyonel aktivitesini gösteren görüntüler elde ederken, BT ise anatomik yapıları ayrıntılı olarak gösteren kesitsel görüntüler sağlar. SPECT ve BT görüntülerinin birleştirilmesiyle, organların ve dokuların hem fonksiyonel aktivitesi hem de anatomik lokalizasyonu hakkında kapsamlı bilgi elde edilir.

SPECT/BT'nin Çalışma Prensibi

SPECT görüntüleme, gama ışını yayan radyoaktif bir izotopun (örneğin, Teknesyum-99m) işaretlenmiş bir molekül olan radyofarmasötikin vücuda verilmesiyle başlar. Radyofarmasötik, vücutta dolaşarak hedef organ veya dokuya ulaşır. Gama ışını yayan izotoplar, bozunma sırasında gama ışınları yayarlar. SPECT kamerası (gama kamera), bu gama ışınlarını tespit ederek, radyoaktif maddenin dağılımını belirler. SPECT kamerası, hastanın etrafında dönerek farklı açılardan görüntüler elde eder. Bu veriler, bilgisayar algoritmaları kullanılarak üç boyutlu bir görüntüye dönüştürülür.

BT görüntüleme, PET/BT'de olduğu gibi, röntgen ışınları kullanılarak vücudun kesitsel görüntülerinin elde edilmesini sağlar. BT taraması sırasında, hasta bir tüpün içinden geçerken, röntgen ışınları vücuda gönderilir ve dedektörler tarafından algılanır. Dedektörler tarafından algılanan veriler, bilgisayar algoritmaları kullanılarak kesitsel görüntülere dönüştürülür. BT görüntüleri, organların ve dokuların anatomik yapısını ayrıntılı olarak gösterir.

SPECT ve BT görüntülerinin birleştirilmesi (füzyon), organların ve dokuların fonksiyonel aktivitesinin anatomik lokalizasyonu ile ilişkilendirilmesini sağlar. Bu sayede, organların ve dokuların yapısı ve fonksiyonu hakkında daha doğru ve kapsamlı bilgi elde edilir.

SPECT/BT'nin Avantajları

SPECT/BT, geleneksel görüntüleme yöntemlerine göre birçok avantaja sahiptir:

  • Anatomik ve Fonksiyonel Bilgi: SPECT/BT, hem organların ve dokuların anatomik yapısı hem de fonksiyonel aktivitesi hakkında bilgi sağlar. Bu sayede, organların ve dokuların karakterizasyonu daha doğru ve kapsamlı bir şekilde yapılabilir.
  • Geniş Radyofarmasötik Seçeneği: SPECT görüntülemede kullanılan çok sayıda radyofarmasötik bulunmaktadır. Bu sayede, farklı organ sistemlerinin ve hastalıkların değerlendirilmesi mümkün olabilir.
  • Daha Düşük Maliyet: SPECT/BT, PET/BT'ye göre daha maliyetlidir. Bu nedenle, SPECT/BT, PET/BT'nin uygun olmadığı durumlarda veya daha az maliyetli bir alternatif istendiğinde tercih edilebilir.
  • Yaygın Kullanılabilirlik: SPECT/BT cihazları, PET/BT cihazlarına göre daha yaygın olarak bulunmaktadır. Bu nedenle, SPECT/BT hizmetlerine erişim daha kolaydır.

SPECT/BT'nin Dezavantajları

SPECT/BT'nin bazı dezavantajları da bulunmaktadır:

  • Daha Düşük Duyarlılık: SPECT, PET'e göre daha düşük duyarlılığa sahiptir. Bu nedenle, küçük tümörlerin veya erken evre metabolik değişikliklerin tespitinde PET kadar etkili olmayabilir.
  • Daha Düşük Uzaysal Çözünürlük: SPECT, PET'e göre daha düşük uzaysal çözünürlüğe sahiptir. Bu nedenle, küçük anatomik detayların görüntülenmesinde BT daha iyi bir seçenektir.
  • Radyasyon Maruziyeti: SPECT/BT, iyonlaştırıcı radyasyon içerir. Bu nedenle, hastalar radyasyon maruziyetine maruz kalırlar. Ancak, SPECT/BT'nin sağladığı tanısal faydalar, radyasyon riskini genellikle aşmaktadır. Radyasyon dozunu en aza indirmek için, görüntüleme protokolleri optimize edilmeli ve gereksiz taramalardan kaçınılmalıdır.
  • Görüntü Artefaktları: SPECT/BT görüntüleri, hastanın hareketleri, metal implantlar veya zayıflama düzeltmesi hataları gibi faktörlerden etkilenebilir. Bu faktörler, görüntü artefaktlarına neden olabilir ve tanısal doğruluğu azaltabilir.

SPECT/BT'nin Klinik Uygulamaları

SPECT/BT, onkolojide ve diğer tıp alanlarında geniş bir uygulama alanına sahiptir:

  • Kemik Sintigrafisi: Kemik metastazlarının tespiti, kemik ağrısının nedeninin araştırılması ve kemik enfeksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Tiroid Sintigrafisi: Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesi, hipertiroidizm ve hipotiroidizmin nedeninin araştırılması ve tiroid kanseri takibinde kullanılır.
  • Böbrek Sintigrafisi: Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi, böbrek tıkanıklıklarının tespiti ve böbrek nakli sonrası takibinde kullanılır.
  • Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi: Koroner arter hastalığının teşhisi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Paratiroid Sintigrafisi: Hiperparatiroidizmin nedeninin araştırılması ve paratiroid adenomlarının lokalizasyonunda kullanılır.
  • Galyum Sintigrafisi: Enfeksiyonların ve inflamatuvar hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Beyin SPECT: Demans, epilepsi ve psikiyatrik hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Karaciğer ve Dalak Sintigrafisi: Karaciğer ve dalak hastalıklarının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Akciğer Perfüzyon/Ventilasyon Sintigrafisi: Pulmoner emboli teşhisi ve akciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
  • Lenfosintigrafi: Sentinel lenf nodu biyopsisinde ve lenfödemin değerlendirilmesinde kullanılır.

SPECT/BT, yukarıda belirtilenlerin yanı sıra, diğer organ sistemlerinin ve hastalıkların değerlendirilmesinde de kullanılabilir.

PET/BT ve SPECT/BT Arasındaki Farklar

PET/BT ve SPECT/BT, nükleer tıp görüntüleme yöntemleri olsalar da, çalışma prensipleri, kullanılan radyofarmasötikler, duyarlılıkları, uzaysal çözünürlükleri ve klinik uygulamaları açısından farklılıklar gösterirler. Bu farklar, hangi yöntemin hangi klinik durumda daha uygun olduğunu belirlemede önemli bir rol oynar.

Çalışma Prensibi:

  • PET, pozitron yayan radyoaktif izotopların bozunması sırasında oluşan gama ışınlarını tespit ederken, SPECT gama ışını yayan radyoaktif izotopların yaydığı gama ışınlarını doğrudan tespit eder.
  • PET, gama ışınlarının eş zamanlı olarak tespit edilmesini gerektirirken, SPECT bu gerekliliğe sahip değildir.

Radyofarmasötikler:

  • PET'te genellikle Flor-18 (18F), Galyum-68 (68Ga) ve Rubidyum-82 (82Rb) gibi pozitron yayan izotoplarla işaretlenmiş radyofarmasötikler kullanılırken, SPECT'te Teknesyum-99m (99mTc), İyot-123 (123I) ve Talyum-201 (201Tl) gibi gama ışını yayan izotoplarla işaretlenmiş radyofarmasötikler kullanılır.
  • SPECT'te kullanılan radyofarmasötiklerin sayısı, PET'te kullanılan radyofarmasötiklere göre daha fazladır.

Duyarlılık ve Uzaysal Çözünürlük:

  • PET, SPECT'e göre daha yüksek duyarlılığa ve uzaysal çözünürlüğe sahiptir. Bu nedenle, PET küçük tümörlerin ve erken evre metabolik değişikliklerin tespitinde daha etkilidir.
  • PET'in daha yüksek duyarlılığı ve uzaysal çözünürlüğü, daha doğru ve detaylı görüntüler elde edilmesini sağlar.

Klinik Uygulamalar:

  • PET, onkolojide daha yaygın olarak kullanılırken, SPECT hem onkolojide hem de diğer tıp alanlarında (kardiyoloji, nöroloji, endokrinoloji vb.) geniş bir uygulama alanına sahiptir.
  • PET, özellikle kanser teşhisi, evrelemesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılırken, SPECT kemik sintigrafisi, tiroid sintigrafisi, böbrek sintigrafisi ve miyokard perfüzyon sintigrafisi gibi çeşitli organ sistemlerinin değerlendirilmesinde kullanılır.

Maliyet ve Kullanılabilirlik:

  • PET/BT, SPECT/BT'ye göre daha maliyetlidir.
  • SPECT/BT cihazları, PET/BT cihazlarına göre daha yaygın olarak bulunmaktadır.

Aşağıdaki tablo, PET/BT ve SPECT/BT arasındaki temel farkları özetlemektedir:

Özellik PET/BT SPECT/BT
Çalışma Prensibi Pozitron emisyonunun tespiti Gama ışını emisyonunun tespiti
Radyofarmasötikler 18F, 68Ga, 82Rb 99mTc, 123I, 201Tl
Duyarlılık Yüksek Düşük
Uzaysal Çözünürlük Yüksek Düşük
Klinik Uygulamalar Onkoloji (kanser teşhisi, evreleme, tedavi yanıtı) Onkoloji ve diğer tıp alanları (kemik, tiroid, böbrek, kalp vb.)
Maliyet Yüksek Düşük
Kullanılabilirlik Daha az yaygın Daha yaygın

Sonuç

PET/BT ve SPECT/BT, nükleer tıp alanında kanser teşhisi ve tedavi yönetiminde devrim yaratmış olan güçlü görüntüleme yöntemleridir. Her iki yöntem de, anatomik ve fonksiyonel bilgileri birleştirerek, tümörün karakterizasyonu ve yayılımının değerlendirilmesi konusunda önemli katkılar sağlamaktadır. PET/BT, özellikle kanserin erken evrelerinde ortaya çıkan metabolik değişiklikleri tespit etmede ve tümörün yayılımını değerlendirmede yüksek duyarlılığı sayesinde önemli bir avantaja sahiptir. SPECT/BT ise, daha geniş bir radyofarmasötik seçeneği sunması, daha düşük maliyetli olması ve daha yaygın olarak kullanılabilir olması nedeniyle, çeşitli organ sistemlerinin ve hastalıkların değerlendirilmesinde değerli bir araçtır.

Hangi görüntüleme yönteminin kullanılacağına karar verirken, klinik endikasyon, tümör tipi, istenen bilgi ve maliyet gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Nükleer tıp uzmanları, bu faktörleri değerlendirerek, hasta için en uygun görüntüleme yöntemini belirler ve tedavi stratejisinin planlanmasına katkıda bulunurlar. Gelecekte, yeni radyofarmasötiklerin geliştirilmesi, görüntüleme teknolojilerindeki ilerlemeler ve yapay zeka uygulamaları sayesinde, PET/BT ve SPECT/BT yöntemlerinin kanser teşhisi ve tedavi yönetimindeki rolü daha da artacaktır.

#nükleer tıp#kanser teşhisi#PET/BT#radyonüklid tedavi#SPECT/BT

Diğer Blog Yazıları

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »
Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

Kronik Ağrıyla Yaşamak: Algoloji Uzmanlarından Destek Almanın Önemi

06 11 2025 Devamını oku »
Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

Nükleer Tıp ile Kanser Teşhisinde Erken Tanının Önemi ve Güncel Uygulamalar

06 11 2025 Devamını oku »
Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yaklaşımları

Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yaklaşımları

05 11 2025 Devamını oku »