Çocuklarda Kaygı Bozuklukları: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

05 10 2025

Çocuklarda Kaygı Bozuklukları: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
PediatriPsikolojiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı

Çocuklarda Kaygı Bozuklukları: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Çocuklarda Kaygı Bozuklukları: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Kaygı, yaşamın doğal bir parçasıdır ve zaman zaman herkes tarafından hissedilir. Ancak, bazı çocuklarda kaygı, normalden çok daha yoğun, sık ve uzun süreli olabilir ve günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, bir kaygı bozukluğu olarak adlandırılır. Çocuklarda kaygı bozuklukları, okul başarısından sosyal ilişkilere, uyku düzeninden genel sağlık durumuna kadar pek çok alanda sorunlara yol açabilir. Bu blog yazısında, çocuklarda kaygı bozukluklarının belirtilerini, nedenlerini ve tedavi yöntemlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Kaygı Nedir? Normal Kaygı ve Kaygı Bozukluğu Arasındaki Fark

Kaygı, gelecekte olabilecek tehlikelere veya olumsuz olaylara karşı hissedilen bir endişe, gerginlik ve korku durumudur. Kaygı, tehlikeli bir durumla karşılaşıldığında vücudun verdiği doğal bir tepkidir ve hayatta kalmamıza yardımcı olur. Örneğin, sınav öncesinde hissedilen hafif bir kaygı, öğrencinin daha iyi hazırlanmasına ve daha dikkatli olmasına yardımcı olabilir.

Ancak, kaygı bozukluğu, bu normal kaygı tepkisinin aşırıya kaçması ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilemesidir. Kaygı bozukluğu olan çocuklar, sürekli olarak endişeli ve gergindirler, olumsuz senaryolar düşünürler ve en küçük bir sorunda bile panikleyebilirler. Bu durum, okulda, evde ve sosyal ortamlarda sorunlara yol açar.

Normal kaygı ve kaygı bozukluğu arasındaki temel farklar şunlardır:

  • Yoğunluk: Kaygı bozukluğunda, kaygı düzeyi normal kaygıdan çok daha yoğundur.
  • Süre: Kaygı bozukluğunda, kaygı daha uzun süre devam eder.
  • Sıklık: Kaygı bozukluğunda, kaygı daha sık yaşanır.
  • Etki: Kaygı bozukluğu, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler. Okul başarısını düşürebilir, sosyal ilişkileri bozabilir ve fiziksel belirtilere yol açabilir.

Çocuklarda Kaygı Bozukluklarının Türleri

Çocuklarda birçok farklı türde kaygı bozukluğu görülebilir. En yaygın olanları şunlardır:

Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB)

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB), çocukların ve ergenlerin hemen her konuda aşırı ve sürekli endişe duymasına neden olan bir durumdur. Bu endişeler, okul, spor, arkadaşlar, aile, sağlık ve güvenlik gibi çeşitli konuları kapsayabilir. YAB'li çocuklar, sürekli olarak kötü bir şeylerin olacağına dair bir hisse sahiptirler ve bu endişelerini kontrol etmekte zorlanırlar.

YAB'nin belirtileri şunlardır:

  • Sürekli endişe ve kaygı hali
  • Huzursuzluk, gerginlik veya sinirlilik
  • Kolayca yorulma
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Kas gerginliği
  • Uyku sorunları (uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte zorlanma)
  • Karın ağrısı, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler

Sosyal Kaygı Bozukluğu (Sosyal Fobi)

Sosyal kaygı bozukluğu, çocukların ve ergenlerin sosyal ortamlarda yargılanmaktan, eleştirilmekten veya utandırılmaktan aşırı derecede korkmasıdır. Bu korku, sosyal etkileşimlerden kaçınmalarına veya sosyal ortamlarda aşırı derecede kaygılı olmalarına neden olabilir.

Sosyal kaygı bozukluğunun belirtileri şunlardır:

  • Sosyal ortamlardan kaçınma
  • Sosyal ortamlarda aşırı kaygı ve gerginlik
  • Konuşmakta zorlanma
  • Yüz kızarması, terleme, titreme gibi fiziksel belirtiler
  • Başka insanların kendileri hakkında ne düşündüğüne dair aşırı endişe
  • Olumsuz değerlendirilmekten korkma

Ayrılık Kaygısı Bozukluğu

Ayrılık kaygısı bozukluğu, çocukların evden veya bağlandıkları kişilerden (genellikle anne veya baba) ayrılırken aşırı derecede kaygı duymasıdır. Bu kaygı, okulda, kreşte veya diğer sosyal ortamlarda sorunlara yol açabilir.

Ayrılık kaygısı bozukluğunun belirtileri şunlardır:

  • Evden veya bağlandıkları kişilerden ayrılmaya karşı aşırı direnç
  • Ayrılıkla ilgili sürekli endişe ve korku
  • Bağlandıkları kişilerin başına kötü bir şey geleceğine dair korku
  • Ayrılıkla ilgili kabuslar görme
  • Ayrılık sırasında fiziksel belirtiler (karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı)

Özgül Fobiler

Özgül fobiler, belirli nesnelere veya durumlara karşı duyulan aşırı ve irrasyonel korkulardır. Bu korkular, kişinin normal yaşamını olumsuz etkileyebilir ve kaçınma davranışlarına yol açabilir.

Özgül fobilerin örnekleri şunlardır:

  • Hayvan fobileri (örümcekler, köpekler, yılanlar)
  • Doğal ortam fobileri (yükseklik, fırtına, karanlık)
  • Kan, enjeksiyon veya yaralanma fobileri
  • Durumsal fobiler (uçak, asansör, kapalı alanlar)

Panik Bozukluğu

Panik bozukluğu, beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ve yoğun korku veya rahatsızlık hissiyle karakterize panik atakları ile ilişkilidir. Panik ataklar, genellikle fiziksel belirtilerle birlikte seyreder ve kişinin kontrolünü kaybettiği veya öleceği korkusuna kapılmasına neden olabilir.

Panik atakların belirtileri şunlardır:

  • Çarpıntı veya kalp hızında artış
  • Terleme
  • Titreme veya sarsılma
  • Nefes darlığı veya boğulma hissi
  • Göğüs ağrısı veya rahatsızlık
  • Mide bulantısı veya karın ağrısı
  • Baş dönmesi, sersemlik veya bayılma hissi
  • Gerçek dışılık hissi (derealizasyon) veya kendine yabancılaşma hissi (depersonalizasyon)
  • Kontrolü kaybetme veya delirme korkusu
  • Ölüm korkusu

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), tekrarlayan ve istenmeyen düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri gidermek için yapılan tekrarlayan davranışlar (kompülsiyonlar) ile karakterizedir. Obsesyonlar, kaygıya neden olurken, kompülsiyonlar bu kaygıyı azaltmaya yöneliktir.

OKB'nin belirtileri şunlardır:

  • Tekrarlayan ve istenmeyen düşünceler (obsesyonlar)
  • Kirlenme korkusu
  • Simetri veya düzen ihtiyacı
  • Zarar verme korkusu
  • Dini veya ahlaki obsesyonlar
  • Tekrarlayan davranışlar (kompülsiyonlar)
  • El yıkama
  • Kontrol etme
  • Sıralama
  • Dua etme veya mantralar söyleme

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), travmatik bir olay yaşadıktan sonra ortaya çıkan bir kaygı bozukluğudur. Travmatik olaylar, fiziksel veya duygusal şiddet, kaza, doğal afet veya savaş gibi olayları içerebilir.

TSSB'nin belirtileri şunlardır:

  • Travmatik olayı tekrar tekrar hatırlama (flashbackler, kabuslar)
  • Travmatik olayı hatırlatan durumlardan kaçınma
  • Sürekli olarak tetikte olma veya sinirlilik
  • Uyku sorunları
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Olumsuz düşünceler ve duygular

Çocuklarda Kaygı Bozukluklarının Nedenleri

Çocuklarda kaygı bozukluklarının nedenleri karmaşıktır ve genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonunu içerir.

Genetik Faktörler

Araştırmalar, kaygı bozukluklarının ailelerde görülme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu, genetik yatkınlığın kaygı bozukluklarının gelişiminde rol oynadığını düşündürmektedir. Ancak, genetik yatkınlık tek başına kaygı bozukluğuna neden olmaz. Çevresel faktörler de önemlidir.

Çevresel Faktörler

Çevresel faktörler, çocuğun yaşadığı ortam, aile ilişkileri, travmatik olaylar ve stresli yaşam olayları gibi faktörleri içerir. Örneğin:

  • Ailede kaygı öyküsü: Ailesinde kaygı bozukluğu olan çocukların kaygı bozukluğu geliştirme riski daha yüksektir.
  • Travmatik olaylar: Fiziksel veya duygusal şiddet, kaza, doğal afet veya savaş gibi travmatik olaylar, çocuklarda TSSB veya diğer kaygı bozukluklarına yol açabilir.
  • Stresli yaşam olayları: Ailede ölüm, boşanma, taşınma veya okul değişikliği gibi stresli yaşam olayları, çocuklarda kaygı bozukluklarını tetikleyebilir.
  • Aile içi çatışma: Aile içi çatışma ve gerginlik, çocuklarda kaygı düzeyini artırabilir.
  • Aşırı koruyucu ebeveynlik: Aşırı koruyucu ebeveynlik, çocukların bağımsızlık ve özgüven geliştirmesini engelleyebilir ve kaygıya yol açabilir.
  • Eleştirel ebeveynlik: Eleştirel ve cezalandırıcı ebeveynlik, çocuklarda özgüven eksikliğine ve kaygıya yol açabilir.

Psikolojik Faktörler

Psikolojik faktörler, çocuğun düşünce kalıpları, başa çıkma mekanizmaları ve duygusal düzenleme becerileri gibi faktörleri içerir. Örneğin:

  • Olumsuz düşünce kalıpları: Olumsuz düşünce kalıpları, çocukların olayları olumsuz bir şekilde yorumlamasına ve kaygı duymasına neden olabilir.
  • Mükemmeliyetçilik: Mükemmeliyetçi çocuklar, kendilerinden aşırı beklentilerde bulunurlar ve hata yapmaktan aşırı derecede korkarlar. Bu durum, kaygıya yol açabilir.
  • Düşük özgüven: Düşük özgüven, çocukların kendilerine güvenmemesine ve başkalarının ne düşündüğü hakkında aşırı endişelenmesine neden olabilir.
  • Yetersiz başa çıkma mekanizmaları: Yetersiz başa çıkma mekanizmaları, çocukların stresli durumlarla başa çıkmakta zorlanmasına ve kaygı duymasına neden olabilir.
  • Duygusal düzenleme güçlüğü: Duygusal düzenleme güçlüğü, çocukların duygularını kontrol etmekte zorlanmasına ve kaygıya daha yatkın olmasına neden olabilir.

Çocuklarda Kaygı Bozukluklarının Belirtileri

Çocuklarda kaygı bozukluklarının belirtileri, kaygı bozukluğunun türüne, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre değişebilir. Ancak, yaygın olarak görülen belirtiler şunlardır:

Duygusal Belirtiler

  • Sürekli endişe ve kaygı hali
  • Huzursuzluk, gerginlik veya sinirlilik
  • Korku ve panik ataklar
  • Ağlama nöbetleri
  • Kolayca irkilme
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Unutkanlık
  • Kararsızlık
  • Özgüven eksikliği
  • Kendine güvensizlik
  • Suçluluk veya utanç duygusu
  • Mutsuzluk veya depresif ruh hali

Davranışsal Belirtiler

  • Sosyal ortamlardan kaçınma
  • Okula gitmek istememe
  • Bağlandıkları kişilerden ayrılmak istememe
  • Uyku sorunları (uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte zorlanma, kabuslar)
  • Yeme sorunları (iştahsızlık veya aşırı yeme)
  • Tırnak yeme
  • Saç çekme
  • Parmak emme
  • Tikler
  • Tekrarlayan davranışlar (el yıkama, kontrol etme, sıralama)
  • Sinirlilik veya saldırganlık
  • İçe kapanma
  • Aşırı uyum çabası

Fiziksel Belirtiler

  • Karın ağrısı
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • İshal veya kabızlık
  • Çarpıntı
  • Terleme
  • Titreme
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı
  • Kas gerginliği
  • Yorgunluk
  • Baş dönmesi

Çocuklarda Kaygı Bozukluklarının Teşhisi

Çocuklarda kaygı bozukluklarının teşhisi, bir çocuk psikiyatristi veya klinik psikolog tarafından yapılır. Teşhis süreci, çocuğun ve ailesinin ayrıntılı bir şekilde görüşülmesini, çocuğun davranışlarının gözlemlenmesini ve bazı psikolojik testlerin uygulanmasını içerir.

Teşhis sürecinde şunlar değerlendirilir:

  • Çocuğun kaygı belirtilerinin türü, sıklığı ve şiddeti
  • Kaygı belirtilerinin ne kadar süredir devam ettiği
  • Kaygı belirtilerinin çocuğun günlük yaşamını nasıl etkilediği
  • Çocuğun tıbbi öyküsü
  • Ailede kaygı veya diğer psikiyatrik bozuklukların öyküsü
  • Çocuğun yaşadığı stresli yaşam olayları

Psikolojik testler, çocuğun kaygı düzeyini, düşünce kalıplarını, başa çıkma mekanizmalarını ve duygusal düzenleme becerilerini değerlendirmek için kullanılır. Bu testler, çocuğun kaygı bozukluğunun türünü ve şiddetini belirlemeye yardımcı olur.

Çocuklarda Kaygı Bozukluklarının Tedavi Yöntemleri

Çocuklarda kaygı bozukluklarının tedavisi, kaygı bozukluğunun türüne, şiddetine ve çocuğun yaşına göre değişir. Tedavi genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya bu ikisinin kombinasyonunu içerir.

Psikoterapi

Psikoterapi, kaygı bozukluğu olan çocuklara düşünce ve davranışlarını değiştirmelerine ve stresle başa çıkma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olan bir tedavi yöntemidir. Çocuklarda kaygı bozuklukları için en etkili psikoterapi yöntemleri şunlardır:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Bilişsel davranışçı terapi (BDT), kaygı bozukluğu olan çocuklara olumsuz düşünce kalıplarını识别 etmeyi ve değiştirmeyi, kaygılarını yönetmeyi ve stresle başa çıkma becerilerini geliştirmeyi öğreten bir terapi yöntemidir. BDT, çocukların kaygıya neden olan durumlara kademeli olarak maruz bırakılmasını (exposure therapy) ve bu durumlarda kaygılarını yönetme becerilerini kullanmalarını içerir.

BDT'nin temel prensipleri şunlardır:

  • Düşünceler, duyguları ve davranışları etkiler.
  • Kaygı bozukluğu olan çocuklar, sıklıkla olumsuz ve gerçekçi olmayan düşüncelere sahiptirler.
  • BDT, çocuklara bu olumsuz düşünceleri识别 etmeyi ve daha gerçekçi ve olumlu düşüncelerle değiştirmeyi öğretir.
  • BDT, çocuklara kaygılarını yönetmek için çeşitli beceriler öğretir (örneğin, gevşeme teknikleri, nefes egzersizleri).
  • BDT, çocuklara kaygıya neden olan durumlara kademeli olarak maruz bırakılmasını (exposure therapy) içerir.

Oyun Terapisi

Oyun terapisi, özellikle küçük çocuklarda kaygı bozukluklarının tedavisinde kullanılan bir terapi yöntemidir. Oyun terapisi, çocukların duygularını ve düşüncelerini ifade etmelerine ve sorunlarını çözmelerine yardımcı olur.

Oyun terapisinin temel prensipleri şunlardır:

  • Oyun, çocukların doğal iletişim dilidir.
  • Oyun terapisi, çocuklara duygularını ve düşüncelerini ifade etmeleri için güvenli bir ortam sağlar.
  • Oyun terapisti, çocuğun oyununu gözlemler ve çocuğun duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışır.
  • Oyun terapisti, çocuğa sorunlarını çözmesi için yardımcı olur.

Aile Terapisi

Aile terapisi, aile üyeleri arasındaki iletişimi ve etkileşimi geliştirmeyi amaçlayan bir terapi yöntemidir. Aile terapisi, kaygı bozukluğu olan çocuğun ailesine çocuğun kaygı bozukluğu hakkında bilgi verir, çocuğa nasıl destek olacaklarını öğretir ve aile içi çatışmaları çözmeye yardımcı olur.

Aile terapisinin temel prensipleri şunlardır:

  • Aile, bir sistemdir ve aile üyeleri birbirlerini etkiler.
  • Aile terapisinde, tüm aile üyeleri bir araya gelir ve sorunlarını tartışır.
  • Aile terapisti, aile üyeleri arasındaki iletişimi ve etkileşimi geliştirmeye yardımcı olur.
  • Aile terapisti, aileye çocuğun kaygı bozukluğu hakkında bilgi verir ve çocuğa nasıl destek olacaklarını öğretir.

İlaç Tedavisi

İlaç tedavisi, bazı çocuklarda kaygı belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir. İlaç tedavisi, genellikle psikoterapi ile birlikte kullanılır. Çocuklarda kaygı bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar, antidepresanlar (SSRI'lar) ve anksiyolitiklerdir.

Antidepresanlar (SSRI'lar): SSRI'lar, beyindeki serotonin düzeyini artırarak kaygı belirtilerini azaltmaya yardımcı olan ilaçlardır. SSRI'lar, çocuklarda kaygı bozukluklarının tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardır. Ancak, SSRI'ların yan etkileri olabilir (mide bulantısı, baş ağrısı, uyku sorunları). Bu nedenle, SSRI'lar bir çocuk psikiyatristi tarafından reçete edilmeli ve yakından takip edilmelidir.

Anksiyolitikler: Anksiyolitikler, kaygı belirtilerini hızla azaltmaya yardımcı olan ilaçlardır. Ancak, anksiyolitikler bağımlılık yapabilir ve yan etkileri olabilir (uyku hali, koordinasyon bozukluğu). Bu nedenle, anksiyolitikler çocuklarda dikkatli kullanılmalıdır ve genellikle kısa süreli olarak reçete edilirler.

Diğer Tedavi Yöntemleri

Psikoterapi ve ilaç tedavisine ek olarak, çocuklarda kaygı bozukluklarının tedavisinde kullanılabilecek diğer tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Gevşeme teknikleri: Gevşeme teknikleri (derin nefes egzersizleri, kas gevşetme egzersizleri, meditasyon), çocukların kaygılarını yönetmelerine ve rahatlamalarına yardımcı olabilir.
  • Biyofeedback: Biyofeedback, çocukların vücutlarının fizyolojik tepkilerini (kalp hızı, kas gerginliği, terleme) izlemelerine ve kontrol etmelerine yardımcı olan bir tedavi yöntemidir.
  • Beslenme ve egzersiz: Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, çocukların genel sağlık durumunu iyileştirmeye ve kaygı belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Destek grupları: Destek grupları, kaygı bozukluğu olan çocukların ve ailelerinin birbirleriyle deneyimlerini paylaşmalarına ve destek olmalarına yardımcı olabilir.

Ailelerin Çocuklarına Nasıl Yardımcı Olabileceği

Aileler, çocuklarının kaygı bozukluğu ile başa çıkmalarına yardımcı olmak için birçok şey yapabilirler:

  • Çocuğunuzu dinleyin ve duygularını anlamaya çalışın. Çocuğunuzun kaygılarını ciddiye alın ve ona destek olun.
  • Çocuğunuza kaygı bozukluğu hakkında bilgi verin. Çocuğunuzun kaygı bozukluğunun ne olduğunu anlamasına yardımcı olun.
  • Çocuğunuzun kaygılarını yönetmesine yardımcı olun. Çocuğunuza gevşeme teknikleri, nefes egzersizleri ve olumlu düşünme becerileri öğretin.
  • Çocuğunuzun kaygıya neden olan durumlardan kaçınmasını engelleyin. Çocuğunuzu kaygıya neden olan durumlara kademeli olarak maruz bırakın (exposure therapy).
  • Çocuğunuzu destekleyin ve cesaretlendirin. Çocuğunuzun başarılarını kutlayın ve ona güvendiğinizi gösterin.
  • Kendi kaygılarınızı yönetin. Ebeveynlerin kaygısı, çocukların kaygı düzeyini artırabilir. Bu nedenle, kendi kaygılarınızı yönetmek önemlidir.
  • Profesyonel yardım alın. Çocuğunuzun kaygı bozukluğu belirtileri şiddetliyse veya günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir çocuk psikiyatristi veya klinik psikologdan yardım alın.

Sonuç

Çocuklarda kaygı bozuklukları, yaygın ve tedavi edilebilir durumlardır. Erken teşhis ve uygun tedavi ile çocuklar, kaygılarını yönetmeyi ve sağlıklı bir yaşam sürmeyi öğrenebilirler. Ailelerin çocuklarına destek olması ve profesyonel yardım alması, çocukların kaygı bozukluğu ile başa çıkmalarına yardımcı olabilir.

#çocuk kaygısı#anksiyete belirtileri#kaygı tedavisi#okul fobisi#sosyal kaygı

Diğer Blog Yazıları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

Çocuklarda Kalp Üfürümleri: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yaklaşımları

06 11 2025 Devamını oku »
Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

Ani Solunum Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Yoğun Bakım Yönetimi

06 11 2025 Devamını oku »
İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

İnsan Kalbinin Anatomisi ve Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi

06 11 2025 Devamını oku »
İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

İntensive Care Unit (ICU): Inside the Critical Care Environment

06 11 2025 Devamını oku »
Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

Uyku Kalitenizi Artırmanın Bilimsel Yolları: Fizyolojik Temeller ve Pratik İpuçları

06 11 2025 Devamını oku »
Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

Klinik Nörofizyoloji ile Tanısı Konulan Sık Görülen Hastalıklar

06 11 2025 Devamını oku »
Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

Doğum Sonrası Yoğun Bakım: Annenin Sağlığı İçin Kritik Önlemler

06 11 2025 Devamını oku »
Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

Akciğer Kanserinde Yeni Nesil Tedaviler: Hedefe Yönelik Terapiler ve İmmünoterapi

06 11 2025 Devamını oku »
Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunma Yolları: Cildinizi Yaz Aylarında Nasıl Güvende Tutarsınız?

06 11 2025 Devamını oku »